16 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

16 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şocullara Hikâyeler İstasyonda Kalan Çocuk “Aşağıda okuyacağınız bu vakât bir na doğru yürüdüm. Karşıma çıkan çocuğun başına gelmiştir. Hikâyeyililk memüra: — Ekspres #erüde? diye sordum. Ekspres mi? On dakika evvel onun ağzından dinliyelim. İ “Ben, kimseye muhtaç “kalmadan kendi işlerini gören “adamlara © öte- denberi samimi bir sevgi ve sayet / zarımda değerli ve iyidirler. hiç bir vakit sıkıntı “çekmezler, Ed kendilerini kurlarınak gücünü gösler rirler, mekle kalmam. Böyle bir adam olma! miştir. Geçenlerde başıma gelen'Şu vakayı anlatayım da dinleyin: * Bir kaç hafta Gövel annemle Ye babamla beraber tatil aylarından biri ni geçirmek üzere'taşraya akrabelğr rımızn yanına gitmiştik. Bu dediğim Yer trenle gidilir oldukça uzak “bir şehirdi. Tatil bitince dünmek zamanı yak- aştı, Ve'Biz hazırlımarak yola çık ük, işten sıyrilabilirsin! Trende, pencerenin kenarında gü- Zelce bir yere yerleşmiştim. Trende çok cüım Sıkılır benim. Fakat, bu se, iya karar verdim. Param yoktu ki, kıntst sonsuz yeşillikleri, güzel kır. |a9Pem4 Ve babama bir telgraf çeke- ları, âğaçları ye yolun iki tarafında-| Yün ki köyleri seyrederek gideririm. İde istasyonda durdu. Bir vagona at-| Bundan başka trenin sık sık İstas.|'* * yonlarda durmasi benim işime yarar. |4YaCağım sırada yanıbaşımda bir şes Hemen her istasyonda trenden iner | dUYdUM: ve istasyon rihtımlarında dolaşarak | yenil şeyler görürüm. Ayrca İstasyon büleldrinde arasıra pasta, çukulata. kirim, Yalimz öldukçe uzundü demiş tim Tren şön süratle ilerliyordu. Bir âralık büyük ve gözel br istas yonda durunca dayanamadım. Kom- partiğlandan geçen bir #aemura: — Tren bu istasyondu ne kadan duracak? Diye sorunca memur acele ile: — Yirmi dakika. dedi Yitmi dakikayı duyunca sevindim. Bu müddet zarfında istasyonun etre. fonu güzelce dolaşır görebilirdim. Hemen indim; ve yürümiye başla- dim; | Hem dolaşiyor ve hem de saniye. de bir bileğimdeki saate bakıyordum. On dakika geçmişti. İstasyona dön- miye ve bir sandviç yemiye karar verdim. Tam sandviçin parasını vereceğim zaman elimi cebime attım. Cebimde çantam yoktu. O vakit, çantamı par. desmün cebinde unutmuş olduğu. mu hatırladım. Pardesüm ise trende idi Bu sırada istasyonda bulunan: bir çok trenler aramda bizim ekspresin bulunmadığını görür * gibi oldum Yoksa aldanıyor muydum? Hayır ekspres yoktu. İstasyonu bir bağtan öbür başina kadar koşarak geçtim, karşı tarafa gittim, bakımdim, araştırdım. Yok. Yok. Ürelisiz bir halde istasyon binası. — Nasıl? On dakika evvel mi? İs beslerim. Bu gibi insanlar benim ma-| tasyonda yirmi Ole) zansikdiğordum. — Hayır. Yirmi değil, on dakika güç vakalar ve vaziyetler karşısında | duracaktı, Yirmi. dakika. Yirmi dakiks., O vakit yanliş duymüş olduğümu anla Ben sadece bu” gibi insanlari Seve) dam. Demek tren beni burada bırakarak Yı da eskidenberi! tasarlar düşünü-| girmişti. Yapyalnız, beş parasız, bü Tüm. Fakât Ge çere ki vakalar hâdi-| unımadığın istasyonda bü sbilme- Seler benii istediğimin aksini gösterİdiğim yerde kalmıştım. ! İlk hareketim kendimi ümitsizlik. ten kurtarmak oldu. Hakikatte yalnız bırakılmış bir halde idim. Bununla beraber göz yaşlarımı zaptediyordum. O anda kafamı tatlı Ümitler, teşeb- İbüsler kapladı. Sanki bir ses: — Haydi kentini göster, becerikli olduğunu isbat et, bakalım! Diyordu, Senin gibi bir çocuk böy- le vakalardan korkmamalı. Sen bu duruyordu. İçimden “Eyvah, bedava bineceğimi anladılar da beni yakala- muya geldiler!,, diye düşündüm Ve yalvarmaya başladım; — Binmiyeceğim.. Hayır binmiye- eğim! Memurlar bü söz üzerine gülüştü. Mesele şu imiş. Babam istasyona teleton ederek orada kaldığımı söyle İmiş, Ayrıca da benim yüzümü ve kı-|| ağını tarif etmiş. Epey sıkıntılardan sönrâ evimize) İ gelebildim. Bu vaka bana bir ders verdi: Ve Janladım ki, becerikli olmak için dece buna karar vermek değil tecrâ. beli olmak Hâzımmış.. dakika duracağını Yarın mektebimi Neclâ Öztoprak İyi amma bu Dasıl olacaktı. “Alien ilkokul öenif: 5. No: 180) Önüme gelen ilk trene biletsiz atla- BAHAR GELDİ İşte yavrular Geldi ilkbahar!. İkinci ekspres akşamın saat sekizin Her yan şenlendi. eml — Güle bezendi. Hep papatyalar, Sizleri arar. — işte bu. Muhakkak. Tarif edi- Çicekler takım, lenin tâ kendisi. Sel gibi akın! Döndüm. Arkamda birkaç memür Çok güzel kuşlar, En şen uçuşlar; ALPLE BABASI “KÜÇÜK YAZICILAR MÜSABAKASI TAN — ÇOCUK sizler. beri birçak yazı, gir küçük yazıcılar. müsabakası açtı. © gönder dik. Bazıları, yarın içim Bi Pakst. tiz de bilirsiniz ki, bu yazıların hepsini birde yek. Biraya koyduk, Mer sayımızda birer arında mesmuamız yazıları tarafiğdan bir seçme yapılşcak ve en gözel rine hediyeler verilecektir. Küçük yazıcılarımız TAN — ÇOCUK kler. Yalnız yazıların uzun olmamasına; VE Çe” ha güzel yazı ve giirler cukları, yanl sizleri alâka TAN - Çocuk Cumartesi gelince, Düşüyüruz sevince. TAN — ÇOCUK çıktı diye, Bize en güzel hediye, Seni almıya koşuyoruz! Hele Alpla babasını... Unutmayın ha, sakın! Faydalı bilgilere bakım! Floylur, yazısız hikâyeler Aman, daha neler de neler... Sonra neşeyle kapatalım! Haydi çocuklar yatalım!. | Eğlencemiz bu kadar. Bitti benim deşiirüm.. Hoşça kalın kardeşlerim. AR. Gencaydın. KELEBEK Yazan: İşık Lisesinden F. Şamma Yaranın yaşımdan umutmyacık kadar güzel ve olgun bir gir Kafiyeler düz- Gün, seçtiği İelimeler ise tam Şiir yazmak çok zar olduğu hulde, bu küçük yarıcı şirine çak muvaffak oi- muştur. Kendini tebrik ederiz. Bu sahada ilerliyecek bir istidat gösteriyor. ÇALIŞALIM Yazan: A. R. Gencayden Bu şlir fena deği. Faki mevzii bunu yazanın çocukluk çağını aşmış oldu. irin güzel olmadığı söylenemez. Şayet büru yazan çocuksa öneeleri tıbinte alt şürler yazarsa, daha iyi eder. Çünirn çahşalım gibi mevzular yazmak büyüklere daha gok yarası. KAYSERİ MASALI Anlatan: Maammer Gültepe Masal girin; herhalde Kayserlilerin çak bildi bir şey. Zâlen mev da ora. | ların zekâsıra bildiriyor, Bunu anlatan küçük yancı aksamadan sonunu cesi- | rebilmiş. Bu husustaki kabiliyeti takdire değer. İ dedir. Bunu gönlermektedir. Mes TANın Çocuk İâvesi TANın Çocuk İlâvesi Çocuklara Fıkralar çek geyler. müjdeliy çıkarmanıza İmkân işer Banzeağız. Sonunda da ar ni görüyorsumuzdur. biseleri Bu Kral bir gün Hzr b: bana kim gösterirse © baş V. sit olacak dedi, Bunu duyan iki | ihtiyar hemen saraya gitüler, Kraldan 40 gün izin aldılar. Bu iki ihtiyar kırk gün dun ettiler, 40 birinci gün korka korka sa- raya gidiyorlardı. Yanlarına bir çocuk gelerek oda onlarla bera- ber gitti, Kral ihtiyarların Hızı- Fr getirmediğini görünce kızdı. Ve yanındaki“ vezire ihtiyarla- rin me yapılmalarını sordu ve zir: Yakalım dedi. Fakat ihti yarlarla gelen çocuk aslahu nes- Tuhu yani aslı ne ise neslide o Kral yanındaki bir hocayada ne yapmalarını sordu hoca ise: ÖL dürmek yazık bırakalım gitsin dedi, Bu strada yanlarındaki ço- cuk kalkarak Kral bana bak de- di. Kral ihtiyarların çocuğu zan -nettiği çocuğa baktı, Çocuk kar- mızı, yeşil mavi hallere girdi. Ve kayboldu Kral bunun hızır olduğunu — anladı, Ve ih tiyarların yakılmasını istiyen veririn babası cellâtla onun &- çin Kral veriri kovdu ve ihtiyar arı vezir yaptı ihtiyarlar ömür. lerinin sonuna kadar | sözdetle yaşadılar. Muammer (Küyseri isesinde 1218) lar ve bayramlarını kutlarlar. İşte çocuklarım, & tabiatin de bizler gibi bir. ba da, tabiat renk renk elbiseler al, mor patyelerle ve 3 nir. Ağaçlar, pembe, beyaz çi görünür. Fakat çocuklar, t büyük faydalar doğurur. ve yemiş kadar kumur bir şey var mıdır? kuvvetli maddeleri bizim için lar. Kışın korkusundan kaçmış tık. Sabahları, pencerelerin tatlı kuş cıvıltıları sizi Si yormuz ler. z Kırları, ağaçları, ekinleri tarlalarını çalışmayı, başkasına öğretin çocuklarım! E. Alpin Babası Tuvalet Yapıyor ! Tabiatın Bayramı i Artık çocuklar, sabahları yataktan kalkıp etrafa baktığınız zaman bü © tün ağaçların çiçek ve yaprak açtığı- Görüyorsunuz ya.. Tabiatin hayrı ramı yalnız bize değil kuşlara da fay- meyin! Düşünün ki, tabiat sadece zim için didinip bizim için uğraşıyor, Siz de tabiat gibi daima başkası için, iyilik etmeyi Ken renk ağaç çiçekleri ortalığı bir bayram yerine çeviriyor. İnsan ların senede birkaç bayramı vardır, Bu bayramda çocuklar, gençler, kız- lar, erkekler renk renk, mavi, beyaz, kırmızı, yeşil... Elbiseler giyerler de- Zil mi? Küçükler bu renkli ve cici el- inde birer kelebek ve birer) çiçek gibi dümerler, koşarlar oynar- yramı vardır. Bu bayram bahardır, Bahar. giyer, ekler. den çelenkler tükarlar. Hülâsa, top- ber paraçası ayrı ayrı kıyafetle parken boşuboşuna para harcamaz, kâğıt yakmaz ve ortalığı kirletmez; alin bu hayrani biz insanlar için Toprak bayram yaparken yalniz bizim iyiliğimizi düşünerek bunu ya: > par; ağaçlar çiçeklerini döktükten sonra meyvalanmıya başlar; meyva lara faydası do- Tabiat bu bayramında bize yalnız meyva mı verir.. Daha neler neler. Xeşil tarlalar buğday, darı, ilâh. gibi hazır- olan kuşlar da yavaş yavaş geliyorlar, ar- tında dalıdır. Bahar olunca kuşlar da geniş birer nefes alırlar, yuvalarını ılık ve | ko- “kulu ağaçların tepesine kurarlar.. Bol bol yem bulup yavrularını büyütür sevin saharda kırlara çık- siğne- &. Dünyanın © büyük vapurla. — rından biri dı meşhur © Nor. mandiya germe" dir. ki içlerine asan Sör yapılmıştır Resimde bir di Vahşilerin Tuvaleti Afrikanın ce Bubunda oturan ör alışi kabile- 4 vardır. Bu zahşiler | bay- am günlerinde başlarına gör düğünüz gibi tu- valet yapıyorlar. Bu tuvalet tahta ve çamurla yapı- iyormüş. Hiç yorulmadan ve boyun- ları ağrımadan bu kadar yükü başla- rının üstünde asıl taşıdıklarına Şaş- mamak elden gelmez değil mi? Bütün hızına rağmen şimşeğin sür. ati güneş ışığından yedi defa daha azdır. Hele ziyanın sürsti büsbütün faz ladır. Yapılan en ince hesaplara gö- re ziyânın saniyede 300,000 kilamet- relik bir sürati olduğu anlaşılmıştır. sanar bu. hay- | lü hizmetlerde Filler Nasıl Mahmuzlanır ? Filler çok uslu hayvanlardır. İn vanları türlü tür kullanmaktadır. Hintliler ekse riya filleri at ye- rine kullanırlar. t İFİl biraz yavaş İlâdığı zaman üstündeki © Hindi ayağını mahrnuz gibi yaparak Filin İkulağını dürter. Bu ihtiyar adamın 25 tane oğlu ve torunu miralay olmuşlar... Bu mira: layların her biri harplere iştirak et- İmiş ve büyük yararlıklar göstermiş tir. x Yuvarlanmıyan Taş Bu kaya Arjan * tinin Tamdıl şeh rindedir. Bu müazam kaya yuvarlan- madan bir yama İcin üstünde du- cuyor. Seneler. İdenberi ayni va- İziyette imiş. Ge y lip bu kayayı gö ren herkes hay- NİN etten kendini &- lamıyormuş.. Kahkaha tg — Küçük ya miş kaç? — Beş amma annem eğer her gün iyi kahvaltı Öğretmen — Oğlum dünya güne- şin etrafında neden döner? Çocuk — Çünkü bay öğretmen bir tarafı kızarıp öbür tarafı çiy kalma- san diye! Çocuk (ânnesine) — Anneciğim. yırtılan pantalanları nerde yapıştır. rirlar? 2 Şeytanın Yanına Git! Can (ağlıyarak) — Babam. yaptığım için beni azarlıyarak . geye tanın yanına git! diye kovdu. Ben de sizin yanınıza geldim büvük haha.

Bu sayıdan diğer sayfalar: