Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SAYIFA 2 uuub'* Yi A BT ö l'.-i.,.ı . FM Yoldan: Bükreş'i (Başı 1 inci sayfada) Döviz meselesi, şı'mdi. yaban- cı memleketlerde geziye çıkacak olan her insan için öğrenilmesi Tüzumlu bir sanat haline gelmiş- tir. İstanbulda eğer Bükreş üze- rine çek alırsanız bir liraya karşı- lık size ancak seksen ley verecek- lerdir. Fakat efektif romen parası alırsanız liranız size yüz otuz ley getirir. Fakat daha iyisi var, fran- sız frangı alınız, yüz kuruşunuzla yüz kırk, hattâ yüz elli ley elde edzdilirsiniz, fakat Bükreşte pa- ranızı bankada değiştirmemek şartiyle. Bu kambiyo daraltmala- rı devrinde döviz kaçakçılığı ye- ni bir kazanç yolu oldu. Bükreş otellerinin kapıcıları veya türlü sosyeteler, paranızı, bankaların vereceği resmiğ fiatların iki katı- na kadar değiştirebilirler. - Romanya'da dışarıya para çı- karmak bizdekinden çok daha güç bir mesele haline gelmiş. Yabancı memleketlerde okuyan - talebele-. rin hısımlarına gönderdikleri mek- tublarda aç ve perişan kaldıkla- rından, bahsetmeleri karşısında - bile romen hükümeti kolay kolay - merhamete kapılmıyor. Ve tabii- dir ki bu kadar sıkıdan doğan ih- tiyaç karşılığını doğuruyor, döviz kaçakçılığı burada her yerden da- ha fazla, Cebinizde size tanesi otuz pa- raya ve hattâ daha da ucuza mal- olmuş leylerle Bükreş sokakların- da dolaşırken ilk dikkatinize çar- pan şey vitrinlerde - okuduğunuz rakamlardaki ucuzluk oluyor. Zih- ninizde bizdeki fiatlarla bir karşı- laştırma yapıyorsunuz- Aradaki fark iki mislinden dört misline kadardır. Romenler gümrük resimlerinin yüksekliğinden şikâyet ediyorlar. Burada en pahalı olan mallar dı- şardan gelenlerdir. Bununla bera- ber Bükreş'te satın alacağınız in- giliz veya alman malı bir mendil, gömlek veya ilâç için İstanbulda en az bir buçuk misli para vermek zorunda kalırsınız. Romanya'da para azlığı hemen hissediliyor. Orta halli bir mağa- zada pamuklu fanila aradığım za- man bana çok aşağı kalitede mal çıkardılar. Daha iyisini istedim, “bizde yoktur, dediler, iyileri Çe- koslovakya'dan gelir, gümrük faz- la olduğu için alıcı bulamıyoruz..,, ucuzluğu Alıcı bulamadığından şikâyet et- tikleri fanila için daha büyük bir mağazada seksen kuruş ödedim. Yiyeceklerdeki ucuzluk daha kuvvetle hissediliyor. Ve burada Bükreş'in insana hayret verici te- zadları başlıyor. Kenar mahalle- de bir ahçı dükkânmın üstünde tabldöt ücretini okuyorsunuz “beş kuruş,,. Bükreşlilerin boğazına düşkün- lüklerini orta halli ve iyi lokanta- Tarında görebilirsiniz. Fransız, macar, leh, türk, bulgar, alman, yunan mutbahları, size uzatılan kartların üzerinde bir Babil kule- si manzarasiyle birleşmiştir. Ve porsiyonlar, daima, bizde alışkın olduklarımızın iki, hattâ üç misli büyüklükte, Önce getirilen ilk ta- bağı bile bitirmeden doymuşken ikinci kab olarak ne istediğimi so- ran garsona benim de cevabım bir soru oluyor: “Neye porsiyonları bu kadar çok veriyorsunuz.,, ve garson beni Bükreş halkının bu kablardan dört beş tanesini * gö- zünü kırpmadan yiyebileceğine inandırmaya çalışıyor. Pol Moran bükreşlilerin sık sık soluğu Karl- sbatta almalarının sebebini miy- delerine böyle aşırı derecede düş- kün olmalarında buluyor, hakkı var. Bükreş ucuz. En mükemmel çingene orkestralarının çaldığı gazinolara cebinde on kuruşu o- lan-adam gidebilir. Bükreş ucuz, fakat ucuzluğiyle dikkatimizi çe- ken etiketlerin önünden, beyaz, kirli ve yırtık bir bezden yapılmış elbiseleri, çıplak ayakları ve yağ- lr şapkalariyle geçen Moldavyalı ve Ulah köylüler, efsanevi rakam- lara bakar gibi hayretle bakıp ge- çiyorlar. Mısır ekmeğinden başka yiyecek tanımamış köylerden bu lükslü, büyük, güzel ve zevk için- de yaşıyan şehre geçiş gerçekten biraz dışnomal bir hâdise gibi gö- rünüyor. Bahşiş olarak uzattığınız beş kuruşun üzerine büyük bir teha- lükle atılan garsonları ve kapıcı- lariyle Bukreş ucuz. Fakat kendi- siyle yeni tanıştığım bir bulgarın ilk şikâyeti Bükreş'in pahalılığı oldu. Bükreş, 8 eylül 1935 Yaşar NABİ Eldeki paktlar bozulursa Boğazlar süel rejimini değiştireceğiz (Başı 1. inci sayıfada) Almanya - Fransa atle- tizm yarışmaları » Paris, 15 (A.A.) — Fransa ile Al- manya arasındaki arsrulusal atletizm yarışmaları bugün Colomb stadyo. da'on binden çok seyi önün. Bilirsiniz ki Lozan andlaşı bazı süel hükümleri muhtevidir ve bu hü - kümler, diğer bazı andlaşmalarda mev- cud hükümler kadâar şümullü olmamak- la beraber milli ülkemizin bir kısmın - da müdafaa vasıtalarımızı tahdid ede- cek mahiyettedir. Bu hükümlerden Trakyaya ait olan- lar, komşu üç hükümeti ilgiliyen silah.. sızlandırılmış bölgeler ihdas etmekte - dir. Bu bölgelerin durumu, dediğim gi- bi üç hükümeti ilgilemekte olduğu için onların muhafazasına karar vermek hak. kı da kendilerine aittir. Bu sebeble Lo- zan andlaşmasının bu hükümlerinden hıhutınek niyetinde değilim. Fakat, Boğazlar meselesi bu vazi - yette değildir. Ona ait olan süel hüküm- (ler, Türkiyenin sahil muhafazası hakla- rına ve memleketimizin Boğazlarla ay- rılmış olan iki bölgesi arasında geçiş ve taşım işlerine ağır zararlar getir « mektedir. Bu hal, mevzuubahs hüküm- — lerin kabulü sırasındaki mevcud vazi- de yapılmış ve almanlar bu önemli ma- çı 48 puvana karşı 102 puvanla kazan. mışlardır. Bütün birincilikleri alman. lar almışlardır. y Yeni iki koşu rekoru Boynos - Ayres, 15 (A.A.) — Ar - jantinli koşucu Yose Rivas, yirmi mil ayak koşusu dünya rekorunu 1 saat 51 dakika 11 3/5 saniye içinde, ve iki saat rekorunu da otuz dört kilemetre 445 metre koşu yaparak kırmıştır. Romanyada tedbirler Bükreş, 15 (A.A.) — Bükreşte, ve diğer sekiz şehirle iki bölgede üsnomal Yaralanan yunan generali Atina, 15 (A.A.) — General Panaya- — nun komutanlığını tekrar ele alacaktır. Tamamiyle iyileşmesi için generale izir verilecektir. yetlerde derin değişiklikler husule gel. miş olmasına ve bu vaziyetlerin bugün bile bir çok tebeddüllere maruz bir hal- de bulunmasına rağmen bugün denm — etmektedir. Bu münasebetle aşağırhki noktayı sarih blrgnrette ortaya sürmek isterim. Şayet, mevcud muahedelerle tesbit edilen vaziyette değişiklikler — vukua gelirse Türkiye bunları Boğazların as- keri rejiminde icabeden tadilatım icra- sına vabeste kılmak zaruretinde kala - caktiır.» Üm çz HABEI—'&LER3 İtalyan - habeş anlaşmaz lığımnda son durum (Başı I. inci sayıfada) azası arasında çıkan bundan evelki çok daha vahim ahvalde kullanılmamış ve mahiyeti tarif edilmemiş bulunan mü. eyyidelerin kullanılması yüzünden ha. leldar olmasına imkân mevcud olmıyan İtalyan bildiriğinin yankıları Fransa'da: Paris, 15 (A.A.) — Gazeteler, italyan bildiriğinin yayılması üzerine Cenevre. de husule gelen şaşkmlık ve heyecanı yazmaktadırlar. İtalyanın son kotarma Avrupa teşriki isini faati na. mına - kuvvetlendirmek arzusundadır.,, Bu bakımdan bakanlar kurulu, İtal. yanın uluslar sosyetesinde bulunma. sının ne gibi hallerde imkânsız bir ha. le geleceğini gözden geçirmiştir. Bakanlar kurulu, general Debono'yü alkışlayan ve selâmlıyan. bir telgraf göndermeye karar vermiştir. Habeşistanda umutsuzluk Adisababa, 15 (A.A.) — Bay Lavalin söylevi hükümet çevenleri ve hele im - paratorda iyi bir etki yapmış, fakat sa- yaşın başlaması ihtimali olan tarih ile şekilleri hakkında yapılan tasınların doğurduğu karamsarlığı geçirememiştir Hava hücumlarma karşı korunmak isti- yen yabancılar yer altında sığınaklar yapmakta ve aylelerini ülkelerine gön - dermektedirler. Muhtemel hava bom bardımanlarına karşı alıman tedbirler üzerine halkın, bozulan: tinel durumu, şimdi kuvvetlenmiş bul ktadır. An? çar baş vuracağını tasınlıyanlar çoktur. Eko dö Pari diyor ki : “İtalyanım uluslar sosyetesiyle il. gisini kesmesi, bir gün — meselesidir. Cenevrede, genel düşünce bu yoldadır. Ve uluslar sosyetesi, bir ortak telâk- ki etmeğe başladığımız Roma hükü. metine karşı seferberliğe girişecektir. Bu dehşetli bir hayal kırıklığıdır.,, Pöti Parisiyen şöyle yazmaktadır: “İtalya bakanlar kurulunun — bildi. riğinin, İtalyanın uluslar sosyetesinde üye kalmakta devamına nasıl imkânlı olacağı inceleneceğinden bahis olan cümlesi, Cenevrede tefsirlere yol aç- mıştır. T Bu cümlenin, İtalyariım yakında sosyeteden çekileceğini bildiren örtülü bir söz olduğu ileri sürülmüş, hattâ, bu çekilişin kesin olduğu söylentisi çıkmıştır. Sözde iyi haber alan çeven- ler, İtalyanın uluslar sosyetesinden ay. rıl. ümüzdeki salıdan sonra bir seferberlik ihtiyacı karşısında kalın- bir olut olacağını söyliyecek kadar ile- mamak için süel kuvvetlerin topl yavaş yavaş yapılmaktadır. Kolordu komutanı Mikael kuvvetle- rin toplu bir şekilde bulunduğu Ogade- ne hareket etmiştir. Negüsün yanındaki Belçika subayları Brüksel, 15 (A.A.) — Lindependan - ce Belge g i, hükümetin, Negüsü hizmetine giren Belçika — subaylarının durumunu incelemekte olduğunu bil. " dirmektedir. Bunlardan sekizi, hen.üı İırk beş yaşmna girmemiş:old her yurddaş gibi, süel hızmct yükıımü altındadırlar. Bu subaylar, Negüsün hizmetinde iki yıl çalışacakları hakkın- da yüken imzalamışlardır. Diğer taraf. tan Belçika hükümetinin 2 mayıs tarih. li buyrultusu gereğince yükümsel hiz- metle yükümlü olan her hangi yurd. daşın, yabancı bir orduda da hizmet et. mesi yasaktır. ğ Bu gazete, belçikalr subayların, Ne- güsden ayda en az on bin frank aylık aldıklarını, ayrıca yarım milyonluk ha. yat sigortasına kayıtlı olduklarını ilâ. ve etmektedirler. Asamble to, 1 bitiyor Cenevre, 15 (A.A) — Asamblc, ge- nel görüşülere pazartesi günü son ve. recek ve öğleden sonra konseyin süre- siz üyesini seçecektir. BB. Baldvin-Hor görüşmesi Londra, 15 (A.A.) — B Baldvin ile, ri gi dir. Bu, Cenevrenin başı u. cunda asılı, ciddiğ bir ihtardır. Şayet uluslar sosyetesi, bu büyük Avrupa devletini kaybetmek istemiyorsa kara. tını vermeden önce düşünmesi gerekir, Son dakika yaklaşmaktadır. Fakat me olacağını kestirme şeklinde söylemek ka- bil değildir. » Jurnal diyor ki: “Ya kesin bir anlaşmazlık ıhdc ©. den bir kararın yahud son haddine ka. dar gotürnlmüş bir pazarlık girişiminin Bu giri- şim belkı de pek ustalıkla yapılmamış. tır. Zira, İngilterenin muamelesindeki sertlik artmış bulunmaktadır.., Populer diyar ki : “Dün akşam, Cenevrede, İtalyanın. uluslar sosyetesinden bilfiil ayrılacağı ve bunun belki de salı günü gerçekle. şeceği genel olarak sanılıyordu. Her- halde, bu ihtimal, soğuk kanlılıkla kar. aei Ç| dske Gamalı haç üçüncü Ray- hın sembolü oluyor (Başı I. inci sayıfada) torluğu ile bütün. ilgilerini kesmeyi, ve gamalı haçın yeni alman imparatorluğu- nun doğuşunu işaret etmesini dilemek- tedir. Bu k.arar, Hitler taraftarlarmı ve da- ha büyük bir enerji göstermeğe bir çağtı olarak telakki edilmekte ve aynı zaman da rejim düşmanlarına kırallığın tekrar kurulması hakkında umud besleyen ayrış çevenlere yapılmış bir ihtar sanılmak - tadır. Siyah, beyaz, kırmızı bayrak hemen hemen bir ayrış işareti olmuştu. Çünkü bütün ayrışlar a bayrağı kullanıyorlar dı. B. Hitler beklenen söylevini verdi. Nurenberg, 15 (A-A) — Rayştağın #oplartısında bir söylev veren B. Hit- / ler demiştir ki: « — Bizim biricik yolumuz, barı - Şa karşı olan büyük ve ölçülmez aşkı- mız olmalıdır. Alman ordusunun vü - cuda getirilmesindeki hedefimiz diğer ulusları hürriyetlerinden mahrum et - mek değil fakat kendi — hürriyetimizi müdafaa etmektir . B. Hitler, bundan sonra Almanya. nın kendisini ilgilendirmiyen mesele - lerle uğraşmak ve bu meselelere karış- /— mak istemediğini söyledikten sonra Me " mel meselesine dokunarak demiştir ki; —« — Memel vatandaşları, birer ca niden daha kötü muamele görmekte - dirler, Litvanya: hükümetine yapılan | bütün başvurmalar faydasız kalmıştır.» B. Hitler, uluslar sosyetesini bü - tün ilgililerin nedametini mucib ola - | cak şeylere engel olmaya çağırmış ve bu hususta şu suretle sözlerine son vermiştir: ! « — Altmış beş milyonluk bir ulus, kendi haklarına iki milyonluk bir ulu- sun hakları kadar olsun başeğilmesini herhalde istiyebilir. Memel, Litvanya tarafından çalınmış ve Memel halkı se. nelerce baskı altında kalmıştır. 'Tekmil deleg lar i. talyan bildiriği etrafında dnğmukt yürütmektedirler. Fakat işe aklı eren- ler, İtalyanım uluslar sosyetesinden çe. kileceğini kesin görmektedirler. Almanya'da: Berlin, 15 (A.A.) — “Volkişer Be. - obahter,, ve "Berliner Tageblat,, gaze. teleri italyan kabinesinin bildiriğini gçözelemekte ve son karar hakkında fi- kirler yürütmektedirler. “Volkişer Beobahter,, diyor ki: *Roma henüz uluslar sosyetesi ko. B. Hor arasında Cheguers'de — yapılmış olan görüşme sırasında B. Van Sittart da hazır bulunmuştur . y Avrupa müslümanlarının kararı Cenevre, 15 (A.A.) — İsviçre tel - graf ajansı bildiriyor: Avrupa müslü - manları kongresi Lehistan, Macaristan ve Yugoslavya delegelerini dinlemiş ve kongrenin italyan - habeş anlaşmazlığı- na her türlü karışmada bulunmaktan ge- ri durması muvafık olacağına karar ver. miştir. Htalyada sakinlik Roma, 15 (A.A) — İstefani giansı, italyan halkinin asabiyete kapılmış ol- | duğu haberini yalanlamaktadır. Hayat sakin ve rahat bir surette devam ede - gelmektedir. İngiltere, Mısırı koruyacak - Londra, 15 (A.A.) — Kahireden röy- ter ajansına bildirildiğine göre, başba - kan. gazetelere şu diyevde bulunmuştur * '— Bir italyan - habeş harbı takdi- rinde Mısır'ın kor için al x tedbirler hakkında Vis-amiral Torbesl: aramda konuşmalar olmuştur.,, — — Amiral Torbes de ingiliz hükümeti - , nin Mısır'ın korunmasmı sağlamağa ha- zır olduğumu berkitmiştir. şmalarının gelişimini beklemektedir. Bundan dolayı ancak en çok bir bırakığ- dan memnun olacak görünmektedir. E- ğer İtalya vaktinden önce yumuşak davranırsa kendisine verilecek bırakığ herhalde daha önemsiz olacaktır. Berliner Tageblat şunları yazıyor: "İtalya Habeşistanı almıya başladı. ğı takdirde İngilterenin son hadde ka. dar hareket edeceğini sanmaktayız. Bu uzlaşmaya varılmadığı takdirde ingiliz hükümetinin beklenilmiyen hareketler de büulunması ihtimal içindedir.,, Kanada ve uluslar sosyetesi Cenevre, 15 (A.A) — B. Ferguson (Kanada), barışın Korunması için ne su. retle birge bir hareket yapılmasını in - celemek gayesiyle Kanadanın gerekirse uluslar sosyetesinin diğer üyelerine ka- tılacağını söylemiştir , ü Altın esası etrafında — Cenevre, 15 (A.A) — Leh kurulu, Lehistan finans bakanının altın mik - yasına bağlı kalmış olan memleketler delegelerinden katınç bir konferansın Varşovada toplanmasma öriayak olmak niyetinde bulunduğu haberini yalanla- | mirştır Almanyanım tabii bu işle dikkatle üuğraşması gerekir. Yabancı devletlerin yapmış oldukları girişmeler hiç bir so- nuç ver ştir. Uluslar y ini anlaşmaya saygı gösterilmesi için lâzım gelen tedbirlerin alınmasına kılavuzluk etmesi gerekir. B. Hitler, bundan sonra Amerikada yahudiler tarafından bayrağa yapılan bareket meselesinde Amerikanın ceva. brnın itminan verici olduğunu belitmiş ve Almanyanın komünist propagandası. na engel olmasına dölenmiş bulundu- ğunu bildirmiştiür. B Hitler'in birçok kere ıdrekli al. kışlulı kesilen söylevi ©on beş dakika sürmüştür. Bundan sonra Rayştag başkanı Ge. neral Göring, üç kanun projesi oku- muştur. “ Bumnlardan birincisi alman vatan. daşlığını kesin surette tarif etmekte, i. kincisi Almanyada yahudilerin duru- munu saptamakta, üçüncüsü ise gamalı haçı taşıyan sancağın ulusal bayrak ola. rak kabulünü bildirmektedir. Bremen hadisesi dolayısile Amerikanın teecssürü Vaşington, 15 (A.A.) — Hükümet, hükümen Brodski'nin Bremen'in davası sırasında nazi bayrağı hakkında kullan- mış olduğu tahkir edici sözlerden dolayı alman hükümetine resmen teesgürlerini bildirmiştir. B. Hul da şifahen alman ı.;wıiaı' teessürlerini bildirmiş ve hükümetin bu işte bir soravı olmadığını ancak hükü « men Brodski'nin alman hükümetini ten« kit etmek suretiyle ödevi dışma çıkmış. olduğu düşüncesinde bulunduğunu ilâve . eylemistir