31 Aralık 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 6

31 Aralık 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- L TRTM SŞT T LTTDRÇT A SAT AFT ER TT Canan eyi tahsil görmüş. tü.. Hayatım kazanacak bir mevkie gelmişti. — Fakat hayata gözlerini ka- ranlık bir cepheden açmıştı ini, babasını küçük yaşta kaybetmişti. Yabancı ellerde büyümüştü. Hayatının en sezilir. eksikliği annesiz, babasız olmasıydı.. İşte Ca- nan anna sevgisinden, baba kucağından mahrum olarak büyümüş bir kızdı. Güzeldi. Gençliğin — çılğın ihtirasla. rından sıyrilmiş, yalnız ha- 1 yatını kazanmayı gaye edin- 1 mişti. O da sevmişti. Zaten sev- gisiz bir kalp olur mu? Fa- kat aşkını gönlünün derin. liklerine — gömmüştü. Bu sevgi kolbinde saklı olarak kalmıştı.. Mektebi bitirdikten sonra koendi arsusu — üzerine onu Anadolunun bir köyüne mual-. lim olarak tayin etmişlerdi. Bütün — vaktini mesleğine hasretmişti Öksüz kalbi kö- yün zümrüt ovalarından, yal- çın kayalarından akan sula. rin tatlı şırıltılarından, asu. de hayatından — teselli bul. muştu.. Zaten Anadolu içleri han- gi gönüle teselli — vermez. Hangi elemli bir — gönülün hıçkırıkları Anadolu kaynakla- rının ruha gükün veren sesle- rile dinmeş. Hangi ıstırap onun kucağında uyuşmaz. Anadolu — içlerinin — he- rşeyinde bir gznllik var- dir. — Oranın grubunda başka bir — güzellik, ora- nın hayatında her ruhun sezemiyeceği başka — bir teselli vardır, Hakiki hayatın en — bariz cebhe- #i oradadır. İşte — canan gönlünün tesellisini —Ana. dolu köylerinin şirin ha- yatında — bulmuştu. * e Güzel bir yaz — sabahı idi. Henüz köy uykudan ayanıyordu, — Ortalık — kızıl- laşmağa başlamıştı. Uzak- tan — köpek — havlamaları, kuzu melemelori — işidiliyor. Sürüler, köyün — yamacına tırmanıyorlardı. Mor — dağ- | ların etekleri de” güneş- in altın renkli — şualarile | bulunuyorlardı Henüz nişan- | şiyordu. gölgelenmeğe — başlamıştı. Canan pençerenin özünde oturmuş.. — Köy hının 1âtif ve emsalsiz güzell- iğini seyrediyordu ta eve doğru geldiğini — farketti. Yakla- | şınca tanıdı, — Posta mü- vezzii.. Hemen aşağı koştu. Mektubu aldı.. Fakat zarfın — üzerindeki yazı onu ürkütmüştü. Mektub Cezmiden geliyordu. Cozmi daima — Cananın de koşan bir erke- Her an genç kizn karşısına çıkardı. Demek onu burnda da bulmuştu Cezmi — Cananın yegâne sevdiği erkekti. Fafat ona olan aşkının ufak bir nebzesini hissettirmemişti . Cezmi - tarafından — vaki | olan bütün izdivaç tekli- flerini akrabalarının mu halefetleri üzerine reddet- mişti kü Cazmiyi — çapkın hiıçş'&kol olıı’ıl ııLın_ - Mektubu — eli l | ur diyordu | hakaretlerine tahammül gö- | kayboluyordu. yot. Açmağa cesaret ede- miyordu. Okumadan — yır tip atmak istedi. Fakat 1 içiğden gelen bir — his buna mani oldu. Zarfı tittek parmmaklorile — yırttı Kalbi beyecanla çarpıyorudu Kâğfıdı açtı. Okumağa başla- | dı. Cezmi, Canan diyordu: Ar- tık oradaki hayatını terket Gel Gönlüme — verdiğin ıstirap kâfidir Son sözünü bakliyorum. Canan vereceğin müsbet cevab beni — mesut edecek, Cunan mektuba bitirmişti. Ağlıyordu. Siyah uzun kirpiklerinin ucunda iki damla göz yaşı birer şebnem — danesi gibi birikmişti. Çünkü o Cezmiyi seviyordu. Fakat onun ku- cağı Canana tehlikeli görü nüyordu. Düşündü, ne cevab verecekti.. Reddetse haya- tında bu onu elim bir vicdan azabı gibi takib edecekti Karar verdi. İstanbula dö necekti. Canan — bu kararı verirken çok — düşünmüştü, O köyde geçen asuda haya- tından ayrılmak istemiyordu Bu hayatı, bu güzelliği,bu şirinliği hangi yerde bulabi- lecekti. Cananın düşünceleri içinde bir acı halinde dü- gümlenmişti.. Köyden — ayrilacağı gün bütün köylü onu uzak bir mesafeye kadar geçirmişler ve göz yaşlarile teşyi et- mişlerdi. Canan da çok mü teessir olmuştu. İçinde bir şeyin eksildiğini hissetmişti ee Aradan epey zaman geçmi- şti. Cananla Cezmi birarada lı oldukları halde evli haya- t yaşıyorlardı Canan mesut değildi Zira Cezminin ilk zamanlar Can- ana olan alâkası gittikce gev- Fakat mademk; onu sevi- yordu. Buna katlanacak, bo yun eğecekti.. Fakat herşeyde — olduğu gibi bunun da bir hududu olacakdı. Cezmi işi açıkdan açığa çapkınlığa, sefahı vurmuştu. Bütün — vaktini birahanelerde, barlarda bar kızlarının kollarında gaçiyo» | rdu.. Zavallı Canan evinde yal. | nız, kimsesiz ümidle yaşıyo- rdu. Belki bir gün ıslah ol- Fakat Cezmi gemi azıya almıştı . Canan jile hiç alâ- kadar olmuyordu. Cezmiyi vazifesinden de çıkarmışlar- dı. Cananın parasile geçin: iyorlardı.. Aylar geçtiği ha lde bâlâ nikâhlarını yaplır- mamışlard... Canan Cezminin metresi gibi idi... Zaten on un çürük tarafı bu idi.. Bir. ibirine resri bağlarla bağ- h değildiler... Artık — gönlü — Cezminin steremiyordu. Cızmi günlerce eve gel- miyor.. Ara — sıra geldiği zaman sarhoş — bulunuyor. Canandan para alarak tekrar Genç kadının bütün ser- veti erimişti Babasından ka | ona gönlünün | görmek lan birkaç emlâkini de elde: TÜRKDİLİ Hatunoğlu Hakkı Süha Canan Cezmiyi yola getir- mek için çok uğraştı.. Fa- ket bütün teşebbüsleri se- meresiz keldı.. Cezmi haya:- tını hergün kadınlarin kollarında geçiri- yordu. Canan kaç defa bu. na gözlerile şahit olmuştu. Artık her ümidin söndü- ğünü anlıyan Canan Cezmi- den ayrılarak köye dönme- ğe karar verdi. *k Aradan — aylar geçmişti Canan gönlünün kalbine gömmüştü. — Yine | bütün varlığını mektebe ve köye vermişti. Herşeyi unut- mağa çalış yordu. Geride bı- raktığı hayatı acı bir rüya olarak bilmek istiyordu. Kö; muhtaç oldu- ğu tosolliyi tekrar vermişti. İçindeki acılar kısmen uyuş- muştu Bir gündü. Odasında yal nız başına — olurüyordu. Ya- bancı bir erkeğin kendisini görmek istediğini haber ver- diler, Canan şaşalamıştı. Onu istiyen erkek kim olabilirdi. Hemen aşağı: koş- tu.. Salonda Cezmi ile karşı- laştı Olduğu yerde sendeledi Cezminin vaziyeti perişandı. Gözleri çukurlaşmış, epeyce çökmüştü.. Yukarı çıktılar,.. İkisi de cansız birer cesed gibi iskemleye — oturd- ular,. Cezmi bütün metanetini topladı. Ve büzünlü bir ses- le söze başladı: — Canan dedi. Bugün ka rşında sönin sardelini gas- betmiş bir günahkâr olarak bulunuyorum. Beni orudm. Dinle Canan . Ben 80- nin servetine yöz koymuş dum. Bunun için seni elde etmek — istiyordum. — Senin bana karşı olan zafını bili- yordum. Bundan istifade ile seni elde ettim.. Sen mastm altın kalbli bir kızdın , Canan benim canavarca tertip — edilmiş — olan pl- anlarımdan bihaberdin. Servetini zevkime sarfett- itm.. Seni hiç düşünmedim Nihayet seni bu hale koy- dum. Kendimden iğreniyor. um. Canan. , Canan yaşamak bana güç geliyor. — Hayatı bir yük gibi — omuzlarımda taşıyorum. Artık tahammül- üm kalmadı.. Sözünün — bu noktösında susdu.. Kijni ce bine sokdu. Büyük dolğun bir zarf çıkardı ve masanın üzerine koydu.. Tekrar sö züne başladı. -— İşte cunan dedi.. Bana yabdlığın maddi — masgr- afların beddli... Fakat sana karşı çekdirdiğim ıstırablar. | w kefaretini ile — öldeyemem.. Artık sana — söyliyeceğim — sözler kalmalı.. hiçbir — şey Canan den oturduğu kalktı. yer Rengi | uçmuş benliği bir kat daba çökmüştü Kapıya doğru yollandı. Bu sıranda köşede sessiz sessiz. ağlıyan Canan başını kaldırdı. Göz'eri kı- zarm ştı. Hıçkırıkla karışık | | bır sesle bağırdı: Gitme Cezmi! dedi. Bon | moziyi unuttum. ÖO — benim için acı bir rüyadan ibaret kaldı. Emin ol sana karşı başka başka |* ıstırabını | hiçbir — zaman affetmiyeceğini biliy- | Elen değişiklik. Kabineye kimler girecek? duğuna göre kabine dahilinde | bazı değişiklikler yapılması geriye bırakılmıştır. B. Çaldaris, B. Motaksasın hükümete iştirakini isteomek- tedir. Maamafih bu mesele bazı manilerle karşılanmakt adır. Söylediğine göre B.Me. taksas, bükümete — iştirak için Bakanlar Moelisi ikinci reisliği ile ya Harbiye yah- ud da Dahiliye — Bakanlığını ! istemektedir. B. Fataksasa Harbiye Ba- kanlığının verilmesine gelin- | ce, General Kondilis bu vazi- am olunmıyacrğını ve hunun başbakanın kendisine — bir itimatsızlığı gibi telâkki ede- ceğini ileri sürmektedir. Şimdiki halde B, Metiktaz- ın Kabineye ulınması teşebb- Yunan gozetelerinde okun. | | yetto kendi programına dav- 1 | | y gı li k | Bir Elen muhurririnin yazısı: Türk - Elen Dostluğ | KIİİHBSİHÜE "nlllcak | «Le Journalde Ceneve» | | 13 likkânun 1934 | ine zıd bulanmuş | mdiden ufuklürda üsü muvaffak olmamış gibi | telâkki olunabilir. B Metaksasın bu teklifle | ri yaptığı hükümet mahafıli tarafından tekzib edilmesine rağmen — rivayetler daevam etmektedir. Yıne söylendiği- ne göre B. Metaksasın tek- liflerin kabulüne — general Kondilis muhalefet ederek eğer Balkanlar meelisi ikin- ci reisliği ihdas olursa bu yere geçmeğe — kendisinin daha ziyade haklı olduğanu ve esasen B, Çaldarisin gay. bubeti — esnasında meelise kendisinin — riyaset etmek suretile başkanlıkta - bilfiil | ile dolu olan «Muli tarihlerinde Türkiye | ve Yunanistan kadar biribir milletler I azdır. Bunun için Ege den- izi )le biribirine komşu olün [ bu iki memleket arosındaki yakınlaşma uluslar arası ya- tışma tarihinde müstesna bir yer almış bulunmaktadır, Bu yakınlaşma yaolaız iki momleket arasında yapılmış olan muahedelerde değil iki millet ruhiyalında da tecelli etmesi itibarile daha ziyade ehemmiyet almaktadır, Yu- nanistan ricali — Türklerden dost diye — bahsetmek için her fırsattan istifade etmiş- lerdir. Hatlâ — bundan daha ziyade dıkkate lâyık olan bir cjhet de mekteplerde ta rih tedrisatının değişmesi ve Türklerden düşman olarak bahseden askeri şarkıların menedilmesidir. Halbuki, heyhat, dıha şi bulutlar beljrmeğe başlam ştır. Bun- dan birkaç ay evel Türkiye | de yabancıların bazı mesle- kleri yapamıyacakları hakk. inda bazı tedbirler — ittihaz olunmuştur. Bu yüzden bazı | Yunanlılar, zaten muhac rler Yunanistanda yerleştirilmeleri hususunda Yunan hükümetinin yardım- Mi istemeğe mecbur kalmı- | şlardır. İxi memleket orası | da büyük güçlüklerle te: bulunduğunu ve parlâmento. | da B. Mataksasdan daha faz- la taraftarı olduğunu ileri sürmoktedir. -eee - Bay Aziz mıntıkaları gezecek Ankara, 30 (ALA.) — İd. man ittifakı umumi merkezi başkanı Erzurum saylavı bay Aziz bu hafta sonunda İzm- ilten — başlıyarak Adapazarı, Bilecik, Afyon Konya, Antalya, Adana, Mersin idnan mıntokalarını gezmeğe çıkacaktır. beslemiyorum Seni fediyorum Cezmi.. Nedame tin gönlüne verdiği acı kâ- fidir. : Odanın nihayetine kadar ilerliyen Cezmi bu sözler karşısında geri dönmüş ve Canana doğru koşarak, Ca nan Canan diye — kucağına mıştı. Her ikisi de ağlıyordu. Vakitler ilerlemiş — ortalık kararmağa başlamıştı. Yavaş yavaş odaya kurşüni bir karanlık çöküyordu.. Bu sı- rada minarede ezun okuünü- yordu. * 4 » Senolor olmuştu. Cezm) ile Canan mesutlardı. — Maziyi unutmuşlar.. — Köyün şirin kucağın'da başbaşa vermişler- — di. İkinci sene nihayetinde | bir de çocukları olmuştu. b AA atılmış ve hıçğırmağa başla- | sırasile | | müns manı olunan çok samimi dostluğu | ihlâl — etmiş olmamak için | Türkiyenin Yunan tebaasına | karşı istisnai bir horekette | bulunmak lüzumunu hisset- | memiş olduğu — keyfiyetine | karşı göz yumuldu. Maalesef Yunan efkârı um | umiyesini tehyic eden yaln iz bu mesele olmam ştir. Bi. | lindiği gibi Türkiye bir se- | nedenberi büyük bir sanu- yileşme plânı tatbik etmek- todir. Türkiye ile ticari bil- onçosu pasif olan Yunanist an Türkiyeye cam ve pam- uk mamulât ve — daha bazı maddeler ihrac etmektedir. Yunan milii iktisat nazırı M Pezmazoğlu Türkiye hükü. | metinden sanayıleşmenin Yu- nan — jhracat maddelerinin Türkiye piyasalar.nda sürü olmiyacak bir | surette yapılacağı hakkında | teminat almıştı. Halbuki son — eee | af- | haberlere göre Türkiye bil hassa Yunanistandan — ithal | ettiği maddeler itibarile ke. ndi jhtiyacatını — giderecek bir hale gelecektir. Türkiy- edoki dostlarımızın maksadı ab Türkiyeye yaplan veaz- i ten az olan sınai maddeler ihracatını mahvetmek mi is- tiyorlar? Bundan manda yeni bir te- dbir halk tabakaları arasın. da bile boştutsuzluk — mir. tılarını mucib olmuş bulun- uyor, Bu da yabancı popas- ların kiliselerinin mukaddes | | Lklarını | görmüştür. ve | neyo nakise iras olus” | miras rkler ie a « | | nedir? Yunanistan tarafınd- | | adır. dini kılıklı pnpıı!'_""' y rekkep olduğu L İstanbul pcıtrıkhln“m“ tün Yunanlılık 00 VA yalnız orlodokI';'B anı gibi değil: — | gel milletinin dört — *H7 CN eden Osmanlı i0P*' ha una inkiyad de"'"d. Ji ında toplanmış l bir merkez gibl_l_':d:. mekte olduğu I:ılll'ük Bu babda Yunsn_"m nin yaptığ bbü z dini reislerin ht sade dairesinde 8f gaıı_ınbı neticesini vermiş haber alan Yunat 'ıa o kadar müteheyyİF (üi n mucib olan sebe dur. | İstanbul pılvilhl'“l zans ımyıvırnlo!hlğ"İ senelerindenbari M? İstanbulun sukutont ve Yunan istiklâl Uw leri sirasinda sülter” ; fından saygı ile .lf YE' Kemeli Anadolu zaferindeğ — 4; da patrikhrneye N"" ilmiştir. Hekikat İ'_“i zde olduğu halde İ eket arosındaki !'"ı erin açıkca lılhı_ bir zamanda eski arasındaki mıiq kalbi oluşu tarihif ' e na bir hadisesidir. PSŞ dır, K Jataf? Bundan başkâ , gazetelerinin fod'kı a| berlere göre Türk aile adı bulmalari yeti yunanlılara dâ A | edilecektir ki, bu #0 ndaki Yunanlılar b? kalan lardanberi taşıdıklaf! yerine Türk adlaf! movburiyatinde * dır, Bütün bu tedbi' tihazını icab - ettirt n olabilir? P:'lk“ ü elince bin seneli yW ğıcın lağvı dilsin? ıı bu hakareti — yaP*” giği dostlarımız nııdıı;:r D Türklerin şehirlef | gç olan lut:ınlıâl uıelı'ı'r. kimiyetlerjiti — te ' |ı:ılr:|ıhune ve wocgı midir? Bir milletil " rakterini alabilmes! * bancı olan ı-y"'; veyahut bunları k_" gizli tutması mi " “ Bu mühim ıo':_' i yab vermek — YE y düşmez. Fakat h'l"ı:: g icabeden şey YONİR İletinin bir / manı — bulunmuş , İ ; ılnu doslı"k_yııl getirmek — için — POYM dakârlıklara — katl yakir Ü ğudür. Türkiye gdB farsfından el nafi yuğt Türk - Yunan — döf j mübi mellerini en noktas'ında ll'l"“ da ıir. Buü nokta / milletinin hisler! Evang A kılıklarını giymelerini yasak —— ğ eden tedbirdir. Bu bilhassa — ortodoks — kili. I sesi hissetmiştir; — bilindiği | gibi ortodoks patrikhanesi İstanbulda — bulunmaktadır. | Dir ortodoks papasını anan- evi kılığında başka bir kılik | içinde görmek — yakın şark | hiristiyanları için akla sığ. maz bir şeydir. Diğer tara- ftan — patril o N J tedbiri | Biryitik Ziraat Kooperst” g lâtında istimal ©9 y tbik mühtürümü Yenisini istimal edefi eskisinin hükmü ilân ederim. — | Balıkesir Zirti Di ndan 49 No: *

Bu sayıdan diğer sayfalar: