27 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

27 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| İ — kilâ watanda ordudan sonra - kıymetli bir iç kuvveti haline “ ğimiz yoktur? Neden bu zümre- —4 — VAKIT 27 Teşrmeve. 1930 , Orta Anadoluda Seyahat Mektupları : 23 A A A TN TN 2 Kayseride ticari faaliyet GEN İzciler geçerken jün akşam, memleket genç- liğini izci kıyafetinde sey» rettim. Boru üfliyen şişkin gö- güsleri, ahenkle dökülen trambet doluları arasında sert adımlarla ne gözel geçtiler! Büyük mubarebenin aç, sıska neslinin harap sürünüşünü bilenler için bu gürbüz geçitteki sıhhat ve adale nümayişinin kıymeti çok aşikâr bir şeydi. Sert, kes- kin hareketlerde sezilen vücut kuvvetini, yizlerdeki vekarlı ma- na bu kalabalığın deruni kud- | retiti açıkça gösteriyordu. Mekteplerde izci olmanın ağır şartlarını bilirim. Bilirim ki, bir | gence bu unvan verilebilmek | için o, sürekli bir seciye imtiha- mına tabi tutulur. İzci, sade mu- vağfakıyetli bir talebe değil ayni zamanda dürüst bir arkadaş, temiz bir vatandaştır. O delikanhlar Ankaraya gi- diyorlar. Orada yarın omuzlarına ala- cakları Cümhuriyetin bayramı mı kutlulayacaklar. Cömhuriyet fikrini, kitaptan sonra hayat | içimde onlara işletmek iyi bir harekettir. Yalnız, ben bugünkü gurur verici manzara karşısında başka şeyler de duydum. Bu izci teş- getirilemez mi? Okumuş. fennin mutalarını Jâboratuvardaki tecrübelerle gör- müs, uyanık, sağlam alayların mn “yük kavvet olduğunu kim <debilir, Fakan bana öyle > örki biz bu kuvveti boş | tw vroz. Tıpkı yaratılştanberi evci keyfine akan ırmaklarımiz, gömülü kalan madenlerimiz gibi bu kuvvetten istifade edemiyo- ruz. Meselâ niçi bir bava izcili- den sivil pilotlar yetiştirmiyoruz? Almanların “Çelik miğferliler,,i bir buçuk milyonluk korkunç bir kuvvet haline girdi. Belki ordu hürriyetsizliğinin bunda büyük hissesi var. Amma | biz de bu teşekküllerden eö- mertçe baş çevirecek halde de- giliz. Öyle sanıyorum ki izciler, kendilerle o daha yakından ve daha etraflı uğraşılacak bir mevzudur. Seygak ME “GÜZE Hizmetçiye dair €çen gün tanıdıklardan bi- risi hizmetçi bulamadığın- dan behsediyor, sızlanıyordu. Bir başkası : — Hizmetçi yok değil, var amma, dedi, her nedense, bir kapıda uzun müddet durmuyor- lar. * Son zamanlarda hizmetçi bahsi Istanbulun ağzında pelesenk gibi bir şeydi, Şu fırka dedi koduları çıktı da halk, bu bahsi unutur gibi oldu, * Geçen gün İzmirden gelmiş bir Serbest fırkacı ile konuşur | yorduk. Bu zat, son zamanlarda Hizmet sahibi Zeynel Besim Be- yin Serbest fırkadan ayrılması» na telmih ederek: — Bizim Hizmetçiyi ayarttı- lar! dedi, Biz Kayseriyi iki mübim ih- racalı ile daha çok tanımışızdır! Pastırma ve halı... Kayserililerin ençok meşgul ol- dukları ve dairei ibtisaslarında bulunan bir şeydir. Kayseri ha- lları, Kayseri pastırmaları mem- leketin ve hatta birçok Avrupa şebirlerinin bile fazla derecede i rağbetine mazhar olmuştur. Kayserililer paatırma için lâzım vanndan, Erzurumdan, dan tedarik ederler. Bu mevsim artık celep mevsimindir. Fakat görseniz ne müşkülâtla. Doğ- rusu Kayseri celepleri çok si- kıntı çekiyorlar ve gelen hay- vanlari bin türlü (zorlukla sevkediyorlar. Pastırma için kesilen hayvanın miktarı (425 bini bulur, Her hayvandan vasati olarak 30 ok- ka pastıma O kesabile senelik istihsalât bir milyon kiloşu bul- | muş olur. Bundan başka 250 bin okka kadarda sucuk çıkar. Kayseri “sucuk ve pastırmaları en çok cenup vilâyetlerimizle Yunanistan ve İskenderiyeye gi. der. Pastırma işlerile meşgul olanların adedi 15- 20 yi bulur. Bunların ayrıca bir de birlikleri vardır. Halı meselesine gelince, bugün Kayseri halıcılığı eski rağbetini biraz o kaybeder gibi olmuştur. Umumi “Karpten evvel yalnız içinde birden iki bine düşmüş, bilâhare, 7560€ çıkmış ve iki tır. Tezgâh adedinin düşmesi ihracat yapılmamasından ve ma- li buhran basebile bir çoklarının piyasadan < çekilmesinden ileri gelmiştir. Bugün her tezgâh se- nede vasati üç halı çıkarmak- ta olduğundan her sene 10000 halı imali mümkün olmaktadır. Kayseri halıları metre murabbat 20 lira bhesabile ve en ziyade Istanbulla Avrupay asatılmakta Şimdiye kadar bazı kimseler tarafından Kayseri halıcılarının fe- na boya kullandıkları söylenmiş- se de bunun aslı olmadığı mey- dâna çıkarılmıştır. Gerçi evvelce (Alinini) unmındaki boyayı kulla- bir mal meydana çıkaran (ali- zarin) namındaki boyayı kullanı- yorlarmış... Kayseride cidden lüks bahlar yapılmaktadır. Yal- nız, araya fena şekildeki reka- betler girmese ve bazı halıcılar şöyle bir birleşiverseler, Kayseri bahılarının hali, o zaman daha başka olur. Kayseride balı dokuyan kızlar, halının sırasını, daha doğrusu 500 ilmesini 60 paraya doku- yorlarmış... Daha doğrusu en kabadayısının günlüğü 50 kuruş- muş, fazlaya gelmiyormuş... | bizmetçisiz kaldığı için bağrı yanmış, safderun bir zat da vardı. Bu sözün ne kasdettiğini anlamıyarak söze karıştı: : — Ayartırlar, dedi. Zaten hiz- metçi değil mi? Bugün bu ka- pıya hizmet eder, yarın başka kapıya. Onlara inan olmaz. Mecliste, uzun zamandan beri Toplu Iğne Bu iki mühim Gcaret bütün | olan hayvanları Kayseri ve ci | Adana | Kayseri merkezinde 11 - 12 bin | tezgâh varmış, Bu Fakam harp | senedir de 3000 de karar kılmış- | nıyorlarmış. Fakat bugün has | Pastırmacılık ve halıcılık dün ne vaziyette idi, bugün nasıldır? Kayseride, bilhassa Pınarbaşı kazasında atçılıkta çok ileri gitmiş bir haldedir. Uzun yaylâ ırkı otlak İ hayvan yetiştirmekte kendisine İ has bir evsafa maliktir. Bilhassa ordu ibtiyacatı ehemmiyetli bir surette büradan tedarik edil mektedir. Bu ırk gittikçe, Macar Nonyos ayçırları ile ibtilât elti- rilerek ıslah olunmaktadır. Müşterek aygır deposundan her sene İl Nonyos aygırı gel- mektedir. Kayseri vilâyeti baytarlık iş- lerine atfı ehemmiyet elmişlir. Geçen sene iki ve bu sene üç güzide evsafı haiz Anglo:Arap celbedilmiştir. İdarei bususiye her sene Başvekil İsmet paşa Hz. nin himayelerinde bulunan ıslah encümeni hamina Uzun yaylâ hayvanları için 5000 lira mükâfat vermektedir. Aynca birde hayvan sergisi açılmaktadır. Eu sene bu sergi üçüncü defa ve müvaffakiyetle 11 temmuzda açılmış ve buna 400 e yakın hayvan iştirak et- miştir. Kayserinin © istihsal © vaziyeti bu sene: fena değildir. Gerçi Kayseri ve mülbakatı bundan iki sene evvel kuraklık sahasında kısmı ile beraber tüccarı da pek sikışık bir hale getirmişti. Geçen” söne' ve” bilhassa bu sene cidden şayanı memenuniyet bir mebzuliyettedir. Bu mebzu- liyet bittabi fiatları düşürmüştür. vaddı iaşeyi ve ibtiyacatını temin hususunda (kuraklık © seneleri gibi müşkülât çekememektedir. Ta'ât Mâömtaz Mısır postası Seyri sefain vapurlarile gelip gidecek Mısır posta idaresi, Mısırdan Izmir ve İstanbula gönderilecek posta eşyasının o Seyrisefain vapurları ile #akline karar ver- | miştir. Bunun.için o Seyri se- fain idaresi ile itilâf edilmiştir. EKAhram © gazetesinin & verdiği malümata göre seyrisefain va- purları, postayı 193İ senesi ni- İ hayetine (oo kadar & meccanen | taşıyacak, ondan #onra ve- rilecek ücretLondra posta mua- hedesinin ahkâmı ve istatistik ile tekarrür edecektir. Mısır posta idaresi bu itilâfın halk için müfit olduğunu ilân et- miştir, —————— Yahudiler memnun! ŞihagoTribün gazetesinin ver- diği malâmata göre Amerikanm sabık (o Hahambaşısı © Valsey, Filistinde siyonizmin kuvvetli bir darbe yemesine çok memnun olduğunu ilân etmiştir. Haham Valsey, yirmi beş seneden beri, Yahudi milli yurdu aleyhinde olduğunu bildirmiş ve şu sözleri söylemiştir: “ İngilterenin son siyaseti siyonizme kahir bir darbe indir. miştir. Bundan böyle Yahudiler, milli teşkilâttan vaz geçerek dini teşkilat ile meşgul olmalı | ve ona kuvvet vermelidirler. , olunan .bu at nesli, | İ yük çekmekte, kuvvetli adeleli idi ki bu hal köylüyü ve müstahsil lerdil Bunlar onun sayhasını duy- Şu kadar ki köylü ve halk me-, i Sebe oğlu! Bize adam öldürünüz, diyen var mi ? — Siz bu kuzu gibi görünen adama aldanmayınız. O bir lâh- za sonra kaplan kesilir ve to- punuzu kılıçtan geçirir. Kendinizi toplayınız ve itidalinizi muhafaza ediniz, yoksa akibetiniz vahim olur, biriniz de yurduna sağlam dönemez. Bu sözlere kanmak istemiyen ! gibi görürenlere başka türlü söz söyleniyordu, Onlara : * —Hepimiz de gideceğiz. Fakat bir kaç gün daha sabredelim, bakkımızı temin edelim, bir w- | mümi af alalımda öyle gidelim. Yoksa mısırdaki hükümet bizim canımızı yakar.! Diyorlardı. Bütün bu telkinat neticesi ola- rak müfsitler kapının önünden ayrılmamışlardı. > Pim O akşam Seboğlu Mehmedi yalnız başına bekledi. Zeki ya- hudi, Mehmedin onunla mühim bir münakaşaya gireceğini anla- miş başkalarının bu münakaşayı dinlemesini istememişti. Yalnız, onun bütün sirlarına vakıf olan | Meymun oğlu, Cermuz oğlu, Ker- rus oğlu bir tarafta bekliyecek- dukları zaman ansızın gelecekler ve Mehmedi yakalayıp öldüre- aynlacak, yahut onların sırlarını ifşa edecek oldrsa bu Hatti Haz reket takip edilecekti. Mehmet geldiği zaman Sebe oğlunu yalnız bulmaktan hayret etmişti. Çünkü onun maksadı bütün elebaşıları üzerinde tesir icra etmek, onları sui kastten vaz geçirmekti. O- | nun büyük ablası Ayşenin söz- leri, fikrini tamamile değiştirmiş, kendisi Osmana dokunmamaktan başka ona fenalik gelmemesine | yemin etmişti. Sebe oğlu Mehmedi samimi- | yetle karşıladı, onu yanına o- turttu, balini, obhatırmı Sordu. Hemşiresi Hz. Ayşenin bu sıra- da bacce çıkmakla isabet etti- ğini söyledi. Sonra ilâve etti; — Anlaşılan bugünkü yapa- caklarımızı tehir ettirmenizin *e- bebi, bacce çıkacak kafilenin hareketini beklemekti. Bu kafile gittikten sonra Medineye daha fazla hâkim oluyoruz. Öyle mi?. Mehmet: — Hayır dedi, maksadım o İ değil, dedi, Maksadim bir şey | yapmadan evvel bir kere daha | döşünmekti. Bu bizim tuttuğu- muz yol doğru mudur?!. — Bundan şüphe mi ediyor- sun? Osman, Hz. İmamın öz hak- kı olan hilâfeti gasbelmiş değil midir?.. Hz. Imam hayatta iken bu makamı ondan başkasının alması revamıdır?. Peygamberin asıl varisi o değ | mi?, Peygam- ber bütün Ledün ilmini ona tel- kin etmedi mi?.. Peygamberden sonra masum ve lâyubti olan ye- gâne adam o değil mi?.. Yoksa sen bunlara inanmıyor musun Mehmet?i!. z — lnanmıyorum Sebe' oğlul. Fakat sana soruyorum: Hz. Imam bizden böyle birşey 'stedi mi? Bize , Osman benim hakkımı | sa gideceklerdir. gasbelmiştir, onu öldürünüz, de- di mi?... Yahut bizim bu hare- ketimizden razı olduğuna işaret bile etti mi?... Ben hergün Hı. İmamı görüyorum, onun sözlerini dinliyorum. Kendisi - bizim bu hareketimizi fesat sayıyor, elin- den ge'se kılıcını sıyırarak bize karşı çıkacak. Hele benim sizin: le olduğumu bilse muhakkak beni evinden kovar ve bir daha yüzüme bakmaz. Buna sen ne dersin Sebe oğlu, bana cevap veri... — Dinle beni Mehmet, sen işi iyice anlamam şsın. Hz. Iram hakkın sahibidir. Onun hakkını temin etmek onun vazifesi de- ğildir. Ümmetin vazifesidir. Bu hakkı sabibine vermiyen ümmet belâya uğrar, cezaya lâyık olur. Yoksa Hiz. Imam hakkını ara: makla mükellef değildir. Mükel- lef o'saydı senin benim gibi adam olurdu. Biz, ümmetin ihmal et- tiği vazifeyi ifa etmek şerefini ibraz ediyoruz. Bu vazife yolun- da bir Osman değil, bin bir Osman feda edilse yeridir. Sen bu vazifenin kutsiyetini anlama- madisen ben seni muabaze et- i mem. Çünkü gençsin. Tehlike- den belki korkarsın! Mehmet cevap verdi : — Bu böyle olmakla beraber biz niçin Hz Imam ile istişare elmiyoruz? Niçin onun irşadmdan müstefit olmıyoruz?. ; — Hz Imam, belki zahiren bu harekeli tasvip etmez. Belki onu, dediğin gibi, fesat bile sa- in Fakat bunların hepsi zahiri areketlerdir. Sen bu bareket- lerin batınına bak. Hz İmam batınan bizimle beraberdir. Bi- zimle beraber olmasaydı yalnız İ başına hepimizi kılıcile doğrardı i ve biz onun karşısında eli bağlı dururduk. Hz Imam senin bi- zimle birlikte olduğunu bilmiyor mu sanıyorsun?. Bilmez olur mu oğlum? O Ler şeye vakıftır. Onun gözünden kaçacak gizli âşikâr hiç bir şey yoktur. Sen sakın onu bilmiyormuş sanarak ona bir şey açmağa kalkma. Ayıp olur. Biz. onunla yalnız ruhan konuşabiliriz ve konuşmaktayız. Başka bir diyeceğin kaldı mı?.. (Bitmedi) Irakta Intihabatı kim kazanıyor? Bağdattan umumi intihap ne ticeleri hakkında verilen ilk me lümata göre İrak hükümeti 60 meb'us çıkarmağı ümit etmek” tedir. Irak meclisi 90 meb'usta” müteşekkil olduğuna göre bükü” met 60 meb'us çıkardığı takdir” de ekseriyeti kazanmış olacaktı” Muhalefetin başlıca reisi sal başvekil Yasin paşadır. Hükümet fırkasının lideri başvekil Nuri Sait paşadır. —— Vebai bakar.le mücadel€ Sıbbiye vekâleti şark vilâyet” lerimizde son günlerde mevsil dolayısile tevessü eden vebsi bakari: hastalığına karşı gelen tedbirleri almış ve mü” dele için bir heyet göndermeğ karar vermiştir. yi Âli baytar mektebi müderi. lerinden Rıza ve Ethem B i aynı zamanda yeni vebai ki aşısını tatbik etmek üzere ge

Bu sayıdan diğer sayfalar: