3 Eylül 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

3 Eylül 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3EYLUL Ecnebi Gözile Türkiye Yeni Türkiyenin Ör G nek Şehri:Ankara.. Bozkırda bir mucize.-- Hummalı yaratıcılık gayretinin hayret verici neticesi.. Bugün yapılan şeyler yarını. müstakbeli koru- mak içindir: /Holandada çıkan De T— elegraf gazelesinin 12 Ağu- stos 1934 tarihli başmaka - lesinin tercümesi.) Stepte, Bozkırda, bir muc- ize; bir adamın, Gazinin çe. likten irade ve — azminin yarattığı bir mücize; — iş- tebu mucize (Ankarı) dır. Hemen hemen gayri mes- kün —olan yüksek — ovayı çevreleyen ve günün va- ktine, güneşin ziyasına göre mavi yahut petube renkler içinde — parlıyan ufuktaki eteklerinden — 0v- aya inen Türk — köylüsü şehre daha 20 kilometre ı mesafedeki kuytudan ba- kınca şehirde iki y'ııkıe.k inga eserinin tebarüz etti- ni görür : Buîurlorduu birisi uehrl_n başlangıcında ve diğeri ni- hayetindedir. Birisi: Yalçın, sert ve haşin kayalıklardan selmiş, müthiş ve muaz- î::ı vüı:l ve ebatta, bazalt ' taşları ve eski Yunaniler ve Romalılar devrinden kalma mabetlerin bakayasından ya- pılmış bir kale, Diğeri açık renkli ve topeye tatlı bir su. rette — yaslanmış — müstevi damlı, düz sütunlu bir köşk. | Bu iki yapıdan birisi: kor- kunç — Timürlengin — ömrile Mongol istihkâmat ustaları tarofından kurulmuş, diğeri de V.yanıılı pmleıör Holzm-| sister tarafından GAZİ MUS TAFA KEMAL Pş. için ya- r. Bu iki eserin in - lar var- pilmişti şaları arasında asır: dır. Ve bu iki eser arasın- da da Ankara şehri kurul- muştur. Taiidir ki Tımur.lı:n gin hisarını GAZİnin Çan- kayasından ayıran o asırlar- dn eski Akropoldan aydınlık merkoze kadar giden yollar da çok, pek çok >knnhır akmış, sayısız ve hınlı-rı'.n insan hayatı kurban edilmiş memleket yangınlarla hara- ybeye — dönmüş, mü- tenddit âfetler, isyanlar, har- pler ve meydan muharebeleri vuküa gelmiş, birçok sefalet ye facialar olmuş, ve bütün bu hâdiseler birçok şan ve şöbret ve muzafferiyetler doğurmuştur .. İnsan oğlunun tabtata ga gebe çaldığı yer “Yabancı bir ziyaretçi An- karaya, boşka bir gözle bu- kıyor ve şehre- ya garptan yahut şarktan — girsin bir l intikal safhası geçirmeden ve civarındaki herbangi bir Ş*Vııı.ılrlılıı-nlw bir şehre yaklaşıldığı hissini alınadan 4 r ve gözünün önünde kudretinin giriyo bir anda, insan tabiatla mücadelede galebe çalarak yarattığı şeyleri ı—î- ilmiş £ . İçte şurada ;'fın;ı;-ı!ı:ıı; yaralıcı bir kudr- etin on sonelik hasılası. Gü- zel villâları, sefarethaneleri, moktepleri. Vekâlat binaları ile insan bu Yenişahri güzel bir sabahta gökten — inmiş zannederek mumnuniyet vo ayretle görüyor Diğer taraftan kayıtsız, te mbel, ihmal ve — rahavet içinde bir Romantike hip ve bu sajka ile le - duvarları diğerine surun — geçit nden seller; dışarıya bir halde görünüyor sanki kisım — topraktan volkanik bir ocaktan fış- kırmıştır. Bu kısım arasında hiç bir ga- ka- içinde — yek- yaslanmış, yahut delikleri- lâvlar — gibi taşarak — akmiş ve ve bu bağlantı bile yoktur. (Ye. ni) yaşıyor; (Eski) yavaş yavaş, fakat mutlaka ölü yor. Şimdi yedi mil me- safelik bir muhite malik olan yeni Ankaranın ye- | ritde 10 gene evel — hiç | birşey yoktu Gazi — ke ndinden evel başkalarının mütcaddit defalar — yurat. mak istedikleri, fakat | muvaffak — olamadıkları bir şehir yaratmıştır. Bansen Küçük Asyada âdet ola rak: Her devrin zafer sa- hibi yeniden yapmak he- vesile mevcudu ya kendisi tahrip etmiş, yahut ganjmet hediyesi olarak başkalarına vermek suretile harabiyo go vkeylemiştir. — Fakat yeni birşey — yapılınış değildir Bu muvaffakıyet Güziye n :- sip olmuştur. Ankaranın, adı. 1923 ten #vel Angora, yahat Engürü idi. Daha evellerde de An- eyra denirdi. Mytholoği- edin verdiği ümata gö re aEşek kuluklu Kral Mi- das» tarafından — kurulduğu mervi ise de şehrin bundun çok zaman — evel de mevcut olduğu muhakkaktır. — Zira bütün kurunu ülâ devamın ca milletler Ankaraya yağ- bet göstermişlerdir. Yalnız (yeni) meri ve mu teberdir Maziyi bağrında — taşıyan hiç bir memlekette, mazinin hükmü burada olduğu ka dar âz ve jitibursız değildir Mazi ile tarıhi, yahat — kül- türel müvacehe ve mukaye seler için bir arzu dııvıılı;ıı. diği — gibi böyla bir hareket münasiz. adlelil yor. Zira Yenişehir — kale- den ve kalenin — içinde Osmanlı İ':uhş-ı)ılnn tara fından iskân edilmiş 20,000 nüfusu ihtiva aden ve kârvan istasiyonu olan 08 ki Ankaradan, sanki uza klaşmış olüp şehrin — ka- dim sakinleri ile hiç bir münüsebet — v mükayese- | ye girişmez Ş"hı'ı_w:ı- nzarası daha — ziyade iki şeye pek benziyor. Birisi 1850 de Kalıforni- yada birinci Coldeushs zamanında görülen hal, ve diğeri de Jüles Romainsin Panpastaki — fantazi — şehri ol n Donogoo Toukanın ma- nzarası, yani — harici tesirle olmaksızın kendiliğinden vü- cuat bulmuş birşey ile zor şark mahallesi | yahut | ve cebir ile vücude — getiril- birşey aynı zomanda | miş görünüyor Her tarafta hummalı bir tarzda — inşaat — yapılıyor | Profesör Jansen isminde bir | almatı şehrin plânını — yap- mıştır. Yeni binalar bu plâna göre yıldırım — süratile ya pdlmaktadır. M. Jansen, Yeni şehri iki mühteşim bulvar ile ayırmış, bu - bulvarının ortasında - otomobillerin ü zerinden kaydığı mükemmel asfalt yol boyunca - kısmen oğaçlar — dikilmiştir; Yeni şehrin etrafında da — dairevi bir bulvar tasavvur edilmiş- tir. Ve bu suret'e eski An- kara — şehrinden tamamen tecrit edimiş bir vazıyet al. mıştır. Bir bükümet merke- zinin bileümle mühim va bölki biraz da gayrı müte- canis unsurları Yenişehirde toplanmıştır Devlet daireleri, Bankalar, | Millet Meclisi, Postahane, Adliye sarayı hep yeni dir. İnşa — tarz ve | üslübu, maballi muhite ve iklime ve asri yenilik ve ih- tiyaca uygun olmak arzula- rından mülhem olarak karı şık ve mütenevvidir. — Zira arsalar — pahalidir, — evlerin miktarı henüz azdır ve bun. ların kirası yüksektir. Mikt- ati 100 bine baliğ olan nü- fasu barındırmak |âzım ge- lmiştir. Bu miktara yakın da daha ikinci bir yüz bin ilâve olunacaktır. zanan — « ZEİSİKON fotoğraf makinelerinin l'üıı):ı;!:ı birinciliği ka- 934 olumatik modeli»- çantanlarını «ŞAH MEH MET MAHDUMU HÜ - SEYİN AVNİ ticaret - hanesinde arayınız. Amerikan - Japon Deniz Rekabeti.. Japonya Vaşington bahri mu- ahedesini bozuyur mu? «Le Tempar gözetesinden: Japonya, 1954 sensinde imza edilen Waşington Bahri muahedesini kendi hesabıra feshederek 1935 akti mutasavver olan deniz ) konferansında tam bir sebea. tü hareket — elde etmeğe teşebbüs eyliyecek mi? Bazı gazete haberleri bu kanaati veriyor. Maamu fih nimi res- mi Japon menabii Tokyo kubinesinin bu — bapta henüz kati bir karar alma- mış olduğu bildirilmektedir. Japonya hükümet erkânı arasında iki temayülün tere. asüm ettiği tahmin olunabi- lir. Bir — taraftan Hariciye Naziri M. Hirota 1930 Lon- dra itjlâfı ile tevsik edilmiş Vaşington mushedesinın la:»ons;: tarafından — reddi meselesine muarızdır. Diğer cihetten Bahriye Nazırı Ami- ral Ozuni bu muahedelerin hemen feshini istimektedir Amiralın leri sürdüğü tez şudur: Japonya 1935 konfe. ransı ihzari müzakerelerine girişmeden evel — mazideki kayıtları tamamen silkmekle monofaat bulacaklır. Şu halde Tokyo kabibcesi noktaj na zarından ortada bir — usuli vaziyet — mevcuttur. Fakat iş tetkik edilince şurası ta- hakkuk eder ki bütün Japo-! nlar Vaşington — muahedesi- neco kararlaştır.dan — nispetin tadiline taraftardırlar, 1935 konferansının hazır- lanmasını güçleştiren de bu noktadır, Geçen ay İngiltere tarafından — neşredilen bir notapa Londrada İngiliz Nu- zırları jle Japonya — seliri ve Amerika — mümessilleri urasında cereyan eden müz- akeratın usule dair bazı me. selelerin konuşulmasına inhi- Bar ettiği ve teşrinievelden mukaddem Jupon mümessil- leri ile noktaj nazar teati- sine intizar edilmediği bildi- rıliyordu. Notaya bakılırsa Japonya o tarihte Londraya mümessiller gönderecektir. Müzakeratın bu suretle ta- likından bir çıkmaza - giril. diği kanaati hasıl oldu. Va- ştngtonda ameli bir surette netice elde etmek hakkında büyük arzu beslendiğinden M, Koördel — Hlutbü — talikin TT GEREEARENE sürekeratn inkişafı üzerin Pek Yakında SÜREYYA OPERETİ ŞEHİR SİNEMASINDA ! rini makine, sehpa ve | | | | | İ 1 | SA — — <UA 'Orta Mektep Pansi - 'yonuna kayıt ve kabul Mektebimiz ücretli leyli talebe kavt ve kabulüne | 1 Eylülden itibaren başlamıştır. Beher taksit (60) Te Tiradır. Memur ve kardeş çocuklarından yüzde 1 lerin hemi ü senesinde | de süitesir icra edecek ma- hiyette olmadığını söyledi. Fakat Londrada o kadar nikbinlik gösterilmiyor. Çünkü ilk müzakerolerde | yalaız Japonyamıa mutaleba. G müşkülât — çıkarmamış aynı zamanda hattı harp gemilerinin azami tonilât- osu hakkında İngiltere ile Amerika arasında ihtilâf zu- hur etmiştir. ndan — iatilade ederek müza keratın — talikından hiç bir etmediklerini ki gelecek konferansın uüsüle müteallik meseleleri bakk. dolayı mesuliyet — kabul ve Londrada. ında — görüşmek salâhiyetine | malik olduğunu — ileri sürd- üler. Halbuki İngil ve Amerikan delekeleri meae- lenin — teknik — eihetlerini Börüşmüşlerdi. Aynı zama- nda Tokyoda toplanan ba- hriye meclisi âlisi azasının bahriye nazırının — riyaseti altında aktettiği bir konfer- ansta mevcut bahri muahedelerin idamesi aleyhinde karar ve- rildiği ve 1935— 1936 sene. | si için Bahriye nezaretinin talep ettiği mühim kredi- lerinjn bütçeye ithalinin talep edildiği haber — alındı. Bu suretle yeni gemiler — inşası meselesine Çaaliyet verilmiş bunucuyordu. Diğer cihetten deniz işleri meselesi M. Piyetrinin Lon- drada bulunduğu sırada İngi- liz mazırları ile Fransız Bahriye nazırı arasında tot- kik edildi. İngilizler bu su- retle Franız noktai nazarını öğrendiler. İtalyaya gelince gelecoek uy Londrada ihzari müzakerata — girişilecektir. Fakat İngiliz mutbuatı otuz beşer bin tonluk iki İtalyan zıhlısınin inşası haberi alın. dıktan sonra, büyük sırh- hlarının hacminin — azaltıl- ması hakkındaki müzakera- tn hayali bir şekil aldığı kanaatini beslemektedir. İngilizler, İtalyanın — bu suretle hareket etmekle Va şington muahedesinin — ku. yuduna muhalefet etmediği- ni tasdik ediyorlar. Taymis gözetesi on senoden — fazla bir müddettenberi hiçbir de- vletin bu kadar büyük bir hârp gemisi inşa ettirmedi- ğini ve halbuki 1935 konf eronsından beklenilen netic enin hattı harp — sefineleri tonilâtosunun azaltılması ile top çaplarının, inşaat masa. rifinin tahdidi olduğunu iş. nretlenmiştir. Diğer taraftan Taymis bütün gemi Katego- rileri için uzlaşılmasına ge- bap olan Fransız-İngiliz ih- tilâfını ileri sürerek İlılyn tarafından — ittihaz olunan hattı hareketin 1935 te uz. laşılmasını, 1922 ve — 1930 dakinden daha güç bir saf- | haya sürüklendiğini kaydet. t Görülüyor ki, — başlıca deniz devleti olan beş hük- ) ümet tarafından alınan voz- iyet gelecek senelerde top- konforansa — müsait la- Japonlar bu- | mümüssillerinin yalnız | maktadır. Bazı İngiliz meh | afili müzakeratın — 1937 ye bırakılması ve şekli hazırın iki sene daha idemesi fikrin- de iseler de bunun kabulü ihtimali yorktur. Çünkü Ja. ponya tam hürriyetini elde etmek isticalinde bulundu- ğundan böyle bir talika ta- marmen muarızdır. Eğer Japonya kati müsa- vat iddiasında ısrar ederse ve Vaşington konforansında İngiltere ve Amerikaya ve- rilen «50 nispetine muadil ona verilen «3» nispeti ile iktifa eylemezse, müzake- rattan bir netice elde edile- | miyeceği muhokkaktır. Filh. akika Japonya — tarafından istenilen müsavatın tahakk. uku takdirinde Büyük Brjta. nya Japonyaya nis- petle zayıf bir. — mev- kide kalır. Çünkü İngiliz ge- mileri bütün denizlerde faa- liyette bulunmağa mecburd- urlar. Büyük — Britanyanın aksayı şarktaki kuvveti top 'yekün İngiliz kuvyetlerine mu- adil kuvveti olan bir Japonya kargşısında tehlikeye maruz kalır. Amerikaya — gelince bahriye müsteşarı M. Svan- son Amerikanın mevcut ni petin kaldırılmasına katiyı le muarız bulunduğunu Amerikanın her sınıf harp gemisinde yüzde yirmi ile tenzilât teklifinde bulunaca- ve gını söylemiştir. Bu — teklifi Japonlar, 1927 de Cenevre konferansında M. Hover ta- rafından yapılan teklif ka- dar yersiz görmektedir. Temin olduğuna göre To- kyo da bir plân teklif ede- cektir. Bu plâna göre Japo- nya 8 hattı harp gemisi, 32 kruvazör,64 muhrip,48 tahtel bahir ve beş tayare gemi - sinden mürekkep bir fıloya muhtaçtır. Bu filonun dörtte biri ihtiyat vazifesini göre- cektir. Japonlar top yekün tonilâtonun mutelif sınıf ge- milere taksimi — meselesini kabul — etmiyorlar. Çünkü bahriyelilerin tetkikine en müsait olan gemiler yaptır- mak istiyorlorlar. Eğer sınıf- ların tahdidi — mecburiyeti katiyesi karşısında bulunur- larsa —Japonya taarruz kuv- vetlerinin azami — surette tahdidini ve Amerika ile kruvazör - cihetinden — mü. sayatı tahtelbahir olarak ise - 80,000 ton miktarını istemektedirler. Eğer Tokyo hakikatte böyle tekliflerde bulunmak istiyorsa bundan istidlâl edilebilir. ki, Japon hükümeti mukaveleyi tama- men feshi göze aldırmakta- dır. Eğer noktai nazarını ka- bul ettirmeğe hiç bir çare bulamazsa ancako vakit Lo- ndra ve Vaşington mukavele- rinden çekilelek seno sonu. ndan evel hürriyetini ele al- acaktır. Japon Hükümeti ticaret ge- milerinin inşası için 2_4 mi- yon tahsis atmiştir. «İl Giornale d'lı dan Japon hükümeti ticaret gemilerinin inşası için tica- ret gemileri şirketlerine yar- _ıl-ıı suretile 24 ıııİ'y_ yen vermiştir. B hm İ sımılııııııı'l di eeei li el . ——— — her

Bu sayıdan diğer sayfalar: