18 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

18 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GEE 2 Girin AŞ ği pyar kere a ——— e Ss GÜREŞ: Tekirdağlı Karşılaşması Acaba Mümkün Olacak mı? Pariste ilk güreşini kazanan Tekir- dağlıdan henüz o güreşe dair bir mek tup alamadım. Dün son gelen Fransız gazeteleri de güreşten evvel intişar et tiğinden tabii güreşin bıraktığı tesire dair beyanat ve malümat vermiyor» lar, Esasen arada geçen günler hesap edilirse, Tekirdağlıdan ve Pariste çi- kan Fransız gazetelerinden bü hususa dair haber slfnak mümkün: olmadığı anlaşılır. Çünkü Tekirdağlı Pazartesi akşamı güreşini yaptı. Yorgun argın mektup yazmış olsaydı, ancak salı sa- bahı mektubunu postaya verebilirdi. Salı günü verilen bir mektup buraya bu sabah gelebilir. Paris gazeteleri de öyle... Müsabakanın tafsilâtını vere- bilen gazeteler salı günkü nüshalar- dır. Halbuki dün gelen Paris - Soir gazetesi müsabakadan evvel çıkan- dır. Bu itibarla başka malümata istinat ederek, Tekirdağlının Paris güreşle- rindeki vaziyeti hakkında mütaleamı- nı bildireceğiz. İlk imtihan: Türk başpehlivanının ilk müsaba- kasını Paristeki en büyük salonda yapmadığını evvelce bildirmişti. Karşısına çıkarılan Estonya şampiyo Bunun Tekirdağlının güreş kudretini meytlana şıksracak ehemmiyetli bir tecrübe olduğunu güreşten evvel çı- kan bir Fransız gazetesi yazıyor. Tekirdağlı ilk imtihanını pek şe refli bir surette kazanmıştır. Bu mu- vaffakıyetin tabii bir peticesi olarak. | Mehmet Arif ismile güreşen Bulgar | Dankolof ile spor sarayında güreş-| mek hakkını kazandı. Bizim Tekirdağ garı, diğer meşhur ecnebi pehlivan- ların yendiği şekillerde mağlüp ede- bilirse, ondan sonraki çarpışmalarda spor sarayının baş güreşlerine gire- cektir. Meselenin anahtarı: Spor sarayının baş güreşlerinde Te kirdağlıyı hazmedebilecekler mi? İş- te, meselenin anahtarı buradadır. Pa- Tİsli organizatör, Türk pehlivanının büyük şöhretleri devirecek halde ol- duğunu görürse, kendi emrinde olan ve her zaman kendi hesabına çalışan ecnebi pehlivanları ona yendirme - mek üzere bir çare arıyacaktır. Bu sırada Pariste dünyanın en kuv vetli güreşçilerinden biri var. Şikat ismindeki şampiyon Pariste ve Ame- Tikada emir altında güreşmek İste- TAN Şu Garip Dünya: Kinin Ne na ©) R gn any Avrupa . Şikat alani Tamandanberi Giriyoruz Kullanılıyor? Dünkü nüshamızda, 23 Nisan tarihinde Tallin şeh- rinde o yapılacağım haber verdiğimiz Avrupa Greko - Romen güreş şampiyonası müsabakalarına Türk güreş ekipinin de iştirakine karar verildiği ve federasyonun bu iş için faaliyete geçtiği ha- ber alınmıştır. Milli güreşçilerimizin ça- lışma seviyelerinin ne şekil- de olduğunu tesbit etmek için Güreş Federasyonu İ- kinci Başkanı Tayyar An- karadan bugünlerde şehri- mize gelecektir. Peru Kraliçesi 1638. genesinde - sit madan bastalanmıştır Bunun üzeri. ne Ekvadordan bir doktor, Kraliceve ğaç kabuklarının toz bas'ne getiril. miş bir şeklini göndermiştir."Bu tür. Tü âcı da yabani insanlar kullanıyor- larmış, 1640 yılmda Brezilya misyonerler de bu tozu Avrupaya getirmişler. Kardinal Lugo'nun da eline düşen bu kinin kabukları ondan sonra bütün | Avrupaya yayılmıştır. 1820 senesinde Peltie ile Kavtu namlarında İki mütehasers kimyager bu kabukları tahlil ederek elde ettik. leri sıtma ilâcina kinin namını ver- mislerdir. Oburluk yüzünden boşanma Pariste acaip bir böşanma davası açılmıştır. Gaston Pomer amında bir koca. son zamanlarda karısının, bir giinde 8 kişinin yediği kadar yemek yediği. ni şikâyet etmiştir. Karısmm iştahı günden güne açılmıştır. Doymak bil. miyormuş. Doktorlar da bu iştahın önüne geçememişlerdir. Bu sebeple zevç Pomer, fırıncıya, kasaba ve bakkala çok borçlanmıştır. Mahike me, az maaşlı olan Pomeri, baka. muyacağına bak vererek karısından ayırmıştır. Her ölü için sekiz lira Medzabota adında bir Italyan To. mancısı, Periro adında bir kitapçı ile acayip bir mukavele akdetmiştir. Perino, Tomsmeklan yazacağı To. man gibi eserlerin, facin ile .bilmesii istemiştir. Mukaveleye göre, eserle- rinde ölecek her kahraman için 8 li. ra verecektir. Bu mukaveleden sonra Medzabota, romanlarmda bütün kah ramarlarmı neticede bir faciaya kur- han ederek öldürtmüştür. Fakat kitapçı Perino, âdeti veçhile hergün matbasya giderek romancı hin yazdığı romanlarınm misvedde. RA ADADA AAA RAMADA : MEMLEKETİ Kasımpaşalı Güreşçiler Bandırmada | Bandırma (Tan muhabirinden) — Halkevinin daveti üzerine şehrimize | gelen Kasımpaşa güre$ takımı ile Ban menecer Asımın |dırma Halkevi güreş takımı arasında Pazar günü akşamı Orduevi salonun- Tekirdağlı Hüsey'n olup olmıyacağını tayin etmesi icap eder. Maamafih Tekirdağlının merhale İda güreş müsabakaları yapılmıştır. merhale ilerliyerek müşkül güreşlere | Çok kalabalık bir halk önünde ve çıkması hem oyunları daha iyi pişir- | sibay Cengizin hakemtiği Sllında ya- mek hem de Avrupa güreşlerine da- | pılan güreşler çoksöftimi bir hava ha uygunlaşmak bakımından faydatli *İÇİKAE devam etmiş ve halk tarafın « olur. dan alâka ile takip edilmiştir. Çünkü Amerika ve Avrupada afo-| Altı siklet üzerinde yapılan müsa- rozlu olan bir şampiyonu bir kere de | bakalar neticesinde her İki taraf 'ü- yenmektense, birkaç kere güreşerek | çer galibiyetle 3-3 berabere kalmışlar Avrupada şöhret kazanmış şampiyon | ir. Neticeler çöyledir: ların haklarından gelmek daha ma-| 56 kilo — Bandırmadan Mustafa, kul bir harekettir. Flamdiyi 5 dakikada: m AARAAA AAA DAİ A AAEAA ABA KAMA KEAAAADA NASA SASA ANAN IK #" | i | i i Yazan: Y. HAŞEK SATARLAR AAA > iz bu toplantıyı sabırsız! Ja bekliyorduk. Çünkü köy bekçisinin kim olacağı bu toplan- tıda karar verilecekti. Şimdiye kadar, bu iş için müracsat eden namzetlerin sayısı beşyüzü geçi- yordu. Yahut daha ilmi konuşmak icap ederse, bugüne kadar verilen istidaların sayısı beşyüz otuz bir tane idi. Namzetlerin yarısı hukuk, yüz kadarı da felsefe fakültesi mezu- nu idiler, Kırk dokuz kişi muhte- Mf öğretmen okullarını bitirmişler di. Geri kalan namzetlerin mühim bir kısmı ticaret okullarında oku- muşlardı. Bunların içinde yalnız üç kişi herhangi bir mektep mezunu değildi... Bunlar bizim köy ahalisindendiler. Bunlar da; Çoban Frans Kaçirek; kilise bekçisi Pod- loh; ve köyümüzün en kenarında otwran Jan Karenarjdı. Bunlardan kilise bekçisi Podloh, iki gün evveline kadar kilisedeki işinde çalışıyordu. Fakat iki gün önce, kocakarı Şveyisova'nın ce- nazesinden aldıkları paraları tak- sim işinden dolayı papasla kavga etmiş ve işinden kovulmuştu... Hpmmpaşadan Herhalde, Tekirdağlımn danışıklı) 61 kilo — “KastmpaşedmnBesriç| teetmeekim Giy mz güreşler yapmamak kararı Pariste | Bandırmadan Hasanı 3 dakikada. Bir akşam matbaada bir Fomanm- bir hayli müşküllere maruz kalması-| 66 Kilo — Kasımpaşadan Hikmet |da bir vapur kazası neticesinde 600 nı mucip olan yegâne sebeptir. Bandırmadan Necmiyi2 dakikada. | kişinin öldüğünü ve ayni romanın ni- Bu yüzden Tekirdağlının minder) 72 kile — Bandırmadan Ahmet, 'hayetinde bir tren kazasında da 1500 içindeki gayreti kadar, onun güreş | Kasımpaşadan İzzeti 6 dakikada. . ,|kişinin öldüğünü ve 250 kişinin de vaziyetini hariçten takviye etmek vel-.79 kilo — Bandırmadan İbrahim, | yaralandığını görünce şaşırma ve organizatörü politikasını kullanmak | Kasımpüğadan Hüsnüyü 4 dakikada, |derhal müsülifi olan. Medzabota'nn üzere menecerinin çalışması lözımge-| | $7 kilo — Kasimpaşadan — Rızzık.|yanma giderek: len'bir mesele karşısında bülunuyo-| Bandırmadan Mustafayı 2 —— Asim, demis. Vapur. kazasın. ruz. tuşla yenmişlerdir. da öldürttüğün 600 ve'tren kazasın- Kasımpaşadan Hamdi ile İzzet ra-|da da ölen 1500 kişinin beheri için kiplerinden çok üstün güreşmişlerse | sekizer Vira verilmesi icap ettiği tak de kendi'oyunlarile yenilmişletdir. "| dirde binlerce lira etmektedir. Bun. Kasımpaşalı güreşçilerin şehrimi «dan sonra yok ettiğin her gahıs - için ze gelip müsabaka yapmaları hâlkı « |8 lira veremiyeceğim.,, mızda mevcut olan güreş sporuna kar | Bunun üzerine pek tabii mukave, $ı alâkayı bir kat daha artırmıştır. o İle de bozulmuş ve Perinoda bu ka. Badema bu gibi temaslar sıksık tek | dar parayı ödemekten kurtulmuş. rar edilecektir. süprem sd Futbol : B. Takımları Maçı Futbol ajanlığı tarafından tertip edilen birinci'küme B takımları mü- sabakalarına bu hafat devam edile- cektir. mediğinden organizatörler tarafın- 'dan aforoz edilmiştir. İki kere dünya Bu haftaki karşılaşmalar, Taksim susma 6101 Fina ni olduğu. ArköfP Spor: şampiyonluğu kemerini kazanmış 0-İçin. Şeref stadında yapılacaktır. Maç lan Şikat Parisin en meşhur güreşçi- | ların en mühimmi olan Fenerbahçe - lerine meydan okuduğu ve 50.000 Güneş B takımları karşılaşması saat İrank bahis koyduğu halde danışıklı güreşlere yanaşınadığı için açıkta bi- Takılmıştır. Şikat diyor ki: Şikât geçen gün “Petit Parislen,. gazetesine verdiği beyanatta “Paris güreşlerinde danışıklı hareket etmiye razı olmadığım için beni açıkta bira- kıyorlar. Halbuki en meşhur adamla- rım 50,000 frank bahis koyarak davet ediyorum. diyordu. Bu mühim sözlere karşı organiza- tör hiç istifini bozmadı. Şikat'a hâlâ maç vermiyor. Bu vaziyette, Tekirdağlı Hüseyin Pariste işliyen şöhretli şampiyonları tehdit etmiye başlarsa, organizatörü bulacağı çare iki belâlı güreşçiyi kar- gılaştırarak birinden birini baştan at- maktır. Tekirdağlının yanında giden Bay Asım, Şikat'in derecesini Amerikada iken görmüştür. Mülâyimi yenen adam: ——— Şikat, Mülâyim pehlivan Amerika- ya gittiği zaman onu beş defa yenen adamdır. Yunanlı Cim Londosu da haklamıstır. Şimdi biraz geçkin ol masına rağmen hâlâ tehlikelidir. Ken disi kırk yaşındadır. Fakat tecrübesi ve nefesi çoktur. » Bizim Tekirdağlının ilk ağızda böy “le hir adama karsı çıkmasında favda 13,30 da olacaktır. Ha'kevi Hakem Kursları | Eminönü Halkevine bağlı bulu -| nan gayrifedere klüpler arasında ya- pılan lig maçlarını idare'eden ha- kemler için Halkevinde bir kurs a- çılmıştır. Kurslar büyük alâka ile karşılanmış olduğundan daha şimdi- den 40 kişi derslere devam etmekte- dir. HARİÇTE: Buz Üstünde Hokey 14 milletin iştirak ettiği buz höke- yi dünya şampiyonasına başlanmış - tir. İlk karşılaşma İsviçre - Macaris- tan arasında olmuş ve çetni bir karşı- laşmadan sonra İsviçreliler 0-1 galip gelmişlerdir. İkinci karşılaşma Leton ya - Norveç ârasında olmuş Letonya 13 kazanmıştır. Maçlâta gelecek hafta devam edile Direksiyonlu Kızak 10 milletin iştirak ettiği iki kışi- lik Bob dünya şampiyonasına çar- şamba günü başlanmıştır. Almanya nâmına müsabakaya iştirak eden Ti- leke - Fişer çifti birinci günü başa! geçmiştir. İkinci Belçika, üçüncü Amerika. dördüncü İsviçre beşinci İngiltere kı zakları gelmistir. Muhafızgücü, Ankaramızda spor varlığını gürbüz bir doğuş ve yaşayış- In yükseltmekte devam ediyor. Şu resimlerde, 50 kilometrelik bir yarışı muvaffakıyetle başaran Güç bisikletçilerini, alta da Gücün, başarılı bir koşu yapan atletlerini görüyoruz. Köy bekçiliği için verilen bu beş yüz otuz bir istidadan, ancak kö- yümüzde oturan, bu üç kişinin is- tidalarını kabul ettik.. Geri kalan istidaları da, beş şişe şaraba kar- şılık, köy bakkalı Kraus'a sattık. Şimdi köyümüzün bakkalı, kok- muş peynirlerini, ( pastırmalarını hep bu istidalara sarmaktadır. Köyümün bir tek birahane- si vardı, bu birabane de kö yümüzün muhtarına aitti. Bu üç namzetten hangisini köy bekçiliği- ne seçeceğimize karar vermek İçin bir birahanede toplanacaktık. Esa- sen memleket ölçüsündeki siyasi meseleleri, köyümüze alt umum! işleri hep bu birahanede görüşür- dük. Köy bekçiliği için ayrılan her üç namzedin de, toplantı gecesi, şere- fimize birer fıçı bira açtıracakları- nı haber aldık. İlk teklifi yapan namzet çoban Frans Kaçirek ok du. Biz bunu haber aldığımız ze- man, köy bekçiliği için en uygun namzedin bü olacağını düşündük. Fakat bunun arkasından Karenarj n bir daha sonra da kilise bekçisi Podloh'un ayni ikramlarda bulu- nacağını işitince ne yapacağımızı şaşırdık... Öyle ya. her Üç nam- zet te ayni mikdarda bira ikram etmiş oluyordu. Aralarında her- hangi bir fark gözetmek imkânı yoktu. Hepsi de teker teker evle- rimizde bizi ziyaret etmişler. biz de onların her birine kendilerini seçeceğimizi vadetmiştik... Derken. kilise bekçisi Podlohun şerefimize bir domüz kestiğini işit tik... Hemen bunun ardından, diğer iki namzedin de ayni şeyi yaptığı haberi geldi.. | Elhasıl bunların ber üçü de, gözlerimize girmek için bütün kuvvetlerile çahsıyorlardı.. Halbuki bizim, maalesef, bir tek yerimiz vardı... 18 -2-938 ————— AMANDA SA APRAA BARA AEDA BERAA KEZDE A YE KÖY BEKÇİSİ B. TOK HAM AENEBA DERN YARU K“ ihtiyar heyetini teşkil e- den bizler hakikaten bir çık maza girmiştik... Bu üç namzetten hiç birisinin diğerine nazaran her hangi bir üstünlüğü yoktu... Bunun için toplantımızın çok hararetli 0- lacağını, daha önceden, tahmin et- mek pekâlâ mümkündü. Birahanenin sahibi olan köy muh tari hepimizden fens bir vaziyet te idi. Adameağız, köy ihtiyar he- yetini teşkil eden azaların birini birakıp diğerine koşuyor ve dur- madan dert yanıyordu; — Vallahi bu böyle sökmez, di- yordu, nerede ise çıldıracağım. Bu üç namzetten hiç olmazsa birisi di ğerine nazaran daha kötü bir a- dam olsaydı, o zaman biz onu der- hal listeden çıkarır, geri kalan iki namzetten birinin de İşe yarama- dığını nasıl olsa isbat ederdik. Hak buki gelgelelim bu” hergelelerin üçü de ayni âyarda insanlar... He- rifleri herhangi bir sebeple atlate mak imkânı da yok. Çünkü bun- ların üçü de bize ayni derecede ik ramlarda bulundular... Hoş, bu ik» ramlarla bizi satın alacaklarını ve muyorlarsa akıllarına şaşarım ite lerin!.. Çeviren : e I daha vardı. Köy Ihtiyar be yeti azasından Mahliçek isminde bi. Tisinin köy muhtarı ile araları müt hiş açıktı. Bir hırsızlık işinden ö- türü bunların arasında müthiş bir kavga olmuştu. Şimdi bu iki adam biribirlerini hiç sevmiyorlardı. Mah liçek, bu toplantı münasebetile köy muhtarına adamakılh çataca- ğını bütün köye ilân ediyordu... | Akşam olmasını ve domuzların pişmesini sabırsızlıkla bekliyor duk. Daha fazla domuz eti yiye- bilmemiz için sabahtan beri hiç birimiz ağzımıza hiçbir şey sokma miştık. Nihayet akşam oldu. Hepimiz toplantının cereyan edeceği biraha neye gittik. Birahanede, ihtiyar he yetinden manda, birkaç tane de 0 ranın gedikli müşterisi “vardı. Bunlara, ziyafette istedikleri ka- dar yiyip içebilecekleri, fakat re- ye İştirak edemiyecekleri önceden. bildirildi. Ziyafet sofrası © mükerimeldi. Evvelâ domuz eti suyundan yapıl mış nefis birer çorba içtik. Arka- 'dan sucuklu birer hane yedik. En sonunda kızarmış domuzlar geldi. Birinci fıçı birayı yuyarladıktan sonra müzakereye giriştik... Ik söz alan muhtar oldu. Ev velâ bize teker teker nani” zetleri tanıttı, Sonra, her üç nam zedin de ayni derecede şarlatan. ay hi derecede hergele serseri oluşlarından ö birini tercih etmenin mümkün olâ miyacağına müteessif olduğunu söyledi. En sonunda da, ellerine köyün asayişini vermeyi düşündü gümüz bu üç namzedin. hiç olmas” sa kenuilerinden bahsedildiği 28“ man ayağa kalkmaları icap edece” ğini ilâve etti... (Devamı 10 uneuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: