27 Temmuz 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13

27 Temmuz 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUÜUZÜUÜUUAIAIAIEAE>A»>>,».——F>ğĞ<—>md m m—— mmm mr m ğğğğğ————ş—ğ—ğ—şğ—ğ—ğ—ğ— S5 — VAKİT 28 Temmuz19Y3) —— SPOR Haberleri Istanbulspor izmirde Genç klübümüz ilk maçı cuma günü izmir şampiyonu Altay ile yaptı letanbulsporluların pek bozuk oynamasına rağmen İzmir şampiyonu ancak berabere kalabilmiştir İstanbulsporlular Basmane istasyonunda kendilerini karşıliya,, İzmir sporcularile birlikte İzmir muhabirimizden: Cuma günü saat altıya çeyrek kala sporcular otomobillerle sa- haya geldi. Sahada kesif bir ga- lebelik ve askeri bando vardı. | Tam saat âltıda sahaya evelâ istanbulsporlular (çıktı. Bando çalmıya başladı. Sonra Altay çıktı, Tarafeyn bayrak merasimini yaparak iki memleket gençliği- nin ve bilhassa istanbulspor ve Altay arasındaki tanışmadan mü- | tevellit gurur ve bahtiyarlığı te- yit eden nutuklar teati edildi. Kaleler seçildi. istanbulspor takımı şu şekilde sahaya çıkmış- tı: Kâzım, Tevfik, Samib, Hasan, Murat, ismail, Azmi, Salâhattin Selâhattin, Nevzat, Nihat, Saat tam altıyı çeyrek geçe hakem Hüseyin beyin idaresinde maça başlandığı vakit istanbulsporlular güneş ve- rüzgârı aleyhlerine al mışlardı.“Altaylılar seri bir akın la istanbulspor kalesine kadar indiler. Halkın gürültüsüne ve aynı saha acemiliğine rağmen İstan- bul sporlular bu akını durdur. dular, Bunu müteakip Altayın birkaç tehlikeli akını daha oyu- nun ilk beş dakikası Altayın hakimiyeti altında cereyan ettir- di. Bundan sonra vaziyete ta- mamile İstanbulspor hakim oldu. Güneşe ve rüzgâra rağmen Al- tay kalesine inmekte hiç güçlük çekmiyorlardı. Artık İstanbulspor ağır bas- yirmi birinci dakikasında Azmi topu sürerek Salâhattine güzel bir pas verdi. Salâhettin de bu- nu büyük bir souk kanlılıkla istimal ederek Istanbulsporun yegâne sayısını yaptı. Top ortada, düdük çalınır ça- lınmaz İstanbul sipor muhacim- leri bir daba Altay kalesine kadar indiler. Bu sırada Selâhattinin bir şütü harıca gitti ve güzel bir gol fırsatı kaçırıldı. Bundan sonra Altaylılar Oo rüzgârdan istifade ederek canlandılar. Ve tehlikeli bir kaç inişten sonra 3İ inci dakikada sol iç Ismail Hakki şahsi bir sürüş ile ceza sahası harıcına, yerinde ve: âni bir vuruş. ile - Alkayın .-heraberlik ilk ve son Sayısını yapti. Artık oyun tarzı sert devam etmege başlamıştı. Haftayım bu beraberlik havesi içinde bitti, ikinci haftaym başlarken Is- tanbusporda ufak bir değişiklik görülüyordu. Kaleye OKâzımın yerine Kemal sağ haf mevkiine de Şerif gelmişti. Istanbulsporun talisizliğinden güneş Kaybolmuş ve rüzgâr durmuştu. Bu hafta- yımda hakem değişmişti. Birinci haftayımda oyunu iyi idare eden Hüseyin Bey halkın savurduğu lâflardan muğber olarak düdüğü bırakmış ve onun yerine izmirin genç oyuncularından Göztepeli Muzaffer B. oyunu idare etmek mesuliyetini üzerine almıştı, Mu- zaffer Bey bu maçta ilk defa mağa başlamıştı. Nihayet oyunun Kızlar çukura Yazan : Aleksandr Kuprin Yihonin doğru söylüyordu. Müder:| ris muavni Yarçenko (tahsil senele rinde olsun daha sonraları olsun pek serseri bir hayat (o sürmüştü. Onun teknas vücudunu, kırmızı yanakları nı, parlak ve sevimli gözlerini, telâş Nu konuşmasını, keskin kahkahalarını bütün meyhanelerde (o kafeşantanlar.| da, ve diğer zevk yerlerinde tanırlar dı. Yarçenko darülfünuna gireli im tihanlarmı muvaffakıyetle vermiş ve profesörlerin takdirini kazanmıştı. Arkadaşları Yarçenkonun (nasıl olup da böyle muvaffakıyetli tezler ha srlıyabildiğini bir türlü anlıyamazlar dı. Şimdi artık eski meyhane (O ârka- daşlarmdan uzaklaşmağa başlamıştı Müderrislik mesleğinde tanılması li xmgelen zevat ile görüşüyor. Gelecek sömestrde Roma tarihi müderrisi olma-| ğa hazırlanıyordu. Artık konuştuğu #ırâda müderrislere has bir (şive ile olarak hakem vazifesini görü REZALET ARR düşünce... Çe 20 — M.Gayur (bizler ulema tabakası) demiye alış - mıştır, Talebe arasında tesanüt, onların içtimalarma, itirazlarma, (tezahür. lerine iştirak mecburiyeti artık kendi- sine ağır geliyordu. Fakat gençler a-| rasmda tanılmış olmanın menafiini dei bildiği cihetle eski vasatımı birdenbi. re inkâr edemiyordu. Lihoinin sözleri onu içerletti ve kekeledi: — Canım efendim... İnsan iken neler yapmaz!.. Sonra şiddetle çıkıştı: — Çocuk iken şekerde çalar, donuna da pisler, kunduz böcekleri nin kanatlarını da koparır. Tabii si- imet verecek ve size yaşımak usu- i öğreterek değili Maamafih 6 fendiler mantıki olalım. Fuhşun be çocuk si yordu. ikinci haftayımda hakimiyet ta- mamile istanbulsporda idi. Fakat gol atamiyorlardı. Selâh ve Az- mi daima Altay müdafaasından sıyrılarak gol atacakları sıralar- da gasip vaziyetler hadis oluyor binacnaleyh şüt çekmek imkânı- nı bulamıyorlardı. Hakem bu pek bariz olan tutmaları ya gör- miyor yahut görüyorsa da pen altı vereceği bir de seri muha- keme ve onun neticesi seri bir hükümle kocaman bir penaltıyı frikik cezasına tahvil ediyordu. ikinci devre başlarken hakem değişmesinden ve saireden vakit geçmişti, Bunun için oyunun son- larma “doğru bava pek karışmış- t. Oyun bu karanlık içerisinde izmir şampiyonu ile berabere 0©- larak bitti, Istanbulsporlilar hiç iyi oyna- madılar, Tren sarsıntısı bunaltıcı sıcaklar çocukların O sıhhatleri üzerinde çok aksitesirler bırak- mışti, Bu itibarle yorgun vücutlar sahada matlâbu oyunu göster memişli, Şayet Istanbulspor Istanbulda oynadığı oyunlardan birini olsun oynamış olsa idi, izmir şampiyo- nunu büyük bir farkla yenebile- ceğini zannediyoruz. Altay, İstanbulsporun bozuk oynamasına rağmen fazla tek bir sayı çıkarmak imkânını bulama- İ dı. Öyle zannediyoruzki Istan- bulspor bundan sonraki oyunla- rında daha iyi neticeler alacak- tar. .» İkinci maçın tafsilâtı İzmir, 26 (A.A) — Şehrimizde bulu nan İstanbulspor futbol takımı ikinci maçını Altınordu . ile yaptı. Pazar jolmak münasebetile saha cuma günkü kadar kalabalık değildi. Saat 17/10 da İstanbulsporlular ve $ dakika osonra da Altınordulular halkın alkışları a- rasında sahaya çıktılar. Mütat merâ- İsimden sonra hakem Altaydan Hasan Beyin idaresinde saat 17,45 te. oyun başladı. İki dakika sonra İstanbulsporlular! hâkim bir oyun oynamağa başladılar. Altınordulular zaman zaman yaptık- İları tehlikeli akmlardan istifade ede- miyorlardı. On beş dakika sonra İs- tanbulsporlular yaptıkları bir nkında| ilk ve biraz sonra da Altın ordu bek- lerinin hatası yüzünden ikinci golleri-! ni de yaptılar. Oyunun 20 inci daki- Jkasından sonra hâkimiyeti ellerine 2) lan Altımordulular bugün çok şansız denebilecek derecede fırsatlar kaçırı- yorlar, ve gol çıkaramıyorlardı. Haf- tayim sonlarına doğru Âltrmordunun sol hafı Hüseyinin çektiği bir kerne sından ağlara takıldı. Ve biraz sonra İstanbulspor kalecisinin omuzu hiza | Maarifte Muallimler arasındâ İstanbul 1is6 muallimlerinden bir kısmı Anadoluya tayin edilecek Bir habere göre bu sene lise ve orta mektep muallimlerinden | bir kısmı Anadoluda münhal İ muallimliklere tayin edilecekler- dir. istanbulda açık kalacak mu- allimlikler; diğer muallimlerin ayni maaşla daba fazla çalışma- | ları ve ders saatlerinin arttırıl- ması suretile doldurulacaktır. Darülfünun talim taburu Liselerin kampından sonra 12 Ağustosta (Odarülfünun Ootalim taburu da kampa (çıkacaktır. Pendikte kurulacak kamp | ay sürecektir. Bu sene Liseler sekizyüz me zun yetiştirdi Bu sene büyük liselerden 800 genç me'zun olmuştür. Bir kısmıda ikmal imtahanını verdikten sonra me'zun olacaktır. Hazin bir irtihal Emanet Sıhhiye müdürü O dökter Neş'et Osman Beyin büyük mahtumu ve İzmir damadı güzide genç eczacılarımız- dan Eşref Neş'et Bey kısa bir rahat sızlığı müteakip dün saat üç buçuk raddelerinde Babıâlideki hanelerinde vefat etmiştir. Cenazesi bügün öğle namazından evvel Babrâlideki hanele rinden ihtilâfatı lâyika ile kaldırıla rak Eyüpteki aile kabristanına defne! dilecektir. Cenabı hak gariki rahmet eyleye ve daha henüz on beş gün- lük yavrusuna tulü ömür ihsan eyle. ye akkınile başladı. On beş dakika müte- vazin şekilde devam eden her iki ta rafın akınları beş dakika sonra Istan- bulspor beklerini atlatan Sait ikinci ve beraberlik gölünü yaptı. Bu beraber. lik sayısından sonra her iki taraf da canla başla oynıyordu. Çok heyecanlı kasında tehlikeli akınlardan birini ya) pan Altrmordulular üçüncü, oyunun hi- tamına on dakika kala dördüncü gol-| lerini yaptılar. Bunun üzerine kendi. ni toplıyan İstanbulsporlular aradan beş dakika geçmeden bu gole mukabele etti ve oyunun hitamma İki dakika ka. la da Altımordu aleyhine bir penaltı oldu. Penaltıyı İstanbulspordan Sa- İlâhattin çekti ve göle tahvil (e ederek 4 — 4 beraberlikle meticelendirdi. Futbol antrenörü geldi Futbol federasyonunun müracaatı üzerine İngiliz federasyonunun tâvas- sutu neticesi olarak milli takrmı hazır. İlamak üzere ayda (35) ingiliz lirası ay lik ve bir sene müddetle mukavele ya- pılan futbol antrenörü Mister (Pred Pegner evelki gün şehrimize gelmiştir. da haftâyim 2 — 1 İstanbulsporun ga- libiyeti ile bitti, Oyun arasında askeri bando güze! parçalar terennüm ediyordu. İkinci haftayim, Bu noktada yegâne mes'ul olanlar, biziz. Şu halde umumhaneye gitmekte üç derece mel'anet görmekteyim: Evs velâ, hir ruble “almak içinen zelil şekilde bir esarete maruz kalacak 0- lan zavallı kızm çektiği azap; sw niyen beşeriyete karş ihanet, çünkü keyfimizi edecek kadını bir saat kirala” makla fuhşu tasvip etmiş teşvik etmiş oluruz; salisen: vicdanımıza ve mü- fekkiremize karşı hatalıyız. Lihonin başını sallıyarak ve keli- meleri teker teker söyliyerek mukabe- le etti: — Hah! işte filosofumuz (yüksek nazariyelerini sayıp dökmeğe başladı. Daima ayni terane!... Yarçenko sertçe dedi ki; — Mer şeyi vesile tutarak hokka bazlık etmekten kolay he var. Bence rus hsyatı içtimaiyesinin en elim şe yi istikrarsızlıktır. Bu lâkayitlik in- saniyeti tefessühe götürür, Bir umum haneye gidilip gidilmemesinden ne çi- kar? Böyle bir hareket bir defalık haj yapılmış ha yapılmamış... Beş sene son ra ayni kimse ne der bilir (misiniz? şe riyeti saran en büyük ( belâlardan olduğunda hepimiz müttefikiz. Talep) siz arz olmıyacağı aşikârdır.) “Rüşvet almak kadar fena bir şey yok sı hanede evlâdü ayal var,; onların beslenmesi filân,. filân.., Hürriyeti şahsiyenin mukaddes olduğu mütema- diyen söylenir. Kendine zarar getir! memek şartile hürriyetperverlik tasla- nır. Fakat on sene kadar hayat için. de yuvarlandıktan sonra etek öpmekte büyük bir rüsuh gösterilir. Tabasbus tabil bir şey görülür. Sonra çekinme. den sırıtarak: “Ne yapalım! zaman za mana uymazsa sen zamana uy!, de mekten çekinilmez.. Böyle bir zihniey| olan sizlerden ne hayır gele z ancak iyi kalem âmirleri ola bilirsiniz. Lihonin sözünü kesti: — Yahut da müderris!, Yarçenko telmihi aldırmıyarak de- vam etti; — Asıl mesele sizi bugün nehir üze- rinde öte tarafta görüşümdür. Şu na rin maimazeller yanımda ne kadar na zik, terbiyeli, hareket ediyordunuz. Onlardan ayrılır ayrılmaz fahişeleri» mi buluşmak lâzim?.. Gündüzü dost. larrmızın hemşireleri ile (geçirdikten sonra gece (Çukur) a koşmak eniz mi? Bu utanılacak bir hareket değil mi? tur. Fakat ne yaparsın ki: “viran ola Boris Sobaşnikof ciddi bir tavırla dedi ki; tüccaranmdan Talât Beyin! bir şekil alan bu oyunun 20 inci daki, icin yeğine deva kanl ihya eden Altmorduluların Ea maotahip etibba tarafından tertip edilmiştir. Bıldırcın Davasında müddeiumumilik ceza istedi Istambul ikinci ceza mahke- mesinde dün “Bıldırcın,, mizah gazetesi aleyhindeki açık neşri- yat davasının rüyetine devam olunmuştur. Müddeiumumilik, gazetenin mes'ul müdürüne ceza verilme- sini istemiştir. Mahkeme, müda- faa ve karar için başka güne bırakılmıştır. Hacının kararı temyiz edildi Eski musul meb'usu Nuri beyi bir akşam Beyoğlunda yolunu bekliyerek öldürmekten maznun arnavut Hacı, İstanbul ağır ceza İ mahkemesinde cereyan eden mu- hakemesi neticesinde cinayette taammüt görülmiyerek on iki İ buçuk sene ağır hapse mahküm edilmişti. Mahkemede, vak'ada taammüt görerek maznunun ida“ mını ve ancak tahrik dolâyisile cezanın yirmi dört seneye tah- vilini istiyen müddei umumilik, bu kararı temyiz etmiştir. Hırsızlık davaları Bir (o arkadaşlarının (evinden gramofon çalmakla mazmun Sa- | lâhattin ve Mustafa ile Sirkeci de bir otel sahibine ait mücevher ve parayı çalmakla maznun ibra- him, üçer ay hapse mabküm edilmişlerdir. Deniz Gezintisi 7 Ağustos Cuma günü (Gür- büzler Yurdu ) tarafından Yalo- va - Adalar- Marmara - Boğaziçi ne bir deniz gezintisi tertip edil miştir. Vapurda Saz, Cazbant ve mükemmel bir büfe buluna- cak, Tiyatro, Monoloğ ve eğlen- celi spor harekâtı yapılacaktır. | Biletler 150-100 kuruştur. Vapur dönüşte Beykoza kadar gidecek- tir. ——— Kadınlar birliği heyetleri gittiler Kadınlar birliğinin irşat heyet- leri dün muhtelif vasıtalar ile mıntakalarına gitmişlerdir. He- yetler geceleri mıntekalardaki kaza ve nahiye merkezlerinde kalacaklardır. Olivetti En kullanışlı yazı makinesi 1931 Senesi Türkiye süra't Müsabakasını Ka zan mıştır , - : Olivetti Nörasteni, zailyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS Maamafih arasıra fazi y defedecek bir süpap istemez mi?. ülür. fas?aks b?uinoh??.r Azametli ve kendini beğönmiş ta- vırlr iri yarı bir delikanlı idi. Arka- Isında modaya muvafık bir mektepli el bisesi vardı. Şık bir dar pantalon, si- İyah ve geniş şeritli gözlük, Prusya sis temi kasket arkasını yarı yarıya örten kısa beyaz vest... — İnsan ihtiyacını hissedince hiz. metçi ile yahut aile sahibi bir kadınla münasebette bulunmalı mı diyorsunuz? Eğer karıya ihtiyacım olursa ne yapa» yım? Yarçenko bir sabırsızlşk hareketi yaparak mukabele etti: — İhtiyaç mı? Adam sen de... Arkadaşlarının Ramzes ismini tak- tıkları bir mektepli işe müdahale et- Jmek istedi. Ramzes kisa boylu, esmer jrenkli, karga burunlu, düşkün ya- naklı, geniş alınlı bir gençti. Onun jtalebe hayatı oldukça garip idi, Arka- daşları, siyaset, aşk, tiyatro ve ilim- den az çok istifade ederken o adli dos- yaları karıştırmakla vaktini geçirirdi. Davaların inceliklerini araştırır, bun- |ları zihnine hâk için sarfı gayret eder- di, (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: