22 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

22 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l i Ss P © R va Dünkü Maçta Beşiktaş, Dün Taksim stadında milli kü- me müsabakalarından Beşiktaş — Alsancak maçı yapıldı. o Beşiktaşın 5-0 gibi büyük farklı galibiyeti hak- keden müessir bir oyun çıkardığını peşin söylemek lâzımdır. «Beyaz si- yahlıların attıkları beş golün dördü- nü Şeref attı. Iyi formunda olduğu zamanlar ekseriya -Avrupal oyunlar çıkaran Beşiktaşın Şerefi dün gol- cülük ve netice alıcılık itibarile şe- refli bir gününde idi. Iki taraf ta hayli sıkı oynadılar, Her halde hakem Tarık Özerengin maçın kasdi faullü şekillere dökül « mediğini , gördüğü için oyuncular hakkında ceza vermek lüzumunu duymadı. Maçın tafsilâtı ; Saat 17,10 da takımlar sahada şu şekilde yer aldılar: SANCAK: Hilmi — Cemil, Ali — Necmi, Enver, Fethi — Hakkı, Bas- ri, Ilyas, Saim, Doğan. BEŞİKTAŞ: Mehmet Ali — Nu- | ri, Hüsnü — Fuat, Feyzi, Rifat — Eşref, Şeref, Hakkı, Muzaffer, Ha- yat. Rüzgârı lehlerine alan Beşiktaş- hlar, yaptıkları ilk akında Muzaf - ferin ayağından birinel gölü kazan- dılar. Oyunun ilk dakikasında atı- lan bu gölün İzmir takımının kuv - veimaneviyesi üzerinde bir tesir yap madığı görülüyor. Nitekim Alsan - cak sağ taraftan derhal mukabeleye geçti, beklerin arasından aldığı pas- la kaleci ile karşı karşıya kalan Sa- im acele yüzünden topu Mehmet A-|| Mnin kucağına atarak bir fırsatı he- ba etmiş oldu. Bundan sonra Beşiktaşın ağır bas| tiği görüyoruz. Bilhassa Şerefin ve Hakkının derinleme pasları hasım larının yerlerini kaybetmesine sebep oluyor. Ustüste yaptıkları hücum - lardan birinde Hakkının sağdan alıp götürdüğü topu çizgi kenarından çe| virip geride duran Şerefe verdi. Şe- | refin sıkı şütünü ikinci defa ağlarda gördük. Fakat hakem bunu ofsayd addede rek gol saymadı. Müteakip dakika - larda şaşkın bir vaziyete düşen Al - © Alsancağı 5-0 Mağlüp Etti Dünkü maçta Hakkının bir akını Bugün Yapılacak | Spor Hareketleri | Bugün şehrimizin muhtelif | stadlarında futbol ve güreş mü- İ sabakaları yapılacaktır. Taksim İ stadında Alsancakla Galatasaray milli küme maçını yapacak, Şe- ref stadında Tekirdağlı Amerika | İı Şerman karşılaşacaktır. Ayrı İ| ca Süleymaniye klübü salonun - | da amatör güreşçiler arasında İ serbest güreş müsabakaları ya- pılacaktır. | sancak müdafaası ceza çizgisi dahi - linde bir favul yaptı, Esrefin yerden güzel bir şütü ka- leye havale ettiği topu kaleci Hilmi fevkalâde bir plonjonla bumuhak: - gole mâni oldu ve bloke edemediği topa yetişen öşrefin tekrar çektiği şüt avuta gitti. Bundan sonra Al sancaklıların açılır gibi olduklarını görüyoruz. Merkez muavin Enverin yerlerini bulan peslarını ve bilhas - sa soliç Basrinin güzel oynu takımı lehine müsait fırsatlar izhar ettiyse de bundan istifade edemidiler. Sağ Edirne-Istanbul Bisiklet Müsabakası Dün Bitti Dönüşte Kirkor Birinciliği Aldı. Takım Tasnifinde Ankara Kazand . Bisikletçiler İstanbul - Edirne - İstanbul bisik- let müsabakası neticelenmiş ve Edir neye giden bisikletçiler İstanbula dönmüşlerdir. Çorluda vaziyet şöyle idi. 10 koşucu diğerlerinden $ dakika gvvel geçerek İstanbula doğru yolla- rına devam ediyorlardı. Bunlardan ikisini az sonra, ve Cahitle Nazmi de Küçükçekmecede baş plontondan ay müsabakadan sonra ! yana geldiler. Topkapıda yapılan son kor “İstanbul, az farkla birinci di. Bu ikinci merhalenin tasnifi şu - | mış, Kirkor Edirne - İstanbulu ka -|3 —1 kazandı. dür: 1 — Kirkor 19 sa. 20d. 2 — Faruk tekerlek farkile, 3 — Eyüp. 4 — Lâmbo |salat yeri olan Topkapıya kadar yan Sprintte Kir gel iç Saimin durgun ve çekingen oyunu avantajların kaçmasına sebep olu - yordu. Devrehin sonuna doğru Eşreften aldığı pası Şeref durdurmadan atti- ğı yerden bir şütle ikinci golü yap -| İ Beşiktaşın galibiyetile neticelendi. İkinci devre : Ikinci devreye İzmirlilerin iyi baş lıyacağını ümit edenler olduysa da oyun cereyanı müddetince yanıldık- larını ve Alsancağın sert, favullü bir oyun tatbik etmek hatasına düş- tüğünü gördüler. Bu aralık hakemin sık sık düdükleri işitildi. Bu devrede tamamile Beşiktaş hâ kim oynadı diyebiliriz. — Alsancağın yaptığı tek tük hücumlar da Beşikta- Şin muavin hattında kesil ”. leleri için bir tehlike teşkil etmek - ten uzak kalıyordu. Bu devrede Şerefin eski günlerini hatırlatan gayet güzel iki golünü gö rüyoruz. Beşiktaşlıların yaptığı bir iki tehlikeli akın da ofsayd ve favul- le durduruldu. Bu yüzden Alsancak kalesi korner ve favul karşılamak- tan gayri bir şey yapamadı diyebi - biriz. İ Yalnız kaleci Hilmi fedakâr ve iyi oynadı. Sol bek Cemil, merkez mu- hacim mevkiine geçti. Biraz sonra da İ sakatlanarak sahayı terketti. Oyu - nun nihayetine doğru Şeref soldan aldığı topu o müdafilerin arasından sıyrılarak kaleye bırakmak suretile 5 inci ve son gölü kaydetti, Oyunun bundan sonraki safhası Beşiktaşım hâkimiyetinde fakat golsüz geçti ve neticede maç (5—0) Beşiktaşın lehi- ne neticelendi. Alsancak bugün yine ayni sahada Galatasarayla karşılaşacaktır. Bu maçtan evvel şehrimizde bulu nan iki Alman seyyah vapurunun efradı arasında hususi bir karşılaş - ma yapıldı. Seyyahlar. tarafından zevkle takip edilen bu karşılaşmada General Fon Ştuben 2—i Milvoke - ye galip geldi. tanbul - Edirne - İstanbul yarışının büyük galibidir. İki otab üzerine Klasman şudur: 1 — Eyüp “Ankara, 17 saat 44 da. TAN li | İnhisar memurlarından Ah- İmağa muvaffak oldu. Devre (2—0) || de oturan okuyucumuz Falk yazıyor json, ikinciliği Süker, Yerinde Durmaz mı? met Burhanettin isimli bir 6- kuyuetmuz anlatıyor: “17 mayıs akşami 9,5 ta Ba- yanıt otobüs durak yerinde oto- büs bekliyordum. Fatih « Şişli hattında işliyen 3420 numaralı otobüsün geldiğini gördüm. Be- nim gibi otobüs bekliyenlerden belediye memurlarından 91-1421 ka numarali bir arkadaşla durması için işaret ettik. O din- Temedi ve bütün hızı ile geçti. Hâdiseyi Bayanıt belediye ko- miserliğine şikâyet ettim. Bana şu cevabı verdiler: — Elimizdeki ( talimatname, yalnız otobüslerin tayin edilen hadden aşırı yolcu almalarına mâni olabilir. Otobüs, durak ye- rinde durmazsa ona karışama- yız. Kendilerini hiçbir suretle icbar edemeyiz.,, Bu cevap karşısında hiçbir şey söylemedim. Fakat, hayret et- | mekten de kendimi alamadım. Umumi nakil vasıtalarının in- tizamı, otobüs şoförlerinin ke- yiflerine mi bırakılmıştır? Se- ferlerin intizamile belediye alâ- | kadar değil midir? Bu hususta | »asarı dikkatini çelmenizi rici ederim... —>» » - Kesilen Elektrik Cereyanı Fatih, Nişsncn enddesi # nümarah ev- “Evimdeki kiracı çıkınca, elektrik ke - sildi, Tekrar cereyan verilmesi için şirke tin Beyazıttaki şubesine müracaat ettim. Yeniden mukavele Yapılması için benden 280 kuruş alındı. Anladığıma göre bu üc- ret 100 kuruş fazladır. Bu hususta alâka» derların dikkat nazarını çekmenizi dile. sira * Bir Tashih 31-3 'Wâlinci Bayizı No, 64 İzzet Aygen adlı bir okuyucumuz yazıyor: “Şehrimizin imar pi kındaki mek tubumun gazetenizin “vatandaşla mülâ - kat, siltununda neşrinden dolayı teşek - kürlerimi sunarken bu yazıda gördüğüm bir yanlışlığın tashihini' ren ederim. Ben | yazdığım mektupta Prost plâna tatbikatının uzun ve hatiâ yarım osır süreceğinden bahsetmek istemedim. Yalnız tatbik edilecek pllmin şehir iht. yecını Uzun müddet, belki de yarım asr ve daha fazla karşıliyabileceğini yazdım. Cümhuriyet hükümetimizin, yaptığı ve- ya yaptırdığı her nevi projenin dalma leştirilip tatbikata geçirildiğini minnet ve | ş#ikzanla ve birçok misallerile görüyor ve | biliyoruz. Bu cihetle bu plânın da müm - kün olduğu kadar yakın bir zamanda bâ- sarılacağına imanımız vardır bu yanlışlı gm tasbihini dilerim... Şişli Sahasındaki İdman Şehliği Nişantaş High School For Boys Ingiliz mektebi Şişli spor sahasında dün öğleden sonra hareketli bir id- man şenliği yapmıştır. Şehrimizin Ingiliz kolonisine meh sup bir çok ailelerle çocuk velile - rinden ve muhtelif davetlilerden mü rekkep büyük bir seyirci kütlesi ö- nünde yapılan müsabakalar çok mu- vaffakıyetli olmuştur. Büyüklerin yüz yarda koşu müsa- bakasında birinciliği talebeden Şa - üçüncülüğü Brankalyon almış, ortaların müsaba 15 8. 2 — Halil “Eskişehir, 3 — Lâmbo “İstanbul, 4 — Bayram “İzmir, 5 — Cahit “Edirne, 6 — Kirkor “İstanbul, Bölge takımlarının Klasmanı şu su retledir: 1 — Ankara 2 — Kocaeli 3 — İstanbul Eyüp İstanbul Edirneyi kazandı - Zından bir bisiklet, ve saat hesabile Yarışın heyeti umumiyesinde birin- ci geldiğinden Dolzi de bir kupa al- zandığından keza bir bisiklet aldığı gibi ikinci ve üçüncülerle bölgelere kupalar ve münasip hediyeler dağıtıl mıştır. Umumiyetle büyük bir muvaffakı rıldılar, Bu suretle geriye yarışın ea| Fakat asıl yarış iki etabda yapıl. yet teşkil eden bu yarıştan dolayı inde en canlı 6 koşucusu kalmış o- | muş olduğuna göre birinci etabı ka- bisiklet federasyonunu ve onun kıy- zanmış ve ikincide İse ayni müddet |metli başkanı Bay Hüsnü Nailiyi teb İ zarfında 3 üncü gelmiş olan Eyüp İs |rik etmek icap eder. İuyordu. Bunlar bütün gayretlerine rağmen bipibirini aşamıyarak müuvâ- kasında birinelliği Roz, küçüklerin müsabakasında da Roz. J. kazanmış- lardır. Koşuda derece kazananlara ma - dalyalar tevzi edilmiştir. Altılar Muhteliti * Harbiyeyi Yendi Ankara, 21 (A.A.) — ki maç yap mak üzere şehrimize gelen Istanbü - hun Altılar muhteliti bugün ilk kar- şılaşmasını şehir stadında oldukça kalabalık bir meraklı karşısında An- kara şampiyonu Harbiye ile yaptı ve 6 lar muhteliti yarın Muhafızgücü ile de bir karşılaşma yapacaktır. ———— Kızlarımızın Sergisi Konya, (TAN) — Akşam kız sanat okulu bu yıl ilk mezünlarını verecek. TET İİEEEEEREETİİİEEİEEİLDEEELİLİEİTDTDİİTİİİLİİ 1 gana 00001 SANA Aİ ; BABALAR ve lil iili ll sai Eve gelir gelmez, beşinci sınıf ta lebelerinden Maşekin ilk işi Çek di 1i dersinde verilen ve meşhur altı tezi ihtiva eden vazifeyi iyi bir ye- re saklamak oldu. Men babası, eski Avustur- ya imparatorluğunun sek memurlarından biri idi Ye- | mekte oğlundan, her vakit yaptığı mektep havadisi istedi. Evde yapılmak üzere vazife getirip ge tirmediğini,Çek dili için teyin edi. len yeni öğretmenin nasıl bir a- dam olduğunu sordu. Maşek mektepte hiçbir yeni ha- vadis olmadığını, evde yazılmak ü- zere vazife getirmediğini, yeni öğ- retmenlerinin çok iyi bir adam ol- duğunu söyledi. Maşekin son zamanlarda bâbasi- le arası açıktı. Babası, Maşekin “A likeme Kübeimiş klübün kaplanı Slabil mesi için satın almıya mecbur ol. duğu beş numaralı topun lâfını bi- le ettirmemişti. Pöskalya yortula- rında izeilerin yapacakları gezinti- ye oğlunu iştirak ettirmemek gibi ikinci derecede bazı ihtilâfları say- mıyacak olursanız bâba ile oğul a- rasındaki başlıca ihtilâf noktaları bunlardı. Maşekin babası, oğlunu mütered- di bir insan olarak sayardı. Bilhas- sa oğlunun din işlerinde gösterdi- ği lâübali hareket, onu fona halde sinirlendiriyordu. Hele oğlunun ondört yaşına bakmadar protestan tarikatlerinden birine girdiğini res- mi kanallardan öğrenince fevkalâ- de hiddetlenmişti. Halbuki genç Maşek, bu tarikate giriş işini mün- hasıran bir takım maddi mülâha- zalarla yapmıştı. Çünkü arkadaşla- rından biri ona, bu tarikate girdiği takdirde kendisine iki yüz elli kron verileceğini söylemişti. Za- vallı delikanlı bu paraya ilâveten katolik kilisesini terketmesine kar- şılık alacağı iki yüz elli kronu da düşündükçe bin bir hesap, bin bir pzoje kuruyordu. Fakat heyet genç Maşekin her sahada derin bir hayal sukutuna uğ raması mukaddermiş! Misyonerle- rin kendisine gönderdikleri mu - kaddes kitaplar baştanbaşa ingi- lizce çıktı. Bunlardan herhangi bir istifade imkânı olmadı. Tabii para da alamadı. Üstelik kendisinden pa- ra istediler, Genç Maşek, öğle yemeğinden #onra kendi odasında otururken, sert ve zalim babasının kendisine yaptığı muameleleri teker teker zihninden geçirdi. Son zamanlarda uğradığı bütün hayal sukutlarını birerbirer hatırladı. Ve bu bizlerin tesiri altında öğretmeninin evde hazırlanmak üzere verdiği vazife- nin bütün suallerine mufassal ce- vaplar vermiye karar verdi. ai 'A Kvinta,, klübünün maçlarında “B Oktava,, klü- büne karşı yaptığı gibi evde o da babasına en ufak bir merhamet göstermeksizin onunla şiddetli ve amansız bir mücadeleye girişecek- t. Bu suretle o, sıra gözeterek her meseleye büyük bir soğukkanlılık- la cevap yazmıya başladı. İlk önce birinci suali yazdı. Onu, çehren, tir. Okulda yakında bir sergi açıla” caktır. Serginin, şimdiye kadar bu- rada görülmemiş bir mükemmeliyet- te olmasına çalışılıyor. fakat yavaş bir sesle okudu: “Annemin ve babamın ahlâksız- ıkları, iğrençlikleri, kusurları şun lardır: Çeviren: B. Tok 22-5-938 UZUN HIKAYE ? ÇOCUKLARİ " “1 — Annem “Krulip ve Komp suni gübre fabrikası,, mühendisle- rinden Pupet'le sevişmektedir. Mü» hendis Pupet suni gübre' istihsal etmek hususunda usta olduğu ka- dar annemin paralarını da suni va- Sıtalarla çekmekte ayni derecede Us tadır. Esasen babamın mühendis Pupete bir hayli borcu olmasaydı, çoktan annemden ayrılırdı. Bunu gcçen gün hizmetçimizin yanında bağıra bağıra söyledi. Demek mü- hendis bir taraftan annemi sizdiri- yor, diğer taraftan da annemden sızdırdığı bu paraları babama borç olarak veriyordu, Babam, bu gi - dişle bütün çiftliklerinin: mühen- disin eline geçeceğinden korkmak- tadır. “Babam. bunun intikamını baş» ka türlü almakta, bütün geceleri- ni meyhanede geçirmektedir. Ko- nu komşunun anlattığına nazaran abam orada bir lâstik top gibi bar A İİ nk yeri Babamın intikamcı bir adam oldu- © ğunu ben zaten bilirdim. Annemin kendisini aldatmasına karşılık © da intikamını böyle alıyordu. “Annemin, babamın ahlâklarına gelince... Annem tamamen terbiye- den mahrum bir kadındır. Fevkalâ- de sinirlidir. Çocuklarına en ufak bir anne ihtimamı ve şefkati bile göstermemektedir. En küçük şey- ler için parlamaktadır. Annem ev işlerine de en küçük bir alâka bile göstermemektedir. Vaktinin en bü- yüğünü ayna karşısında suratını pudralamak, dudaklarını boyamak, saçlarını kıvırtmakla geçirmekte » dir. “Babam, bütün şehir halkının nefret ettiği alçak ve âdi bir bürok- rattır. Bilhassa umumi harptenbe- ri alçaklığın bir timsali olarak #- nılmaktadır. Avusturya - Macaris- tan imparatorluğu zatnanında İs » mini Alman şivesine göre ve Mat- çek olarak yazdırdı. Fakat Çekos- lovakyanın ayrılışından sonra İs- mi Maşek oldu. Bir gün bir iş için babamın dairesine gittiğim zaman babamın kapısından çıkmakta olan iki ziyaretçi ile karşılaştım. Onlar beni tanımıyorlardı. Babamdan bah sediyorlardı. Kulak verdim: Biri di- gerine, babamın Avusturya zama- rında domuz olduğunu, bugün de bu domuzluktan zerre kadar vazgeç mediğini üyordu. Geçen sene Avusturya imparatorunun doğum tarihiolan bir günde babam, eski âdet mucibince kiliseye gitmişti. Kiliseyi kapalı bulduktan sonradir ki, artık biz de imparatorluktan €- ser kalmadığını, memleketimizde cümhuriyetin kurulduğunu hatır - Yadı. “Babam, çocuklarına karşı çok sert davranır. Biricik terbiye vası- tası sopadır. Esasen imparatorluk zamanında, bilhassa umumi harp- sayesinde disiplin ve asayişi temin edebiliyordu. Babam “Devamı var) Ekalliyet Mektepleri Bütçeleri Ekalliyet ve ecnebi mekteplerin bütçeleri hazırlanmıya başlanmış - tr. Bu bütçelerin yapılmasından ön- ce mektep müdürleri maarif İdaresi- le temas ederek direktif almaktadır- lar. Bütçelerde muhtemel gelirler gösterilmiyecektir

Bu sayıdan diğer sayfalar: