13 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

13 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKITin TEFRİKASI: 2 Alem dağı yolu üzerinde avlanırken meçhul bir kurşun: bunu kim attı? kazamı, Hizmelçi kız Feyzi Beye — işte Ahsen Beyin mektupları.. Dünkü nüshada ilk çıkan tefrika- nin hulâsası: Ahsen Bey, Erenköyünde büyük bir köşk sahibi, fevkalâde zengin mer. hum kilercibaşı Hamdi efendinin oğ- ludur, Bir tek can ciğer arkadaşı Â dil var, Ona hayatta başka kimsesi olmadığı için gizli bir servetini ken - disine terkedeceğini, eğer bir gün bir- denbire ölürse köşkte saklı olan bu serbeti almasını söylüyor. Ahsen Be- win bir paşa kızı olan Nigârla ev » bahistir, Fakat bu Nigâr daha evvel Feyzi is lenmesi mevzuu Ahsen Beyle münasebetini bilmiyor. Ancak bir gün Nigârı görmek için Nişantaşındakt © evine gidince onu bulamıyor. Fakat hizmetçi kız, hanı - mın kendisini azarlamasından müte- essir hanmminın sırrın Feyziye anla- tıyor. Onun Feyziyi züğürt addede - rek zengin bir mirasyedi ile sevişti. ğini, mektuplaştığını, görüştüğünü ev- lenmek üzere olduğunu söylüyor. Hizmetçi kız Feyzi Beye anla- tıyordu: Sizden bin kat zengin.. Şimdi Ha- nimefendi bu adamcağızı yolmak hülyasında.. İşte Ahsen Beyin mektupları görüyorsunuz ya, hep nişanlım diye başlıyor, sevgilim, canım, ciğerim bile diyormuş.. Ni- gâr Hanım bana hepsini gelir gel mez okuduğu için biliyorum.. Feyzi mektupları aldı, açtı. Sür'atle göz gezdirdi, resimlere baktı. Artık hayret ve teessürü son | dereceye gelmişti : — Bu Ahsen Beyi tanıyor mu- sun?. — Tabii, buraya bir kaç defa geldi, kaç defa kahve verdim o- na.. Üç gün evvel, biz de gece bile kaldı.. — Nasıl adam bu?... — Kırk, kırk beş yaşında, al- tm gözlüklü, ince sarı bıyıklı, or- ta boylu, terbiyeli bir adam.. Am- ma merak etmeyin ben burada ka- lırsam ona da sizin gibi her şeri söyliyeceğim.. inde bir | gençle rişanlanmıştır. Feyz gârin | — Peki, Nigâr Hanım mademki böyle zengin bir adam bulmuş, ne den beni oyalayıp duruyor?... — Ha'ha'ha.. Sebebini anlamı « yor musunuz?. Fındıkçılık ve şüp- he yüzünden.. Acaba Ahsen Bey onu alacak mı?. Henüz şüpheli de ondan.. Şimdi sözlerime inandı- nız mı?. Eğer beni kovmazsa ve burada kalırsam beni ele vermez- siniz ya Beyefendi.. — Hayır, merak etme, zaten artık bir daha buraya ayak basa- cak değilim... — Peki, mademki her şeyi öğ- rendiniz, bari ondan intikam alr nız.. Zaman intikamımı da ala- caktır., Feyzi birdenbire fırladı, geldi- ği yolu sür'atle geçti, bahçe kapı- sından kendini dışarıya attı. Ar- kasma bile bakmadığı için hiz metçi kadının memnuniyetini gör“ memişti, Avlanırken bir cinayet Sabah, henüz şafak atmadan Ahsen Beyin büyük paytonu ve bir talrkası hazırlanmıştı. Akşam- dan gelen misafirler silâhlarını as larak arabalara yerleştiler. Payto- na Ahsen Bey, Ahmet Adil ve di- ğer iki dostları binmişlerdi. Ara- bacının yanına emektar uşak İs- mail ağa oturmuştu. Talikada da dört avcı ile bir uşak vardı. Ara- balar tam bahçe kapısından çıka- cağı sırada uyku sersemi ahçıbaşı İ elinde bir kâğıtla haykırarak koş- tu. Paytona yaklaşarak (o kâğıdı Ahsen Beye uzattı: — Ahşam, siz heni uyurken tel- grafçı getürdü. Adil Beğe gelmiş efendim. Ahsen Bey telgrafı Adile uzat- tı, Adil kâğıdı telâşla yırttı, açtı; bir şimşek süratile rengi attı, peri- şan bir halde kâğıdı Ahsene uzat- tı. Ahsen: — Ne var, ne oldu Adil?, Diyerek kâğıdı okudu! cinayet mi? “Hemşiren vefat etti, çabuk gel, Ra- ban; Tahir,,, Ahsen kâğıdı yırtarak AÂdilin koluna girdi: — Zavallı Âdilciğim, kardeşim... Gözleri yaşla dolu olan Adil a- rabadan inerek : — Zaten hasta idi, onu hasta hasta bırakarak gelmiştim. Fakat.. Hıçkırklar sözüne devam etme- sine mâni oldu. Bütün arkadaşla- rı toplanarak onu teselliye çalış- tılar, Ahsen : — Adil kendine gel.. Bugün baban seni bekliyor, görülecek va- zifelerimiz var. Şimdi ilk tren ge- lir, hemen yetişelim.. Dedi. Adil gözlerini silerek : — Kat'iyyen olmaz, dedi.. Sana ihtiyacım yok, ben kendim gide- rim. Sen günlerdenberi seni bek- liyen arkadaşlarınla yoluna de- vam et.. Benim yapılacak işim ga- yet sadedir ve bu vazifeyi görmek için kendimi çok kuvvetli hissedi- yorum . zavallı Ahsen Beyin bütün ısrarları ne- ticesiz kaldı, Adil âdeta kaçar gi- bi onların yanından ayrıldı, istas- yona koştur. Ve ikivaraba henüz Karanlik 0- lan yolları o fenerlerile aydınla- tarak yola çıktılar. Alemdağına yâklaştıkları za- man arkadaki talikadan inmişler, |, silâhlarını çevirerek tek tük ateşe başlamışlardı bile.. Ahsen Bey de Adilin acısı ile meyus bir halde hiç bir şey yapmamak üzere ara- badan indi. Her biri bir dağılan arkadaşlarının izi üzerin- de ormanın içinde, kayaların ara- sında bir şey, bir yer a“ıyormuş gi bi, ne yaptığını bilmiyerek yürü- miye başladı. Silâhların keskin sesi dağlarda akisler yapıyordu. Arabalarda yalnız arabacılar ve uşaklar kal- mıştı, Bunlar da arabalarda uza- tarafa | M elek Sin emasında: Demir kafes Aüvla Sidney — Gebe Raymond . “Yarın Melek sinemasında baştıyacak olan Demir Kafen filminden bir sahne Büyük bir mağazada çiçek sa- tan Katleen Strom, meşhur bir haydut olup polis tarafından aran makta olduğunu öğrendiği arka - daşı Kid Athens'le bozuşuyor. Ay- ni günde Mac Neil isminde genç bir mühendisle tanışıyor ve kısa bir zaman zarfında iki gencin mü nâsebatı izdivaçla neticeleniyor. Bunu haber alan ve kıskançlıktan kuduran Kid, bu izdivacm zifaf gecesinin olmıyacağına yemin e- diyor. Kid nikâhm ertesi sabahı seyahate hazırlanan genç evlilerin evine geliyor, ve eskiden elinde | 13 Evlat 1937 çip içeriye (giriyor, kenâi Katleen'in yanında aramıya 7 bir Polis hafiyesini öldürüp yor. Silâh sesine koşan polisle ni evlileri tevkif ediyorlar. süren bir muhakemeden genç kadın yirmi seneye, , da idama mahküm oluyorlar Hapishanede Susic ismini?” kiden Kid'in metresi olup en yüzünden terkettiği, bir K2*1 zavallı Katleen'i her fırsatta ediyor. İdam günü yaklaşm dır. 2 Günün birinde Susie bir #8 tede polis hafiyesini öldüret lâhın resmini görüp, (oOüstün”” bir yazıdan kendisi o tarâi dan Kid Athense hi ettiği silâhı tanıyor. Vicdani masumun idamına kail olmu Katleen'i bulup bildiklerini * tıyor. Ümide kapılan genç yi derhal hapishane müdürüne yi yor. Anlatılan şeyleri haki) yakın gören müdür, genç evli mahküm eden mmüddeuii John Hartman'a işi havale edil, İşi gazeteler vasrtasile veleye vermek için Katleen * daşlarının yardımı ile hapis den kaçıyor, fakat (yakalar! Mesele gazetelere aksediyor. * leen yeniden istintak edil” Hartman'ın şahsiyeti meydaf# kıyor, ve asıl katilin de Kid ens olduğu öğrenilince genç *“ gi hi kalan anahtarla yavaşça kapıyı as | ler serbest bırakıliyorlar, Elhamra sinemasında b 0 1001800 010 ep AA “Ejderin. Kızı Sussue Hayakava — Anna May Wony narak bu tatlı ve serin havada uy- |, ku keştirmeğe başladılar. Uzaktan yalnız arada bir pat- liyan silâhların sesi, arada bir kahkahalar.. — Yapıştır Mümtaz, kaçırma, dikkat... Gibi ihtarlar işitiliyordu. . Bu yarım saat kadar sürdü. Birden- bire acı bir feryat duyuldu. Bu feryat kimin?. Niçin?. Aca- ba avcılardan birisinin başına bir felâket mi gelmişti? . Feryadı derinden bir inilti ta- kip ediyordu. Sesi işiten ve naza- rı dikkatı celp eden arabacı Hü- seyin ağa: — İsmail, kalk.. Tosun, Meh- met dinleyin hele... Diye yanındakileri uyandırdı. Sesin geldiği tarafa doğru koş- tular. Kısa bir araştırmadan son- ra geniş bir kestane ağacnın al- tmda, ormanın çok sık noktasında Ahsen Beyi gözleri kapalr, arka üstü toprağa uzanmış bir (halde buldular.. (Devamı yarın) Fihamra Ebeğıasmda dün başlamış ölan Ejderin kızı filminden bir sahne |, Birkaç senedenberi Londrada bir çok initkam cinayetlerine sah- İ ne olmaktadır. Büyük Çin âlimi doktor FuManchu bu hâdiselerin faili olmakla maznundur. Büyük bir inhidam vak'asında doktorun | öldüğü zannediliyorsa da cese- dini bulmak kabil olmuyor. Bu ha diseden birkaç sene sonra Londra müzikhollerinde bir prenses un- vanını taşıyan büyük Çinli dansöz Ling - Moy çılgınca alkışlanmak tadır, Dansözün veda müsamere- sinde vekili umuru Morloff, dan- sözü, kendisile ayni şehirde bulu- nan Roland Petrie ile nişanlısı Mis Joan Marchall'a takdim (eder. Ayni gece dansöz, şimdiye kadar hiç görmediği babasının Londra - ya geldiğini haber alır. Bu adam Fu Manchu'dur. Doktor kızına, Şanghai isyanında jeneral Petrie- | Ah Kee aşkını vazifesine ! derek nişanlıları nin emrile öldürülen karısın!” iki oğlunun intikamını şimdi "4 lâdından almak arzusunda © ğunu söyler. Halbuki jenerali* g” lu Ronald Petrie Dansözü 6“ ca bir aşkla sevmektedir. Fu ai chu kızından intikam için 2. 4 kı silâh olarak kullanmasın! Bu intikamı kabul eden “ yl kendisini seven Ah Kee !” i deki polis hafiyesini evine © yor, diğer taraftan da Ron rie ile onun arkasından gele şanlısını evine ( hapsettiri”. kançlıktan çıldıran dansöz * iy ni de işkence ile öldürmek “e kurtarmak zi dansözü öldürür ve ölüme vi sevdiği kadının yanmda el de mücadele esnasında aldığ ranın tesirile can verir»

Bu sayıdan diğer sayfalar: