9 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

9 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

o —ö-— VAKIT 9Kânunevel 1930 5 © çalışmak insana ( Romanımsı hakikat, hakikatimsi roman: 9 '—— Asmalımesçit: 44 Yağmurlu bir günde, oda boştu ve bir kadın yatıyordu PE a Bi-Ba-Bo Gözlerimi açtığım zaman bir- denbire nerede oldağumu hatır- © Jayamadım. Elbiselerimle bir şezlong üze- rinde idim. Üstüme dir kadın mantosu örtülmüştü. Doğruldum, Karşıdaki karyola- da Lili yatıyordu. Aklım başıma - geldi. Saate baktım, 3 olmuştu. Gürültü yapmadan kalktım, perdeyi açtım. Dışarda yağmur yağıyordu. i “İstanbu'un rütubetli, insana ocak' | © başı arattıran günlerinden birisi idi, © Bir lahza, çıkıp çıkmamak te- . reddüdü ile durdum. Maalesef © çıkmak, ve gazeteye gidip ça- > lışmak mecburiyetinde idim. Sa- bahlanan gecelerin ertesi günü bayultan öyle bıkkınlık veriyor ki, o dakikada işi gücü bırakarak uyumak, ber şeyi unutarak uyumak istiyor. Benim gibi çalışmağı daha iyi tenbellik yapmak için bir vasıta © telâkki edenler bu hissimde be- © mimle ortaktırlar. Naçar gidecektim. Gene gü- rültü etmemeğe dikkat ederek - masada duran kolonya ile yü- “ zümü yıkadım, saçlarımı taradım. © Buruşmuş elbiseme lâf olsun “diye bir çeki düzen verdikten “sonra kapıyı usulca açmak İste- “ dim. Fakat kilitliidi. Anahtarlar üzerinde yoktu. Etrafa bakınıp İ “ “Vakır,, ım Tefrkası: 30 aradım. Bulamadım. Liliyide uyandırmak istemi- sordum. Öyle tatlı uyuyordu ki. Ben uyuyan kadımı seyretmeği severim. Çünkü kadını uyurken, teslim olmuş bir düşman kadar âciz, galibinin merhametinden başka kuvveti olmıyan bir şey farzederim. OOnün için Liliyi uyandırmaktan (o çekiniyordum. Hatta korkuyordum. Çünkü ona karşı hakiki bir za'fım olduğunu anlamıştım. Gariptir, bir kadın bende tesir yapnıya başladığı zaman gayri ihtiyari bir aksül- amelle müdafaaya geçerim. Hal- buki ekseriyetle insanlar kendi- lerini bu hisse bırakırlar ve bu- nun neticesinden hasıl olan his- lerin mecmuuna da aşk derler. Kendimi, Liliye karşı en son dakikaya kadar müdafaa etme- ğe karar vermiştim. Fakat ne yapayım ki o gün yağmur yağ yordu, cama vuran taneleri, uzaktan gelen bir trampete sesi gibi insanda oıttıradın verdiği inatçı bir sinir bayıltıması veri- yordu;. oda loş ve havası güzel kokularla karışıktı; yeni uyan- mış, fakat uykuya doymamış ol- manın tesirile her şeyi flü gö- rüyordum; vücudumda hararet arayan bir kırıklık vardı; temiz ve beyaz çarşaflı bir yatakta nefis bir kadın yatıyordu. Yavaşça Liliye doğru iğildim. Muntazam bir teneffüsün kal- dınp indirdiği göğsünden daya- nılmaz, ılık ve adeta bir örüm- cek ağı gibi maddi bir şey yü- züme çarptı. Başım döndü. Yüzüne baktım: Kirpikleri, esasen mevcut balelerine bir başka hale yapıyordu. Yarı açık dudakları muhayyel bir öpüşmeğe hazır gibi idi. O âralık güzel bir rüya mı görü- yordu, ne oldu, yüzünden tatlı Kadınsız Memleket Madam Parkerin evi muhasara edildiği zaman Amerikalı orada idi. Genç kadını kaçırmak iste- diği söylenen delikanlıyı gördü ve onun sabahleyin tedavi ettiği genç olduğunu anlayınca kendi- “sini kurtarmak istedi. Evi kuşa- “tan bu çlgın sürü üstünde epey 'nufuzu vardı. Çoğuna muhtelif vasıtalarla eyilik etmişti. Mücri- “me herne türlü ceza vermek İsterlerse istesinler bunun yarın sabaha talik etmelerini, kaçamı- .yacağını, bu hususta kendisinin kefil olduğunu söyledi ve halkı o iknaa muvaffak oldu. Kalabalık dağılınca Amerikalı Madam Par- — kerin evine tekrar geldi. Vak'a kında izahat isteği ve bütün “olup biteni öğrendi. Yzan: Peter Bolt Madam Parker Amerikalının Sim Astonu tanıdığına ve onu namuslu bir adam bildiğine çok memnun olmuştu. Yavaş yavaş | Astonu , onun düşünceleri ile maksadını anlar gibi oluyordu. Bunları oAmerikalıya söyledi ve Astonu kurtarmasını rica etti, Amerikalı Sim Astonu halka bir deli diye tanıtmak istiyor, bunda müvaffak olursa onun kendisine tevdi olunacağını ümit ediyordu. Herşeyden evvel bir kerede Kravley ile istişare et- meli idi. Sabahın saat beşinde evine gitti ve kapıyı bütün hızı ile çalmıya başladı. Yarım saat sonra Madam Kravley kapıyı açtı. Uykudan yeni kalktığı belli idi. Gözlerini oğuşturuyordu. A- | Deandarlıkta; Düyunu umumiye binasındeki demirbaş eşya Düyunu umumiye binasındaki i demirbaş eşyalar tesbit edilmiş ve bu bususta iki suret olarak liye vekâletine gönderilmiştir. Bir senede 143 bin lira ikramiye mi tevzi edilmiş? İ o Gelen haberlere göre tedrisat vergisinden yapılan (tahsilâtın yüzde biri hesabile maliye me murlarının ikramiye almaları me- selesi üzerinde Ankarada tetki- kata devam edilmektedir. Bir habere göre bu sene Türkiyede bu suretle tevzi edi en ikramiye miktarı (143) bin liraya baliğ olmuştur. bir mâna geçti. Tamamen yüzüne iğilmiştim. Bir el boynuma sarıldı. Lilinin eli idi, ve: — Seni bekliyordum, dedi, zaten çıkamazdın, anahtarı sak- lamıştım. »*» * ş Iki gün Beyoğluna çıkmadım. Gazeteye de gitmemiştim, Ev- de -nerede olduğu sizi alâkadar etmez- iki gün tam bir istirahat içinde kaldım. Gazeteye gelince, iki gün için- de bana sekiz on kere bir kadı nın telefon ettiğini, bir kere de İ otomobille kapıya kadar gelerek beni aradığını söylediler. Bunun Lili olduğunda şüphe yoktur. Kahvemi içerken telefondan beni istediler. Bu, Şeyh Memduh idi. O ak- İ şam için beni Bi-Ba-Bo'ya davet ediyordu. Kendisini nasıl atlata- | cağımı düşünürken : — Lik sehi fellik fellik arr yer, dedi, ona dâir söyliyecek- lerim var. Başka nereye gitsek bizi bulur, halbuki muhakkak surette o seni görmeden konuş- maklığımız lâzım. Peki, dedim, ve akşam saat 11 de randevu verdik. Bilmem Bi-Ba-Bo' yu bilir mi- siniz? Burası Opera sinemasının karşısındaki sokakta küçük bir yerdir, iki katlıdır. Bodrum gibi bir yere girildikten sonra ikinci kata çıkılır. Fakat ikinci kata çıkmak için bir merâsime tabi olmak icap eder. Çünkü muay- yen bir saatten sonra kapı kilit- lenir ve yalnız aşağıdaki bod- rumda oturmak kabildir. Eğer yabancı değilseniz, üze- rinde asma kilidi olan kapı sizin için açılır ve yukarı çıkabilirsiniz. (Sonu yan merikalının yüzüne hayretle bak- tı. Oda onu seyrediyordu: Hiç te güzel bir kadın değildi. Vak- tile bütün Kulgardi erkeklerini birbirine düşüren mablükun bu olduğuna insanım inanmıyacağı geliyordu. — Madam, ben Kravley ile görüşmek istiyorum. Uyuyorsa i uyandırsın. Gayet müstacel bir mesele var. — Canım daha yeni sabah oluyor. Bu müstacel meselenizi birkaç saat sonraya biraksay- dınız olmaz miydi sanki? — Yooo şikâyete hakkınız yok Madam. Hatırlıyor musunuz, bir gece bhastalanmıştınız. Beni ça- gırdılar. Ozaman size saatın kaç olduğunu sordun mu? Hemen geldim ve sizi muhakkak bir İ ölümden kurtardım. Haydi haydi Kravleyi uyandırın. Kadın suratını ekşiterek içeri girdi ve birkaç dakika sonra tanzim edilen mazbata dün Ma- | le Sırbistan kıralı emma gm > Bulgaristan “SILA,, NIN MÜTALEASI Bulgaristan — “Sila,, gazetesi Tev-i fik Rüştü Beyin Bulgaristan seyahati hakkında şunları yazıyor: İki hükümet ve iki millet arasında! ki samimi münasebat düşünülürse bu seyahat gayet tabii görülür. Aktolu- nân muhaâdenet misakının akabinde iki memleket arasında resmi ziyaretler yapılmamış olmasına teessüf etmek hakkımızdır. Avrupa üzerinde mevce- lenen endişe ve şüphe dalgasının Bul- Igaristana da uğrıyacağından eminiz. Fakat Bulgaristan sulh munhedeleri çerçevesi dahilinde güneşteki mevkiini talep ediyor. Ve yalnız bu munahedeler ile telif edilebilecek tadilât İstiyor. Binaenaleyh bu muhadenetleri takviye ve yeni muhadenetler temin sadedinde! tamamen hürdür ve bu kendi menafii- dir. Ancak yeni yeni mevzubahs 0©- lan herhangi bir büyük kombinezona İyabaner kalmalıdır. BALKANLILAR MATBUAT CEMİYETİ KOMİTESİ. Bu sene Sofyada toplanan Balkanlı- lar matbuat cemiyeti komitesi 4 kânu- nuevvelde içtimalarını neticelendirmiş- tir. Komite dokuz maddelik bir nizam- name kaleme almıştır, Bu nizamname gelecek sene İstanbulda in'ikat edecek! folan kongrenin tasdikine arzedilecek- tir. Komite dağılmadan evvel Balkanlı lar matbuat cemiyeti milli şubelerinin Balkan kongresinin milli grupları ile daimi temasta bulunması temennisini izhar etmiş ve milli şubeleri Balkan hükümetleri muhabirleri aza (olarak tetkike davet etmiştir, | KOMŞU MEMLEKETLERİMİZDE l Romanya ROMANYA BÜTÇESİ Romanya — Univessül gaze! yazdığına göre hükümet 1981 senei bütçesinin tanziminde büyük m ta maruz kalmaktadır. Bu İ31/700 milyon leyi tecavüz etmemesi icap ediyor. Nazırlara mukaddems s zaretleri masarifinden yüzde otuz Ww kihat yapmaları tebliğ edilmişti. BÖ” le olmakla beraber son meclisi da muhtelif nezaretler bütçesi nun bu senekinden fazla tuttoğu Li retle müşahede edilmiştir. Bunun rine evvelce kararlaştırılan 31,700 mik yon leylik bir bütçe yapması kıral İ” rafından hükümete tebliğ edildi. # suretle gerek maddi masarif gerek ”* aşat azaltılacaktır. Netice olarak M çiftçi fırkasmın halk arasmda mevkiini kaybetmesi tehlikesi mevef” tur. Fırka, zahmetle yapacağı bütçe! tamamen tatbik edilinceye kadar Pİ da kalacağına dair kıraldan taahbil almadan tenkihatı yapmak tedir. VAKIT 9 kânunevel Sah 930 kabul etmekten husule gelecek menafii!j! Yoguslav | Yali 1 kanin sabet eden harp milli şenliği dolayısi-||! Aleksandr 1927 Skople davasından dolayı mahküm o- lan talebenin bakıyei cezasının affı e- mirnamesini imzalamıştır. Skople -da- vası Makedonya komitesi hizmetinde bulunan teşkilât adeyhinde idi. Mah- pusların affı davanın son izlerini sil- miş bulunuyor. Yunanistan İKTISADI BİR ANKET Yunanistan — Atina gazetelerinin haber verdiğine göre başta Nasyonal Siti bankası olmak üzere Amerika ser- mayedarlarından mürekkep bir grup Yunanistan umumi iktisadi vaziyetini | tetkik için mümessiller göndermeğe karar vermiştir. Bunun sebebi Ameri-İ| ka mali siyasetinin, İngiliz mali piya- sasınm tavassutu olmadan Yunanista- nın iktısadiyatını ıslah imiş, Yunan iktisat nazırı bu anketin teshili için mümessillere kendilerini alâkadar & decek' bütün anasırın tevdiini nezâret şubelerine emretmiştir. EKMEK MESELESİ Amele ve meslek cemiyetleri heyeti murâhhasası muhtelif buğday cinsleri İnin verdiği ekmeğin kat'i ve tam bir) sürette tesbiti için (Pire) un ve ekmek fabrikalarından birinin emrine tevdi. ini dahiliye nezaretinden rica etmiş| tir. Nazır murahhas heyetinin bu ar. zusunu kabul etmiş ve bunun için lâ, zımgelen emirleri vermiştir. Kravley kapuda göründü. Amezikalı: — Sizi bu vakit rahatsız etti- ğim için çok mütcessirim dedi, Fakat Madamada (söylediğim gibi mesele müstacel. Arkadaşı nız Aston için geliyorum. Biçare ölecek, kurtarmak lâzım. Hiç kimse onun ismini bilmemelidir, anlıyor musunuz? Siz sırası ge lince kendisinin deli olduğunu, buhran geçirirken birkaç kere gördüğünüzü söyliyeceksiniz. Zavallıyı ancak bu suretle kur- taracağız. Ben bütün macerasını biliyorum ve her haline kefil olurum. — Kefil oluyorsunuz, ha! Eyi- amma dostum siz onu daha dün- denberi tanıyorsunuz. Kendisi için deli diye şahadet etmeliy- mişim. Yanlış bir şey değil. Dün geceki işi bir deliden başka kim yapabilirdi. Zaten onun Besti bırakıp kulgardiye gelmek iste- mesi de bir nevi deliliktir. Ben Bu gecek Ay Güneşin aoğuşu : 7,13 — batışı 1041 Ayın doğuşu : 19,97 — daty : 2,47. Namaz vakitleri Saban Oğim imk Akşam Yatı 848 1207 1428 imal iMi9 © Radvo: j Bu akşam Istanbuldâ Sast Sekizden ona kadar alararf isnl Sinemalar i | Alkazar — Ana | Alemdar — Bekiret köncam Asri — Garp | Beşktaş Hilâl — Nuhun gemisi Etuval — Venüs Elhamra — Coşkun belde Ekler — Yunan tiyâtro topu Fransız — Ganj mabudesi Glorya — Haydat şarkısı © | Hale — ) Bonomo vahsi İİ) memleketlerde Kemal B. — Babaların güne Majik — 4 piyade Melek — Kırık kalp Opera — Unutmıyan kadın Süreyya Kadıköy Kadın harbe Sık — Şark pr erse Kulgardiye sadece den malumat almak için Z ğini şimdi daha eyi anlıyoru” Bana iş için geldiği hakkın”. teminat vermişti. Bunlara bak , da ona deliden ziyade bir mü” demek muvaffak» olur. “ — Kravley, sen ber halde dediğini yapacaksın. Buna şöp” ğ etmiyorum. Böyle yapmak bir? da senin vazifendir. — Vazifem mi? 7. — Evet. w — Yanılıyorsunuz. Vazifem © gil, Olmadığını göstermek igin dediğinizi yapmıyacağım. vi Sebep? Arkadaş değil il siniz? i deyi — Arkadaşlık böyle bir # icap ettirmez. Hem bu y Parkerin düşmanı değil mi? Onu? karısını kaçırmak için evine 20 medi mi? Bu suretle bizim rp düşmanımız sayılmaz mı? BiZ © evliyiz. Bizim de karımı? 1 (Binedi 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: