15 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Malümdur ki, Amerikan boks federasyonlarile Avrupa idareciler dünya şampiyon- Mukları hakkında ekseriya ittifak edemiyorlar, Dünya Vasat siklet şampiyonluğu da Böyledir. Amerikalılar Fred Steel'i dünya şampiyonu addediyorlar. Avrupalılar, Al- zman Besselmann ile Fransız Tenet'in Almanyada yaptıkları müsabakanın gelibini dünya vasat siklet şampiyonu olarak tanımıya karar vermişlerdi. Müsabaka binlerce seyirci önünde yapıldı. On üçüncü devrede Alman boksörü pesetti. Bu suretle Fransız Me m şampiyon addolundu. Dna Franaz boksörünü görüyoruz. Fenerbahçenin Yaziyeti Yanlış Anlatılıyor 10nisan tarihli Ulus ferikimizin |ni söylemiş ve klüp ancak'o'gün ak- spor sayfasında Milli Kümenin hâd|şam üzeri saat yedi buçukta minta - meselelerinden olan Fenerbahçenin | kadan aldığı bir yıldırım telgrafı ile vaziyeti hakkında bir yazı gördük.| paranın geldiğini öğrenmiştir. O sa- Bu yazıda, gitmemek için ileri meselesinin varit olmadığı, Fenerbahçenin İzmirelatten sonra da İzmir ekspresine ye- sürdüğü para | tişmesine imkân kalmamıştır. Seyahat tarihinin bu suretle gecik- İzi olmasına * rağmen Fenerbahçe, İertesi günü parasını almak için min- sya müracaat ettiği zaman 800 lira yerine 650 lira geldiği söylen - miş; Fenerbahçeliler de paralarının| tamam tesviyesini, yahut üst tarafi- nın dönüşte verileteğine dair bir kâ- ğıt verilmesini istemişlersn de bu ta dildikten sonra da bu klübün örtık|lep reddedilmiştir. Bunun üzerine Mili Kümeden çıkarılacağı ve ya -| Fenerbahçe umumi merkeze telgraf bancı takımlarla yapılacak maçlarda! çekerek İzmire gidemiyeceğini bil - bu klüpten de oyuncu alınmiyacağı |dirmiştir. Bu hikâye ettiklerimiz en ilâve edilmekted ufak noktasına kadar hakikattir. Bi Milli Kümenin geçen sene şampi »İ paenaleyh ortada Milli Küme tali- yonu ve memlekötin en parlak veİmatnamesinin sarahetine risyet et - kuvvetli klüplerinden Fenerbahçe| hakkındaki bu yazıyı (Ulus) refiki -| mize kontrolsüz olarak getirenin doğ ru hareket etmediğini işaretle söze başlıyarak hâdiseyi hakiki ve niza- mi bakımdan tetkik ediyoruz: 1 — İstanbuldan İzmire giden klğ lere hareketten üç gün evvel 800 Ti- ra verileceği Milli Küme talimat. ş mesinde yazılıdır. Hiç bir itiyat bu-| maz Fenerbahçenin hareketi ise he- : v İnüz ilktir. Bundan başka Fenerbah- nu değiştirmeye sebep olamaz. Kal-| dı ki; İstanbuldan İzmire giden 'bü-) $€, seyahat parası tamamen verilme. diği ve mütebakisinin avdette veri- tün klüpler 800. liralarını. hep pe-|diği ve mütebakisinin ; : şin almışlardır. Fener klübü ise by (€CeğİDe dair istediği köğdin da ita- defa teklif edilen 650 lirayı alıp ba, | sından imtina edildiği için, İzmire kiyesinin dönüşte verileceğine dai; | gitmemekte kendini haklı görmekte a ve talimatname hükümlerini tatbik bir kâğıt almaya da razı olmuşken bu talebi reddedilmiştir. Bunlar iti- | etmiyenlerin muahazesini istemekte- idir, raz götürmez hakiki vakalardır. 2 — Fenerbahçe idarecileri pazar.) 3 — Temsili takımlarımıza Fener- tesi günü mıntakaya müracaatla İz.|den oyuncu çağırmamaya gelince;| mire gidip gilmiyeceklerini sormuş-|bü büsbütün aykırı bir fikirdir. Ev-| lar, mıntaka da bu ciheti merkeze | velâ Milli veya şehir takımlarına lü-| gormadan bir cevap veremiyeceğini | zumlu olan bir oyuncuyu sırf Fener-| ve cevabı beklemelerini söylemiştir. "Talimatname mucibince 800 lira yol parası hareket gününden üç gün evvel klübe veriln İstanbul - dan İzmire en geç ve normal hare- ket tarihi çarşamba - akşamıdır. Şu halde paranın pazartesi sabahi Fener bahçeye verilmiş olması lâzımkeh çarşamba günü saat üç buçukta İs-| tanbul mıntakam futbol ajanı Bay |zünden büyük bir klübün bütün oyun. Abdullah Fenerbahçe umumi kâti -|cularına nev'ama milli takımda hiz- bini görerek paranın hâlâ gelmediği- met etmemek boykutu verilmesi ta- çünkü deplâsman yapan bütün klüplere pö- şin olarak 650 lira verildiği, Fenerin de bunu kabul etmesi lâzım gelir - ken reddettiği ve kurum merkezine | de bunu vesile yaparak bir telgraf çekerek İzmire gitmediği yazılıdır. Fenerin vaziyeti böylece hikâye e- mediği için teşkilâtımmuahaze etmek lâzım gelirken Fener klübünün Mil U Kümeden çıkarılmasını ileri sür - mek, hâdisata ve mevcut talimatna-! rheye taban tabana zıttır. Çünkü, ta- limatnameye göre ancak iki defa deplâsman yapmıyan klüp Müli Kü- menin diğer müsabakalarına alın - bahçeye karşı olan. infial yüzünden | çığırmıyarak takımı zayıf düşürme- ye sebep olmak kimsenin hakkı de- Bildir. Kaldı ki Fenerin bugünkü va- yeti ile oyuncuların şahısları a- rasında bir münasebet olmümak icap &der. Eskiden cezalı oyuncular bile Mili Takim zayıf düşmesin diye ça ğırilirdi. Şimdi bir idari ihtilâf yü eliydi Kara Ali Geliyor Sabık Türkiye başpehli- vanı Kara Aliden aldığımız bir telgrafta, Bandırmadan İstanbula hareket ettiğini yazıyor. Kıymetli pehliöanı- miz kolunun tamamen iyi olduğunu Tekirdağlı ile bir daha imtihan olacağını ilâ- öe ediyor. Futbol : Beşiktaştan Niçin Oyuncu Çağırılmadı Viyanalılara karşı oyniyacak İstan | bul takımına Beşiktaştan oyuncu çağı rılmadı. Bunun sebebi ve Beşiktaş klü İbü fle futbol ajanının, ihtimal temsi- li takımlara münhasır kalan anlaşa - İ mamazlığına dair işittiklerimizi bu- rada inceliyecek değiliz. Yalnız şu moktâyâ dikkâti celbedelim; Meselâ Viyanalılarla yapacağımız maçtan sonra bir ecnebi oyuncu biz- lere sorsa: “ — İstanbulun en iyi oyuncuları tabii ki, karşılaştıklarımızdı. Onlara kârşi şöyle bir netice aldık. Demek ki, İstanbulun. temsili takımile klü- bümüz arasındaki şu veya bu fark vardır.,, Bizde şöyle cevap versek: “— Yok canım, bizim dalla Kuv - vetli futbolcülerimiz vard. Takımı bir parça daha takviyeli çıkarabile - cek halde idik amma... Ajanla klüp| idarecileri arasında bir münakaşa ol- muştu da ondan çıkaramadık.,, Bu cevaptan ecnebinin ne anlıyaca Bize kalırsa; bir ajan ancak nizami bakımdan cezalanmış oyuncuları ça-| ğırmaz. Yoksa bir şehrin temsili te- kimini teşkil ederken şu veya bu se- beplerle kuvvetli zannedilen oyuncu- lar kadro hafici birakılamaz sanırız Ankara Muhteliti Nasıl Çalışacak ? Ankara 14 (TAN) — Önümüzdeki pazar günü şehir stadında yapılacak | Viyana maçına, Harbiye takımı; bazı |” zayif noktaları takviye edilerek An- kara müuhteliti nâmi altında bir takım l çıkarılacaktır. Atletizm : Bayram Müsabakaları İşin Hazırlık İstanbul Atletizm bayramı tertip heyetinden: Bütün amatör atletlere açık İstan bul atletizm bayramı müssbakaları- nın dokuzuncusu bu sene (8) mayısta tekrarlanacaktır. Dokuz senedenberi İtarihleri değişmiyen müsabakaların tarihleri bu sene atletizm federasyo. unun kararile değiştirilmiştir. Bu seneki müsabakaların seçmele- ri (1) mayıs pazar günü sabahı ya- pılacaktır. Atletlerin bu müsabakalara kayıt ve kubulü (25) nisanda sona erecek - tir. (25) nisandan sonra yapılacak mü racaatlar sureti katiyede kabul edil - miyecektir. Bir atlet y iştirak edebilir. Klüpler verecekleri listelerde bu iniz iki müsabakaya noktaya çok ehemmiyet vermeleri ve "latlet isimlerinin behemehal soyad'a - rile yazılmasına dikkat edilmesi rica olunur. Bu sene yapılacak müsabakalar; 100, 200, 400, 800, 1500, 3000 met re 110 metre mânlalı 1000 metre yü- Vatandaşla Mülâkat | Gönende Tütüncülük İstanbula beş altı saat mesafede bir kaza merkezimiz var ki, Yeşil Gö- nen adını taşıyan bu yurt her türlü istihsalâta elverişlidir. On on iki se nedenberi bu güzel kasabada bulunuü- iktısadiyesini, bilhassa tütüncülüğünü yakından görüyorum. Kırk elli sene evveline kadar bağcı- lık, böcekçilik ve işlerden zevk alan ve bunlarla doyan Gönen- liler deneme neticesi tütüncülükte daha yüksek bir kâr görerek o güze- lim bağlarını, dutluklarını söküp tü- tün tarlası yapmış ve hakikaten bir vakitler bu mahsulden ümitlerinin fevkinde faydalanmışlardır. Fakat za İ vallılar bugün maalesef fena vaz tedirler. Çünkü tütün fiyatları di müştür, Tütüncülük çok zor bir iştir. Bir yıl uğraşıp yetiştirdikten sonra, onu) inhisarlar ambarına teslim edinceye | kadar neler çekilir. Gerçi muhit Samsun, Bafra, İzmir, Adana gibi tütün yetiştiremiyor; fa- kat bu kusurun yalnız toprakta oldu- muhakkak ta değildir. Belki ekip kmede, söküp terbiye etmekte ek- siklikler oluyor ki, bunları tetkik ve İtahkik te hükümetimize aittir. Gö « emsali et- lük göstermesi daha beş on senelik bir hâdisedir. Daha evvelleri itibar gören ve çok yüksek randımanlar #- lan bir, malın böyle birkaç sene için- de bu derece düşmesine | herhalde başka bir sebep aramak lâzım gelir. Bence sebebi hu işe gereği kadar © hemmiyet verilmemesidir. Yoksa ge- rek renk ve gerek nefasetçe tütünle- rin değeri yerindedir. 100—200 kuruşa satılan bir mah» sulün bugün en kabadayısının 20—30 kuruşa satılması ekiciyi müteessir e- diyor. Bir kilo tütünün ekmesi, sök- mesi zaten yirmi kuruşa mal olu - yor. Küçük ük bir ev halkının bir buçuk sene mütemadiyen çekti- ği zahmet te caba,,, OKUYUCU BA mlm Kula Fabrikası Kula mensucat fabrikasından tabu aldım: Fubrik D, bil sım daireleri de Üç İlsimmekize gu mek- m daireleri bir e. iki ekip, bir kı- ip olarak çalişmakda, kamızm bir k kısım dafreler İhtiyaç hâsıl olduğu zamanlarda cu marteri günleri de belediyeden izin le çelişmakteyız. İş kanununun 1 tömümen tatbik etmekle- #het kuyudatımız ve resmi daire- ler kuyudatı ile de #abittir.., alın. | Lâmba, Su ve Tramvay Gedikp Tatlıkuyu sokağında 3 nu- h evde oturan okuyucumuz İs liteş civarında Atik AM Papa da Karababa sokağı İle Ka- m köşesinde havagasi Tamba- dör'yol ağrıma, Kafesçi sokâ- “de elektrik lâmbası kondu. İki Mimba yarıyor, Etrafı nura boğuyor, İyi olan, Gedikraşa cnd- kılsa çok yt #lıkuyu vardı. yu verilmedi. Susuz- Bir de, Beyazıt ında saatin bulunduğu yer akşwm leri çok Kalabalık oluyor, Buraya bir sıkıntı çekiyoruz. #ret memuru koymak lâzım, Bundan baş Besiktaş, Fdirrakapı — Sira. İd, âi aray — Ortaköy, Sirkeci — Yediku- le, Sirkeci — Topkapı rek işliyor. Bu noktalar kadarların di ederim... ında da ekmenizi rida nli- nazırı * ndeki Civiler okuyucumuz yazı- Köprü Üs | Sumatyuda oturan “Bundan bir müddet evvel ahati, btelit yerlerine cekilan çi six olduğunu anlatmak ek ve köprü üstünden benim gibi e yaya yürü ti için şehrin lerin fayda- emi en İşlek ve kal Göte gizil idil ojlü yi tandeşin (bilhassa köyrün 4 rüyüş. Uzun, yüksek, sırık İle atlama. | üç adım atlama disk, cirit, gülle at ma. —— e — bii hiç doğru değildir. Nitekim, İs - mbul futbol ajanlığının, Först Viye- na'ya karşı çıkaracağı şehir muhteli. tine Fenerbahçeden oyuncu davet et mesi de mütâleamızı teyit etmekte Bir Futbolcümüz Baba Oldu Güneş klübü ve milli takım futbol | cülerinden bir Kızı dünya; tesmiye edildiğini öğrendik. Küçük İvavruya ve ebeveynine sıhhat ve s0- adetler temenni ederiz. nen tütünlerinin bu derece düşküm-| ayları çok sey) , İKİ #RUHLARIN KISKANÇLIĞI Fransızcadan Çeviren: Ş. Yurdaç ERAREYEALERAA AAA A Daima sizinle beraberiz. Yaptık- larınıza vâkıfız. Sizi himaye edi- yor ve bekliyoruz. O kadar korktum ki, âsabım müt hiş bozuldu, baygınlık geçirdim. Bunun üzerine artık onu çağır. mak istemediler, Manda'ya, evimde yalnız. tec- rübeler yapmasını teklif ettim. Ka bul etmedi. Onu istediğim gibi kul lanabilmek için, her fedakârlığı göze aldım. İşte onunla izdivacım, sırf bu sebebe mebni idi Münssebatımıza resmi bir şekil vermek için evlendik. Hiçbir za- man başku kususatı aklımdan ge- girmedim. B“ şeyleri gerç bir kiza an- latabilmenin o müşkülâtına rağmen kendimi izah etmiye ça- lışscağım. Belki bu münasebetle biraz açık konuşacağım mazur gö- rün. Hergün tevali edem tecrübeler- de, eski nişanlımla uzun uzun ko- Buşuyorduk. Sadakatimden çok memnundu. Gülüyor, eski haya tımızdan bahsediyorduk: “Bir gün tusundan bir şeker istedi. Ve İzzze tini çok beğendi. Bu vaziyet beni ikaz etti. Ve Manda uyandığı zâr man onun kalıbına giren ruhun, yaşıyan bir insan gibi bütün hisle re malik olüp olamıyacağını sor- dum. Manda — Ben uyuduğum zaman benim cismime giren ruh, mevcuttur. Ve duyduğum ihtisis tamamen ona yani vücudümde misafir olan ru- ha aittir. Ondan sonra İvonne, Manda'da yaşamıya başladığı za: vücudü kavrayıp, dudaklarını en haris öpücüklerimle hırpalamıya başladım. Ayni şehvetle mukabe- le ediyordu, Manda, bekâretini muhafaza et mesine rağmen, ben onun dünde yaşıyan İvonne'a temellük etmiştim. İşte bu suretle İvonne'lâ an, âtl yani, bir ölü ile balayı yaşımak- tan gayri İnsani bir zevk başladım. Zavallı Manda'nın, uyandığı za- man hiçbir şeyden haberi yoktu. Yorgunluklarına acımamak elim- den geli termiye başladım. İzdivacın neta- yicini bildiği için, kendisine göster almıya iyordu. Biraz dikkat gös- miş olduğum soğukluğa hayret e diyordu. Nihayet bir gün zayıf ta rafıma rast geldi. Ve bu defa Man- da maddeten de karım oldu. Ondaki Slav kanının verdiği bü tün şehevi emmaralerden bir defa daha anladım ki, kollarımın ara- sında bir vücutte yaşıyan iki ruh var. İvonne hususiyetinde ne kadar afif, ismet sahibi İse, Manda o nis- bette ilerde. Affedin Liso, bunlar bir genç kıza söylenecek şeyler de- gil. Fakat hayatımı çerçeveliyen acıları anlamanız için, bütün bun- ları dinlemeniz m. Sonra İvonne'u celbettiğim 74- man, kendisini beklettiğim için, sitemlerle başlayıp işi kıskançlık sahnesine döktü. — Yaptıklarının hepsini bilemi- yorum. Biz, ruhlar, insanları bü- yük bir ulüvvü cenap ile muhake- aim a 4-938 AA SAESANAKBAEEOEEEAAENA ALAKA AAA AAA a AURA LİRA AAA YAKLA PERA TEA me ederiz. Zâfını mazur görmek- le beraber, bir başkasını kollarına almana müsaade edemem. Bu se- ferlik affediyorum. Medyum olduğu uykularda Man da'nın olanlardan haberi yoktu. İlk günler. birdenbire kendisine karşı çekinienliğimi anlıyamadı. İvonne'a sadık kalıyordum. Fakat sonraları erkeklik zâfim sadakati- me galebe çaldı. unu takip eden vaslette İ- vonne ağladı, yalvardı ve nihayet tehdit etti kaybetmeyi tercih ederim dedi. Nefsimle mücadele ettim, Uzun zaman uğraştım, fakat hepsi boşa gitti. İnsanlar zayıf oluyor. Ka- nm, kararlarıma galebe çaldı. Korkumdan bir daha İvonne'u ça- İıramadım. Fakat hayatım bana siklet vermiye başladı. Sevgili (&- 1ü) mü özlemiye başladım ve anla. dım ki Manda şehvet, İvonne ise aşktı Dayanamadım Manda'yı tekrar akat uyuttum. bu defa İvönne, det ve teh Luclen, dedi, artık be- 'acaksın. Senin yüzün- den fena ruhlara ölet olacağım. Polonyalıya alkan beni çok muz- tarlp ediyor. Neden beni çağırdın? Hiç bilmediğim hisleri bana vere- rek, sonra niçin başkalarını işti- rak ettirdin? Mademki bana azap verecektin, bu âlemimde neden yoluma çıktın? Adiyö Lucien! Manda'nın cismini sıkarken İ- vönne'a yalvardım. Medyumdan artık! hiçbir ses r, yavaş yavaş nefesi ke- Yüzü — takallüs etti, Korkmuya başladım. İyice sarstım. Uyandırmak istiyordum. 'Tâ, içi den gırtlağına derin bir nefes bü- cum etti ve ağzından uçtu. Artık kalbi çarpmıyordu. Ölmüş! Değişiklik o kadar ani oldu ki, Biraz evvel canlı olan kadın, bir- denbire soğuk bir ceset, korkunç birşey oluvermişti, şte küçük Liz... O zamandan beri hayatım, sürüklenme- si müşkül bir makine halini aldı. Gidiyordum... . Se- çıkıyordum, maziyi unut- mak istiyordum, Geliyordum. yahate yelkasıl büyük bir azap içinde yaşarken; sizin ne- geniz, gençliğiniz, canlılığınız has- ta ruhuma bir deva gibi geldi. Ma- zim sizi korkutmuyorsa, karım ©- lar musunuz? — Ben birşeyden korkmam, he- le tayflerden hiç çekinmem, si- zin olacağım Lucien dedim. Maziden hiç bahsetmemeyi ka- rarlaştırdık. Pariste o oturacağız; yeni bir spartıman, başka eşyalar alacağız. Bu suretle mazi tams- men silinmiş olacak Düğün merasimi ola Sonra bizde, her izdivaç edenin yaptığı gibi klâsik bir balayı yap cağız İtalyaya gideceğiz. * Hatırat burada bitiyor. Fakat Liz, balayı seyahatine çıktığı gün; bir otomobil kazasında ölmüştür. Kocası Lucien de timarhanededir. burada Niste

Bu sayıdan diğer sayfalar: