30 Haziran 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

30 Haziran 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

o ——A4 —VAKIT 30 Haziran 1932 Günün Haberleri Poliste : ingiliztuzu Eczaneden ilâç nasıl çalınır ? © Dün Edirnekapıda Mehmet A- © rif beyin eczasesinde garip bir hırsızlığa teşebbüs hadisesi ol- muştur. Eczaneye midesini tuta- © rak bir adam girmiş ve İegiliz © tuzu istemiştir. Tuz verilirce ec- zacıya bunun yapılmasım söple- miş, kendisine kv işin kolay ol- duğu anlatılmış isede müşteri is- rar etmiştir, Funun üzerine ec- zacının kalfası çalışma kısmına girerek İngiliz tuzunu hal için su ısıtmaya, başlamış ve işini bi- © İirince müşterinin yamna ge'miştir, i Fakat bu esnada hazırlanmış iki ilâç paketinin yerinde yeller es- | diğini görerek arkadaşına sor- muştur, İlâçinn geaip olmosırın tekrar masanın üzerine yerleşmiş olarak bulunmuştur! Fakat işi anlayan kalfa bir ta- raftan polise haber göndermiş, po'is gelmiş, müşterinin üzeri a- ranmış ve neticede başka ecza nelere ait olduğu tabmin edilen çir çok ilâç paketleri çıkmıştır. | © Bu kurnaz müşterinin sabıkalılar- © dan Recep olduğu anlaşılmıştır. Sandal iskelesinde bir yaralama Sandal iskelesi idare memutu Maksut Efendi öleden besi ara- ları açık olan sabık idare me- muru Mustafa Efendi ile kavga etmişler ve Maksut Efendi Mus: tafa Efendiyi tabanca ile yara- lamışlır. Mecruh baslareye kak dıtılaıştır. Yaralanan çocuk Yenişehirde o oluran isminde bir çocuğa vatman Va- hidin idaresindeki tramvay ara- bası çarparak yaralamıştır 18 kaçak sıgara kâğıdı Beşiktaşta Mısıroğlu soka- ğında 85 numaralı evde oluran Bekirin kaçakçı'ık yaptığı haber alnmış ve ö&vi aranarak 18 def- ter siyara kâğıdı bulurmuştur. Bekir yakalanmıştır. Apkı fabrikasının bacası tuluşiu Galatada Mumhane caddesi de Bilecik rakı fnbrikasının ba- cası tutuşmuş, derbal söndürül. müştür. Belediyede, Muhiddin B. üskü- darda tetkikat yaptı Belediye reisi Muhiddin Bey refakatinde fen heyeti müdürü Ziya Bey olduğu halde dün Üs- küdara geçmiş, Üsküdar tram- vayları ile seyahat etmiş ve Ih- saniye, Salacık, Harem sahiline bu sene dikilmiş olan ağaç fi- danlarını tetkik etmiştir. Bu arada Harem ile Salacık arasındaki sahaya kömür depo- ları inşası meselesi mevzu baks olmuş, Muhiddin Bey bunnu şeh- rin manzarası ve Üsküdarlıların sıhhati itibarile asla muvafık olamıyacağını söylemitir, Etlaiye müzesi Fatihte itfaiye müdüriyeti bi» nası arkksında bir arsa beledi- yece satın alınmış ve buraya bir itfaiye müzesi binası inşasına başlanmıştır. Ahırcılar dalmi encümene müracaat ettiler Ahırlarmı asri bir şekilde ta- dil etmiyen bazı ahırcılar bele- diye daimi encümenine bir istida vererek mali vaziyetlerinin iyi olmadığını ve birkaç sene daha ahırlarını asri şekilde tadil — edemiyeceklerini söyliyerek en- Dimtiri | inhisarlarda : Ucuz sigaralar Yakında piyasaya çıkartılacak Tütün inbisar idaresinin altı kuruşa satılmak özer halk siga- rası namı altında yeni bir s gara İ çıkaracağını ve şimdi altı kuruşa satılmakta olan köylü sigarasının fiatmıda dört kuruşa indirece- ğini yazmıştık, Yeni sigaraların Piyasaya çıkarılması için bazır- lıklar yapılmıştır. Piyasaya veril miş ve depolara dağıdılmış olan eski köylü sigaraları tamamile bittikien sonra yeni sigaralar piyasaya çıkarılacaktır. Birleşme işleri Tütün ve müskirat inbisarları merkezleri birleştirildikten sonra inbisarlar umum müdürlüğü teş- kilâtınm da son ve kal'i şeklini alması için faaliyete davam edil- | mektedir. Yoprak tütün, mamul tütün ve zrant fen şubeleri tütün ihtisas kısını, imalât ve ticaret şubeleri de müskirat ihtisas kısmı balin- de faaliyete geçmişlerdir. Mül- hakattaki tütün, tuz ve müski- rat inbisar idarelerinin birleştiril- mesi için de hazırlıklara başla” bılazıştır. İnbisarların mülhakat şubelerinin birleştirilmesine tem muz içinde başlanacaktır. İerkezde tütün ve müskirat inhisarlarının matbaalar ve kim- yahaneleri birleştirilmiştir. Şim- diden bina kirası, elektrik, tele- fon ve sair masraflardan senede 20 bin lira kadar tasarruf temin edilmiştir. Barut inhisar idaresinin diğer idarelerile birleştirilerek r umum müdürlüğüne | bağlanması barut inhisarını iş'e- ten şirketlerin tasfiyesi bittikten sonra olacaklır. eylü'de mevcut talebesini yeliş- tirerek kapanacaktır. Kursun lâğ- vı tülün inhisarının haziranda tebliğ edilen münferit bütçesile kararlaştırılmıştı. Kursun lâğvı tasarruftan ziyade mevcut eks- perlerin ibtiyaca kâfi gelmesi hasebile yeniden eksper yetişti- rilmesine lüzum görülmemesidir. inbisarlarda tayinler Ankara, 29 (Vakıt) — Inhisar- lar umum müdürlüğünün içkiler ve tuz muavinliğine Asım, tülün sından Mitat, birleşik haldeki sair muameleler (muavinliğine eski Erzurum Omweb'usu Münir dir. cümenin haklarında bir karir vermesini rica etmişlerdir. Sebze ve meyva hal'nde neler oluyor ? Sebze ve mevve halinde bir | kebnmalın belediye namına ok- truva resmi tabsil ettiği bak- kında belediyeye bir ihbar vaki olmuştur. Belediye hale iki mü- feltiş göndermiş ve müfettişler dün tahkikata başlamışlardır. Yollar niçin çabuk bozuluyor? Beşiktaş-İhtâmur caddesi parke o'arak inşa edilmek üzere dün (39) bin lirayaya ikale edilmiştir. Dün Daimi Encümen azaları Edirnekapıya giderek geçen sene yapılan (Edirnekapı - Bakırköy yolunu teftiş etmişlerdir. Yalmz bu yolun üzerinden bir kış geç- mesini müteakip fazlaca bozul- ması nazan dikkati celbetmiş, sebebinin tahkikina karar verik Ne alm Tütün inbisan eksper kursu | kısmına mubtelit mübadele aza- | Hüsrev Beyler tayin edilmişler- | caret Ve iktısat Tütün ihracatımız "Yarıya indi Ibracat ofisi 1930, 1931 sene- lerinde mühtelif memleketlerde yepılan tütün ihracatımızın kıy» metleri hakkında bir istatestik neşretmiştir. Buna nazaran 1930 senesinde Almanyaya 8, Amerikaya 10, A- vusluryaya 1, Belçikaya 2, Çe- İngiltereye 1, Holandaya 1,5, i İsveçe yarım, İsviçreye yarım, Italyays 12, Macaristana yarım, Mısıra 2, Lehistana yarım, milyon Türk lirası kıymetinde tütün ih- raç edilmiştir. 1931 senesinde ise Almanya ya 2, Amerikaya 7, Avusturya- ya bir, Belçikays yarım, Çekos- lovakyaya 3, Fransayle İngilte- reye yarım, Holandaya 2 buçuk, İsveç ee İsviçreye yanım, İtal yaya 9 Macaristana yarım, Mısıra i 1, Lehistana ve Romanyaya ya- rım, Suriye, Yugoslavya, ve di- ğer memleketlere de bir milyon lira kiymetinde tütün ibraç edi- miştir, Bu suretle 1930 da (42.981580) ve 1931 senesinde de (28,811,423) milyon lira kiymetinde tütün ihraç edilmiştir. 1932 senesinde ise ilk beş aydaki yekün (1U,556,024) lira hiymetindedir. üzüm ve incir rekolteleri İzmir Ticaret odasından ihra- cat ofisine gelen malümala ma- zaran bu sene Üzüm rekoltesi, havalar müsait gittiği takdirde 50 milyon kiloyu bulacağı tah- min edilmektedir. İncir rekoltesinin henüz tama- men tesbiti kabil olmamakla be- raber mahsulün doğuş itibarile geçen sene rekoltesinden yüzde on nisbetinde fazla olacağı tah- i min edilmektedir. Ihracat ofisi üzüm, incir rekol- teleri hakkındaki kat'i tahmin- lerini bildirecektir. Fındık mahsulümüz Giresun ile civarında bu sene- ki fındık mahsulünün 400 bin kantar olacağı tahmin edilmek- tedir. Bulgarlar dokuma fabrikaları yapıyorlar Eu'garistan hükümeti, memle- ketin manifatura eşyasına Sene- de bir milyar leva verildiğini na- zarı dikkate alarak buna mani olmak için bazi tedabir almış ve memlekette fazla miktarda do. kuma fabrikaları tesis etmiye başlamıştır. Ancak yun ve pamuk gibi ip tidai mevad az olduğundan Bul- i garistan hükümeti hariç memle- ketlerden fazla miktarda pamuk satın almıya karar vermiştir. iniyor mu, çıkıyor mu? Pamuk fiatlarının yükselmesi dolayısile ticaret odası ile ihra- cat ofisi arasında başlayan dedi- kodu devam etmektedir. Dün ofisle temas ettik, Ofis berhafta bütün dünya memleketlerinden ve borsalardan aldığı malümata istinat ederek rapor neşretmektedir. Liverpol borsasında 12 haziran pamuk fiatı 3 pen 83 santim ve Nevyork borsasında 4 pen 97 santimdi. 21 haziranda ise Liverpol bor- sosmda pamuk fiatı pen 14 santim ve Nevyorkta ise 5 pen 23 santim olmuştur. Diğer piyasalardaki fiatlarda bu nisbet dahilinde çoğalmıştır. Bu fiatlar geçen haftalara na- yaran piyasanın yükseldiğini ispat dsi! koslovakyaya 1, Fransaya yarım | dalyelerimiz öteye beriye fırlamıştı. Bu manzara Türkçeye çeviren ÖMER RIZA —15 — Yazın. SVEN HEDIN GOBİ ÇÖLLERİNDE Standa Miyav maneslıri . 8 b Mi Develerin isyanı Temmuzun yirmi ikinci günü hareket edecektik . Saat beşte uyandım. Gün henüz doğuyordu. Fakat çadırımın 'içi o kadar karanlıktı ki, eşyamı, ışık yakmadan bulamadım . Bek- lediğimiz gün hülâl etmişti. Artık kira develerile değil, fakat kendi develerimizle hareket edyorduk. oÇadırlar şehri, gürültü içinde idi. o Larson'un bir emrile develer yükleniyordu . Bende not defterlerimi, haritalarımı, puslâlarımı, kitapla: rum, annemin kitabi mukaddesini, ilâhiler kitabımı ve daha başka eşyamı el çantalarıma yerleştirdim . Altıya çeyrek kala kahvaltımızı ediyorduk . Amerika zencilerinden biri, ben Mongol Maren, nun önüne gelmiş ve Larson sormuştu: — Her şey hazır mı? — Hazır. — Develerin hepsi yüklendi mi? — Yüklendi . — Develeri saydın mı? — Saydım. 150 deve, kalıyor . — Pekâlâ, Larson kalktı ve bize; “Allaha ısmarladık, diyerek ker- vanın başma gitti. İlk grupa, o kumanda edecekti. İkinci grupun kumandası, Muhlenburg'da i Larson'un yanında on bir Mongol vardı. Biz iki saat sonra hareket edecektik . Larson tam altıda önümüzdeki tepenin arkasında nihan ol du. Kendisi yirmi deveyi çekiyordu 4 © www Larso- 98 deve burada bizimle gidiyor . GOBİ ÇÖLLERİNDE ellişer deveden müteşekkil kafileler takip etmekte — 30 Onu, idi. Bu sırada bizim çadırlarımız sökülmüş, yataklarımız top- lanmış, biz de harekete bazırlanmıştık . Birdenbire yanımızdaki Mongollar bağırdılar: — Larson'un develeri! Ve şimali garbiye doğru işaret ettiler Bizim Morgollar hemen sür'atle develerine atlamıslar ve şimali şarkiys doğru, bütün sür'atlerile hareket etmişlerdi. Maksatları; bu tarafa kaçan dokuz devenin önünü almaktı. Kaçan develerden birinin yükü hâlâ sırtında idi. Ötekiler yüklerini atmışlardı . Hadiseyi anlamak güç değildi. Bu dokuz deve, örkmüş ve kaçmak istemişti. Daha ötede doktor Hurmel'in on beş devesi, 'deli gibi şimale doğru koşuyorlardı. Felâket bü- üktü . c (Larson) un maiyetindeki Mongollardan biri koşa koşa gel- di, ellerile, kollarile bir lakım işaretler yaptıktan sonra başını salladı ve ilâve etti; —— Her sey altüst oldu! Sekizi yirmi geçiyordu . Doktor Hummel ve Dettman ile tepeye çıkarak vaziyeti (o dürbünlerimizle takibe başladık. İki kilometre mesafede ell! deve otluyordu. Fakat bunlar Çinli bir tüccara aitti. o Daha ileride parlak bir takım noktalar görünmekte idi. Bunlar develerin sırtlarından attıkları san- dıklardı. Sol tarafta beyaz bir deve sırtındakilerle ka- çıyor ve onu bir Mongol takip ediyordu. oMongol, deveye yetişerek yakaladı. o Fakatdeve inat ediyor ve kampa gitmek istemiyordu . o Hummel ile Dettman heman koşarak Mom gola yardıma başladılar . Şimali garbiye doğru kaçan develer de yakalanmıştı . Beyaz devenin bacakları kanıyordu. Çünkü koştuğu za- man sandıklar onu incitmişti Valz, benim yanıma gelerek anlattı: — Vaziyet çok kötü. Eşyamız öteye beriye dağıldı. Yüz devemiz eksik! . — Larson ne diyor? — Larson isi kova su istiyor ve kafileyi yeniden teşkil etmek icap ettiğini söylüyor . Arkadaşlardan biri sordu: — Bu hadise bize neye mal olacak! Cevap verdim: —. İki hafta gecikmiye! Vak'a yerine hareket ettim. Develerimizin altısı, Çinli tüccarm develerine karışmıştı . Bunlar hemen iade olundu. Vak'a yerine varmadan evvel dağılan, atılan, birbirine karı” şan eşyamızı gördük. o Sandıklarımız, çuvallarımız, bavuls larımız, çadırlarımız, çadır direklerimiz, masalarımız, san karşısında bir kaçı açıl

Bu sayıdan diğer sayfalar: