29 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

29 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29-4- TA Gündelik Gazete —— TAN'ın hedefi; Habe #eyde temiz, dürüst, sam. karin © gazetesi © olmıya ABONE BEDELİ Er, ; E l | Nafıa Vekâletinin | Cezri Bir Hareketi | | Nafıa Vekâleti birkaç gün evvel| asile İstanbul Elektrik| bir ihtarname göndermiş Noter vası Sirke: ti. Bu ihtarnamı nin 11 inci maddı Mamenin 54 üncü maddesinin yerine Getirilmesi isteniyordu. li inci madde bütün müstahde: lerin Türk ol ıma, 54 üncü maddesi de ancak Türkiye de bulmıya imkâ » 1923 itilâfnamesi sinin ve esas şart- şartnam: görülmiyen mü - tehassısların hükümete bir listesi ve rilmek ve hükümetçe muvafık gö -| rülmek şartile dışarıdan tedarik edi- | lebileceğine dairdir. Nafıa Vekâleti siğ Şirket tarafınd nen taahhütleri gözden geç rirken, bu mesele üzerinde de ehem- miyetle durmuştur. Vekâletin talebi © kadar haklı ve mukavele ve şartna | meye o kadar uygundur ki, şirket, teb liğin icahımı derhal yapmayı zaruri bulmuş ve ecnebi müstahdemlerden Yedisinin hizmetine dün nihay miştir, t ver Ortada cereyan aveleye aykırı en münmele, mu ik kullamlan hayet nd atı bulmasından İ- ola Yedi memurun o vazifesine Verilmesinden ve yedi Türk v Hihin faaliyet baret değildir , Nafia Vekâleti, eski kapit "ili yesine "âmil olmuştur. Bu işte Börterdiği uyanıklık ve alâka çok ye- rindeği,. İ yon günlerinde Türkiye. et fırsatı imtiyazlı | avesi Türklere boy-| Ancak tercüme ka. | bir, bulan mekti, © nazar boncuğu diye bulundururlardı. İdare birkaç Türk var m işler üzerin alâkaları yok elisle mürakabe r, her şeye: mukabilinde tu : 2 Vakit vakit toplan Vet efendim., derler, İT ileret alırlardı. | irk şirketi olan imtiyarlı şir | anizmasında Türklere inden ma t Türklerden g klarına emniye ? çünkü soygu yağma lemekti ri yok u bir gidiş kar - fay yürekleri yanacaktı, haki » Be) Yüzden sızacak, duyulacaktı. tay ePkotu mazur göstermek için Malı bir efsane çıkardıla te yap| me, 21 İşlere Türklerin aklı er -| âh,» bunu bize, kendin inandırdıkları ze bile aşa- zamanlar A Meg” Fün bu yalancı setleri kırdık. | hay *EN teknik teşkilât içinde imti - m, *Sirdik. Gördük ki, Türkler o! imtiyazlı — şirketlerde «© faaliyet imkânı vermek i- Mek 'M adım mücadeleler geçir - k Nigel, | Mig *€ Nafın Vekâleti n attığı il Ğ la bütün bir ma tasfiyeye ll. zl mpg Kendimize saygı ve güven op, ye Yeni ve güzel ufuklar n iy, “ekâletin tuttuğu cezri yol, ,, * İltiharla karşılanmıya lâ - | r Fena Vaziyette N) ütün müstahsil. * Ziyanın reisliği| şi ütün fi gı eye BU İçin çok müşkül olan © Rörüşmüşlerdir. Neti - in Mm tütünlerin matl&- | yeka, de satılmasının temini | Canta |€ ve İktisat Vekâleti arar vermişlerdir. | Italya, Arnavutluk Kralı Ahmet Zogo'nun göndererek yakın bir alâka gösterdi. eskidir ve küçük memleket Adriyatiğin ana TAN evlenme merasimine Hariciye Nazırını ve bir Dükü Arnavutluk - İtalya münasebetlerini tarihi hayli htarı olması bakımından da İtalyayı şiddetle alâkalandırır. Muharrir, aşağıdaki yazıda bu yakınlığın bir tarihçesini yapıyor. - Arnavutlu Münasebetleri YAZAN: GENERAL H. EMİR yanın, Arnavutluk kralı Ahmet Zogo'nun evlenme ciye Nazırını ve temsil için de bir dükü, Tirana göndermesi erkesin boş sim icabı deği i, Arnavutluk ile bir mer : pek si- nç alükasındandır. A luk, çok küçük & leket, İtalyanın ancı şimal ucundan en cenup ki 300 km. ya v esine ya yok etin orta genişliği de 10 Arazi zde 10 i olmadığı için, ığlık, yolları atak ve ma- laryalıdır. Bir milyon ar hal kıda sayıl ebeplerle iyi bir müşteri kat her şeye rağ - men, onun, İtalya i önemi, Adiryatiği azlar. in büyük bir ahtarı ol u kıyılarını € ve Balkan Yarım Ada- ğlam bir basamak elde et- cin de Yugoslavların cenu- ba sarkmalar diryatiğ ya Cenu sında set çekmiştir. A- e kapısı, Otra! Arnavutluk eri hükmederler ve bu boğaz ancak her iki taraftan tutulabilir. nın Arnavutlukla eskidir; 19 uncu çağ u burasını bir müste, yegi i İtalya ile istiyen Crispi zama- il bir Arnavut- sını temin etmiş anın maksadı aşi- yanları Balkan Yarım Adasına be amak, Sırpları / diryatiği ten menetmek ve ayet ileride kendisi için bir av riamak... Büyük harpte, İtalyanın Avus - turyaya karşı bep arbe girmesinin se- erini karıştırırsak, Adiryatiğe hâkim olmak arzusunun başta gel- Filhakika, 1915 İtalyaya bol ke Dalmaçyada ler teminin- görürüz diğini I elesi Adiryatik ve ya limanını ve bunun metha - lindeki Saseno adasını vaded du; ayni zamanda, Italya Arnavı luğu hi karşı temsil edecekti Yani Arnavutluk artık İtalyanın ayesine giriyordu. Fakat harp, ik ettiği tarafın 2 k şöyle dursun ki Avlon maya bile mecbur edil - de yalnız Saseno kal Üstel k, Mille muşta. harpleri, istilâlâr r, niha- saslı bir milli his, rmiş ve ihtilâf! kadar bir entelle lekette reformlai Susturmuştu. Bi vücüde getir le beraber Arnavutça yazı in harflerini kabı şist İtalya, b ettirmişti, miyor. ve Ar k için, zu de, memlekete n çıkmasını eşrafından Ahmet Zogo ol 1895 te Orla Arnavutlukta do- ğan ve İstanbulda tahsil eden Ah- met Zogo, ince uzun, griye çalar mavi gözlü ve düzgün ağızlıdır; bi Tar öne eğik yürür, zeki, cesur ve - Italy Arnavutluğun Remhudut olduğu memleketleri gösterir harita herşeyden evvel müteşebbis bir zattır. 18 yaşında, Osmanlı ordu- S ra karşi harp etm ti. Onun Arnavutluk işlerinde ilk mühim faaliyeti, Müslüman olma en, Pre Wilhelm zu ed'i Esat Paşaya karşı müdafaa eden katolik Merdita'lıların reisi Prenk Bib Hoda tarafını tutmuş ol d iyük Harpte, Avusturyayı Ar navutluğun İstik e alâkadar etmek istiyen Ahmet Zogo şüpheli bir adam olarak Vi aya götü- rüldü, nezaret altını indi. Harpten sonra tekrar Arnavütluğa denmüş ve 1920'de, Sırplara karşı İşkoğra- nın müdafaasında bulunmuştu. Ay ni sene Arnavutluğun Dahiliye Na zır, 2 a da Başvekili ol- du. Fakat memleket çok tün vasıtalardan rem ve türlü hastâliklar her taraf ta tahribat yapıyordu. Malarya yüzünden sahil boyunca nüfus kal mamıştı. Yabancı mektep ve darül da yetişmiş genç Arna vutlar, halkı hiç tanımıyarak, he- nüz kan davalarının hüküm sür- düğü bir memleketi, liberal büyük devletlerin demokratik ideallerine göre idare edebileceklerini umu- yor ve memleketi anarşiye düşü- rüyorlardı. Buna karşı Ahmet Zo- go diktatörce bir intizam temin et- mek istedi ve 1924 Şubatında düş tü. Haziran ayında, onun keskin bir düşmanı olan ortodoks papazı Fan Noli bir darbe ile Tiranayı e- sene & le geçirince Belgrada kaçtı. O sırada, Yugoslavya ile İtalya arasırida, dostluk muahedesi aktı dileli henüz 6 ay geçmesine rağ- men, Dalmaçya meselelerinden do layı silâhlı bir ihtilâf çıkmak üze- re bulunuyordu; onun için Ah- met Zogo, Belgratta hü ve yardım görerek, Ver: su bakiyesi Beyaz Ruslardan mü- teşekkil bir kıtanın başında Arna- vutluğa döndü, 1924 Milâdı İsa ge- cesi Tirana'ya girdi, Fan Nol merikaya kaçtı ve 1925 nun âyında Zogo devlet başi du Meoskete herşeyden önce yol, mektep, pulluk ve modern bir polis kıtası lâzımdı. Fakat pa- ra yoktu. Dost Belgratta da para- lıktan sıkıntı çekiliyordu. Tam bu sıra İtalyanın faşist relsi B. Mussolininin muktedir adamı, Ba- ron Aloisi, Tiranaya yetişti ve Ah- et Zoga ile arflaştı; artık, Arns- uk Romanın y e takıldı. 23 Nisan 1935 te Svea kısa adlı bir İtalyan finans şirketi kuruldu ve Arnavutluğun ii 94 74 faiz ve 40 sene vadeli 243 milyon liretlik bir istikraz temin edildi. Credito İtalisna bankası da, ayrıca banknot çıkarmak için 50 senelik bir imtiyaz ile bir Arnavut luk Devlet Bankası kurdu Bu işlerle beraber ve hemen, Yu goslavya hududu tevkif tabyeleri ile töçhiz ve tahkim edilmiye baş- landı; bundan maksat, kâfi de için an eskerinin D> lip karaya rahatça çıkabilmesi | nı kazanmak ve İ karaya çıkarke dusunun hududu arka- mü ı ve İtalya ordusunu gibi çok i kaldır köprü in- anlar da bir ticaret | ve bütün bir dor bilecek o! icap eden *« yun ağzındı hkim ödilmiş kendini k met merkez rım gelmişti. Bunun ın etrafına hül ı kuruldu, 30 mebus imento, o mahbus bir mey nalı i, bir otel ve kral için de kü- yapıldı. rafına, İtalyan | n ve nezaret ettiği ye Arnavutluk kıtaları için kı da inşa olunmuştur. İtalyanlar Si- damızlık hay- rterek Arnavutlukta ka adededinin yet verdikleri gibi bir istlear suret İtalyan ordusu için ptılar. amından altadar 70 ini ıdan fazlası Bu suretle © geçiri 7 senelerinde, a elerle de siyasi ve sskeri nüfuzu altına almıştı. Bu mukaveleler Tiranayı, devlet büt- çesinin yarıdan fazlasını ordu ve miye mecbur i bundan vari- ın büyük kısmını müsmer ok mıyan yerlere &a luğu daima mukr 'maktır. ttirip Arnavut. bu- Yund Tirana, daha 1828 de faizi ödiye mez bir hale get Kar 25 go moratc sonra da lar bitince kaldı. R 100 milyoı para, 4 yon altın fra: sene tekrar di. Bu tluk bütçesi 80 mil ştığı zaman on k taksitlerle v ceğinden bu bir borç bir hedi idi. na mal bi madığından yanın mali kontrolünü davet etti Bu hal Arnavutların kanına do- kandı ve e açık bir mut ya başladı. Kral erine karşı dur- mekteplerini bile ka- padı; Roma buna karşı evvelâ Ar- navut ithalâtı at Ti tini yap atları için Yu- : standa yeni pa zarlar aradı. go, malik olduğu 1000 adar erkek ve kadın muallim ve 75 iilk k ve yük sek mektep ile Arnavutluğun üze- rinde manevi bir nüfuz tesis etmiş ve kendine sadık kıtalarla da kuv vet ve iktidarını artırmıştı, Bu bakımdan kendine haklı olarak iti mat ediyordu 33 bütçesi- ni 31 milyondan 18 milyonu indir- di ve bu suretle kendini toplama- yı bekledi Fakat İta zannettiği Ahmet ogonun dar beklemedi. 1934 yazında Burthou'nun, sırf İtalyan 1Devamı 8 incide ” İlarını dinliye Yazan: SABİHA ZEKERİYA Birkaç gün evvel, lesi münasebetile Tevfi “Verin Zavallılara” şii miştik. Fikretten sonraki İserleri arasını rşehir zelze- Fikretin neşret- neslin €- böyle bir felâketi tasvir eden başka bir şiir bulama- dınız mu yollu, bir dostun tarizine de, ine bu sütunlarda, bulamadık ceva- bını verdim. Bu yazılardan birkaç gün sonra Abdurrahman Tevfik imzalı bir genç, “Taşlar utanır” başlıklı bir şiir gön- İderdi. Ve bunu TAN ında neşrettik. Bu genç / rele- İsinden aldığı ilbamları, temiz hisle- İri, şiirin bazi İiyi ifade etmişti. Dün de, Ziya Ka- İya isminde genç bir doktorun “Kel- oğl ir kitabı aldım. sütunl, nadolu 7 kusurlarına rağmen, simi altında neşrettiği bir şi“ istibdat devrindeki | Anadoluyu, tarihin bir noktasından başlıyarak Yeniçeri İbeylerinin, sultanların kel ve çıplak bıraktığı A: terennüm edi- renkli alarının, dere- adoluyu, duyguları, ba şiir kitabım bir münekkit gözüyle okumadım. Hat ları üzerinde duracak değilim, Beni Inız “ego” yor. Çok zen; tasvirleri olan İsevindiren, yeni neslin y ve dinleten ediplerin İve edebiyatın tesirinden kurtulma- İlarıdır. Bütün bir milletin, cemiye- tin, halkın, hattâ insanlığın üstünde, kendile! bulutlar arasında kur- dukları hayali kâşanesinden kâinata İbaktıkları zaman bir du. man, kendilerini bir kâinat gören e- diplerin ve edebiyatın tesirinden de- mek is ne realitey iyorum. ilr de, edebiyat ta, resim de, hat bütün nefis sanatle tabiati, ti, k Sanatkârın aksettiren a- benliği, şah- İsiyeti, mevzuu veriştedir, yoksa sa- natkâr mevzu değildir. Ayni tabiat sanı, cemiş İdeselerdir. matı manzarasını, veya herhangi bir mev- İzuu, her ressam ayni renk, ayni çiz- ruhla halde, değişen gi, ayni mana çizmez. Mevzu ayni olduğu renk ve çizgiler sanatkârın şahsiye- tidi Sanatkârın “ego” sunu ancak burada arayabi! Sanatkâr, tabi- Jatten, cemiyetten, muhutinden aldığı mevzuları ve t ilade İeden adamdır. Cemiyetten ve muhi- tinden sıyrılıp, yalnız kendi içini ak- ettiren, yalnız kendi en adam, belki yüksek sanat eser- i meydana getirebilir, fakat mu- hitindekileri alâkadar etmez. Yalnız ayni irleri sadece ” sunu din- kendi okumak üzere şiir yazan, veya odasında yalnız kendi seyretmek üze- re resim yapan sanatkâr belki var- dır, fakat biz ne bu eseri, ne de ese ri sahibini çemiyetin malı olarak telâkki edemeyiz. de individualist çerçevesinden çıkıp, cemiyete ve halka inmek temayül. Zaten klâsik edebiyatta da, bilhassa on sekizinci lerini göstermektedir. İasir edebiyatında bunun çok nümu- İ nelerini bu iriz. Bizim edebiyat- ta, halkın duygularını, terennüm €- den, onlarla alâkadar olan şair ve edipleri az buluyorsak, bunda, sa- natkârların eski günlerde yaşadıkları istihdat devirlerinin tazyikini de he- İsaba katmak lâzım, | Yeni gençlerin, cemiyete ve halkın n, mubhitlerine bakan eser- İleri, bu itibarla bizi se: içine irir. Bu is- tidatların kemale varması, *in dileğidir. | SÖKEDE : hepimi. Sahte Liralar Yapıyormuş (TAN) — den Ismail oğlu Söğüt Dönmez köyü inin yüz ve li küruşluk gümüş paralar. lit nün- nir'in takibi ve mer- kez karakol kumandanı Sadettin ç vuşun gayretile kalpazan tur, Üzerinde 16.5 lira sahtı lunmuş, şimdiye kadar 381 ve bunun 21.5 lirası tutulmuş- e pi bu a yaptığı . li sürdüğ laşılmıştır. Kalp paralar kalaydan yapılmıştır. re, tır, sıkletleri noksandır, eri noksandır, an- urşun Vi 'nkleri mat-

Bu sayıdan diğer sayfalar: