4 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

4 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 10 Polonya - Almanya .Münasebatı Vahim (Büşt 1 incide) Danzig'e dair olan Alman istekleri hakkındaki hattı hareketini görüş- müştür. Pariste İntransigent gazetesinin is. tihbarına göre, Polonya Danzig'der. şu'dört garantiyi istiyecektir: Dan- zig. Üzerinde Polonyanı imaye idaresi, Danzig âyan meclisinin ka- rarlarında Polonyanm Vötosu, Dan- Zig'in Polonya kıtaatı tarafından İş gali ve Danzig topraklarında ağı” sanayiin Polonya tarafından kontro) Fransız matbuatının mukavemet hakkında > mütaleaları Epok gazetesinden: Ne İngiltere, ne de Polonya harp istemiyorlar. Beck'in öbür gün söy- İiyeceği nutuk bunu gösterecektir. Fakat Polonya ve İngiltere, gittikçe büyüyen Alman tehdidine karşı koy» mak için kat'i bir muahede ile bir- Jeşmeğe mecbur olmuşlardır. Polon- ya Danzigi sonuna kadar müdafas- ya mecburdur. Ve bu müdafaayi hem kendisi ve İngiltere, hem de İn- giltere ve Fransa için yapmalıdır. Fransa, İngiltere, Polonya ve Sov- — yetler Birliği sıkı dururlar ve birle- şik göründükleri takdirde harbin çık maması ihtimali yüzde seksen Ol- duğu halde, barış koslisyonu küçük bir zaaf gösterdiği takdirde Avrupa- da harbin çıkması ihtimali yüzde yüzdür. Populaire (gazetesinde, Brosso- lette yazıyo: Mussoliniyi Hitleri takipten vaz geçmeğe sevkedebilecek yogüne teş- riki mesai Berlinin Romayı sürüklü- yeceği bir harp ihtimalinin İtalyan milletini faşist rejimine karşi isyı- na seykedeceği korkusudur. Daha şimdiden emin bir kaynaktan İsviç reye gelen haberler, Milânoda göçen- lerde mühim kargaşalıkların bastı- rıldığı merkezindedir. İngiliz gazetelerinin Mm mütalealarn « Times gazetesi, Polonyanın Al man tahrikâtr karşısında şimdiye kadar-büyük-bir ıtidalle hareket <t- tiğini, fakat tevkif yapmak imtiyazı nm niçin daima ayni kimselere ait o- — lacağını anlıyamadığını kaydederek mukabil teklifleri anlamak için Be- kin nutkuna İntizar edilmesi icap 0- deceğini bildiriyor. Daily Telegraph Danziş mesele. sinde hayati menfaatleri hakkında karar vermenin yalnız Polonyaya #- it olduğunu hatırlattıktan sonra di- yor ki: © “Polonya, tarihe dayanarak, Dan © Zigin 1795 ten önee daima kendisine “ait bulunmuş olduğunu bildirebilir. Kitler usulüne uygun olan bu ceva- © ba mukabele edemez. Fakat şimdiki vâklalar tarihi delillerden daha mü- bimdir. Muhakkaktır ki, Almanya Danzigin kontrolünü bir kere temin © Getti mi, Polonyanın bütün ekonomik hayatını boğabilecektir. Bunu bina- en, Danzig veya koridordaki toprak © Olaklarmın terki hakkında Polonya — üzerine hiçbir tazyik icra edileme- , Mei, taarruza karşı müdafaa sis'e- minin insicamı ve tesiri obakımın- — dan fevkalâde mühimdir. Polonya kendisine yardım vandelmis olan- © Jardan derhal yardım görmediği tak- © dirde bütün bu sistem vahim bir “ darbe yemiş olur. Hiç şüphesiz Hit- — lerin ümidi de bundadır ve bunun © İçindir ki halen bütün diplomatik Masrruzlarını Danzige tevcih etmek- © tedir” v— ez Ağında Bereket Ağın, (TAN) — Bundan sonra ha- valar bozmadığı takdirde, bu sene » mahsulün ve üzümlerin çok bereket- Ti olacağı anlaşılmaktadır. Şimdiden taze yumurtanın tanesi “yirmi paraya, taze üzümün kilosu on beş kuruşa verlimektedir. es Kızılcahamamda Çocuk Bahçesi Kızılcahamam (TAN) — Belediye “bir çocuk bahçesi açmıştır. Yüzlerce fidan dikilmiş olan bu bahçe, çiçek ve çam İidelerile de bezenmektedir. Kütahvada "Kağnı,, : Kalkacak © Kütahya, (TAN) — Umumi mec iki yil içinde vilâyetimizde kağnr arabalarının © kaldırılmasına karar — vermiştir. ME yöeyyere Kaça Avukat, Mühkömede Suçlunun Gizled (Başı 1 incide) işini kolaylaştırdığınız söyleniyor. Bize şu hâdiseyi anlatır misiniz? Ruhinin İzahatı Ruhi sorgu hükimliğinde verdiği ifadeyi tokrar edeceğini söyledi. Bu- nun üzerine Asliye İkinci Ceza Mah. kemesi tarafından verilen karar 0- kundu. Hâkim, hâdiseyi bir defa da Ruhiden dinlemek istediğini söyledi. Suçlu, hâdiseyi kısaca şöyle anlette — Bu hâdisenin cereyanı sirasın- da idi, Bi» gün Ekrem Köniğ bana geldi. Ve benim İle gizli konuş mak istediğini söyledi. Biz otomo- bille Karpiç lokantasına gittik. Ekrsm bana orada çek müşkül bir vaziyette olduğunu, bir komisyon | işinde (170) bin lira kadar bir pa- rayı kaybetmek (tehlikesinde hu- lunduğunu ve bir şirket tarafın dan hariciyeye gönderilen bir tel- grafı kendisine verdiğim takdirde bu darlıktan . kurtulacağını söyle- di. Ve bu telgrafın teksir edilerek Başvekülete vesair yerlere gönde- rilmesi halinde rakipleri karşısın- da çok müşkül bir vaziyete dilşe- ceğini ve hiç olnazsa şu telgraf metninin ne olduğunu üğrenmek istediğini ilâve etti. Ben de ona bu işle alâkadar ol- mâdığımı söyledim. Fakat aramız- daki eski dostluk ve rabıtadan do- layı kendisine yardımı da esirge- mek İstemedim. Ekremi alarak evrak müdür muavini Ahmede gittik. Ahmet bize bu telgrafı ver- mesinin imkânsız olduğunu söyle- di, Bir kaç gün sonra telgraf gel- di. Metnini alıp Ekreme verdim ve telgrafı bana inde etmesini söyle- dim. Ekrem, telgrafı aldıktan son- ra bir daha görünmedi. Mesele bundan ibarettir ve hakikat te bu-| dur, Fazla Bir Şey Bilmiyorum Hâkim bu izahatı dinledikten son- ra sordu: — Telgrafı ona vermeniz gibi, mevkii muameleye koymamanız da işi kolaylaşlırıyormuş. — Efendim, ben o kadarını bilmi- yorum. Telgrafı niçin istediğini bana anlatmıştı. Ben bunun ne dereceye kadar doğru olup olmadığını ne bile- yim. Sonra Ekrem Köniği şahsiyet sahibi bir İnsan zannederdim, Onun böyle bir sahtekârlık yaptığından benim hiç höberim yoktu. Ekrem Kö nig, büyüklerimizden bir çoklarının en yakın dostu idi Eğer benden iste- meyip te onlardan istemiş olsaydı, yine ayni seyi onlar da yaparlardı. — Onlardan İstemiş. Onlar ver. memişler. Meselâ, Adliye Vekâle- tinden de o telgraf istenmiş. Ruhi: — O kadarını ben fendim, dedi. Hâkim tekrar sordu: — Ektem König size başka bir İzahatta bulundu mu? — Haym.. Hiç bir şeyden bahset- medi. “Ben bir sipariş aldım. Bunu yapmakla mükellefim., dedi. Böyle harp mühimmalı vesaire diye bir şey söylemedi. — Peki, siz, bu telgrafı ona ver- mekle onun ne kazanacağını bil- miyor muydunuz? — Hayır. Katiyen bilmiyordum. 0, telgrafın metnini okuyacak, işini düzeltecekti. Ben bu işin ne olduğu- nu bilmiyordum. — Mariciyeye böyle gizli telgraf- lar gelir mi? — Gelir Efendim. — O halde neden bu telgrafı İste yişinden şüphelenmediniz? — Efendim, ben böyle şeyleri dü- şünmek ihtiyacını bile duymadim. Ben onu şahsiyet ve namus sahibi bir insan olarak tanıyordum. Benim bu işi bilerek yapmaklığım bir inti- har sayılırdı Hâkim, müddelumuminin arzusu üzerine sordu: — Ekrem König, size geldiği za- man siz onu Ahmede göli sunuz. Ahmet, size bu telgrafı ve- remiyeceğini söylüyor. Siz, bunu neden düşünmediniz? ... bilmiyorum e- | iğini jdeki mühürün Hariciye Vekâletinin 3 | kçılığı Davası Hakikati Söyledi - Düşünemedim efendim. Onun benden böyle bir yardımı istemesi! benim hiç bir zaman düşünmediğim! Bir haldir. Tazyikten Bahsediliyor Bu sirada avukat Hâmit Şevket| İnce, ayağa kalkarak; — Efendim, dedi, ben müek- kilimle gizli olurak konuş- tum, Mühim ve milli bir dava karşısında bulunuyoruz. Bu işüi hiç bir tarafının gizli kalmasını arzu elmiyorum. Müekkilime daha bazı şeyle- rin sorulmasını istiyorum. Bu telgrafı, Ekreme, hiç baş- ka bir şeyin tesiri allında kal- madan sırf bir doslluk eseri olarak m vermiştir, yoksa bazı tazyiklerin tesiri altında kalmış mıdır? Bu noktayı lütfen izah etsin. Eğer bu su- allere doğru cevap verecek o- lursa, çok büyük hakikatlerle karşılaşacaksınız. Hâkim, bu sözleri Ruhiye tekrar etti, Ruhi — Efendim, ben onu bir şahsiyet olarak tanırdım. Kendisinin böyle bir şeyi yapacağına katiyen İhtimal vermiyordüm. Onun benimle gelip görüşmesi ve benden yardım isteme- si, sadece bir dostluk eseri değil, bir tenevvür meselesidir. Ben onun bu| arzusuna cevap vermek istedim. Avukat Hâmit Şevket bu sözleri dinledikten sonra: “— Hakikati söylemek istemi- yor. Peki devam edelim,, dedi. Hâkim başka bir sual daha sordu: — Ekrem hu telgrafı iade etme- miş, fabrika da bunu tekit etmeyince sen bumu milçin ihbar etmedin? Ruhi; - Telgrafın başka bir yollösgel- mesi ihtimalini düşündüm. Onun İ- çin ihbar etmedim. Ekremin şahsi- yeti bu işin önünü alırdı, dedi, Bunun üzerine Devlet Şürasının verdiği karar okundu. Bu kararda Ruhinin telgrafı ona vermekle işi kolaylaştırdığı beyanile lüzumu mu- hakemesi isteniyordu. Bundan sonra Hariciye Vekâleti inzibat komisyonunun kararı okun- du. Burada eski Mini Müdafaa Veki- Wi Kâzum Ozalpın ve Hariciye Vekâ- leti müsteşarı Agâhin imzalarının Ruhi tarafından taklit edilmemekle beraber Ruhinin, telgrafı mevkit mu- ameleye koymadan Ekrem Könize vermekle suçun kolaylaşmasında ve tamamlanmasında âmil olduğu zikte- diliyordu. Bundan sonra da daha bazı vesaik gözden geçirildi. Ehtiyukuf raporu o- kundu. Raporda sahte evrak üzerin- | resmi mübürleri olmadığı, İnizaların da Közim Ozalpa ve müsteşar Aği- ha ait olmadığı bildiciliyordu. Bunun üzerine söz alan Hâmit Şevket, sulh ceza mahkemelerinin görmiyo salâ- hiyeti olmadığı davaların mafevk mahkemeye gönderilmesinin usulden olduğunu, halbuki burada asliye es- za mahkemesinde verilen karar üze- rine duruşmaya başlandığını, iddia makamının bu işi tasrih etmesi Tüzu- munu ileri sürdü, ve: “.— Vazifeyi sulistimalden mi, yok sa sahtekârlıktan mı, mazmun bulu. nuyorüz, bunu bilmiyoruz. Kanuni imkânselıkların mevcut bulunduğu- nu söyliyerek bunu lütfen izah bu- yursunlar.” dedi, Söz alan müddelumumi muavini, Devlet Şürasımın, bu işi memuriyet vazifesini sulistimalden mütevellit bulduğunu, asliye ceza mahkemesi- nin de Ruhinin resini evrak sahtekâr- lığı yapmak suretile fiile iştirak et- miş olduğunu bildirerek kanuni i- capların tam bir şekilde, cereyan ct- tiğini söyledi. — Memuriyetime müteveccih o lan bü sualin iradına usul ve kanun! imkân mevcut olmadığından teddine karar verilmesini dilerim.” dedi. Buridan sonra Avukat Hâmit Şev- ket, başından geçen diğer bir hâdise- yi hikâye ederek duruşma muhteva- sının neden ibaret bulunduğunun i- zahma lüzum hasıl oldüğundu ısrar AN Askeri Ceza Kanununda | Tadilât Yapılıyor (Başı 1 inelde) (Başı 1 incide; mekte ise de son zamanlarda her memlekette askerler arasında yapıl- mağa başlanılan bu gibi propagan- dalar hakkında askeri ceza mevzu&- tında dahi sarih bir mak$adi temine yarar hükümler vaz'i zatüret halini | almış ve nitekim Türk ceza kanunu- nun Iâl ve 142 nci maddelerine bul düşüncelere mebni yeni hükümler konulmuştur. Askerliğe ve orduya bu Süretla| tecavüz eden ve bu askeri suçları İş- leyen sivillerin de askeri kazaya iâ biiyetini temin etmek ve diğer taat. tan ordu disiplin ve emniyeti mevkiin hususiyetleri gözönünde tu- tularak bu suçların adli âmirinin tö- yini Genel Kurmay Başkanlığına ve- rilmesi düşünülmüş ve askeri muha- kemeler usulü kanununun bazı mad- delerine birer fıkra eklenmiştir. | 148 inel madde de şu şekilde de- Biştirilmiştir: 1 — Siyasi bir maksatla foplanan lar, siyasi fırkalara girenler, siyasi nümayiş ve içtimaları intihapta '» trak edenler veya her ne suretle o- Jursa olsun bu maksatla şifahi telki- natta bulunanlar ve siyasi me yazanlar ve bu yolda nutuk söyl yenler 5 seneye kadar hapsolunacak- Tardır.. 2 — Devletin teşkilâtı esasiye ka- nunu ile muayyen olan vasıfların veya memleketin siyasi, hukuki, ik- tisadi, içtimai, askeri her hangi bir nizamını bozmak veya ortadan kal- dirmak maksadile bunlar wevhinde veyahut yabancı rejimler ve komü- nizm lehinde ordu içinde veya ordu mensupları ve askeri fabrikalar ve müesseselerdeki müstahdemler ve işçiler arasında herhangi bir vasıta ile propaganda yapanlar veya pro- pagandaya teşebbüs edenler boş se- neye kadar ağır hapis cezasile ceza- lardırılacaklardır. Bu yözden bükü- mete bir zerar gelmiş ise failler beş seneden âz olmamak üzere ağtr hapis cerasile cezalandırılncaklarder. 3 — İkinel fıkrada yazılı. füller seferberlikte yapılmışsa | failleri ö- lüm cezasile çezalandrılacaklardir. Askeri muhskeme usulü kanunu- nun 3 ve 30 uncu maddelerine birer fıkra eklenmesine dair kanun lâvi- bası da hükümet tarafından Meclise gönderilmiştir. Eklenen fıkra şudur; “Askeri ceza kanununun 148 inci maddesinde Yazılı suçları işleyenle- rin muhakemeleri kor veya müadili veyahut müstakil tümenlerde teşkil edilecek askeri mahkemelerde gö- rülecektir. Bu muhakemelerin yeri nin tâyini en büyük adli âmire ai* o- lacaktır.” —— etti, Vakit bir hayli geciktiğinden duruşmanın öğleden sonruya taliki- ne karar verildi. İkinci Celse Oğleden sonra mubakemeye 145 ta tekrar başlandı. Hâkimler heyeti Devlet Şürasının ve e cezü mah- kemesinin verdiği kararlara istina- den müddelumuminin mütaleasına iştirak ettiğini bildirdi. Bundan son- ra müddelumumi rouavin! iddiasını serdetti. İddianamesinde ezcümle şöy Te denilmektedir. — Ruhi Bozçalının Ekrem König tarafından resmi evrak suhtekârlığı- na İştiraki dolayisile mevkuf bulun- duğunu, mühürlerin ve imzaların Ekrem König tarafından taklit edil- diğini, Amerikada bir şirkete tayya- Te sipariş olunduğunu ve bu mada ve 4-5-979 Çemberlayn Avam Kamar asında Türkiye İle Sıkı Münasebatta Bulunduğunu Söyledi (Başı T İnetde) — İngiltere mütekabil temi- nat teklifini tetkike hazırdır ve tecavüze karşı verdiği teminatı teşmil için vuku bulacak müra- caatları kabul edecektir. Yuna- nistan İle Romanyaya verilen te- minatın iki taraflı olması için hiçbir teşebbüs. vuku bulma- mıştır. Rusya hükümetinin — İngiltereye vuku bulan tekliflerine bu hafta icin- de cevap verilecektir. Cevap yazıl- maktadır. Mister Cbhamberisin Türkiye ile sıkı temasın muhafaza edildiğini de söylemiştir. İngiliz - Rus görüşmeleri İngiliz — Rus görüşmeleri henüz kati bir netice vermiş değildir. Sov- yet hükümeti üç taraflı bir İngiliz — Fransız, Sovyet akdini teklif etmek. tedir, Bu ittifakın gayesi evvelemirde bu üç memleketten her birini herhangi bir tecavüze karsı müdafaa etmek, sonra da Finlândiya körfezinden Ka- Tadenize kadar olan doğu Avrupası devletlerinden herhangi birine karşı yapılacak bir taarruzu karşılamak- tır. Bu plân, istiklâlleri İngiltere ve Fransa için hayati bir mesele olan küçük Batı Avrupası devletlerinden herhangi birine bir töarruz halinde karşılıklı Kareket meselesini şimdi- lik açıkta bırakmaktadır. İngiliz hü- kümetinin temenni ettiği şey Sov- yetler Birliği ,hükümetine İaarrvz halinde Frahsiz - İngiliz yardımına mazhar olup ta Sovyet hükümeti Avrupasının her memleketine bu Yeter ere MEME ri eee rasyon vermesidir. Bu tarzın üç memleketin doğu Avrupası mesele- lerinde tesanüdünü £ göstermek gibi bir faydası olacaktır. İngiliz - Sovyet müzakereleri 15 Mayısta neticelendirilecek İngiliz — Rus görüşmeleri, geçen halta sonunda kaydedilen inkişafa rağmen, ancak 15 Mayısta Lord Ha- lifaks'la Litvinof Milletler Cemiyeti konseyinin toplantısı o münasebetile Cenevrede mülâki olduklar: zaman neticelenebilecektir. Filhakika kon seyin bu defaki toplantısına Sovyet- in- den de yardım istiyecek olan mel ö ler Birliği relslik edeceği için Litvi- | nof'un Cenevreye geleceğinden şüp- he edilmemektedir. Sovyet komise- rinin Pâris ve Londrayı ziyareti im- kânsız görülmemektedir. (Sovyet Hariciye komsierliğinde tebeddül olduğuna göre Litvinof ye- rine Molotofun gitmesi muhtemel dir) Verilecek garantiler Londra, Polonya, Romanya ve Yunanistana verilen İngiliz ve Fran- sız garantilerinin o Sövyetler birliği tarafından takviyesini ve Lituanya, Estonya, Letonya ve Finlandiyanra da garantisi suretiyle Baltık denizin den Karadenize kadar bir Sovyet ga- rantisi vüöcüde getirilmesini İstemek tedir. Fakat Sovyetler, herhangi bir memleketi garanti etmeden evrak sahtekârlığında o kullanılan evrakın birer fotoğralla çekilmiş nüs duğunu, ehilvukulun bu evrakın sah- teliğinde müttefik olduklarını söyle- di. Bu sahtekârlığın basit bir iş ol- madığını, şirketin isin doğru olup ol- madığını Türkiye Hariciye Vekâleti- ne sormuş olmasını krem Köniğin duyunca bizzat bu-işlerin ortaya çı- kâcağını düşünerek keyfiyeti dostu Ruhiye sormuş, onun da telgrafı kay- da geçirmeden Ekreme vermiş oldu- ğunu ilâve etti. Ruhinin ifadesine müracaatinde ev velâ her şeyi inkâr ve reddetliği hal- de sonradan telgrafı #krem Könige nasıl verdiğini, evrak müdür muavi- ni Ahmet Nesiminin telgrafı ver. mekte ret cevabı verdiği halde Ru- hinin neden bu işi ayni şekilde yap- madığını sordukları zaman onun mük Fransa, İngiltere ve Sovyet nm üç teraf'ı bir ittifak * İsinde israr etmektedirler, bir helarının dosya arasında mevcut ol- | kere yapıldıktan m ai cevap, vermediğini. ğ J lerinde teşevvüş oldüğ yerlerde tenakuza d diği cevaplarım tatminkâr olmadığı” ni zikrederek telgrafın Ruhi tarafın- dan Ekrem Könige verilmesinin bu işin tekemmülüne yegâne âmil oldu- ğunu ve eğer vermemiş" olsaydı Du sahtekârlığın hemen meydana çika- cağını, Ruhinin buna mâni olduğunu beyan ederek Türk seza kanununun 65 inci maddesi yoluyla 342 inei madesine Ogöre (cezalandırılması lâzım geldiğini söyledi. Bundan sonra Hâmit Şevket! eyra- kı okumak ve müdafaa İçin vakit is- tedi. Muhakeme 6 mayıs cumartesi günü 9.5 a talik olundu. /Baltıktan Karadenize kadar yuknrd” sayılan bütün devletleri garanti eö€) ceklerdir. Nihayet, Sovyetler Birliği Hollar da, Belçika ve İsviçreye de gara! vercektir. Bu malümattar Sovyetler Birliği nin üç taraflı ittifakı halen aranılsf teşriki mesai için tahakkuku şart bi esas. olarak telâkki ettiği anlapl maktadır. Polonyaya verilen garanti Londra, 3 (AA) — Avam b marasında, Romanya ve Yunan” tana verilen garantileri ratiteki” biliyet esasına istinat ettirmek F menfi cevap vermiştir. “Hükümet Polonyaya verilen 5“ rantiyi genişletmek fikrinde mi“ dir?,, Sualine karşı da keza But ler “Hayır, demekle iktifa eyle” miştir, Teminatın Uzak Şarka teşmili Ruslar, verilecek teminatın Uzak Şarka da teşmilini istemektedirler. İngilterenin bunu kabul etmesi üze Fine Almanya, Japonya, İtalya askeri ittifakı tahakkuk edecektir. Rus isti” lâsından korkan küçük devletler de bü manzumeye iştirak edecektir. Tondradan Parise resmi bir suret" te bildirildiğine göre, İngiltere Ro- manyanın mihver devletleriyle mü” fasebetlerini sıklaştırmış olduğu ks” naatini beslemektedir. Romanya Hariciye Nazırının beyanatı Roma, 3 (A.A.) — Romanya Hs- riciye Nazırı o Gafenco, Tribuns gazetesine yaptığı beyanatta de miştir kiz. i N “Şuna kanaat getirdim ii, “As” rupama-bütün hükümet merkez” lerinde bir Avfupa harbinin çok feci neticeler doğuracağı anlaşıl- muş bulunuyor, Bu vaziyeti her- kes müdriktir. Ve her tarafta çar- pışan zıt menfaatlere rağmen bu feci âkıbeti düsünmesi bir firen vazifesi görüyer, Bu vaziyetten (o kurtulmak icin bir anlaşmaya varmak © zarüyeli vardır.,, Romanya Hariciye Nazırı Gafen- co, buradan ( hareketinden Fransa, İngiltere, Polonya ve Tür- j&iye büyük elçilerile Yunanistan ek çisini kabul ederek görüşmüştür. İtalyan gazeteleri Roma, 3 (A.A) — Garp demokrı- silerinin Almanya aleyhindeki pro- payandaları İtalyan gözetelerinde şiddetli neşriyata mevzu olmaktadır. Giornale d'İtalin diyor ki: İtelyaya bir takım vaatlerde buu- narak Roma - Berlin mihverini boz- mak teşebbüsleri akim kalmış Fransa buna fena halde kizarak p'- lünç tehditlere başlamıştır. İtalya kendi kuvvetine kat'iyen emin olı- rak. Fransanın hazmlamakta olduğu taarruzu bekliyor. İtalya derhal on milyon insanı seferber edebilir İta!- yanın elinde aralarında 35 er bin to- İ nilâtohuk zırhlar'da olmak üzere kuvvetli bir filo ve pek çok deniza" tı gemileri vardır, İtalyan hava or- dusu düşman memleketin tâ kalbin- de tabribât yapabilir. İtalya, gizli #atulan vişimdiye kadar emenli gö- rülmedik “derecede şiddetli — infilak evsafına Malik kimyevi silâhlara ca sahiptir. Fransa şunu bilmelidir ti melbus harbin neticesi her ne olur- sa olsu dehşetli insan fedakârtZ yapacak ve memleketin bütün hs- yati “ynerkezleri © mahvo'acaktır Fransa bunu dalma gözönünde bv- lundursün. — ne — Kızılcahamam Deresi Kızılcahamam (TAN) — Kasaba- #Mızın İçimden gecen dere mecrasınm tenzimine başlanılmıştır. Bunun için enbarı sagire kanunundan İstifade e- dilmekte ve şehir plâm mucibince lâzım gelen yerler, 'stimlâk olun- maktadır. Ameliyatın yaz İçinde bit evvel

Bu sayıdan diğer sayfalar: