17 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

17 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mehmet rim hayırlı Atina taşaklari Sayfa 5 tehdit ediyorlar! Taşnak cemiyeti da Atina'da çikan “Nor-Or,, ga- zetesinin 8 Eylül 1913 tarihli nösbasında bir makale çıkmışlır. Bu makalenin başlığı şudur: ğılırsa ne olurmuş? Pu yeni fırka silâhını hesap- sız öleye beriye sallıyarak er- meni mitletini barabiye ve için- den çıkılmaz bir girdaba sevk değil, Istanbulda yapılacak iş yok. » “Taşnak fırkası dağılırsa ne edecektir Mk k vd li | demez olduğunu da öğrendim. — Doğrusu ben senin fikrinde | “'acaK?.. Çok şayamı dikkat o an | is SAM “Acaba Kadri ağa me mücrim? | Belki, fakat ben onu mücrim ola- | raka ele almayı mesine talike mecburum, Onu bi- | ze mücrim gibi gösteren bazı işa- | retleri kayıt ve zaptetmekle be- raber şimdilik karanlık içindeyiz. | Çünkü bu adam Ahsen Beyden — Alâ.. Zaten o genç, Ayşe kr- zm gördüğü adam ise yaşlıcadır. damdan da şüphemiz zail olmak icap eder.. Şimdi biz burada di- ğer bir kızıl saçlı adam arıyalım.. — Öyle bir kimse var mı7. — Hayır... Yalnız Kadri ağa ailesine ait esrar var.. değilim azizim; böyle içinde kim se bulunmadığı bir sırada bir eve delâilin kat'ileş- | Binaenaleyh bu Nadir denilen a- | girmek hırsızlıktan farksızdır. . — Ben de ayni fikirdeyim ve bundan dolayidir ki biz taharri- yatımızı bu gece yarısı yapacağız. Herkes yatmış bulunacak, sokak- lardan kimse geçmiyecek... bu makaleyi avnen tercüme ve neşrediyoruz: “Taşnak fırkasının gerek içer. den, gerek hariçten (1) dağılma- sına çalışanlar ve bumu haizu edenler bilmiyorlar ki Taşnaklar dağılırsa kendi mevcudiyetleri dâhi tehlikeye düşecektir. Bir dakika için kabul edelim: A'man müstebit fırkası Hitlerin meydana gelmesine sebep oldu. Ve eski hınçaklardan dahi hali bazır *taşnaksutün,, doğdu: Bu örnekler kâfidir. Tekrar ediyoruz “Taşnak, fırkasının dağılmasından sonra teşekkül edecek kömite en Zi- yade bugünkü muhaliflerin ba- isti den böyle bir cinaye- alm di düşünmek Jâ-| Rıza Efendi biraz evvel iki dos- S l “Taşmak,, komitesi dağıldı. Ne: | şına bir afet olacaktır. il Vakıa onun tabında vahşet | ta anlattıklarını Mehmet Ali E- atın alacak arına ticesi ne olacak? Eski “Taşnak,, Yaptığımız peygamberlik» de- ali » i- | fendiye bir bir hikâye etti ve son- ! ibi ki ğildir. ve hainlik varmış. Fakat bu dari NEME 4 ) lar yeni bir fırka mı yapacaklar, ri ba mü çahyorlarm ş : GOL ilünr lydindk ölen Biz abalimizin baleti yobiyesi- ne vakıfız. Biliyoruz ki “taşnak,, vayet., Hakikaten annesini aç mı bırakırmış! Hep rivayet. Annesi sahiden cimri bir kadın idise Kad ri ağanın onun altınlarını bilerek ona bakmaması mazur görülmez mi?, . “Sonra küçük Ayşe onun evi nin üst katında ayak sesleri duy* muş. Bu da nedir? .» ; — Bu kadar meselenin içinden nasıl çıkacaksınız ?. Diye sordu. polis suale cevap verece! memuru bu kti ki Ahsen — Şimdi azizim, tam zamanın- da geldin.. Çünkü beylere de şu- nu anlatacaktım: “Bu sabah daha Erenköy hal kından hiç kimsenin haberi olma- dan evvel, ben şuna vakıf oldum: “Dün gece Kadri ağa ile karısı kulübelerini bırakıp gitmişler, ev kilitli, ne ahırda, ne küçük bah- çelerinde hayvandan eser yok . i. pm kulübe ve civari o bomboş, bir inek, iki koyun ve keçi, ta- Şikago Ticaret Odası, tuhaf bir otomobil istatistiği neşretti Şikago Ticaret odası, Ameri- kada otomobil yapılma vaziyeti- ine dair bir istatistik o neşretmiş- tir.. Bu istatistiğin en dikkata de- ğer tarafı, Eylâl nihayetinde Şi- kagoda çalınan otomobillerin sa- tılan otomobillerden fazla oldu- ğudur. Bu müddet içinde çalınan fırkalarına mı intisap edecekler, Şöphesiz şu kadarını söyleriz- ki hiç bir taşmak Hınçak yahut Ramgavor partisine gidip ismini terbiye farklılığı meselesi var: Olabilir bir takımı komünist olmayı münasip göreceklerdir. Fakat Ermenistanla, milli ha- yatla “daima alâkadar olmıyan bir tane eski Taşnak bulunma- yacaktır. Onlar bitaraf kalıp kayıt edemez, Ruhiyat, zihin ve | fırkası yerini başka bir fırkaya terketse, taşra ermenilerinde ar- tik rahat kalmıyacaktır. Her gün dehşet, vuruşma, çarpışma, Ci- nayet ve saire birbirini takip | edecektir. Ve bu istenmiyerek olacaktır. Bunları söylemekten maksa- dımız. açıktır. “Taşnaklatı,, ko- valayıp — dağılmasına çalışanlar bilmelidirler ki bu fırka bitebilir, Yalnız ermenilik hayatında şim- Beyin hizmetçisi Ferit içeriye gir- | vuklar kayıplara karışmış.,, otomobiller, satılan otomobiller- mi i N di: “Bunlar nereye gitti?. > Hepsi | den yüzde elli nispetinde fazla i- | seyirci kalmazlar. diye kadar görülmemiş tabav- — Beyefendi, İzmirdeki akra» | gece yarısı gittiği için kimsenin | mişİ Şu kalde ikinci yol kalır, yani | vülât olacaktır. Debşetli reyo- banız bey geldi. ne tarafa gittiğinden haberi yok . Diğer taraftan bütün Ameri - | yeni bir fırka teşkil etmek. lüsyon meydana gelecektir. Şöy- > le ki hayat yaşanacak balden Ahsen Bey bu gelen zatın, di- “ğer polis memuru Mehmet Ali E- fendi olduğunu derhal anlıyarak i bu tarzda bir gidiş gösteriyor ki | geriye dönmeleri de muhtemel de- ğildir. Şimdi biz yarından itiba- kada otomobil yapılmasının ge çen seneye göre yüzde kirk beş nispetinde azaldığı da bu istatis- Bu ihtimal: pek kuvvetli sayı- la bilir. Bu yeni komitenin Proğramı çıkacak ve bundan en ziyade “Taşnak,, ları yıkmağa çalışan- İ Jar mutazarrır olacaklardır. sw. odaya. setirilmesini söyledi. > | yen bu adamların nereye gittikle. | tikte kaydedilmektedir. ne olacaktır ? Bunu keşfetmek isinizi k. Bi Efendi arkadaşı odaya Gi- İ rini TARKIK edeceğiz ve TABİİ bu (EL EMkkmakak rk "pek yöğiğnren — Krar a “iel ani Ten ( X yü N Hin lacağız, çünkü onların hemen ta-| Hindistanda veba Fakat yanılmıyorsak taşmakla- görmüyoruz. © vE ii di vE aberlerin | kip edileceklerinden ok “ve kıtlık nn izmiblâlile yeni doğacak bir | çor iş Tumacan A vardır!. De an madığı için pek gizli bir yoldan | * tik ; partinin siyaseti ifrat derecede | mühim bir makalesini yarın dere — Haberlerim var amma ha» | gitmiyecekleri muhakkaktır, Bombay, 16:A.A) — Allâha- | cezei, hiç bir şeyi nazarı dikkate | cedeceğiz. yırlı değil, artik İstanbulda yapı- lacak hiç bir iş kalmadı. yapılacak bir tek iş kaldı: O da bat mıntakasında kıtlık baş gös- termiye başlamıştır. almaksızın “* hücum ,, politikası olacktır. (Dikkat yazan “taşnak,, © “Gittim, Kadri ağanın oğlu ile | Kadri ağanın şimdiki boş olan | | Göçen bafta Bombay eyale- | sefidir. ) “o tanıştım, ahpap oldum. Hattâ iti- | kulübesini iyice tetkik etmektir .. | tinde 7500 kişi vebadan ölmüş. | * O gelde bugünkü “taşak, €Ssam Cevdet beyin madını kazandım. Ahsen Beyin | Belki de kulübenin tavan arasın. | tür. firkasını yıkmağa çalışanlar “yağ. sergisi vurulduğu gün, gece, ertesi gün nerede bulunduğunu tahkik ettim. Sordum, tabii herif hatırlamadı . ' bulacağız, bu da Kadri ağa karı Saint Raphael, 16 (A.A) — öö ? erlerin i t » iie bir yolunu buldum, onun | sının ne tarafa gittiğini bize gös- | Sahil mıntakadaki feyezanlarda ii vu aki Ağ da getirmiştir. Sergi teşrinievve- senelerdenberi Haydarpaşaya ka- terebilir.. vukua © gelen: hasar miktari, ij eğri ul yeni Taşnak Ay — — Pi eyle saat e z İ ğ i : ropa grupudur ki bir hamlede kömlter da İstiklâl cad- dar bile gitmediğin, hele son gün | Mel Ali Efendi bu fikre i- | 40,000,000 franga baliğ olmuş” | ors pü lar *çekilir fe enli ri eler" iri Me GR lerde karısından ayrı bir yere gi- | tiraz etti: pap yin sakar rafhansiode açılacaktır. Ni — NE — — ili azam da Ayşe kızın ayak seslerini işit- tiği adamı yahut da ona ait bir izi il Evet, Jorjöreden korkuyo rum.. Kaçmalısınız! Raul tatlı bir sesle cevap ver- Fransada feyezanlar murdan kaçarken toluya,, lutu- lanlar vaziyetine düşeceklerdir. saydı, atanın hareketi gözden | kaçmazdı. Halbuki ne bir şey gö- Ressam Cevdet Bey beyaz si- yah eserlerinden bir sergi vücu- bütün eşyaları atarken düşürmüş ve tesadüf, ipi, kulenin üzerine iki Gülüşlü Kadır! rüldü, ne de işitildi. Buna rağ - | öyle bir şekilde getirmişti ki, mü Arsen Yazan: Moris £öblan Marki bu sualleri mırıldana * rak kendi kendine © söylüyordu. Haddi zatmda buna pek de e - > ye ,vermiyordu. Fakat Ra rjörenin bakışla; ii aştılar. Polin müfetişinin bakı > şında şunlar u: — Anlıyorum. Bu gerdanlığı seri, daha evvelden gelip aldın: Bu gerdanlıkların (burada oldu. ğunu evvelden bi Gel - , din, ve kendine pay olarak Ayır - dığını aldın. Raul ise, gülümsiyerek, bakiş- ları ile şu cevabı veriyordu; — Öyle dostum, ne yaparsın.. Bizim de canımız var.. Yaşamak lâzım... Hem de başkalarını se- © vindirerek ve minnettar etmek şartile yaşamak. Antonin bu bakışların farkına d it babasına, gerdan- > temizlemiye yar Lüpenin yeni bir macerası — 76 Türkçeye çeviren : la i dım ediyordu. Marki Raulün ko - | luna girerek harabelere doğru yü- rüdü ve: — Devam ediniz, dedi, ondan bahsediniz! Nasıl oldu? Zavallıyı kim öldürdü? Bu müthiş anı unu- tamam ve unutamıyacağım. Nasıl oldu, anlatınız! Marki, sanki Raul e ii bis liyormuş gibi (soruyordu. Ona o hil yemi vardı ki. o Öyle zannediyordu ki, Raul istese, her şey ayan olacak.. Bu suretle, Elizabetin düşüp öldüğü yere geldiler. Oradan, şa- to, daraça, ve şatonun kapısının yanındaki kuleler e görünüyordu. Antonin Raulün yanına yakla- şarak: — Süt babam namına, dedi, size teşekkür ederim. Fakat kor - di: — Beni ne kadar memnun et- men ortada bir ölü vardı. Binae - | kemmel bir merdiven hazırlamış. naleyh bu ölümün sebeplerini, | ti. İnsanın buna tesadüf değil, a- tiğinizi bilmezsiniz. Fakat bildik- | beşeri kuvvetler haricinde ara - | deta mucize diyeceği geliyor. lerimi söylemedikçe tehlike yok. Zira, Jorjöre hakikati öğrenmek için o kadar merak ediyor ki.. Yoksa söylemeden mi gideyim? Raul, genç kızım sükünet bul- duğunu görünce başladı; — Facia nasıl oldu? Hakika- te vasıl olmak için size takip et- tirdiğim yolun aksi | istikamete gittim. Evet, düşüncelerimin tut- tuğu yol, tamamen buna aksi bir yoldu. Yani, bu meselede nasıl hırsızlık olmadığını farzedip hakir çıktı isem, faciada da bir ci- nayet olmadığını farzederek hak- lı çıktım. Bunu nasıl ve neye isti- naden düşündüm. Zira, eğer bir katil, bir cani mevcut O olsaydı, muhakkak ki görülürdü. o Güpe gündüz, kırk kişinin gözü önün - de, adam öldürülür de görülmez olur mu? Bir silâh sesi olsaydı 'duyulurdu. Bir sopa filân kulla - mak lâzımdı. Marki sordu: — Yani, bu ölüm bir kaza ne- ticesi mi oldu diyorsunuz? — Evet, tamamen bir kaza ne- ticesi, daha doğrusu bir tesadüf neticesi. Hepiniz bilirsiniz ki, te- sadüfün bazı öyle garip tecellile- İri vardır ki, insan akir bunu ala- maz. Ben vaktile garip bir hâdise ye tesadüf etmiştim. Gayet yük - i sek ve merdiveni olmıyan bir ku- lenin içinde, bir adamın servetine ve namusuna (müteallik evrak saklı idi. Oraya, yirmi dört saat zarfında çıkıp, bunları almak lâ- zımdı. Pek tabii kimseye görün - meden, kulenin yanına geldiğimiz zaman, kulenin iki ( tarafından, sanki bizim için hazırlanmış gibi iplerin sarktığını gördük. Sonra dan yaptığım tahkikata öre, bu ipi, o gece, fırtınaya talik b on — 0 halde?.. — O halde, değil, Elizabet Örnenin ölümüne de sik sık va * ki olan, fizik bir hâdise sebep ol- böyle ölümlü neticeler vermesi, fevkalâde nadirdir. Bu ihtimali Valteksin çoban Gasyuyu, teyze- sini sapanla öldürdüğü iddiasını öğrendiğim zaman aklıma ge - tirdim. Gasyunun bu işi yapma » sına maddi imkân yoktu, fakat idi, Marki gi ı sordu; ölü) — Gökyüzünden atılmış / taşla mı? “Raul ayni tarzda © mukabele etti: y yi — Neden olmasın? — Haydi canım? Taşı kim ata» cak? “Pi ş — Söyledim ya, Zuhal!“ link b Yüleame et il Elizabet bir taşla ölmüş olabilir “aw Vİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: