17 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

17 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Bir S eyahatin Notları 4 Çö 1 Safası izim çölün böcekleri, muh- terem Bi elbise ku benziyor. Kumaşlarımız, rında nasıl (London İenmesine rağme: göl böcekler rna kuyruklarına kudretten (Ba- diye, Sincar) taklidi markalar kon- masına rağmen halis yerli mahlük. lar tezgâhlarımızın larımıza kenarla. markası iş. yerli malr £ de öyle; kana Diz kapağınızdan çık lağını, omuzunuzdan inen sivrisini elinize konan kar nı seyreder- ken yadırgamıyorsunuz. İğne ucu hortumcu) bileğinize ba- tırıp kimyevi bir mübadele ile kan olanını bile bir da yuvar. a ko- e hoş görüyorsunuz. Çün. i de sizin malınızın malı. unuz ki, hortumcuğu ile ka. nınıza karıştırdığı kan, yaban ka- nı değil, sizin ona verdiğiniz kan da yaban kanı değil Bu güzel, bu aynalı çölde - ki gü neş altındaki tuzlu sahalar kristal ayna gibi görünür - kaç de. fa aradımsa da yılan çıyan bula- madım. Bu sefer de yok. Galiba yi- birer lan tuz tabakalarile kaplı sraziden “ hoşlanmıyor. Bazı yılanların - es. ki bir tevatüre rağ mediklerini deneyip gördüm ama tuz sevmediklerini şimdiye kadar denemedim. Keçiörendeki bağım- da iyi cinsinden bir kaç tane var. Birini tutup çok tuzlu bir yuvaya koyacak, biolojik incelemele? ya- pacağım. Eğer sıhhatine fena tesir ettiğini görürsem kolayı var; azat buzat, cennet kapısında beni gözet, deyip bırakırım. nen - sÜt Seve uralarda meşhur peygamber böceği de yok. Tuza, toza pek dayanamıyor mu ne? Tuhaf bir mahlükcağızdır. Cenup çölle. rinde çok bulunur, Örümcek telin- den ince, bir kaç beli, biribirinden biçimsiz ve uzunlukta çatal matal bacakları vardır. En karakte, tarafı kafasıdır. O kafa değildir de bir çift iri gözden ibarettir, Bu göz. ler çok marifetlidir. Kendisinden beş on misli büyük böceklerin, hat- tâ kertenkelelerin karşısına geçe gözlerini gözlerine diker, manyatiz. malandırır, sonra birdenbire atılıp baltaya benziyen ön bacaklarile kroşe, direkt, salgınlarla boksa baş. lar, Karşısındaki yüzde bir nakavt olur, ve yüzde doksan dokuz ölür, Peygamber böceği denilmesinin bir sebebi de bu gözlerin tesiri ve in- sanlara hiçbir fenalığı dokunma. ması olsa gerek. Yalnız bir defa si nirleri bozuk bir profesörün bir ko. lunu inmeli etmiş. Rivayet ederler ki, zalim profesör sonsuz çöl hava- sına alışmış olan bu hür böceği bir kristal kavanozcuğu kapamış, ha- vasız bırakmış, incelemiye başla. mış. Peygamber böceği profesörün ilim adına yaptığı harekete kızma- muş, fakat havasız ve hürriyetsiz birakıldığına tahammül edememiş, gözlerini, adamcağızın gözlerine dikmiş, Öyle bir bakışla bakmış ki yarım kibrit boyundaki böcek pro. İesörün gözünde büyüye, büyüye dev olmuş. Böcek kavanozun için- de profesöre hücum edince, ger- çekten bir dev hücumuna uğradığı. pi sanan profesöre korkusundan in- me inmiş. Bu belki bir masaldır. Fakat ha- yatta bir çok şeylerin masal ve maval olduğunu bilmiyor muyuz? Meselâ şu zamanda (harp olmuy' cak) diyenler de ortalığı gafil av- Inmak için masal söylemiyorlar mı? akat biz masal yerine haki kat arıyoruz. İşte beş haki- kat: Tek ağaç: miras yedi güneş, kahveci Bay Gazinin sade kahvesi, nefis yoğurdu ve karşıda. ki küçük kaynağın buz gibi su Beyit: Çek nı yan gel var ise aklü şuurun - Sulh oldu veya harp olacakmış ne umurun? Sulh olursa zoru yok, işinle gü- şıp gidersin; harp gelir. z çöl cünle uğ; $e kolayı var, postalları çeker, çan- | tay: sırtlar, tüfeği omuzlar, müte. caviz tepelemiye gidersin. Ulemacağız ne demiş? Elimde- İtar. Şampiyonaya Galatasaray, Yazan: | AKA GÜNDÜZ Konyayı süsliyen güzel âbidelerimizden biri Şehitler âbidesi ki manivelâyı dayayabilecek bir yer bulsam dünyayı ters çeviririm. Bizim de ellerimizde birer harp ve sulh manivelâsı var. Var ama ucu çengelli çoban değneğinden farksız, dayayabilecek nokta yok. İyisi mi, iş olacağına varır der, be- nim gibi bir tuz aynasına Sırt üstü uzanırsın, kapelâyı gözlerine çe. kersin ve tatlı bir siyest yaparsın. Şimalden cenuba doğru uzayan, yayılan, helezonlar ve hortumlar yapan bu pırıltılı duman; tayyare hücumlarından korunmak için fış SPOR: kırtılan suni sis değildir. Durma- macasına gelip giden yolcu ve zahi- re kamyonlarının marifetleridir. İ- ki başın arasını asfalt döşemek doğ. ru olmaz: Mübarek deveciklerin a- yakları kayar. Bununla beraber iki elimizi ala, bildiğine açıp: — Ey sarı akçe tanrısı! Bize ilk tertip yüz milyon sterling avans v Anadoluyu asfalta bürü- Diye dun etmek te bir suç sayıl. zarı olan Ci- yanı yeni binalarla süslü tek caddesinden ge. çiyoruz. Nasıl geçiyoruz? Büyük şair Nâzım Hikmetin Hazarı go- çen kayikçısı gibi: Çıkıyor kamyon, İniyor kamyon, Yarılan caddenin sırtından inip Şahlanan tümseğe biniyor kam. yon! Ve kamyoncu Bay Fethi Kaç- mazın: Motörü tuzdan, Papağı tozdan, Ha bire geçiyor çukurdan düzden. Atlıyor kamyon, or kamyon, Görünmez yarığın dibinden e. kıp | Çakıllı tümsekte panlıyor kam- yon! Benekli, durgun denizin tâ., öte- lerinde tozlu yeşil, poslu yeşil, mat yeşil bir ufuk... Jül Vern'in ik) sene mektep ta. tilinden sonra kara! kara! diye be- ğıran çocukları gibi haykıriyoruz: — Konya! Konya! Yirmi dört Şıl sonra Konyaya i. güncü defa giriyörum! Zik Maçlarına 3 Birinci Teşrinde Başlanıyor Yeni sicil talimatnamesine | göre, klüpler 15 eylül tarihine kadar 1! bol sicil listelerini bölgeye vermiş bulunacaklar ve bölgeler de bunları derhal Beden Terbiyesi Genel rektörlüğüne gönderecektir. Direktörlük bunlar üzerindeki tet- kiklerini yaparak 1 teşrinlevvel tari. hine kadar bölgelere iade etmiş ola. caktır. İstanbul bölgesi futbol ajan- lığı bu vaziyete uyarak lig maçlarını 3 teşrinievvelde başlatmıya karar ver miştir. Ajanlık İstanbul futbolünün bir hamle yapması ve terakkisi için ne suretle çelışmak lâzim geldiği hak- kında düşüncelerine müracaat etmek üzere futbol işlerimizde ihtısaz hibi olmuş eski idarecileri bir top. lantıya davet etmek kararını vermiş- tir. Bu toplantı 28 ağustos tarihinde yapılacaktır. Fikirlerine müracaat e- dilecek eski idarecilerimiz şunlardır: Hamdi Emin Çap, Ali Sami, Zeki Riza Sporel, Burhan Felex, Abdullah, Fethi Başaran, Orhan, Sedat Rızâ. Kürek Şampiyonası İstanbul kürek şampiyonası önü- müzdeki hafta Yenikapıda yapılacak. Bey- koz, Güneş, Fenerbahçe, Beylerbeyi, ve Altınordu iştirak edec: göre, müsabakalar büyük bir alâka ile ta. kip edilecektir. Ajanlığın şampiyona hakkındaki tebliğ aşağıdadır; * Deden Terbiyesi | İstanbul Sporları Ajanlığından: Bölgesi Su piyonlığı müsa- inde Yenika- Pi - Ahırkapı arasndaki 2000 metre düz hat üzerinde yapılacaktır 2 — Müsabakalara tam saat 10 da baş lanacakt Genel | 3 — Lisansı olmiyan hiçbir sporcu mü- snbakalara giremiyeceği gibi lisanslarında- i telebe kayıtlarını Genel Direktörlükten ın sporcular da müsabakalara â- lar arasında yapılacak irüsa- icesinde puvan hesabile birin- klübe bir kupa verilecektir. 5 — Jüri Heyeti: Ahmet Fetgeri, Abdur- rahman Benlloğlu, Rıza Sueri. Hakem Heyeti: Nedim Ulbatur, İsmall Dat Sıtkı Eryar, Hikmet Üs! cur, Nedim Özgen, Nuri Bosut, Ali Riza Sözeralp, Adnan Akın, İhsan Belor, Bed- H, Behzat Baydar. Saha Komiseri: İbrahim. Kelle Gayrifedere Klüpler Beden Terbiyesi Genel direktör. lüğünün bütün gayri federe klüpleri tescile karar vermesinden sonra bu klüpler bölgeye müracaate başlamış. lardır. Bugüne kadar başta Pera, Şişli, Taksim Yeniyıldız, Alemdar olmak üzere yedi klüp mü- Kurtuluş, racaat etmiştir. Bulgar Pehlivan Gel Pariste bütün dünya şampiyonla. rna karşı “Mehmet Arif, ismi al tında güreş yapan Bulgar pehlivanı Todor Bankof serbest güreş müssba- kaları tertip heyeti tarafından yapı- lan davetle İstanbula gelmiştir. Bulgar pehlivan, geçen sene Pari. se giden Türkiye başpehlivan 'Te- kirdağlı ile görüşerek yarım saatte şampiyonumuza mağlüp olan peh. livandir, Pariste hastalığı dolayısile Tekirdağlıya yenildiğini iddia eden Bulgar bu müsabakayı intikam ma- çı olarak yapacağını söylemektedir. İ Hüseyin, bu teklifi hiç çekinmeden memnuniyetle kabul ettiği İçin pa. zar günü Taksim stadında karşılaşa- ” | caklardır. . İbiçare İtalyanın, varil NN Bari Radyosuna Teşekkür ! Yazan: Naci SADULLAH talyada gövdeyi götüren açlık dillere destan oldu. İtalyanlar, Habeşistan çöllerindeki biçare çıplaklara kahramanca () at. tıkları mermileri İtalyan kızla- rının yüzüklerini, bileziklerini, kü. pelerini haraç mezat satarak satın alabilmişlerdi. O zamandanberi geçen hergün, İtalyaya varidat memba değil, mas. raf kaynağı açtı. Hulyalarını büyüttükçe, ordusunu da büyüttü. İtalyan ordusu ile bir. likte, büyüdü. İspanyol harbi, delik ceplerini, biraz daha şişirdi. Arnavutluktan Romaya taç satılığa çıkarılsa, Tirana gönde- rilen İtalyan delikanlılarının, ve Draç'a gönderilen İtalyan torpidola. rının yol mâsrafım bile kapıyamaz. Yabancı milletleri kandırmak için boşuboşuna yapılan propagandaya harcanan altınlar, İtalyan milletinin belini biraz daha büktü. Halbuki, İtalyanlar, bütün bu pa. İraları boşuboşuna israf etmeselerdi, İtalyan milleti aldatılacağına, do. yurulmuş olurdu. Eğer yapılan israfın büyüklüğünü düşünürseniz, o kadınlarınm mtcev- herlerini satmak meebüriyetini se. nelerce evvel duymus olan İtalyan İmilletinin bugün ne vaziyette bulun. duğunu kestirmekle güçlük çekmez. i Bunu kestirebildikten sonra, o milletin, rastgeldiği kapıyı çalıp toprak istemesini tabii bulmak ta İ güç değildir, | İtalyan altınlarını, hesapsız bir İ mirasyedi müsrifliği ile Habeş yelle- rine, İspanyol rüzgârlarına, vutluk — poyrazlarına İbugün sağa sola avuç açmalarından daha tabii ne olahilir? Eger bügünkü Yaya, mg Bir MA. pıdan yardım göremiyorsa, boşuna ağlamasın: Zira kendi düştü! Halbuki o, hatalarını idrak etmek Jizanını göstereceğine, çıplak başına bakmadan fodulluğa kalkışıyor, ve hiç kimse kendisine metelik verme. yince, avucunu yumruk haline geti- rip tehdit savuruyor. Fakat, bu, bir müflis tehdididir ki, ortalıkta korku yerine merhamet uyandırıyor. müflis İtalyanın Arna. Can limanmı komşusuna kirala mış, ordusunu komşusunun kuman. dasına vermiş, hangarlarını Alman tayyareleriyle, siperlerini Alman as- kerleriyle, fabrikalarını Alman tek- nisiyenlerile, gazetelerini Alman fi. kirlerile, Hariciyesini Alman casus. lariyle, gazinolarını Alman havala. riyle, ve ceplerini Almanyanın direk- tifleriyle tıkabasa doldurmuş olan rom şişelerini bo- İ şaltıp boşaltıp ta: “.— Türkiyeye varacağız... Antal. yayı alacağız.. Korsikuyı İsteriz. Ci. buti babamızın malı, Suriye de de- demizin çiftliğidir!,, Diye kaharışına mak elden gelir mi? bakıp ta actima. Bu acmacak millet İnsana merha. İmet veren sişasetlerinden (:) birisi. ni de şu mahut “Bari, radyosunda güdüyor. Niyeti hozuk, ağzı bozuk, başı bo- zuk, sesi bozuk, sözü bozuk, şivesi bozuk bir Ermeni çığırtgamı, her ge. &e, tıpkı Bari radyosunun demirine bağlanıp ta aç birakılmış bir sokak köpeği gibi havluyor. Muhakkak ki o, şimdi, bu satırları alip efendileri. ne götürecek, vet “— Görüyor musunuz? Diyecek. tir. Eğer benim sözlerim milessir ol- masa, slâka uyandırmasa, Türk mu. harrirleri hana bu kadar hırslanır. lar mı?,, Aralarmda, bana küfür etmek için broşürler çıkaranlar bile var. Bütün bunlar da, benim işimde ne kadar muvaffak () olduğumu güste- Bu itibarla, sizden her gece için, kemik fazla isterim!,, Halbuki, bence, bu hayasız kukla hin ihanet ettiği, fenalık ettiği, ra. hatsız ettiği bir tek millet var: (Devamı 10 uncuda) İlalyan kesesindeki delik te! borç makbuzlariyle | götürülen | savuranların, 17.8-939 MİLLİ ŞEF MANEVRALARDA Lüleburgazda mektepliler Milli Şefe buket veriyorlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: