22 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

22 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cameme 4 22 Ağustos 1293 — AKSAMDAN AKŞAMA m m em Kitap panayırı münasebetile İstanbul sahasında giriştiğini yoruz. Bunlardan bir tanesi ve bizce çok mühimmi: Önümüzdeki ay zarfında bir ilim ve san'at mec- muasının neşredilmeğe başlana- caktır. Türk karii tanzimat devrinden beri, bu derece mecmuasız kal- mamıştı. Üç dört sene evvel yirmi oluz bine kadar satışı olan haf- talık, on beş günlük, aylık mev- kuteler vardı. Halbuki şimdi?.. — Ey muhte- terem kariim! hangi mecmuayı takip ediyorsunuz? Işte Halkevi, bu noksanı dodu- ruyor. Münevverlerimizin ihtiya- cını temin edecek olan, esaslı, özlü bir mecmua neşredecek. Nice zamandır bu sütunda tek- rarlayıp durduğumuz bu temenni makesini bulduğu için çok mem- nunuz. Halkevi neşriyat şubesi, mec- muadan başka, diğer bir hayırlı teşebbüse de rehberlik etmiştir. 30 ağustos bayramından itibaren, Beyazıtta, Darülfünun avlusunda bir kitap panayırı açıyor. Burada, tekmil naşirler tekmil kitapları Halkevinin, O irfan hayırlı teşebbüslere memnuniyetle o görü- teşhir edecekler, ve muharrirler de ahalile bizzat görüşerek, eserlerine imzalarını atacaklardır. Kitaplarını okuduğunuz müellifleri bu pana- yırda göreceksiniz ve orada, bütün neşriyatı toplu bir halde bulaçak- SIıvız. Malüm olduğu üzere, son dev- rede, kitapcılık ta, mecmuacılık gibi bir buhran devresi geçiri- yordu. Bunun esbabını, bir çok makalelerimde, aklımın erdiği kadar izah ettim. Eskiden sahaflarda, kapalı çarşıda, maliye nezaretinin karşısında ve baştan başa Bâbıâli caddesinde kitap satılırdı. Şimdi ise, kitap ticareti sade Bâbıâli caddesine inhisar etti. O da kör topal... Sahaflar çarşısını olduğu gibi, maalesef, Bâbıâli caddesini de kebapcı, terzi, berber, taha- fiyeci nevinden başka çeşit dük- kânlar git gide istilâ ediyor. Türkiyede kitapçılık diye bir şey kalmadı desek yeridir. Basılan eserler de, maddi ve manevi kıy- met noktasından arzu edilen yük- seklikte değil... Şayet tekmil neşriyatı gazete- cilik, mecmuacılık, kitapçılık diye üçe taksim ederseniz, bizim mem- lekette, bu üç çeşitten ancak birincisi nisbeten güzel ve yüz ağartıcı semere vermiştir. On iki on altı ve resimli sahifelerile ga- zetelerimiz, yüzümüzü kızartmıya- cak şekildedirler. Zira, memle- kette, gazeteciliğin başında mü- nevver kıymetler vardır. Halbuki mecmuacılığımız ve kitapcılığımız öbür milletlerinkile, hâtta mazi- deki halile kıyas edilirse bizi utandıracak o zaaftandır. Adeta dumura oğramıştı. Sebebi aşikâr: Bazı naşirlerin Ohâttâ okuyup yazması omahtutl oAnlamadan, — Duymadın mı Amca bey? Nasıl olur? Ver kulağını öyleyse —— Gayrımenkuller Birden ziyade ipotek muamelâtı nasıl yapılacak? Tapu umumi müdürlüğünün bir tamimine nazaran kanunu medeninin 770 inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre aynı malikin birden ziyade gayrı men- kulü yahut müştereken ve müte- selsilen medyun olanların yekdi- gerine kefili bilmal suretile borçlu bulunanlar kezalik birden ziyade gayrı Omerkulü aynı alacak için rehin etmek istediği taktirde iki taraf bir tefrik yapmaksızın dahi ipotek muamelesinin kabul ve icrası içabeder. Şu kadar ki bu suretle tescil icra edildikten sonra bunlardan bir o parça için Omuahhar derecede bir ipotek yapılmak veya satılmak istenilirse bu parçaya isabet ede- cek borç mıktarının ayrılması lâzımdır. Tarafeynden biri mu- vafakat etmediği surette mah- kemeye müracaatla hüküm istihsal etmesi iktiza etmektedir. Birinci şeklin haricinde kalan ipotek muamelelerine ( gelince: Mezkür maddenin ikinci fıkrası hükmüne nazaran malikleri ayrı alan birden ziyade gayrı men- kuller alacak için karşılık göste- rilerek ipotek edilmek istenilirse bu parçaların muayyen bir miktar ile takyit edilmiş bulunması iktiza edeceğinden tarafeynin takyit edi- len miktarı tayin etmesi ve aksi takdirde tescilden imtina edil mesi içap etmektedir. İzmirde yakalanan üç komünist şehrimize getirilecek Üç gün evvel tevkif edilen komünistlerin bazı kimselerle mu- habere etmekte oldukları tesbit edildiğini yazmıştık.Izmirde bu defa yakalanan 3 komünist maznunun da bunlarla alâkadar bulundukları anlaşılmıştır. Bunların da Istanbula getirile- rek hepsini birden burada muha- keme edilmeleri (muhtemeldir. Burada tevkif edilen komünistler arasında yalnız Mardiros isminde bir mürettip vardır. bilmeden, neslini tahkik etmeden, ucuza düşürdük diye, gelişi güzel kitap basıyor! Demek ki, artık, mecmuacılık aslını evinin münevverlerden mürekkep rehberliği geçiyor. Çıkacak mec- mua ve açılacak kitapçılık pana- yırı bunun isbatıdır. Belki, böyle- likle, yeni bir safhaya geçilir. Cidden sevinilecek bir hadise! (Va - Na) Komünist tevkifatı unun ve kitapçılığımızın başına da Halk- ŞEHİR HABERLERİ Sandallı seyyah Ufak bir sandalla Almanyadan geldi Çel namında genç bir Alman ufak bir sandal ile Almanyadan matbaamıza gelen bu seyyahın verdiği izahâta göre kendisi 25 haziranda Berlinden trenle hareket ederek Begeusburg şeh- rine gelmiş ve oradan sandalına binerek Tuna tarikile Viyana, Budapeşte, Belgrat, Vidin, Rus- cuk, Varna, Burgaz, Midye, Karaburun ve Kilyosa uğrayarak Istanbula gelmiştir. Karadenizden geçerken dehşetli bir fırtınaya tutularak iki defa sandalı devril- miştir. Seyyah buradan sandalla, Izmir Berut, Hayfaye uğrayarak isken- deriyeye gidecek, oradan Bahrı- ahmer Acemistan, Hindistan, ta- rikile seyahatını Singapura kadar temdit edecektir. Vesika ticareti Halı ve tiftik tacirleri şikâyet ediyorlar Tiftik ve halı mukabilinde, kon- tenjan haricinde mal celbedil- mektedir. Piyasada bazı komis- yoncular, tiftik ve halı tacirlerin- den, tiftik ve halı vesikası alarak ibracat tacirlerine satmaktadırlar. Bir, kaç haftadanberi başlayan bu tarzdaki vesika ticaretinden, tiftik ve halı tacirleri şikâyet etmektedirler. Aldığımız malümata göre bir tacir tarafından, bu meseleye dair ticaret odasına bir ihbar vaki olmuştur. Ticaret odası, bu ihba- rın mahiyeti hakkında tahkikata başlamıştır. Tütün kanununun tadili Tütün inhisar idaresinde, tütün kanununda tadilât yapan encümen, mesaisine Odevam etmektedir. Encümen, işini ancak iki haftaya kadar bitirecek ve tütün kongre- raporunu verecektir. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş SAYLIK 750 » (1450 > 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 »> mey” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülâhır 19 — Ruzuhızır; 109 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 8,27 10,15 5,18 9,5 2 1,39 Va. 3,29 5,6 12,17 163 18,59 20440 emmi Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. imi Suni tereffü Şeker fiatleri nasıl yükseltildi? Bundan bir iki gün evvel, bazı şeker tacirlerinin, Avrupadan uy- durma fiat telgrafı alarak, fiatları artırdığı yazılmıştı. Ticaret odası bu sahtekârlık hakkında tahkikata devam etmektedir. Oda, bu münasebetle bir kaç şeker tacirinin malümatına müra- caat etmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde, bir tacirin o gün Brükselden telgrafla aldığı fiatle, Brüksel borsasındaki fiat arasında fark görülmüştür. Ticaret odası, Avrupada, hangi müesseselerin buradaki tacirlere uydurma telgraflar çekdiğini öğ- renecektir. Piyasada deveran eden bir riva- yete göre, bu telgrafları, geçen- lerde şehrimize gelen Belçikalı şeker kralı buradaki tacirlere çekiyormuş.. Bunu teyit eden diğer bir habere göre, şeker kralı, bir gece, şeker tacirlerinden mürekkep bir zümreye ziyafet vermiş, bu ziyafette, Türkiyede şeker fiatlerinin artması da mev- zuu bahsolmuştur. Sanayi tetkikat Sanayi müdüriyetinde sanayi müfettişlerinden Kudret bey ikti- sat vekâletinden aldığı emir üze- rine Eskişehire fhareket etmiştir. Mumaileyh, Eskişehirde Sovyet mütehassıslarile birlikte sanayi tetkikatı yapacaktır. Ikraz müesseseleri Ticaret müdüriyeti tahkikat yapıyor Ticaret müdüriyeti maaş cüz- danı mukabilinde, borç veren bir kaç müessese hakkında tahkikat yapmaktadır. Dün bu münasebetle, birkaç mü- essese sahibi ticaret müdüriyetine celbedilerek ifadeleri alınmıştır. Verilen malümata göre, Kadı- köyünde birkaç tefeci kadının on sekize yakın maaş eshabının cüzdanını aylarca ellerinde tut- tukları bildirilmektedir. Bu tefeci kadınlar, ikraz ve istikraz müesseseleri hakkındaki nizamname omucibince, ticaret müdüriyetine ne teminat akçesi vermişler, ne de tescil edilmişlerdir Ticaret müdiriyeti bu tarzdaki tefeciler hakkında kanuni taki- batta bulunacaktır. Dün, ikraz ve istikraz müesse- selerini mürakabeye memur olan, komiser Nahit Tahsin bey, bu meseleler hakkında defterdarlıkla temasa başlamıştır. Bu gibilerin ellerindeki maaş cüzdanlarına mukabil, maliye tah- sil şubelerinin para vermemesi temin edilecektir. «. Burhan Cahit bey, fisfis fis fis (1S... .. Güzellik müsabakası... Fıs fis fis... fıs,,, fıs... fıs... (18 fıs fs. fıs fis fıs... Mahkeme... retl., .. Yunus Nadi bey... Fıs fis fis fis.. Tıs fıs... Hay- Ingiliz tayyarecisinin karısına hediyesi Her şey gibi artık düğün he- diyeleri tamamile değişti. Ne bileyim bugün gelin yahut güvey olanlara eskisi gibi altınlı kümüşlü bir hediye vermek insana modası geçmiş, bayatlamış bir iş olarak geliyor. Dünkü gazetelerin birinde gayet orijinal bir düğün hediyesi okudum. Meşhur Ingiliz tayyarecilerinden M. Mollison bundan iki hafta evvel Ammy Conson isminde bir * kadın tayyareci ile evlenmiş... M. Mollison odüşünmüş taşınmış"... Genç zevcesine ne hediye versin.. Ve kararlaştırmış küçük bir tay- yare ile büyük bir rekor yapmak ve bu suretle karısına düğün hediyesi olarak yeni bir muvaffa- kıyet takdim etmek.. Bu kararla M. Mollison Irlandadan tayyaresi- ne atlamış, bin bir ölüm tehlike- sile burun buruna geldikten sonra ver elini Amerika... M. Mollison rekorunu bitirip karaya ayak ba- sar basmaz genç karısına şu telgrafı çekmiş: “ Düğün hediyen temin edik miştir,, Bu havadisi gazetede okuduk- tan sonra gözümün önüne bizde düğün hediyesi diye verilen aca- ibat ve garaibat geldi. O hiç bir işe yaramıyan altın kaplamalı kah- ve filcanı zarfları, altın suyuna batmış kaşıklar, (kullanılmasına imkân olmıyan bir tramvay sahan- Iığını dolduracak kadar kocaman, hantal bakır mangal. Bittabi bunların hiçbiri kulla- nılmaz ve gene hediye verilmek üzere muhafaza edilir ve başka bir düğün çıkınca: — Aman fırsatı kaçırmıyalım!.. diyerek altın kaplamalı kahve filcanı o zarfları, (altın suyuna batmış kaşıklar hantal man- gal hemen hırmızı gaz boya- masına (o sarılır. (Ve (düğün evine gönderilir.. Bizde düğün hediyeleri bu kadar komik şey- lerdir. Acaba bizde de genç kocalar genç karılarına İngiliz tayyareci- sinin verdiği hediyeyi ne zaman verecekler ?. Hik Gümrük muhafaza teşkilâtı Gümrükler muhafaza kuman- danı Seyfi paşa şimdiye kadar yaptığı tetkikat hakkında gümrük ve inhisarlar vekâletine bir rapor vereçektir. Bu rapor mucibince, gümrük muhafaza teşkilâtında daha ne gibi tadilât yapılacağı izah olunacaktır. £ Feridun Vatandaş: Kurtulduğun günü unutma: 30 Ağustos! A.B. — Hayret edecek bir şey değil, işin içinde kadın parmağı var iki gözüm...

Bu sayıdan diğer sayfalar: