14 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

14 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.tam muahedeler akti ingiltere iranla anlaşamıyor! iran iktısadi buhrana muka vemet ve milli sanayiini kinim için inhisar kanunları ta bik ediyor mmm Bu vaziyet İngilterenin Iktısadi menfaatlerine uygun gölmiyor a em ee — İngiltere ile İran arsında mühim ce bir ihtilâf hasıl olmuştur. Mesele şudur: Bundan bir müddet (o mukaddem Lort Parmur lortlar Oo kamarasında İngiltere - İran münasebetlerinden bah Setmiş. meticede, İranda kabul olu han inhisar kanunlarının İran turu İmdan atkolunan muahedelerle kabi 1 telif olup olmadığının tetkike değer olduğunu söylemişti, Lort Parmurun bu beyanatı İran- da hassasiyet ve asabiyetle karşılandı. İran meclisi ve İran matbüatı bu söz İerle meşgul oldular. Nim resmi ( ran) gazetesi (şiddetli bir makale yazarak İngilterenin İranda kabul o İnan İnhisar kanunlarının devami le alâkadarlığını münakaşa etti ve İngilterenin by işle fazla meşgul ok masının, İranın dahili dahale mahiyetinde olduğunu söyledi, İnhisar kanunları yapmak, O bunları muvakkat veya devamlı bir surette tat bik etmek, İranın bileceği bir işti, (İran) gazetesi (bunları anlattıktan sonra | İnhisar kanunlarının o yalnız bugünkü Iktısadi ve mali bahrana mukavemet için değil, fakat irani. Tarı fabrikalar, ve sür sınai o müesse seleri inşa ve tesise teşvik için yapık dığnı, bu gibi müesseseleri himaye İ çin inhisar kanunlarından istifade etmek icap ettiğini ilâve etmiştir. Bu suretle İran gazetesi, — İnhi- sar kuponlarının bugünkü buhranlar nihayet bulduktan (sonra kalkmıya-' cağını anlatmış, bu nokta (İngiliz Jeri son derece alâkadar ederek onla rı bu mesele ile ciddi bir surette meşgul olmağa sevketmiştir. (lran) gazetesi bu makaleyi meş-| rettikten sonra İngilterenin Tahran sefiri Sir Robert Kleve ona bir mek- dapoıyazarak İngilterenin noktai, na yar İzah eliz > 1918 senesinde İngiltere ile İran a“ rasında aklolunan ticaret muahede dördüncü maddesine göre İki! taraf fevkalâde ve gayri tabil şerait dahilinde memleketlerinin hayati men faatlerini sıyanet için ithalât ve ihra catı tahdit veya menetmek hakkını haizdirler. İngilterenin mâğdeye işaret € sar kanunlarının ve gayri tabii şeraite çin tatbik olunacağını, valile (onların da zail tiğini, onun için Irand: sinin ancak karşı gelmek i- bu şeraitin ze olması icap et a bu şeraitin meselesinin İngiltereyi alâkadar Zunu, onun için İngiltere nım bu işle alâkadar olmasına ran dahili işlerine müdahale teşkil miyerek ancak iki taraf arasınd muahede icabatından olduğunu izah eti makamatı- tr et i Bu noktai nazara göre İran hü- kümeti, (fevkalâde ve gayri şeraitin zevaline rağmen inhisar ka nunlarını tatbik etmekte devam €de cek olursa İngiltere - İran muuhedesi ni ihlâl etmiş oluyor. Mesele İran meclisinde mevzuu bahis olduğu zaman İran hariciye ma- arı İrat ettiği nulukta iran nin muhafazası üzerinde uu ile İran ari m ine mâni olan rd bir prensipin ihmalin- ai İran ecnebilerle aktet- tiği muahedelerde kati hukukunu te- min etmemek yüzünden ileri geldiği ni, İran hükümetinin inhisar kanun) larmı bütün ecnebi m mi ir müsavat dairesinde tat rare bir kimsenin bik etmekte olduğu için endişe göstermesine mahal olmadığı- nı rey bunu (izah ettikten sonra İnhisar kanunlarının iktrsa- & © buhrana karşı gelmek için kabul olunduğunu, ve bu buhranı ithalâ- tın — ihracattan fazla olmasından, bir de milli | sanayii himaye edecek vesaitin fıkdanmdam ileri geldiğini beyan etmişti. işlerine mik) isem marine erer tabii) yon inhisar o kanunlarının uzun bir 278- man taibkine devam edileceğini an latmıştır. Çümkü ithalât | İle ihracat arasında o müvazene tesisi ile buhran bertaraf olmıyacak, bunu milli sa- naylin tanzim (ve inkişafı işi takip edecektir. (Bu ise oldukça zaman me selesidir. Onun için İran - İngiltere ârasin- ida başlıyan ihtilâf devam edecektir. İranın iktisadi o buhrandan kur- tulmak için (aldığı tedbirler, Ingi lizleri (o iktisadi bir surette mütezar- rır ettiğinden bazı ingiliz gazeteleri vaziyeti hoş görmemekte, hatta bü münasebetle bazı İleri geri sözler de söylemektedirler, Milliyetperver (o İranın iktısadiya tnr islah ederek (milli sanayini inkişaf ettirmesi onun en sarih ve en mukaddes hakkıdır. İ ingilterenin bu vaziyet karşısında hiddetlenmesi ve bu hareketin ik! ta raf arasmdaki (o muuhedeye mugayir İgörmesi bu milli hareketin inkişafi- le iktisadi o müttefiklerinin daha fazla sarsılması endişesinden ileri ge liyor. İngilterenin şark işlerile meşgul olan (Near East) gazetesi bu mesele yi mevzuu bahis ederken şü mütaleayı dermeyan etmektedir: “Biz bu meselenin İngiltere parlâ- mentosunda müzakere olunmasını is hakli oluyor. Bu devlet İngiltere © haklı oluyor. Bu devlet İngiltere © lunea (onun haklarmın kendi hükü- meti tarafından, şimdiye okadar IK rana gösterildiğinden biraz daha faz. la (o erkekçe müdafaa için bir sebep yoktur. İ Near Fastun bu imalı ve tarizli sözleri, | emperyalizm zihniyetinin gizli bir ifadesidir. Ömer Riza Samsunda herkes sıcaktan serin bir havada Hususi mahabirimizden: Samsundan Lâdiğe İren de var, otomobiller de İşliyor. Otomobil trenden daha ucuz yolcu ta şımakta olmasma rağmen, bizim gibi biraz (istirahatini düşünenler daha treni terelh ediyorlar. Samsun- dan her sahahsaat 75 ta Zileye ka- dar bir katar kalkiyor. Ayrıca Hav- zaya kadar da akşamları 17 de teneği züh servisleri tanzim edilmiş, bu su retle yüzde otuzdan elliye kadar tenzilât (o yapılarak (Samsunluların Havzaya giderek bir gece için bunyo almaları ve sabahleyin erkenden yine işlerine dönmeleri temin edilmiş. Ben, akşam treninde Lâdik istas una kadar bilet aldım. Ve bu hat in seyahatim, birinei defa olduğum- dan, yolculuk devam ederken, memle ketin wmumi (vaziyeti hakkında bil gi gahibi olabilmek için durmadan, kompartimanımdan, etrafı tetkik edi; yordum... Tren, sarp kayaları diğer, Yesaitle geçilmesi güç araziyi bir yıl- derım süratile delip geçerken, ben olduğum (yerde irkiliyor o ve bu taşlık arasinin nasi olup da bu derece mükemmel ( işlenildiğini düşünüyordum. Hele, o lokomotifin. ağzından, burnundan köpükler, du- manlar çikararik yüksek tepelere ırmanmağa uğraşan azgın bir atım a sabi hamleleri gibi: -—— Puf, puf, puf. diye sert Ka yala bürüne geçişi, beni hayretten hayre- te düşürüyordu. Bilhassa bu çok bü yük san'at eserinin oOtürk kafaları, olunmaması; “Seyahat. mektupları" Şimali Anadolunun cenneti rm oyulmuş bir tünelinden, öl Kumarda hile ! size “Sıfır bir dokuz,, ne demektir ? Fransız gazeteleri Pariste Şar! Kotik isminde bir Rusun kumarda yaptığı hilelerden dolayı tevkif edildi- Zinden bahsetmekte ve Tus dolandı. rıcısmın kullandığı hileleri anlatmak tadırlar. Şarl Kotik kumarhane ( âleminde ismini Leon Potoski olarak tanıtmış- ti, “Çalışarak para kuzanmağa hevesi olmıyan Potiski (35 yaşmda olduğu halde hiçbir munyyen meslek . sahibi değildi. İ Kotik bakarada taliin kendisine daima yaver olması için bir takım (dalavere) ler icat etmişti bunların a rasmda ©n mühimlerinden biri (se ferber © dokuz) ismini verdiği usul dü. Kotik bu hileyi yapmak için © yun salonuna üzerinde müessesenin iskambillerine benzer muhtelif renkte iskambil olduğu halde girerdi. Kotik eline kâğıdı alır almaz bânkoya mü- him para koyardı, Koyduğu paranın karşılığı temin edilince kendi iskam- billerini ve (punto) iskambillerini çe- kerdi. Ancak kendi iskambillerini önüne (koyarken cebindekilerle mü- badele ederdi. Onları açınca “yekün dokuz çıkardı, O yakit masada ne varsa toplar ve oyuna devam ederdi. Mesele senns sonunda kâğıtlar tasnif edilirken meydana çıkardı. Fakat ki min yaptığı anlaşılama? ve dolandırı cr meharetini başka yerde gösterme- #e giderdi. Kotik (Paris polis hafi: yeleri tarafından karısı ve baldızı ile tevkif edilmiştir. Bu iki kadm oyun esnasında Kotikin dalaveresinin gö: zükmemesi İçin hareketlerini maske) etmekle maznundurlar, oKotikin ka dığı muhtelif yerlerde yapılan tahar riyatta (Seferber dokuz) Jar ile sah- te nüfus kâğrtları hulunmuştur. — Janet Mak Donaldia mülâkat Meşhur sinema yıldız! Janet Mak Donald ile mülâkat yapan ilk Türk sporcusu Olimpiyat spor mecmuasınn yarınki nüs- basında okuyunuz. ekimi kei taciz olurken Lâdikte saf ve çay içilmektedir “İsmet pasaya inanmak, aneak 0- mümkündür., Ve her Zaman söylüye rum. İsmet paşanın muhaliflerini tat min ve onları hâkikati gösterebik. mek için yapılacak bir tek iş vardır: Muhaliflerin ( #llerine birer permi ve rerek Anadolunun her tarafını, hat- ta en lcra (o köy ve kasabalarma va- rıncıya kadar dolaştırmak ve oralar! gördürmek... Tkide bir işitirdim, hatta bizden olanlar bile (söylerlerdi, — Köylü eski aşara çoktan rağr dır. Bütün > hükümete karşı mükellef, olduğu tekâlif, aşara verdiğinin bir kaç mislidir, derlerdi. o Köylerde de- laşınca, köylü ile temas edince anla- dım ki bu söz, sadece köylünün 88” mimi o varlyetini İstismar etmek İsti- İyen o birküç bettiahın o sözünden başi 'ka bir şey değildir. eo Lâdikte bir- kaç köylü ile (görüştüm bunlar orta halli birer sile reisi idiler, Hükü- mete senede verdikleri vergi miktar nı sordum. 12 lira arazi ve (4) Jira da sayım vergisinden ibaretti, Eski aşar la, arada bir mukayese yaptırdım. İs tihsalâtımızm, bilhassa buğdayın bu günkü kıymetinin düşüklüğüne o TOğ men arada hiçbir suretle nispet kabul etmez bir farkım mevcut bizzat köylünün ağzından işittim. de inanmazlarsa, © buyursunlar, © meydanına. türk ellerile yapıldığını. düşündükçe, eserlerine en kavi imanla merbut ok merbutiyetim bir kat daha artıyordu. Anadolunun hemen (o dörtie birini dolaşmış olduğum için bütün seyahat- Jerimde bende kalan en kavi empres-| Fakat Füruği Hanın bu beyanatı tatmin ede yonu bir onlara | fim mümkündür. da.. .. Lâdik, sadece Samsunun değil, Trabzona kadar uziyan sahilin, uzanan iç vilâyetlerinin bir yaylâsı- dır. o Hem öyle bir yaylâ Ki, saf vel temiz havası, buz gibi suları fle bü- tün bu civarın adeta bir mesiresi hali|rıldım. #ek cümle ile ifade etmekli ni almıştır. Dediğim yerlerin hepsin|ayni otomobil kadar randıman vere-İde olmıyan ve lüzu: bir iddiadır. Mlymee “ yı msUz . 1 gideceğim, nun kurtardığı memleketi görmekle| Tİ ile m ae 5 — VAKTI 14 Ağustos 1931-— Istanbuldan Nevyorka Bir uçuşta gidilebilir mi? Şimdiye kadar Bahrimuhiti kimler geçti? Amerikalı tayyarecilerin bir ham lede Nevyorktan İstanbula uçuşları, bizde, her zaman olduğu gibi garip iddiaların o ve lüzumsuz münakaşala rın alıp yürümesine vesile oldu. Akşam gazetesinde çıkan Necmet- tin Sadık Reyin bir makalesi, eski tayyarecilerden (o Hayrünnas Bey ta- rafından (Ben de Nevyorka uçabili- rim) diye bir iddin ile karşılandı. (Sonposta) gazetesi bu teşebbüsle bu- lunacak ve muvaffak olacak (türk tayyarecisine kendi hesabma, 590 li ra ikramiye vereceğini vadetti. Ben, hurada sadece, tayyarecilik âleminde olmuş “vakısları ele alarak bu beyhude münakaşanın tatbik: ta- rafını göstereceğim. Necmettin Sadık Bey (Madde ve Insan) makalesinde makineden evvel insanın (tekâmülünden bahsetmek- le yanlış bir şey söylemiş (olmuyor. Asıl olan insan mütekâmil olmadıkça makine neye yarar? en basit bir misal olarak sorarım ki acemi bir şoförün eline geçmiş bir otomobil, usta yani mütekâmil bir şoförün (o kullandığı ensasne van sarrssameme buraya gelmekte (ve yazı çıkarmukta dırlar. Samsun, cehennemi bir ateşi içinde yanazrek, Lâdikte, insan ade- ta üşüyor. Samsun ve Bafrada iken harare- teskin için günde beş altı defa dondurma yiyor, yedi, sekiz bardak ayran, limonata, şerbet (içiyordum. Tâdiğe gelince, çok şükür o dertten kurtuldum. Hatta üşüdüm bile, Lâdik te limonata, şurup ve emsali gibi meş rubat yapılmıyor. Çünkü suları buz gibi, Esasen bütün Lâdikliler sahah- tan akşama kadar bu yaylâlarda çay içmekle vakit geçiriyorlar. Çay İç mek burada o kadurt taammüm etmiş ki, kahveciler, kahve pişirmesini da hi unutmuşlar. Hem bir bardak çay da 60 para. Yemek arasında çay, ye mekten,. evvel. çay, yemekten sonra çay. Günün, gecenin" her saatinde çay.. Lâdikte tanıdıklarımdan bir zat vardı. Benim için yaylâda soğuk su- yun başımda yenmek üzere bir ku» xu kızarttırmış, hatta birkaç erkek ve kadın oarkadaşınıda davet etmiş- 4. Kuzuyu tam < yiyeceğimiz sırada hizmetçi elindeki tepside çay kadehle geldi. Banı da içirdiler, bir daha doldu. Bir daha. Hulâsa, bir ye mek yeyinceye kadar, © buz o gibi memba suyundan bir damla içen ol- madığı halde içimizde tam on bardak çay içen oldu. Anlatıyorlardı, Lâdiğe “gelip de çay içmeği muannit bir itiyat haline getirmemek imkinsız imiş. Onun İçin, ne olur ne olmaz, ben de alışıveririm diye, bir günü zor ettim derhal kaç- tım. ti ... ile kasabası, sevimli ve şirin bir kasaba.. diyebilirim ki Samsunun tabii manzarası itibarile en iyi bir kazası. Mem de çok ucuz. Yine bu ucuz koru kırıyor. e Kasabada küçük bir park inşa edilmiş, yakında yarım sa- at uzaktaki şelâleden (bir de elek trik © cereyanı alınacakmış. Kasaba evleri evvelce, siyah, ker piç (sıvaları ile duruyormuş, şimdi hep beyaz sıvalarla sıvandırılmış. Kazanın (53) parça köyü Fakat birçok hükümet teşkilâtı nok san. İhtimal bir iki defa nahiyeliğe, nahiyelikten kazalığa geç tiği için böyle noksan kalmış. Bir defa aşıldı. fa tek bir hâkim var. Müddelumu.|de temmuz aylarmda, Bu 14 olduğunu! misi de 0, müstantiği, başkâtibi, icmukabil Bahrimuhit, Yalnız şunu da söyliyelim, ace- mi şoförün de tekâmül edebilmesi için bizka ölomobil eskitmesine lüzum var Ar, Gelelim Hayrünnas Beyin iddiası na. Hayrünnas Beyin (o tayyarecilik hakkında söylediği sözler doğrudur. İHler şeyden evvel Nevyok — İstanbul gibi uçuşlar yapmak, bir (O (sanayi) meselesidir. o Eğer bir memlekette tay yarecilik sanayii olmazsa bu gibi re korlar tesis edilemez. Bunun en ba riz omisalleri de, şimdiye < kadar, hiçbir hükümetin bu şekilde rekor- lar için resmi teşebbüslerde “bulun- mamiş olmasıdır. Rekorlar, daima hususi şahıs ve şirketlerin kendi pi lotları vasıtasile yapılır. Derhal ilâve edelim ki, sivil nakliye. tayyarecilik- le, askeri, turizm ve rekor layyare- ciliğini ayırmak lâzumdır. i Hayrünnas Beyin İstanbuldan Nevyorka uçabilmesine bizzat bu sebep ler müsaade etmez. (o Nerede kaldı ki kendisinin söylediği (o melâliyeti, bu teşebbüste bulunmasına en büyük manidir. Eğer maksat körü körüne ölüme gitmekse o başka. Bu takdirde de kendisini bu teşebbüsten menetmek resmi makaimatm vazifesidir. — Nite kim, Fransa hükümeti birkaç defa- lar Tekor kırmak teşebbüsünde bulu- nan muvazzaf ve ihtiyat ( zabitlerine mâni olmuş, ve emirlere rağmen ha- reket eden ve muvaffak olan tayyare- cileri bir taraftan halk ( alkışlarken tecziye etmekten de geri kalmamıştır. Bu hadiselerde rekor teşebbiislerinin . hususi teşebbüsler olduğunu gösterir, Istanbuldan - Nevyorku, bügünkü şerait içinde (o uçulamamasının en mühim manileri, ancak (mütehassıs ların o malümu olan bir takım teknik ve hava sebepleridir. Bahri muhiti Atlasiyi Avrupadan Amerikaya müte- veccihen göçmek Opek (o müşküldür. İBahrimuhit bugüne kadar Amerika- dan Avrupâya. 14 defa"geçildiği hal de, o nksi istikamette birçok'tdğehbüs lere rağmen ancak bir defa geçilebil- miştir. O da Lö Eri - Kost tarafın. dan, Avrupaya Amerikadan muvaffak olanlar şunlardır: 1 — Alkok ve Brovn (1919 da Ter Növden İrlandaya). i 2 — Lindberg (1927 de Nevyorktan Parise). 3 — Şamberlan ve Levin (1927 de Nevyorktan Almanyaya). 4 — Bird - Akosta - Novil - Bulşen (1927 de Nevyorktan Fransaya). 5 — Brok ve Şli (1927 de Ter Növ- den Londraya.) 6 — Stütz - Gordon ve Mis Erhart (1923 de Nevyorktan Bristol'a). 7 — Assolan ve Lefevre, Lotl (1928 de Amerikadan Santandere.) . . 8 — Vilyams ve Yanse (1928 de ay- ni yerden.) 9 — Boyü ve Konnar (1990 da Ter Növden İngiltereye.) geçmeğe İ ile 5: ku; i Jağu yer salarındaki Yö 0.. Post ve Gatti (1931 de Ter Növ den İngiltereye.) 11 — Hilling ve Hobris (1931 de Ter Növden Almanyaya.) 12 — Enders ve Magyar (1981 de Ter Növden Macaristana). 13 — Pangborn ve Herndon (1931 de var, Nevyorktan İngiltereye.) 14 — Bordman ve Polando (1931 kazalıktan!de Nevyorktan İstanbula, Yalnız 1931 de Bahri muhit beş de lik ikisi haziran ve üçün uçuşa Avrupadan A- ra memuru, da hep o. Bir tek zabıtlmerikaya ancak bir defa geçilebildi. dahi yokmuş. İnsaflı bir söz söy-| ediliyor. Lâdikten; bir gün, ve bir gece kal- maklığıma rağmen, iyi intibalarla ay.İişi, (Ben de'yaparrm) diye Talâl Mümtaz den yüzleree (âile, bu mevsimde |bilir mi? Muhaliflerimiz bu müeyyidelere| kağıbi ile mübaşiri var, Hatta odacısı/ Buna da muvaffak olan Kost ile Lö Bri bu teşebblise girişmeden çok ev- a lemek lüzimgelirse, bir hâkimin bu vel makineleri üzeri şmuşlar, — Halep orada ise, arşın buTA-İkazada biltün memurların vayifelerinilayni o makine İl m ö slm | ine ile birçok rekorlar kır görebilmesine imkân yoktur. Hic ol. mışlar, bedeni kabiliyetlerini arttır. mazsa bir icra memuru lâzım. Hâkim mışlar, antrenmanlar i de sadece sulh işlerine, bakiyormuş,İniha; ceza İşleri Havzada rüyet Ş.|nihayet zavallı Nüngesser ile Kolinin duğum aziz İsmet paşaya karşı olan Tokat, Amasyaya ve Çoruma okadarlmuş. yapmışlar, ve öldükleri yolda muvaffak olabilmiş lerdir. Kendilerinde bu kadar şeraiti top lamış olan kimselerin yapabileceği bir ortaya çıkmak, öyle zannediyorum ki, yerim fa

Bu sayıdan diğer sayfalar: