27 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

27 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 ŞE Şa 101 kişi ile mülâkat... Kadınlar arasında... gün, kabul günü olduğundan orta ka- pıları açılmıştı. Ben, mahçup, bir kö- geye sinmiştim. Öteki odada IAfazanlık! eden dört kız beni görmüyorlardı. Söz- lerini aynen zaptettim. Mavili: — Şadancığım! Ikbal kadar €şek kadın görmedim. Eşek, Eşşek, Eş- $şek, vesselâm, Kocasının eline ayda şöyle böyle altı yüz lira geçiyor. Bu- nunla ne yapıyorlar, bilir misin, Şa- dan? Tirşell: — Hayır. Mavili: — Mefruşat alıyorlar, an- tikalar alıyorlar, iç çamaşırı işletiyor.| lar, her bankadan kumbara ölmış. Jar, bey kütüpanesini (O tamamlı. yor. Budala, hayvan... Sarılı söze karıştı: — Gayet iyi ye- mek yerler, Mavili: — Ev kedileri.... Bütün gün evde pineklerler, Her şey sırayla: Haftada bir gezinti, bir sinema, bir akraba ziyareti .Aldığı pudra, allık, göz boyası bir sene sürer. Kendisi ile görüştüm; bu kadar paran var, seni bir defa olsun Ambasadörde, Türküaz- da görmedim. Ayol! Sen hiç otomobile binmez misin? dedim, Ne cevap verdi. tahmin edebilir misin? Dedi ki evvelâ «v, sonra eğlence. İlkin evi döşeyeyim. dayıyayım, arda para kalıtsa eğlence ye giderim.,.. Ninemin ninesi de o fi- kirde imiş. İkbal gibisi elli sene evvel dünyadan göçmeli idi. İnsan asrına uy- malı... Eksik etek, kısa saç, boyalı kir- pik, cilâli tırnak, viski ve şampanya, Eezme ve eğlenme asrındayız, biliniz, Yahu.,., “ope » İç çamaşırı! Hay aklına şaşa- Yım. Onu kim görecek? Bankada para. Ya yarm ölürsek? Sövres takımı? Çat! der, kırılır, Bünlar dünyanın zevkini bilmiyor. lar; katolik rahipleri gibi mahlâklar, târiki dünya! Hay akıllarına turp sr ım. Cazdan anlamaz, eazdan anlar- Muş. Yuf onun uduna da, sazına da! Alkol vücuda dokunur diye içki içmez Miş... Pabucu büyük... Nerede ise beş vakit namaz bile kılacak, Mekkede kolera olmasa hacılığa da gidecek. ss. Aenba bu mavili küçük hanı M! hasıl tasavvur buyurursunüz? Sizl biraz “tenvir, edeyim: Yüzü «enpresi- Yoniste tablolar gibi boyalı. Kaşları traşlı: Her gün biraz öteye, biraz be- Tİye yeni bir kaş yapıyor. Gözlerinin Ucundan ötesi, iki santimetre yer de boyalı, Alt göz kapaklarından sonra altı renk karışıyor. Dudakları güç boyuyormuş, çünkü dört türlü kırmızı karıştırmak Hzımmış. Mavilinin ternakları? İyice dinleyi- »İZ: Tuvalet mavi, tırnaklar da mavi, et yeşil, tırnaklar da yeşil. Siyah *lbise ile siyah tırnak. Annesi kendisi: Mİ azarlıyor: —Sen Arap mı oldun? pes Öpmesi, öpüşmesi de bir eser: dudak açılıp kapanıyor, lâkin boş boşu- ma... Temas yok! Bir şaptan ibaret. Fikirleri de yüzü gibi. Kendisi ile Uzun boylu görüştüm. — Hayat süslenmek ve... flört yap- Mâk içindir. Darbı mesel olacak bir 8öz. Kendi dudaklarından dökülen sair “atalar sözleriyi — Koca bir vezmedardan başka bi şey değildir. Karısının hesaplarını öde, meli! — Bir kazanmalı, iki yemeli..,, şiş gok iş görülür, Ir. — Akıllı koca bir felâkettir. çok çalışı, ur mu? Bir ur. Çünkü o çıkarılır. — İşten artmaz, dişten artar; der. ler. Yanlış. İçten artar, dıştan artmaz, mantosu lâzım, Görünmiyecek şeye me telik vermem. — Kanun kitaplarındaki evlenme, boşanma bahislerini iyice okudum: alret gözü İle okudum. Bunların bir ek. siği var: Beş on türlü sebepten dolayı karı kocasını boşryabiliyor; Cinayet, huysuzluk, falân, filân... Halbuki pa-i rasızlıktan dolayı da karı, kocasmdan ayrılabilmeli idi, Zengin diye bir beye vardınız. Bey paraları tüketti. Ne z0- Tunuza sit ebediyört © züğürtün hateği kalacaksınız? © Gençsiniz, güzelsiniz.' Başkaları size can atıyor. BSiz'ise o mendeburun karısı olmağa mahküm. a Müebbet kalebentlik. — Namus, Buna ne güzel buldum: Kâbus, b anasi Vecizeler sonuna geldi. Bun. ları bir romancı kafası ile uydurdüm. Yakıştirdrm sanirsanız yanrlırsınız. Eksik yazdım. Mavili şairlik te öder. miş. Mahçubum, lâkin bir beytini nak hur, son derece meşhur: «Ne belâ bir (zene) mahküm olmak, «Taze taze zevkten mahrum olmak! beytine mavili hanım şu nazireyi söyle. miş: «Ne beld bir (ere) mahküm olmak, #Taze taze zevkten mahrum olmak! Aman, muhterem ve aziz oku. yucularım, sakın bu tasvir ettiğim sah. neyi İstanbulda, Şişlide, Modada, Ka- dıköyünde tasavvur buyurmayınız. Ha. yır, aslâ, haşâ,.... Ben Romanyadan, Bükreşten bahsediyordum. Aramızda uzun, on sekiz saatlik bir mesafe var, bir Karadeniz var. Celâl Nari F aaliyet Şehir meclisi intihabı için G. H. Fırkası içtimalar yapiyor Dün Şehremanetinde C, H. Fırkasi umumi kâtibi Saffet Beyle fırka müfettişi Hakkı Şi- nasi Pş., vali vekili Muhittin ve muavini Fazlı Beyler bir içtima yaparak geç vakte kadar şehir meclisi intihabatı hazırlıklerile meşgul olmuşlardır. C. H. fırka- sının aza namzetleri listesi bir kere daha gözden geçirilmiştir. Dün ayni zamanda fırka bina- sında da idare heyeti bir içtima yapımı. fırkası, namzetlerinin İ . kazanması için çalış- m. . ki dn oliğnd ik. ekiikeiğdei — Bir çocuk mu, yoksa karnında bir! * İç çamaşırmı ne yapayım? Bana dişi ş ledeceğim. Nabinin meşhur, pek meş çoğ. Madam Pavlova « Gazinin memleketinde» muharriri ne söylüyor ? “ Türk gençliğine büyük itime- dim Va eğme muvaf- fekıyetlerinden eminim , Meşhur Fransız gazeteci ve muharriri Madam Neli Pavlova Cidna kumpanyasının bir tayya- resile oevelki gün şehrimize gelmiştir. Madam Pavlova bir mubarri- e — Türkiyeyi tekrar gördüğü- me çok memnunum. Türkiyeye üçüncü defadır geliyorum. İlk defa 1927 de gelmiştim. Türki- yenin çok candan ve samimi bir dostuyum, Bir sene evvel “ Au paps du Ghazi, “Gazinin memleketinde, ünvanlı bir kitap yazmış ve bu kitabı Türk genç- liğine itbaf etmiştim. Kitabın intişarından © sonra memleketi- nizin bir çok yerlerinden müta- addit mektuplar aldım. Bu ali- ka beni çok gevindirdi. Türk gençliğine büyük itimadım var. muvaff Çok! Onların istikbaldaki Madam Pavlova yetlerinden çok Ümitvarım, Türk gençliği ve Türkiye son zaman- larda bütün Avrupada büyük bir tevecctih ve sevgi toplamış” tır. Bu alâka yeni fırkanın te- şekkülünden » sonra busbütün almıştır. Fethi Beyfendiyi Paristen ta- nırım. kendisi yeni bir fırka tesis © etmekle (o memleketinize büyük bir hizmet etmiş oluyor. Tek partili bir hükümet kuvvetli olabilir Fakat unutmamalıdır ki bu daimideğildir. Bunun için- dir ki Fethi Beyin bu hareketi ikinci bir büyük inkilâp ol- Peşte, Pirağ, Breslon, Varşova tarikile ve tayyare ile Parise döneceğim. Seyahat intibalarımı Cenevre gazetesinde yazacağım. Aynı zamanda sosyal demok- ratların naşiri efkârı olan La re- publigue gazetesinde çalışıyorum ve Bonos Ayres'te intişar &den jurnal Amerikan gazete- sinin (o muhabiri bulunuyorum. Alâkadar bulunduğum gazeteler- den birisi de Pöti Parizyen dir. Iki ay sonra tekrar memleke- tinize im. O zaman daha çok kalacağımı ümit ediyorum. demiştir. Madam Pavlovanın büyük ba- bası bir Türktür. Bu zat bir Fransız kizile evlenmiştir. Bu izdivacın mahsulü Madam Pav- lovanın annesidir. Madam Pavlovanın annesi bir Bulgarla evlenmiştir. Madam Pavlova Tütkleri çok sevmesi ihtimal ki bu kan rabita- İ sından ileri geliyor demektir. ŞE A ET Ter rağ; — 3 — VAKIT 27 Ağustos 1530 — Garip bir cinayet Timarhane şoförü hiç tanı- raadığı bir adamı öldürdü Hadiseye şahit olanlar ortada sebep olacak bir şey bulunmadığını söylüyorlar Cinayete sahne olan Evelki gece Hüriyeti ebediye tepesine giden yol üzerindeki Kozanın meybanesinde bir cina- yet olmuştur. Vak'anın tafsilâtı şudur: Tahmil ve tahliye âmelesinden Aptullah Kozanın meyhanesine, yanında kadınlar olduğu halde gelmiş ve saat üçe kadar rakı içmiştir. Bir aralık o Aptullah yanındaki masada oturan timar- hane şöförlerinden Ahmet ile tanışmıştır. Saat dört buçuğa doğru Ah- met hesabını görmüş, ayağa A Diyarbekirde Bahçeli meyhane kalkmış, veda etmek üzere aya- ğa kalkan ve elini uzatan Aptul- lahım üzerine atılmış, elindeki bıçağı kalbine saplamıştır Ap- tullah hemen yere yıkılmış ve hastaneye götürülürken yolda ölmüştür. Katil kaçmışsada bir müddet sonra yakalanmıştır. Eskiden tanışmıyan, gece ara- larında hiç bir kavga olmıyan bu iki adamdan birinin diğerini niçin öldürdüğü henüz anlaşıla- mamıştır. Tahkikat devam et- mektedir. "Halk içebileceği temiz bir Süleymaniye Terbiyel Bedeniye Yür» suya kavuşuvor 'dundan: Senelik kongre 29 ağustos cu- Divarbekir. halkı içebileceği | mâ günü sant 10'da yurdun Şehzadebaşı temiz bir suya ilk e olarak | letafet apartımanındak binasında akdedi- leceğinden bilumum âzanın teşrifleri rec” olunur, kavuşmaktadır. Belediye şehrin binde Bağlar mevkiinde kâin Refik Ef. köşkü cıvarında bir Yeni Asır refikimiz İzmirde çıkan Yeni Asır refi- kimiz otuz altı yaşına girmiştir, tebrik ve muvaffakiyetinin deva- mını temenin ederiz. —— Mr. Filbi — — Müslüman olan Ingiliz müsteşrikir Bir kaç gün evvel İngilterenin Arabistan ahvali hakkında ibti- sası ile maruf Mr. Filbinin müs- lüman olduğunu yazmıştık. Ara- bistan ahvali hakkında mütead- dit eserler yazan bu İngiliz müs- teşrikinin İslâmiyeti kabul etmesi İnşaatın ba ç merasi- ra mr em AN EE asi müteahhit Fethi Beyferdir. havuz inşa ettirmiş ve buradan itibaren demir boru ferşine baş- lar bekir şimdiye kadar su- suzmu idi? Hayır! On beş kilo- metre Güzel kariyesinden şehre vaktile su getirilmişti. Fakat bu su şehre gelinciye kadar mü- levves bir hale geliyor, yolcular ve çobanlar içine her türlü şey ler atıyorlar ve nihayet su tak- sim noktalarına taksimatın hüsnü suretle ifası için gübre dökmek mecburiyetinde kalınıyordu. Bit- tabii bu su ne içilebiliyor, nede başka bir işe yarıyordu. iyarbekir belediyesi yeni su- yu şehire indirirken İstanbuldaki Terkos şirketinin usul ve tesisa- |» tın taklit etmektedir. On üç kilometrelik bir sahada ypılan tesisat bir sene zarfında bitecek, balk temiz su içecektir. AM “ hayret ve merak İle karşılanmış- tir, Mister Filbinin bu münase- * betle bir resmini dercediyoruz. em e veremem ne SPOR .i A ŞA ŞAN AM SONY

Bu sayıdan diğer sayfalar: