14 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

14 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son Haremler eereserenmama sanane sena sma sanane N0ea seRanea Ortaklı ve yüzleri kapalı yaşıyan kadınlar Mısırda hâlâ kocasının bir başka kadın almasına can atan kadınlar var .. Geçenlerde Türkiyeye < uğrıyarak hükümet merkezine kadar giden mu- harrir madam Miryam Harri şarkta- ki müslüman memleketlerinde seya - hat tahassüslerini Jurnal gazetesine yeden gönderdiği bir mektupta ma - dam Harri şunları yazıyor: İskenderiyede bir değişiklik görmedim. Şehirde yalnız park - la r ve bahçeler çoğalmıştır. Av- rupa mahallelerinde ecnebi elbi - sesi ile dolaşanlar biraz fazlalaş- miştir. Maamafih Antuki tarafları eski halini muhafaza ediyor. Ara bamız renk renk giyinmiş bir halk arasından zahmetle geçiyor. Ara- bacı durmadan: “Dahrek ruhi! Riclet ayni!,, “Arkana dikkat ru- hum! Ayağına bak gözüm!,, di - yerek sesleniyor. Rıhtımle. “wi kalabalıktır. Limonatacıların, sey- yar satıcıların obağrışması kah - velerde gramofonların zınlaması arasında küçük bir kül rengi mer- 'kebin çektiği bir arabanın çanı çınlıyor. Bu bir yük arabasıdır.. Arabanın tahtası üstünde simsi « yah çarşaflara bürünmüş bir ka » dın kafilesi gidiyor. Yük arabasını süren adam rıh- ( tımı gözden geçirdi, sonra boş bir | İli köşe görünce oraya sürdü ve ora- | da arabasını durdurdu. Kadınlar hemen çocuklarını ; kucaklıyarak arabadan iniyor - lar. Çarşaflı kadınlarla simsiyah olan kayalığa ve kumsala doğru gidiyorlar. Orada erkekler kadınlara ar - kalarını dönmüş oturuyorlar. Sa - hilde bunların teşkil ettiği küme atasında geçen bir çocuğun kırmı zı fesi dalgalanıyor. Müsavi me - safelerde elinde tüfek, sahili bek- liyen jandarmalar kadroyu ta » mamlıyorlar; yanımdakine soru - yorum; — Bu jandarmalar ne yapı - yorlar? — Nezaret ediyorlar. — Kime kadınlara mı? — Hayır, sahile.. Kaçakçı kol- luyorlar. — Evet. Siz uzaktaki balıkçı Kayıklarını görüyorsunuz ya! On- ların denizde ne aradıkları meç- hul.. Belki de vapurları geçer - ken denize attıkları afyon denk- lerini araştırıyorlar. Buna bura - da menzul derler. Vaktile halkın yüzde sekseni menzul kullanırdı. Şiddetli tedbirler ittihaz olunalı « danberi bu azaldı. Fakat maraz hâlâ mevcuttur. Şimdi kadınlar da içiyor. Yüzü soluk ve fevkalâ- de zayıf olanlar afyon kullanan kadmlardır. Onların müphem bir bakışı vardır. Bazısı (o hastaneye pk gi” yerinden kımıldıyamaz o « — Niçin bunu içiyorlar? — İçtimai mevkilerinden mem nun değildirler. Bir de bu mem - lekette sefalet hüküm sürüyor. Pamuk satılmıyalı ahali açlığa mahküm oldu. Bir Mısır kuruşluk menzul ile yirmi dört saat keyif di varken bunu kaçırmak istemiyor * lar. Nasihat para etmiyor. Kayaların üzerine oturduk her lâhze yük arabaları kömür çuva- j h gibi siyah kafileler getiriyor ve yazmaktadır. Bu meyanda İskenderi- | ya götürüyor. Kıskançlık yo Kadınlar burnun üzerine ko « nan ve Habara denilen O tahtayı hâlâ kullanıyorlar. Yalnız pe - çelerini çenelerine kadar indir - mişlerdir. Kadınlardan biri arası- ra deniz kenarına kadar gidiyor ve ayaklarını baldırlarına kadar suya sokuyor, Sonra yüzüne a - vuçla su vuruyor. Yanımdaki kadın dedi ki: ? “ii Mısırda deniz banyosuna giden kadınlar ve deniz ke- narında güya banyo edişleri — İşte bunlar deniz banyosu- nu böyle yaparlar. Sustum: — İskenderiyede henüz birkaç karı alanlar var mı? — Buhrana rağmen halk ara- sında vardır. Ben bir tacir bili - rim. Boşıya ala 45 kadın almıştı. Bunlardan 88 çocuğu vardı. Maa- mafih bu bir istisnadır. — Bu kadmlar arasında ortak olanlar tanıyor musunuz? — Evet, şu solumuzdakiler.. Şu üçü de ayni adamın karıları » dır. En yaşlının saçları kınalıdır. Beyaz saç felâket verir diye kına ile boyarlar. Erkeklerde bilâkis ak saça ve sakala rağbet vardır. — Bu ortaklar (© uyuşabiliyor mu? — Tabii!.. var, — Maamafih biribirlerini kıs- İs kanmaları lâzım. Şu ihtiyar kadın piliç gibi genç ortağını nasıl kıs- kanmaz?. — Neye kıskansın evvelâ yaş- İr olduğu için kocasının boşıyaca- ğma emindir. O haremin hâkimi vaziyetindedir. Öteka kadmlar o- na hürmet ve itaate borçludur. O onlara nasihat verir ve kusur - larmı ıslah eder. Ekseriya koca * nm bir daha evlenmesini kadın ister. Doğurma, süt emzirme za »- manlarında kocanın dışarda gez- memesi için ortak faydalıdır. Ço- cuğu olmıyan ortaklar çocuklula- rin yavrularına kendi ( yavruları gibi bakarlar, Geceleri göz nu- ru dökerek diktikleri şeyleri sa - tarlar ve çocuğun ilk dişi gözük- tüğü ilk defa kına konduğu, ilk Şer'i (o karabetleri i Heybeli VAKTT Vekiller gidiyor Maarif vekili dün hareket etti Maarif vekili Reşit Galip B. dün akşamki trenle Ankareya doğru yola çıkmıştır. Reşit Galip B, şehrimizdeki Maarif mensup- lari, meb'uslarımız ve şaksi dost- ları tarafından teşyi edilmiştir. Şehrimizde bulunan Sıhhat ve Içtimai Muavenet vekili doktor Refik Beyle Dahiliye vekili Şük- rü Kaya Beylerinde bu ökşam Ankaraya hareket etmeleri muh- temeldir. Başvekilimiz Adada Başvekil İsmet paşa Hz. Dün Adadaki köşelerinde kalmışlar ve İstanbul tarafına geçmemişlerdir. Başvekilimizin hafif rahatsız bulunan oğlu Ömer Peyin sıhhi vaziyeti günden güne iyileşmek- tedir. Matbuat dili Matbuat cemiyeti va-| zifesini yapıyor Matbuat cemiyetinin geçenler- de toplanan kongresi, dil inki- lâbında cemiyete düşen vazifenin dikkat ve ehemmiyetle yapılma- sını kararlaştırmıştı. Cemiyetin yeni idare heyeti dünkü ilk içli- mamda bu hususla da müzake- relerde bulunmuş, gazetecilik ve matbaacılıkta kullanılan sözlerin derlenmesine karar vermiştir. Bu — i Bu yüzden işle meşgul olmak üzerö meslek- | te nisbeten eski arkadaşlardan bir heyet teşkil edilmiştir. Mu- barrirlerden Ahmet Cevdet, Sad- ri Etem, Refik Ahmet, başmü- retliplerden Hayri Muhtar, mu- sahbih Ihsan, istihbar ile meşgul muharrirlerden Sabri, kitap tâ- bilerinden Ibrahim Hilmi, Abmet Halit, makinist Ismail Hakkı, li- notip mütehassıslarından Feyzi, burufat dökümhanesi sahiplerin- den Mehmet Ali ve Hayik, tevzi memurlarından Cevdet ve Meh- met Beyler bu heyete seçilmiş- lerdir. Devlet matbaası müdürü Hamdi Emin ve vilâyet gazetesi memuru Şemsetlin Beylerin de bu heyete iştirakleri rica oluna” caktır. Matbuat sözlerini derliyecek heyet önümüzdeki perşembe gü- nü saat on beşte matbuat cemi- yeti binasında ilk içtimamı ya- sin sike gittiği, kur'anda ilk su - reyi ezberlediği, sünnet olduğu ve nihayet evlendiği zamanlarda lâ- zım olan masrafları temin eder - ler, Parmağında iri bir yüzük gözü - küyordu. Yol arkadaşım anlattı: — Bakınız nasıl herkes bu ka- dına dikkatle ve gıpta ederek ba- kıyor. Böyle yüzük taşımak, ko « cası ile yalnız başına (yaşamak, kafessiz bir apartımanda otur - mak, sinemaya gitmek, cuma gü- nü kocasile gezmek gibi şeylere alâmettir. Harem hayatı sürenler hayatlarına katlanıyorlarsa O'da bu hali de kıskanıyorlar, bikata başlanmıştır. 14 Te Işler fena gidiyor serenemessesensne saa sess sammenan en se skame vespa sanayii Avrupa bir iki sene harbe sürüklenei Versay ana İşeri ai tadil edi teslihat meselesi hallolun" bir iki sene Sonra harp olâ İngilterenin en tanınmış siyasi mu- harrirlerinden Mister Garvin Avrupa- nın bugünkü vaziyeti hakkında çok mühüm bir yazı yazmıştır. Hulâsa e- diyoruz: Almanya ile Fransa arasında rekabet, hiç” bir devirde bu günkü kadar şiddet kesbetmedi iki memleket arasındaki zıddıyet hiç bir vakit bu dereceye Vvar- madı. İki memleket menefii, hiç bir vakit bu derece çarpışmadı. Sebep iki müsavatsızlık hk Üzerinde taraf arasındaki ve bu müsavatsız- ısrar edilmesidir. kugün Avrupada 1914 senesi vaziyetinden çok tehlikeli bir vaziyet basıl olmuş- tur. Eu vaziyet belkide bütün Avrupanın sulhünün tehlikeye düşmes'le Asya sulhunun kurtu- lacağını, yabut Amerikanın bita- raf kalacağını zannetmek, beyhu- dedir. Teslihat azallılamıyor Milletler cemiyeti, Fransa - Almanya ihtilafı yüzünden müt- hiş sarsınlılar geçiriyor. Tes- libatı azaltmak işi on senedir bir adım atamadı. Çünkü tesli. halım azaltmıya karar vermiş bir kimse yoktur. Çünkü Avrw- pânla asıl ıSurap kaynağına bâ- kan, onu bertaraf etmeğe çalı- şan yok. Avrupanın asıl ıstırap kaynağı, Versay muahedesidir. Pu mua- hede tadil olunmadıkça, hiç bir şey yapılamaz, faraza Fransa teslihatını azaltmıya razı olarak Almanyanın bütün dediğini yap- sa, gene mesele bhallolunmaz. Çünkü Almanya gene şark hu- dudurun tashihini istiyecektir. Versay muahedesinin halli ge- çen sene tashih olundu. Sira a- razi meselesine geldi. Fakat hiç bir kimse bu işe yanaşmıya ce- saret edemiyor. Vazıyet bu şe- kilde devam ettiği takdirde, genetemimereeesimeeeeeeeezz eee De eadene Gezme KESER AREA Kasap Mihal mahr- kemede Keçi etlerindeki Mezbaha tam- gasını kazıyarak yerine kıvırcık damgası vuran kasap Mihalın mubakemesine dün ağırcezada devam edildi. Bazı şahitler din- lendi. Bunlar, Mezbaha damgası" nın silindiğini, yerine başka bir damga basıldığını söylediler, Mi- hal bunların şabadetini kabul etmedi. Dört aydanberi soğuk | latmaktı. hallolunmadığı ved depoda duran etlerin muayene- | sini istedi, Muhakeme yeni bazı şahitlerin getirilmesi ve etlerin İ muayenesi için ayın 27 sine bı- Bu sırada bir genç kadın gel- di. Bu, Avrupalı usulü giyinmişti. | rakıldı. Izinsiz rakı içilen kahve Tepebaşında (Evliya mahallesinde (Yaşmak Seyrau caddesinde Andonun kabvesin- de izinsiz raki içildiği haber alınmıştı. Dün akşam yapılan araştırma neticesinde Andonun kahvesin- de kaçak rakı ile damgasız bir paket iskambil kâğıdı bulun- muştur, Andon hakkında kanuni tat- Sa | cektir. elebi müstakbel harbe hiç bir kuvvet k Versay muahede ne nt iki prensip © savaşıyor. Çünkü V” 5. muahede ile e etmek üzere Mi kuruluyor, bir tart letler arasında ib deleyi idame ettir! barplere sebep ** maddeleri ihtiva Bu muahedeler? Bu muâhedeleri il şarboşluğu içinde nı bilmiyorlardı. BU” şarki Prusya Alm ğından kesilmiş, Lehistana devro'un tarihi, coğrafi, iktısi* bir sebebi yoktu. manyayı mümkün O gün bugün, b9 tün Avrupanın metini tehdit ediy0” işte müsbet bir ne” mıyor. Avrupanın da lemeti Versay muaf diline ve teslibatı 8 vaffakiyetine baki ya ile Fransa muharebeyi mene İl Hatta bu muh sene veya öbür icabeder. Bu beklenen mf ku bulursa, #ncak tilâllerin mende onun nereye va kimse hakim Avrupanın bütün gösteriyor. Akli si likeli maceralara den henüz ümit ke Fakat şayet akli e galebe etmezse * çağmadün çıkacak harbe sürüklene' m Dil Ku ve S Adana, 13 (A kurultayı Suriyed8 “4 talya ve Iskender9” rafından büyük kip edilmiştir. Antalyalı Türk, “ 1 .J “ a A bir heyet 400 ls) liyet ve milli kült Ğ faza eden Babir ” z* arasında bu bU iv tetkikatta bulü Türkleri o ari Türkçe kelime karada dil Komüni” mahk©” Komünimleri uy dün ağırcezadi Yeniden ys" Mehmet LütfÜ gi Süreyya ile 9". dının mu'ak

Bu sayıdan diğer sayfalar: