2 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

2 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— , Motörcü, mavnacı ve sandal- cıların tesciline başlandı Dünden itibaren limanda ve Yan sahillere işliyen ometör, sandal gnlerin Seyrü sefer merkezin- Şi kayt ve tesciline başlanmıştır. kadar başı boş, ehliyet- yenir, kontrolsuz olarak Hman- ii in verilecek bunları kul- sevk ve idare | Ye yakın sahillerde çalışan anlar bu suretle sıkı bir kayt | girmişlerdir. Kara vasıta- | Zibi motör, sandal, mavna- | mesi aranacak, sıhhi muayeneleri | yapılacaktır. Seyrü sefer merkezi memurları motörlerle bundan sonra denizde daima kontrol yapacaklardır. Li- | man şirketi emrinde çalışan mavnacılar kayda tabi tutulmı- yacaktır. Merkezce kayt ve tes- | cil edilecek deniz vesaiti kulla- nanların 3500 zü mütecaviz oldu- ğu tahmin edilmektedir. Plâkasız, ehliyetnamesiz, ruhsatiyesiz çalı- şanlar şoförler gibi cezalandırı- plâka Münlardan denizcilik ehliyetna- | lacaklardır. Tevzi edilen ikramiye ve satılan evrak Manisa meb'usu Refik Şevket Bey yn meb'unu Refik Şevket | Meclisi riyasetine maliye Maliye Vekilinden soruyor Refik Şevket B. in ikinci sual den maksadı Istanbul defterdar- lığı tarafından bundan bir müd- İ det evvel ikramiye olarak tevzi #vvelemirde bu evrakın satış | yielesinde idari bir mes'uli- wp bulunmadığını, son- u Pezkür evrakın geri alınma- yapılmadığını anlamak müfettişleri bu mes” tahkiki ile iştigal ettiği İinüz bu. tahkikat geticeler. | olduğu için Maliye Vekili Abdülhalik Beyin bu | veieceği cevabı tahkika- “okuna talik etmesi muhte- Bugünkü halde malüm zivet şudur: Günün birin. vekâletinden Istanbul bir emir verilmiş. aki kıymetsiz evrakın satılması bildirilmiş. Bu- ine Buradaki gibi bir misyonu bahsedilen ev- Pazarlıkla bazı Bulgarlara Evrakın bir mühim kısımı tarafından Bulgaristana sonra bazı zevatın zerine satılan evrakın olmadığı, bilâkis fev- arihi kıymeti haiz vesi- | mürekkep olduğu mat- aksetmiştir. Bundan sonra Biri tahkikatı başlamıştır. ik ia fikrimizce bu mesele #yade nazarı dikkate cihet şudur: Kıymetsiz diye satılan ların ve satılması iptida gelmiştir? Herhalde res- | 8 olmasa da bu satış min başında hususi ba- t vukubulmuş ola- | gibi teşebbüsat kimin | gelmiştir? Hakikata için her şeyden evvel | bir nokta budur. Fil- | Kita, bundan evvel İstanbulda mezuniyeti altında Mahzenlerinde bazı ecne- | Kü tetkikat yapmışlardır. | ol, suretle tetkikat yap- h Feti; n TE . di rt 77 eş Zi z fi £Z, if a bazı vesaiki ele için bu yoldaki teşeb- kya, a kası var midir? Son- *tsiz olmak üzere satıl- karar verilen kâğıtların ve | müzayedeye konma- yalaşıyor. im müzaye- bağa ayd Bulgarlar- | ip çıkmiyacağı ne- Balim idi? Yani neden do- Mann kâğatlar ve defter- Bk güredeye kenmadı da pa- stile talibine ibale edil- 17 İ verdiği için rağbet; görmediğini İ tit kelimesinin edilmiş olan yirmi bin liranın bir sui istimal mahiyetinde olup ol- madığını anlamaktır. Onun için sual takririne bilhassa şu nokta- İarı yazmıştır: . “İndi bir ictihatla ve gayrı İ kanuni birsurette yapılan bu fiil hükümetçe teşebbüsat | zimmete para geçirmek demek değil midir? Bu mesele hakkın- da kanun! tahkikat ve takibat yapılmış mıdır? Müsebbiplerinden bu iş sorulmuş mudur?,, Bizim bildiğimize göre selede mes'uliyet varsa Istanbul o defterdarlığına Maliye vekâletine de edecektir. Çünkü bahsedilen ik- | ramiyenin tevzi .için. ilk .emrin | Maliye vekâletinden verildiği an- laşılmaktadır. Hatta ikramiye tev- zii meselesi yalnır İstanbul vilâ- yeti defterdarlığına da münhasır değildir. Verilen bir umum şek- linde olduğu için diğer vilâyetle- rin defterdarlıklarınca da bu nevi ikramiye tevziatı yapılmıştır. Tev- zi edilen ikramiyelerin kanuni olup olmadığı şurayı devletce tetkik edilmiştir. Kanuani olmadı. fs karar verilmiştir. Fakat bu arardan sonra tevzi olunan ik- ramiyelerin geri alınması hakkın- da Maliye vekâletinden ikinci bir | tamim yapılmadığı için alınan paralar herkesin cebinde kalmış- tır. işte bu meselenin son şekli | de bundan ibarettir, bu me- yalnız değil, Doktorlar arasında — Haysiyet divanı Fildman ve Kalmet aşıları hakkında miami 3 - VAKIT 2 Hariran 1931 mese | San'at âleminde Raşit Riza B. Nerelerde dolaştı, ne yaptı? Bir müddet sahne hayatın- dan uzak yaşadıktan sonra Da- rülbedayi iltihak etmiyerek ay- rı bir trup teşkil eden tânınmış san'atkârımız Raşit Rıza Beyin | heyetiyle birlikte o Yunanistan turnesine çıktığını yazmıştık. Aradan bayli uzun bir zaman eçmiş olmasına rağmen Raşit Na Bey ve arkadaşları temsil heyeti henüz seyahatini bitirme- miştir. Aldığımız malüta göre Raşit Rıza B. Atinada verdiği ve M. Venizelosun da hazır bulunduğu ilk temsilinden sonra Serez, is- keçe, Gümülcine, Selânik, Volos Lârisa, Tırbala, Pire, Patras Preveze, Yanya şehirlerine git- miş ve oralarda temsiller ver- miştir. Burada Raşit Riza Beyle arkadaşlarından bazıları arasında ihtilâf çıkmış, Hulya Hanımla | | Büyük Muammer ve Celâl Bey- İ ler heyetten ayrılmışlardır. Raşit Rıza B.le kalanlir şunlardır: | Lili, Lüsi, Eftalya, Şükran ve ! Dürnev o Hanımlarla Saadettin, Salâhi Beyler ve bazı amatör gençler, Raşit Riza B. bu heyetle Yu- nanistandan sonra Arnavutluğa- da geçmek teşebbüsünde bulun- muş, Görice şehrine gitmiştir. Orada bir temsil verilmiş, fakat Ertuğrul | Arnavutluk hükümeti Türkiye ile | arasında resmi münasebat mev- cut olmadığı beyanile bir Türk tiyatro heyetinin Arnavutluk da- | ar Dare bulunmasına müsaade edilmiyeceğini bildirmiş, Raşit KERE. vee iz Göricedeki ilk temsilden sonra Arnavutluğu terkederek tekrar Yunanistana dönmek mecburiye- tinde kalmıştır, Heyetin gezip tozduğu yerler- de ahali temsillere maalesef rağ- bet etmemiş, ümit edildiği şekilde ve arkadaşları | | terettüp /hasılât temini mümkün olamamıştır. | Başpapas Sırp hükümetinden nişan aldı Geçen gün Ankaradan gelen Yuğoslavya sefiri Mösyö Tetiç, | sefaret erkânile beraber' Fener patrik | Fotyos EF. ye, hükümeti metbu- | patrikanesine giderek ası tarafından ihda edilen Sen Sava nişanının büyük kordonla- rını tevdi etmiştir. Bu münasebetle sefir ile pat- rik arasında mütekabilen nutuk- lar irat edilmiş Fener nesile Sırp milleti arasında asır- lardanberi mevcut olan revabitı diniyeden ve Ortodoksluk ki- İ lisesine olan hürmet ve muhab- betinden bahsedilmiştir. Patrik İ sefirden kıral ile Yuğoslavya hü- | kümetine ve Sırp milletine tahas- | süsatımın iblağ etmesini rica &t- miştir. LL 2 em Antalyaya giderek Suriyeye geç- İ mek tasavvurundadır Ertuğrul Muhsin B. Bugün Mısıra gidiyor,Arapça bilen güzel kadın tedarik »decek Darülbedayi sanatkârları iz- mirden bu ayın İ3ünde şebri- mize gelmiş olacaklardır. Bugün Ertuğrul Muhsin bey, yanında operatör Cezmi bey ol- duğu halde Mısıra gidiyor. rtuğrul Muhsin bey ipekçi | İ etmiş olan mağfutun cenazesi Osman kardeşler hesabına “İstanbul So- kaklarında,, isimli sözlü bir yeni film çevirecektir. Bu filmin senaryosu Ert | Muhsinin'dir ve vak'a Istanbul, Mısır ile Yunanistanda geçmek- tedir. Dartilbedayi artistlerinden bir kısmı bu filmde rol alacak- lardır. Maamafih filmin baş kadın rolünü kimin oynıyacağı henüz belli değildir. Bunu Mısırlı bir aktrisin alacağı söylenmektedir. Bu ilk sözlü türkçe filmin mü- kâlemeleri Pariste bir stüdyoda i yapılacaktır. Mısırdan angaje edilecek olan yıldızın, meşhur Fatma Rüşti ol- Raşit Riza B. Limniye, izmire, |. mak ihtimalide vardır. ihtikâr var mı yokmu? Tüccar vapurlarda nakliye ücretlerini çok bahalı buluyor Seyrüsefaim © idaresile “milli vapurcular arasında son zaman- larda aktedilen itilâfname barı tüccarlar tarafından memnuniyet- sizlikle karşılanmaktadır. Tüccar- lar son itilâfnnmenin rekabeti ortadan kaldırdığı için navlun İ ücretlerinin yükseldiğini söyle- mektedirler. Bu iddialar karşı- sında vapurculardan bir zat demiştir ki: — Son günlere kadar gayri | tabii bir rekabet vardı. Bu yüz- den nakliye ücretleri çok düştü. | Hatta bir ton eşyayi İstanbuldan | Trabzona iki liraya' göndermek 1 i mümkün oluyordu. Bunun önüne karar verd Etibba odası haysiyet divanı düm toplanarak doktorlar ara- İ sında birçok münakaşaları mu- cib olan Fildman ve Kalmet aşı- ları hakkında kararını vermiştir. Divan, Kalmet aşısının iki sene evvel fazla vefiyata sebebiyet ve Fildman aşısınında çok eski, adetâ metrük bir aşı olduğunun alâkadarlara tamimini kararlaş- tarmıştır. | Hitit kelimesini kim icat etmiş? Fransızca “İstambul,, o gaze- tesi “Lionel Belbomme,, imzasile Hititler hakkında bir tetkik me- kalesi yazmıştır. Mösyö Lionel Belhomme Hi- Vright isminde bir rahip tarafından icat edildi- | ğini ve Hititlerin kim oldukları- 'N »m kati surette bilinmediğini | söylemektedir. ” geçmek içinde son itilâfname tanzim edildi. Seyrüsefain idareside ortada ihtikâr olmadığı kanaatındadır. wee İstanbul ve taşradaki os idare erkânından bir zat bu hususta demiştir ki; Şimdiki vaziyetten ve itilâf- namenin tatbikından tüccarların memnun olmayışı gayet tabiidir. Çünkü vapurcular arasında şid- detli rekabet varken fiatlâr hiç bir yerde görülmedik derecede ve gayri tabii surette düşüyor ve bu vaziyetten tüccar istifade ediyordu. Yeni itilâfname bu gayri tabii vaziyeti kaldırmış, navlun ücret- lerini tabii hadde irca etmiştir. Yoksa ortada ne ihtikâr, nede tröst mevzuubahis değildir. Ticaret odasi ne diyor? Diğer taraftan vapurcular ara- sında yapılan itilâf üzerine yeni navlun tarifesinin ilân edilme- diğini nazarı dikkata alan Ticaret odası, bu hususta takibatta bu- lunmağa karar vermiştir. DEVAJR VE MÜESSESATI Resmiyenin Nazarı Dikkatine Yeni teşekkül eden ve merkezi İstanbulda Kahraman zade “hanında Üçüncü Katta bulunan RESMi ILANLAR Türk Limited Sirketi 1 haziran 931 tarihinden itibaren ifai muameleye başla” . mıştır. Gazetemizde neşredilecek bilimum devair ve müessesatı resmiyeilânlarının teehhüre uğramamasını ve muntazaman neşrini teminiçin mezkür şirkete gönderilmesi iktiza ettiğini devair ve müessesatı resmiyenin enzarı ittilâma arzeyleriz. patrika- | Günün Muhtırası Takvim — Salı 2 Haziran 6 ma 1931, senenin - günlerr geçen 153, kalan günler 912, 14 Muharrem 1880 Güneş—Doğusu 441: Banşı, 1945 Namaz vakitleri— Sıbıh 235 Öğle 1212 ikindi 16.1(; Akşam 1935 Yatsr OIAZ imsak 219 * Hava— Dünkü hararet (azami; 26 asgari) 16 derece. Bugün rüzgir hafif mütehavvil hava ekseriyetle açık olacaktr. * Bugün Muhakemeler — Hasan Âli B ve arkadaşlarının komünistlik maddeşin- nakzan muhakedseleri, ay den . temyizder İ (Apr ceza mahkemesinde, saat on bu- çukta) $ ikinci hukuk mahkemesi âzasıadan İ Mitat ve başkâip Macit Beylerin vazife» lerine müteallik bir maddeden muhake- İ meleri ( Ağır ceza mahkemesinde, on üç buçukta) Ölenler — Şark şimendiferleri baş- katibi Kenan Beyin pederi ecza methar müdürlüğünden müteksi: tabip miraleş | Mahmut Ali Bey müpteli olduğu haste- hktan rebayap olamıvarak dün vefat et- miştir. Altmış seneye yakın bir müddet vazilei askeriye ve vataniyesini herkesin inü kazanmak suretile fe beyde diğer bekçi sokağında 59 Nalı apartmandan siat on beşte kaldırılarak Teşvikiye camiinde mamazı kılındıktan sonra Maçkada şeyhler mezarlığına def- nedilecektir. Allah rehmet eylire, Radyo istanbul — Sast 18 den 19 2 kadar gramofon plâkları neşriyan 1930 dan 90,30 a kadar saz Vedia Riza Hanım ve Rifat Bey iştiraklerile, Amadolü Ajansı 90,30 dan 2130 a kadar Radyo orkesiran 21,30 dan 2230 a kadar sez Nermin ve Belkis Hanımlar iştirakile, Borsa haber» leri. Viyana, Peşte, Moskova, Bükreş Saat 19: Bükreş: (12-394) askeri musika Peşte (20-550) kıraat Çigan orkesmram Moskova: (75-1304) Radvo Jarnal .« Roma (441) konser, Bize, Vağnet Maks Bruh, Aforino ve saire Viyana: (20-516) çocuklar için, Baal Oyunu Saat: 20 Bükreş: İsthbarar, konferans Peşe: Örkestraya devam Moskova; Konser Roma: Konsere devam Viyana: Eşperantos, müsahabe Saat:.21 Bükreş: Grsmolon, Darülfünun Radyoso Peşte: Musiki mektebi son #rnf imtihanı Moskova: Müsahabe Roma: Radyo Jurnal, Gramofon Viyana: İngilizce detsi Saat 22 Bükreş: Orkestra Peşte: Konsere devam Moskova: Konser Roma Gramafon, Kemin selo kon- seri Viyana: Müsahabe, Viyana bandoru Saat 23 Bükreş: Orkestreya devam Peşte Konsere devam Roma Konsere devam Virana Konsere devam Kanada dolârı! Hasan Mustayef isminde Azer- baycanlı maruf bir tüccar geçen- lerde Nattâ seyahat acentesinden Paris için birinci mevki bir eks- res bileti almış, mukabilinde in parası olduğunu söyle- diği bazı paralar vermiştir. Bu zat acentenin eski bir müşterisi olduğundan sözünden kimse şüp- | he etmemiş ve paralar kabul edilmiştir. Fakat acente paraları değiştirmek istediği zaman hiç bir banka bu paraların hangi devlete ait olduğunu anlıyama- * dığından kabul etmemiştir. Ni- | hayet Osmanlı bankası parahın i Kanada Dolârı olduğunu söyle- miş, yalnız burada vümunesi ol- madığı için sâhte olup olmadığı- İ nt anlamanın imkânsız olduğunu ileri sürerek paraları kabul et- memiştir. Acente bu vaziyet kar- İ şısında parayı Parise göndererek değiştirecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: