14 Eylül 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

14 Eylül 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m 6 VAKIT 14 Eylül Tayyare ile Parise miden muharririmizin metkunları: 6 2 mn. em Parise Havadan .. Lö Burie 1530 — m Bakışı istasyonu Büyük hangarları, rasat merkezi ve hastanesile büyük bir âlemdir! Bir pilot nasıl muayene edilir ? 1300 metre genişliğinde ve 1800) metre uzunluğunda bir - meydan. Etrafı hansarlarla çevrili. Bir ta- rafında büyük bir projektör kulesi. Sonra her dakika kalkıp inen tay- yareler; Burası Paris (o civarında “Lö Burje,, tayyare istasyonudur. Lö Burje tıpkı arı kovanı gibi- dir. Mütemadi horultularla gidip gelen tayyarelerin getirip götür- “âükleri yolcularm sayısı vasati ola- rak/“gündö 've yaz . mevsiminde 450 dir. Bu sayı kışın 125 e kadar düşer. Yalnız Londraya her gün gidis geliş 10 tayyare seferi vardır. ve tayyareler iki büyük medeniyeti merkezinin arasındaki (mesafeyi 2,5 saat kadar indirmişlerdir. Lö Bürje istasyonunda muhtelif milletlere mensup 12 şirketin tay- yare hangarları vardır. Bunlar: Cidna, L'air union, Far man, Star, Finat D.L.H.,K. L. M.,Caf, Aero Postale, Classa, eki Airways, Balair şirketleri ir. Cidna şirketinin müdürlerinden Mösyö Büro beni Lö Bürjede gez- dirmek nezaketinde bulundu. i Önce, buranın rasat merkezine gittik. İçeri girince ilk gözüme çar-) üyük iki harita (oldu. nin üzerindeki $€ hirlere muhtelif renklerde ve üzer-, lerinde bulut, işaretleri olan küçük bayraklar asılı. Ötekinde yelpaze! gibi açılmış uçları sivri ve biribiri üzerine binmiş 6, 7, 8, 10 uçlu yıl- dızlar gibi işaretler var. Bu iki ha- rita, rasat merkezinin bütün Fran- sanın muhtelif şehirlerinden ge- len hava vaziyetini gösteriyor. Öy- le ki harekete hazırlanan bir pilot rasat merkezine gelip haritalara bir göz gezdirince uçup uçmamak için kararını bir anda verebiliyor. Bu suretle fırtına tehlikesi yüzde doksan bir emniyetle bertaraf edil miştir. Merkez her yarım saatte bir mü- temadiyen topladığı malümatı ha- ritalara nakleder. Bundan başka her arzu eden pilota o günün tah- mini hava raporunu da verir. Bu merkezden sonra Lö Burje- nin hastanesine gittik. Bizi bir has- ta bakıcı kadın karşıladı ve: — Burada işsizlikten bıkıyorum dedi, bazen çarpışan ve yaralanan şoförler geliyor, şimdi de artık is- lasyon amelelörinden iş esnasında onun, benedi İtetkik için, ona, Bereket her çarşamba günü pilot ların mecburi muayenesi var, geli- niz, size oraların: göstereyim. İndik, bir odaya girdik. Karan lıktı. Burada pilotların “radiyog-! rafi,, si yabılır, kalbi muayene e- dilirmiş,, Sonra hususi bir doktor, kabiliyetlerini ayrı ayrı telkik eder, eski vaziyeti sıh- hiyesi ile mukayeseler yaparmış. asta bakıcı kadın: ş 15 Size; isterseniz, doktor “Gas- saux,, nun icatetliği bir aleti gös-i tereyim, dedi. Hastanenin en alt katına indik. Orada gayet büyük, yan yatırılmış! fıçı şeklinde bir oda vardı. Bu oda- İnn duvarları ve kapısı pek sağ- lam ve kalındı. Bu makinede, bü yük rekorlar tesis etmek, mukave- metini ölçmek istiyen pilotların mu ayeneleri yapılıyor. Meselâ irtifa rekoru kırmak ve yahut irtifa mukavemetini ölçmek istiyen © bir pilot, içerisinde tayya- re tertibatının ayni olan bu odaya, daha doğrusu fıçıya © kapatılıyor. Fakat cam bir pencereden içersini tetkik ediyor. Yavaş yavaş fıçının havası azaltılarak içeriye soğuk it hal ediliyor. Bu muamele 6000 met- re irtifaa tekabül eden bir vaziyete kadar devamdan sonra pilota, bo- rular vasıtasile oksijen veriliyor. Bu ana kadar pilot, kendi vaziyeti- ni, devam edebilip edemiyeceğini dışardaki doktora telefonla haber veriyor. Doktor da onun muhakeme kabiliyetinin azalıp azalmadığını telefonla cemi, darp ve taksim meseleleri vererek ne kadar zamanda halledebildiğini not ediyor. 8000 metreden sonra telefon, şimdiye kadar © anlaşılmı- yan bir sebepten işlemiyor. O za- man pilot, hariç ile, renkli elektrik lâmbaları ile telgraf usulü bir mu- habere ediyor. Bu alet pek kıymetli bir şeymiş, ve yalnız lö Burjede varmış. * Şimdi atölyeleri geziyoruz. Pek tabii Cidna atölyelerine gittik. Bu- rada, şirketin “60” a yakın tayyave ” İtuk irat etmiştir. Bütün Londra -ga- Ruh âlemi Sir Öbiver Loçun mütaleaları İngilterenin meşhur âlimlerin- den Sir Oliver Loç, geçen hafta Bristolda çok dikkate değer bir nu- zeteleri tarafindan hulâsa olunan, bu nutukta şu sözler söyleniyor: “Şairler ve veliler bu âlemde gözlerle görülen, hislerle duyulan; seylerden başka bir çok şeyler bu-| lunduğunu söylerlerdi. Bunlara gö- re, ilmin henüz keşfetmediği bu sa- ha bir gün ilim tarafından keşfedi-! lecektir. Hakikatte son asır zarfında bir çok ilim adamları, rüh âleminin, eskisi gibi kapalı olmadığını anlat- İmağa başladılar. Bu vadideki tetkiklerin alemdar larına göre, zihnin beyinden müste- kil olarak çalışmasına imkân var- dır. İnsanlar var ki başkalarının zi- hinlerinden geçeni anlıyor ve onun İne olduğunu söylüyorlar. Fikirlerin bu surâtle intikali; ar- tık bir çok insanlar tarafından ka- bul olunmaktadır. Biz insanlar, ruhların zarfıyız. Bu yer yüzünde geçirdiğimiz hayat, ruh tarihinde mühim bir devirdir. Burada geçen hayat, bilâhare yaşa- nacak ferdi varlık yani şahsiyet har yatının mukaddemesidir. Bu fani hayatı takip edecek hayattz insan, kuvvet, hafıza ve hislerine sahip o- lacaktır. İnsandan ayrılmıyacak şey! ler bunlardır. Kâinat, bizim anladığımızdan çok fazla, ruhi bir varlıktır. Bu mad di hayat içinde bizler, ruh âlemin- ne gidenlerden müteşekkil yardım- cılarla muhatız. Bir gün gelecek biz! de gnlara karışacağız. Çünkü bura daki hayatımız, bütün varlığımıza MERAKLI amman ymm mamizmaay miz SEYLER J “ŞEYLER Nası! Müslüman o'muş ?| Kayser Vilhelm Berlinde bir dava kazanmış Geçenlerde İngilterenin şark işle) ri mütehassıslarından Mr. Filbinin müslüman olduğunu yazmıştık. Son posta ile gelen Deyli Meyl gazetesi onun nasıl müslüman olduğunu $u şekilde anlatıyor. Mr. Filbi Vehhabilerin reisi olan Melik İbnissuuda bir mektup yaza rak müslümanlığı kabul ettiğini bil- dirmiş, ve bu mektupta Kur'anı mu» kaddes kitap, Muhammedi hak pey gamber tanıdığını, o Vehhabiliğin müessisi olan Muhammed ibni Ab- dül Vehhabın mezhebini kabul etti- ğini söyledikten sonra şu sözleri ilâve ediyor: “Benim islâmiyeti kabul etmem derin tetkikleri ve riyasız muhabbe ti takip eden iman neticesidir. Beni buna Allah irşat etmiştir. Onun i- çin Allahtan başka bir mabut bu- lunmadığını ve Muhammedin, Alla hın kulu ve peygamberi olduğunu! kabul ediyorum.,, Mr. Filbi, Sultan “İbnissuuda yazdığı bu mektupta “Abdullalı|* Filbi,, imzasını atmıştır. Mr Filbi 45 yaşındadır. 1915 te İrakta siyasi memuriyetler deruhte etmiş, daha sonra 1917 ve 1918 de merkezi A- rabistana gönderilen İngiliz siyasi heyetine riyaset etmişti. Kendisi se yahatlerile ve Arabistan hakkında- ki ibtisasile meşhurdur. Kendisi 1903 ve 1904 senelerin- de Vestminister mektebinin birinci - N ve bu mektep takımının kaptanı ıdı, ——— Andre heyeti seferiyesinin bekayası Bir Norveç gemisi tarafından bulunan Andre heyeti seferiyesi bakayası Norveçin şimalinde Tom- s08 limanına getirilmiştir. Malüm olduğu veçhile Andre bundan 30 nispetle pek ehemmiyetsizdir. Hakikatte biz, maddi âleme hâ- kim olanlar, ruhani bir âlem içinde! yaşıyoruz.,, - Mis Brezilya dünya güzeli oldu. Cenubi Amerikada Brezilyada dün ya güzelinin intihabı için müsaba-| ikaya iştirak eden cihan güzelleri larasında Mis Brezilyanm birincili- ği kazandığı telgraf haberi olarak bildirilmişti. Tayyare postasile ge- len son gazeteler Mis Brezilyanın resmini neşretmektedirler. Mis Bre- zilyanın adı Jolando Perera'dır. Kendisi aslen İspanyol bir “aileye mensup imiş. Hakem heyetinin nıs- fını teşkil eden Brezilyalılar kendi güzel vatandaşlarının cihan güzeli intihap edilmesi için nüfuz icra et- tiler mi? Bu bapta tafsilâtı * ilerde alabileceğiz. | sene mukaddem balon ile kutbu şi- maliye gitmeğe teşebbüs eden sey-| yahtır.Andranin ve bir arkadaşının cesetleri buzlar arasında bozuülma-! taş bir halde bulunduğu gibi heye-| te ait bir takım eşya ve bir not def- teri de 'elde edilmiştir. Norveçe ge- Kayser Vilhelm tarafından Ber” linde çıkan Morgenpöst gazetesi” karşı bir dava açılmıştı. Dava Ber” lin hukuk mahkemesinde k ve dava kayser tarafından kazsm" mışlır, g Morgenpost gazetesinin kaysef aleyhindeki neşriyatınm hulâs9* şu idi. Kayser, harp silâhlari Krup fabrikalarile alâkadar hatt» hissedar olduğu için Alman ordu!” nun bu fabrika tarafından silâhls”” dırılmaşı için nüfuzunu kullarım” tır. Halbuki Alman ordusunun 93" ha iyi, daha mükemmel silâhler!* teçhiz etmek mümkündür. Vilheli. şahsi istifadesi için buna mâni muştur. Vilhelm, buna karşı gazete hinde dava açmış, mahkeme Vi min, Krup fabrikasma yardım €€ rek Alman ordusunun teslihatını i9” hisar altına almasını temin. e. etmediğini tahkik etmiş, bri” çin alman gazetesi sahibi dan gösterilen şahitleri dinlemiş # tirilen bu eşyanın Andreye ait olup| neticede Vilhelm lehinde hüküm olmadığı şüpheli görülüyordu. Ma-| rerek Morgenpost gazetesi bulunan| Doktor Hendeli 75 ingiliz irası amafih eşya meyanında bi mk bir fotograf makinesinin filmleri|ti cezaya mahküm etmistir. bozulmuş olmalarına rağmen hu- susi vasıtalarla yıkarımış ve bu film lerin Andre heyetine ait olduğu ar- laşılımıştır. Tahmin edildiğine göre; heyeti seferiye balonu terketmeden evvel eşyanın mühim bir kısmını yanına almış ve Blâriş adasına bu suretle inmiş ise de yanındaki mev- cut malzeme uzun müddet o buz mmtakasinda tahammül 'edilmesi- ne kâfi gelmemiştir. cesetlerin" ya- nında bulunan kızağın işe yarayı yaramadığı anlaşılamamaktadır. —— Franklen heyeti İngilterede taht meselesi İngilterede tahta kimlerin t€ varüs edeceği meselesi son gü“ lerde ehemmiyet kazandı. Mes lenin aslı şudur! , “Simdiki veliabt evlenmemekt* ısar ediyor. Onun için ikinci - velitlik. PİYork prensinin ubtesinde buluğ” yor. Fakat, York prensinin kadar bir erkek çocuğ” Onun iki çocuğu da 9* şimdiye olma i ; Biri nda, diğeri iki hafta” seferiyesi hr ol” ba iki kaz Büyük kef Fotmemuray, 13 (A.A) —| ypj, tahta geçer bir vi (Alberla) 83 senedenberi Frank- | sahili olursa dördüncü veliaht len heyeti -seferiyesinin gaybu- beti meselesini ihata eden esrarı tenvir eyleyen: bakaya Kanada kâşiflerinden tayyareci binbaşı Burwash tarafından keşfediimiş- tir. King Willian island'da ilk defa karaya inen tayyareciler olan arkadaşlarile beraber bu- lunmuş olan pilot Jilberin dedik- lerine göre, © bazı alâim heyeti seferiyeye dahil olanlardan bir takımının Scorbut'tan ölmüş ol duklarıni tahmine müsait bulun- emme ei — Kaç saat. — Günde dört nihayet 5 saat, — Bu onları yormaz mi? lerinin eksikleri, tamirat lar.) iş ça fen heye.) —Hayır.Çünkü bütün mesele Her yeni alman bir parça fen heye-| simli ti tarafından muayene edilir ve on Kalkış ve iniştedir. Bu hâdise ise bir! dan sonra kullanılır. Ayni zaman- pilot içinbir uçuşta ancak iki da küçük tecrübe tayyareleri de bu defa vaki * olabilir. Havada pi- atölyelerde yapılmaktadır. İlotun o vazifesi hiç te yorucude- Gezerken Mösyö Büroya sor-|gildir. Sadece, kendisince, yüzlerce dum: defa malüm olan bir yolu takip #- yaral sun. lananlara bakıyoruz ki iş ol- | — Sizin pilotlar her gün uçuş ya-|der. İstasyona gelince konar. parlar mı? i Fikret Âdil maktadır. Tabutların mülenazır surette sıralanmış olmalarına ba- kılırsa heyeti seferiye erkânı hep birden ölmeyip yekdigerini müteakıp telef olmuşlar ve ar- kadaşları / tarafından odefnedik- mişlerdir. Geri kalanlar da aç- lıktan oölmüşlerdir. İskeletlerle kemikler taş yığınlarile vücude etirilmiş olan ve bilâhare yer- iler tarafından tabrip edilmiş ve- ya muhalefeti -bava yüzünden harap olmuş olan abidelerin en- olan kızın hali ne olacak? Bu mes'ie. bir heyet tarafın dan ciddiyetle tetkik ilmek” tedir, Teliai bittikten sonr” bu pey ak piş kırala bir rapor verilecektir. sa Hali hazırda “İngiliz tahtını” sırasile varisleri şunlardır : e 1 - Prenses dugal,2 - Yo i prensi, 3 - Prens Elizabet, Ye” doğan: ve henüz ismi konulmıya” Prens, 5 « Prens Glavsest“”" 6 - Prens Corc, 7 - Prensef Mari, 8 « Vicont Lasel, 9- İkin€ Kont. Lasel, . 10 - Prens * Ar. Konnot, 11 - Lord Maktof, > Norveç Kıraliçası, 13- No Veliyiahdi, 14 Romanya Kırali | çası Mari, 15: Kıral Karol. “kan arasında bülunmuşlard”” Ayı derisinden . bir ceketle bir antalon gayet iyi olarak mm ve edilmiş olduğu halde b” lunmuştur. Tayyareciler uçuş €* nasında metrük bir geminin ©” kazını müşahede etmişlerdir. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: