8 Şubat 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

8 Şubat 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | ULUS SANATKÂR ŞADİi ŞEHRiİMİZDE Müstakil Ankara sahnesi derhal kurulabilir Şadinin tiyatro hakkında fikirleri anatkâr Şadi, bugün Halkevi sah. S Sesinde “Hisci şayia, yı oyar yacaktır. İstanbulluların artık alkışla- yamadığı Şadiyi, senede bir haftacık bile olsun aramızda görmek, sahne has- reti çeken Ankara için bir kazanç olu- yyor. Halkevini, bir taraftan kendi ama- för elemanlariyle sahne zevkimizi tat. mine — uğraşırken, diğer — taraftan da memleketin tannımış — sanatkârlarını Ankaranın misafiri yapmasından dola- ye tebrik etmeliyiz. Şadi diyor ki; — Benim Ankara yolculuğum, ye- niden sahne hayatına döneceğim şayi- alarını çıkarmış.. Hareketimden / evel birçok sevenler ve bu arada gazeteci- der geldiler, sordular. Bir ümidle sorduk Siz ne cevab verdiniz?,, Şadi güldü: *— Ben buraya Halkevinin davetli- #i olarak geldim. Tekrar sahneye dön- meyi / düşünmüyorum bile.. Çünkü, günkü beni sahneden ayıran sebebler olduğu gibi duruyor., * Tiyatronun, güzel sanatlar içindeki yerini, bize yüksek sanatlariyle anlatan ç beş kıymetten biri - olan Şadi; türk gahnesinin istikbali ve bilhassa yeni büyük adım olarak telâkki ediyorum. “Tiyatronun bir meslek ve sanatkârın hayatını garanti eden bir meslek hali- 'ne gelmesi tabii onun sevilen ve sayı- “lan bir hale gelmesinde çok müessir o- Tacaktır.,, Devlet ve sanatkâr DD şiştin sanatdrın hayaı ve 1 tikbali ile alâkasının derecesi ne olmalıdır? Üzerinde hüssasiyetle durü- 'lan ve henüz tamamiyle neticelendiril mzemnip olan bu mesele hakkında Şadi göyle düşünüyor: “— Tiyatroyu seven, benimsiyen ve Ona alâka ve yardımını esirgemiyen zümre; ekseriyet oluncıya - kadar, sa. matkârn devlet himayesine mazhar ol- mast şüphesiz ki Tüzumludur. Yalnız bence sanatkâr bir memur değildir. Bu itibarla onu bir memur gibi kayıdlar. Ja bağlaması ve nihayet onu muayyen miş bir memur - gibi çalıştırması, /“mem ne dereceye kadar doğrudur?,, Tiyatro mektebine talebe seçerken: ence tiyatro mektebine talebe se- gerken arıyacağımız en esaslı va- sf: istidad — olmalıdır. Bütün diğer gartları taşıyan bir — talebe, mektebin Gerslerini, bir talebe olduğu için takib 'eder, öğrenir ve diploma alır: bundan sonraki muvaffak olma safhası yanacağı kuvvet: istidadı ve sanat he yecanıdır. Onun için bence, talebe alırken, me- selâ halkevlerinin sahnelerinde istida- Ganr göstermiş olan gençleri seçmek ve Onları yetiştirmek daha teminatlıdı Tiyatro mektebine neden kız talebe bulunmuyor? 'T 77z mektebirin kolaylıkla kız talebe bulunmamasının sebebi ga. yet basittir: bizim cemiyet, sahneyi son yıllara kadar merdud ve menfur telâkki etmiştir. Maamafih ben, Halkevleri — temsil gübelerindeki genç kız sayısına baka- Yak, şunu / söyliyebilirim ki, bilhassa on seneler içinde bu kötü telâkki ye- ini normal ve müspet düşünüşe bırak. Mmaktadır, Bizde, sahnenin ilk — doğuş yıllarınım, taşıdığı hüviyet dolayısiyle, yarattığı bu menfi görüş bugün, bil. hassa devletin sahneye şerefli ve hatı» F sayılır bir mevki vermek için hiç bir #edakârlıktan çekinmiyen mesaisinden sonra tabildir ki ortadan - kalkacaktır, Bütün bu sebebler dolayısiyle, ben ;ti. yatro mektebi için kız talebenin gene Halkevi temsil şubelerinden kolaylıkla bulunulabileceğine kaniim. Bu kanaati- me şunu da ilâve edeyim: istidadı, tec- Tübe edilmiş olan amatör gençlerimizi Avrupaya göndermeliyiz. Bu, çok pra- tik bir yoldur. Orada, kendi istidadına 'tam intibak eden ekol'ler bulabilecek- tir ve şahsiyetini orada inkiçaf ettirek rek olgun bir halde anavatana dönecek- tir. Biz muhakkak ki, bu sahada, daha epiy zaman garb tekniğinden faydala- nacağız ve bu faydalanma — müstakil, milli türk tiyatro ekolü kurulduktan halinde devam e- Müstakil Ankara sahnesi: nkarada müstakil bir - sahnenin yaşayıp yaşamıyacağı hakkında» ki tereddüdleri ben yersiz bulurum. Bu 'bahis üzerinde kati kanaatimi size şu gekilde söyliyebilirim ki, benim Anka- Tada gördüğüm sahne sevgisi, temaşa zevk ve arzusu İstanbulun çok üstün dedir. Bunu çok tabif bulmalısınız? Anka- va bugün yüksek mektebler, memurlar, Mmünevverler ve seçkin bir zümre şeh- ri olmuştur. Hattâ buradaki müstakil tiyatro uzun boylu bir devlet yardımı. 'a ihtiyaç bile hissetmeden yaşıyabile- cektir. Halkevlerimize düşen büyük vazife *— Tiyatro bahsi üzerinde, en müs- pet işi yapacak olan teşekkülümüz şüp- hesiz ki halkevleridir. Halkevleri, türk kızının bir amatör heyecanı içinde sah. nesine çıktığı müessesedir. Halkevleri, memleketin iki yüze yakm köşesinde tiyatro zevkini kuran ve yayan mücs- seselerdir ve bu zevkin bir ahlâk hali- 'e gelmesi, benim kanaatimce, gene Onlar vasıtasiyle olacaktır. Bu itibarla, türk tiyatrosunun istikbalini, Halkev- Jerimizin ellerine vermişizdir, diyebi- diriz” * Şadi, bagün Hissci şaylayı, yarın Sekizinciyi oynuyacaktır. Yerler, daha Gümüen tamemiyle ançaje edilmiş çibi Halkkllide katl Halkevi Başkanlığından: Gazi lisesi felsefe ve yabancr dil öğ- retmeni B. Hamdi Akverdinin (Hita- bet sanatı: teknik ve psikolojisi) mev- guu etrafında hazırladığı - dördüncü konferansını 821937 pazartesi - günü #aat 17.30 da Evimiz - salonunda vere- ceklerdir. 8.2- 1937 İÇ HABERLERİMİZ -Zonguldak Halkevinde Edebiyat geceleri Zanguldak, ? — Zanguldak halkevi tarib, dil ve edbiyat şubesi edebiyat ge- celeri tertibine karar vermiştir. Birinci edebiyat gecesi $ şubatta 86 yaşına gi- ren büyük türk şairi Abdülhak Hümid'e tahsis edilmiştir.. Halkevi okuma salo- munda yapılan bu toplantıda memleket münerverlerinden - ve edebiyat severler rinden büyük bir dinleyici kütlesi hazır bulunmuştur. Halkevi başkanı Akın Ka- raoğurun bir söyleviyle açılan bu ge cede Muammer Tarhan ve Halis Erginer derin bir alâka ile dinlenen ve çok alkış- Tanan konferanslar vermişlerdir. Konfe- ranılarda Hâmid'in mücedditliği, vatan. severliği türkçülük, laiklik, halkçılık ve cumhuriyetşilik yolunda yüksek hize metleri anlatılmış ve büyük şairin ancak Atatürk derrinde lâyik olduğu değerle tanındığı belirtilmiştir. Toplantı sonun- da balkevi gençliği adına Hâmid'e kutla: mma tel yazısı çekilmiştir. Kızılay balosu çok güzel oldu Kızılay Cemiyetinin Ankara merkezi tarafından tertib edilen yıllık büyük ba-| 1o evvelki akşam Ankara Palas salonla- rında verildi Balo çok eğlenceli geçmiştir. Balo- 'nun intizamla idare edilmesi bilhassa ne- geyi arttırmış ve gelenler her süretle memnun olmuşlardır. Müzik çok canlı idi. Başka zamanlar-| da olduğu gibi, uzun dinlenme fasılları yapılmadığı için, dans meraklıları bol. bol dans ettiler. Kotiyon çok zengindi. Hediyeler — balonun — sürprizleri ara- armda İyi bir yer tutta. Piyangoda hiç boş numara yoktu. Piyango köşesine toplananlar teşhir edilen zarlf ve güzel eşyaları görünce dayanamıyorlar ve ta- Tilerini deniyorlardı. Çok kıymetli eş- yalar bulunduğu halde biletler ucuzdu. Diğer taraftan bunlar güzel birer hat Ta teşkil edebilecek şeylerdi. Varyete 'numaraları da balonun başlıca eglence mevzularından oldu. Ankara Palas pav. yonu artistleri tarafından gösterilen bu artistik danslardan başka, — Avrupanın başlıca büyük garinolarında görülebilen| büyük bir rolet masası da salonlardan birini işgal ediyordu. Ufak mikyasta bir aile eğlencesi olsun diye ve bu gecenin neşesini artırmak maksadiyle tertib edi len bu oyun büyük bir rağbet — gördü. ve Kızılaya varidat temin ederken de bazı zevatın talili olduklarma kendile- rini Inandırdı. HALKEVİNDE ZEHİRLİ KUCAK Halkevi temsil şubesi, Sald Alinin Le Couriadec'den “Zehirli kucak,, ismi altında / türkçeye çevirdiği — trajediyi' altı gündenberi büyük bir muvaffaki- yetle oynamaktadırlar. Halkevi ama- törlerinin faciada — muvaffakiyeti, sa- natsevenlerin büyük takdir ve hayran- Jığını kazanmıştır. Bunun en büyük de- lli olarak, altı gündenberi Halkevi sa- donunu - doldüranların sayısının 5500 olduğunu kaydederiz. Eserin mevzuu, bugün için bile mem- leketimizin içtimat derdlerinden biriy- le yakından alâkalıdır ve hayatın tâ i- çinden alınmıştır. Rollerinde, kendilerinden beklenen- leri ümidin çok üstünde veren gençle- rimiz BBn. Nigâr, ve Merrureyi, BB. Fethi, Sabahaddin, Rebü, Şemsi, Me- sud, Ahmed ve Giyasettini tebrik ede- riz. Balıkesir civarındaki hayvan - hastalığı Ziraat Vekâleti sıkı ve âcil tedbirler aldı Balıkesir vilâyeti merkezine - bağlı Küçük Bostancı köyündeki — merinos- Jarda tesbit edilen püsoropt cinsinden uyuz hastalığı dolayısiyle Zi-sat Ve - kâleti âcil tedbirler almıştır. Balya bay- tarı mücadeleye memur edilmiş civar. dan küçük sıhiye memurları gönderil- wiştir. Lürum görüldüğü takdirle ica- br kadar muvakkat amele de kullanıla- caktır. Uyuz çıkna köyle merinos bu - kuman köy ve çiftliklerin 15 kilemetre civarındaki köylerin bütün hayvanları uyuz noktai nazarından müayene e lecek ve bulunduğu takdirde hastalığın cinsi ve musabların sayısı tesbit olu - narak vekâlete bildirilecektir. Hastalıkla yaprlan — mücadelenin şekli daha evvelce bildirilmiş ve lâzım gelen ilâçlarla techizat da mahalline gönderilmiştir. Bir muharririn düşünceleri Henri de Montherland kadınlar aley- hinde yazdığı iki romanla meşbur oluve- en bir fransız muharriridir. Son eserin. den, örnek olarak bazı cümleler alryo- ruz, bu cümleleri kadınlar okumayabilir- ker: — Erkek dddi bir tavır takındığı za- man, kadın, onun tatsızlaşmış olduğunu söyler. — Mektebli genç kazlardan mürek- keb bir kalabalığa rastladım; hepsinin e Te hepsi hazin birer hayalete - benziyordu. Kadınların boyaya neden bu kadar düş- kün olduklarmı artık sormayınız. — Yazı yazan bir kadının - yazısına baknız: Ne virgül, ne nokta, ne imlâ! Bir kadın beyninin ne korkunç bir boşluk olduğuna bununla hükmedebilir. — Hakiki aşkta - kadınların hiç bir- bissesi yoktur. Yavrnkıtar Modernleşen dört yüz milyon Hemen bütün dünya gazetelerinde ve hemen her gün, garblılaşan en erki şark devleti hakkında bir yazı vardır. 400.000.000 çinli garbın hayalinde kor- kunç bir kalabalıktır ve bu kalabalık git- tikçe modernleşmekte, gittikçe haklarını arar, gittikçe insanlığı sezer bir vaziyete gelmektedir. Bir garblıya göre bu ilerleyişi i, bakınız, ne Buna bir ingiliz muharriri şöyle izah ediyor: “— Şanghayda oturan bir dos- tum, on iki sene evel bana: ölçü- in değişiyor, demişti. Bir çinli öl- dürmenin cezası bir dolar olduğu günler Hatırumdadır. Şimdi bu ceza 16 dolara gıktı. Halbuki bugün bir çinliye, cezaya çarpılacağınzı göze almadan, tokat bile atamıyorsunüz. Zavallı Avrupalılar! Aras - Ciano Mmülâkatı Fransanın tanınmış / gazetesi Le “Temps, Aras . Ciano mülükatı hakkında gu haberi veriyor Türkiye dış bakanı Mösyö T. R. Aras, yanında Türkiyenin Roma yük elçisi Mösyö Rağıb bey Dur ve hu- susi kalem müdürü Âmir bey olduğu bal- de? 'Bu bey Dur ve Amir bey'li haberi gazete Ankara muhabirinden almıştır. Mubhabirin memleketimiz hakkındaki ilmini tefsire lüzum var mı? Bilmece İlk mektebe devam eden iki kardeş bir hesab meselsini halle uğraşıyor ve bir türlü içinden çıkamıye Babala- vi iye karıştı. Mesele şu idi: “Bir kadın, kozmma biri 3 ve diğeri 5 litrelik iki kap vererek çeşmeden 7 litre su getirmesini istedi. Kız, anasının arzusunu yerine ge- tirmek için nasıl hareket edecektir? Adamcağız da sualin cevabını bula. mnadığı için sözü başka mecraya döktü. Bu basit meseleyi iz bal Tediniz. Köy kanununa yeni hükümler konuluyor Köylülerden hangi için nasıl para alınacak? Dahiliye Vekâleti 2451 sayılı kanunun birinci maddesi ile 442 sayz lt köy kanununun 44 üncü maddesinde “Köy line göre salınacak paranın ne olacağnı keser,, şeklinde olan beşind fıkrasının kaldırılmasına ve köy kanununa yeniden bazı hükümler eklenmesine dair bir kanun projesi hazırla mıştır. işler in her köylüye ha Köy kalkmma programının & sasını teşkil eden bu kanun projer #sini aynen yazıyoruz : 1 — Köy kanununun 16 mcı madesir ni değiştiren 2491 sayılı kanumun. birine ci madesiyle 442 sayılı kanunun 44 üne ü maddesinin beşinci fıkrası kaldırılmış 've köy kanununa aşağıdaki maddeler cip lenmiştir. Köy işlerinin görülmesi için 2 — Köy gelirleri, köyün aylıklı ae damlarının aylık ve yıllıklarma ve köy #ınırları içinde yapılacak programlı köy işlerine yetmez ve ayrıca para toplanma: #i lâzım gelirse, köyde oturanlarla kö. 'yün bina, arazi, hayvan, kazanç, veraset 've intikal vergilerine tâbi ahvali bulur nanlara hisselerine ve istifadeleri dere cesine göre ibtiyar meclisinin kararı ile salma salınır. Salma mikdarının tayinine de köyün vilyet hususi idaresine vere mekte olduğu vergilerle devletin köyden almakta olduğu irad ve servet vergileri mecmuunun nisfi esas tutulür. 3 — Programa baği: ve tasdikli büd- ceye dahil köy işlerinden başka hiç bir iş, için köylüden ve köy hizmetlerinden müstefid olanlardan salma yolu ile bi gey alınmaz. Ve yukarıda gösterilen nise bet üstüne çıkılamaz. Salma'nın tayi 4 — İhtiyar meclisi “köy işleri için Köylüye ve köy hizmetlerinden müstelid olanlara salınacak salmanın cinsi ve mile darını ilkincikânun ayı içinde tayin ve on gün müddetle ilân ve hariçte bulunanlar Ta tebliğ eder. Salmadan bu kanun hükümlerine gö Te uygunsuzluk ve nisbetsizlik olduğuna iddia edenler ilân müddeti içinde; köye de oturmuyanlar tebliğ tarihinden itiban 'Ten 10 gün içinde itirazlarınır köy muhe tarma söyler veya bildirirler. Mürae caatlarını, tutulacak deftere yazdırarak ilmühaber alırlar, İhtiyar meclisi bir hafta içinde itiraz. Jara bakmağa ve kararını vermeğe mecx burdur. Bu kararlar aleyhine tebliğ tarh hinden itibaren bir ay içinde köyün bağı k olduğu vilâyet ve kaza idare heyetine müracaat edilebilir. İdare heyetlerinin verecekleri kararlar katidir. $ — Salma karalarının köy karar det terine geçirilmesi ve tadilâtm işaret oe kınması mecburidir. € — Salman parayı vermiyecek olan hardan büdce kararnamesinde gösterilen ortalama krymet ürerinden mahsul veya malzeme almağa veya bu gibileri köy işlerinde çalıştırmağa köy muhtarı salâ- hiyetlidir. 7 — Nüfusu $00 ve 500 den yukarı Köylerde teşkilât masrafı büdce tutarmm yüzde 40 ınr geçemez. Zaruret görülem yerlerde vilâyet valisinin tensibi ile bu mikdar yüzde altmışa kadar çıkarılabi- dir. HAVA| Aukarada Bahar havası devam ediyor Meteoroloji ” enstitüsünden verilen malümata göre dün şehrimizde hava ue mümiyetle bulutlu geçmiştir. Dün en dür gük suhünet sıfırın altında 1, en yükk sek suhünet de sıfırın üstünde 8 derceye kadar çıkmıştır. Yurdun Trakya ve Ege muntakasiyle Adana ve Tarsus yağmuz. Ju diğer yerlerde hava umumiyetle bur dutlu geçmiştir. Hava evvelki güne tö- re şark mıntakalarından başka yerlerde 2 - S derece arasında isınmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: