16 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mahkermelerde Gümüş Liraları Taklide Yeltenenler Adliyede Sahte Piyango Bileti Basmak İçin de Hazırlıklar Yapmışlar için Hakkında takibat yapılmasına lü sum gösterilmemiştir. Suçlu Cemal müddeiumumilikte her şeyi miş, fukat piyasaya para çıkarmadık larını, yalnız tecrübe halinde kalâr - Müddelumumilık, Yeni güntlş lira. larımızı taklide yeltenen ve tayyare piyanko biletlerini taklit eden bir kal pazan şebekesi hakkındaki tahkikatı »ı bitirmiş, bunlardan birisi hakk'n. da tevkif kararı almışlır. Tevkif edilen suçlu, Taksimde Cer rahzade sokağında alı evde oturan Cemal ism'nde birisidir, Ser - best bırakılan suç ortağı da Niyazi isminde bir delikanlıdır. Hâ tafsilâlı şudur: Cemal Malülgazidir. Geçen sene Taksimde İzzettin gazinssundz Niya zi ile tanışmış ve anlaşmıştır. Bundan sonra Cemal, Niyazi ile-be raber dökmecileri, hurdacılar: dolaş. mışlar, birçok makineler tedarik et. mişler, yeni gümüş liralardan 95, 0. nunu muhtelif şekillerde kesmek, biç ğını söylemiştir, tır. Yakında ağır ceza mahkemesi bu meraklı davayı tetkike başlıyacak - Norveç Vapuru Davasına Dün Sabah Başlandı Asliye ikinci ticaret mahkemesi, dün, Köstence Ilmanmda Yekta vapu runu batiran Norveç vapuruna kon HAKARET: Sabiha Zekeriyanın Açtığı Davaya Başlanıyor Muharrirlerimizden Bayan Sab'ha Zekeriyanm Cümhuriyet Gazetesi a. leyhine açtığı dava hakkmda mildei umumilikçe yapılan tahkikat bitiril .| miş ve evrak ikinci ceza mahkemesine verilmiştir. Muhakemeye, bu ayın 19 unda saat 11 de başlanıcaktır. Polisi Tahkir Etmiş! Sultanahmet birinci sulh ceza mah kemesinde bir hakaret davasma de - vam edilmiştir. Davacı polis Halittir. Suçlu da Virjin isminde bir kadındır. Virjin, sulh bukuk hükiminin önünde İ polis Halide hakaretten suçludur. Hâ | kim Reşit, sulh hâkimi Müniri şahit pe dinlemiş, sonra davaya mevzu olan dosyanın getirtilmesi için muha | kemeyi talik etmiştir. kidamayceÇi mf mf mf mf mföyp m| tiraf et. İmam VAKİT KALMADI ÂSİ GENERALİN SENENİN EN GÜZEL — EN NEFİS -ŞAHANE VE MUHTEŞEM FİLMİ 9e İZDİHAMIN ÖNÜNE GEÇMEK ve HALKIMIZIN İSTİRAHATİNİ TEMİN İÇİN iPEK ve MELEK sinemalarında birden gösteriliyor. Filmin uzunluğundan bugün seanslar İPEKTE; 11 — 1.30 — 4 — 630 ve 9da— MELEK'te: 11 —2 —4.15 —6.30 —ve9da, mada sant 11 deki matine tenzilâtlıdır. TURK sinemada? İSPANYOL ÇİÇEKLERİ Zevkli, şarkılı, rakıslı İspanyolca operet Madrid operası artistleri Primadonna RAÇGUEL | wi E-T'O-N RODRİGO, Tenor: ROBERTO REY İİ erançoise Kosay. Pierre Karguey, Robert Ardoux Bugün saat 11 de tenzikâtir maine GEMMA KARAMEMAEMAEA BUGÜN SA RAY SİNEMASINDA Büyük Fransız komiği RAMU nn bütün muvaffakıyetleri arasında, MARCEL ACHARD'ın meşhur komedisi SERSEMLER KRALI Her iki sine- güzel film birden El KIZLAR MEKTEBİNDE Fevkalâde neş'eli, gülünçlü Eransırca komedi müş olan ihtiyati haciz kararma kar. mek suretile kalıplar hazırlamışlar. | çı yapılan itirazi tetkik etmiştir kurşundan provalar yapmışlardır. Gü)“ Muhakeme çok münakazalı olmüş - müş llraların her iki tarafını taklitte| çur, Evvelâ söz alan Norveç vapuru muvaffak olmuşlar, fakat kenarların! avukatı itirazlarını şöyle yapmıştır: daki T.C.harflerini taklide muvaffak | yyvelâ Jak Hatemin hamule sa olmak için epeyce masrafı gözden Çi| pinleri nama davaya İ e hakkı karmıya lüzum hâsil olumuştur. Bas -| yoktur, Çünkü onların vekâletlerini| tikları taklit paraların kenar makine | haiz değildir. Elinde temlikuame de nın Eğlence, incelik, fikir ve güzellik itibariyle bütün rekorları kırdığına hiç şüphe yoktur. İyi eğlenmek isterseniz bugün bu filmi görünüz. İlâve olarak: FOX DÜNYA HAVADİSLERİ Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine ve İLK ACI in Sehnelder-Ivem Petroviç EE HKLEMDAR Istanbul Relediyesi Şehir Tiyatroso DRAM KISMI saat 2030 da Erkek ve Hayaletleri EN RA Türkçe Sözlü Tarihi Film | zili Sinema Tarihinde İlk Defa #ini hazırlâyıncıya kadar yüzlerini tek | yoktur. rar bozmuşlar. Bundan sonra çalışma İarmı tayyare piyango biletleri üze | rinde teksif etmişlerdir. Ve bunda e.| peyce muvaffak olmuşlardır. Cemal, piyango çekildiği gün, isabet eden numaraları taklit ederek şuna, buns kırdırmıya başlamıştır. Yılbaşı piyan kosunda bu şekilde 8 bilet yapmış ve kırdırmıştır. Bu biletlerden birisini de Tophanede oturan Bayan Nadire ye (450) kuruşa sâtmıştır. Cemal tak kt işin; daha ileri götürmek için ge - genlerde bir çinkoğrafa giderek pi - yango biletlerinin ana hatlarmın bir kılişesi, taklit edileceği gün çok yaklaşmış, Ce maj Niyazi ile beraber kalıpları al - mış &ve götürmek üzere Taksime çık| mışlar ve bir gazinoya oturmuşlardır. Niyazi âkibetin vahametini takdir et. tiği için apdesaneye gitmek bahanesi le dışarıya çıkmış, ve doğruca polis müdüriyetine giderek vaziyeti haber vermiştir. Polis derhal Cemali yakala mış, evinde arama yapmış, ikisini de| rinde olduğunu ve bu gibi hâdiseler - müddekamumiliğe vermiştir. Cemal yılbaşı mllnasebetile taklit birçok piyango bileti hazırlamış fa. kat piyango Müdüriyetinin sıkı kon Bu sırada sigorta şirkötleri avukatı mahkemeye bir protesto ve bir de temlik kâğıdı vererek: — Batan Yekta vapurunda tüccar dan Kamhinin 23 bin liraya bize si. gorta edilmiş olan demir hamulesi var di. O bize hakkımı temlik etti, Proteus. tosu da vardır, demiştir. Itirazci avukat, buna da itiraz ct.'m miştir: — Hamule sahipleri teczi etmer, yalnız Kamhinin temliknamesi kâfı değildir, Bundan gonra Norveç Ri avukatı, mahkemenin bu davayı hek YAYA madığını, çünki hâdisenin Köstence Umanmda oldu Norveç | vapuru kaptanı puru kap tanı arasında bir de 15 bin In; ık bir tehkimname imza edildiğini ve | batan vapurun yaşlı, çürlik ve sigor-| tasız olduğunu söylemiştir. Yekta vapurunun avukatı, bu İtiraz lara cevap vermiş, kararın çok ye - de ihticaca salih vesuiki tanzim ede - cek olan Köstence Türk konsolosunun | mahkemeye çektiği telgrafta Norveç | vapurunun hatalı olduğunu bildirdi .| ve MLLt de ERTUĞRUL SADI TEK TIYATROSU Yarn gece Kadıköy - Süreyya SUT KARDEŞLER En büyük Alman muyanniyesiz Yarın akşam SAKARYA sinemasi Sinema Kralı CHARLES BOYER İdeal çiftin en güzel ve mükemmel temsilleri bik SAADET GEGEĞİ Kuvvetli... Orijinal... hareketli filmini takdim ediyor. Fer yakında Piyes 4 perde TR tablo KÖMEDİI KISMI ! Saat 20,20 da, SATILIK KIRALIK Komedi 3 perde ÇOCUK KISMI Cumartesi, Çarşamba sat 14 te BONCUKİ| MAVI a Münih Operasından TRESİ RUDOLF Her Kadına Bir Erkekli gayr EEE erin re SUMMUU Pek yakında Sevimli Sarışın V9 JEAN ARTHUR Olarak Hakiki 100,000 Figüran 10,000 Atlı Âsker 300 Muharebe Fili 5O Tarihi Yelkenli Harp Gemisi 4 Milyon Lira Masraf Tek Gözlü Mühip ANİBAL “KARTACA Muharebeleri İPEK e SARAY “en şan Kederlerinizi unutmak... Hoş 2 saat geçirmek isterseniz n SAKARYA Sinemasında Lâtif, tatlr, muhrik ve emsalsiz sesli (Alman bülbülü) ERNA SACK” en şen Viyana operetlerinden biri olan NİS ÇİÇEĞİ troll Üzerine bunları piyasaya çıkar) Gini ilâve etmiştir. mıya muvaffak olamamıştır. Suç or. Muhakemeye pazartesi sabahı sa - Yerlerin evvelden aldırılması. tağı Niyazi muhbir vaziyetine geçtiği | at 10,5 ta devam edilecektir. Fakat... Çamlıca yolunu tuttuğum zaman, ber &- dimda, bırakmış olduğum acıları buldum. Köşk haraplaşmış, bahçe duvarlarının bir kısmı yıkılmıştı; bir zamanlar düzgün tarhlarla, çiçeklerle Güslenen bahçeyi, bakımsızlıktan, yabani otlar bürü- Mmüştü, Köşke girer girmez, beni ik gören Vesime olmuş. tu. Artık elli yaşını geçen bu iyi kalpli kadın, boy- numa sarıldı. Büyük anne birkaç sene evvel rahmeti rahmana kavuşmuştu. Beybabam artık tekmüt olmuş, babası gibi odasmda, kitablarının arasında yaşıyordu. Odası loş olduğu için beni görünce tanıyamadı. Gözlüğünü düzeltip dikkatle bakınca, elindeki kitabı atarak: — Kenân, sen misin?.. Ne zaman geldin yavrum?. Diye bana kollarını açtı. Biribirimize sarıldık, O artık adamağıllı yaşlan- miştı. O kadar ki, buruşmuş, sarkmış yüzüne, bem - beyaz olmuş saçlarıma bakarken, acaba bu adam, beni Sivastan alan sarışın, pembe yüzlü dinç erkek mi? diye düşündüm, O da beni biraz fazla yorgun ve yıpranmış buldu. Otuz üç yaşında idim amma şakaklarımdaki teller ağırmış, yüzüm ve hele alnım çok kırışmıştı. Harpte çektiğim mihneti, uğradığım müşkülleri an latmıya başladım. Vesime Handanı çağırmak için dı. garı çıkmıştı. Çok geçmedi. Sofada bir ayak sesi ol - du. Ve kapı gürültü etmeden açıldı. Başımı çevir - dim. Fakat birdenbire, öyle büyük bir hayret ve he. yecana kapıldım ki.. Içeri giren Handandı, Lâkin baş tanbaşa annesinin modeli olan bir Handan!. Karşım da çok genç ve çok taze bir kız görmesem: — Nalân!.. diye koşup ayaklarına kaj - Demek ki, sevgilim ölmemişti?. Onu tekrar bur. da bulmuştum!, Ayağa kalktım. O da bana doğru ge- İbrek elini uzattı. Gözlerim, bu yabancısı olmadığım Telefon: 41341 Filminde görünüz ve dinleyiniz. > Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine İİİ — — tahrilli yeşil gözlere dalmıştı. Tuttuğum eli öpmek mi, yoksa kendi elimi verip öptürmek mi lâzımdı!. Bu sırada Beybabam: — Handan; öpsene kızım ağabeyinin elini, dedi. Handan Büyük babasınm dediğini yaparken ben de onun, ipek gibi yumuşak, sarı saçlarına dudaklarımı deydirdim. Ruhumda apansız bir değişiklik olmuştu. Kırılan emellerimi, yarım kalan hülyalarımı belki de Han - dan tamamlıyacaktı. Bir dakikaya sığan bütün duygu ve düşüneelir. sarsıntısile o derece sersem olmuştum ki, zavallı kı. za söyliyecek bir tek kelime bulamıyordum. Fakat 0 benden önce konuğmıya başlıyarak: — Aman Yarabbi! dedi, Siz, siz ha!.. Zavallı anne ciğim sağ olsaydı. Yerime oturdum, yahut çöktüm. Handan da bir kanapenin ucuna ilişmişti. — Hiç değişmemişsiniz ağabey!.. Yalnız miraz yaş lanmışsınız.... Bana “Siz,, diyordu. Mutlaka bir söz söylemek lâ. zımdı: — Ne olacak yavrum? dedim. Seni küçük bir ço. cuk olarak bıraktığım zaman koskoca bir delikanlı idim... Şimdi ise, sen yetişmiş, bir genç kız olmuş - sun.. Bizim yaşlanacağımız tabii bir gey değil mi?. Sonra beybabama dönerek: — Ben Çamlıcaya ilk geldiğim zaman sekiz yaşı daydım dedim. Şimdi otuz üç yaşındayım. Arak yirmi beş senelik bir yol var. Beybabam başını salladı. Sonra Handanı göste - rerek: — Rahmetli annesine nekadar benziyor değil mi? dedi. — Çok benziyor. — Bu benzeyiş beni müteselli ediyor Kenan!.. Ba. 3: zamanlarım oluyor ki, karşımda Nalânm bulundu ğunu saniyorum. Uzun bir sessizlikten sonra Beybabum: — Handanı bir maden mühendisile nişanladık, de. di. Tabii haberin yoktur. Gözlerim, ince, serif bir parmağı süsliyen parlak bir halkaya ilişti, Demek ki, ölen sevgilim dirilmemişti! Yahut ta di- rildikten #onra yine ölmüştü... Uğradığı sukutu hayalin tesirinden kendimi kur tarmıya çalışarak; » — Mükemmel! dedim. Memnun oldum... Handan beni dikkatle süzerek sordu: — Rahatsız mısınız ağabey!., Yüzünüz çok rerk- siz. N — Hayır! Biraz yorğunum da ondan... Beybabam — Haydi oğlum, dedi odana git te biraz dinlen. Akşama doya doya görüşürüz. Bu sözü canıma minnet bildim. Yalnızlığa ihtiya cım vardı. Odam bıraktığım gibi duruyordu. Kitaplarım. bi. le el sürülmemişti. Penceremin önüne oturdum; başımı avuçlarımın arasına alarak uzaklara daldım. Ikindi güneşi etrafı yaldızlıyor, üzerine altin renginde tozlar serpilmiş de niz, pırıltılı, küçük dalgalarla uzanıp gidiyordu. Ağladım.. Ağladım... ş Ertesi sabah, kahvaltı sofrasmın başma geldiğim zaman, beybabamın yüzü gülüyordu. Omuzumu okşi. yarak: — Uzun seneler süren bir matem hayatından 5öA Ta bize neşe ve sevinç getirdin Kenan!.. dedi. Ah içir mizde eksikler de bulunmasyadı... Kahvaltımı pek iştahsız ettim. Sonra Nalânın ms. zarını ziyaret edeceğimi söyliyerek e izin aldım. Handan mahzun ve dalgmdı. Annesi gibi arkasma topladığı uzun saçlarını düzeltmekle uğraşır görü” nerek avare dolaşıyor, kapıları açıp kapıyor, hiç ko- nuşmuyordu. Giyinmek için odama girdim. Ona v#- receğim emanet mektup hâlâ cebimde saklı durmak- ta idi, Beybabamın odasına çıkmasından ve Vesime- nin aşağı inmesinden istifade ederek hemen yanıns yittim, İli kat olmuş, buruşmuş ve sararmış zarfı dü zeltmiye çalışarak uzattım: — Bu senindir Handan! Dedim. Annen onu san8 On sene sonra vermekliğim için vasiyet elrsişti... Va- siyetingmüddeti doldu da geçti bile, Handan sapsar; oldu. Zarfı almak için uzanan eli titriyordu. — Bu demek ki, annemin mektubu, öyle mi? dedik — Evet!.. Ölümünden birkaç gün önce yazmış. (Arkası vari

Bu sayıdan diğer sayfalar: