22 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

22 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 Babil Sulh imza edileli on dört sene oluyor, büyük harbin, bütün insa niyet için en feci zannedilen akıbeti karanlık değildi.
 İsmet paşa Başvekil bu sabah Ankaradan geldi ismet paşa Hz. Başvekil Ismet paşa Hz. bu sabahki trenle Ankaradan gelmişlerdir.
 Romanya darülfünunluları Dün matbaamızı ziyaret eden Romanya darülfünunu Türk talebe birliğine mensup gençler Romanya...
 Dahiliye vekili Şükrü Kaya bey Erzincana vasıl oldu Erzincan, 21 (A.A.) — (Gecikmiştir ) Dahiliye vekili Şükrü Kaya...
 Kömür, şeker Ticaret müdürlüğü tahkikat yapıyor Son günler zarfında kömür fiatleri hissedilecek derecede yükselmiştir. Ortada
 Hakimler arasında Ankara 21— Yeni teşkil olunan temyiz mahkemesi icra dairesi reisliğine Fuat Hulüsi, âzalıklara baş...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başvekil Ismet paşa sabah Ankaradan bu seldi, Yalovaya gitti. AKŞAM Sene 14 — No: 4981 — Fiafı her yerde: 5 kuruş PAZARTESİ — 22 Ağustos 1932 Isparyada son ihtilâl hareketi mahküm ediliyor. failleri idama —— Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 ——— Babil | Sulh imza edileli on dört sene oluyor, büyük harbin, bütün insa- niyet için en feci zannedilen günlerinde bile dünya akıbeti bu derece karanlık değildi. Harbin, ne zaman biteceğini emmiyetsiz farklarla, az çok edenler vardı. İçinde hmin İdama; kargaşalığın ne vakit nihayet bulacağını kestiren bir kimse henüz zuhur etmemiştir. Bu yoldaki tahminler en gülünç kehanet addediliyor. En cüretli falcılar bile bu ebe istikbali haber vermekten - meslekleri namına - içtinap ediyorlar!.. Harbin, nihayet bir sulh ile biteceği muhakkaktı. Dünyanın, bugün içinde çırpındığı vaziyetin, sıl balledileceğini kimse bilemi- h Mağlüp olan, naçar kalan hasım, nihayet, karşısındaki üşmandan sulh ister, aman diler. Mya bugü pençeleştiği şman, göze görünmeyen, el ile tuğulamıyan, kendisile konuşula- san, metalibinin neden ibaret uğu, Oisrar Ove inadının nöreye kadar varacağı belli e esrarengiz; meçbul ve thiş bir hasımdır. Umumi bir şekilde ve artık asma kalıp bir isimle iktisadi ıhran denilen bu biaman dünya gli bl birçok ıztıraplı seneler çtiği halde, kanser hastalığı gibi #nyeye hangi gizli kaldik let ettiğini teşhiş edecek insar- © zuhur etmemesi en büyük keti teşkil ediyor. Bunu, şü â va bu tedbirle tedaviye uğraşan- ,. 7 tavsiye ettikleri çarelere: #Muvakkat, uyutucu ilâçlar! ,, “biliyor. Bazı cezri ameliyeler siye edenlere: vorlar... Saşkınlık, bir çoklarını, doğru a değil, dalâlete sevkediyor. Harbin (| fecaatlerini (| bizzat -cmüş yaşamış bir neslin, bu cünkü şaşkın ve uslanmamış vaziyeti, Tufandan kurtulan Nuh evlâtlarının, semanın yıldırımlarını bekleyen, bir nevi son asır Babi- lini andırıyor... Misal mi arıyor- sunuz ? Terki | teslihat ( konferansının tatilinden üç dört gün sonra, “Meczupl,, Di- gazetelerde okuduk: Amerika ordüsu, saatte yüz kilometro üratle ogiden, yeni . sistem tankların tecrübesini yapmış.. Telbuki, tankların tamamen ilga- », M. Hoover, her tarafta alkış- rla karşılanan son meşhur be- namesinde teklif etmişti.. ne aynı günlerde, EE a nazırı, yeni bombardıman yarelerini o bizzat (teftişe ii. Halbuki, Terki | teslihat hferansının, bu safhada verebil- iğ: yegâne karar, hava bombar- 'anının ilgası idi... ..onferans o dağılır e dağılmaz, "İya” filoları büyük manevralar otilar... Almanya: “ Daha fazla âblanmak isteriml,, diye feryat VOF ves 225 de, silâhları için üç milyar ar sarfeden dünya devletleri, .için uğraşmaya başladıktan, >#ekviye edecek bir takim , Beynelmilel muahede ve "lar imzaladıktan sonra tes- * masrafını arttırmışlardır | « senesinde teslihat masrafı yar doları geçiyordu. Bugün Fezlo'dir. .wfazlalıkta herkes tamamen fiktir. Dünyanın ıztırabını Romanya darü imarı Dün matbaamızı ziyaret eden Romanya darültünunu Türk talebe birliğine mensup gençler Romanya darülfünunu Türk talebe birliğine mensup on yedi Türk genci dün matbaamızı ziyaret eylemişlerdir. Bu on yedi Tük genci- nin seyahat maksadı ana vatanda tetebbuat icra eylemektir. Galatasaray lisesinde misafir edilen Romanyalı millettaşlarımız, bu sabah Cumhuriyet abidesine giderek bir çelenk koymuşlardır. Ken- dileri 28 ağustosta Romanyaya hareket edecekledir. Ismet paşa Başvekil bu sabah Ankaradan geldi Ismet paşa Hz. Başvekil Ismet paşa Hz. bu Sabahki trenle Ankaradan gel- mişlerdir. Başvekil Yalovaya gi- derek daha bir müddet Yalovada kalacaktır. Aynı trenle adliye vekil Yusuf Kemal, gümrük ve inhisarlar vekili Rana beyler de şehrimize gelmişlerdir. Iki vekil, vekâletle- rine ait bazı hususlarla meşgul olacaktır.) Iktisat vekili Mustafa Şeref bey yarın şehrimize gelecek ve Istanbulda birkaç gün kaldıktan sonra Avrupaya gidecektir. Mus- tafa Şeref bey Prağ civarındaki bir müessesede birkaç hafta isti- rahat edecektir. hiç olmazsa tahfif etmek her şeyden evvel topa tüfeğe, kurşuna, gülleye sarfedilen bu milyarları tasarruf etmek lâzım geldiğini herkes teslim ( ediyor. Fakat, bunu yapmak için toplan- dıkları zaman herkes başka dil- den konuşuyor, kimse, birbirini anlamıyor, kimse kimseye inan- mıyor... Necmeddin Sadık Dahiliye vekili Şükrü Kaya bey Erzincana vasıl oldu Erzincan, 21 (A.A.) — (Gecik- miştir ) Dahiliye vekili Şükrü Kaya beyefendi, refakatleriende- ki zevat ile birlikte şehrimize geldiler. Müşarünileyb, şehrin methalin- de, mülki ve askeri hükümet erkânı ile asker ve jandarma kıtaları ve kesif bir halk kitlesi tarafından karşılandılar. Vekil Beyefendi,” hükümet dai- relerini, askeri makamları, bele- diye ve halk fırkasını ziyaret ettiler. Bu gece Ordu müfettişli- ğinde misafir kalarak yarın Trab- zona hareket edeceklerdir. Kömür, şeker Ticaret müdürlüğü tahkikat yapıyor Son günler zarfında kömür fiatleri hissedilecek derecede yük- selmiştir. Ortada bir sebep yok- ken vuku bulan bu yükseliş nazarı dikkati celbetmiş ve ticaret müdü- riyeti tarafından tahkikat yapıl- masına başlanmıştır. Bu tahkikat neticesinde mesuliyeti mucip bir şey görülürse derhal iş adliyeye verilecektir. Dün bir gazete bir kaç günden beri şeker fiatlerinin de gizli bir el tarafından (o yükseltildiğinden bahsediyordu. Bu hususta da tah- kikat yapılmaktadır. Şeker tacirleri bizde şeker fiatinin (o yükselmediğini (o iddia ediyorlar. Hattâ kontenjandan hariç olarak çok miktarda şeker girdiği tarihten beri şekerin Avrupa piyasalarından ucuza sa- tıldığını (o söylüyorlar. o Tahkikat neticesinde Obunun ne derece doğru olduğu anlaşılacaktır. Dadayda yeniden 7 zelzeleler Muğla 21 (A.A.) — Dün gece sabaha karşı Dadayda iki defa şiddetli zelzele olmuştur. Yeniden hasar ve zayiat yoktur. Istanbulda en pahalı şey.. “Sudan ucuz,, darbımeseli artık tarihe karıştı! Her şeyin fiati düştü, fakat hâlâ bir buçuk pe su 2S ek Bir (ozamanlar “sudan ucuz, diye bir tabir vardı. Bu tabirle herhangi bir şey- in akle, hayale & cede ucuz satıl- dığı anlatılırdı. O zamanlar en ucuz şey su idi. Pek az bir para ile iyi menba suyu tedarik (etmek kabildi. Halbuki bugün vaziyet kâmilen değişti. Şimdi bir şeyim son de- rece pahalı olduğunu anlatmak için “sudan pahalıl,, demek lâzım.. Hakikaten Istanbulda su fiatleri aklın kabul edemiyeceği derecede pahalıdır. İçinden bir o buçuk bardak su çıkan bir şişe su beş kuruşa satılıyor. Bu derece pa- halılık dünyanın hiç bir tarafında görülmemiştir. Son zamanlarda her şeyin fiati yüzde otuz, yüzde kırk düştü. Hattâ bir kaç sene evveline nis- betle yarı fiatinden aşağıya satı- lan yiyecek maddeleri çoktur. Fakat suyun fiatinde katiyen bir tenezzül yoktur. Bir şişe su, hâlâ en pahalılık zamanındaki fiate, beş kuruşa satılıyor. Buna en hafif tabirle, fazla * kazanmak hırsından başka ne denilebilir?.. Halbuki su, diger hiç bir şeye benzemiyen mübrem ihtiyaçlardan- dır. Bundan istifade ile halktan fazla para almak katiyen kabul edilemez. Son zamanlarda İstanbul cihe- tinde, Beyoğlunda bir çok lokan- talar yemek fiatlerini (omühim surette oindirmişlerdir. e İstiklâl caddesindeki ( lokantalarda on kuruşa bir döner, beş kuruşa bir tabak pilâv yiyerek on beş kuruşa karın doyurmak kabildir. Halbuki bir şişe şu içmek iterseniz bunun için beş ki iz lâzımdı Adana güzeli Bir kadının güzel olması için ne lâzımdır? Üçşey beyaz olmalı: Teni, diş- leri, elleri Üç şey - siyah olmalı: Gözleri, kaşları, kirpikleri. Üç şey kırmızı olmalı: Dudak- lar, yanaklar, tırnaklar: Üç şey uzun olmalı: saçları, elleri. Üç şey kısa olmalı: kulakları, ayakları, Üç şey. geniş olmalı: alın, kaş araları. Üç şey dar olmalı; bilekleri. Üç şey kalın olmalı: kaldırları, kalçaları. Üç şey ince olmalı: Parmakları, saçları, dudakları. Üç şey ufak olmalı; Başı; çenesi, burnu. Vücudü, Dişleri, Göğüs, ağzı, - beli; kolları, Hâlâ eski iptidai şekilde yapılan su nakliyatı Istanbulda bir şişe suyun bir tabak pilâv fiatine satıldığı zaman hiç olmamıştır. Belediyenin su meselesile daha fazla meşgul olmusı ve her şeyin fiatinin indiği şu zamanda su fiat-, lerini de indirmeği temin etmesi lâzımdır. Yoksa bu vaziyet de- vam ederse geçinme masrafı umumi harpten evvelki nisbete avdet etse bile menba sahipleri suyun bir wbardağını beş kuruşa satmi makta”devam * edecek- lerdir. Hakimler “arasında Ankara 21— Yeni teşkil olu- nan temyiz mahkemesi icra dai- resi reisliğine Fuat Hulüsi, âza- lıklara baş müfettişlerden Abdül- kerim, zat işleri müdürü Sadi, Istanbul altınc hukuk reisi Kemal Adana erkeklerine göre güzellik tarifesil... Yarınki nüshada: Amca beyle Karagözl.,.

Bu sayıdan diğer sayfalar: