29 Haziran 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—FT ——— 29-6-1937 Ortaanadolu yer ürünleri kongresi dün açıldı (Başı 1 inc' sayfada) lerini selâmlamakla bahtiyarım. Toplantımızın esası ve bu büyük mevzuun her gün biraz daha artan önemi burada bulunan arkadaşların hiç birince meçhul değildir. 3 mayıs 935 de Türkkuşu açılırken türk tari. hinin güneşi ATATÜRK (Hava işine, onun bütün dünyada aldığı önem de- recesine göre genişlik vermek lâzım. dır.) dedikleri dakikadan beri bütün türk milletinin, kafasiyle, güciyle ve kesesiyle, kanatlarımızın zaferi için seferber olduğunu hepimiz biliyoruz. İki yıl evvel; hava kurumu kong. resinde: (Vatandaşların aklını başı. na alıp Türkiye havasını teneffüs et- meğe önem verip — vermiyeceklerini düşünmeleri lâzımdır. Türkiyenin ha- va tehlikesine marüâz olduğunu bil. meliyiz ve söylemeliyiz.) diyen İnö. nünün sesi halâ kulaklarımızdadır. Şeflerin bu geniş görüşleri, halk yı- gınları arasında ne kadar ateşli ve heyecanlı bir kalkınma uyandırdığı. nı Ve türk milletinin yer yüzündeki milletlerin en cömerdi ve en vatan. perveri olduğunu nasıl bir kere daha meydana çıkardığını görebilmek için, son iki yılın yüksek teberrülerin ve türk hava kur dört buçuk mil. yonu aşan 936 gelirine bakmak kâfi- dir. “Bu parlak verimi hazırlamak i. çin sürekli bir çalışma ile uğraşan bü. tün vatandaşlara şükranlarımızı sun. mayı zevkli bir vazife sayarım.,, Bu mevzu üzerinde durmak lâzımdır sevgisi Ve baglılıgı lıakım olan Büyük ATATÜRK'ü tazimlerle anarım..,, Vilâyet ve kazalarımızın; bu mev. züua verdikler iehemiyet ve hassasi. yetin bir ifadesi olarak aralarından seçtikleri en ve ki hemşehrilerine gönderdikleri kongre umumi heyeti tarafından alâka ile dinlı ve alkışl nutkundan sonra Kongre reisliğine Yozgad Meb- usu B. Sırrı İçöz, ikinci reisliğe İstan. bul mebusu B. Sadettin ve sekreter. liğe BB. Hüseyin ve Hasib seçildiler. Yüzde ikiye tâbi istihsal maddele. rinin — çeşitlerini ve âidat nisbetleri- ni tesbit; toplama şekillerinin daha düzenli olması yollarının araştırılma. sı ve dileklerin tetkiki, encümenlerine seçim yapılmış ve encü lerin rapor. larını hazırlıyabilmeleri için toplan. fının çarşambaya birakılması karar- laştırılmıştır. Encümenler bugün toplanarak a. lâkalı oldukları mevzular üzerinde ra- porlarını hazırlıyacaklardır. (Hazırlık komisyonunun raporu. ikinci sayfamızdadır.) Ankara Belediyesi benzin Fiyatını tesbit etti (Başı 1 inci sayıfada) alâkadar olmuş ve kanunun hükümlerine uymıyanlar hakkında takibata devam et- mekle beraber diğer taraftan da tesbit edilen fiatlara göre benzin satışını temin Şimdilik Aydın oteli altında ve İt - da iki dükkânda teneke- © Arkadaşlarım, hepimiz biliyo. etmiştir. ruz ki, türk kanadlarını çoğaltmak için yapılan milli yardımlar, henü faiye meyd tam randı ver ktedir. Türk hava kurumunun inkişafa çok elve. rişli olan yerürünü kaynağı üzerinde bilhassa çok durmak lâzımdır. “Yerürünü çerçevesi içine bütün istihsal maddelerini almış olan hava kurumu iş talimatnamesinin (158) in. ci maddesinin tatbikatını kolaylaştır. mak için İzmir, Trakya ve Marmara havzası kongrelerinde çok faydalı ka- rarlara varılmıştır. Kongremizin mev. zuu da bir yandı leketimizd. yetişen bütün nebati, hayvani, sınai maddelerin yüzde ikisi üzerinde ka. rarlar almak, bir yandan da toplama şekillerini pratik, uygun ve aksamaz yürütebilmek — yollarını araştırmak olacaktır. “Yıllardanberi millet ve devlet iş. leri içinde yuğrulmuş, halkın nabzını yakından dinlemiş vatandaşların Tür- kiyenin kalbi olan Ankarada toplana. rak görüşmneleriyle, konuşmalariyle aradığımız bütün yolları ve çareleri bulabileceğimize gü vardır. Kongremizin muvaffakiyetli bir neti. ceye varacağı muhakkaktır. “Çalışma'arımıza başlarken size bu yeni vatan işinde de hayırlı karar. lar ve başarılar dilerim. Yurdun bü- tün havasında olduğu gibi bugün bu. rada bizim toplantımızda — teneffüs si 318 kuruş 75 santim üzerinden ben - zin satılmaktadır. Diğer satıcıların da düştükleri hata yolundan ayrılacakları ve normal şekilde satışa başlıyacakları umulmaktadır. İstanbuldaki toplantı İstanbul 28 (Telefonla) — Sokoni, Vakum, Şel, Neftsendikat, Steaua Ro- mana direktörleri bugün belediyede va- linin reisliğinde toplandılar. Vali kendi- lerine belediyenin yaptığı tetkikler ne- ticesinde tesbit ettiği fiatları bildirdi. Direktörler tesbit edilen bu fiatları göz- den geçirip yarın valiye cevab verecek- lerdir. Haber verildiğine göre belediye ben- zinin beş kiloluk galonunun 82,5, kilo- sunun 16.5 kuruş, petrolun kilosunun 14.5 kuruştan satılmasını teklif etmiştir. Belediye narh koymak kararında ol- madığı gibi narhın faydalı olacağı kana- atinde de değildir. Ticaret odası yaptığı tetkiklerde İs- tanbulda benzinin litresinin 17, petrolün ise, 12.95 den satılmasını tesbit etmiştir. İzmirde İzmir, 29 (Telefonla) — İzmirde be- lediyenin te$bit ettiği fiatı tatbik etmi- yen tüccarların mağazaları mühürlen- mış, belediye Neftsendikat'la anlaşma yapmak suretiyle satın aldığı benzini tes- bit ettiği fiat üzerinden satılığa çıkart. ettiğimiz havaya ve ruhumuza kadar tırmıştır. ULUS Çanakkale'deki deniz kazası Hâdise yeni bir safhaya girdi İstanbul, 28 (Telefonla) — Çanak- kalede bir italyan vapurunun batmasile neticelenen deniz kazası hakkındaki tah. kikat evrakı henüz Gelibolu liman reig- liğinden İstanbul deniz ticaret müdür- lüğüne gelmemiştir. Fakat, diğer taraf- tan öğrenildiğine göre mesele yeni bir safhaya girmiştir. Çünkü ispanyol va- - purunun mesul tutulan kaptanı ve ikin. ci kaptanı, Boğazdan geçerlerken vapu- rü Hasan kaptan namımda bir - kılavuz kaptanın idare ettiğini ve hâdise sıra - sında gemiyi onun kullanmakta olduğu- nu iddia etmişlerdir. Şimdi şehrimizde bulunan Hasan kaptan hâdise hakkında- ki raporunu bugün deniz ticaret müdür. lüğüne verecektir. Bu vaziyet karşısın- da şehrimizdeki deniz mahfilleri kılavu- zun kullandığı gemide ihtiyari bir vazi- fe sahibi olduğunu, geminin asıl süvari- sinin muvafakati olmadan idareyi ele a- lamıyacağını söylemektedir. İstanbul Vâlisi mukabil davadan vaz geçti İstanbul, 28 (Telefonla) — Hüseyin Cahid Yalçın, İzmit'teki davanın son celsesinin kendisini tatmin ettiğini ileri sürerek gazetelerle vali aleyhindeki da- vadan vazgeçtiğini bir istida ile mahke- meye bildirmişti. İstanbul vali ve bele - diye reisi de bu vaziyet karşısında mu- kabil davasından vazgeçmiştir. Sihat Bakanımızın beyanatı (Başı 1. inci sayfada) mediğim ve şehirleri her türlü fenni va- sıtalarla mücehhez bir çok memleket- lerde her sene binlerce tifo vakaları gö- rülür. Bununla beraber sıhat vekâleti yine mümkün olan her türlü tedbirleri aldıktan başka İstanbul valiliği ve be. lediyesini de her zaman olduğu gibi bu vesile ile de şehir su ve lâğım tesisatı- nı ikmal için teşvikten geri kalmamak- tadır. Matbuatımızın da bu vadide neşri yat ile halkı aşılanmaya sevketmek su- retiyle tenvir etmeleri her suretle te. menniye şayandır. Bu son salgın hak- kında yine icabeden tetkikatta bulun- mak üzere sıhat vekâleti hıfzıssıhha dairesi reisi ile merkez hıfzıssıhha mü- essesesi müdürü de İstanbula gitmek üzeredirler. Bu defa yapılacak tetkikatın da yine eskiden elde edilmiş olan neticeleri teyid edeceğine şüphe yoktur. (A.A.) B.Cemil Mürdüm ve dö Martel Suriyeye gittiler İstanbul, 28 (A.A.) — Şehrimizde bulunan Suriye başbakanı B. Cemil Mürdüm ile Fransanın Suriye fevka- lâde komiseri Kont de Martel, bu sa- bah toros ekspresiyle Suriyeye gitmiş- lerdir. İstasyonda vali muavini ve daha bir çok zatlar tarafından uğurlanmışlar- Bursa (Hususi) — Şehrimizde Gazi mekte ve kalabalık bir seyirci kütlesi kuşu menfaatinedir ve kuruma 790 lira stadında güreş müsabakaları devam et. toplamaktadır. Bu güreşler Bursa Türk- 36 kuruş temin etmiştir. B. Hitler'in nutku etrafında akisler Nutkun Londra'da iyi karşılanmadığı bildiriliyor Londra, 28 (A.A.) — Havas ajan- sının muhabiri bildiriyoör: Demir madenleri işletebilmek için Almanyanın, İspanyanın nasyonalist olmasını arzu ettiği Hitlerin dünkü beyanatından anlaşılmaktadır. İngiliz hükümeti de demir maden satın almak niyetinde oldu için bu beyanat, Londra- da nahoş bir tesir uyandırmıştır. Bilbao, cumhuhiyetçilerin elinde bulunduğu müddetçe bask demiri satın alan ingiliz idhalâtçıları bu şehrin âsi- ler tarafından zaptedilmiş olmasına rağ- men demir — satın —almıya devam etmektedirler. Bir müddet önce Sala. manka hükümeti satışın serbestçe de- vam edeceği hakkındaki İngiltereye her türlü grantiyi vermiş idi. Fakat şimdi İngiltere hükümeti, Hitlerin be- yanatından sonra Franko hükümetinin ilk hareket tarzını değiştirip değiştir- miyeceğini veya hiç olmazsa Bask böl- gesindeki satış müsaadelerini mühim mikdarda azaltmak niyetinde olup ol- madığını düşünmektedir. İngiltere hükümeti şimdi Bilbao konsolosluğunu yeniden tesis etmek. te istical göstermektedir. Fakat Sala- manka hükümeti, İngilterenin nasyona- list makamlar tarafından verilen pasa- portları muteber saymadığı bahanesiy- le şimdiye kadar ingiliz konsolosluğu- nun tekrar açılmasına müsaade etme- mektedir. Evi, yuva yapan kilerdir. Ev kadını! Esvab Jolabm kadar kilerini de düşün Her mevsime göre reçel ve şuruplarını hazırla, Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumu dır. dercces RADYO ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30-12.50 Muhtelif plâk neşriyatı, 12.50-13.15 Plâk: Türk müsikisi ve halk şarkıları, 13.15-13.30 Dahili ve ha. — rici haberler. . AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30-19.00 Muhtelif plâk neşriyatı, 19.00-19.30 Türk musikisi ve halk şar- kıları (Servet Adnan ve arkadaşları), 19.30-19.45 Saat ayarı ve arabça neşri. yat, 19.45-20.15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Ferid Tan ve arkadaçlan). 20.15-20.30 Sıhi konuşma (Dr. Nusret Karasu), 20.30-21.00 Plâkla dans musi- kisi, 21.00.21.15 Ajans haberleri, 21.15. — 21.55 Stüdyo salon orkestrası, 21.55- 22.00 Yarınki program ve istiklâl marşı. YAVRULARIMIZ Kızılay Cenmniliyetinden: Cemiyeti- miz tarafından bastırılan ve doğuştan iki yaşıma kadarki bebeklere nasıl ba- — kılacağını öğreten YAVRULARIMIZ — adlı kitab satışa çıkarılmıştır. Nefis ve parlak bir kâğıd üzerine renkli bir surette basılmış olan bu ki tabta: yeni doğan yavruya annenin : verme tarzı, bebeğin gıdaları, yemek ve uyku zamanları, yatak odası, bezleri, giyecekleri, bebeği giydirme — tarzları, dişleri, çocuk hastalıkları, — bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları, bebeğe — yaptırılacak hareketler, oyunlar, iti- yadları anne ve babanın çocuğa — vere- — cekleri terbiye ve daha birçok huıu,s. İnr Yaklaadakol reskal Tasani Bu kitabtan edinmek istiyenlerin, bedeli olan bir lirayı ANKARA'DA | KIZILAY GENEL MERKEZİNE göndermeleri ve adreslerini okunaklı olarak bildirmeleri lâzımdır. İstanbulda yeni postahane civarın- da Kızılay Satış deposunda ve kitab. — çılarda satılmaktadır. Bira BPBarkı Ankaranın Biricik Eğlence Yeridir. Tefrık'* No. 80 AUÜ TÜT ARETMETTM K ugâ LA vene nie YNMNT ÜLtlenaNN aaT YAT NİT KA NLALAPN YNLK İN YT DNK Grandet | A tükendiği bir an oldu. olduğu anlaşılmaksızın, Yuzan Honüre de Falzac Türkceye ceviren Nasuht Cruchot'cular ile Grassins'ciler: — Grandet'lere bir şeyler oldu, diyorlar- dı. ve Saumür'ün bütün gece toplantıların- da: — Grandet evinde acaba vuku bulan hâ- *RBaydar onu biribirine göstererek sins'e Eugönie'nin meydanda bulunmaması- nı haklı gösterecek bahanelerin büsbütün Sonra, sırrın kim tarafından ifşa edilmiş ki Madmazel Grandet, yıl başındanberi, ba- basının emriyle, ateşsiz odasında su içip ku- ru ekmek yemekte; Nanon hazırladığı öte beriyi ona geceleyin gizlice götürmekte; hattâ kızcağız anasına, ancak babasi evde yokken bakabilmektedir. O det'nin bu muamelesi şiddetle tenkid olun- du. Onu bütün şehir âdeta kanun harici say- dı; ihanetlerini, kabalıklarmı faroz etti. Grandet geçtiği zaman, herkes, idi? Eugönie de, şehir — öğrendi zaman, Gran- küyordu. hatırlayıp a- bir şeyler fısılda- görmüyor mu idi? Ve aşkının bırakmış ol- duğu balı dudaklarında daima tatmayor mu hirde bahis mevzuu olduğunu, bir kac za- man, öğrenemedi. Yaradanına karşı tuul saf olan Eugönie, babasının hiddet ve inti kamına sabırla tahammül etmek kudretini vicdanında ve aşkında buluyordu. Fakat de- rin bir istirab bütün diğer istirablarını hiçe indiriyordu: Tatlı ve şefkatli bir kadın o- lan ve mezara yaklaştıkça ruhundan gelen bir ışıkla güzelleşen anası günden güne çö- Eugönie, anasını kemirmekte olan zalim ve devamlı hastalığın masum müsebbibi ol- tıbkı babası gibi, bütün şe- Ana sinden yarum, ve her şeyden önce siz varsınız. O her şey idi. — , Madam Grandet; — Çocuklarım, diyordu, ömrüme y bahse kendini mecbur bilen Madam Gran" det oluyordu: — O şimdi acaba nerededir? Acaba ne- den yazmamaktadır? K da, kız da mesafenin ne oldugun ı bilmiyorlardı. Eugönie cevab veriyordu: — Anneciğim, onu düşünelim ve k bahsetmiyelim. İstirab ıçmde Çektiğim sefaletin sona erece lümat vardır. KÇi duğundan dolayı kendi kendini sık sık tah- tıa etti. Anası tarafından daima teskin olu- nan bu nedametler onu aşkına daha çok bağ- lıyordu. Her sabah, babası evden çıkar çık- maz, Eugönie anasının baş ucuna geliyor ve Nanon da kahvaltısını oraya getiriyaordu. Fakat anasının çektiği acılar dolayısiyle mükedder ve muztarib bulunan Eugönie, hislerinin sanki aynası olan yüzünü, sessiz, Nanon'a çeviriyor, ağlıyor ve yeğenindi bahse cesaret edemiyordu. Bundan - önce göstermekle Allah beni korumuştur. Kadıncağızın bütün sözlerinde da! kudsi ve dini bir manâ vardı. Kocasi _ yanında yemeğini yemek üzere gelip diği sırada, ona, ayni melekâne ta;tl'glı fakat hayatı müddetince kendinde - mış iken vakm o!umunun verdığL cüret' dise nedir? Cümlesi de herkesin biribirine tevcih et- tiği mutad sual oldu. Eugönie kilisedeki dualara Nanon'un nezareti altında gidiyordu. Kiliseden çıkın- ca, Madam des Grassins kendisiyle konuş- mak isti ç olsa daima mübhem ve mera- kını i9>İ> etvivecek tümle'erle cevab veri: yo a beraber, iki ay sonra, gerek ik ! Ve gerek Madam des Gras- mağa başladı. Eugönie, yanında Nanon olduğu halde, kiliseye gitmek üzere eğri büğrü sokaktan geçtikçe, bütün mahalle halkı pencerelere üşüşüp zengin varisin tavrını ve derin bir kederin okunduğu tatlı, melek gibi çehresi- ni merakla tetkik ederdi. Hapsedilmiş o1l- masının, babasının gözünden düşmüş bulun- masının onun nazarında hiç bir ehemiyeti yoktu. Eski sırayı, bahçeyi, dıvar parçasını Y

Bu sayıdan diğer sayfalar: