26 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

26 Ocak 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» - a 26 Sonkânun 940 TAN ASONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Km (of sene (o 1800 Kr ww 8 Ay 1 w say . * . 1 Ay se * Milletlerarası porta tttihadına dahil olmıyan o memleketler İçin abone bedeli müdüet surasiyle 30, 16, © 1,5 liradır. Abone bedeli veşindir değiştirmek 29 kuruştur ap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır Gözlerimizi Geriye Değil, İleriye Çevirmeliyiz! ecmettin Sadak, dünkü “Ak. şam,, gazetesinde çıkan baş. makalesinde, şu satırları yazıyordu: *— “Cumhuriyet, te Peyami Sa- fa, gençlerin “kaç yaşında olursa ol. sun, Lâtin harflerinden başka bir de, hususi olarak, Arap harflerinin elif. besini okumalarını,, lüzumlu görü yor. “Eğer bu satırlar, bir münevver kaleminden çıkmamış olsaydı, onla. n yazanı, bir demagog, ve iddissm da sadece kaba bir irtica sayardık. Fakat biz bunu, —genç bir münev. ver tarafından yazıldığı için,— orta. ya atılınış bir fikir telâkki ediyoruz. Ve kendi düşüncelerimizi de söyle. mek lüzumunu duyuyorum “Bizce, çocuklara Arap harflerini öğretmek, bem faydasızdır, hem de tehlikeli... “Arkadaşımız, “Arap harflerini bil mek, devlet işlerinde de, hususi mü. esseselerde de, kuvvetli bir tercih sebebi olmıya devam ediyor.,, diyor. “Arap harflerini bilmenin, dev. Tet işlerinde kuvvetli bir tercih se. bebi olduğunu asla zannetmiyoruz. Bleselenin kültür cephesine gelince, asırlardanberi, ilk ve orta mektep. lerde okumuş, bunu iyice öğrenmiş insanlardan yüzde kaçı, hayir, yüzde değil, binde, on binde kaçı eski ve kültür kaynağı olan eserleri okuyup anlıyabiidiler ki, şimdi babalarının hususi, üstünkörü elifbe okulacağı gençler anlıyabilsin? “Bu faydasız gayreti gösterdiği. miz takdirde, bugün İnkılâbın zirve. sinde bulunan Türk alfabesi, yirmi beş yaşındaki gençlerin başka elifbe bilmemelerine rağmen, henliz eskiyi kolay okuyan bir neslin kurbanı olu. verir. Buna ne müsaade, ne müsa. maha edebiliriz. “İsizce, böyle bir imkinm mina. kaşası bile doğru değildir. Kültür namına Arap harflerine avdet dava- sıni ortaya atmakta beis görmezsek, din namına şapka İle fes ve sarığım bir arada kullanılması imkânını dü. şünenlere fırsat vermiş oluruz. Bun. İar, daima ileri gitmesi şart olan mu. &rzam ve çetin inkılâp davamizin mevzuu ayrı, fakat mahiyeti bir me. #eleleridir!,, Yukarıki satırlara eklemek Hhti- Yacmı yenemediğimiz bir iki mühim nokta daha var; Her zaman, her yerde ve her mem. İekette olduğu gibi aramızda da ha- li, İnkılâplarımızdan ; bazıları hak. kında muhalif duygular besliyen ge-| ri zihniyetli ve dar dimağlı kimseler bulunabilir. Ve bunların, ancak 78- bıtanın alâkasma ve dikkatine müs. tahak duygularına ve düşünce- lerine, yayılma sahası aramaları da gok tabiidir. Fakat bilhassa kalem &İbi mesuliyetli bir vasıtaya sahip olanların, bu kabil sinsi hüyiyetler- den gelebilecek kurnazca tesirlere. telkinlere ve tahriklere karşı, çok tetikte bulunmaları şarttır. Bunun İçindir ki, Necmettin Sadağım pek haklı olarak çok şiddetle çürüttüğü İddianm, bir tek münevver, kalemin. 'n de ol müsbet bir rağbet görü. SÜ, anlayışlı ve inkılâp mevzularm. hassas muazzam bir kütlede de. rin bir tesir, ve teessür uyandırmış. Ür kanaatindeyiz. Terahüratı aşikâr olan bu teessiirden, memleket he. #abına çok hayırlı bir ibret dersi a. İrsak, bu faydasız fikrin ortaya sü. Fülmesinden kârlı çıkmanın tek ye. tunu bulmuş sayılırız. Ve samimi. Yetle temenni ettiğimiz de, metice- Bin böyle olmasıdır. Kültür sahasında da, bstifade men. aları ve yolları arıyorsak, gözleri. mizi geriye değil, ileriye çevirelim Bunun böyle olduğuna tereddütsüz yanmak için, İnkılâbı basında bu. nsinlarn, br ehemmivetli ve belli şı mevzularda ne kadar hassas, ttâ ne kadar ttiz oldukları bil. mek kâfidir! Alman kıtaları niçin Romanya hududuna indiler? Bu sualin cevabını araştıran bu yazıda, Almanların daha ziyade ekonomik gayelerle hareket ettikleri izah ediliyor. AlmanKıtaatıRomanya -Hududunda Neler D aha Belçika ve Holanda hudutlarındaki oOAlman tahşidatına ait haberlerin te- lâş ve tahminleri durulma- dan ortaya yeni bir vaziyet çıktı. Almanlar Sovyetlerin müsaadesile Polonyanın ce- nubundaki petrol havzasına, dolayısile Rumen hudutları- na indiler, Bu yeni haberle Alman erkânıharbiyesinin ye- ni bir harp cephesi açmak ni- yetinde olup olmadığı tetkike başlandı. Burada, Romanya hudutlarma gelen Alman kıtalârının yeni bir harp cephesi açmaktan ziyade, e- konomik cepheye avantajlar temin etmek istiyeceğini akla, hesaplara daha uygun gelen ihtimallerile i. zaha çalışacağım. Gs hafta Pariste mühim bir içtima yapıldı. Müttefiklerin petrol ve mai mahruk konsorsi- yomu toplantısı Ismi verilebilecek olan bu içtimada İngiltere namına Nafia Nazırı Geffrey Lloyd ile Fransa namına Louis Pineau ve abloka müşavirleri bulundular. E- hemmiyetli bir hâdise gibi gaze. telere aksedemiyen bu içtimada, üstünde durulan bir mesele vardı. Alman petrol stoku tahmin edil. diği sırada, bugünkü miktarın 9 milyon tonu geçemediğinde mü- tehassıslar ittifak ettiler. Bu tah. mini Standard Ooil mütehassısı. nın evvelce verdiği bir rakam da takdir ediyordu. Amerikalı bu- günkü Alman petrol stokunun 8,500,000 tonu geçemiyeceğini ve iki aydır devâm eden bütün gay. retlere rağmen bu $#tokun artacağı. na eksildiğini söylemişti. Kanaatimce, ajans haberlerinde kâfi derecede geniş yer bulamıyan bu mesele ile, Rümen hudutlarına inen Alman kıtalarının takip ede- cekleri hedefler arasındaki müna. sebeti tayin etmekle son vaziyeti aydınlatmak mümkündür, Iman ordularının petrol fhti. yacı ötedenberi malümdur. Harpten evvel kendi askeri müte- hassıslarının hesaplarına göre ta. yin edilen senelik ihtiyaç miktarı. nın, yirmi, yirmi beş milyon tön arâsında olduğu da biliniyor. Sov- yet şimendifer hatlarının Alman Arayabilir ? | Yazan: E. Ş. Atabey | hatlarına uymadığını, uysa da kara nakliyatının ihtiyacı karşılamak. tan çok uzak kalacağını da herkes biliyor, Bu vaziyetteki bir Almanyanın, petrol stokunu daha azaltacak ve harbi neticelendiremiyecek yeni bir cephe açmaktansa, ordusunun tehdidinden ve siyasi vaziyetinin verdiği fırsatlardan istifade ederek petrole kavuşmağı kollaması da. ha makuldür sanırım. Eğer senelik Rumen petrol istih- salâtının yekünu ki, Alman ihti. yacının dörtte birini tutmuyor, Almanyayı tamamile doyurabilse ve Rumenler de 6 petrolü verme. mek isteseydiler, Almanların ye- ni bir cephe macerasını göze alâ. cakları düşünülebilirdi. Fakat bu- günkü vaziyete ve alınan haberle- re nazaran böyle bir şey mevzuu. bahis değildir. Almanyanın, petrolünü, hububa. tanı hattâ silâh fabrikalarını ala- danadaki okuyucularımızdan bir bayan ilk çocuğuna an- ne olacakmış. Henüz doğmamış 0- lan yavrusunun kaç aylık olduğu- nu bildirmiyorsa da, doğum işini pek çok merak ettiğini yazıyor. İlk çocuklarma oahne olacak ba. yanların hemen hepsi öyledir. An- ne olmayı pek istedikleri halde, arzularının yerine geldiği tahak- kuk edince, bu işim acaba nasıl geçeceğini düşünürler. Ancak AÂ- danalı bayan okuyucumuz yalnız merak etmekle, düşünmekle kal. mamiış. gebeliğini selâmetle sonu- na erdirmek için —kendisi gbi 0 lan başka bayanlara da faydalı 6- lur diyo— burada sağlık öğütleri yazılmasını istiyor, İnsanlığın istikbalinden bir par. çayı taşıdıkları için, bütün düny. da en ziyade hürmet gören insan. lar gebe bavanlardır. Doğacak co. cuğun doğduktan sonra ne olaca. Zı önceden belli olmasa da, bütün insanlık için büyük bir umut kay- bileceği anlaşılan Romanyayı çiğ- nemekle temin edeceği mühim bir sevkulceyş avantajı da yoktur. Böyle bir harp, Alman ekonomisi. De bilâkis büyük zararlar verebi- lir. Çünkü ihtiyacının amsmını Romanyadan temin edemiyecek 0. lan O Almanya, Sovyet Rusya. nın Karadeniz sahillerinden Tuna tarikile, yani denizden kolayca, beslenmek emniyetini de tehlike» ye o sokebileceğini hesaplam'ya mecburdur. lalbuki bugün Macaristenın ya. gısını kuşatmış, ve Romanya. nın nazik bir tarafında konak kur- muş olan Alman orduları bir kur. şun atmadan, sadece göz dağı ile, devamlı Tuna trafiğini temin ede. bilir. Sovyetlerden kara tarikile beslenmenin imkânsız olduğunu tecrübe ile anlamış olan Alman şefleri için Karadeniz ve Tuna trafiğinin selâmeti ve rahatlığı can meselesidir. Siyasi bakımdan da, Alman or- dularının sadece boy gösterip işle. rini başarmaları faydalıdır. Daha dün Balkanlarda Sovyet nüfuzu. nun yayılmasına razı olamıyacağı" ni resmen Almanyaya bildirmiş o. lan İtalyanın kuşkulandırılmaması da elbet düşünülür. Çünkü Alman kıtalarile £ yanyana Romanyaya komşuluk etmekte bulunan Sov. yet kuvvetlerinin bir Alman tleri hareketinde Besarabyaya girmiye- ceklerine İtalyayı inandırmak hay. li güç olur. Romanya iaarruzunu Alman kıtaları yalnız Almanya he. sabina başlasalar ve bu hususta, İtalyaya teminat verseler dahi İ- talyanın bu hareketi Sovyetlerden ayrı bir hareket olarak telâkki e. deceğini kimse temin edemez. B' mahzurları ve emeksiz, kan. sız elde edilebilecek avantaj- ları hesapladığımızdandır ki, şim. diki Balkan ve Tuna havzası sta. tükosu bozulmadıkça, Almanya şeflerinin bu taraflarda yer, bir cephe açmaktan çekineceklerine ihtimal veriyoruz. Almanyanın bir numaralı has- mı İngilteredir. Onu vurmak için Romanın Kartacaya yaptığı gibi. canına yaklaşmak lâzımdır. Şim. diki vaziyette İse. İngilterenin car damarları henüz Balkanlara kadar uzamamiştır. TETA EK KİR Tİ Gebe Bayanlara Sağlık nağıdır. Çocuk büyüdüğü vakit belki bir dâhi olacak, yurduna, bütün âleme büyük iyilik edecek... Onun için, doğacak çocuğun anne. si yalnız kendisine alt bir şey is- tese bile istediğini yapmak herke. se borç olur. Halbuki bu bayan 0. kuyucumuz yalnız kendisi için de- gil, bütün annelere faydalı olacak diye bizden yazılar istiyor. Onun istediği şeyleri yazan bir çok ki, taplar varsa da, okuyucumuz ken. di gazetesinden bu hizmeti iste. yince, arzusunu yerine çetirmiye çalışmamıya imkün olamaz. Zaten, okuyucumuzun genc an. neler için istediği hizmet okuyu. eularımızın hepsini alâkadar eder. Burünün genç kızları ilerde bir gün anne olacaklar. Bugünün de. likanlıları baba olmıya ( başladık. ları aman eşlerinin sıhhatine alâ. ka göstermiye mecbur olacaklar. Şimdi kendileri bunu hatırlarıma get'rmeseler de tabiatin emri böy. ledir: Her insan anne yahut baba olmak için dünyaya gelir. Tabiatte hayat sahibi her fert neslini de. vam ettirmek için yaşar, Vâksâ, evlenmeyi, aile kurmayı istemiyen gençler de vardır ve bövleleri isteklerinde kendilerini iradelerine sahip zannederler. Hal, buki onların zanları bir kuruntu. dan ibarettir. Evlenmeyi İstemi. yen. hattâ geciktiren, çokça gelirli bir kı ahut npartıman sah'bi bir kız bekliyen genç tabiatten ev. lenmek emrini alamamıştır da o. nun İçin evlenmekte acele etmez. Tabiat insana bir emir ver'nce onu Ma etmemiye imkân yoktur. IZ Teşkilâtı Yardım <6 1.4” Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel rzincan zelzelesi felâketi mil. leti büyük bir imtihandan ge. çirdi, Felâketzedelere insani bir his- le yüreklerini ve keselerini açan hal kın vergi hususundaki cömertliği, biribirine yardım için gösterdiği te. sanüt iftiharla kaydedilecek bir bâ, disedir. “Birimiz, hepimiz için, he. pimiz birimiz için,, düsturu bu hâ. disede maddi bir fı e kendini gösterdi. Bu hâdisenin imtihana çek. €ği diğer cihet te yardım teşkilâtla. rımızdır. Ani bir felâket karşısında, görülmemiş bir kışın müşkülleri &. nünde devlet teşkilâtlarının da he. men seferber edilmesi şüphesiz tak, dirle karşılanacak bir hâdisedir. Fa. kat bu feliketten alacağımız bazi dersler vardır. Bugün harbin hari, cindeyiz. Yarın dahilinde olmiyaca. ğımız malüm değildir. Bugünden ya. rınki harbe karşı orduyu seferber ettiğimiz gibi, içtimai yardım teşki. Uitlarım da fevkalâde hallere göre teşkilâtlandırmak © zareretindeyiz. Erzincan felâketi, bizde halka yar. dım için en kuvvetli rolü oynıyacak müesseselerin o Halkevleri olduğunu göstermiştir. Fakat bu müesseseler bu işe göre organize edilmiş değildir. Teşkilâtlı yardımı şu şekilde for. müle edebiliriz: 1 — Sıhhi yardım, 2. İçtimal yan dım, 3 - İskân, 4 » İstihsali temin. Bugün zelzele felâketzedelerine maddeten yardım ediyoruz. Fakat toprağını ve İstihsal kabiliyetini kaybeden bu unsuru daimi yardım. la yaşalmıya imkân var mıdır? O halde yardım kesildiği gün büyük kütlelerin işsizliği, sefaleti artacak, sokaklar hırsızlar ve dilencilerle dos lacaktır, Yarınki harbin tevlit ede. ceği neticeler de bunlardır. Bu fe. lâketlere karşı bügünden alınacak tedbirler vardır. Bu teşk'lâtlı yardım için Halkev. leri hazır değildir ve kâfi değildir. Muaveneti İçtimaiye Vekâletinin da. ha sistemli ve metodlu bir şekilde bu faaliyeti organize etmesi zaruridir, Halkevleri, Kızılay, umum sosyal müesseseler İçtimai Muavenet Ve. kâletinin emrinde (faaliyete sevke. dilmelidir. Erkâniharbiye, muhte. mel harp cephelerinde ordunun ha. reketini, sıhhi ve yardım faaliyetle. rini nasıl bir plân dahilinde organize etmişse, cephe gerisindeki halkı mu. hafaza için de ayni plân dabilinde teşkilâtlarımızı yapmalıyız. İhtimal ki yarın harp yüzünden bir çok şehirleri tahliye etmek icap e» decektir. Bu vaziyetler karşısında hicret edecek kütlelerin iskânı, sıhhi ve içtimai yardımı, istihsale sevkle. ri talie havale edilirse, büyük bir panikle karşılaşabiliriz. Bu teşkilâtı yapmak için devlet bütçesinden içti. mai muavenet faslına büyük bir ye. kün ayırmak icap ettiği gibi, bu işte çalıştırılacak unsurları da şimdiden hazırlamak, bunlara kısa kurslar ha. linde yapacakları işleri öğretmek lâ. zm. Kadınlar, lise ve üniversite gençleri, mütekaitler, bügün istih. salle doğrudan doğru kadar ol. mıyan bu unsuru, şim: plân di. hilinde hazırlanan mıntakalara tak. sim etmek, yapacakları vazifeler için hazırlamak (gerektir. Ani feliket karşısında hemen faaliyete geçeme. yiz. Geçirdiğimiz her gün de zarar. dir. Yarın çok geçtir. Binaenaleyh ( Erz'ncan felâketin. den alacağımız en mühim ders, yar. dım teşkilâtını süratle, sistem ve me. ted dahilinde, modern bir şekilde teşkilâtlandırmak zaruretinin bilfil kendini göstermiş olmasıdır. Bu ha- susta Dahiliye. Muaveneti İçtimsiye, Münakale, Oİktısat OVekâletlerinin, mütehassıslardan müteşekkil komis. vonlarla, Cooperation çerçevesi için. 4e faaliyete geçmelerini temenni ede riz. Önümüzd. zaman kalmıştır. Burada tabiatin emri nasıl ver. diğini, şüphesiz, tahmin ediyorsu. nuz; Tabiat emrini hormonlar va- sıtasiyle verir. Kadınlık veya er. keklik hormonları tamam olan in. san neslini devam ettirmek emri. ni tabiatten almış demektir. Va. zilesini ifa edecektir. O vazifeyi ifada geciken yahut hiç niyeti ol. madığını zanneden de, ancak. ta biatten emri tam olarak almadığı. Bı göstermiş olur. Bereket versin ki böyleleri de, zaten, pek azdır. Şu halde, Adanalı bayan okuyu- eumuzun gazetesinden İstediği hiz met okuyucularımızın hepsini alâ. kadar eder, ded'gini pek te müba- lâğalı bulmazsınız sanırım. Yalnız, bir nokta var ki bu bah. si tamamlamak mümkün olsa bile, biteviye yazınca hiç olmazsa do. kuz ay sürer, Bu müddet belki mevzun uygun olur. fakat avni bahsi o kadar uzun dinlemek ilk çocuklarına anne olmıya hazırla. 4 nan bayanları bile bıktırır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: