9 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

9 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Mihverciler Sulh Cephesini , Bozmıya Çalışıyorlar (Ba şı 1 incide) devletleri» çarpışabile- id cephesindek cekli Teyan eden © kani totaliter devletler harp ? tamamlıyabilir. | lerdi; akim kalırsa o vakit davaları- nı kuvvete müracaat ederek hal ça. resine bakabilirlerdi. Bu sebepl& bir taraftan Sovyet — İngiliz müzakerelerini uzatmıya, bir taraftan da'harp hazirlıklarını ta. mamlamıya başladılar. Müzakereleri | uzatmak için Baltık devletlerini elde etmek lâzımdı.. Çünkül bu devletler garanti istemedikçe İngiltere Baltık! devletlerine garanti vermiye yanaş- mıyordu. Almanya bu “fırsattan isti. iade etti. Baltık devletlerinden bir ikisi ile ticaret muahedeleri veya si. yasi anlaşmalar akdine'teşebbüs etti, El altından da bu devletleri tehdide devam etti, Filhakika bir iki Baltık devleti Alman tazyikine mukavemet edemediler, bazı anlaşmalar imza et- amiye mecbur oldular. Baltık devlet. leri Almanyaya temayül ettikçe de. #mokrasilerin kendilerine garanti ver. mesinden korkuyor ve bitaraflıkla. Tını muhafaza edeceklerini tekrar e. ip duruyorlardı. Bu yüzden de Mos- Kovadaki müzakereler uzayıp durdu. b “— Imanya bir taraftan da Ağus. tos için harp hazırlıklarını tamamlamakla meşgul oldu. Şarkta va Garpta tahkimatını kuvvetlendir. di, Hudut boylarındaki hssatları top. dattı. Ordusunun noksanlarımı ta. mamladı. İtalyan ordusunu Alman stiline göre yeniden organize etti bu hazırlıkların Ağüstosa kadar bit. mesi içinde tertibat aldı. İngiliz — Sovyet müzakereleri o zamana kadar müsbet bir neticeye| varmazsa, Almanya sulh cephesinin zaafına hükmederek isteklerini harp yoluyla temine teşebbüs edebilir. Demokresiler herhangi bir tecavüze silâkla mukavemet edeğiklefiği bil 'dirdikleri için Almanyanın bu hare. keti dünyayı harbe sürükliyebilir. Fakat Moskova müzakereleri Söv. yet Rüsyayı da sulh cephesine kat. mıya muvaffak olabilirse, o vakit Mitler, bütün hazırlıklarına rağmen, sulh yoluna yatmıya mecbur olabi. Hir. Çünkü o vakit harbi kazanaca. ğına yüzde yüz güvenmesine İmkân yoktur. nan yaam Şu halde dünyanın mukadderatı Moskotada cereyan eden İngiliz Sovyet müzakerelerinin alacağı şek de bağlıdır, İngiltere ve Fransada ef. kârı umumiye hâkim bir surette bu kanaattedir, onun içindir ki İngiliz— Sovyet müzakereleri demokrasi mil. Jetleri tarafından endişe ve merakla! takip edilmektedir. | müddet zarfında zerliklarını , Üstündağın .Mahkümiyeti (Başı 1 incide) “ Asri mezarlık davası hakkındaki karar da okunduktan sonra Sürpa-| gop mezarlığı işi hakkındaki davanın Karartı okundu. Bu kararda mahkeme İddia makamının müznunlar hakkmi- da isratta bulunduğu hareketlerden bazıları hökkında beraetlerine ve bazıları hakkında da mesuliyeti mu- cip halin mevcudiyetini kabul ve tas. dik ettiğinden Türk ceza kanununun 230 uncu maddesine göre Muhittin | Ustündağn 50 lira ağır para cezası- na çarpıldığı beyan ediliyordu. Mu- hittin Ustündağın sabıkası olmadığı için bu cezanın da teciline temyiz yo- İi açık olmak üzere ittifakla karar verildi. ——— ——— fevkalâde korkan Ali: — Fakat ben senden imdat is- temek için gelmedim, diye cevap vermiş! Ben sana korkunç bir ha- vadi getirdim; Karım Leman na. sılsa uçurumun İçinden kurtul muş; harıl harıl seni arıyormuş! Bunu işiten korkunç yılan, der. hal zehirli dilini içeri sokarak kendini pencereden dışarı atmiş, ve ebediyen ortalıktan kaybol muş!, Muzaffer Ali, komşu şahtan bir çok kiymetli hediyeler alarak memleketine dönmüş ve büyük Sovyetlerle ce-| müzakereler uzarsa bu) —— | bulunmıyan Arnavutluğua gazeteler tarafından çok tenki' İdi. Bu gazeteler kendi İmakla beraber, di (Başı 1 incide) letinin sulhe ne kadar derin bağla ve ne kadar sağlam rabıtalarla bağlı olduğunu göstermek için say dım, Fakat biz sulhe, sulh olduğu &- gin değil, biz sulhe, Türk memle- keltine ve insanlğa getirdiği hesa siz ve ölçüsüz iyilikler için âşığız Şayet, buna rağmen, bir gün sulh bize harpten 'daha pahalıya satıl. mak istenirse, o vakit harbin ve zalerin bize ne kadar âşık oldu- ğunu göstermeğe de Âmadeyiz. (Bravo sesleri, şiddetli ve sürekli alkışlar) Biz uzun yıllar yurtta sulh, ci- handa sulh politikamızı takip ettiği. miz bitaraflık siyaseti yolunda istih. sale uğraştık. Çünkü: Evvelâ, o zamanlar kendi- yeti Akvam sulh müessesesi bütün kuvvetile ayakta bulunuyordu. Saniyen, her devlet kendi derdi le ve müşkülü ile meşgul oluyor ve münakaşalar daha ziyade İdeolojik sahalarda kalem sahipleri arasında kalacak gibi görünüyordu ve nihayet, dünyanın herhangi bir yerinde şayet bir harp çıkacak olursa, bu harbi mevzii bir halde kalacağına inaaı! yordu. Cemiyeti Akvam yavaş yavaş «si nüfuzunu kaybetmiye başladı. Tahdidi teslibat teşebbüsleri iflâs eetti, yer yer mihraklar ve mihver- ler doğdu. Sözle, silâh ve kalemle, top arasındaki mesafeler azaldı, ceb- ren yapılan bazı . emrivakiler, memleketleri tamamen, bazılarını da kısmen yok etti. Gayrimeşru hâdiseler önünde Siyasi hâdiselerin bu yeni inkişaf- ları karşısında yurtta sulh ve cihi da sulh politikamızı takip ettiğimiz bitaraflık yolunda nin artık mümkün olup olmadığını kendi kendimize sormıya “başladık. Meşruiyet ile hiçbir telif kabil olmıyan hâdiseler, bu hâdisele- xo.uzak ve yakın her millet gibi, bi- zi de düşündürmiye başladı. Orta ve şarki Avrupanın bu esna- da eiddi bir buhran geçirdiğini hep hatırlarız. Hakikatte ise bu buhran şarki Avrupada da henüz zail olma. mıştır. Vakit vakit, muhtelif devlet- lere taallük eden şekillerde de buh- ranlar tazelenmekte ve ağırlaşıp ha- fiflemektedir. Bu ahvalin başlaması bize memleket için yeni emniyet ted. birleri almak ve cihan sulhüne başka yoldan faydalı olmak için geçirilecek çok vaktimiz kalmadığını öğretmiş- tir, da istihsal etme- Nihayet hiçbir gıda maddesi ve hiçbir maddeli iptidaiyesi olmıyan, | ne madenleri, ne de zengin toprakları ali, bi- töraflık politikamızı terkederek, sulh cephesi tarafını takviye etmek kara- rını verdirdi, (Alkışlar) O zamanlar İngilizlerle malâm beyannameyi ettik. - Bundan sonra dahi yurtta sulb, ilân tir, Sulh cephesine de, sulhü takviyo etmek için iltihak ettik. Bizim bu cepheye girişimiz, karsı edil rejimlerinin en esaslı kltaplarmda Alman mille. tine tavsiye olunan İngiliz ittifakını, İ bümiyorum, unutmuşlar mı? » milletine tavsiye edilen In- uğunu Türk milleti için fena telâkki cimek, fena gösterme- nin doğru bir muhakeme olacağın - dan şüphe edilebilir. (Bravo sesleri). Fransızlarla da anlaştık İngilizlerle başlıyan temas ve mü. zakerelerimize muvazi”olarak Fran- sırlarla da müzakere ve temasa giriş miş idik. Hatay meselesi halinden son- ra, Fransa ile Türkiye urasinda, mu. allâk hiçbir mesele kalmadığı çin. İngilizlerle yapmış olduğumuz beyan name, synen Fransızlarla da İmza ve İteati edilerek, Ingilizlerle kati asis- avelesi için yapılmakta o- zakereler ayni hizaya getiril Arnavutluğun işgali, bitarafliktan ayrılıp sulh cephesine iltihakımıza, ük âmil ol. r bir bakıma gö- bir bakıma göre, en bir sevinçle karşılanmış!. re de, bu iltihakı son senelerin siya- sine sz çok güvenilebilen bir Cemi. bazı| ,, değildir. Bilâkis her medeniyet handa sulh politikamız değişmemiş- | si hâdiselerinin tabli bir neticesi ad- detmek lâzımdır. iletleri yekdiğerini takdir ettiler. Bu takdir tarihi dost luklarla birleşince, yeni bir inci la sevişmeğe başladılar. Habeş harbi esnasında, sanction'ların tatbikin- den doğacak tehlikelere karşı, Türk ve İngiliz milleti mütekabil taahhüt ler ile yekdiğerine bağlandı. Mon treux'de, İngiliz ve Fransız murah hasları, boğazları yeniden Türk hâ kimiyetine jade eden mükaveleyi yaparken Türk milletine karşı ha. kiki bir yakınlık gösterdiler. (Alkış ark. Akdenizin bozulan âsâyişini iade Nyonda toplanan murahhasları. mız, ayni kararın altına imzalarını koydular, Ve nihayet Çekoslovakya hâdisesi ve onu takip eden hâdise. ile Arnavutluğun işgali karşi- sında ayni hisleri duydular. İşte, bu siyasi hâdiselerin tevlit ettiği görüş birliği, bu üç devleti| | sulh cephesinde daha sıkı bağlar ile İ birleştirdi. (Alkışlar Bugür, bu üç devleti birleştirecek olan uzun vadeli, kat'i anlaşmanın İteferrüatını tesbit ile meşgulüz. Şim- diden size iyebilirim ki: Türk » İngiliz yardımlaşma mu- ahedesi üzerinde çalışılmaktadır. Bu muahede her iki devlet arasın da muhtelif sahalarda işbirliğini tanzim eden hükümleri ihtiya ede. cektir, Küçük devletlerin yaşama hakkı Arkadaşlar, Hiç bir medeniyet harbin çocuğu ler w hsutüdür. | ilk zun süren bif sulhün Harp, esaret tevlit yet yaratır, Meden lerin eseridir. Bugün dünya politilensinin günde. İk seyrine bakılırsa görülür kt silâN faaliyeti içindedir. Diploması görüşmeleri bir harp ha- vası içinde devam ediyor, Gazeteler, a im ar, ajanslar beşeriy aylar- beri bir harp günleri yaşaimak- iy Denilebiliz ki bugün sulh isin. de yaşıyan tek kuvvet bizzat harbi yapacak olan ordulardır, Temenni e- derim ki, bu bulanık hava içinde şul- bü kurtarmak gayri mümkün olmı- yacaktır. Türk - Sovyet dostluğu Sovyetler ile dostluğumuz, ilk dost luk günlerinin bütün hararetini ta. mamile muhafaza etmektedir. Beynel milel her mesele, iki devleti yanya- na ve daima ayni safta bulmuştur. İ dAlkışlar) Potemkinin Ankara ziya reti, dostluğumuzun bu hararetini tebarüz ettirmiye bir kere daha ve- sile teşkil etmiştir. Böylece bir kere daha anlaşılmış. tir ki, konuşmadan, görüşmeden, her 5, Jiki memleket diğeri için ayni şeyler İri düşünmekte ve yapmaktadır. (Bra- vo sesleri). Iki muhtelif inkilâbin çok müşkül Şartları arasında ve ayni zamanda oğan Türkiye ve Sovyet Cümhuri- yetleri, yekdiğerini inkılâp ruhunun ateşi ile sevmekted Balkanjlları, ektl'ğerine bağlıyan Balkan paktı, şimdiye kadar Balkan sulhüne yapmış olduğu (hizietleri, bundan sonra da, ayni kuvvet ve kud retle yapmakta devam edecektir. Son zamanlarda yaptığımız temaslar ve muhavereler bunu vazıhan göster miştir. Almanya ve İtalyaya gelince Arkadaşlar, Sulh cephesine iltihsk ederken, sulhü takviyeden başka biz emelimiz hil bütün devletler ile normal müna sebatımızı devam ettirmek karar dayız. İstiyoruz ki, her çeşit alış veriş ve kültür münasebetleri ve umümü ola- İrak dostluk münasebetleri eskisi gibi devam etsin, Yalnız şurası da muhakkaktır ki, normal ve dost münasebatin eskisi gibi devamı için, arzu ve kararın iki taraflı olması şarttır. Bu noktayı has. asiyetle takip ediyoruz. , ve cephane fabrikaları tam bir harp) olmadığı için, Almanya ve İtalya da. | | miz eskisi gibi devam etmektedir. Almanyada ilk günlerde bir te > reddüt ve bir kararsızlık belirdi. Fa- kat, yavaş y İ du ve işler normal yola girmiye baş» İ ladı. Bugün bir tek iş müstesna, iki rafın biribirinden bir şik , tur. Bu İek işin de yakın bir âl müsbet olarak halledileceğini ümit İ diyoruz. Bir aralık, Almanyanın Türk tale- besine fena muamele ettiği havadisi verilmişti. Bu havadisin doğru ol - | madığı nl Arkadaşlar, Tekrar ediyorum: — Politikamız, yartta sulh, cihanda sulhtür. fakat emniyet ve şerefimizi ve bun- lara bağlanmış olan taahhütlerimizi koruyan bir sulhe âşıkız. (Sürekli al. kışlar)... Bu izahatı müteakıp sual sahibi Ali Rana Tarhan söz aldı ve: “Muhterem Hariciye Vekilimizin İrbemleket harici siyaseti hakkında Ütfettikler! tatminkâr sözlerine arzı teşekklir ederim ve isabetli siyasetle İrinde muvaffakıyetlerinin tevelisini İ dilerim, dedi. Ticaret Vekilinin Beyanatı Cezmi Erçinin: beyanatı Ticaret Vekili Cezmi Erçin, dün- kü beyanatı sırasında Ali Râna Tarhanın sualine (o cevap verirken en evvel bugünkü mübade- İle ve tediye rejimimizin tesiri altın: da bulunduğu noktaların â icap ettiğini söyliyerek dedi ki: — Bugünkü 'mübadele *we tediye İsejimimizin esasları şunlardı Şi, bu ihracatı müteessir edecek bir takyit koymamış olan ve mem. leketimizin müstemirren aktif kal dığı memleketlerden vaki olan lâta, mevzuatımız dahilinde, itbal serbestisi verilmektedir. Bu mem. leketlerin başında Birleşik Amerika amin ziksedebiliriz. — Ayni esas, ihracatımız lehine ie yirmiden aşağı olmamak üze- re bir marj veren ve aramızda kli- ring veya benzeri bir anlışma me cut olan memleketlerden vaki cak İtbalâte da şami'dir. Bu grup memleketler arasında Almanya, İn- giltere, Fransa, Belçikd gibi mem- leketleri sayabiliriz. 3 — Anlaşmelarda Türkiye ihra- veren veya böyle bir marj mevcut olmıyan memleketlerden vaki ols- cak ithalât, anlaşma hükümleri da. hilinde kontenjana dahildir. Yugos- lavya, Polonya, Macaristan memleketler bu gruplandır. Muvazenesizliklere karşı İthal rejimimizin tatbikatında hâ. dis olan Bazı muvazenesizlikleri ön- lemek üzere munzam bazı tedebir de alınmış bulunmaktadır! Ezcümle, memleketimiz ile ticaret muvazene- lerinde ötedenberi Türkiye lehine kayda değer bir aktivite mevcut i. ken, 937 senesi harici statistikleri- mize nazaran, anormal sebeplerle bu vaziyetlerde değişiklik hasıl olması üzerine Türkiyeye karşı 'aktif hale girmiş olan memleketlerden vaki o lecak ithalât için alâkadar memle, ketlere ancak, buralardan | gelecek f dövizin yüzde seksenine tekabül e- den miktarda ithalât bedellerinin ö- denmesi şeklinde bir kayıt kanuldu. ğu gibi, muvazenesizliğe âmil olan çuval, jüt gibi maddelerin ithalâtı nı, İsullerinin ihracı şartına bağlamak şeklinde tedabir de alınmış bulun. maktadır. Umumi hatlarına temas eylediğim ithal rejimimizin netice- leri, 938 #öaret müvazenesi rakâm- İlarile şu şekilde ifade olunabilir; (938 senesinde 145 milyon lira etra. İfinda olan ihracatımızın 119 milyon İlirasını kliringli memleketlere ihra- aş bu tereddüt zail ol. | Yine tekrar ediyorum: Biz sulhe, | catı lehine, yüzde 20 den aşağı marj | gibi | ham deri, pamuk ipliği, bakır, kalay, memleketimizin muayyen mah- | Hariciye Vekili Dış Siyaset Hakkında Geniş izahat Verdi İza nazaran nisbeti yüzde 82,3 dir. | 21 milyona yakın ihracat, serbest dövizli memleketlere vakidir ki W. mumi ihracamızın yüzde 14,4 ünü ifade eder. İ Beş milyon lirdsı da anlaşma mev- | cut olmıyan memleketlere alttir ki bu da umumi ihracatımızın yüzde 3,4 ünü teşkil eyler | İthal liray 13 mıza gelince: 149 milyon mütecaviz olan yekün içinde yon liralığı kliringli memle- erden ithalâttır. Umumi ithalâ. 4 ünü teşkil eder. irayı mütecaviz ve memleketlerden vaki ithalât müm ithal, yüzde 123 ünü teşkil 5 milyon lirayı mütesaviz ve an- laşmamız olmiyan o memleketlerden vaki İthalât umumi ithaldtın yüzde 3,5 ini ifade eyler 1939 senesinin ilk dö cat ve ithalâtı da, İ ket tın yüzde 8 10 milyon t aylık ihra- kliringli memle. yükarı, ayni seyri ve nisbetleri mu- hafaza © eylemektedir. £ Küringlilk memleketlerle neden bu derece yüksektir? Dal umuz bugünkü ahval ve şerait içinde herhangi istisadi bir hâdisenin izahını mahdut ve muay, Vinat ettirmenin kifs. yetsizliği malâm olmakla beraber, denebilir ki, bir 'taraflan İngiltere, Fransa gibi devletlerin büyük ikti- sadi buhranı müteakip bünyeyi mahiyet olan politika icap. repol ve imparatorluk mahsullerini himaye politikasına dayanan ted- birler gibi,, ve diğer taraftan Orta J Avrupa büyük devletlerinin yüksek (at politikası takip etmekteki de- vamlı mesaileri ve bu memleket! İden ecnebi dövizine ihtiyaç kalma- dan mübayaatta bulunmak suhuleti mleketlerie olan müba- delât. haerslnin arlmasına başlıca â mil olmuştur.” Tediye rejimimiz Cezmi Erçin, bundan sonra tediye rejimimiz hakkında izahat verdi, mübadele ve tediyelerimizde ehem miyetli bir mevkli olan hususi ta kas mevzuu üzerinde durarak takas primlerinin yükselmesine ve'ga tabil surette oynamasına âmil olan anormal sebeplerin mümkün oldu. İğu kadar kaldırılacağını, serbest dö- vizli memleketlerle olan kliring be- | kiyelerinin eritilmesi (tedbirlerinin alındığını anlattı vı | İthal ve tediye rejimimizin hâkim | olan esaslar ve bu esasların takip ey- lediği tahavvül seyri budur. Dün de İbugün de mevzuubahs olan milW| menfaatlere uygun surette. işlerin dalma daha iyi tanzim ve idaresini temin edici tedbirleri araştırmak ve kabili icra olanlarılı tatbik eyle mekten ibarettir.” Hayat pahalılığı davası Ticaret Vekili, hayat bahalılığ; hakkındaki takrir münasebetile de beyunatta bulunarak şunları söyle- diz “Bu suale cevap verirken, evvele- mirde, hayat bahalılığı mevzuunu asi) anladığımızı kısaca hahlığı denilince, bundan fiatlarin, sureti umumiyede indirilmesi mâna- sını çıkarmamaktayız. Memleketi. mizde, fiatlarının indirilmesi icap e den maddeler yanında, fliatlarının korunmasi ve hattâ yükseltilmesi ik- üza eden maddeler de bulunmakta. İdır. Fiatları indirilerek maddeler i- çinde de, kendi mullarımıza göre normal addedilen birçok eşya ve mamülât fiatlarının, bizden çok ev. vel iktısadi kalk hareketine başlamış, ve bu hareketi ilerletmi olan memleketlerdeki fiat seviyele. belki uzun müddet iksek #mlabileceğini berveçhi peşin kabul eylemek lâzımdır. Bundan başka, hayat bahalılığı mevzuu, gö- çinme seviyesini yükseltme davamız- lu sımsıkı bağlıdır. Piatlerı indirme tedbirleri yanında, kazançların yü seltilmesi tedbirlerinin de (birlikte ele alınması zaruridir. Kazançları arttırmadan fiatları ne kadar indi rirsek indirelim birçok mallar ve eş- ya, birçok vatandaşlar için yine ba- kalı kalacaktır. Binaenaleyh, bütün rine nazaran, Italya ile alış veriş münasebetleri- ! cat teşkil eder ki, umum! ihracatımı. | iktisadi kuruluşumuz ve şartlarımız. ketler lehine cüzi bir fark ile, aşağı! ifade et. | mekte fayda görüyorum. Hayat ba-| sı AnkaraHava İstasyonu Dün Açıldı Ankara, 8 (Tan Muhabiri Devlet Hava yolları Umum Müdür lüğünün (— Etimesut yolu üzerinde yaptırmış olduğu bina bugün saat İon beşte merasimle açılmıştır. Me rasimde Meclis Reisi, Başvekil, Mü. nakalât, Maliye, Hariciye, Gümrük İve İnhisarlar, Dahiliye Vekilleri, me. |buslar, gazeteciler hâzir bulünmuş- lardır. Kordelâyı Meclis reisi Abdülhalik Renda, Münakelit Vekiline hitaben ileride bir çok hava istasyonlarımızı da uçmak fırsatını temenni ederek kesmiştir, 0-7.99 den) — | Bundan sonra Hava yolları Umum Müdürü Ferruh Şâhingi” tarafından müessesenin kısa bir tarihçesi yapıl. mış, bügüne kadar görülen işler zik- redilmiş ve gaye izah olünmuştur. Münakalât Vekili Ali Çetinkaya h va nakliyatının dünyada büyük mil. letler arasında ne şekilde telâkki o. lunduğunu "anlatmış, bilhassa Tngil terenin bu hususta birinci mevkii iş- i tebarüz ettirerek memle. göre bizim de bu işe çok hemmiyet vermemiz icap ettiğini i- zah etmiştir. Ali Çetinkaya, Cümhuriyet hükü- metinin bu gayeyi temin için çizmiş olduğu programı azim ve irade ile *İtatbile yolunda olduğunu bilhassa te. barüz ettirmiştir. Bundan sonra davetliler. binayı dolaşmışlar ve hazırlanmış olan zen. gin büfede izaz olunmuşlardır. 1 Nisandan itibaren. açılmış olan İlzmir ve Adana hava yollarının re: İmen açılış merasimi de bugün yapıl- İmiş ve bu iki vilâyetin mebusları tayyarelerle mıntakalarma lerdir. gitmiş. Bunu müteakip umum müdürlük davetlilerine tahsis ettiği ikişer ve dörder motörlü tayyarelerle Ankara gezir ştar. Davetliler bu gezintilerden memnun olarak müesseseye muvaffa yapı di. lemişlerdir. ———— İa alâkalı bulunan bu mevzuun an- cak, muayyen bir plân dahilinde şa- mil, sabırlı ve itinalı mesaiye ihtiyaç gösterdiğini açıkça söylemek yerin- de olacaktır.” Cezmi Erçin bundan sonra bu bu- susta yapılan ve yapılmakta olan hazırlıkları, tetkikleri anlattı, itha. 1 rejimimizin hayat pahalılığı dâ- 'asile olan sıkı irtibatının asla göz- İder uzak tutulmadığını söyledi: Hayat pahalılığı ile mücadele ted. birlerinin bu umumi çerçeve dışın- da, ihtikârla mücadele, fiat tesbiti, kalite kontrolü gibi hususiyet arze- den safhaları da vardır. Bunlar için ceza kanunumuzdan tutunuz da hu. susİ kanunlara ve belediye meyzua- tina kadar muhtelif metinlerde ce- İzai hükümler bulunmakta ve bun- ların tatbikine daima artan bir dik- kat gösterilmektedir.” Râna Tarhannın sözleri Bundan sonrs Râna Tarhan kür- süye geldi, Ticaret Vekiline teşek. kür ederek dedi ki: “.— Ticaret Vekilimiz, harici alış verişin daha İyi işlemesi için alın- makta olan faydalı tedbirleri işaret buyurdular, İşi, ehemmiyeti ve pi- yasanın hassasiyeti ile mütenasip su Tette iltizam buyuracaklarına şâpbö yoktur. Hayat bahalılığına gelince, bu sa- hada muhtelif cephelerden çalışmak zarureti aşikârdır, Esaslı tedbirlere istinat eylemiyecek kararları al- makta fayda olmıyacağı da malüm. dur. Hattâ bu gibi kararlar menfi neticeleri itibarile “itimatsızlığa da sevkedebilir. Yapılacak işler hemen bütün Vekâletleri alâkadar etmekle beraber esaslı tedbirlerin Ticaret Vekâletinde toplanması ve esash ted birlerin Ticaret Vekâletinden ifade olunması zaruridir. Kendilerine bu- nu arzetmek İsterim ki, çalışmalar rında, ihtiyaçların en hayati olara. rı üzerinde vakında semere verecek bir yol takibine müvaffak olurlarsa vatandaşlar kendilerine müteşekkir olacaklardır. (Alkışlar)”

Bu sayıdan diğer sayfalar: