22 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

22 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Eylül1932 VAKTT f DİLİMİZ - - TÜRKÇE “ww O büyük yolun yolcuları Türk, dilleri Türkçe idi; Bu dile uygurca şu veya bu demeğe yol yoktur. ,, Bu sütunda öz Türk dil en geçtilerinden Edirne mebusu Şeref Beydir ... Okuyucularımızın bu işe dair soracakları sorgulara gene bu sütunda cevap vereceğiz.Gönderilecek tupların adresi * VAKIT gazetesinde dilimiz Türkçe muhatriri ,, olmalıdır. Dilimiz için çalışırken hiç a - alamıya gelmez... Türk tarihi diye değil midir? Bu güne - n yana yayılan al en w başa en doğru olarak an lke yanlış çıkmadı mı? €r altı araştırmaları bize gös Mi ki, Türk tarihi hiç de an- ir gibi değildir. Türk soyunun, yer yüzü yara- Kiğı gündenberi dört yana ya- salverdiği çocuklardır ki, bu nkü, soyları ana ve alası ol - ur.. Ak soyların hemen hep- ürk soyunun (kendisidir. Bu a Ay rüyü bu günkü yer altı & Stırmalarından çıkan atalar ar- Nİ bize nasıl gösteriyorsa dille - ki : de karşılıklı ölçüşmelerinden ye kök birliği ortaya çı Birçokları Timoçin o Cengizin Çagatayın adile anarak Uy- Me bizim bu günkü dilimizin hk ü olduğunu o söylerler.. Doğu “tikleri adı verilen Turfanla Ka rum arasında yaşıyan Türk- İ de öne sürerler. Bütün bunlar da dün sayılan işlerdir. Ötede “ büyük akınadek çıkarak, tari- #idişi izlemek ister ki o büyük | olan yer yüzünü kaplıyan yolcu- Nİ Türk ve dilleri türkçe idi. Bu uygurca, Septe ve şu an bu dil demiye yol ( yoktur. İçi salt türkeedir. Onu, Ha.» yet veya Tevratm yaprakla- KN da gördüğümüz (Tarjiyüs) ve (Togarma) sile uğraşmak da z. Zira bu da çek geri bir olur. Türk dili , bunların (hepsinin nde başlı başına bir dildir ki, a m bu söylenenlerin hepsi onun kendisidir. Sitlerin ( dilinden iç açanların bilmesi gerektir ki, ği bu gün fransız dilinin kö- İ (Kit) dilinden başkası ildir, e) tetkikleri kökte | k dilinin dipdiri ayakta dur - Mu gösteriyor. Üreme dizisi de bize bunu an- “ği tk Biz bugün bununla da uğraşa” Ya om Biz ancak, dilimizde leme yapacağız. Bunun yapı esini, söz dizisini kendi öz u - (Jenisinde) bulacağız. a içindir ki, en önce bü - i pw yapacağız. Söz di #eçmezden önce bu büyük m biraz açmak geregir. ay Türklerinin dili yabancı Değe en karışmış olan dildir. Türklerinin dili de bize çok , in olduğundan mı, yoksa a - n çokça © işlemelerinden Aya ir, o söyleyişlerde de ya - iz, Bu sözlerin üştüğünü görüyo - Ni, Yabancı sözler ikiye bölü- Ny çeri yazı diline alınan, gi - Ve bir yazıcınm neden olursa rinin doldurduğu söz- ki, İzm türkçeleri var- , bir bilgiçlik olarak dilinde Ötekiler ise konuş - dilindeki yabancı sözlerdir. linde olsun, konuşma İsun bu yabancı sözleri Lİ vi irem söylediğimizi a- | dan önce Türk sözlerini derlemek ister.. İşte bu da büyük | türkçe yapmaktır, Bunda şu veya bu sözün niçin bir yanda böyle, öte yanda şöyle bir değişiklikle söylendiğini, yarıda anlattığı işin, ötede başka bir işe at olduğunu da aramak istemez. Yalnız Türk sözlerini derlemek gerektir. Bunlar, birçok yerde bir çek değişik söyleyişlerden başka bir çok da başka başka anlatışlarda 9019110 1 A BA O OE GEO Söz Kitabı Türk Dili Anadoluda kulla- nılan bazı kelimeler Türk dili tetkikleri yapılırken “Söz kitabı,, unvanı altında Anado - luda kullanılan bazı kelimelerin top- landığırı yazmıştık. Bu kilaplan di - İ ğer bazı kelimeler naklediyoruz: ARAYVİRDİ (Malaiyu): Babasız, piç. ARAYA GİTMEK! İşe yarımamak, beder olmak. Ereklerim arsya gitti ARAYATI, ARAYATA günlük famia. ARAYA VERMEK çGökamr): Eoşn çiller mek, ziyana uğratmak. ARAZDARAZ OLMAK; bulutlar parçalanmak, ku: dayramak, bulutlar arazd iarâz, Kumaş GKayseriy: Aralık vermek, ar tifsimek, Iuş. Hava ARD ARADAN (Uyak): Dolayısite asda- radan söyledi. ARDILMAK (Menteşe): Arbılmak. Peje düşmek. Çocuk ardildi geldi. ARDIMAK: Azmak. ARGAÇ (Aryar, Niğdey: 1 — Koyunun yaylımdan geldikten sonra yarımldığı yer, koyunlar sağılmak için buzaya sıralanır; 2 — Arş zıt, atkı, geçeği, balı veya Xu maşta ariari teller. (Niğde). ARI (Malatya, Karsağıç, Ürgüp, laparta, Kayseri,): Temiz, saf, soyu güzel, Arı buğ- day. Arı kimler, ar: duru. Eğin arıcadır. ARICA (Bölü): Haz, gayet temiz, çok arıca gezer. Arca adını kirletti, arıcakca; (hizlatya): sz temiz. ARI SİLİ: Tertemiz. Göydiin mü arı sl ol dan arı sili bir adam Ares silice, ARINMAK (Ispartn): 1 — 'Temizlenmek. Yunmuş, arınmış; 2 — Hastalıktan kursul- mak; 3 — Suçtan kurtulmak. ARIK (Yozgat, Ankara, Seydişekir, Kır » şehir, Safranbolu): Örüt, zaif, Pok & rik yerde biteni yemeriş, ARUKLANMAK (Rize): Zayıflamak, ARILIK (Konya) 1 — Bala baletırerken peşin ölerak verilen para, 2 — Laoğsalara takisa altm. ARITMAK (Kayseri): tathir etmek. Evi arıltm me? ARK, ARIK (Gerkük, Ürgüp)! 1 —A kan ulak ırmak (Gergük) 2 — Su cstroli (Ürgüp): Vetl mçik su yolu, ürtü kapalı o Ianlara Kuyu içindeki su yollarına | ivas derler. Ark altında su doldurur, Eteğini yel kaldırır, Karşıki evin kazanım, Bakışı adam öldürür? ARKAÇ (Yozgat, Ankara, Ürgüp) AR - GAÇ (Kayseri, Avşar): Arhaç “Erzurum, #ürkmen,,: Tepenin arkası, ARKALANMAK (G. Antep): Güvenmek, ARKASI DÜZ (Istanbul): Bir çeşit san- dalye, ARKASI OYMALI (istanbul): Bir çeşik sandalye, ARKASI YÜREKLİ (İstanbul): Bir çe - git sandalye, ARKIN: Gizli, yaviiş. ARKIRI GELMEK; Aykırı gelmek (Kon- | Y&): İtiraz etmek, ARKIT (Siifkoy: Çadırın ufki direği, ARKMAK (Uşak): Bir gey arkayn sark İ enik, Heğbe arktı, ARKORI SEREN (İstanbul): Büyük yel- kenli gemilerde aycırı, müntaraz geren, ARŞAK, AĞIRŞAK: o Örekenin toparlak j başı 2 — Meme bagı ARTAĞAN (G. Antep): Fazlalaşan, te Teketii, mütezayit. Bizim bulgur artaynn »- | dır. Maraş pirinci artagan olur, ARTIK: 1 — Kocü karı, kâdın (Teke); 2 — Erdem, fazilet (Erkağtç); 3 — bakta artan yemek. | doğuda umak, batı İ mak kılığında bir işi için neler yapıldığını öz Türkçe ile anlatıyoruz. Yazan öz dilin en eski olduğu görülecektir. Varsın böy- le olsun. İşte ondan sonradır ki, eleme işi başlıyacaktır. En önce sözlerimizi derliyeceğiz. Bu derlemeden biz çok zengin bir dilimiz olduğunu hemen anlıya - cağız. Dilimizi benimsememezli - ğin bize ne büyük kötülükler yap tığını da daha açık göreceğiz. Bu derlemede çok değişik gibi görünen sözler bulunacaktır. Göney (Cenup) Türkünün di- linde (m) (n) olarak bulunacak- tır, O söz kozay (Şimal) Türkün dilinde ise (b) veya (v) olarak görülecektir. Bunun kökü birdir. Çin Türkü (Undur er idi) di- yor, bununla yüksek, yüce bir a- dam olduğunu anlatmak istiyor.. Ötede, doğu Türkü ise (Bunu iş » liyen ne undur kişidir) diyor, Çi- ni bunu bir ölüm olarak söylüyor, öteki ile tersine bir kınanılan iş sayıyor. Bir örnek üzerinde durabili - yiR$ © (Ummak) — “Um,, kökü ile “Mak,, eklentisinden yapılan bir Türk sözüdür. “Um, uk, un, ut, gibi birçok değişiklikler görünüyor, o (Um - mak) um, umanç, umak, Oumca, umgu, umunduk, ummak, umaç, u- mav, umak, umum. Şimdi bunları büyük türkçe ya parken dört yerde bulabileceğiz. Akşarlarda umak, umaç var - dır. Batı Türklerde, mak, umut, omca, Çinilerde umaç, umak sözleri“ ni buluyoruz, Doğu Türklerinde ise umak - lanmak, umak, umanmak, umanaç umku, umuduk, umak © söylenilip duruyor. Um, kökünden gelen bu söz - lerden, umanç doğu Türk ulusla” rında bizim tamah (Tama) dedi- ğimizdir. Ummak, bölük; bir sıra ve gıya bağlanmış bir iş için sava - şanlarm topluluğuna türkçesinde oymak olarak söyleniyor, — Omca — Üzüm kütüğüne denilir, —Umgu— umudun karşı lığıdır. Umunduk Çavdar Türkün de, omuduk doğu Türkünde Ru - ba, batı Türkünde şalvar demek olüyör, Omağ, kemik demek ol - makla beraber suyun boyundan ayrılan dallara deniliyor. Umaç, un ve sütle pişirilen çor ba, Umal askı demekse de umal erteye br- rakmak, asımtıya atmak gibi kul- lanılır, Şimdi bunları söyliyen Türk - İ lerin dilinden alman birkaç göre- nekle işi açabiliriz. Edirne Meb'usu Şeref —— az Mektepli gazetesi çıktı Eski gazeteci arkadaşlarımız- dan muallim M. Sami bey tara- fından neşredilen Mektepli gaze- tesinin ilk sayısı bu gün çıkmış» tır. Çok nefis bir tabı ve güzel müöndericat ve bo! resimlerle çi- kan bu yeni refikımızı tebrik ve karilerimize tavsiye ederiz. bizde um - | denilir ki | Sayıfa 9 Talim ve terbiyeye ait bir Film 13/4 Mektepli Genç Kızlar Hiç bir erkeğin iştirak elmediği ve yalnız imektepli kızların çevirdiği büyük bir Ka film... rimize talim ve terbiyeye sit çevrilmiş güzel ve faideli bir filimden ve bu filimin esaslı noktalarından bah» sedeceğiz: Bu filim vakında Majik sinemasında görülecektir. Eski terbiye taraftarı müdire Te yeni Mektepli kızlar: İşte size hiç bir sinema yıldızının ismi karıştırılmıyarak vücude gs tirilmiş bir #üm. Bu filmi Almanyanm AN İce mekteplerine ve darülfünuruna meadup yüzü mlbeçsviz genç kiz çevirmiştir. Kızlarm en küçüğü 13, en büyügü yaşındadır. Bu genç mek- tepiilerin füen çerirmelerini Berlin talim ve terbiye aksöemini tasvip etmiştir Filmi vi- cüd yeliren mücsessenin müdürü Kari Fro- Uç; Berlinin mümtaz sosyetesine mersup beş kadın dakn seçerek flimin temelli esması bunlaru Potsdum çak man: giydirmi; Beriinin kibar #lemine mensup bu beş dınan İzmi: “Dorothen “Wiscke, Hertim Thi- Ger, Emir Unda, Hadi Sehilehter, Eler Schwanneke. Yeni nesle Mersip yüz darülfünürlu genç Kız, aincna âleminde xüdretli ve emstisiz bi eser yaratmak için çırpmrlarken ticari hiç bir menfaati o düşünmemişlerdir.. Filmdeli Kays eski ve yeni terbiyecilerin mazariyele- terbiye taraftarı mujde konuyurlarken Hafif komedilerle drümları filme çekmek kususundu Alman sinemacılık san'atının elde den çek büyük terâlrkiler göstermekte oldu- gu T edilemez. Alman sineması bidayette pek parlak bir tarzda işe b Mafevkalbaşer haşmet © azemeti tasvire W Ezcümle #avust, Nibeloügen ve Envar selâm gibi tevki «ler meydandadır. o Eğer AK manlar arzda devam etmiş olsalardı tabayyolat beşeriyenin en yüksek asarmı filme çekeceklerinde güpbe yaktu. Fakat bu büyük eserlerin pek yüksek mas İ rafları tahrmmilt editmez bir yoküna beliğ lduğundan Tü vadide davam edememeğa mecbur oldular, sinema direktörleri daha tcuri ve dalın âx masrafla daha büyük #e- yiret temin edehilen şekil tercih ettiler efsa- neier nakleden bu masrafı filimleri terke derek gen mevzuları, neş'eli valslerle a operetlerine, eğlenceli ve dilber kadelı Alemlere geçiverdiler, Fakat ba filim lerde JAtIK ve meş'eli olmalarına rağmen 8€- Uç mektep arkadaşı, Uç herdaş arasnda güze! bir hasbihal rini mükayasa etmek, Alman maarif nezn- relinin kiz mektepelerinde bugün tatbik et- tiği wmillerin fayda ve mübassenatımı açıkça göntermektir. Filmin senaryosu Almanyada Yevkelhde rağbet kazanmış olan (Christa Vinslos) nin (Dün ve Bugün) nammdaki terbiyeyi ese rinden iktibas edilmiştir. Mektepli kızlar filmi büyük bir sükünet ve sadeliği (19 başiryarak çok heyecanlı sah- beleri tasvir etmektedir. Bütün makas ök- süz ve yetim gerç Kizların leyli mektepler» | vua- | de Giürüşt ve resmi iausmelelerie deği), kis onlarm Kabiliyetleri tetkik edilerei sumiare şefkat ihtiyaçlarını sert amı le incitmeden bunlara zalim telkinatta bu me olarak Merivu sinamâsmda otuz boş hatta mütemadiyen göeterilmiştir. Hu film eeleek lerin hiç bir müâveheli olmaksızın tümü men kadınlar tarafından vücude getirilmiş olması ilibartle de ayrıça hir kıymeti baiz- dir. Alman filim sansyü bu tarazda bir # En vücuda getirinciye kadar Dir devri iski gaf geğirmiştir. yireller! çabuk bıktırıyor ve usandımıyordu. Bunun farkına varan Almanlar son zaman- a tarzlarını, mevzuların:, bütün, bütün iştirdiler, tü denletilir ki sevki se. kabalıklar ve kafifmieşteplikler (- den, küzeien kayboldu, ve bugünkü kafif komedileri cidden hafif ve zarif bir g8- kil aldı. Almanlar bununla dı kâlmyarak sn bine hakiki ahlâk ve tabayi teta kitaplardakinden fark. ki tasvir ettiler Ve zamarlarda #eramel sinema ramaniarı terii. Ru yeni tarzdaki busunla bine muvaflak oldular. filimlerin en mükemmelerinden biri bü sena mü in «m büyük muva'fakıyeti < beş huftadanberi kaza- Pariste bütün cıdan ziyâde bir Po arelini yaydana koydurmağın elverişli olduğu halde sema tarihinde Pig bir fim halkı bu derece alükadar etmemiş ve bu kadar büyük bir rağbet kazanmamış- Filmin mevzuunu ökinci şeakalemizde bahacdocağiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: