25 Ocak 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 SONK Anketlerimiz Ankara'da (Başı 1 inci sayıfada) neticesidir. Bugün hemen hemen her | mahallede kahve vardır. ahvelerin sayrt . Aşağı yukarı, 80 bin i kadın, çocuk ve Kalve ak ayrıldıktan - sonra gitmiyenler 150 kahve yani 330 9 bin ankaral kişiye bir kahve hvelerin iş takih olanlar teşkil eder. Ankarada kahveler en fazla Ana- fartalar caddesinde sıralanmıştır. İcar- larm yüksek olmasına rağmen en bü- Yük, en geniş dükkânların kahve ol?- Tak kullanılması Ankarada kahvelerin bir bakkal dükkünr kadar c anlatır. ve iş bulmak bir ekmekçi, gerekli bir yer olduğun! En çok ve en az fiat.. Z an en fazla 929 da vede fiatlar beş en yüksek Resmi Kahveler para ören yerle en kötü kah ştan başlarmış.. Şimdi fiat 7,5 en aşağı fiat 3 kuruştur. Gaireler ve dükkânlara 2 kuruşa Katlar kahve satılmaktadır. Kahve fiatlarının böyle Müş olmasına rağmen cadde Ü kân icarları gene eski yüksektiğ hafaza ediyor. Yalnız fiatların ucU7 ol- rileri çoğaltmıştır. Bilhassa mevsim oduncular ve kömür- gibi kahvecilerin de yüzünü gül- uk odalarda, soba- düren aylardır. Se bekârların aradıkla- tız ötellerde yatan ft #icak yer yalnız kahve oluyor. Bazi kaliveler o kadar çok doluyor ki sigü- Ta dumanı, ve ocaktan yayılan sıcaklık kahveyi kâfi derecede ısıtıyor ve OD Yakmağa lüzum görülmüyormut. Kahvecilik bellibaşı bir meslek olmustur. T için söylenen birçök ŞEY- kahveterinin bugün çiterin gilekleri, kah- dalı birer taplarttı yerl bı_- neği içie ne Güşüüdüğünü şâ ve Avustürya- Süreanek 'e YESa mek üzere; Sti elerimi tet- da kahveleri ve toplantı Ve k Ankarada bunlara benzer ç için uğraşım gen6 Şölen ve santra- Nuri diyor ki: bugün kahvecilik “— Avrupada ha bi uştur. Kah- Başlr başına bir meslek ol Veci müşterisini mera! Bun 5 Uygün ve şeli vakit Mak mecb tiz olmas Örtü, eyi zevkine, du ona eğlenceli, istifi eçirecek şekilde kuıumlaxîv tindedir. Müşterinin ti- miz bir masa, DEyaz bir kanmış, temiz kaplar içinde ında temiz giyinmiş biT verdiği para- adı ade eri tipi kahveye - gelenlerin e zaman yüzde 70 veya seksenini bu- lürta o zaman bizim de her #tf müğ teriyi tatmin eden kahvelerimiz kendili- Binden meydana çıkacaktır. Kahvelerde kumar oynanıyor muü Kahveler bizde kötülüğün Ribidir. Kumar kahvede ©! ga kahvede olur.. Her şeyden Yanlış telakkiyi silmek larında vakit geçsin diye oyun OYTU Yan iki arkadaşın oyunun #00 sembolti Wııgııılıtnl'””'- .wı..._ııılınııd!-:lıü kahvecilik ribirine kararlaştırdıkları bir para ve- şka bir şey verip almak — suretile okmalarıma kalı- Birkaç kahve yıyor diye bütün ya bal unu kumar şekline so hveleri kumar y mek dereceye dar doğrudur? Baska ülkelerde ve bizde kahveler.. Bir bakımdan kahveler için bizdekl bu düşünlş yanlış ve yerinde olmıyan bir görüş de değildir. Dünkü hayata göre hazırlanan ve bugünün devrimci b havasına intibak edemiyen kahveleri- mizde esaslr ve günlin isteğine UYgUN yenilikler yapmcıya kadar bu telakki devam edecektir. Bu yeniliği de ın:'ak. bizde her soysal inkılâbta olduğu gibi gevletin ele alması ve her gün yurddaş- ların hayatından saatler alan kahvele- rin birer Çhalk mektebi) haline getiril- mesi Jazımdır. İleri memleketlerde üstün kerteye çoktan erişmişlerdir. O- rada kahve denince rahat zamanlarında kadar istifadeli san' ictin genel sıyasası! veler bü batıra gelen; isti- eğlenceli olduğu ler geçirtilen; dev- mın tezahürlerini, i konunları, günya hareketlerini ve rınr anlatan ve öğreten, müs- veren, kültür seviyesini hulasa iç ve di$ş hadiseleri özenle takib ederek müşte- dinlemek, duymak, ıa:uı-ı_ck an mücsseselerdir. susf okuma salon- yeri çereyanla! bet bilgiler yükselten, büyük bir rilerinin jhtiyaclarını karşılıy yük kahvelerde hu ıı;u.’u;:: salonları, müzik salonları, b "zrıns salonları, toplantı salonları zi ük kahve) diye ayır- ğ 161 yirmi bini t kahveler insan sayısı yi :cğc:::vln Xın.ba(ı“arıh bile bulunu- yölm Onlarla bizimkiler ar: farklar.. asındaki Onlarla bi ndaki/ fazk- o kader çok ve büyüktür ki bunla- çok uzun sürer , kahvelerimizi başlıca k mümkündür. Bi- münevverlerin gel- keek olan kahve- , gatranc, bezik rı sıralamak Bence bizim ilç sınıfta toplama rincisi memurların, dikleri ve Hiatları v ii u rda bi bul matbuatmı burada bulabilirsiniz. Ankarada yalnız bir yerde de fransız- mecmualar yardır. Bin- Ni olan Ankarada yal- m cenedi mecmpala- ca ve almanca Jerce entellektüe nız tek bir gazincd iniz. Ve bu Jundurma' ino sırf yrını bulabilirsi ;'a,lı,line( bu mecmuaları bi saye muayyen bir sınıf Bundan da anliyorüz ki kal öe yapılacak her yenilik mul yeni bir sıntf müşteri tutaf. * İkinci bir gınıf kıhvcluimi: vardır isi la gene- ki buraların müşterisi daha laı_..ı. ı,:n:ı Buralarda bilardo gibi ya Ne yazık ki kos bir tek müşteri — tutmuştur. nin yüzde dok- gill edenler de Üçünclü sınıf Bunlar en uzak semtlere derile, c6- kedar yayılan mahalle kahve) naf kahveleridir. Ve asıl birim lıhv!- perin hususiyetini buralarda görebilir- giniz. Bu tip kahvelerin içinde mese. Ia trabzonlular kahvesi, uzummlulıf kahvesi, edirneliler kahvesi vardır. _Eu- tün hemşehriler burada toplanır. Y acı gelir.. ' İkinci derecede Bir muadele Balleder gibi.. rada bulunan bir yabancı kendisini Er- zurumda, Trabzonda, Edirnede sana- cak kadar mahalli hususiyetlerile kar- gx karşıyadır. Esnaf kahvelerine gelince: bunlar da da meslekt ayrımlar — vardır. Du- warcılar bir kahvede, marangozlar bir kahvede, demirciler bir kahvededir. Bu- ralarda alışverişler, pazarlıklar — olur. İş arıyanlar, işçi arıyanlar ekseriyetle bu kahvelerin gedikli müşterisidirler. Neler istiyoruz?.. Bizde de soysal hayatı genişletecek değerde kahveler açılabilmesi için biz kalıvecilerin önceden kendi kendimiz- den, sonra da devletten istediklerimiz wardır. Yurdda bu kertede kahvelerin bulunmasını gecekli görmek kahveci- ler bakımınan evvelâ bir seviye işidir. Kahveler ahlak ve inkrlâb bakırnından faydalı birer kurum haline getirilmeğe karar verildikten sonca ancak bu işi başaracak kimselerin kahvecilik yap- masına müsaade etmeli, kahveciliği se- vilmez, beğenilmez, gelişi güzel bir meslek olmaktan çıkarmalıdır. Evvelâ kahveciyi halkm nazarın- da kahve yerine nohud kavurup pişmiş çayı kurutarak tekrar kaynatar geri fikirlere hizmet eden bir tip olmaktan “ayıdınlar ve eğlenmesi iş ine meslek e- dinmiş bir varlık olatak tanmak ge- rektir. Bunu da ancak devlet ve devle- tin memurları yapabi seselerinde kahvecinin ba müsbet cep- hesine bir değer verilir. ve ancak bu seviyeye yükselmiş kahve sahiblerine tuhsatiye verilirse dileğimiz kendinden tahakkuk eder. kurtarmak, onu ulusun ası r. Devlet mücs- Kahveleri devletleştirmeliyiz.. Bundan t ne olabilir? bir in 18b ki kendi şartlarını ve doktrinlerii halkta (ahlak) getirmek — sava- şındadır. O inkılâb, halkın — yüzyıllar- danberi kendi arzu ve isteğile toplan- dığı ve oradan aldığı fikirlerle müşeri hayatını tanzim ettiği bir yeri ihmal edemez. Bütün ulusal teşekküllerin ilk gayesi kendi fikirlerini telkin edebil- meek için ber şeyden önce halkr bir ara- ya getirmek ve sonra da bu toplulukta konuşulacak mevzular üzerinde varıla- cak sonucların en üstün, en doğru ol- duğuna İnandırmaktır. Kahvede bugün bu iki şart da vardır. Halk isteğile ge- lir, toplanır ve günün mesclelerini mü- makaşa ederek en doğru olduğuna kani olduğu fikre inanır. Bu inanışa isteni- len çereyan tarzını vermek, onu şuur- landırmak nihayet ve yalnız bir teşki- dat işidir. Kahveler nasıl devletle Matbuat devletin murakabesi al- tındadır. Radyo neşriyatı son şeklile inkılâb ve ulusun aydınlanmasına yarı- yacak bir hale gelmiştir. Bütün telkin we neşir vasıtaları devletle el ele ver. miştir. Bu arada bilhassa soysal haya- tın gelişmediği, başka eğlence ve zevk yerleri olmıyan köşelerde yurddaşla- tın biricik toplantı yeri olan kahvele- ri de aynı müsbet yola yöneltmek bir zaruret olmuştur. Köylerde hemen he- men yüzde yüzü kasabalarda , yüzde sekseni, ufak şehirlerde en aşağı yüz. de yetmişi her akşam ve bozulmaz bir itiyad halinde kendine çeken kahvele. rin birer halk mektebi, birer ulusal ter. biyekurumu haline gelmesi bence o- nün devletleşmesi demektir. Bunun için nası) bir matbuat kanunu, bir ce- miyetler kanunu varsa kahveler de bu- Jundukları muhitin seviyesine göre ka- munla tesbit edilmiş mükellefiyetlere bağlı tutulmalıdır. Meselâ kahvelerde (kumar) sayılacak oyunlar oynanma- malı, her kahve garzete ve faydalı mec- mua bulundurmaya mecbur edilmeli, sermayesi temir, sılhi bir kahve açma- ğa müsaid olmtyan, en az orta tahsili- ni bitirmemiş olanlara kahve açımak hakkı verilmemelidir. Evvelâ (kahve)- nin halkın muhayyelesinde ifade etti- ği menfi manayı silebilmek için kahve- nin ismini değiştirmeli, ona yeni şek- line uygun bir ad bulmalı, seçimlerde, ulusal bayramlarda devletin yapılma- sını istediği işler hakkında halkı ay- dınlatmak için ondan istifade etmeli, ve hulasa olarak kahveler halkevleri. nin birer köy ve mahalle kolu, fırkanın direktifi altında halkr hem aydınlatan, hem eğlendiren birer kurum olmalıdır. Birkaç örnek.. *Bu alanda hatırıma gelen — birkaç örneği söyliyebilirim: Müzik inkılabı mızdan sonra Ankara ve İstanbul rad. yoları yeni türk musikisini yapmak ve halkı alıştırmak vazifesini Üstüne al. mıştır. Bilhassa Ankara radyosunda her akşam bakanlık saatlerinde halkı aydın- latacak çok faydalı konuşmalar — yapıl. maktadır. Benim * gazinomda bir rad- yom var,.. Müşterilerim içinde radyoyu dinlemek için gelen ve radyo neşriyatı bittiği zaman giden bir çok yurddaşlar vardır. Kahveletin sayısı tahdit edil. dikden sonra her kahveci bir radyo al- mağa mecbur tutulmalıdır. Yalınız bu radyoları müsaadelerle gümrüksüz olarak geçirtmeli ve bir gir. ketle anlaşarak kahveler için uzun taksitlerle ve ucuz radyo vermelidir. devlet hususi Belediye radyosu olan kahvelerden “lu- biyat vergisi alıyor. Bence radyosu o« lan kahvelere, halkı aydınlatmak bakı- mından, prim bile verilmelidir. Kahve, çay yerine üzüm, incir.. Kahvelerin yerli malt savaşında bü. yük rolleri vardır. Bence divar alişle- rinin en çok görüleceği, propağanda neşriyatının en çok okunacağı yerler kahvelerdir. Kahveler kendileri de hal. ka verdikleri çay, kahve yerine üzüm ve incir satarak yerli Ürünlerimizi yoğalkmak (istihlak etmek) alanında bir ödev (vazife) alabilirler, Ve bu işi ufak görmemek lâzımdır. Türkiye: deki kahveler temamiyle Üzüm, incir, fındık, badem satmaya başlarsalar bu © kadar yüksek bir yekün tutar ki ulu- sal ürünlerimiz değerlenirve dış pa- zarlarda onlara alıcı bulmak için &. kıntı çekmeyiz. Ayni zamanda sağlığa uygun olmayan kahvc, çay yerine Ü- züm, incir fındık, badem gibi vücudu kuvvetlendirecek Ürünlerimize evvela kendimiz yoğaltman (müstehlik) oluruz. Ben şuna inanryorümki; dünkü ya. şayiş çerçivesinden kurtulamıyan her kurumu bugünkü ileri gidişe uyduran devlet; hâlâ Türk cemiyetinin yaşayi- şına ve soysal bayatına hükim olan (kahveler) işini de ulusal bir dava olarak cle alacaktır. O zaman sağlık ya- salarına göre yapılmış, —devletin ve fırkanın kültür işlerinde ufak bir yar- dımcısı olmak hassa ve şerefini kazan- maş yeni bir tip ulusal kurumlara ka, vuşmuş olacağız..” SAYIFA $ Yurd Postası Antalya C. H. F. Vilayet kongresi Antalya (Özel bildirimizden) Cüm huriyet vilâyetimiz konga. rası 11«1 935 Cuma günü saat 10 da kaza kongralerıma acçiler mümessillerin iştirakile açılmıştır. Kongra Başkanlığına Fırka vilayet idare heyeti Reisi Şeref Karacan seçil dikten sonra ilk karar olmak üzere Ata Türke Başkan Kurultay Başkanına ve fırka genel kâtibine saygı duygularınt bildirmeyi anmıştır. Bundan sonra kongra Başkan idave heyeti reisi sıfatiyle gösterilen — çalışı maları ve yapılan işleri madde ve ras kamlara dayanarak anlatmış ve göste. rilmiş olan kongra teşekkür ve takdirle karşılamıştır. Bundan sonra yeni vilayet idare heyetiyle büyük kongra mümee silleri ve yedekleri seçilmiştir. Hayriye Macit, D. Seyfi Okan, Avın kat Fuat, Eczacı Sabri, Ziraat Bankmaaş Müdürü M. Ali, Tüccar Ahmet Şevki, 'Tüccar Berber oğlu Tevfik, Tüccar Vik yan oğlu Ali Haydar. Büyük kongra mümessilliklerine düş Şeref Karacan, D. Seyfi Okan, Ala met Şevki seçilmişlerder. Seçilenler memleketin sevdği ve güle vendiği kimseler olup seçim neticeleri genel sevinç uyandırmıştır. Bu seçimleri bitiren kongra (lâyiha)| (bütçe) ve (besap) encümenlceri adi lariyle 3 encümen seçdikten sonra ertesİ günü toplanmak üzere dağılmıştır. Er tesi Cumaertesi günü tekrar toplanımış olan kongre o zamana kadar encümenle. rin tetkiklerine verilen işler Üzerinde hazırlamış - oldukları raporlar üzerinde görüşerek bu aporları onamıştır. Kongranın görüştüğü — dilekler ara snda en mübimleri. 1 — Ata Türkün Antalyada da emt önce heykelini görmek. 2 — Bazı şehirli ve kasabalı kadına farımızın fena bir görenek olmak Üzere hâlâ taşımakda oldukları peçe ve çanı şafdan onları kurtarmak idi. Hayri Ülkü k fırkası —— Ada; ikinci seçim Adapazarında (Özel bildirimizden) — Adapazarında müntehibisani seçim| dün akşam bitmişve tamamen C. H. B namzetleri soçilmişlerdir. Yeni münte. hibisanilerimizin 33 ü kadın, 150 af erkektir. Belediye meclisimiz hafta içinde fevw kalâde bir toplantı yaparak yakında başlanacak nufus saymmunın kolaylaması için eski ve bazıları da manasız olanı sokak ve cadde adlarının dilimize uyş gun adlarla değiştirilmesini ve binaa lara da yeni numaralar verilmesini ka« bul ederek hareketede geçmiştir. Kaza fırka kongrasında da ihmali konuşulan ve vilayet kongrasma gidex cek dilekler arasına konulması istenilen çark suyu üzerinde şehre ondan fazla köyü bağlıyan evkafa ait köprü aylar. danberi yapılmadığı halde, fırka kongrok sindeki ateşli konuşmadan sonra vilayet evkaf müdürlüğünden gelen bir emir üzerine derhal tamire başlanmış ve en kısa zaman içinde işe yarar br şekle sokulması istenilmiştir. R. 8. Grip K PBaş ağrılarına Diş ağrılarına A Romatizmaya K A L Yegane ilaçtır. M İ N A K d ö ve 12 kaşelik

Bu sayıdan diğer sayfalar: