8 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

8 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Je fi hazırda Hindistanın Na- | Semleketinde yerli bir pey- | ©? yaşadığından haberiniz güphelenmişlerse de bu bir sene Üç ay mu- gözet dü Fran sahibi » nun ne suretle sildiği hakkında tafsilât seneyi mütecaviz beri mahbus bu- dirpeygam Mer skiden bir çoban iken imdi peygamber olan pes. düne soob Hintli Şembe kimdir? Muayyen mevsimlerde yüksek ve mükaddes dağlara gidip tavaf eder. Pek (ender Hiftir. İngilizce konuşmar. Bu adamı Gandi ile mukayese edersek görülürki bu adamm yalnız ruhani ve manevi nüfuzu vardır, İbtilal hareketlerine de karış- maz. Halkın, Allahın yardımile yükseleceğine kanidir... e meselesi mahkemeye verildi lunan Madam Hano bundan bir kaç gün mukaddem haksız yere tevkif edildiğini ileri sörerek açlık grevi yapmağa başlamıştır. “Hano,. meselesi ile meşgul olan müstantik M. Glar kadının aklı > Yukarıyâ koyduğumuz iki enstantane gülen bir kedi ile sırttan bir at göstermektedir. Siz hayvanların bar, hallerini tohaf bulur ve güleriz Her halde onlar da bire ba- karken gülecek birçok taraflar bulurlar, Bir define İngiliz altınını arıyorlar Amerikanın istiklâl harbi es- nasımda Amerikâ sularmda ba- tan bir İngiliz gemisi, 800,000 İngiliz altınını muhteyi idi. O zamandan bu yamana ka- dar bu para aranmamış, fakat tabtelbahirlere sit birçok keşif- ler ile şöhret kazanan Simon Lek bu defineyi bulmak ve İn- gilir altınlarını çikarmak için M.Lekin tetkiklerine göre bu İngiliz gemisi Nevyorktan birkaç mil uzakta batmıştı. M. Lek, bu iş için yeni tec- hizat ile hazırlanmış bir tahtel- bahir kullanacak Ve parayıçı- karmıya çalışacaktır. bu kararına bir karşılık olmak örere “Hano,, hadisesile alâka- dar olanlar hakkında kararını tebliğ etmiştir. Madam “Hano,, dolandırıcılık ve emniyeti suiis- timal töhmetleri ile ittiham edi- lerek bidayet mahkemesine sev- kedilmiştir. Diğer cihetten kadının sabık zevci M. “Lazar Bloh, yalnız dolandırıcılık töhmetile mahke- meye ( sevkedilmektedir. Ayni zamanda “ Garet dö Fran,,ın müdürü “Piyer Odiber,,, Ma- dam “Hano,, nun müşaviri hu- kukisi “Pol Kersan ve Gazet dö Fran,, müessesesi M. dö Kuvwvil de doladırıcılıkta çırak- lıkla O muhakeme (o edilecektir. Diğer yirmi bir maznunun mu- hakemesinin ademi lüzumuna karar verilmiştir. Madam Hano yemek yeme- mekte ısrar ediyormuş. Kendisi- ne yapılan ibrarlara Orağmen inadından vazgeçmemekte ve le- binde bir tahkikat daha icra edilmedikçe yemek yemiyeceğini söylemektedir. Ahvali sıhhiye- sinde bir şey yokmuş. Doktor kendisini her gün ziyaret etmel- tedir. Madam “Hano,, her gün avukatı ile görüşmektedir. Avu- kat, müekkilesinin ısrarı hakkın- da olsun, âti hakkındaki tasav- vurları hakkında olsun kimseye | bir şey söylememektedir. i eyler ber Hayvanlar güler mi? 9 — VAKIT.8 Mârt 1930 — Nasıl?. Bu hüneri siz de okuyabi- lir misiniz ? Resimde görülen adam, Ye hannes, (Afrika yerlilerinden meşhur bir yılancıdır. Bu ada- mın yılanları teshir etmek hu- susundaki kudreti bütün dün- yaya yayılmıştır. Sağlam deriden elbise ve eldiven giyer. Bu adam on iki defa ısırılmış, fakat her defasındada bir serum aşılayarak kurtulmuştur. m e mm Ametikalılar ve biz Şehrimize her sene Amerika- dan bizçok seyyah geliyor. Bun- İarın adam başına seyahat üc- retleri kaç kuruştur, biliyor musunuz? On beş bin dolar! Bunun bizim paramızla muka- bili aşağı yukarı 30 bin liraya yakındır. Bu seyyah yalnız değildir. Karısı var, bir oğlu, bir kızı (o var, hatta hizmetçisi var, şöyle küçük bir hesapla bunları beş nufus addedersek Dudak boyası Alman kadınları senede 524 ton sarfediyorlar Londra güretelerinin verdiği malâmata göre geçen sene hariçten 524 ton dudak boyası ithal edilmiştir. Bunların (O kıymeti 350 bin isterlindir. Dudak boyaları Al- manyada da yapıldığı için Alman kadınlarının dudaklarını boya İ mak için senede 500,090 iste- rilin sarfedildiği anlaşılıyor. — ——— Garipbircinayetin das Paris cinayet mahkemesi pek garip bir cinayet davası rüyet etmektedir. Madam “Dezotra,, isminde bir kadın zevci ile mes- udane yaşıyordu. Günün birinde zevci bir rüvelver satın alarak karısına rüvelver atmayı öğret- mek merakıma düştü, Bu merak adamcağıza çok pahalıya mal olmuştur. Bir sabah kadın çift- liğin ağılma giderek bir saat kadar hayvanlarla meşgul olmuş, Eve avdetinde kocası: — Sen hayvanlarını kocandan fazla seviyorsun | Diye çıkışmış; bu sözler bir kavgayı İntaç etmiş. Neticede kadm kocasını yemek odasında bırakarak kendi odasına koşmuş ve talim yaptığı rüvelveri kapın- ca kocasının yanına avdet etmiş adamcağızı bir kurşunda yere yıkmıştır. Kadın mahkemede ağlamakta ve hareketini kendini bilmeden yaptığını söylemektedir. Adulün ne karar vereceği ehemmiyetle beklenmektedir. —————.. seyyahat ücretini bizim paramız- la 150000 Jiraeder. Bu, alellâde bir Amerikan ailesidir. Milyoner ve yahut milyarder değildir. Bizim memleketimizde 150 bin lira sayılı servetlerdendir. İnsan bir seyahatı için 150bin lirayı bir tahtada sayan bu adam- ları bir de 150 bin liranın bü- yük bir servet telâkki edildiği memleketimizi düşünüyor da de- rin bir hayret içinde kalıyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: