27 Nisan 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

27 Nisan 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m — —— 21-4-939 24 Nisan 1059 A TAN ABONE BEDELİ Türkiye Eenebi — 1400 Ke. oOvüene O 2800 Kr. mw" 8 Ay 100 ww” aAy sw 8 » 1 Ay ww” i Milletlerarası posta fttihadına dahil olmıyan o memleketler 3.5 liradır. Abone bedeli peşin Adres değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Pul ilâvesi Yizımdır. pimi ETE İngilterenin Kararı ngilterenin nihayet mecburi I askerlik hizmetini o kabule karar vermesi mühim ve tarihi bir hâdisedir. Cihan Harbinde bile İngiltere mec- buri askerlik usulünü'ancak 1917 de kabul etmiş, ve ancak cepheye 1918 de külliyetli asker göndermeğe mu- vaffak olmuştu. Yine Cihan Harbinde İngiltere ancak 1917 de memleket dahindinde zahire ve gıda maddelerini yesikaya bağlamağa mecbur olmuştu. Halbuki bu defa bütün bunlara simdiden karar vermiş, ve tatbikatı. ha girmiş bulunuyor. Haftalardanberi İngilterede bir harp vukuunda memlekette tatbik ©- dilecek Idare sistemi etrafında hum- malı bir hazırlık vardır. Bütün va - tandaşlara dağıtılacak gaz maskele - ri, vesika kartları şimdiden hazırlan- muştır, Hastaneler için 100 bin hasta- bakıcı hazırlamak Üzere faaliyete ge- çilmiştir. Bütün bu hazırlıkların s0- nunda mecburi askerlik usulünün de kabul edilmiş olması başlı başina mühim bir hâdisedir. Bu hâdisenin ehemmiyeti şuradadır: Almanya, İngilterenin harbetmi- yeceğine kanidir, Bu kanaat onu blöf yapmağa sevketmektedir. İngiltere- nin bu kararı ona İngiliz milletinin artık harbi göze aldığını isbat ede - cektir. Hele bu kararın Hitlerin 28 nisan nutkundan evvel verilmiş ol - aran ae iller pk UD mecbur olacaktır. Sovyet Rusya, İngiliz Başvekili - hİn samimiyetine inanmıyordu. Rus- yayı bütün kuvvetleriyle harbe sok- mak isteyen bir milletin mecburi as- kerlik sistemini bile kabul etmemiş olması Rusyaya emniyet telkin etmi. yordu. Bu defa İngilterenin tecavüzü katiyen durdurmağa ve bunun için icabederse harbe hazır ol - duğu anlaşıldâ Bu karar İngiltere ile Sovyetler arasındaki mizakerenin daha süratle neticelenmesine hizmet edecektir. İngilterenin sulh cephesine almak istediği küçük devletler İngiltereye zÜvenemiyorlardı. Çünkü (İngiliz Başvekilinin küçük devletleri tehli - keye soktuktan sonra tekrar Hitler veya Mussolini ile anlaşmak isteye. ceğinden korkuyorlardı. İngilterenin mecburi askerlik sistemini kabul et- mesi küçük devletlerin bu şüphesini de izaleye yardım edecektir. İngilterenin bu kararı, İngiliz si- yasetindeki değişikliğin ciddi ve sa - mimi olduğuna şüphe bırakmamış - tır. Bu karar en çok Fransayı mem- nun edecektir, Çünkü Fransa aylar danberi İngilterenin mecburi asker- lik hizmetini kabul etmesi | Jüzümu Üzerinde ısrar ediyor, fakat bir tür- Ni İngiliz Başvekilini kandıramıyor- du. Bu defa İngilterenin mecburi as- kerliği kabulü Fransaya muazzam bir kuvvet kazandırmıştır. Binaena - leyh Fransa memnundur. İngilterenin şimdi silâh altına 2- TA N Bu yazıda muharrir, Almanyanın nasıl silâhlandığını, bunun için ne büyük masraflara girdiğini anlatıyor ve bu neticenin Alman iktısadiyatına olan tesirlerini tetkik ediyor. La ani” Iktısadiyatı Dayanabilecek mi? irmi yıl önce iki Alman İm - paratorluğu, o Hohenzolern ile Habsburgların imparatorlukla- rı yıkıldı. Bugün onların yerine eski iki imparatorluğun en mükem mel kısımlarını ihtiva eden, yeni ve bütün Avrupaya hâkim olma- yı kuran bir imparatorluk vücude gelmiştir. Eski iki imparatorluğu yıkmak için yedi milyon maktul vermek ve dört harp senesi yaşamak lâ - zım geldi. Yeni imparatorluk ise altı senelik çalışmanın eseridir ve bu çalışmalar bir tek kurşun at » mağa İüzum göstermemiştir. Dün- yanın muksdderatına . hâkim ol - mak isteyen imparatorluk da bu - dur. Yeni Alman İmparatorluğunda en mühim iş, silâhlanmaktır. Ve silâhlanmaktan maksat, silâhı dip- lomatik bir vasıta olarak kullana- rak zayıfları yıldırmak ve kuv - vetlileri müdahaleden korkutmak- tır. Bu silâhla beraber kullanılan ve hasmı içten teshir eden silâh - lar: Propaganda, iktisadi hull, dostane tazyik ve bilhassa para » dır. Ve parayı, harp masrafları se- viyesinde kullanmaktır. Fakat totaliter harbin bütün bu silâhları, yani teslihat, propagan- da ve saire, kuvvetli bir millete dayanmazsa bir fayda vermez. Hiç bir millet kendi iktisadi kuvvetin- den daha fazla kuvvetli olamaz. Halbuki Almanya, zengin demok « rasilere nisbetle yoksul denecek mak azmiyle işbaşına geçmiş, ve işsizliğe karşı iş bulmak, bunu si- lâhlanma manasında olen © yeni emperyalizm ile temin etmek iste- miştir, Bu yüzden Almanya bütün hızı ile silâhlanmış, ve bir tek iş çiyi işsiz bırakmamak için iş ya - ratmıştır, Bunun neticesi olarak Almanya iki sene'içinde Alman hava filosunu kurdu ve üç sene i - çinde ordusunu yeniledi silâhladı, ve dört yıllık plân ile sulh ve harp zamanında Almanyayı her İktısa - di tazyikten koruyan büyük teşeb- büslere girişti, Bütün bu faaliyetler hüküme - tin büyük masraflara dayanması demekti ve hükümet aşağı yukarı “ bütün Alman sanaylini besleyen işleten en büyük kapitalist oldu. Bunun için hükümet dahili ve ha- Ot söylenirse onu yapmağa mecbur oluyor. Yâni bunlar devlet tarafın- dan kararlaştırılan şartlar içinde çalışıyor, devlet tarafından tesbit olunan kazançları ve ücretleri alı- yor, devletin istediğini İstihsal e- diyor, devlet nereye para yatırı masını emrederse parayı (Oraya yatırıyor, devletin tasvibi ile İş de- ğişiyor, hulâsa her sahada totaliter devletin emri altında bulunuyor. Bu sistem Rusyadaki Bolşevik- lik sistemine benziyor ve bundan dolayı Nasyonal Sosyalistler kapi- talizmin ölümünden bahsediyor - w“lürsa“da'arada esaslı bir fark var- dır, O'da Nasyonal Sosyalizmin ta- sarruf hakkını tanımasıdır. Nasyonal Sosyalizmden önce de Alman iktısadiyatı, muhtelit bir mahiyetteydi. Hiç olmazsa sanayi âleminde devletle hususi sermaye yici finanstan müstakll bir kapitalist MÜSavi derecede menfaattar olu - haline girmiş, yabancı döviz üze rindeki kontrolünü sıklaştırmış, memleketten para çıkmamasını te- min etmiş, hariçteki bütün Alman Sermayeşini seferber etmiş, para- sının kiymetini kariçteki kiymeti ile alâkadar olmamak üzere iştik- Fara kavuşturmuş, ve kendi serma- yesini icar ederek bu sermayeyi sarfedilen para şeklinde değil, fa- kat sipariş şeklinde Alman iktisa- diyatına aşılmıştır, Porsaın âzami İstifadeyi te » min ederek demokrasiler - de görülen sosyal © mücadelelere yordu. Geçen sene devletin 18 bu- çük milyar marklık sermaye teş kil eden sanayi, ziraf ve sair ma « hiyette müesseselere sahip oldu - ğu bildiriliyordu.. Devlet, bütün memleketin faaliyet verimlerin » den üçte ikisini almaktadır. A miniaşa bilhassa çok mü - him bir âmil yardım etmiş tir. Hitler, İş başına geldiği zaman, yabancı bir sermaye ile, bilhassa Amerika parası ile vücude getiri- len mükemmel bir sanayi teşkilâtı ile karşılaşmış, fakat bunlara git borç, moratoryom yüzünden geri- desi ve terbiye görme-| imkân vermemek için fiyatları müş. Ye kalmıştı. miştir, Fakat İngiltere harp malze - takar seviyede tutmak, ayni za « Almanya faaliyete başladıktan mi Eİ ye Avrupa| manda İşçi ücretlerini ( düşürme. £ Sonra 100,000 den ibaret olan or - ordularının techizatına müsavi dere- €ede silâhlanmıştır. Efradın yetişme- si bir kaç aylık meseledir. Fakat bu efrat yetiştikten sonra muazzam bir kara kuv- veti meydana çıkaracaktır. Zaten ha- va ve deniz kuvvetleri ile, domin - yonlardaki kuvvetleri de düşmanla mek icabediyor, bu da hükümetin 'bu işleri kontrol altına alınmasını gerekleştiriyordu. Neticede tota - literlere mahsus bir askeri ekono. mi vöcüt buldu. Bu askeri ekono » mi, yahut cebir ekonomisi kollek- tivist bir mecra takip ederek bü » tün halkı askeri bir tâbi dusunu bir milyondan fazlaya çı - karmış, dünyanın en büyük hava filosunu vücude getirmiş ve. her tarafını çelik ve çimentodan yapıl- ma bir duvarla çevirmiştir. Almanyanm sanayi istihsalâtı 1933 te 39,8 milyar marklık oldu- ğu halde 1988 de istihsalâtını 85 « rina endişe ika edecek derecede bü.) ediyor. fakat idareyi askerlere ver. 90 milyara çıkarmıştır. yüktüp, Binaenaleyh, İngilterenin bu son kararı Avrupanın umumi vaziyeti ü- zerinde büyük tesirler yapacak, ve belki de sulhün teessiisinde büyük bir âmil olacaktır. miyerek Nasyonal Sosyalist parti. ve devlete veriyor. Bu suretle ça- Uışmak hakkı, çalışmak vazifesi 0- luyor ve sermaye İle sâyi, işçi ile 4ş sahibi erkek ve kadın, ve mille- tin geneliği hep birden orduya gir- Sonra Almanya işsizliği kaldı- ramıyan bir kaç memleketin biri- dir. Bu yüzden iş sahibi işçilerin sa- yısı 1932 de 12,500,000 olduğu hal de 1938 senesinde (19,500,000) e » Yazan". o D. Tolischus | (New York Times Muharriri ) İ BİRÇOK ALMANLAR, BİLHASSA YÜKSEK i ORDU ZABİTLERİ, ALMANYANIN SİLÂH- LANMAK İÇİN BÜTÜN KUVVETİNİ SARFE- DEREK SİLAHLARI KULLANAMIYACAK DE- RECEDE YORGUN DÜŞTÜĞÜ KANAATİNDE. sırasında... işsizlerin sayısı ile 1933 te altı milyon olduğu halde 1939 se- nesi başında (302,000) e inmiştir. Almanyanın milli iradı 1932 senesinde 42,200,000,000 mark ol- duğu halde 1938 de (76.200,000,000 marka yükselmiştir. Bugün Almanyanın meselesi, Almanlara iş bulmak ve bunları beslemek demektir. & Almanların yeni şiarı fazla toprak ve fazla nüfüstur. Nâsyobal Sosyalist par. * tinin iktisat komisyonu şefi Koch- ler bunu şu sözleri 'apmağa kâfi olmadığı gibi toprakları da bu nü- Tusu beslemeğe kâfi değildir.” Bu yüzden Alman ekonomisi müdafâacı mahiyetini bırakarak emperyalist bir mahiyet almıştır. Fakat, mesaisi, ipilda maddesi, ve istihsal kabiliyeti, âdeta tükenmiş olan Almanyada, devletin Alman ekonomisine katacağı her milyar, sabit fiyatlarla, sabit * ücretlerin hissettiği gerginliği arttıracaktır. Bu gerginliğin artmasş bir inlilâ- ka sebebiyet verdiği takdirde şim- diki kredi enflâsyonu kendiliğin - den para enflâsyonuna yol açacak ve bu da belki bütün rejimi yuta- caktır, Almanyada mali darlığa karşi gelmek için yeni finans plânı vü- cuda getirilmiştir. Bu plân da ye- nİliği ve cüretkârlığı ile göze çar- Piyor. Çünkü vergi senetleri şek - linde munzam bir para İcat et mekte ve bu para ücret ve maaş- tan başka her işte kullerulmakta - dir. Bundan başka rejim vergiler tarhı devam ediyor ve dört yıllık plânm yükünü husus! sanayle de yükliyerek bunlara piyasadan pa- ra bulmağa müsaade ediyor. Yeni meli plânın keşfedilmemiş denizlerde bir macera mahiyetin - de olduğu ve onun sermaye İle pa- ya ârasındak! haddi ortadan kal - dırması dolayısıyle enflâsyondan başka bir şey olmadığı kabul olu- nuyor. Fakat Alman rejimi dahili borcun milleti fakirleştirmediğine ve sâyin mutlaka sermaye Yara- tacağına, fiyatlarla ücretler müs - takar kaldıkça enflâsyonun mad - deten imkânsız olacağına kanidir, Grt yıllık plâna gelince, bu plân ilk önce, istihsal etti - ğinden çok fazla maddeler istih - lâk etmektedir. Fakat bu plân sa- yesinde Almanya, hariçten alma - ğa mecbur olduğu iptidai madde - leri üçte bir derecesinde indirmiş ve bu suretle Almanya yüzde alt- mış beş derecesinde hariçten müs- tağni kalmıştır. Plân, evvelâ dahi- Ii iptidai maddeyi âzami derecede istiblâk etmekte, sonra terkibi ip- tidat maddeler vücude getirmekte, sonra atılan her şeyi yeniden kul- lanmakta, nihayet istihsali hariç- ten alınan maddelere göre değil, "dahilde istihsal olunan maddelere göre idare etmektedir. Yeni plân sayesinde demir is « tihsali on misline çıkmış, ve Al - Mmanya bu sayede Ametika dere- cesinde çelik İstihsal eder olmuş - tur. Bununla beraber demir ihti - yacı son derece artmış ve yerli ncak istihlâkin yüzde temin edecek bale gel- ğ Mensucat istihsali de 1932 denberi beş misli arttı. Fakat is - tihlâkin ancak yüzde kırk ikisine muadildir. Suni kauçuk, istihlâ - kin ancak yüzde ellisini temin edi- yor. Bu seneden başlayarak Alman yada yolcu taşıyan bütün arabalar, suni lâstik kullanmaktadır. Motör mahrukatının yüzde altmışı temin olunmuştur. 1922 de Almanyanm gıda maddeleri yüzde 75 derece - sinde kifayet ettiği | halde geçen sene bu nisbet yüzde (83) e yük - selmiştir, ö 5 Amerika Notları : Makinalaşma Yazan: Belkis Halim Şayan şeyden korkulur - muş, Ruhiyatçılar yaptıkları korku tasnifine bu çeşit korkuyu da ilâve ederler. Ne olduğunu bilmedik. leri için insanlar eskiden gök gürül. tüsünden, şimşekten © korkarlarmış. Benim içimde de, nasıl işlediğini bil- mediğim, kanunlarına akıl erdire - mediğim ve belki de alışkın olmadı - Zım için, makineye kafşı böyle bir” korku var... Mergünkü © hayatımda temas ettiğim ve makine diyebilece- im bir kaç şey var: Bindiğim tram- vay, vapur, belki asansör, evimdeki dikiş ve et makineleri... İçinde her defasında en çok belki de yarım sa at kadar yolculuk yaptığım otomo - bil... Dikiş ve et makinelerini çika- rirsam diğerlerinde yalnız — seyirci lim olmadığı gibi, nasıl işlediklerini dahi bilemem... Makineleşmeyi, ma- kalardan İbaret zannederdim, Amerikada makine herkesin her günlük hayatına girmiş. En küçü - elinden her gün bin bir çeşit makine &«iyor, Amerikalı için makinenin &srarı silinmiş. Makine line gelmiş. Burada makine, başında yalnız amelenin bulunduğu değil, herkesin elinde bir âlet... Çocuğun eli bir şey tutmak kuv- ne Japonyanın Amerika pazarma w kineli oyuncak veriliyor. Biraz büyü dü mü, üç tekerlekli bisiklet onu bekler. Daha sonra iki tekerleklisine terfi eder, Otomobil kullanacak ya» şa geldi mi, bisikletini otomobille de- genç veya çocuk yaşayan bütün halk bu üç vasıtayı da işletir ve nasıl iş İlediğini bilir, eker ri GENİ” GATMEMİPMAK Te “ya,ihraç ediniz, yahut ölü. demişti. Almanyanın geçen seneki ticaret müvazenesindeki a- çık 432 milyon marktı. Bunun se- i, yalnız ihracatın düşmesi de- ni Zamanda ilhak olunan â- razinin ihtiyaçlarını temin etmek, ve istihsalin artmasıdır. Almanyanın harici ticareti, o - nun altınıdır. Bu harici ticaretin hedefi, ekseriyetle demokrasilerin elinde olan parayı dezarme etmek- tir. Almanlar harici” tiçaretlerini milli bir vahdet haline getirdikleri için, satın alacakları şeyleri, siya- set bakımından kendilerine en mü- ft olacak yerlerden alıyorlar. Sa - tın aldıkları şeylerin ancak pek cüzisi mukabilinde para verdik. leri için Alman malları buralarını dolduruyor. Bu iki taraflı takas usulü, dün- ya ticaretini kısacak bir mahiyet - tedir. Fakat dünya ticareti düş - kün olduğu müddetçe iptidai mad- de yetiştiren memleketler ister is- temez açık bulduğu her piyasaya malini sürecektir. Bu da bu mem- leketlerin Almanyaya bağlanma - $ını temin ediyor, Ve neticede AL manya, Orta Avrupa ve Şarki Ay- rupa memleketlerini iktısaden #et- hederek mıntakavi bir iktisat sis - temi vücude getirmeğe teşvik yor. Bu sayede bunlar Almanyaya gıda ve iptidai madde yetiştire - cek, Almanya da onların © iptidel madde kaynaklarını inkişaf etti - recek, ve tedricen sanayileşmele - rini temin edecek, Almanyanın Ro- manya ile yaptığı ticaret mushe - desi, onün bu emellerini gerçek - leştirecek mahiyettedir. A Imanys, harici borçları gibi İh- tiyaçları listesini de, siyasi maksatları için istihdam etmekte ise de ithalât yapmak mecburiye - tini yenememiştir. Resmi rakamla- ra göre, Almanya kâfi ( derecede ithalât yapmak için harici ticare - tini yüzde otuz nisbetinde arttır - mak meeburiyetindedir. Onun ye- ni emperyalist siyasetinde millet - lerin mukadderatlarına hâkim ol - maları yerine, daha geniş arazi ve Devamı 8 incide) İrika halini alır. Ve yerden İbiter gibi kısa bir zaman içinde bi - Evin içi yine-türlü türlü makine ile © doludur. Radyodan. elektzil süpürgesinden tutun traş makinesi - ne varıncaya kadar, Mutfağın raf - larında, her biri beşer onar kuruşu geçmeyen mutfağın işini kolaylıkla gören ufak tefek makineler vardır. İgün temastadır. İdükkânı fabrika gibidir. Üstü çeşit geşit çiviler, harçlarla dolu tezgâhın başında muşamba göğüslüğü ile al - çak iskemlede oturan kalfaları bu dükkânda göremezsiniz. Her taraf makine., Dizinize kadar tahta ile çev- rili bölmede siz gazetenizi okuyun « caya kadar, © ayakkaplarınızın altı pençelenir, topukları değiştirilir. Bitişik arsada ev mi Orası derhal asansörü İle, işleyen kazmalariyle hemen bir fab- mantar malar yükselir.. Eve kömür mü alınacak. Ortalık zum yok. Kömürlüğün sokak penee- resini açıverin. Kömür getiren kam- yon oraya yanaşır. Şoför muayyen nun arkasını yavaş yavaş eğer. ar - kaya takılan borud rudan doğruya kömü liğe dökülür. mi bir yerde hir düğmeye basarsı - nız, kâğıt bardak çıkar. Bir düğme- ys basarsınız su akar. Bir düğmeye basarsınız, kâğıt havlu düşer. On İ- kinci, on dördüncü kattaki apartı - munınızda bir düğmeye Tramvaylarda biletçinin işini imaki neler görür. Evde makine, sokakta makine, mektepte makine fabrikada makine, Makine burada insanların bir parça» sı, eli ve ayağı... Mihanik kanunları, tabiat kanım. larını bilen tabiattan nasıl korkmaz» larına ayni derecede itimatları var ve onun bu kanunların esiri olan makine Amerikalının elinde korku « lacak bir heyülü değil hir esir halini alıyor. vaziyetindeyim. İşleyişlerine dah - cuz ucuz doldurduğu çeşit çeşit ma- kine medeniyetini yükselten fabri - ğünden en büyüğüne kadar hepsinin fabrikadan | her günkü yaşayışın bir vasıtası ha - vetini kazandığı günden itibaren eli- giştirir. Amerikayı dolduran ihtiyar, | Bütün ev halkı bu makinelerle her- Ayakkabı tamircisine gidersiniz, || buharla berbat olacak diye telâşlanmağa lü. bir mekanizmayı işleterek kamyo - kömürler doğ- Mektepte veya herhangi bir umu. basarsınız birinci kattaki sokak kapısı açılır. sa, Amerikalıların mihanik kanun - ları bükmüne girmiş, Tabiat kanun.

Bu sayıdan diğer sayfalar: