5 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

5 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çarşı esnafının mikrop dediği işportacılar Çarşıyı kurtarmak istiyenler bunlarıri gayri meşru rekabetine Kapalı çarşılıların dertleri bi- "tip tükenir gibi değil Birini | bitirmeden ötekine başlıyorlar. | Tamir (meselesini anlattıktan, Şehremanetinin müdahalesinden şikâyet ettikten sonra işportacı- | lar işini açıyorlar. İşportacılar kapalı çarşı esna- nın en büyük düşmanlarıdır. On- lardaği bahsettikçe sik sık “mik- rop, vergi kaçaçıları,, sıfatlarını kullanırlar ve ortadan kalktıkları gün çarşının da eski halini bula- cağı kanaatini beslerler. Niçin? Bırakalım da bunu es- maf anlatsın; — Çarşının bugünkü halin- den mes'ul olanlar bu işportacı- lardır. Bizimle çok müessir bir şekilde rekabet:; ediyorlar. | Ediyorlar, - çünkü: kuvvetlerimiz ve vasıtalarımız müsavi değildir. Ediyorlar, çünkü onlar “meşru, gayrı meşru her Şeyi yapabili- yorlar, Bir. işpirtacı dükkân kirası vermez. kazanç vergisi vermez. 1 yoktur ki kira versin Ne olduğu, nerede durduğu belli değildir ki kendisinden Vergi almabilsin. Verseler bile bu para nihayet 5-10 liranın içindedir, Sonra sattıkları mal daima şuradan buradan toplan- ... kırık, yutık, eski şeylerdir Çarşı esnafının mikrop dediği işporfacılar Kapalıçarşıyı nasıl kurtarmalı : 6 | Balıkçılık A R.A A A MY m ASİ Mütehassısuc 12 senelik mani olmalıdırlar | ? Vi 4 ğe 3 : — Öyley ya korkuları var mı? bu- gün kendilerinden bir mal alan müşteri yarın onları eski vyerle- rinde koydu ise bulsün. Bu şe- rait dahilinde bizim onlara mu- kabele edemiyeceğimiz: aşikâr- dır. Bazi toptancı tüccarlâr “şura da burada dükkân açmaktansa bunlardan bir şebeke kurmayı ve mallarinı satmayı kârlu bulu- yorlar. Bu da başkâ bir hikâye.. ku suretle “biz © mutazarrir” olüs | yoruz, hükümet” Mutezarrır olu- yor, halk metezarır oluyor. Istanbulda seyyar esnaf mes- elesi ayni zamanda şehrin asa yişi mesetesidir. : Bunlarm çoğu sabikali görükürden kisiselerdir, Işi hülâsa edelim: İşportacılârn lâğvı ile kapalı Çarşı bayat bula: çak, halkın ; aldanmasının: önüne | geçilec:k, zabıtanın işi kolaylaş- tırılacak ve vergi hilekârlikları- nın önüne geçilmiş olacaktır.,, Çarşı esnafının bu şikâyetle- | ğa karar vermiştir. bir mukavele yapıldı Balıkçılık mütehassısı olmak için ticareti batriye müdürlüğü- ne yirmi kiş” müracaat o et- miştir, Aldığımız ma- lümata © göre mütehassıs M, Viberian ile on iki senelik bir mukavele yapıl- miş, Galatada © yeni bir balık- : Şılık idarehane. pe Ve | si tesisine karar verilmiştir. ideal kadın Arjantinli ressam sent İcrce faharriden sonra istediğini Mngitlterede baluyor. Son posta ile gelen Londra gazetelerinin verdiği . malümata göre şimdiye kadar kadın resmi yapmıyan, ancak (tezgâhlarda çalışan bahriye amelesinin haya” i tını gösterir tabloları ile tamlan Arjantinli Seor Martin. son za- manlarda bir kadın resmi yap- | mak istemiş, onün “için miikem- mel bir kadın âFamıştır, Senor Martin uzun bir araştırmadan sonra istediği kadını İngilterede bulmuş ve onun resmini yapma- Deyli Ekspres ( gazetesi bu | kadının o resmini ( dercetmekte isede kim olduğunu söylememek- tedir, İspanyalı Tenör | Meşhur bir: san'atkâr rinde de haklı oldukları yek nazarda görülüyor. Filvaki sokak- larda tuhafiye, züccaciye, oyün- cak ve saire gibi Avrupa emtiası satan işportacıları ortadan kal- dırmak bir çok cihetlerden fay- dası dokunabilecek bir hareket olacaktır. .....5552 00... “ VAKIT çin tefrikası: 25 şehrimize geldi Madritte ORuvayal tiyatrosu tenörlerinden M. Uri Barri Jose dün şehrimize gelmiştir. M. Bari beynelmilel şöhretli bir artist olup meşhur bestekâr Jose Pa- dillanın bir çok bestelerini ilk defa olarak teganni etmiştir. sız lâmba işe yaramaz. Zabıtanın lâmbası var, fakat içine koyacak yağı yok. Onun için karanlıktadır. Markam, ayağa kalktı. Odanır içinde gezinmeğe başladı. İ eden beyanatı Şe | İzmir Türkocağı meselesi Hamdullah Suphi B. dün İzmire hareket etti “VAKIT 5 Ağustos 1330 -—— İ Türkocakları reisi İzmir gazetelerinin son günlerdeki neşriyatına cevap veriyor Türkocakları merkez heyeti | reisi Hamdullah Suphi beyin 23 temmuz tarihli sayımızda intişsr üzerine İzmir- de : münteşir “Hizmet, ga- zetesi başmu- harriri. Zeynel Besim bey bu- na cevap Yer- mişti. Zeynel Besim B, ce- vabında Türk ocaklarının bi- rer kulüp oldu- ğunu, binaen- aley içinde rakı içilebileceğini söyliyordu. Bu cevaba ne ce- vap .verileceğini öğrenmek için Hamdullah Suphi Beye müracat ettik, Dedi ki: — Beş sene oluyor. İzmirli, İzmir ocağını ve oradaki dostla- rımı ziyaretten mahrum kalmış- tım. Bir müddenberi de İzmirde ocaklarm bir kulüp haline ifrağı ve burada müskirat kullanılma- sma müsade edilmesine dair bir fikir cereyanma tesadüf ettim, Ben bu hususta ne düşündüğümü gazetenizde söylemiştim. Okudu- ğum cevaplar arasında bir nok- tanın (o şimdiden tashihini elzem görürüm, Türkocakları. merkezinde' hiç bir zaiüri müskirât Satılamıştır. Yalnız iki defa ocağın alt salon- lannda < Tayyare — cemiyetinin Amerikalı tayyareciler şerefine verdiği bir ziyafete ve kuman- danlarımızdan birinin kızının iz- divaç merasimi dolayısile davet- lilere tayyare cemiyeti ve ku- mandanımızın ailesi şampanya ve saire ikram etmiştir. uzu. istiyen- misafirle- rimizin “kendi davetlilerine bazı içkiler (o ikrametmesi o başkadır. Türkocağının kendi âzasına;ve balka Rakı sattırmayı kabul et- mesi başkadır. Bu noktayı tasrih etmeyi elzem gördüm. Son bir cümle içinde bu maddeye taalluk eden hakikati tesbit ederek de- ! rim ki: Harıdallah Supki b. i sa, gazete Hatta Türk ocakları merkezi- nin büfesi açılmış bile değildir. Ve ' âğildiği vakit orada müski- kirat satılmıyacaktır. Bu noktayı izah etmekteki maksadım kendi- miz için muvafık gördüğümüz bir hareketi başkalarına menet- miye kalkmadığımızı anlatmaktır. Esasen bugün İzmire hareket ediyorum. Ocak meselelerini Ya- sütunlarında değil kendi aramızda halletmeyi emre- der. ; Bunun içindirki size ilk beyanatımda Türk ocaklarının * kendi hariminde içki içilmesine muarız noktai nazarımı ifade et- mekle beraber kendimle oradaki arkadaşlarım arasında doğrudan doğruya bir münakaşaya vesile olabilecek fikirleri söylemekten kendimi menettim. 20 seneye yakm bir zamandır ocakların akli selimi milli müesseseyi her nevi devamlı buhirandan sıyanet edebilmiştir. Bu: defada aynı aklı selimin müesseseyi tehlikeli yollara sap- maktan kurtaracağına eminim. Hamdullah Suphi Bey dün Gül cemal vapuru ile refakatinde merkez heyeti âzasından Burhan Bey olduğu halde İzmiro hareket etmiştir. Rusya ile İtalya arasında aralarında yeni bir ticaret mu- kavelesi imzalamışlardır. çök EL Siyasi bir hitsizlık İtalyanın (OAvusturya ataşe“ militeri Paristen Romaya ge- lirken Otrende yol çantasını çaldırmış, bununla beraber 10 bin liret ve bazı mühim evrak i ta kaybolmuştur. çi Ticeret mushedeleri Hükümetimizle Almanya, Ma- caristan, Bulgaristan hükümet- leri arasında yeni yapılan ticaret muahedelerinin tatbikine yakın da başlanacaktır. Bunlardan Alman ticaret mu- ahdesi almen parlâmentosu tara- İ fından * tasdik edilmiştir. ....52220.00.5250 505.055 ni çağırdı: ını büzi Kadın du — Müddei umumi bey, sizden! gın dalgın dinliyordu. Vans her ke- Rusya - ve Italya hükümetleri rica ediyor, dedi. Platzı aşağı çağı-İlimeyi ayrı ayrı telâffuz ederek rir mısmız, biraz kendisile konuşa-İsordu: cağız. — O kadın cinayet günü sart Yazan; S. & Van Deyr Nakleden: Ömer Fehm Markam dalgın dalgın cıgara İçmeğe devam ediyordu. Vans: — Yüzbaşı Lekokun boyu altıl kademden fazla gelir, değil mi? Diye sordu. Müddei umumi başını salla — Nereden aklınıza geldi Allah aşkınıza? — Siz hatırlattınız. — Ben ha? z — Gerçi açıktan açığa söyle diniz. Fakat katilin boyu Mis Kle- fin boyuna uymayınca cevval mu-|bana hayyelenizin bir başka masal uydu|nimi : Tr Tâcağını tahmin ettim. Elde kurjlegedore. anlık namına bir yüzbası vardı.) e ge p Yu verdiğim ölçüden uzun oldu: | — Azizim Anaksagora “ışığa Me da muhtaç olanlar lâmbalarına yağ! rini de anlamağa başladınız. Nere- deyse mucizeler göstereceksiniz. Markam, Vansa mağlüp oldu- | ğu, onun fikirlerini kabule mecbur dı:lkaldığı için kızmıştı. Hiddeti ha- bu,|linden belli oluyordu. Vans: — İddialarımı isbat ettim de- gil mi? dedi. Artık hiç bir şeyden me-| şüpheniz kalmadı. — Tamamen değil. Sözleriniz bana doğru görünüyor. Fakat zih- grcıklıyan bir şey var. Bizim olup ta bunları — Ben yüzbaşı Lekokun müc- rim olması ihtimalini doğrusu ya şimdiye kadar hiç aklıma getirme- miştim, dedi. -— Müsaade ederseniz onu bu — Neden? Bir memur onun ha-|O, bence çok kıymetli bir memba- — Siz artık insanın düşüncele-İdise gecesini evinde geçirdiğinildir. söylemişti, ondan mi? — Alâ, müstantiklik makamını! — Hayır. Mis Klerin aleyhinde-|size terkediyorum ! ki deliller o kadar çok ve o kadar kuvvetli idi ki, böyle bir ihtimal aklıma bile gelmedi. Sonra Vans, siz benim zihnimdeki şüpheleri al 15 haziran cumartesi akşam saat 5,30 Dadı, odaya girdiği zaman ken- Sonra bize döndü, Markama: !kaçte'geldi buraya? Dadı, nefes bile almıyordu. Bir defa ben isticvap edeceğim, “dedi. heykel gibi idi. Mırıldandı: Bu kadını siz dün ihmal ; ettiniz. — Kimse gelmedi. — Yok... İnkâr yoluna sapmı yalım. O, buraya geldi. Fakat sast kaçta? — Söyledim ya gelmedi kimse! Vans, bir cıgara yaktr. Gözleri- ni kadının gözlerine dikti. Sonra daha sert bir sesle tekrarladı: — Kaçta geldi. Doğruyu söyls- tamamile silmediniz. Peki bu ka-İdisine ilk gördüğümüz zamandan) yin, İstediğimiz malümatı vermez- dın saat on iki ile bir arasmda ne-ldaha fazla sahip, daha sakin “bir|seniz hakkınınzde hayırlı olmaz. Si rede idi? Bundan başka cıgara iz-)haldeydi. Markam, selâm - verdi. işkence: ederler. : Hem susmak bir maritleri, eldivenler, çanta... Hay-| Ayağakalkan Vans, kadına şömi- |cinayettir. Kanun yalancılar için di eldivenlerle çanta bertaraf. ..,. Fakat şu izmamritler mesel aydımlatmazsanız kanaatimi tama- men değiştirdim, diyemem. ilyi gösterdi. Oturmasını işaret etti. Vans bir dakika icinde değiş- nenin yanında duran bir iskemle-İmerbamet tanımaz. Kadın şimdi daha mütebeyyiç görünüyordu. Elleri ile sandalya- mişti, Her zamanki neşesi ve istih-|nim kenarlarını sıkıyor, hızlı hızlı -- Vallahi siz müthiş bir adam-|za merakı yerine şimdi sert ve mü-|soluyordu: sınız, Markam, .. Durun bakayım,|tahakkim bir tavır takınmıştı; izmaritler meselesini de belki halle için katilin endaht esnasınd! m ilek: Li li setti-| koymalıdırlar,,, demiştir. Bu sözün| ai ebilesi ihtimalinden pe baml çok derin ve şamildir. Yağ- debilirim, Vans kapıya doğru gitti. Sniffi-iliyeceğinizi ümit — Madam Platz, dedi, size ba- 2: sualler soracağım, Doğruyu söy-| Saat kaçta? i ediyorum. — Allah şahit kimse gelmedi. — Allahı karıştırmayın bu işe » (Devamı var) yy YS

Bu sayıdan diğer sayfalar: