20 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

20 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Eylül 1932 > Busenenin bıldırcın avı Bıldırcın svcılarmdan bir kaçı, av esnasında ... yl sene havaların son zaman- | muştur. Anguryada elli altmiş k kadar kurak gitmesi ve | kadar kuş vuran olmuştur. erd yavru çıkarmak | Anadolu cihetinde Maltepe ve a, Roya ve Romanya taraf- | Kartal taraflarında 17-20 kuş giden bıldırcınların bu | “vuran olmuştur. Maamafih bu İ şabate geç başlamış olmaları | sene av levazımının pahalı ol- pi izde de ker bıldır- ması, ve bıldırcın avında kulla- ağı ve A nEzasın? nılmakta olan adi fişek mevcu- gebiyet vermiştir. Ancak son | dynun kalmamış olması avcıları yağmurlardan sonra bk müşkil mevkide bırakmaktadır. it başla” : le Gazetemiz avcıların merakını tatmin etmek üzere sık sık Rumeli ve Anadolu cihetlerinde vurulan kuş adedini duğru ola- rak bildirecektir. i Wi yılı (eurmata) günlerinden İ “olan 16 Eylül Cuma günü İ rh, Angurya ve Gardan Bi ilarında mebzul kuş bulun A TA EBE BAM WEE Türk Maarif cemiyetinin hizmetleri ve Cemiyet mümessilinin istifası ürk Maarif cemiyetinin Istan- | i beyi mümessili Cevdet Kerim Miş a vaziyetinin, cemiyet Nenmae Bünye Ür i ndan beş senedenberi muvaf- yetle idare ettiği cemiyetin wdan istifa etmiştir. Türk if cemiyelini beş sene evvel şubat 928 de Cevdet Kerim bazı arkadaşlarının yardımi- bizzat tesis etmiş ve Kadir- lede yurdunun açılma» muvaffak olmuştu. Yurdun ı günden geçen seneye yurda 504 talebe alınmış- * Yurda alınan bu talebeler- Bugüne kadar cemiyet (9000) lira basılat yapmış ve bir kısmı yurda sarfedildiği gibi geri ka- lanı da cemiyetin Ankaradaki Maarif cemiyeti idare heyeti dün geç vakit toplanmış, mü- messilliğe Edebiyat fakültesi rei- si Muzaffer beyi intihap etmiştir. Cevdet Kerim beyin beş sene evvel memleket gençliğine büyük hizmetler ifasi gayesile tesisine muvaffak olduğu cemiyetin ba: şından ayrılması arkadaşlarını müleessir etmiştir. 316 sı âli, 38 zi lise, 29 zu | Giza X tahsil gören gençler ve 121 | Bir kâdın dövüldüm e muvakkaten alınan talebe- diyor yeeşkil etmiştir. urda yatırılan ve doyurulan terden 30 zu Hukuk, 14 dü işi , 2 si Posta ve telgraf, ty, Güzel san'atlar, beşi Ka- Diğ yedisi Fen, 12 si Dişçi, Tıp fakültesini bitirerek N olmuş'a: İki Gülüşlü Kadın! hin hiddeti o kadar büyük- ! Marki aleyhine bir tek kelime “iş İri Polü, lüzumsuz ve sebep | söyliyemez, zira hepsi yalan... ) sadece dövmek için pa | Hatta doğru olsa bile söyliyemez, İ du. Artık tehditlerin hiç | kendi menfaati aleyhinedir. Ka Pİ düşünmiyordu. Şimdi 0- | (o Genç kadın yalvarıyor: karşisrnda, kendisinden Kla- | — Olsun, diyordu, intikam al- istiyen bir adamdan | mak için yapar... Klape yoktu. atıl, bu mda- | © — Ne yapabilir? Hem bu pis İng, /a ile olan mazisini mah- | bir mahlâk... Kendimizi bu herif ter gibi, her yumruk vu- | ten kurtarmalıyız... Zira, nihayet, Ha bir haz duyuyordu. bir gün gene senin başıma ek$ir... iyir, Raul.. Bırak.. Birak Fakat Klaraya bir türlü söz din- iy, Onu bırak, polise verme. | letemiyordu. Nihayet, onun yal- aj, Gin.. Benim hatırım için | varışma dayanamadı. Hem de 1 hırsını tamamile aldığı için br Kİ ha dövüyor, hem de Beyoğlunda Sazlıderede Kös- tebek sokağında dört numaralı evde oturan Madam Sürpik dün Beyoğlu merkezine müracaat'a mezeci Serkis tarafından dövül- düğünü iddia etmiş, bu şikayet üzerine tahkikata başlanmıştır. İN raktı. — Peki, dedi, defolsun! İşidi- yor musun Valteks, haydi, kalk iii Me a, imdi Gi Söz Kitabı Türk Dili Anadoluda kulla- nılan bazı kelimeler sinde Golf Türk dili tetkikleri o yapılırken “Söz kitabı,, ünvem altında Anado luda kullanılan bazı kelimelerin iop- landığını yaznuşlık Bu kitaptan di- | ğer bazı kelimeler naklediyoruz: ALIKLI (Teke): keşi ALINCA: Mütevazı, ALIŞKIN (Avşar): Akortlu Odasına Yardım alışkın sazlar, Ötüşür ördeği cığrışır kazlar, Giyinmiş kuşanmış gelinler, kırlar, Şu bizim davamız görülsün diye. KARACA OĞLAN ALIZ (Uşak, Yiavaç): Zayıf, algı, alez adam, ALKASAN (Koyu): Zahmet, yürek çar- piatıse, ALKIŞ (ifsyeeri): Dua, kargış, karışı. Alkaşını delinla verdim. Para veren olmadı sende kalsın. ALLAH DEVESİ (Niğüe, Kırşehir): BE yük, uzun ayaklı örümcek. ALLAMAK, Allsyıp pullamak o (Sivas) v Boyamalı, sislemek, donatıp bezemek. 2 — Sizle birisini nidatmak, kandırmak, İD ALLEK (Ankaray: ELLEK © (Tonya) Hilebaz, desena, gözü açik adam ALLI GELİN (Karaağaç): Allı yeşili, al yeşil, ebem kuşağı, gelin kuşağı, sikimi se | ma ALLIK: 1 — Dikme, dikeç, sütün, amut. | Alıkiı mağara, kubbeyi dört allik ömtüne | oturtımışlar. ALLIĞINI O ALDIRMAK: Altüst etmek, Bitirmek, işini bitirmek, Bir kötek attım al lığımı aldırdım, Baklavanın allığımı aldırmış- İ sn; 3 — Kazapların et takıp sattıkları çen gelli kalın ağaç. ALMALIK (Denizli): Raf, ALMAŞIK: Ehil hayvan, Tarlaya bir almaşığım girmedi. ALMAZ (Aksaray): Kuzusuna süt ver - myon koyun. ALMAZLIK: Almaz koyunun hapsedil - Ci ALSAN: Ziynet, servet gösteriş, şatafat, ALSIK (Boynuince aşireti): İç çamaşı - Nevyorkta bir benzeyişten isti- fade suretile mühim bir dolandırı- cılık hadisesi olmuştur. Doksan yaşında bir adam, bu- gün doksan üç yaşında olan petrol kıralı milyarder Rokfellere fevka- lâde benzemekte imiş. Ancak bu benzeyiş, çehre, hal ve tavır ben- zeyişine münhasır kalmakta, pa- ra cihetinden ikisi arasında dağ- lar kadar fark bulunmakta imiş. Biri zengin ,diğeri fakir! Rokfellere benziyen bu adam, bir sabıkalıdır. Ve daha bir kaç ay evvel Sing-Sing hapisanesin- den ceza müddetini bitirerek sa- krverilmiştir. Bu adam, hapisane- den çıktıktan sonra, kendisine bir kat temiz elbise tedari ketmiş, çe- ki düzen vermiş, vakur bir tavırla Nevyorkun en büyük gazinoların- dan birine gitmiş, bir masa başına oturmuş. Hemen her gün gazete- lerde bir çok resimleri çıkan ve bu itibarla bütün Amerikalılarca benziyen bu ihtiyar, orada bulu- nanlar üzerinde derhal petrol kı- ral: olduğu intibamı uyandırmış. Gazinoda oturanlardan bir ço- ğu, kendisile konuşmak şerefine “ nail olmak için can atmışlar, yanı- ALTALAMAK: Mağlâp etmek. Sen onu | na yaklaşıp hürmetini arzedenlere altalnyarınzsn.. Hastalık savallıyı altala * | karşı sahte Rokfeller, yüksekten dr, döşeğe çaldı. Mi ALTINBAŞ (İoluy: Baykuş. iltifatlar savurmus, bu adamlar bu AN (Teke): 1 — Nebat damarı, Yaprak | iltifatlar üzerine karşısında yerle- pm mnak dam e lis kadar eğilmişler, Hatta kendi- man meydana çıkan wt tabakası. Sert top. | sini sahiden Rokfeller sanalar a- — ANA (Kayseri) 0 > ak . a rasında hakiki Rokfelleri tanryan- Verdiğinin anası da eline geçmedi. lar da varmış. ANA BAĞI: Kağnı teferrdatmdar. ; ANAR! (Niğde): Ani ve memuliün “la Biraz konüşulduktan dom? fı bir hadise karşınnda hayret ve taöccüp | Rokfeller ayağa kalkmış, şöyle ö- Made eder. teberi satın almak istediğini söy- ANALIK (Maraş): Övey ana v ai ANAŞTA G4eMMLY Mübkkeyin bir” şey lemiş ve yanındakilerin bu sırada yemiyen kimde, kendisine refakat etmelerine mü- APAK ARAR, Oy Kanığı Gikari. | sande ettiğini bildirmiş. Petrol kı- amy ceviz Çüiğde): çe Badem, ceviz, fındık kabukları (isparta) | ralının yanında herkese görünme- ME er ei ği candan istiyenler, hemen peşine 5 e geldim. takılmışlar, muhtelif ticarethane- 2 — Am vüzler e e? kanca bia- | ler ziyaret edilmiş, ticarethanesi- en MZ De uğranılan her ticarethane sahi- Sahra yola ancarı bi, her istediği şeyi petrol kıralına Bk enkei takdim edebilmek arzusile çırpın- a masya, Ürgüp) : 1 — Bir bağın dörtte biri ÇAmasyay karş | muş, durmuş. Her uğradığı tica- Mer rai i rethaneden bir çok şey salın alan —— Bir tarla İçinde maşalı taksimat i 0 İçin yükseltilen setler (Ürgüp). "İbu adamı . şahsiyeti hakkında en ANDAVALLI, ANDAVAL ÇA): ufak bir şüphe uyanmamış. Etra- â dl t er. > e epi eş A kulanan bir | fendakilerin yanında & hürmetle ? — Niğdede bir köy ismi, ve derhal yürü... Fakat şunu da u- | vermeden iri Polün güğsüne, kap- nutma ki Klaraya olsun Markiye | zasına kadar saplamıştı. olsun dokunmağa j kalkıştın mı, Valteks, önce hiç bir şeyin far- mahvoldun demektir! kına varamamıştı. ne darbeyi, ne Valteks bir dakika, kıpırdan- | de acısını hissetmişti. Bununla be- madan durdu. Acaba Raul onu | raber, alelâde zamanlarda sarı o- | fazla mı hirpzlamıştı? Nihayet | lan benzi bembeyaz oldu, iri vü- dirseğinin üzerinde — doğruldu, | cudü, gerindi ve küt!... diye, boy- İ kalkar gibi oldu, fakat gene diz |lu boyunca, bir kalıp gibi yere üstü düştü, Lâkin bunlar bir hile | yuvarlandı. Derin bir nefes, bir den ibaretti, Hakikatta maksadı, kaç hıçkırık duyuldu. Sonra süküt küçük masaya (o yaklaşmaktı, ve | ve hareketsizlik... buna da muvaffak oldu ve bir- Klara, eli elin havada, bıçağı denbire elini uzatarak orada du: | sapladığı vaziyette, gözleri ana- ran tabancayı alarak Raule dön- | dan uğramış bu ağaç devrilmesi dü. gibi hadiseye şaşkın şaşkın bakı- Valteksin bu hareketi ne kadar | yor: çabuk olursa olsun, birisi, ondan | , — Öldürdüm.... diyordu... öl- daha evvel davranmış idi. Bu, | dürdüm... Artık beni sevmiyecek- | Klara idi. Klara Valteksin bu ha- | sin... Sevmiyeceksin... reketini görür görmez Raul ile o- | o Raul, iri Pol yere düşerken, onu nun arasına geçerek kaplan gibi | tutmuş: bir atiklikle göğsünden çıkardığı — Hayır, diye teselli ediyordu, bir hançeri, ne haydudun ne de | seni daha... daha çok seveceğim. Raulün müdahalesine (meydan | Fakat niçin vurdun? tanınmış bir sima olan Rokfellere | sonra, | durması ve kendisine daima ismi: | Sayıfa 9 Hakiki Rokfeller sayfiye- oynarken... Kendisine benziyen bir sabıkalı Nevyorkta mağazaları dolandırdı le hitap etmesi, bu adamın Rok- feller olduğunda tereddüt edilme- mesine yardım etmiş. Gerçi, Rok- fellerin öteberi satın almak için bizzat ticarethane ticarethane do- laşması âdeti değilmiş ama, ti- carethane sahipleri, şöyle. düşün- müşler: | — EA, işte, olur ya, kırk yılda ' bir de böyle yapmak aklına esmiş ! Satın alınan şeylerin bedelinin hemen ödenmemesi de tabii gö- rülmüş. Koca Rokfellere kim em- | niyet #tmez? Keşki herkesin borç- lusu Rokfeller olsa! Satın aldığı | şeyler, bedeli sonra alınmak üzere verilen adrese gönderilmiş ve pa- ranın istenilmesi için de nezake- ten bir kaç hefta beklenilmesi ter- cih olunmuş. Bu vaziyet, böylece bir müddet sürmüş, hapisaneden çıkan mah- I küm, boyuna öteberi satın alarak İ yan gelmiş, safasrna bakmış. Fas ! kat, nihayet bir gün alacaklılar- dan birisi, Rokfellerin evine he- sap pusulasını gönderince, iş mey» dana çıkmış. Petrol kıralımın haf“ talardanberi memleketin filân ye- rinde bulunduğu ve golf oyna makla meşgul olduğu, buna naza“ ran ticarethanenin başka birisi tarafından dolandırıldığı cevabı ile karşılaşılmış. " Tabii iş polise aksediyor. Polis te çok geçmeden ömrünün sonün- da bu benzeyiş sayesinde bir kaç hafta milyarder hayatı geçiren sahte Rokfelleri yakalıyor, gene Sing-Sing hapisanesindeki yerine götürülmek üzere, mahikemeye | gönderiyor!... Kadınlı, erkekli 13 kasa hırsızı Ikisi kadın, onbiri erkek ola- rak yakalanan Macar kasa bhır- sızlarının muhakemelerine dün ikinci ocezada devam edilmiş, bazı şahitler dinlenilmiştir. Sir- keci istasyon kasasıpı, mezeci Nikola ve keresteci İzzet Beyle- i rin, Beşiktaş maliye tahsil şube- sinin kasalarını soyan bu hırsız- lar cürümlerini inkâr etmişlerdir. Mubakeme yeni bazı şabitlerin getirilmesi için. başka güne bı- rakılmıştır. — Seni öldürecekti... Rovelve- ri almıştı... — Ah sabırsız kız... Rovelveri mahsus oraya bırakmıştım. İçi boştu... Asıl kendi tabancasını kullanmasın diye oraya mahsus i koymuştum... Raul, Klarayı, yerde yatan Val teksi göremiyecek bir şekilde bir kanapeye oturttu ve eğilerek hay- dudun kalbini dinledi: — Elân çarpıyor... Fakat hafif, Can çekişiyor.. Sonra, Klaraya döndü, her şeye rağmen kurtarmak istediği genç kıza: — Canım, dedi, haydi sen git.. Neredeyse gelirler.. Klara ayak diredi: — Gitmek mi? Seni yalnız br- rakarak? — Evet gitmem lâzım. Seni bu rada buluriarsa ne olur sonra, dü- (Devanu var) sakli

Bu sayıdan diğer sayfalar: