19 Ocak 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

19 Ocak 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÜTUNRLTTERT SAYIFA 4 . Romanın Paristen görünüşü 12 sonkânun tarihli Fölkişer Beo- Bahter yukardaki başlıkla yazdığı bir baş yazıda diyor ki: “ Fransız — İtalyan görüşmeleri, bu görüşmelere girişmiş olan her iki Hlke- ge de biribirinden farklı düşünceler do. Burmuştur. Hattâ yapılmış olan anlaş- ma hakkında bugün az çok tafsilat elde edilmiş olmasına rağmen bu anlaşma- mın ana hatları etrafındaki telekkiler biribirinden çok ayrıdır. Ancak, bu anlaşmada iki tane te- mayül apaçık belli olmaktadır: bunun birincisi, ve Üç madde içinde bir araya toplanabileni, Fransa ile İtalya'nın Av. rupa sıyasasına ait genel ve hususi me. eelelerde el ele vererek çalışacakları esasıdır. Bu protokollar her iki devle- tin de hakimiyetlerinde doğrudan doğ. Tuya ve açıktan açığa bir değişiklik vü- çüde getirmemektedir. Bu anlaşmanın değeri daha ziyade iki devletin diş Bi- yasa dinamiğinde müessir bir rol oynu. yacak olan kuvvetler meselesi üzerinde toplanmaktadır. İşte bu meseleye silah- Janma için yapılan anlaşma dahi gir- —<ektedir. » Roma'da elde edilen netice hakkın, Ga hüküm yürütebilmek için, her iki Gevletin anlaşma yapılmazdan önceki Gurumlarını göz önüne getirmek lazım. dır. Laval'in dış bakanı olduğu ülke şu Gurumdadır; Ökonomik gücü büyük, mesuz bucaksız müstemlekeleri olan bir Gevlet, zırhlar içerisinde askeri bir var- hık. Ve nihayet bu varlık da, Paris'le hoş geçinmek isteğini taşıyan komgularla gevrilmiş bulunmaktadır. Öyle bir du- ram ki, umulmadık yeylecle karşılaş, maktan ürkmüyor. Bilakis karşısına çı. kan zorlukları sükünetle bekletiyor. Hat- t4 bu gibi görüşmelerde de yalnız güc we hâkimiyet genişlemesi güdülmiyerek enteresan olan meseleler bahse mevzu olabiliyor, Fransan'ın kendine güvenmesi kar- gesında işin durumu İtalya hükümeti, nin aleyhine idi. İtalya'nın tatmin edil. mediği berkesin bildiği bir meseledr. O kadar ki, ber fırsat düştükçe, İtalya Wersay'da aldatılmış olduğunu ilan edip Gurmuştur. Bu devlet, hiç değişmiyen kendi yaşayış sahasını ve İtalya şerefini Heri sürmek, Akdeniz durumunda ken- (Gine hâkim bir yer hazırlamağa koyul- mak itiyadında idi. Fakat bu sahada da, gerek şimali Afrikada gerekse Adriya, tiğin doğusunda, İtalya, karşısında Fran. sayı bulmüuştur. Bir aralık, Akdeniz bak- kındaki düşüncelerini açığa vurduğu za. man, iki ceki müttefik arasmdaki ger, Bay Layal . Musolini anlaşma metinle- rini tetkik ederlerken ginlikler çok tehlikeli bir dereceye var. mıştı, Parisle berhangi çatışma Roma'« ca pek arzu edilmediğinden çok geçme- den Akdeniz sıyasası geri plâna atılı, wermiştir. ——— Roma konuşmaları ve Romanya Bükreş, 17 (A.A.) — Radot ojansı bildiriyor: Dış İşleri müsteşarı Bay Savel Radulesco, bugün fransız ve ital- yan elçilerini kabul etmiştir. Konuşma- fm mevzuu Roma anlaşmalarının ko- nuşmasından ibaret olduğu sanılıyor. ŞÜTT AÇT | Sar meselesinin gerçek içyüzü Almanya aleyhinde rey verenler yüzde yirmi beşi geçerse o zd- man Sar ikiye mi bölünecekmiş? Sar Kalkı rey veriyorlarken Deyli Meyl gazetesinin meşhur muhabirlerinden Vard Prays, Sarbrü- ken'den güzetesine yazıyor: Yüz elli bin sarlı önümüzde pazar günü en pahalı bir oyunu oyaryacak. Bu oyunda üç seye rey verilebile- ceki 1 — Statükonun muhafazası, 2 — Almanyaya dönmek, $ — Fransa'ya katılmak. Rey kâğıdlarınm Üüzerinde bu üç nokta için birer daire vardır. Rey ve- renler, bunlardan hangisini tercih eder- lerse onun içine bir haç işareti yapa- caklar. Pazar günü çizilecek olan bu ya- ingiliz lirası, geçen eylülde en masraf- İK mevsim girmeden tükenmişti. Sar masrafları bakkında bundan sonra he- nüz hiç bir şey neştedilmiş değildir. **t Versay muahedesinin Avrupada oy nadığı oyunlar arasında en fazla hu- susiyet arzeden bu plebisit badisesi- dir, Zira, kim tamamile almanlar ara- sında olan bir köpek döğüşünün ingi- liz süngüsü altında geçeceğini umardı? Bu reye müracaat meselesi, geçen a- ğustosta Hitler'in Hindenburg'un ye. .rine geçip geçmemesi için yapılan se- gim nevinden bir nevi dahilf alman Sar plebisitinde mahkümlar reylerini verirlerken gım milyon haç içareti için birçok pa. ralar harcanmıştır. Bu masraflar, bilhassa şu noktalara 1 — Sar plebisitini idare edilmek için hepsi yabancılardan olmak üzere dört kişilik bir komisyon kurulmuş ve bu komisyonun emrinde çalışmak Üze- Te 48 memur tayin olunmuştur. Bun- Jar, temmuz ayından beri maaşlarını almaktadırlar. 2 — Sar'da barışı ve asayişi muha- faza etmek üzere 3300 yabancı asker gönderilmiş, bunların bütün tesisatr ve teşkilatı vücude getirilmiştir. $ — Bütün yaşama ve yolculuk masraflarından başka kendilerine on dörder ingiliz Jirası verilmek Özere ço- ğu felemenkli ve isviçreli 950 memur alınmıştır ki bunlar rey verme - işinin yolunda yapılması için çalışacaklardır. 5 — Sar dışarısında bulunan 50 bin kişiyi yurdlarına getirmek - için yapı- lan masrafları da saymak lazımdır. Bunlardan 48 bin kişi Almanya'nın muhtelif taraflarından gelmiş; geriye kalanı da Amerikadan, Perti'dan ve Çin'den gelmişlerdir. 6 — Propaganda için yazılan eser. lere birçok para harcanmıştır. Bundan başka yalnız bu İş için 20 gazete çık- mağa başlamıştır ki bunlar, plebişitin bitmesinden sonra kapanacaklardır. Bu altr kalem masraftan ilk dördü- nü Fransa, Almanya ve Sar beş, beş, bir nişbetinde müştereken yapmakta- dırlar, z İlk müşterek masraf olan 150 bin işinden başka bir şey değildir. Burada ihtilaf halinde bulunanla. rın kepsi alman olduklarını iddia eder« Yer ve Versay muahedesi bu sahada o- turanlardan alman milliyetini söküp atmış değildir. Aralarındaki biricik fark şudur: Kimisi Hitler'in lehinde, kimisi de a- leybindedirler. Önümüzdeki pezar günü yapılacak olan plebisit alman ulusuna küçük par. çalarının nazi rejimine karşı olan gü- venlerini gösterecektir. Pençeremden — bakıyorum. Alman sokaklarında bir ingiliz taburunun ef- radını taşryan ingiliz kamyonları gö- züme ilişiyor. Bunlar, önümüzdeki pa- zar ve pazartesi günleri almanların ta- mamile bir aile meseleleri olan plebi. Sit esnasında onların aralarında bulu- nacaklardır. Pazar günkü reylerin neticesi her halde buglüne kadar Sar'da mevcud o- lan yapmacık vaziyete bir nihayet ve- recektir. Paristen buraya gelirken yolda ba- na İransız hükümetinin de almanlar gibi, ekseriyeti alman olan bu - topra- ğin esas memleketlerine dönmesini is. tediği temin edildi. Bununla beraber, uluslar derneği konseyinin bu plebisitin neticesini ilan etmesine kadar, Sar'da bugünkünden daha saçma bir vaziyetin ortaya çık- matı da ihtimal haricinde değildir. Çünkü Almanya aleyhinde bir ek- seriyet teşkil etmelerine imkân olmı- wan Sar'daki nazi aleyhtarlarının plex DÜNYA GAZETELERİ Mançester Gardiyen | ve Roma anlaşması 11 sonkânun tarihli Mançester Gar- diyen gazetesi "Roma anlaşması,, baş- diğı eltında gu yazıyı yazıyor: “Birçok siyasi vasıtaları biribirine mezceden Fransız — İtalyan anlaşma- &t geçen pazartesi imzalarmış ve resmi olarak da salı günü bildirilmiştir. Bu anlaşmaya imza attıktan sonra M. Mu. solini şu dikkate değer sözleri söyle- miştir: “— Biz, şimdi mübaleğalı bir nikbin. Hkten ileri gelen tehlikelerden kaçın- malıyız. Her şeyin bitmiş ve yapılar cük hiç bir şey kalmamış olduğunu zannetmemelidir., Bu söz, yalnız bu anlaşmada bazı unsurların eksik “kal- Taış olduğuna işaret etmemekte, aynı zamanda İtalyan Başbakanının siyasi tecrübelerinin bir neticesini de ifade etmektedir. Dört devlet paktı, martta Avustur. ya ve Macaristan'la yapılan müzakere- ler, temmuzda Hitler'le Venedik görüş- mesi, bütün bunlar bep Bay Laval'in ziyareti tarzında yapılmış olduğu hal- de hiç birisi Avrupanın durumunda-bir değişiklik yapamamıştır. Bu anlaşmanım bir itilaf manzarası Röstermesi bir taraf, en ehemmiyetli tarafr Avusturya ve Macaristan'a ve sair komşu devletlere biribirlerinin İş. lerine müdahale etmemek gibi bir tave siyede bulunan tarafıdır. Böyle bir tavsiyede Bay Musolini ile Bay Lava. Vin muvafakati, ve anlaşması ve sözle- rinin bu devletler tarafından dinlenee ceğine dair güvenleri olmasaydı, yapı- lamazdı. Bu anlaşma esaslarını Avusturya her halde taevib edecektir. Sükünet bulmuş bir vaziyette bulunan Yugos lavya'nın ve arkadaşlarının bunu red etmeleri için hiç bir sebeb yoktur. Ortada birinci grup olmak üzere Macaristanla Almanya kalır. Görünü- ge bakılırsa Macaristan her ne kadar İtalya'nın gösterdiği istikamete doğru yürümekte ise de gene Berlinle olan bağlarını koparmak niyetinde değildir. ——— ——— — —— ——— bisitten sonra bir ekalliyet teşkil ede- rek mıntakanım İki kısma bölünmesini istiyecekleri de söyleniyor. Pek gülünç olmakla beraber, AL manyaya dönüş aleyhindeki teylerin miktarı mecmüun yüzde yirmi beşin- den fazla çıkacak olursa, uluslar der- neğinin burada Sar irmağının garbın- da Lüksemburg gibi ufacık bir müsta- kil hükümet kuracağından dem vuran- lar vardır, Danzig'de yapılan tecrübeden son. ra uluslar kurumunun yeniden bir pos- ta yolu memleketi kurup orada ingiliz Ve Bair yabancı askerlerini devamlı mu- hafızlar şeklinde bırakmağa kalkışmı- yacağını umarız, Dünyanın dileği, Almanya aleyhi- ne böyle bir vaziyet yapılıp statüko e. ml altında saçma bir kuruma vücud vermek değildir. Ön yıl önce Almanya haricinde yaşıyan insanların binde biri bile Sar ismini duymuş değildi. Versay muahedesi sayesinde Sar bugün bütün dünyanın mukadderatile alâkadar olduğu bir ihtilaf kaynağı ol. muştur, Gene bu yüzden ecnebi asker- levinin, memurlarının, dünya gazeteci- lerinin ve dışarıdan Sar'a gelenlerin kalabalıklığı karşrsında Sarbürkenden tek boş bir yatak kalmadığı gibi, ban- yolardan istifade etmek için de önce den bilet almak ve sıraya girmek lâ- zım gelmiştir. Tarihin hiç bir devrinde Sar bu kadar ticari faaliyete sahne olmamış. tır. Bütün ticarethane sahibleri, gele- cek hafta bu akın tersine doğru akm- cıya kadar ellerindeki bütün malları satmağa can atıyorlar, Avrupanın sükün bulması için bu- ragının bir an evel alman idaresine dö- mneceğini ve bu suretle uluslararası bir çıban başından kurtulacağımızı uma- Ki 19 SONKANUN 1935 CUMARTESİ bulun. karış- bütün Almanya ise dört yol da maktadır. Onun da iş birliğine ması için her şey yapı ve müzakerelerden 'daki alman elçi- si haberdar edil Bu mevzu üzerinde alman gazeteleri farla söz söylememekle beraber okuyu- cularına Almanya'nın yardımı ve İş- ti olmaksızın böyle müzakerelerin büyük bir manası olmıyacağını hbatır- Tatmaktadırlar, Bu anlaşmalardaki ademi müdaha. le faslı, muahedeleri tektar görden ge« çirmek hususundaki iddialara yer ver« memek kasdile yapılmışsa da bu yeni anlaşma, bunda imzası olan devletlerin de dahil olduğu barış dairesinde mud. itilafının on doku- zuncu maddesine pek arz sey ilave ete hedelerin tadili mektedir. GCene Roma anlaşmasının, Avüstur. ya'nın istiklali bir tehdide maruz kal« dığı takdirde biribirleriyle görüşecek- leri hakkındaki maddesi de geçen ayın eylül ve şubat aylarında İtalya, Fransa ve İngiltere arasında yapılan itilafın onuncu maddesine pek fazla bir şey ilave etmiyor. Bu süretle Avusturya - istiklalinin bir defa daha tekid edilmesi fena biz yey değildir ve eğer diğer devletlerin de bunu tanıması temin olunacak ©. lursa dünya emniyeti ve itimadı bi kat daha kuvvetlenmiş olacaktır. Bu hususta alman efkâri umumla yesi yeniden çapraşık bir tavır alıyon, Fransada da anlaşmanın şimali Afria kaya taalluk eden kısımları, bir takım tenkidler uyandırmaktan geri durmas mıştır ki bu kısım, diğer ulusların hig karışmadıkları, tlâkaları okmıyan biz mesele teşkil etmektedir. Bu anlaşma mucibince fransızlaz İtalyanlara şimali garbi Afrikasında 'Trablusgarba yakın yerlerde bir krerm araziyi brrakacaklar, Tunustaki itak yanların vaziyeti hakkında barı kararı lar alacaklar, Somali'de kendilerine bi —4 kısım toprak verilecek, anlar Ha beşistan'ın merkezi olan Adis-Ababa'e dan Aden körfezindeki fransız. müs« temlekesi Jibüti'ye giden demiryolur nun bir kısım hisselerini alabileceks lerdir. Fakat bütün anlaşma, uluslar den neği çerçevesi içindeki üyelerin biri birlerinin toprak tamamlığına hürmef etmelerini kabul etmektedir. Habeşistan, Fransa, İtalya ve İngilk tere'nin kanunt mecburiyetlerini tekid etmelerine intizar olunur. Zira, eğet evelce yapılmış olan ve Avrupa nizaa munı koruyan itilaf, Roma anlaşmasila bozulacak olursa bu yeni anlaşmanın,; paydar olacağı nasıl umud edilebilir. Her halde, Roma anlaşmasının bür günkü Avrupa sıyasasının eheramiyeta li ve müstacel bazı meselelerine karşı « ne tavır alacağı sorulmak icab eder; bunlar da Almanyanın vaziyeti, ulus4 tar derneğine girip girmemesi ve silahe sızlanma meseleleridir. Sözlü kısa kesmek için sormalıyızt Fransa bugünkü günde Almanya'nın silahlanma müsavatına ve bunun gee nel bir kontrol altında yapılmasına ge« çen yazın olduğundan daha ziyade tax raftar mıdır? Eğer Roma anlaşması, bugün bi« zim umud ettiğimiz gibi eyi neticeler verecekse cenubu şarki Avrupasındaki vaziyete bir sükün vermeli, bir devlaee tin münasib bir fırsatta öteki devlet tarafından tecavüze uğrryacağı korku« sunu ortadan kaldırmalı, bele Fransa ile İtalya'yı sınırlarını biribirlerine karşı müdalaa meselesinde daha az &l4 nirli bir bale koymalıdır. we Pransa ile İtalya, herhangi bit devletin (bu Almanya demektir) gayri kanuni olarak - silahlanma t üsüne de bulur a danışmayı Fransa'nın karşısında biril vüdediyorlar. Bu madde; yaziyetini kuvvetlendirir ? fakat biç bir zaman, isterse Almanya ile bir anlaşmaya girişmekten onu alı, koymaz. Bu noktalar, pek yavaş hareket has Tindedirler, Fakat bir bütön olarakk Roma anlaşması yardıma değer.

Bu sayıdan diğer sayfalar: