18 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

18 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SM —— —— TAN) Gündelik Gazete — — TAN'ın hedefi: Haberde, fikirde, her cüst samimi olmak, olmıya — çalışmaktır. “ — ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 100 Ke, 1 Sene ai Kr. 0 Er Gay 1500 Er, 400 Kr, 3 Ay #0 Er, 130 Kr, tAy ge Er, Milletlerarası * posta fitihndma dahil ak Miyan memleketler #çin 30, 16. 0, 3.5 lira dir. Abone bedeli peşindir: Adres değiş rmek 25 kurustur. Cevap icin mektup Mara 10 kuruluk gel Mövesi Mermdır. m GUNUN MESELELERİ Devletin Yeni | Belediye Telâkkisi Yazan : M. ZEKERİYA İstanbul şehrinin plânı yapıldık- tah sonra, burada tatbik edilecek © lan belediyecilik sisteminin de, bu- Şünkünden tamamen farklı olması lâ- zımdır, Bugünkü İstanbul belediyesi, yal ME şehrin sokaklarını temizliyen kaldırımlarını yapan, lâmbalarını ya- kan, belediye talimatnamesindeki hü kümlerin bir kısmını tatbik edip, €9- Bafa zarar vermesin diye bir kısmını ihmal eden basit bir belediyecilik te- Vâkkisi ile çalışır. Halbuki modern belediyecilik, bun dan tamamen ayrı bir iştir. Modern belediye sistemi, bütün halk hizmet: lerini bizzat görmeyi ve üzerine &l- mayı istihdaf eder. Bizde belediyeci- lik pek yeni olduğu İçin, vazifeleri, hak ve salâhiyet hudutları da yeni an laşılmıya başlamıştır. Onun için İs tanbulda tatbik edilen basit belediye- İlik sistemini mazur görmek lâzmm- Fakat şimdi artık hükümette dev- içilik sistemine muvazi olarak bü- Gön halk hizmetlerini üzerine alan Modern belediye sistemini de kur- Mak lâzumdar. * Hükümetin modern belediye siste- Mi hakkındaki düşüncesini (Ulus) ta «Sikâh “Halk hizmetinde yeni mües- Meseler., başlıklı yazı kısmen izah et- de Mektedir. Bu yazıda deniliyor ki: Dğn ve hususi menfaatler karşılaş. | takdird. smumi menfaat daha lardan fazla düşünmesi icap et- esasına göre umumi menfaat © Edeni ihtiyaçları olan âmme mües- i kurmak ve işletmek bir ka- Bar, , mahiyetini almaktadır. Bu va- birçok nafın eserleri gibi ve- Mine © içtima heyete ne mutlu... Bu “tay slmazsa ancak işletme masra- halka hususi tenzilâtlarla bu İlci “vasıtalardan' atari istifade anes esas olarak kabul edilmek heğgleh olarak, mesut olarak her yani vasıtadan ucuzca istifade et- edindiği malümdur. İN Cümhuriyeti Hükümeti Yata, ışık, emin, muntazam ve u- Nakil vasıtası ve saireyi devlet- Miştiç EYİ bir vazife ve bir ideal bil- , mizin ana prensiplerinden ler © hakkındaki esasların Şunlardır. diyebiliriz: a aşın istifade edebileceği Kibi LU mi Türki, alk İY yy zin tini deyi, Meveuatumuz halk hizme- “Devletçilik prensiplerine göre u- İl gelir, yani, devletin enmetayı Şeye takaddüm eder. Kütlenin bir kâr mevzuu değil, belki hir Via “e vergilerle bedava görülmesi ka- “temin edecek asgari bir tarife ile Yaya Miyede her Türk vatandaşının Yağı devlet kendisine bir gaye ve n, Si inındaki vatandaşlara temiz Üz Miş, v8 Sosyal yardım rihniyetile te- olarak halk hizmetindeki ı beğ > Halk hizmeti mülesseselerinde 3 İnaktan çıkarmak; Mak, »k müesseselerin ç0- ?e, köy birliklerine, Be- Bankası gibi hususi maksat: PAŞA yy imkânlarını belediyelere, iyii | bidir. İ mecburiyetinde olan belediye de İs- kredi. mülesseselerine | tanbul belediyesidir. m a a m —— 18 a gag a TAN Amerika Cümhürreisi B. Roosevelt'in refikası Amerika kadınlığının seviyesini yük- seltmek için geceli gündüzlü çalışan kuvvetli bir şahsiyettir. Onun son günlerde ehemmiyet verdiği bir mesele, ömürlerini evde geçiren ve çocuklarını yetiştiren annelere bir ücret bağlanmasıdır. Bayan Roosevelt'in bu tezini müdafaa için yazdığı bir makaleyi naklediyoruz: set b utun anneler ev 0) ER Müsbet Tenkit, Menfi Tenkit '“'“:3* Yazan : SABİHA ZEKERİYA | a | ir ücret baglamalıdır! irkaç konferans ver mek üzere yaptığım br seyahat sırasında aldığım bir tezkere şu imzayı taşı- yordu: ” “Sizi dinlemiye vakit yan bir anne, Fakat tezkere uzun bir hi- köyeyi anlatıyordu ki, onu şöylece hülâsa edebilirim: “Ev işlerile o kadar meşgulüm kri, br düze tstirainmi GdETİyo- Fum ve evimden çıkamıyorum. Fa- kat buna mukabil öğrenmek istedi im bir şey var: Ben bir işçiye betle üç misli, beş misli fazla çalışi- bulamı- yorum. Bu çalışmalan üründen Bir” kontararıs dinlemek için de vakit bulamıyorum. Vaziyetim bu mer - kezde olduğuna gi benim de bir konferans dinlemek için benim de bir şey kazanmıya hakkım yok mu? Dünyada en çok iş görenin - sanlarannelerdir. Fakat kendileri- ne hiçbir şey yapılmıyan bir kim- se de varsa, yine onlardır. Bir-an- ne mütemadiyen çalışır, bütün eğ- lencesini unutur, fakat ayni za- manda hiçbir şey kazanmaz. Onun için Bayan Rooşevelt: Size soru - yorum, annelere biraz hak vermek, biraz boş vakit temin etmek ve mümkünse bir üeröğ bir kazanç 8- yırmak < u mektubu aldıktan sönra Amerika kadınlar ofisine müracaat ettim. İki gün sonra da evde çalışan annelerin hürriyeti ve mall muhtariyeti için büyük bir mücadele açmıya karar verdim. E- sasen bir annenin geçirdiği güç ha- yatı daima düşünüyordum. Onun salışmalarile alâkadar olan, bu ça- İişmelürenzim eden, onun huku- kunu tekeffül edön işbir kanun yoktu. Fakat, Amerika kadın cemiyeti mesele ile derinden alâkadar ol - müş ve Amerikan kadınlığının tem balâsını temin edecek bir program hazırlamıştır. Bü sayede erkek ile kadın arasındaki en son ayrılik ta kalkacaktır. Evinde çalışan bir kadın cemi yetten, çocuklarının sayısile müte- nasip bir ücret almalıdır. Meselâ üç çocuk sahibi olan bir ânnenin yaptığı iş, herhangi daire veya fabrikada çalışan erkeğin yap tığı iş derecesinde müşküldür. O hulde fabrika veya dairede çalışan kadina ücret veriliyor da niçin 6- vinde çalışan kadına böyle bir üc- ret verilmiyor? Gerçi o kadının çalışma saatleri- ni tahdide imkân yoktur. Fakat, yaptığı işin kemiyet ve keyfiyetini hesaplamak çok kalaydır. Meselâ, üç çocuklu bir ev kadımnın çalış- malârını, haftada kırk saat çalışan işçi ile'denk tutmak kabildir. Ço- cukları daha çok olar kadınların ücretlerini bu nisbet dairesinde ge- | nişletmek mümkündür. Bir ev içinde mesaiye hasrolu- nan vakit tahdit olunmadığına gö- n fatbikını temin etmek ve| m —>>— iesseseleri bir kazanç mev-| ve nihayet milli bankalara vermiştir. Bunların muayyen gayeye erişmek hizmeti mülesseselerini | için elbirliği ile çalışmaları, devletin her tarafında vatandaşın | de yardımlarile, dün on taneden ibar tarrda istifadesine hazır kıl-| ret olan hahse mevzu müesseseleri bu gün iki yüze çıkarmıştır, yarin, mu hakkak ki, birkaç misli artıracaktır. , Bu yazı, belediyelere modern ça- işinde hir program çiziyor gi- Bu programı İlk tatbik etmek re, onun heyeti umumiyesine bir kıymet biçmek'dalma eldedir. smini kaydetmek istemedi- ğim bir nazir, ba yolda ha- zırlanacak projelerin hiçbir veç- hlie tahakkuk ettirilemiyeteğini söylemiş, daha sonra şunları ilâve etmişti: — Aile kadınlarına böyle bir üc- ret bağlandığı takdirde bunu han- gi bütçe temin edebilir? Cevap verdim; — Bunu temin edecek olan büt- çe, kadınların çocuk doğurmıya KANUN BABALIK Evli bir kadın babalık davası ika- me edebilir mi? Bu suali biraz açına- yı faydalı bülüyorum. Suslden mak- sadım şu: Meşru kocası olan bir ba- yan, dünyaya bir çocuk getirecek 0- lursa, bu çocuğun bir başka erkekten olduğunu mahkemede iddia edebilir mi? Ve bu, iddiasını hâkim dinler mi? Sualin cevabını, Türk Kanunu Medenisinin “303,, üneti maddesi ve- riyor. Bu müdde çudür: “Ana, gebe kaldığı zaman evli idiyse; babalık davası, ancak ço- cuğün nesebi sahih olmadığına hâ- kim hükmettikten sonra ikame €- dilir. Bu takdirde, hahalık dayasının ikamesi için muayyen müddet, ne- sebin sahih — olmadığı hakkındaki hükmün sudurundan itibaren baş- Jar. Şimdi de, beraberce bu maddenin ne demek istediğini tetkik edelim: Bir çocuğun babasının kim olduğu malâm olmıyabilir. Fakat herhalde muhakkak birşey varsa —ki onda hep müttefikiz zanmındayım— o da bi rçocuğun iki babası () olamaması- dır. OBu vaziyet karşısında, çocu- ğun babâsı ya kadının kocasıdır, ve- yahut tu başka birisidir. Fakat, ka- #ünen, evli bir kadının çocuğu koca: sına sittir. Çünkü kanunu yapanlar, karının kocasından başkası İle müna Yazan: Bn. Franklin Roosevelt. Amerika Cümhurreisi B. Roosevelt ve refikası KARŞISINDA karşı grev yaptıkları takdirde sizin de doğumları teşvik için rey vere- ceğiniz bütçedir! Ve ilâve ettim: — Herkesin kendini en ağır yüklerden ve son derece mahdut bir ufuk içinde mahpus yaşamak - tan kurtulmak istediği bu devir- de anaları esaret içinde yaşatmak Teva mı? Ana gibi aziz, şerefli ve değerli vir varlığa bu zamanda ezi- yetli, ve mihnetli, fakat hürriyet- siz, ümitsiz ve ufuksuz bir heyat sürdürmeyi bugünün hassas Vvic- dam nasıl kobul ediyor? DAVASI sebette bulunmıyacağını farzetmiş- lerdir. Binaenaleyh, kadının baba- lık davası ikame edebilmesi için, ev- velâ çocuğun kocaya sit olmadığı is- pat edilmelidir. Nasıl ispat edilebilir? Meselâ; koca çocuk hakkında red da- -IV- sırasında (ennen baba olmasına im- kân olmadığı ispat edilirse, çocuğun babası kendisi olmadığına dair mah- kemeden karar alabilir, İşte böyle bir karardan sonra, ana, başka bir erkeğin çocuğun babası ol- duğunu ispata kalkışabilir. Kadın, bu erkek aleyhine bir babalık davası açar. (Bu davada kadın, bundan ev- velki makalelerimde yazdığım gibi hareket etmelidir.) Fakat, kocası ile münasebette bulunma ( ihtimalinin kuvvetli olduğunu, dava edilen er- kek daima mevzuu o bahsedebilece- ğinden, bu ihtimalin mevcut olamı- yacağını da ayrıca, kadın İspat et- melidir, Meselâ: Kocasının gebeliği zamanında çok uzuk bir memlekette bulunduğunu, yahut ta, kocasınm bu müddet zarfında hapisanede bu- Tunmuş olduğunu İspat etmesi gibi. Bu gibi hallerde, dava edilen er- kek, kadının kocası ile münasebette bulunma ihtimalinin varit olduğunu ortaya süremez. İsmail Kemal ELBİR (İstanbul Barosunda Avukat) Devlet ve millet için bütün me- murların topyekün çalışmaların - dan daha çok, daha samimi ve da- ha fazla bağlılıkla çalışma anala- rın devlet bütçesinden istifadeye hakları neden kabul olunmasın. A nalar, Yarlıklarını; cesaretlerini, gençliklerini ve vakitlerini feda et tikleri memleketten neden hisse - dar olmasınlar! akat analara ücret hasıl mı verilir? Metot konuşulabi- lir ve bu metot bir satte kararlaş- tırıdabilir. Lâzım olan paranın ne- reden tedarik edileceğini mi soru- yorsunuz? Bu da kölâylıkla hallolünabi lir. Çünkü, bütün asil ve insani da- yalar için para bulmıya imkân var. dır, Hele annelere yardım için mu- hakkak ki bol bol para bulmak mümkündür, Fakat bizim bu yoldaki müca- delemiz henüz başlamak üzeredir. Ve bu mücadeleyi #onuna vardır - mak için elimizden geleni yapaca- gız. Günün birinde bu gayenin tahak- kuk ettirileceği zerre kadar şüphe götürmez. (GONUL 4 İŞLERİ Kafa Şişirme ve Bıktırma (Yazan: Gönül Doktoru) Yetmiş beş yıl önce Napoleon Bo- Dapart'ın yeğeni Üçüncü Napoleon o vakit dünyanın en güzel kadını sn- yılan Kontes Teba Mari Öjeni'yi sev- di ve onunla evlendi. karışamaz.,, Napoleon ve karısı zengindiler, gü- vardı. Evlilikte mesut olmak İçin Fakat saadet ışığı çok sürmeden za- yıfladı ve biraz sonra söndü. Napole- on karısını imparatoriçe o yapmıştı. Deli gibi seviyordu. Fakat ne para, ne mevki, ne sevgi Öjeni'yi kıskanç İve hırçın olmaktan menedemedi. Öleni, müthiş kıskançtı. Şüphe i- sinde yaşıyordu, Kocasını bir an yal Biz bırakmıyordu. Napoleon devlet işlerile meşgul iken çalışma odasını İxirer, gayet mühim münakaşalarda araya girip sözünü keser, başka ka- İdınlara iltifat eder korkusile yanın- İdan ayrılmazdı. Napoleon nereye gi- İderse gitsin, o da mutlaka arkası İna takılırdı. Birçok arı olan, mühim devlet işleri ile meşgul olan İ Napoleon hususi konuşacak bir yer | bulmaktan kafasını dinlendirecek bir süküttan mahrum olmuştu. Fakat netice ne oldu. Bunu tarih- ten aynen dinliyelim: “Napoleon karısının bu İzacatın- dan o kadar hıkmıştı ki, bazan gece- leri. sarayın gizli arka kapısından kaçar, ya nedimlerinden biri ile şe- hir sokaklarında bir vatandaş gibi dolaşır, ve genis bir nefes alma es. Nedimleri bü kadının meçhul bir İspanyol kontesinin kızı olduğunu i- leri sürerek Napoleona onunla evlen: memesini tavsiye ettiler, Çünkü kızm bir imparatoriçe olmıya lâyık olma- dığımı iddia ettiler, Fakat Napoleon onlara şu cevabı verdi; “ Ben hane- dandan olup ta tanımadığım bir ka- dın yerine sevdiğim ve htirmet etti. ğim bir kadını alıyorum. Buna kimse zeldiler, sevişiyorlardı. Hayatta me- sut olmak için me lâzımsa onlarda bundan daha müsait şerait olamaz- vası ikame eder ve karının - gebeliği | ©" Geçen gün “Allahaşkına bana sor- mayın,, diye bir yazı yazmıştım. Bu yazının mevzuu gazetelerin malümat Jtoplamak, fikir almak üzere müra- caat ettiği birçok yerlerden bu ceva- İba alması idi, Buna itiraz etmiş, her- kesin fikrini, umumi menfaatler he- sabına söylemesi lâzım olduğunu id- dia etmiştim. Bir mektap aldim. İmzasından kim olduğunu anlamadığım, fakat üslübundan Feleğin çemberinden geç miş bir adam olduğunu tahmin etti- ğim bu zat diyor ki: “Fikir söylemek aşağı yukarı bir şeyi müdafaa etmek veya tenkit etmektir. Tenkide kimse tahammâl etmiyor. Herkes o methe- dilmek istiyor. Siz ne kadar temiz, ne kadar memleket hesabına tenkit edereseniz ediniz, bu sizin için mü- nasip anı gelince, bir idbat vesilesi o- luyor.,, Bu ifade tecrübeli bir ağzın ko- nuşmaşına benziyor. Bu elimleyi o- kuyunca sahibine hak vermemek mümkün değil, Doğru.. İnsan denen mahlüklarım çoğu tenkitten korku- yor. Bu korku, ne-sadece şahsiyeti- pin küçültülmesi ve beğenilmeme- sinin korkusudur, ne de yalniz men- İnatinin zedelenmesi o korkusudur. 'Tenkitten korkmada bu iki âmil mev- cuttur, fakat tenkit korkusunun en büyük âmil acizdir. Kusur işlemiyen, yanlış hareket et miyen insan mevcut değildir. Fakat bu hata samimiyetle, bilmiyerek iş- lendiği zaman, samimiyetle itiraf e- dilir, Ve bu itirafta büyük bir cesa- ret vardır, hüsnü niyet vardır, ken- di kabiliyetine güvenme vardır. Ha- tayı tamir için elindeki iktidarın ver- diği müsamaha vardır. Kendine gü- venen adam tenkidi dinler. Haklı ta- raflarını kabul eder, ve bunu samimi bir ikaz telâkki eder. Her ne pahası- na olursa olsun, tenkitten korkan, aczinin meydana çıkmasından ve tenkidin kendisinö getireceği Tdbar- dan çekinen adam da,umumi men- faatlerin üzerine basıp, kendi egoiz- mini ortaya koyân adamdır. rübeli şahsın, bu iddiami tecrübesiz ce bir iddia telâkki edeceğini biliyo- rum. Maamafih bu hususta tecrübe lerim de vardır. Çok defa ağzım da yanmıştır. Buna rağmen umumi mon faatlere taallük eden meselelerde sUs- mayı, bir insan küçüklüğü telâkki et» mekten kendimi kurtaramıyorum. Tenkidin iki faslı vardır. Müspet ten- kit, menfi tenkit, Tenkit müspet sa- hasında faydalı, lüzumlu, hele bilgi, ye dayandığı takdirde yol gösteren, inkişaf ve terakki yolunu aydınlatan ışıklı bir fenerdir. Menfi sahada ten- kit, yalnız yıkmak, yalnız bozmak ve çürütmek istiyen bir bozguncudur ki, gayesi yapmak ve yol göstermek değil, açılan yollara bomba koymak tır. Bu kötü niyet, o kadar becerik- sizdir ki, satırların ve fikirlerin üze- rinde hemen sırıtır ve bundan kor- kulmaz. Çünkü kötü niyete itibar e- den hiçbir efkârı umumiye yoktur. O halde müspet tenkitten korkmiya- İm, karanlık sokaklarda insan dü- şer, ——————. lışırdı. Öjeni'nin kıskançlığı kocasım e- linden kaçırmış, saadetini yıkmış, €- vini bozmuştu. Kıssadan hisse: Lüzumsuz kıskanç- lıklarla kocanızın kafasını şişirmeyin. Şeytanın saadetini bozmak için ce- hennemde icat ettiği en tehlikeli si- lâh budur: Erkeği bıktırmal. * Şişlide Lemis Mısırlı » | Sevdiğinizle evlenmek istemekte haklısınız. t ailenizin arzusuna rağmen bunu yaparsanız akıbeti teh- ikeli olabilir. Kararınızı vermeden jevvel bu akıbeti iyice düşünmeniz lâ- İzımdır. Sevdiğiniz erkek sizinle ev» lenmek arrusunda samimi midir. Ya- rın sizi ailenize karşı müdafaa ede- cek midir? Yoksa emeline kavuştuk. tan sonra sizi yarı yolda bırakmak lenize dönemiyecek köprüleri yıkmak si; olmıyacak midir? Bütün bu suallerin <evaplarinı a- ala, Ve Kararıntzn ona göre veri: surette bütün zin için tehlikeli Yukardaki fikri ortâya koyan tec- tehlikesi var mıdır? Yarın tekrar ai- v mai zn MAŞ Miçe SANMA #» ES lal ii vd Ban İç, 4 d ş < 4 dağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: