February 22, 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

u kadar çabuk gelece - 'yemeği on dakika kadar olmaz mı? Herşey yolun- Yalnız hissetmek ne idi? — iç, i, biran, ona ya. ç -- - anlaşıldı, dedi ve me- 'ne sersemce bir şey oldu- erek mikrofonu yerine yemeğine müsafirleri var n Knight'ler — huzur ve- : erkek bir tiyatro kur idi ve kadın pek hararetli t göre Mis. Fulon 'soğuk” tu. İde biraz beyin kansızlığına uğ. Fakat Bertha, kocasına hak k istemiyordu, daha doğrusu . başını hafifçe yana “yerek oturuşu bir şey- ek ve bunu da benim bu gıkarmam İâzım, Har- cevab vermişti halde miydesi çok sağ- 'nın atılışlarını bu gibi durdurmak iyadında iğeri donmuş onun, sev- 'basit bir yel ” ve yahud “böbrekleri ilâahır. İzahsız kalmış bir v bu konuşma tarzını a girip ateşi yaktı. 1 in pek dikkatle sırala: luğu yastıkları birer birer top- napelerin ve sedirlerin üze- . Bütün fark bunda idi; men canlandı. Son- yastığı onu harsla, sonsuz bir hırs ünün üstünde sıkmakta oldu- arketti. — Fakat bu - farkediş ateşi söndürmedi, tam Pençereli kapıları, bahçe- balkona açılıyordu. Bah- ip tarafında, bütün çiçekleri bir armud ağacı yü , Masmavi gök yüzüne sı i, bütün olgunluğu ile, orada 4 aradaki mesafe- Türkçeye çeviren: N. B. ye rağmen, onun ne bir tomurcuğu 'nun, ne bir yaprağının solmamış ol duğunu hissediyordu. Daha aşağı larda, ağaçlar üstünde, bol çiçekle ri ağırlığiyle başları bükülen kır mızı ve sarı lâle fideleri sanki gölge lere gizleniyorlardı. Külrengi bir ke di, çimenliğe karnını sürterek gerin- bir kara kedinin hayalı onun ar dı sıra kayıyordu. Bunları bu derece , bu kadar hızlı görmek Bert ha'yı tuhaf tuhaf titretti. — Bu kediler insanın - tüylerini ürpertiyor! diye mırıldandı ve pen çereden çekilerek odada dört aşağı beş yukarı dolaşmağa başladı. Sıcak odada fulyaların kokusu pek ağır hissediliyordu. Pek mi ağır? Hayır, hiç de öyle değil! fakat Bert- bitkin bir halde imişcesine, elle- riyle gözlerini uğuşturarak, kendini sedire attı. — Ben çok bahtiyarım, pek bah- tiyarım, dedi. Bütün çiçeklerini vermiş güzel armud ağacını, kendi hayatının bir sembolu gibi, sanki göz kapakları 'nın üzerine nakşedilmiş görüyordu. Evet... — hakikaten — bahtiyardı. Gençti. Her vakitkinden daha çok sevişen Harry ve kendisi, tamamiy- le iki arkadaş gibi, iyice anlaşıyor *ard. Çok sevimli bir cocukları var. — Para — meseleleriyle — zihinlerini yormuyorlardı; her bakımdan ken- dilerini tatmin eden bu evle bu bah- çenin sahibi idiler. Ya dostları... M dern, heyecanlı yazıcılar, resim gairler, yahud sosyal işlerle ilgi- li insanlar, yani tam istedikleri cins- 'ten dostlardı. Sonra, kitablar vardı, muüsiki vardı. Bundan başka harikul-| ade küçük bir terzi kız da bulmuş - tu. Yakında Avrupaya seyahate çı - kacaklardı ve aşçıları onlara pek lez- zetli omletler pişiriyordu... Ben ne manasızım, ne mana- sız bir kadınım! Kalktı, fakat başı dönüyordu, sarhoş gibi idi. Bunun sebebi ilkba- har olmak lâzımdı. Evet, sebeb ilk- bahardı. Şimdi kendini öyle yorgun hissediyordu ki yukarıya kadar çı- kıp giyinemiyecekti. Beyaz bir elbise, jad'dan bir ger- danlık, yeşil çoraplar ve iskarpin- ler... Bunları hususi bir maksadla böyle düşünmemişti. Salonun pence- resinden bakmadan saatlerce önce böyle giyinmeği kararlaştırmıştı. Üzerindeki ince elbiseyi tatlı tat- h hışırdatarak hole giren Bertha, ya- kasında ve önünde sıra sıra kara may- munların koşuştuğu acaib bir porta- kal rengi mantoyu üzerinden atan Misters Knight'i öptü. — --Neden, neden, ama neden bur juva sınıfı bu kadar kendi bilgisizliği, kendi görenekleri içinde kapanıp kal mıştır, bu kadar zevksizdir? Yavrum. ancak bir tesadüf sayesinde buraya gelmiş blunuyorum; / bu tesadüf ise Norman'dır. Çünkü maymunlara kar- t olan aşkım trendeki insanları öy- le şaşırttı ki bir tek insan gibi kalktı- lar, gözleriyle adeta beni yediler. Gül. miyorlardı... Alay etmiyorlardı... Be- ni ok gibi delip geçen dimdik bakış- larla süzüyorlardı. Norman, bağadan geniş kenarlı monoklunu gözüne yerleştirerek: — Anlatırsam darılmazsın değil mi, Face? dedi? — Onlar evlerinde ve dostlarının yanında biribirine Face ve Mug derlerdi — Asıl işin tuhafı, Face'in buna dayanamaz hale gelince ULUS LOT Atıcılık Federasyonu Talimatname: Memlekette atıcılığı - geliştir- mek için Türkiye idman cemiyet- leri ittifakı tarafından hazırlanan atıcılık talimatını, ehemiyeti dola- yısiyle neşrediyoru: BAŞLANGIÇ Berti briBi eei de, &* şek güçleşelnin. Sevey karuma vyasıtaları - tekimül eülçe. bu hizlı koşan bir tankın küçük bir deliği içinden mermi- lerini geçirmeğe mecburdurlar. Bu vöz lerden maksat, atışın ve atıcılığın as rımızda en büyük bir galebe ve üstün: Tük va: mektir. ası olduğunu tebarüz ettir. AKSAD VE ESAS 1 — Atış sporundan maksat“ Türk gencini atıcı olarak yetiştirmek ve kar- şısma bu yetenekte (kabüliyet) çıkabi- decek hasımlarından daha evvel atmayı. daha evvel vurmayı bilecek - üstünlüğe teneği her an ve her yerde gösterirse o genç doğru ve iyi bir atıcı olarak yetiş. niş memleket savgası (müdafaa) gelişmiş 2 — Sağlam bir vücut ve işleyen b: katadan kurulmuş ve fakat bir insan düşmanla yüz metre karşı kar- gıya geldiği zaman parmağı titrer, ata- maz ve attığını vuramaz ve en lüzümlü bu anda tüfenkte kendi kendine göremez. Burada kimin tüfenği canlı se o muzaffer olur. Yani kim atıcı ise onun tüfengi vurur. Bu ruhu tüfenge x olmuş veren atıcıdır. 3 — Her atıcı cesur ve cüretli olur Çünki attığını vurur, d Bundan dolayı zevkler heyecanı yaratır, zaferi doğurur. Fakat her cesur ve cüretli bir atıcı olamaz. Atıcı olmaya Te cüreti söner, vurulur. Savaşta ise vuran kazanır, vurulan kaybeder. 4 — Bir atıcı olmak işi sağlam bir vücut ve işler bir kafa ile atış terbiye- sine sahip bulunmak işidir. Bunu atış talim ve terbiyesi ile atışlar temin eder. Şu halde diğer bütün sporları da atıcı-| Jığı temin edecek esaslara yardımcı olan işler arasında saymak lâzimgelir. Buna göre sporda gayenin atış olduğunu atış- ta gayenin de atıcı olmak bulunduğunu| değişmez bir esas olarak bilmek gerek. tüti $ — Şimdilik ülkemizde beş yerde “Ankara, İstanbul, İzmir, Edirne, Ba- hikesir” birer atış merkezi açılmıştır. Bu merkezleri ” gittikçe ülkemizin her yerinde açmak Halk Partimizin biricik omayıdır. € — Yurt savgası bakımından atış aporunun her Türk için Kizumu bellidir. Bu yüzden açılan atış merkezlerindeki (timdilik 17 ve daha yukarı” yaşt ki bütün gençliğin atış üyeliği tabüdir.) 7 — Haftanın çalışma gün ve saai” göyle Yaz mevsiminde Cumartesi 16 dan 19 a kadar Pazar 7 — 10 kadar Kış mevsiminde 14 den 17 ye kadar 9 — 12 ye kadar & — Her atış üyesi bayramlar çı- karılmak üzere haftanın belli çalışm gün ve santlarında atış çalışma yerlerin. de bulunurlar. (Sonu var) 22 ŞUBAT 1936 CUMARTESİ Yapı Ustası Okulu Direktörlü- günden : 1 — Yapı ustası okulu için aşağıda cins ve mikdarı yazılı altı ka- lem malzeme açık eksiltme ile alınacaktır. ? — Bunlara aid şartnameyi görmek istiyenler her gün okul di rektörlüğüne başvurabilirler 3 — Muhammen bedeli 4657 lira olup birinci teminatı 349 lira 27 kuruştur. 4 — Thale 12 mart 936 perşembe günü saat 15 de Ankarada okul: lar sağışmanlığında yapılacaktır. (393) Cinsi — Alınacak miktar — Vahit fiatı Tutarı Kereste 20 m3 3900 Klm)a 78000 K Taş (Ankara) — 200 m3 mo K 34000 K, Kum 230 m3 100 K 43700 K Tuğla 40000 adet — 1606 K CO 128000 K Çimente 600 torba — 170 S tözee K Kireç 40 Ton 2000 K 80000 K Yekün — 46s7an —3 Konya Ahali Bankası Türk Anonim Şirketinden : Konya Ahali bankası türk anonim şirketinin 1935 yı- lma ait ortaklar heyeti umumiyesi 22-3-036 tarihine mü sadif çarşamba günü saat dokuzda Banka merkezinde ale- lâde olarak toplanacağından nizamnamei dahilisi hüki lerine göre on gün eveline kadar hissedarın hamil oldukla- rı hisse senetlerini Bankaya vererek dühuliye almaları ve 0 gün aynı saatte banka merkezinde bulunmaları ilân olu- nur. Ö gün Konuşulacak Sözler 1 — Heyeti idare lâyihasıyla mürakip raporunun okun: ması, 2—1935 yılı bilânçosunun tetkik ve tasdikiyle heyeti idare, mürakip ve müdiranım ibrası 3 — Kidem itibariyle acığa çıkan kadıoğluB. Mehmet yerine yeniden bir üye seçilmesi. 4 — 1936 yılı için bir müral tayin ve ücretinin takdiri 1—678 Türkiye İş Bankası İdare Meclisinden : Umumi Heyetin Çagırılması Esas nizamnamemizin 45 inci maddesine tevfikan hissedarlar u- mumi hey'eti 26 mart 1936 perşembe günü saat 16.30 da bankanın merkerinde alel'ade olarak toplanacağından, muhterem hissedarla- çamazın muayyen gün ve saatte bu toplantıda hazır bulunmaları rica Esas nizamnamemizin 49 uncu maldesi mucibince gerek asaleten, gerek vekâleten S0 hisseye sahib olan hissedarlar umumi hey”ete" İştirak edebilirler. Ancak vekillerin de şahsen hissedar ve rey sahibi olmaları lâzımdır. Hissedarlar hamli oldukları hisse senedlerinin mikdar ve numaz Talarını gösteren bir cetveli mezkür nizamnamenin $0 inci maddesi hükmüne göre ve hissedarlardan birini tevkil suretiyle umumi hey'e ete iştirak edecek olanlar dahi mevzubahs cetvelde başka merkezi idare ve şubelerimizden alabilecekleri vekâletnameyi ictima zünün- den bir hafta evel şubelerimize vereceklerdir. Müzakere Ruznamesi aşağıda yazılıdır 've mürakipler raporunun okunması 3. 1935 senesi içinde inhilâl eden Hükümlerine tevfikan idare meclisine seçilen azı tasdiki 4. Temettüün tevzi suretinin ve tevzi tarihinin tesbiti 5. 1936 senesinde idare meclisi azalarına verilecek ücretin tayini 6. 1936 senesi mürakiplerinin seçilmesi 7. 1935 senesi mürakiplerine verilecek ücretin tayini 1—684 Cumur Başkanlığı Filarmonik Orkestrası Şefliğinden : Filarmonik orkestrası için 1$0 ton yerli kok kömürü - alınacaktır. Şartnameyi görmek istiyenler her gün Müzik Öğretmen okulu Di - sektörlüğüne müracaat. İhale açık eksiltme ile vapılacaktır. Pazar- memuriyetinin lığa gireceklerin 28 - 2 - 936 cuma günü saat 15 de yüzde vedi bucuk teminat akçeleriyle Kültür Bakanlığı Okullar satmalma komisyo- 'nuna gelmeleri lâzımdır. (317) Cinsi Mikdarı Muhammen bedel Yerli kok 150 ton 30 lira beher tonu Tutarı Teminat akçesi yüzde yedi bucuk 4500 TLira 3375 Türa yanındaki kadıma doğru dönerek. "Siz hiç maymun görmediniz mi? demesi idi. — Oh! Sahi mil Misters Knight Norman da her- kes gibi gülüyordu. Bu, hakikaten gülünecek bir,haldi. İşin daha çok tuhaf olan tarafı ise, mantosunu çıkarmış olan Misters Knight Norman'ın sırtmdaki sarı ipek- li elbiseyi, soyulmuş muz kabuklarını araya getirmek suretiyle yapmış, pek akıllı bir maymuna benzemesi idi. Kulaklarmda sallanıp durmakta olan kehribar küpeleri de tıpkı birer küçük fındıktı. (Sonu var) Ankara Tapu Müdürlüğünden: Ankaranın Keçiöreninde çoraklık taş ocağı mevklinde k kıta bağın Bekir ğlu Mustafa veresesi tarafından senetsiz tesrıcuz fattan amlarına tapuya tescili istenilmektedir. Bu yerin mülkiyeti hekkında tahkikar ' tat yapılmık ürere 122 Yatk ı ünü saat onda ve z gö ni Üğinden . bu yerde benim akkım var diy birlikte Ankara ikinci mıntaka tapır 'n edilen günde yerine varacak olan (20 “i—aa> Kar: .ıbı;_v Hara “ü;hirluı_vundvıı: 1-Mart-936 tarihinden sağımın sonuna / kadar istihsal olunacak hara yayla ve ova koyun sütleri 25 şubat 936 salı günü saat on beşte Bursa baytar müdürlüğünde aleni arttırma — usulu ile satılacaktır. Beher litresine (yedi) kuruş muhammen kıymet takdir edilmistir. İsteklilerin beş yüz lira muvakkat teminatlariyle birlikte artırma günü Bursa baytar müdürlüğünde teşekkül edecek satış komisyo- huna müracaatları ilân olunur. — 264 1—a28