22 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

22 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CASUS Beynelmilel ez Kuvvetler İspanyol rakkasenin yardımile Hintli | "Türkçeye Çeviren Ö. Rıza milliyetperver tuzağa düşürülecekti! dağ Lazari Ginila Tren saat sekizde hareket &- decekti. Aşenden bavulunu yer. leştirmiş ve Ginilanin arabasına binmişti. Kadın, karanlıkça bir köşede o- turuyor ve yüzü pek görünmiyor- du. Yanında iki taharri memuru vardı, Aşenden bunlara yaklaşa- vak sordu: — Madam yemeğini nerede yi- yecek? Restoranda mı, burada mı? — Burada!, — O halde yemeğini hemen emrediniz. Ben yemekten sonra gelir onunla konuşurum. Aşenden tekrar geldiği zaman madam yemeğini bitirmişti. Onu gören memurlar hemen çe- kildiler ve ikisini başbaşa bırak- tılar.. — Sıgara içer misiniz?. Ginila başını kaldırarak Aşen- dene baktı. Biraz tereddüt etti. Sonra uzattığı sıgarayı aldı. Ya- nan kibrit ortalığı aydınlatmış ve AÂşenden de kadının yüzünü gör- meğe imkân bulmuştu. Kadın hiç te güzel değildi. Saçları, şapkası- nın altındaydı. Gözleri simsiyah- tı. Otuz beşlik falandı. Derisi kı- yışmıştı.. Makyajsız olduğu için pek kart görünüyordu( Gözlerin- den başka güzel hiç bir yeri yok- tu. İri idi, o kadar ki güzel dan- sedeceği zannolunamazdı. Sinir- li ve ürkekti. Fransızçayı, İtalyan | şivesile konuşuyordu. Kadın ya- bancıya sordu: — Kimsin?. — İsmim sizi alâkadar etmez, madam. Fakat “Thonon,, a gidi- yorum. Size La Place otelinde bir oda ayırttım. Rahat etmenizi te- | mevni ediyorum. — Miralayın mevzuu bahsetti- ği zat siz misiniz?. o Yani benim gardiyanım mısınız?. — Size asla rahatsız etmemeğe | çalışacağım !. — Bununla beraber gardiya- nımsınız | — Fakat bu işin uzun sürmüiye- ceğini zannediyorum. Sizi' İspan- yaya götürecek pasaportunuz ce- bimdedir. Kadınm yüzünü ye'is kaplamış- tı: — Ah şu mel'un miralayı öl. dürebilsem mes'ut olacağım. O ne kalpsiz adam!. — Fakat siz kendinizi fena bir vaziyete düşürdünüz. Casusluğun tehlikeli bir oyun olduğunu . bil miyor muydunuz? — Casusluk yapmadım ki.. — Belki fırsat bekliyordunuz.. Fakat benim bildiğime göre siz her şeyi itiraf etmiş bulunuyor- sunuz. — Ben yalnız benden isteneni yaptım ve miralayın tazyikile a- şıkıma bir mektup yazdım. Aşı Zum cevap vermiyecek olursa ne Yaparım ve onu nasıl icbar ede- rim?. — Cevap vermez olur mu?. O nun cevabı yanımda! — Kuzum bana göster.. — İade etmek şartile,. — Kabul ediyorum . Aşenden Şandrayın mektubunu esbinden çıkararak kadına verdi. Kadın mektubu hıçkıra hıçkıra ” okuyordu. Şandra, Lozana gele- ceğeni ve onu bekliyeceğini söylü- yor. en atesli kelimelerle derin aş- kından, hararetli iştiyakından, sabırsızlığından Mektup bitmesile elinden düşme» si bir oldu. — Görüyorsu.uz ya, beni kadar seviyor.. — Siz de onu sunuz?. — Hayatımda bana şefkat ve nezaket gösteren yegâne adam ©- dur. Avrupa dans salonlarında ye- çen hayatın ne kadar ıslırap ver- diğini, bu yerlere devam eden in- sanların ne mahiyette olduklarını bilirsiniz. Ben de onu ilk önce bu adamlardan biri sanmıştım. Aşenden mektubu yerden ala- rak cüzdanına yerleştirdi ve sözü değiştirip: — Şandraya sizin mamınıza kir telgraf gönderdik ve sizin ya- rm Lozana varacağımızı bildir- dik.. ne seviyor musu- Sizin bana yaptırmak iste- diğiniz iş çok fena, çok çirkin.. — Fakat yapmıya mecbursu- NE, — Yapmazsam.. -— Onu siz bilirsiniz. — Hapse girmek istemiyorum.. Takatim yok. On seneye nasıl dayanırım. Acaba beni on sene ye mi mahküm ederler?. — Miralay öyle dediyse mah- küm ederler, — Miralayın ne kadar mörha- melsiz ve insafsız olduğunu bili- yorum. Tren durmuş, ve tabarri me- murlarından biri, Aşendene bir posta kartı uzatmıştı. Aşenden kartı kadına vererek rica etti: — Bu karta aşıkmıza hitaben bir kaç satır yazımız, Kadın kalemi almış, Aşende- nin söylediklerini yazmış “ve şu i sözleri ilâve etmişti: “Hudutta kaldım. Biraz geçi- keceğim. Beni Lozanda bekle.“ Aşenden kartı alarak okudu... Kadın istediğini yazmıştı.. Aşen- den hemen kalktı ve onun yerine memurlar içeriye girdiler. Ertesi gün Thonon'a vardılar.. memurlar, kadını Aşendene tes- lim ederek ayrılmışlar, o da ka- dını otele götürerek bırakmış, on- dan ayrılırken: — İstirahat ediniz!. Demişti, Madam Lazarinin odası hazır» dı. Kendisi otelde her müşteri gi- bi muamele görecek, hiç bir kim- se onun işinden malümattar olmı- yacak, hatta kendisi kasabada da serbest serbest dolaşacaktı. Yal- nız malümat vermeden mektup yazmıyacaktı, Ağşenden, ertesi günü gelip 6 nunla konuşacaktı. Thonon zabi- tası, Madam Lazarı uzaktan takip ediyordu. Bir kaç saat sonra bir polis memuru Âşendeni ziyaret ederek raporunu verdi: — Madam Lazari otele girdik- ten bir çeyrek sonra çarşıya çıka- rak eşyasından bir miktarını sat- miş, sonra “Evian,, a gitmek üze- re bilet satın alarak vapura bin- mek istemiş, fakat pasaportu ya- nında olmadığı için kendisine mü- saade edilmemişti. Madam Laza- bahsediyordu. | VAKIT Bir taarruz Rusyada beş Gencin idamile Neticelendi. Moskova ( Deyli ekspres) — Sovyet hükümeti Rusyada genç- liğin ahlâkını islah için son | derece şiddetli tedbirler almıştır. Ahlâkı islah o yolunda alınan tedbirlerin şiddetli Leningratta bir lâstik fabrikasında çalışan i genç bir kıza taarruz eden beş gencin idama mahküm edilerek bükmün tatbiki ile görülmüştür. Genç kıza taarrox eden beş erkek Leningrat zâbıtası tara- fından yakalanarak muhakemeye sevk edilmişler, muhakeme he- ticesinde gençlerin kıza taar- ruz ettikleri sabit olduğundan mabkeme beşini de idama mah- küm etmiş, merkez icra heyeti- de hükmü tahfif etmiyerek tas- tik etmiştir. Anlaşıldığına göre bu beş genç işci kızı elde etmek için ona görünmüşler, Bir gün kızı gez- miye gütürerek ona taarruz etmişlerdir . Buna mümasil bir hadise daha vuku bulmuş, badise ile alâka- dar iki adamda idama makküm olmuşlardır. Rusya hükümeti, bu gibi hadi- selerin önünü almak için son derece şiddetle harekete karar vermiş bulunuyor. Bu sayede Rus kadınları, na- wuslarını tebdit eden her tehli- keden kurtulmuş olacaklardır. Bütün mahkemelerin bu gibi davalarda idam hükmü vermek için selâhiyet aldıkları, bundan dolayi ileride vuku bulacık bu gibi hadiselerde suçlulara idam cezasının tatbik olunacağından şüphe kalmıyor. Bu tedbirlerin tesiri şimdiden görülmüş ve mümasil badiseler pek seyrekleşmiştir. Şeker piyasasını Yükseltmek için Yapılan tahrifat Geçen günkü nüshamızda, bâzı kimselerin şeker piyasasını yükseltmek için yeni bir takım hareketlerde bulunduklarını yaz. mış ve kendilerini mahkemeden kurtarmak için Avrupadan uy- durma telgraflar getirttiklerini de ilâve eylemiştik. zaran bu zevat, Avrupadan uy- durma (telgraflar o şetirtmeyip piyasaya dair mamlarına gelen telgraflarda bizzat kendileri ta- rafından tahrifat yapıyorlarmış. Ticaret odası da bir tüccarımız tarafından vaki şikâyet üzerine bu mesele hakkında tahkikata başlamıştır. s0 AK 10 ri memurun eline yüz frank sıkış- tırarak kurtulmak istemişse de muvaffak olamamış ve otele det etmiştir. Ertesi gün Aşenden öğleye doğ- ru otele giderek madamı ziyaret etti. Kadın saçlarını taramış, yü- zünü, dudaklarını boyamıştı: — Size vakit geçirmek için bir kaç'kitap getirdim. — Benim vaktimden size ne? — Sizin muztarip olmanızı is- temiyorum. Ben size kitapları bı- raka; da siz ister okuyunuz, ister okumayınız! © (Bitmedi) av- Dün yaptığımız tahkikata na- | yollar ne Son seneler zarfında yapılan fenni tecrübeler göstermiştir ki katran denilen madde insanlar ve hayvanlar üzerinde kansar illetini tevlit eder. Limburg'da doktor Viers isminde bir zat bu yolda bir çok vak'alar tespit etmiştir. . Bu suretle vuku bulan kanser devam- kı bir surette cildi katran ile te- mas eden kimselerde görülmekte- dir. İptida kanser, cildin bir tarafın da küçük bir siğil, yahut etbeni şeklinde çıkar. Sönra yavaş yavaş bu siğil, yahut Oetbeni kansere tahavvül eder. Tepesi delinir, et- rafında iltihaplı bir muhit teşek- kül eder ve kanlar akar. 1914 senesinde Yamagiwa ve İtehatawa isminde iki doktor hay- vanlar üzerinde tecrübeler yapa- rak tavşanda katran ile sun'i $e- kilde ve nihayet üç dört ay Zzar- fında kanser tevlit etmeğe mus vaffak olmuştur. 1930 senesinde : bu süretle tec- rübi şekilde kanser yapmak usulü da tekrar edilmiş ve bu tecrübeler de muvaffakıyet ile neticelenmiş- | tir. Sun'i tarzda kanser yapmak İ için müracaat edilen usul şudur: « ÜÜzerinde kanser yapılacak hay- yanın cildi üzerinde muayyen bir noktaya günde en aşağı iki üç de- po Poliste ; Denize yuvarlanan Araba Galata rihtımında yük almak- ta olan Ali çavuşa ait arabanın beyğiri örkmüş, araba ile birlik- te denize ( yuvarlanarak boğul- muştur. Araba çıkarılmıştır. Esrar kaçakcısı Galatada ozenğin sokağında 19 numaralı tütüncü Ahmet Efendinin evi aranmış, 37 paket içinde 50 dirhem ve bir torba içinde bir buçuk okka esrar bulunmuştur. Tütüncü yakalan- mıştır, Bir kavğa Ortaköyde dere boyunda 63 , numaralı Sanulun fırınında ha- murkâr Ali çavuş ile aynı fırın- da satıcı İbrahim alacak yüzün- den kavğa etmişler, Ali çavuş sustalı çakı ile Ibrahimi ağır su- relte yaralamıştır. Mecruh Bey oğlu hastanesine kaldırılmış, Ali çavuş yakalanmıştır. Tramvayla otomobil arasında adam İstiklâl caddesinde tram- vaydan atlamış, şoför Şükrünün Şoför yaralanmıştır, yakalan- mıştır, Bir taarruz Şirketi Hayriye © vapurunda makinist Rahi ve Mehmet Efen- diler Panaroma bahçesinde otu- rurlarken sabıkalılardan Musta- fanın taarruzuna oğramışlardır. Sabıkalı eline geçen şişeleri memurların üzerine atmış isede isabet eltirememiş, yakalanarak polise tesim edilmiştir. ENE KAN Asfalt yollar sıhhate mızır Katrânın Kanser hastalığı yaptığ! fennen tahakkuk etti. O halde Avrupada bir çok laburatovarlar» | Asim oğlu Rasim isminde bir | kamyonu altında kalarak ağırca | SE olacak ? SER midi Pi fa katran sürülür, Her vakit. e rülen katranın evvelce dilmiş olan bir yere tet sine dikkat edilir. Tahrişatın tesirile bulur. Diğer taraftan cilt üzerinde hiç ka! ciğerdeki kanserin bu çıkan mühim bir sual Katran madamki de kanser yapan bir Bu madde ile şehirler. rin örtülmesi midir?., rine katran zerreleri ve bu zerrelerin vücu Sebebi çoğunun tuğlasızlık yüzi i tanbuldaki tuğla ba bacaları meselesidi Istanbuldaki tuğla rının bacaları kısadır İşte bunun içindir şehir civarındaki bi seltilmesine karar nnda bulunan bacalarını şimdi otuzar, kırkar, bunu (yapmıyan nın bir sebebi de söylenmektedir. Harman sahipleri şi katran sürülmüş olan nser olmadığı halde ciğerde lit ettiği de görülmüştür. Bunun sebebi tetkik cilt üzerine sürülen katri cudun heyeti umumiyesin yevi tagyirat husule getirdiği den neş'et ettiği anlaşılı İşte bütün bu tetkikat”. bö harmanlârının bacalarını" aliyetten menedilmişler Istanbulda şimdiki tuğla tahrif vs kansei yle m de insanların ve sıhhati için bir tehlike Bazıları bu suali çok buluyorlar. Asfalt yollarda £ insanların mütemadiyen giri du iş” İline getireceğini, nihayet İ zühuruna sebep olacağını id* diyorlar. Bu iddia henüz yeli larak sabit olmuş bir hakikfi mamakla beraber pek çok damlarını düşndürmektedi Istanbulun Edirnekapı, T: pı gibi kenar semtlerinde yeni yeni birçok apartmı yapılmakta olduğu Şu sırat taya bir tuğla bubranı çık Bundan dolayı yeni yap ta olan bu apartmanlarda. ünde kalmak ihtimali olduğu söy İ mektedir. Tuğla bubranına olarak gösterilen meseledö rma ha ve b bacalardan çıkan dumanla şehrin havasını borzmaklf 4 de harmanlar civarındaki : ruata lesir etmektedir. ki beki z ölün vi bunu harman sahiplerine miştir. Ekserisi darülâce” Silâhtarağa ve Karaağaf bu hai gö" yerin& Pi ellişer p yükseltmek icap etmek oca bu mdi bü caları nasıl ve ne Karer selteceklerini düşünmek tak9” Almanyanın Memurları Almanya ile Yunanisti sında bir takas mukö tine memur Almanya kası müdirlerinden Alman iktisat, nezareti rinden Landmebr dün iliş erip ci? n veli devi z Tuğla buhranınıf ii b kanst” y çiti yi « A A “ i | y Z e yi” e ie Be g

Bu sayıdan diğer sayfalar: