12 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

12 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mahkermel 20 Altın L'ra Değeri Clan Köpeğin Tazmin Edilmesi İsteniyor Dördüncü hukuk mahkemesi, dün, çok meraklı bir köpek dava- sının tahkikma başlamıştır. Davacı, Belediye doktoru Bay Refet, aleyhine dava açılan zat da, apartman sahiplerinden B. Ahmettir. Dün mahkemede doktorun avukatı Bay Sıtkı da bulunmuş ve iddi- asını şöyle anlatmıştır: Noter ve Nüfus Dairelerinde Son Teftişler Müddeiumumi muavinleri Istanbul nüfus ve noter dairelerindeki teftiş İerini bitirmek üzeredirler. Müddeiimumi müavinlerindan Re gat, Fener rüfus memurluğunu teftiş etmiş ve bir suiistimal tespı: attiği Için tahkikata başlamıştır. Muavinler den Necatı de Istanbul tarafındaki 1,3, 4, 5 ve 6 mei motarliklerdeki “ef tişlerini bitirmiş ve raporlanmı ha gırlamıya başlamıştır, Yakında Bey Oğlu tarafindaki nüfus memurlukla rında da teftişlere başlanacaktır. Müddelumumilik, Istanbul nüfus memurlarından başka birisi hakkında da bir yolsuz muamelenin vukubuldu Bunu tesbit etmiş ve tahkikata başla mıştır, Fener nüfus memuru hakkın da Vilâyetten takibat müsaadesi iste nilmiştir. Serserilik Suçlusu Meşhut suçlar Müddelimumliği dün bir serserilik iddinamı tetkik et miştir. Polis hiç bir işi olmıyan, Yel güpleli yerlerde Oulaşan ve el riya sokaklarda yatan Tanaş isminde | Bir genci yakalamiş ve hakkında ser #erilik cezası verilmek Üzere Müddei umumiliğe ““öndermiştir. Asliye dör düncü Ceza mahkemesi bugün suçlu hakkındaki kararını verecektir. Şünheli Bir Cocuk Düşürme Vakası Galata İskender sokağında Arap carali eb nda oturan Lüliz isminde bir musevi kızı, dün çocuk düsürmek Üürere iken hastaneye kaldırmıştır. Müddelümumilik bu hâdisevi şüpheli gördüğü icin tahkikata başlamış ve tabibi ad'llere L&iri hastanede mua yene ettirmiştir. Verilecek rapora göre tahkikata devam edi'ecektir. '— Müekkilim doktor Refet, Ahme din apartımanmı tutmuştur. Fakat, | | Bay Ahmet, mütenssıp bir zattır. Köpeğin girdiği Yere meleklerin gir miyeceğine kanidir. Bunun İçin apar tumanına köpeğin alınmaması iste mektedir. Bu teklifini kıymetli bir köpeği bulunan doktora tekrarlamış tır. Nihayyet bir gün köpek, ortadan | yok edilmiştir. Bunu, Ahmet öldürt müştür, Halbuki, bu hayvan cins ve kıymetlidir. EMİ altın liraya alinnus tir. Nihayet bir gün köpek, ortadan küm altına dlmmasmı isterim. Şahit lerimiz de vardır. Doktor Refet, daha evvel Cern mahkemesine müracaat ederek Ah met aleyhine bir dava açmış, fakat müruru zaman noktasmdan dava düş tüğü için hukuk mahkemes'ne müra csat etmiye mecbur olmuştur. Tahkikat hâkimi, iddianm ispatı için davanın mahkeme heyeti umumi yesine sevkedilmesine karar vermiş tir. OLUM — Türkiye İş Bank tanbul Şubesi muhaberat servisi şefi let Şürası Evrak Hazinesi emekli me murlarmdan Nuri Zümrüt ölmüştür. Cenazesi bugün Kılıçalideki hanesin den kaldırılarak namazı Beşiktaş ca milinde kılındıktan sonra Yahya Efen diye defnedilecektir. — OLUM — İstanbul C Müddeiumu mlliği Başkâtibi Emin ve eczaci kim , Rurhanaddinin babalı Tı Van İstinaf mahkemesi reisliğin den mütekalt ve İstanbul barusunda İmakayyet Avukat Eğinli Hasan Raci ölmüştür, Cenazesi bugün saat 11 de Eylipte ki hönesinden kaldırılacak ve Eyüp esmiinde öğle namazı kılındıktan sn ra Defterdardaki âile makberine def nedilecetkir, elediyesi Şehir Tiyatrosu DRAM KISMI snat 2030 da Erkek ve Hayaletleri i Piyes 4 perde 1 tab'o KuwmsDI KISMI Sant 20.30 da, SATILIK KIRALIK Komedi 3 perde Rifat Köprülünün üvey pederi, Dev| ee Zorla Kapı Kırıp Eve Girmiş! Asliye Uçüncü Ceza Mahkemesi, mak davasma baslarkıştır. Suçlu, eski kaçakçılık teşkilâtı takip memuru Ömerdir. İddiaya göre Omer, bir gün vaki içmiş, kahveci Yakubun Suyolcular caddesindeki evine gelmiş, kapısını tekme ile kırdıktan sonra içeriye gi terek oraân bulunan Ahmedi toka miş ve eroin aramıştır. Reis, suçluya bunu niçin yaptığını sorduğu zuman şu cevabı aldı: — Ben Bevoğlündan geçiyordum. Tanımadığım bir çocuk bana sokuldu ve Yakubun kulübesinde bugün esrar | nargilesi yakılacaktır, deği. Zaten bir gin evvel Yakubun ittisalindeki kull be yanmıştı. Bu, sabıkalı idi. Ben âmirlerime haber vermiye lüzum gör meden külübeyi bastım. Orada bulu nanlarm üstlerini aradım. Şahitler üstlerini aradığım için ba na muüğber o'muşlar. Ben kimseyi dövmedim Esasen orası ev değil, | dükkân gibi birteydir. Mahkeme ş8hitlerin çağrılması için muhakemeyi talik etmiştir. Çantaköy Korucusunu Öldürenler Tutuldu Jandarma, Silivrin'n Çantaköyü ko rTucusunU öldürenleri tesbit etmiş ve Niyazinin bakal dükkânmı soymak is terken bu einayetei işliyenleri yaks tamıştır, Bunlar, ayni köyden Hasan | ve Karaenovalı Hilseyin isminde iki arkadaştır. Evlerinde yapılan arama da da bir çök çalınm's eşya ve İngi- iz, Alman, Rus markalı üç mavzer bulunmuştur. Dikkat: Bu film yarm matinelerden itibaren dün bir zor'a eve girmek ve kapı kır! ISPANYOL ÇİÇEKLERİ" ISPANYOLCA BUYUK OPERET Yıldızları — Madrid operasınm ön meşhur artistleri Primadonna RAĞUEL RODKIGO — Tenor ROBERTO REY, MİGUFL LEGERO — DOLDRES CORTES Müxik — Madrld filârmocik orkestrası. Ispanya temsil senatinin en güzel eseri, Neşe, eğlence, Ispanyol şarkıları ve rarrsları » Yarın akşam TURAN Tiya'rosunda “ Büyük fedakârlıkla birkaç temeli vermek üzere celbedilen HARRY FLEMING AMERİKAN REVÜSÜ: 40 artlet sahnede — Beynalmilal dansözler — HEDDA ROVA bale heyeti - Solist kızlar — KLOPHON Kralı — FLEMİNG caz orkestrası. Ayrıca: Sanatkâr NAŞİD ve arkadaşları tarafından YARIM SAAT ÖDÜNÇ komedi 3 perde (o Tafsf'ât el İlânlarında. Telefon: 22127 Li gown.» MİSCHA ELMAN'dansonra “ Meşlrur Fransiz dahi sanatkâr Bu Akşam TURK Sinemasında Bugünki orogram; ISTANBUL RADYOSU Öğle Neşriyatı: Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi, 1250 Havadis, 13,05 Plikla Türk musikisi, 13,30 Muhtelif plâk neşriyatı, 14 sem Akşam Neşriyatı: Sast 1830 Plâkla dans musikisi, 1900 Bimen Şen ve arkadaşları tara tmdan “Türk musikisi ve halk çarklar BUGÜN :| ASI GENERALİN SON EMRİ GARY COOPER — MADELEİNE CAR TÜRKÇE Mp | ve: İLK ACI Magda Sohneider.İvan Petrovich İki sinemada birden l , İRTUGRUL SADI SEK TIYATROSU Bu ge | (Usküdar Hale) Sinemasında TITAAT ILAMI Babam sapsarıydı; ederi ve dudakları Ona işaret ederek yanıma çağırdım. Kalbimin çarpın tisın gidermiye çalışarak: — Uzülme babacığım, dedim; bu adamı ve getir mek imkânsızdır... Ban kaderime boyun eğmiye razıyım. Cevap vermedi. Yanımda, bir iki dakiks kadar a yakla durduktan sonra dedi ki: — Zaten kaderine boyun eğmekten başka ne ya pabileceksin ?., Bu herifi yola getirmek için elimizde kuvvet yok!, (Beşinci kâğıt) “... İşte sonbahar! Hava bulutlu.. Bugün biraz ya tağın içinde oturabiliyorum.. Vesimeden küçük ay zayı istiyerek yüzüme baktım. Aman yârabbi!, Ke nan, bu korkunç yüzl iyi ki görmüyorsun. Yüzsümün sarılığı ancak bir ölünün yüzünde bulunabilir. Du daklarım beyaz denecek kadar uçuk!., Yanaklarım çökmüş. Gözlerim büyümüş... Ya saçlarım!, Onlar kaç aydır taranmadı bilsen!, Bu bitik Nalânı görsen aftık sevinezsin Kenan!. Şu hasta, yorgun kafam bazan ne kadar uzaklara gidiyor! Adada geçirdiğimiz o güzel günleri, bir ara GÖ. yaşadığımız uzun seneleri hatırlıyorum... Sen © zamanlar yanımdaydın; yavrum aramızda koşar gezerdi; kocam iyi bir adamdı... Kenan: ben o gilnlerden birine, yalnız birine dön mek için deler vermezdi Sana mektup yazamıyorum... Tki günde bir yanım dan eksik olmıyan İlhami Bey, senden gelen mektup ları 4n semadan wrtm atıyor... O günden sonra babamla hiçç karşılaşmadılar. Be nimle de bir kelime konuşmuyor... Afif Bey sabah ve akşam siyaretlerini şimdiye ka dar hiç ; ihmal etmedi... Bu adamı kocamdan çok da ha iyi kalpli buluyorum... Kenan! Istanbula gelmen ve şu son günlerimde yâ oımda bulunman kabil olmıyacak inı?, Seni bazan rü titriyordu. © e yamda görüyorum... Karyolamm başucunda oturu yorsun... Yüzün kederli... Beni teselli edici sözler söy lüyorsun.. Gönderdiğin mektup için Af dileyorsun.. Ve uyandığım vakit yanımı baş buluyorum. Kenan! Istanbula gelmen ve şu son günlerimde yanımda bulunman kabil olmıyacak mı?. Seni bazan rüyamda görüyorum. Karyolamın başucunda oturu yorsun... Yüzün kederli... Beni teselli edici sözler söy Miyorsun... Gönderdiğin mektup için af dileyorsun.. Ve uyandığım vakit yânlimı boş buluyorum. (Altnei kâğıt) “... Iki gün önce, Ilhami Beyle odada ya'nız kaldık. Son bir tecrübe yapmak istedim. Zayıf bir sesle de dim ki: — İhami!. Bana biraz olsun acımıyacak msm? Artık can çekiştiğimi görüyorsun... İntikammı şimdi ye kadar aldın... Bir kere olsun bana yavrumu gös ter!.. Ş'ddetle yürünü döndü Gözlerime hain bakışlarını dikerek dişleri arasından fısıldadı: — Sus!. — Susa !, Bana acı biraz!., — Hâlâ mı bu merhamet dileneiliği?. Benim bir dakika rahatım olmiyscak mi?, — Yhami.. Elini uatarak beni susturdu ve kâpıyr carparâk çı kıp gitti, Yastıklara yüzümlü gömerek hıçkırmıya başladım. Bir haftadanberi biraz durulan öksürüklerim, yeni den ciğerierimi sökmiye başlamıştı. Bu kötü adamı niçin aldatmamıştım ?, Neden ona ihanet etmemek için büyük fedakârlıklar yapmışım sanki... Kenan! Beni gorla a'malıydın. beni zorla esir etme liydin.. Ne divane imişiz yarabbi.. Bunca feragat bugünü görmek için miydi?, Vesime, sesimi duymuş olacak ki, hemen koşarak geldi; iki büklüm olen vücudümü, arkaya yasladı. Dudaklarım yine kan işinde kalmıştı. Bu kanlar, bu kânlar Kenan!., Beni mezera sürükliyen bu kırmızı renkten ve bu ılık, tuzlu İezzetten ikrah ediyorum... Kenan; eminim ki şimdi merak içindesin.. Mektup larına cevap göndermediğim için endişe ediyorsun, değil mi?.. Zavallı dostum; bu satırları okurken be nim kabahatsiz olduğumu anlatacaksın... Biraz evvel Afif Bey geldi. Bana dalgm ve uzun bir nazarla baktıktan sonra geçip bir iskemleye otur du. Alnı kırışık, gözleri buğulu idi, Hattâ rengini bi le lüzumundan fazla uçuk görüyordum. Bir müddet sustuktan sonra, doğrularak dedi ki: — Teseffüslerinizi biraz muntazam görüyorum... İ sacavs THIBAUD İİ YegâneViYOLON RESİTALİ ni 19 Son Kânun Çarşamba Akşamı İİ SSALLPA Y Sinemasında verilecektir. Biletler yarından itibaren satılacaktır. BU AKŞAM 1930 Konferans: Dektor İbrahim Zati (Keyli verici zehirler ve micoolisme) 19,55 Borsa haberleri, 2000 Mustafa ve arkadaşları tarafmdan Türk masiki si ve halk yerkdları, 2050 Hava rapo fu, 2033 Ömer Rıza tarafından Arab sa söylev. 20,45 Nezihe Ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarki farı (sast ayarı). 21,15 Orkestra: 1 — Morena: Potpontri o Vietmolse, 2 — DeTlibesı Valse de ia Poupes, 3 — Liszt: Rhapsodle No, 2, 4 — Siedet Fütterovochen, $ — Seriabine: Pre hade, ANKARA RADYOSU Öğle Neşriyatı: Sant: 1230 — 12.50 Muntelif plak neşriyatı 12,50 — 1345 Plik: o Türk musiki ve balk şarkıları, 13,15—i34Ö Dahili ve harici haberler, Akşam Neşriyatı: Sant 1830—1900 muhtelif piik sef tiyatı 1900 — 19.80 Türk musiklei ve halk şarkıları (Hilmet Roza ve ark daşları) 10.30 — 1945 Sant ayarı ve Arapça neşriyat, 19,45 — 20,15 “Türk musikisi ve halk şarkıları (İndi veaf | kadaşlırı 2015 — 2300 O Hsvaetirki Şakir Hazım Ergökmen 20,30 — 2100 Plâkla dans musikisi, 21,00 — 2145 Ajans haberleri, 21,18 — 21,55 Stüdyo salon orkestrası, i — P. Tosi Romana İLengi, 2—P. Salabert Les Alres de Beotte 3 — Grandos Prelude, 4 — Beethoven Mozaik, $ — Braxten Cineta nene, ' 21,58 — 22,00 Yarınki program ve, İstiklâl Marşi, En Büyük Reklâmi, Yalnız En Büyük Ve En Güzel Filmler İçin Yapan MELE KO Sineması, ATES BOCEGİ Baş rollerde: JEANETTE MAK DONALD 5önis' Senenin en güzel filmini , gösteriyor: Bu geceki suvars için bütün localar satılmıştır. SMOKİN veya FRAK mecburiyeti YOKTUR. FİYATLARDA ZAM YOKTUR . MELEK GİŞESİ BUGÜN SABAHTAN İPEK v MELE itibaren açıktır. Telefon :40868 Sinemalarında birden gösterilecektir. Kendinizde bir iyilik hissediyor musunuz? Hafif bir sesle: — Bilâkis, dedim. Sonra daha hafif ilâve ettim: -- Doktor Bey!, Hakikati benden saklamaymız.. Pek yakmda öleceğim değil mi?. — Niçin böyle geyler düşünüyorsunuz Nalân Ha nim?,. Kuruntu... — Kuruntu değil!, Hakikat!, — Bayır! Hayır! Yanılıyorsunuz... — Her ne ise!.. Sizden birşey istiyeteğim... Benim saadetime çalışacağınızı vadetmiştiniz değil mi7, — Buyurun.. Tereddüt ettim, Doktor Afif ayağa kalkarak yanı ma geldi; karşımda kol'arını kavuşturarak durdu. — Her ne İsterseniz yapacağıma namusum üzerine yemin ederim dedi. Elverir ki bu, yapabileceğim bir iş olsun!.. — Çok kolay! dedim. Bir telgraf çekeceksiniz... — Kime? — Kenanal., — Kenana mı?. Rengi büsbütün sarardı. Alnınm ortasında iri bir damar kabarmıştı, — Fakat... Diye kekeledi. — Bu benim &on arzumdur doktor bey. dedim. Aramızda uzun bir sessizlik oldu. Sonra başını kal dırarak: — Pekâlâ! dedi, Dâkin ne şekilde çekilmek lâzım geldiğini söyleyin. Ben yazayım. — te! Adresile birlikte buraya hazırlamıştım. Buyurun.. Yorganm altında sakladığım küçük kâğıdı ona U zattım. Alıp “yüksek sesle okudu: (D. R.) Süvari alayı, beşinel tabur, sekizinci bölük mülâzimi Kenan Ziya Beye: Ölüyorum... Çabuk gel". 'Nalân...” (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: