22 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—<—— 22.4-958 TAN Gündelik Gazete — TAN'ın hedefi: Haberde; fikirde, her #eyda temiz dürüm, samimi olmak, #arlin — gazetesi olmıyan | çalışmaktır. e ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi M0 Kr, 1 Sene 2000 Kr, 10 Er, 6 Ay 1500 Kr, 400 Kr, say 800 Kr, 150 Kr, 1 Ay 40 Er Milletlerarası posta fttihadına dahil ol Miyan memleketler tçtn 30, 16, 9, 3.5 Ura dır. Abons bedeli neşindir: Adres değiş” Hrmek 25 kuruştur. Cevap icin mektup lara 10 kurusluk pul ilüvesi Yârımdır. GÜNÜN MESELELERİ İspanya Harbinin Bugünkü Neticeleri (Yazan: M. ZEKERİYA) Franko Akdenize inince İspanya- da harp vaziyeti yeni bir safhaya girmiş bulunuyor. Ötedenberi İspan yol harbinin yalnız İspanya hudut-| ları içinde kalan bir harp olmadığı malüm olduğu için, harp vaziyeti - nin bugünkü neticesi de beynelmi- lel tesirler ve akisler yapmaktan geri kalamaz. Bugünden bu tesir ve akisleri tes bit edebiliriz. Frankonun zaferi, hakikatte bir İtalyan ve Alman galibiyetidir. Çün kü bu iki devlet asker, silâh ve mü- himmat göndererek Frankonun mu- zaffer olmasını bilfiil temin etmiş - lerdir. Onun için Roma ve Berlin memnundur. Bu sevinçlerinin iki sebebi vardır: Birincisi tuttukları yolun onları zafere götürmüş olma. sı, ikincisi bu müdahale ile istihdaf ettikleri gayelere varmaları imkâ- nının tahakkuk etmiş bulunmasıdır, Roma İspanyada kuvvetli bir müttefik kazanmış bulunuyor. İn- siltere ile yaptığı anlaşmada harbin sonunda askerlerini çekeceğini, ve | İspanynain tamamiyeti mülkiyetine riayet edeceğini vâdetmiş olma - sına rağmen, Franko İspanyasının hiç olmazsa dostluğunu kazanmış - tır. Bir harp vukunnda bu dostluk - Romanın ikinei karancı İspanya . daki müdahalesile İngiltereyi bir - gok müsandekârlıklarda bulunmıya mecbur etmiş olmasıdır. İngiltere Habeş harbi esnasında müzakereye bile yanaşmadığı birçok emrivâkile. ri kabul ve tasdike mecbur olmuş, İspanya harbinden evvel imzayı şe- refsizlik addettiği bir anlaşmaya ya naşmı: Kaldı ki, İtalyan askerleri ancak harp bittikten sonra İspanyadan çe- kileceklerdir. Harbin ne vakit bite- <eği ise malâm değildir. Binacna - Joyh bu noktada da İtalya İspanya - daki alâkasını idame etmenin yolu- nu bulmuştur. * Almanya şimdiden İspanyada bir çok iktisadi menfaatler temin etmiş tir. Harp bittikten sonra bu iktisa - di menfaatler Almanların lehine in- kişaf edecektir ve İspanya bir nevi Yarım Alman müstemlekesi olacak- tır, Almanların ikinci kazancı Fran: Sanın cenup hudutlarında bir faşist hükümeti kurmuş © olmaktır, bu! Yüzden Fransa şimdiye kadar emin bildiği cenup hudutlarında da tahki- mat yapmıya ve asker bulundurmu - Ya mecbur olacaktır. Almanyanın üçüncü kazancı Ak. denizde birtakım üsler temin etmi- Ye muvaffak olmasıdır. İtal as» kerleri İspanyadan çekilse bile Al - Man teknisyenleri ve mütehassısla- " orada kalacaklardır. * Pransa, bütün gayretine rağmen, İspanyaya yardım edemediği için bugün çok fena bir vaziyete düşmüş tür. Bu yüzden Fransa siyasetteki bstiklâlini kaybederek İngilterenin / kuyruğuna takılmıya mecbur olmuş- » Fransanın şimali Afrika müs - Şörlekeleri ile muvasalanı tehlike - ii Elrmiştir. Cenup hududunda ye- bir düşman belirmiştir. İspanya - yistlerin galebesi dahilde de kuvvetlenmesine o yardım işti, ayl sebeple İspanva harbinde Fran da mağlüp sayılır. Z elzele, yeryüzündeki tabii fe lâketlerin en büyüklerin - den biridir. Bu felâket, zaman za - man, arzın muhtelif noktalarında önüne geçilmesi imkânsız, sayısız facialara yol açmakta, birçok şehir lerin yıkılmasına, sayısız insanla. rin ölümüne sebep olmaktadır. Tu- tulan istatistiklere göre, bütün dün İ yada, senede 9000 den fazla zolze- e oluyor, yeryüzünün en çok zelze Jeye maruz bulunan kuşağı yeni je oloji devirlerinde, inhidamlara uğ. ramış noktalarıdır. Bu kuşak, Avrupada, Akdeniz mıntakasını, bilhassa Ege, Balkan- ların cenubi ve İtalya ile Suriye - Basra körfezi ve Umman Denizi ve İndus, Ganj ovslarını, Çin Hindi - ni, Malezya adalarını, Amerikanın garp kıyılarını, Antil adalarını kap lar. Zelzelelerin en sık ve şiddetli ol. duğu sahalar, ayni zamanda arzın inşikaklara uğramış, çatlak (o yer- leridir. Bu saha İzmit körfezinden başlı yarak, Garbi Anadoluda, Ro- dosun ocenubuna kadar şark - garp istikametinde uzanan birçok inhidam sahalarıdır: 1 — İzmit körfezi temadisi, Sa- panca gölü ve Adapazarı ovaları, ? — Gemlik körfezi temadisin teşkil eden İznik gölü; 3 — Bursa, Manyas Çukurovası # — Edremit körfezi ve ovası, İv rindi, Balıkesir havzası; 5 — Bakırçayı ovası; 6 — İzmir körfezi, (Gediz ovası ve şubeleri); 7 — Küçük Mendires ovası, 8 — Denizli havzası, (küçük Men- dires ovaları), 9 — Mendelye körfezi, Tekir am barı ve Tuzla ovaları; 10 — İstanköy, Germe körfezi: l Rode Diğer taraftan Şarki Anadoluda da aşağı yukarı bu istikamette m- ralanmış çöküntü sahaları vardır. Erzurum, Pasinler, Muş ovaları gi- bi. v2 elzelenin sebeplerini, kışrın derinliklerinde ramak 1â- geniş sahalara yayılan zelzeleler, Tektotik denilen nevilerdir. Kış rın sahra teşekkülü, arzın pek de rin tabakalarına kadar uzanır, Bu teşekkül sırasında bazan muhte - İM iç kuvvetlerin tesirile altta ka- lan sahralar kırıla! Bu çatlak boyunca ve iki tarafındaki kısım - lar, “kompartıman,, biribirlerine mazâran kendi seviyelerini değişti. rirler. Bu suretle bir “inşikak,, mey dana gelir. Meselâ, Bursa ovası bu suretle çökmüş, buna mukabil Ulu- dağ silsilesi yükselmiştir. Arzın böyle ve buna benzer maf sallı yerleri oynaktır. Bu iki kısım, biribirlerine nazaran seviyelerini, velev ki, satıhta, pek az miktarda nl Sun zamanla değiştirir. Asırlarca süren bu cüzi seviye farkı, öyle bir zaman gelir ki, müvazeneyi tutan vaziyeti, bozacak bir şiddet, bir tazyik alır. Ve derinlerde vücuda gelen bu inşikak ona civar yerleri sarsar. Bu halin her zaman birden bire vukua gelmesi icap etmez. Da —————————— 4* âdeta lâkayıttır. Onun bütün ü. midi şuradadır! Franko galip geldikten sonra İngil tereye muhtaç olacaktır. Çünkü memleket bir harabe haline gelmiş- tir. Bu harabelerin imarı paraya bağ lıdır. Franko bu parayı ancak İngil- tereden bulabilir. O vakit İngiltere - ye dönmiye mecbur olacak ve İngil- tere de kendisine istediklerini kabul ettirecektir. O vakte kadar yapılacak şey İtal- yanın müdahalesine nihayet vermek ve İspanyayı Almanya ile İtalyanın paylaşmasına mâni olmaktır. Son Roma anlaşmasında İngilterenin ta. kip ettiği gaye budur. Ve zahiren bu gave tahakkuk ta etmiştir. Amma İngilterenin bu hayalleri male Chamberiain hükü - nkonun galip gelmesine kar 1788 te Portekizde bir zelzele dal gası evleri su altında bırakarak 80,000 - 70,000 kişinin #lümüne se- iyet vermiş ve Lizben şehrl ta- mamen harap olmuştur. 1865, Bursa, 1882 İzmir zelzeleleri de pek giddetli olmuştur. Nüfus te» lefetı büyüktür. 1869 da Erzurum şehrinin üçte Biri yıkılmıştır. 1EM6 da Charieston hrinde 27 evrilmiş, te komotifler raydan çıkmış ve sarsın» tı pek büyük bir sahada duyulmuz- tur. 181 de Japonyada Mino ve Owa- #l mıntakasındakl zelzele; 7,229 ki- şinin ölümüne, 17,390 kişinin ya- rafanmasına, 197,000 evin yıkılmaz #na sebep olmuştur. Japon adalas rının yüzde 60 | bu sarsıntıyı duy- muştur, 1894 İstanbul zelzelesinde büyük garşıda dükkânlar yıkılmış birçok kişi Yimüştür, 5 x > 3 2 ğ ha çok uzun yıllar, hissedilmez kü- şük seviye farkları bu hali doğu- rur. Zelzelelerde bu farklar, her ne kadar pek küçük ise de, (meselâ, #MUVAEE YOLMANI Değişiklikten Ho. Yeniden, değişiklikten, yeni fi- kir ve yeni hareketlerden hoşlan- miyanlar pek çoktur. Bunlar ekse riyetle muhafazakârlar ve ruhen tembel olanlardır. Alıştıkları gibi ve alıştıkları şartlar içinde yaşama yı tercih ederler. Ufak bir değişik Tik onları rahatsiz eder, İşler vardır ki, teşebbüs, atılgan- Tık, çeviklik ve yaratıcılık ister, De Zişiklikten korkan adamlar bu ka- bil işlerde muvaffak olamazlar. Fa kat sebat, devam ve ittirat istiyen işlerde bu adamlar muvaffak olabi lirler. Bir asağıda size bir ölçü veriyo ruz. Kendinizi ve arkadaşlarınızı bu ölçüde tartınız. İlk dokuz sünle tahakkuk edecek midir? Onu da za- man gösterecektir. tam numar üç suale ikinci nu TAN Zelzelenin S * Büyük Zelzeleler e Dogurduğu Korkunç Felâketler Son Kırşehir zelzelesine ait dün gelen resimlerden: Toprak birçok yerlerde böyle çatlamış ve çöküntüler olmuştur. 1806 San Fransisko ze'zelesi: tak riben 700 kişinin ölmesine, 100-200 bin kişinin sakat kalmasına sebep olmuştur. Zelzeleden sonra büyük yangınlar çıkmıştır, 1908 Sieliya ve Kalabra (İtalya) zelzelesinde 76,000 ölü, 58,000 yara» İh vardır ve Mesina şehrinin bir kismile birçok köyler yıkılmıştır. 1912 de ayni mıntakada o Mesina #ehri tamamen harap olmuştur. Ay Nİ senede Marmara havzasında da Bulayır ve Mürefte ve civarı Köy » leri büyük hasara uğramıştır. 1015 senesinde Orta İta'yadaki bir zelzelede, 30,000 kişi ölmüş, 872 şehir va köy yıkılmıştır. 1923 Japonya zelzelesi, Tokyo ve Yokohama şehirlerinin büyük bir kisminin harap olmasına ve 160 bin den fazla kişinin ölümüne sebep si- muştur, 1928 İzmir, Torbalı zeizelesinde, birçok Blü ve yaralı vardır ve bir. Sok evler harap olmuştur. Yalnız bir santimetre, bir desimet- re, veya metre) sarsıntısı pek şid- detli olabilir ve çok uzaklar. dan duyulabilir. o Sarsıntı hafif te olsa, ani olduğu" takdir. mara alan kimse muhafazakârdır, bilâkis ilk dokuz suale fena numa- ra alıp ta son üç suale iyi numara alan kimse muhafazakâr değildir. 1 — Hayat ve itiyatlarınızda de- Zişiklik sever misiniz? Meselâ oda sızın, büronuzun dalma ayni şekil de tanzim edilmesini, yemek masa $ının mutat şekilde tanzimini, ve saireyi sever misiniz? Yoksa kon- forlu olmak şartile neresi olsa si- zin için müsavi midir? Z — Kendi evinizden, kendi ya- tağınızdan başka bir yerde yatınca rahadsız olur musunuz? Yoksa ra- hat olmak şartile herhangi bir yer de uyuyabilir misiniz? 3 — Çocukken size öğretilen ha- ebepleri ve bilir. Bu tıpkı, bir döşeme üzeri- ne koyduğumuz bir taş parçasına, döşemenin altından vurduğumuz zaman taşın yaptığı harekete ben zer, herhalde döşeme taş kadar oy elzelenin diğer sebeplerin- iri de, volkanlardır. Volkan- lar, arz dahilindeki muhtelif biri- kintilerin, harice çıkmasında em- niyet subaplığı vazifesini ler. Ve ekseriya ağzından çıkmak ta olan bu birikintiler kesilip te, volkanın tekrar mesi, civarda sarsıntılara sebep o- Bundan başka, daha bazı ufak vel. hürmet ettiğiniz kimselerden Ss | R e MH | birinin fikrine uygun bir fikir srar mısınız? Yoksa kendi fiktini. i simi söylersiniz? nir şlanır mısınız? tefek sebepler de varsa da, en bü- yük sarsıntıların © İnşikaklardan doğduğu anlaşılmaktadır. Bazan inşikaklar o kadar müthiş olur ki kışrın seviyesi birkaç metrelik bir fark gösteri Yapılan istatistiklere göre, dün- yanın en çok zelzele felâketlerine uğrıyan yerlerinden biri, hattâ bi- rincisi Japon adalarıdır. Burada, günde vasati olarak, üç zelzele çin?,, bu sualin Çünkü tabiatin ne kasdi, ne şuuru, ne de gayesi vardır. Toprağın Hiddeti : Yazan: SABİHA ZEKERİYA Tabiatin gözü kördür, şuuru yok. tur, Yaratır, insan zekâsının, insan şuurunun, İnsan sanatinin daha ete. gine varamadığı harikalar yapar. En müstesna sanatin eserleri onda, ya- ratma kabiliyeti onda, insanı elinde oyuncak eden kanunlar ondadır. Pa- kat niçin yapar, niçin yikar, bilmez, İnsanı ise, tabiate hâkim kılan ze- İkâsı, şuuru, iradesidir. | Bu şuursuz ve kör tabiat bizim A- nadolu topraklarımızda | birdenbire neden hiddete geldi? Niçin yeri gö- ğü sarsan bir asabiyetle bunca köy- leri yerle yeksan etti, ve bunca in- seni yanıp kavrulan toprağın içine çekti? Niçin toprak yarılıp içinden kızgın sular fışkırıyor? Sapanile top rağı süren, toprağı yaşıyanlara bir hayat hazinesi yapmıya çalışan köy- liye bir kasdi mi vardı? Hayır... O, muayyen şartlar dahilinde meydana gelen hâdiselerin muayyen (netice lerini verir. Fen, bu hâdiselerin na- sıl olduğunu izah eder, fakat “ni cevabını vermez. İşte bu şuursuz ve kör tabiat, bu defa Orta Anadolu yaylâsına felâ - ket kanatlarını gerdi. Perişan köy- Yü kütleleri korkü ve dehşet içinde çadırlara sığınmış, toprak ne zaman kızacak, ne zaman onları içine çekip yutacak korkusile bekliyorlar, kaydedilmiştir. o Japonyada, bu yüzden uğranı- lan felâketler sayısızdır. Zelzele- lere karşı alınacak tedbirlerin en başında evlerin yapılış şekil ve sistemleri gelir. Meselâ, Japonya- da, evlerin hemen hemen bütün aksamı ahşaptır. Ancak pek büyük Memleketin her tarafından im 5 dat heyetleri gidiyor. Kızılay, harp zamanında toprağı İnsan kanile sw. lıyan, haris menfaatlerin de toprağı boydan boya mezar yapan kudurmuş insan şow - runa karşı gerdiği imdat kanatları, eteğin « insanlara modern binalar betondan, ve bü- | mı bu defn, tabiatin, toprağın, bu şu. tün aksamı biribirine sıkı sıkıya ursuz hiddetine karşı açıyor, Felâ - bağlı bir tarzda yapılmıştır. Ege İkete tutulanların sırtını, insanın ve muntakasında Sakız işi denilen ev- lerde veya Istanbulda bağdadi adı verilen duvarlarda, / taş ve kireç ten çok ahşap malzeme kullanıl. İg, muşt Bunun sebebi,ahşap ve beton binaların sarsıntılara daha çok dayandığıdır. Kârgir yapılar ise, ufak bir sansıntıda çatlayıp yarıl- makta ve aksamı biribirinden ay- rılmaktadır. Daha sonra, Japonya- insanlığın uçsuz bucaksız okşuyor, şefkatile Bayram günlerinde Kızılayın yar im kutusuna, bu insan şefkatinin İbir katresini bırakanlar, Kızılayın felâket günlerindeki bu yardımını hatırlasalar, bu şefkatin daha gür, daha cömert ianesini vermekten çe- kinmezler, Kızılay, hükümet, dev « let, hepsi bu felâketin karşısında se- ferberdir, ya biz? Halk, münevver, da, evlerin muhtelif kısımları bi- | ve insan diye birleşip bir bütün ya- ribirine çivi ile bağlanacak yerde daha çok geçme olarak yapılmak- tadır. Çünkü, bu tarz, yapının e- Mstikiyetini fazlalaştırır. skiden, zelzelelerin şiddetini ve istikametlerini tesbit et mek mümkün değildi. O zamanlar, takdir, doğrudan doğruya yalnız İli müşahedeye istinat ediyordu. Fa- kat bugün, zelzelenin şiddeti, in- ceden inceye hesap olunabilmek- tedir. Bu hususta kullanılan âlet, Sismograf'tır. Sismografların en basit şekilleri, kışır hareket ettiği zaman, ken- disi hareket etmiyecek şekilde şa- kuli olarak asılmış rakaslardır. Bu rakasın ucunda kalem gibi Yazıcı bir uç vardır. Bu uç kendi mihveri etrafında dönen bir üstü- Vaennin İsli kâğıdı üzerine sarsın- tı ihtizazlarını çizer, İşte bu çizgilerin genişliklerin- den zelzele şiddeti hesap olunur. reket ve itiyatların en doğru şeyler olduğuna mı kanisiniz; yoksa di. | k ğerlerinin riayet ettiği kaide ve &- detlerin de makul olduğunu kabul panlar ne yapıyoruz, ne yapacağız? Biz, halk ve münevver, dek, tek hiçbir mâna ve kudret ifade etme- yiz. Muasır cemiyetlerin içinde en büyük kudret ve kuvvet teşkilâtla rıdır. Halkı temsil eden en kuvvet. teşkilâtımız da Halkevleridir. Bu felâketin karşısında Halkeylerinin de alacağı bir rol vardır. Boş vaktini Şurada burada geçiren, çalışmak i- çin vakti bol olan birçok bayanları. mız, Halkevlerinin teşebbüsile güzel Tr tiyar, kadın, böyle bir felâketin kar şısında, “bana ne?,, diyecek bir in- san tasavvur edemiyorum, felâketli dakikasında, imdadına ye. tişen insan kuvvetini böyle bir cemiyette iftihar verici hir $eydir. Toprağır Şuursuz hiddetini, yenelim. lah bizi ha mamıştır... gibi mantıklar kullanır şusınız? Yoksa bu gibi yenilikle. ri tabii mi telâkki edersiniz? organize edilebilirler. Genç, ih duymak, ve Yaşamak ne insanın şuurile a uçmak içiu yarat. 8 — Bir fikir beyan etmeden ev. 9 — Döru, iyi ve âdil mefhum. lârı içine giren bahislerde ihtiyat li ve muhafazakâr bir masıniz? Yoksa mü tavır takınır erret tabirler ullanmaktan çekinir misiniz? 10 — Gündüz hayale daldığınız eder misiniz? husule gelecek değişiklikleri dü ü 4 — Yabancılara karşı kendinizi | Bür müsünüz? Yoksa daha ai üstün tutar mısınız? Yoksa onları kendinizden üstün mü sayarsınız? 5 — Yeni fikir ve yeni icatları sever misiniz? Yoksa beğenmez mi | Musunuz? Yol siniz? $ — “Ben babamın yaptığı gibi yaparım.,, Ve yahut “ben babam gibi düşünürüm. mü dersiniz? Yoksa mühim meselelerde teklif * dilen yenilikleri hüsnütelâkki eder misiniz? 7 — Yeni icatlar karşısında “ maziye sit hayal) İursunuz? mek için Tessamını ve o; tını da öğrenmek İster lerle mi meşgul o- 1 — Modern sanati beğeniyor nun baya- misiniz? Psikoloğ 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: