22 Temmuz 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

22 Temmuz 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğ SAYFA 6 Montrö zaferi ve İstanbul , Dün şehidlikte, üniversitede ve Bayezid İstanbul, 21 (A.A.) — Boğazlar kon- feransının türk zaferiyle bitmesi ve mukavelenin tatmin edici bir şekilde imzası dolayısiyle dün geceden itibaren başlıyan tesahürler bügün de - bütün gün ve gece devam etmiştir. Edirnekapıdaki - tören Edirnekapıdaki şehidlikte saat 14.30| da yapılan tören çok heyecanlı olmuş. tur, Şehrin uzak bir semtinde olmasına rağmen, Edirnekapı caddesi şehidliğe giden kalabalıkla bunâlmışş bir manza- a gösteriyordu. Tören başladığı zaman şehidlik meydanı on binlere varan bir kalabalıkla dolmuştu. Bu kalabalık fasında orta ve yüksek tahsil gençliş silâh arkadaşlarını bu kutlu günde an- #naya gelen eski muharibler, imanla do- Tu görlerinde ıslak bir matem taşıyan Şehid anaları, babalarının kemikleri Üstünde yurda bağlılıklarını yeni bir Andla küvvetlendirmeğe koşan şehid Çocukları, bu günün gençleri vardı. Meliha Avni'nin söylevi İlk söylevi halk namına, öğretmen Meliha Avni verdi. Bu çok heyecanli hitabe, sevinç ve tcessürle coşan halk arasında, kazanılan zaferin büyüklüğü le bu yolda ölenlerin hatıralarını bi birine karıştıran derin bir süküt içinde dinlendi. Meliha Avni, alkığsız ve alayışsı nutkunda garbin hayran gözlerle sey- rettiği Montrö muvaffakiyetini, büyük bir zafer olarak tavsif ettikten sonra, gehidlere hitab ederek sözlerini şöyle bitirdi; “Huzur içinde uyuyun, mukaddes şehidler...” “— Huzur içinde uyuyun, mukad. des şehidlerimiz.. Kapadık artık Ça- nakkelemizi, kapadık artık yurdumu. zun kapısını.. Bu kapı önünde türkün viğit ve namlı çocuklarının bükülmez ko- Ju ve dünyaya örnek Atatürkümüzün 'azmi vardır... Meliha Avni'den sonra şehidlerin vuhuna dua edildi ve âbideye bir çok şelenkler konularak törene nihayet ve- rildi. Üniversite konfernas salonun- tören salonunda ya- ptlan tören de saat 16 da başladı Bü tün üniversite gençliği ve profesörler Salonda hazır bulunduğu için hıncahınç bir kalabalık vardı. Vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ'da bu kala- balık arasında bulunuyordu. B. Cemil Bilsel'ir söylevi Kürsüve ilk erkan'hatib üniversite cektörü B. Cemil Bilsel'di. Rektör, bü- tün türk milletinin yekpâre bir hisle duyduğu sevinci ifade ettikten — sonra Cemil Rilsel, türk kaniyle yuğuru- dan boğar tonraklarının türk ordusuna 18 senelik bir hasretten sonra kavuş - tuğunu ve bu müvaffakiyeti — yaratan Atatürk'le onun çizdiği yolda müstes- Na bir azimle yürüyen İsmet İnönünün milletin tebciline bir kere daha hak kazandığını söyliyerek bu konferansın ve neticelerinin mitletlerarası - hukuk bakımından uzun bir tahlilini yaptı. Montrö'nün ehemiyeti Rektör, nutkunun, Lozan'a — göre Montrö'nün ehemiyetini izaha hasret. tiği kısımda, geçiş serbestisinin türk emniyetinin lehinde bir şekle ifrağ © dildiğini. gayri askeriliğin milli izzeti 'nefse giran gelen manasının ortadan kaldırıldığını, milletlerarası komis: - 'nun tarihe karıştığını ve ezelden oldu. #ugibi ebede kadar türk olan boğazla fın, artık yabancı garantilere hacet bi rakmıyan bir katiyetle türk ordusunur muhafaza — altına girdiğini — söyledi ve millete de bunu temin edenleri hür - * metle selâmladıktan sonra şiddetli al - kışlar arasında kürsüden indi Profesör Etem Menemencioğ- dunun söylevi İkinci hatib Profesör Etem Mene - mencloğlu idi. Profesör, Montrö zafe- Fini hukuk bakımından gözden geçir meğe hasrettiği söylevini şöyle bitir dir meydanında coşkun tezahürler yapıldı <. Atatürk, türkün tamamen rem- zi olduğu: içindir ki Atatürk ordusu diyebileceğimiz gen çordumuzla artık boğazlara hâkimiz. Bu ordu, boğazları, ihan sulhunun ve milletler cemiyeti- nin selâmet i muhafaza e decek kudreti ifade ediyor.” Öteki hatiplerin nutukları Doçent Enver Ziya, boğazlardaki türk hakimiyetinin tarihini yaptı. Bu- 'nü Üniversiteli bir genç kızın - hitabes takib etti. Son sözü doçent Yavuz söyledi. Çok ateşin bir hitabe veren doçent, şiddetli alkışlarla zaman zaman kesilen bu söye levde, Mudanya, Lozan ve / Montrö: den bahsederek dedi ki “— Mudanya kılıcın, Lozan hakkın ve Montrö de hüsnü niyetin zaferidir.” “Törene saat 17 de son verildi. Beyazıd meydanındaki hal kmitingi Beyazıt'da hazırlanan halk mitin - gine yirmi bine yakın halk iştirak etti. Bütün esnaf cemiyetleri, - teşekküiller önlerinde bayrakları olduğu halde gel- mişler ve geniş meydanı tamamen dol- dürmüşlardı. Bu - kalabalık vali, bir çok generaller ve göze çarpıyordu. Törene İstiklâl marşiyle - başlandı. Şehir meclisinden Refik Ahmed Se - vengil, “herkesin aynı hürmet ve say- Biyle sevdiği Atatürk'ün ismiyle baş- Jıyarak mitingi açtı” onu talebe cet yeti başkanının ateşin hitabesi - takit etti. Üçüncü olarak kürsüye gelen Mel ha Avni, uzun uzun alkışlanan söyle- vinde, türkün hürriyet ve istiklâl aş- kından bahsederek dedi ki “— Büyük Önder Atatürk, bundan #sonra insanlara insanlığın yolunu göste- 'Tecek, dün ve bugün olduğu gibi, ya- 'ın da, cihanın önünde baş eğeceği ep- iz devrimlerin yaratıcısı olacaktır. Gözlerimizi arkamıza çevirelim; ne kara günler var türkün tarihinde.. Ba- şımızda hükümdar — olanlar her u- Zanan kelepçeye zilletle bileklerini u- zatıyorlardı. Öğünelim, sevinelim şim- di.. Böşımızda cihana baş eğmiyen baş- buğumuz var., Meliha Avniden sonra Doçent H z Veldet, öğretmen Hasene Ilgaz birer söylev verdiler ve şiddetle alkışlandı. dar Atatürke, İnönüne tebrik telgrafı çe- kilmesine karar verildikten sonra Tak- sim anıtına çelenk konulmak üzere Be- yazıttan hareket edildi. arasında saylavlar ULUS kasına geçtikleri gün doğmuş olar boğazlar meselesi nan mukavele ile ebedi olarak kapanmıştır. Boğazlar meselesi, çok eski tarih - derdenberi dünyanın en ehemiyetli si- yasi meselelerinden birinin mevzuu ol- Mmuştur. Osmanlı devleti için boğaz me- selesi, Şehzade Süleyman Paşanın, 1356 da sal ile Rumeli yakasına geçişi - ile başlar. Karadeniz limanlariyle ticaret ede- bilmek üzere Ak ve Karadeniz boğazla- rından serbestçe geçmek denizci Vene- dik ve Ceneviz devletleri için — hayati bir mesele idi. Marmaranın iki sahi - linde toprağı bulunan bir devlet için de boğazların emniyeti gene böyle idi Osmanlı devletinin kuvvetli bir - do nanması yoktu. Onun için donanma ile beraber boğaz istihkâmlarının vücude getirilmesi lâzım geliyordu. Orhan Bey zamanından itibaren Bi- üzereinde nüfuz zans imparatorluğu icrası için osmanlı, Ceneviz ve - Vene- dik devletleri arasında başlıyan şiddet- li rekabette Yıldırımdan itibaren os - manlı devleti ağır basmağa - başladı. Yıldırım Avrupadaki osmanlı memle - ketlerinin anahtarı sayılan — Gelibolu- yu tahkim etti, Burada Kadırgalar için bir liman, limanın methaline büyük ve müstahkem bir kule yaptırdı. Bu taraflı thakimat gemilerin - geçmesine engel olacak mahiyette değildi. Esasen bu da düşünülmemişti. Maksad donan- maya bir üssübahri temini idi. Bu üse sübahride gemiler durdurularak ceri me alınıyordu. Rumelide ve Anadolu- da fütuhat ilerledikçe, askerlerin bir sahilden diğerine geçmek lüzumu Ça nakkaleden sonra Karadeniz boğazına /da ehemiyet verdirmeği icab ettiriyor- du, Yıldırım Beyazıd Anadolu sahilin- de bu maksadla eski bir Jüpiter mabe- di enkazı üzerine 1393 de güzelce hi sarr yaptırdı. Boğazın en dar bir noktasında yapılan bu “hisar, daimi bir tarassud noktasr olarak İstanbulun üzerindeki tazyiki arttırdı. Venedik ve Cenevizliler, osmanlı Jarın İstanbula yerleşmemeleri ve Ege, Marmara Ve Wafadenizdeki hakimiyet- denan lerini muhafaza etmeleri için malariyle bir çok defalar osmanlılara hücum etmişlerdir. Fakat ciddi karşılaşma, osmanlı donanm 'nedik donanması arasında 29 mayrs 1416 da Akdeniz boğarı içinde oldu. Bu çar. pışmada Gelibolu kulesinin büyük favdası / görülmedi. — Fatih Mehmet, Dirâ'nin ordusunu geçirdiği “noktada Boğazkeseni, (Rümelihisarını) yaptı dr Bu süretle memleketinin enniyet de sağlamış oldu. Boğazlar meselesinin bu 580 senelik tar retmiş olmak için bu kısahulâsayı koyuyoruz. Bu hisarın ilk muhafızı Firuz aağ, boğazdan geçen gemileri tevkif ve mu. ayene eder ve bunlardan nisbi bir ver. gi alırdı. Kulelere top da konulmuştu. Bu top ilk defa, Hisar önünden geeçe. ken yelkenlerini toplamıyan bir Vene. dik gemisi üzerinde denendi. Gemi bat ticaret ve harb gemilerine serbest geçid veren zlarda bir rejim değişikliği oldu. ğunu gösterdi. Bununla berabet boğaz larda osmanlı hakimiyeti tamam olmuş İstanbulun ve Galatanin zabtr Ak ve Karadeniz boğazlarmnin iki kıyı. sında osmanlı hakimiyetini tamamladı. Fatih İstanbulda / birkaç yaptırdı. Boğarlarda seddülbahir ve kilidülbahir istihkâmlarını takviye ve boğazın iki tarafına toplar tâbiye et tirdi. Boğaza yakın Bozcaadada bir hisar yaptırdı. Biraz sonra, Bulgaris - tan osmanlı devletine ilhak - olundu. Romanya İâbiyeti kabul etti. Trabzon. tı. Bu vaziyet o zamana kadar daki rum imparatorluğu — mahvedildi. Şimalde Kefe kalesi ele geçirildi. Kr. rim hanle girdiler. Karadeniz bir türk gölü hali- ni aldı. Osmanlı donanmasının Şevket Bu süretle her iki boğazda tam bir osmanlı hâkimiyeti devri başladı ve bu birinci devre (Sın- gın donanma) harbına kadar. böylece devam etti (1571). osmanlı hâkimiyeti altına ve küvveti arttı. Boğazlarda mutlak osmanlı hakimiyeti Sıngın donanma - harbından sonra osmanir devletinin donanmasında zaaf ve inhitat başladı. Bu muharebeden S0 sene sonra düşmanlar boğazlara kadar tehdidlerini ilerletmek cüretini - gös- terdiler. 1624 de Ten kazakları boğaz- içinde Yeniköyü yağma ettiler. Girid cenkleri sırasında venedikliler Akde - niz boğazını — kapamağa muvaffak oldular. 1657 de venediklilerle mütt- fiklerinin donanması boğazdan girer - derken topei Kara Mehmedin bir gee ğazı düşmen taarru - zarcan masun kaldı. Karadenizde Rusya yeni bir tehlike 1696 'da Azak kalesini zabdetti. Azak ve Tay- gan'da donanma yaptırmağa başladı ve 1700 de İstanbula bir eçi göndererek Karadeniz limanlarında seyrüsefer ser- bestisi istedi. Osmanlı hükümeti bunu kabul etmiyerek harbi tercih etti. 1739 da Belgrad müahedesi Rusyaşı — Arak kaparken' geçmi Boğazlar tarihine hısa bir buluş Bundan 580 yıl önce, türklerin sal ile boğazların Anadolu yakasından Rumeli — ya- ğ dün $ bakışı denizi ile Karadenizde £onanma vücu da getirmekten mened.yordu. Fakat bu Küçük Kaynarca muahedesiyle 16 temmuz 1774 de rus ücaret gemiierine yalnız Karadeniz de- #i boğazlar da açıldı. böyle devam etmedi Bonapartın Mısır seferi devletini İngiltere ile beraber Rusya it- tifakına sevketmişti. (798 tarihli bu se- kiz senelik ittifak şartlarına göre Bâbrâ- Ji rus harb gemilerinin boğazlardan ser- bestce geçmelerine müsaade etmekte idi. Karadeniz rus ve osmanlı / ge rinden maada ecnebi devletlerin gemi: lerine kapalı tutulacaktı. 1799 da İngil- tereye bir cemile olmak üzere ingiliz ticaret gemilerinin boğazlardan serbest. ce geçmelerine izin verildi. — Bundan sonra boğazlar üzerinde Rusya, İngil- tere ve Fransanın bir çok teşebbüsleri yarsa da bu devletlerin hepsi boğazlar. dan istifade için Türkiyenin müsaadesi- ni istihsale çalışmışlardır. Yani boğaz- larda türk hâkimiyeti mutlâktır. 1809 da birbirine yanaşmak ihtiyacınız duyan İngiltere ve Osmanlı devletleri tedafili bir ittifak akdettiler. Bu mua: hede ile İngiltere, sulh zamanında bo- gazların harb gemilerine kapalı olduğu hakkın- daki kadim kaideyi kabul ve taahhüd e- diyordu. İngiltere bu suretle sulh za- manında boğazların kapalı bulunması esasını temin ve ilân eden bu kaideyi ta- 'nımak hususunda diğer devletlere ta- kaddüm etmişti. Ancak İngilterenin bu taahhüdü karşısında boğazlarda Os- manlı hâkimiyet haklarını tahdid eden istisnasız bütün devletlerin bir mecburiyet doğdu ve muahede ile beraber boğazlar tarihinde Osmanlı dev- letinin mutlak hâkimiyeti devri bir daha avdet etmemek üzere kapandı. (Sonu var) ea — ueT POLİSTE sinden geçmekte olan — Askeri sanatlar mektebi talebesinden Kemale çarpan vı mühtelif yerlerinden yaralayan / şoför İzmitli Mazhar adliyeye verilmiştir. — , Tokata karşı biçak , Kasap Lütfi ve garson Hasan anlaşı- lamıyan bir sebeble kavga etmişler ve Lütfi Hasana tokat vurmuş, Hasan da Lütfiye bıçak çekmiştir. Polis tahkika- ta başlamıştır. — Kalükekniği ll şamann SiT çAĞ Te Cümhuriyet Merkez Banka: 18 Temmuz 1936 Vaziyeti ——— LİRA LIRA Altın safi kilogram 17079452 | 24.023.615.s9) Banknot 134407.390, Ufaklık Yazosı3.s9) Seki muhabirler: aa 49700290) Hariçteki muhabirler: e Altın safi kilogram — 439824 | — 618646230 Altına tahvili kabit serbest dövirler 236382 1)| Diğer dövizler ve borçlu kliring | bakiveler 10.074.879.60) Hazine tahvilleri; Derühte edilen evrakı nakriye karşilıği Kanunun 6 ve & inci maddı 158.748.563.—| 'ne tevfikan hazine tarafından vaki tediyat Senedat cürdanı Hazine bonoları Ticari senedat azosasır —| Esham ve tahvilat cüzdanı Derühte ediler, tiyenin karşılığı esham ve tahvilet (itibari kıymetle) B - Serbest esham ve tahvilat At Avansları Altın ve döviz üzerine Tahvilat üzerine 34.080.095.7. 38551519418 497.062,9 1649744 116.683.952, 10.825.273,79) Sermay İhtiyat akçesi: Tedavüldeki bankaotlar: Derühte edilen evraki naktiye Kanunun 6 ve 8 inci maddeleri- 'ne tevfikan hazine tarafından vaki tediyat Deruhte edilen evrakı naktiye bakiyesi ilaveten tedavüle vazedilen ! İ Döviz teahhüde Altna ahi Diğer dövizler ve alacaklı kliring bakiyeleri Mehtel 38.253.329,91) 34013.74) |16497.085.441| 16.931.099,15) 4.500.000.—| 4693.537.11 YEKUN |277.483.518,75) Karşılığı tamamen altın olarak kabil dövirler LİRA İRA 15.000.000, 1.851.182,53)| 158.748.563.—| 12.064.61 146.683.952,—| 16.000.000. —) 162.683.952 —| 18072.381,06| 4.087.002,02| K2 LAİ öram gea 58.743.161,95| YEKÜN > Mart 1933 tarihinden itibaren: İstonto haddi Üç $ ' altın Üzerine avans Je 4'/»

Bu sayıdan diğer sayfalar: