20 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

20 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 8 öğ Memleket Haberleri VAKT | e e e Uşakta Umran Akhisarda | lik mektepler Ilk tahsil yaşındaki Asfalt yollar — Şehre temiz ve iyi su getir- mek için yapılan proje — Maarif hayati çocuklara yetmiyor | Akhisar hususi muhabirimizden: Mektepler açıldr, çocuklarımız ana baba ocağından muallimleri- nin şefkat kucaklarına terkedildi, dersler başladı. Fakat müracaat eden talebeyi kazada bulunan iki büyük mektep almıyor. bir çare bulunmaz“ sa bu sene pekçok talebe mektepsiz kalacaktır, caddesinde bulunan Misakı milli mektebinin kapısı önünde boynu“ nu bükerek avdet eden bir aile re- isesi bir hanımın ve elinden tut - müş olduğu tombul sevimli çocuğunun meyus halleri nazarı - ma çarptı, sordum: “Mektep hm- İ ca hınç dolmuş, yer Okalmamış; bunun için çocuğu kaydettireme - dim,, dedi. Kadın kederinden ağ- lıyacak gibiydi. Mektebin başmu- allimi Saim beyle konuştum. Mek tebin bu sene lüzumundan fazla talebe ile dolmuş olduğunu söyle- di. Bu yeni müracaatlar için kâfi miktarda sınıf ve şube açmak ü - zere bina bulunabileceğini, ancak muallim ve tahsisat gönderilme - | sini kaymakam bey yazdı. Hariç- te çocuk bırakmamak için işe €- | hemmiyet verileceğini ümit ede - riz. Nitekim memnuniyetle öğren - diğimize göre, vilâyet kayma - Eğer ve kam beyin mütacaati üzerine ne | kadar çocuğun açıkta sormuştur. Bittabi bu açıktâ ka - lan çocuklar için biriki smif aç » | mak'lâzımgelince münasip bir bi. na aranacak iki yıl evvel yapılmış olan kütüphane binası bu iş için münasiptir. Koskoca bina kapalı duruyor, kimse gelmiyor. Yalnız binanın bir-odasında resmi daire- | lere mahsus tekikat ve kavanin mecmuaları, bir kaç da eski arap- ça kitap var. Bu bina için birkaç senedir hafızı kütüp kullanılmak: ta, maaş verilmekte ise de, iki se- nedir buraya belki on kişi gitme miştir. Ya burayı daha tekem- ül ettirerek halkın istifadesine arzetmeli, yahut mektep yapma « lıdır, merciinin nazarı dikkatini celbederiz. Kazamızdaki nüfus kesafetine nazaran burada bir orta mektebe ihtiyaç olduğunu bir çok defalar yazmış, temennilerde bulunmuş - tuk. Bu sene de olmadı, alâkadar makam tarafından bu senede mümkün olamıyacağı bildirildi. 4 Ödemiş gibi yeni orta mektep a - çılan kazalara ne mutlu!.. Biz artık bu senelik orta mek- tep istemekten vazgeçtik, bari a - na ve ilk sınıflarına girmek isti Kaldeğmı | elektrik ihtiyaçlarımıza daha uy- İstasyon | Ojakta yeni yapılan asfalt yoldan bir manzara Uşak hususi muhabiri. mizden: Seneler geçtikçe Uşaktaki um- ran ve güzellik mabsüs bir de- recede kendini göstermektedir. Türkiye ticaret hayatında büyük bir kıymet ve ehemmiyeti olan bu güzel şehrimizin medeni ih- tiyaçlara uygun bir şekilde tan- zimi için Uşak belediyesi lâzım gelen gayreti göstermekte, bü- yök verimli neticelerini görmektedir. sâyın Şehrimizin belli başlı dertle- rinden ve ihtiyaçlarından en mü- himleri en öne, konarak temin ve tatmin Yollarına gidilmekte- dir. 25 sene evvel tesis olunan gun bir surette şu son sene zar- fında yeniden tesis olunmuştur. Uşak belediyesinin yarı sermaye ile iştirak eylödiği bir limitet şirket tarafından yapılan bu te- sisat asri ve fenne uygun bir şekilde yapılmışlır. Şirket tama- men Türk sermayesile vücude getirilmiştir. 25 sene evvel vücu- de getirilen tesisatın ihtiyaç kar- | şılamadığı bariz bir şekilde ken- dini gösteriyordu; bugünkü tesi- sat şebrin her tarafını aydınlat- tığı gibi birçok evlerimizin de ihtiyaçlarını tatmin eylemektedir. Vücude getirilen bu tesisatın daha muntazam ve salim bir şekilde idaresi, ihtiyaçlara daha uygun olması için alâkadarların hummalı bir faaliyet sarfeyledik- lerini memnuniyetle görüşörüz. Yollarımız Uşak Belediye tarihinde sayılı badi arasında birinci olarak yeni vücude getirilen asfalt yol- ları saymak İcap eder. Bugün Uşak şehrinin çarşı ve en işlek m insaflı bir adammış. İhtiyacı reg) darını istemiş!... yen çocuklar meydanda kalma sın.. Maarif ordularımızın başına gelen kıymetli ve genç doktor Re- şit Galip beyefendinin dertleri - mizin dermanı olacağına: pek çok £miniz. Bir tehdit mektubu İ Burada zenginlerden manifa - xürâcı esnafından Müftizade Ha . san Hafız efendiye birisi bir teh - | dit mektubu göndermiştir. Mektu İwn meali şöyle imiş. “Bana bir top kaput, bir çuval buğday, gön | dermezsen hayatın tehlikededir!, Mektubu gönderen her kimse Ticaret hayatı Kazamızda ticaret faaliyetleri heyeti vekilenin son kararların - dan sonra daha emin bir istika - metle yürümektedir. Tütün tüccarları hümmelı bir faaliyetle çardaklarda © satılmak üzere hazırlanan tütünleri getir mekte ve tesbit etmektedir, Tütün alışverişlerine © başlanmıştır. Bu sene tütün mahsulümüz her sene - den daha nefis olduğu için iyi fi- atlarla karşılaşacağımızı umuyo - ruz Asım İ câddesi olan istasyon kısmında! asfalt yollar yapılmıştır. Asfalt yollar hem temizliği, | metaneti ve sıhhi noktadan se- lâmeti itibarile, hem de memle- keti süslemesi cihetinden güzel bir eser olarak göze çarpıyor. Belediyenin bugünkü düşünce ve tasavvurlarma bakılsa bu çok yerinde olan umran faaliyeti şebrin en ücra sokaklarına ka- dar tamim edikcektir. ki bu büyük işin bir senede ya- pılması mümkün değildir. Mesa- inin senelere iaksi suretile ifası muvafık görülmüştür. Su derdi Şehrimizin bayati ihtiyaçların- dan birisini de etmektedir. Şebrin saf ve temiz bir suya ihtiyacı vardır. B:ledi- yemiz bunu da nazarı dikkate alarak oldukça mühim bir para mukabilinde modern evsafı ve her türlü sıhhi şartlan baiz bir su derdi teşkil İ su projesi yaptırmıştır. Pu pro jede suların şehre isale ve tev- zi sureli gölerilmektedir. Bu projenin tatbik sahâsına kona- bilmesinin yöz elli bin liraya mal olabileceği alâkadarlar tu- rafından kat'i hesaplara müste- nit olarak söyleniliyor. Bu tesi- satın vilcude getirilebilmesi içir bir anonim (şirketin kurulması düşünülmektedir. Herhalde yakın bir zamanda bu çok mübim derde de bir de- va bulunmuş olacaktır. Maarif hayatı Şehrimizde merkezde beş ilk ve bir orta mektep vardır. Her sene mekteplere kayıt ve kabul! için yapılan mürscaatlar adeta tehacüm şeklindedir. Her sene ilk mekteplerden çıkan yüzlerce talebe orta mektebe girmekte, orta mektepten mezun olanlar da vatanın her tarafına dağılmakta Lise, Müallim mektepleri ve bâş- ka mekteplerde tahsillerine de- vam etmektedirler. Şu son sene- lerde Uşaktan barice giden ta- lebenin miktarı büyük yekünlara baliğ olmaktadır. Buda maarif hayatına verilen ehemmiyeti ve göslerilen sevgiyi isbat eder, Şehrimizin liseye ne kadar ibti- yacı olduğu gün geçtikçe teba- rüz etmektedir. Şehrimizde açı- löcak bir lise Kütahya vilâyeti- nin ihtiyaçlarına tekabül edecek ve irfan hayatımızda en büyük rolü oynıyacaktır. Yusu! Ziya İ lardan mahrum olanları Tabidir , eğilme me” si, Sales > Mütercimi : Zonguldak mebusu Halil Süste güzelliğe nisbetle fazla bir vardır : O kendi eserimizdir Tabiatin bize bahşettiği ni- metle, keyif ve hevesimiz uğu- runda israf edilmek veya bun- hakir görmek için değil, faziletlerimizi teşkil edecek unsurları tamam- lamak için ihsan edilmiş şeyler- dir. Tabiatin lütfuna ne kadar mazhar olmuş bulunursak, öde- necek borçlarımız o kadar çoğa- ır. “Güzellik hiç bir zaman kem disini bir ulübiyet zannetmemeli ve bu yoldaki muamelelere asla müsamaha göstermemelidir.,, Hiç olmazsa Bossuet'nin krallara kar- şı sarfettiği şu sözleri ona da işittirmelidir: “Ey krallar, siz, bir takım mabutlarsınız, fakat etten ve kandan, tozdan ve ça” murdan yapılmış mabutlar!.., İşte yüzün verebileceği guturu kıracak ve ruha metin ve hür- mete lâyık şeylere dayanmak arzusunu ilham edecek sözler. Eğer güzelliğin mağrur olma- ması lâzım geliyorsa orun aksi de meyus olmamalıdır. Çirkinlik, müvazeneyi tesis etmek ve hatta müvaffakiyeti kendi tarafına çek- mek için binlerce vasılaya ma- liktir. Mademki, yüzün çizgileri, ancak haiz oldukları “ifade,, ile bir kıymet kazanırlar, tabiatin pek az lütfuna mazhar o'muş bir çebre, zekânın ve iyi kalp- ğin sevimli izlerini aksettire- bilirse, ondan daha 'düzgün fa- kat bu lâtif ve lüzumlu,, refa- katlerden mabrum kalmış bir çehreden » daha; ziyade. hoşa gis der. Bundan başka, kadının yeri neresidir ve hayatı nerede ge çer? Evin mabremiyetinde de- ğil mi ? Şimdi soruyoruz: Çeh» renin az veya çok düzgün bir kaç çizg si mahremiyet hayatının saadeti üzerinde ne dereceye kadar tesir. yapabilir? . Bir sa- londaki güzel bir tabloya o ka- dar alışırız ki ya hiç bakmaz bir | hâle geliriz veyahut baksak bile, duymaz oluruz. Şu halde, - hoşa gitmek için degil, sanki dünyayı baştan çıkarmak için yaradılmış” gibi » fena “bir tabiat ve kötü bir ablâk öle birleşecek (o güzellikler, insana nekadar çaluk wsanç verirler. Bilakis duyuş ve düşünüş ince- liğine mazhar olan bir kadınm yüzündeki çizgilerin cazibesizliği, bir kocanın nazarında pek ehem- kusurlardandır. Çünkü temiz doyuş ve yüksek düşünüş” lerin çebredeki tezahürleri bir nevi güzellik gibi görünür. De- hiç bir alâka miyetsiz İ kıza kendi mek oluyorki güzellik ve çirkin. lik arasındaki fark, matremiyet bayatında pek çabuk zail olur. Şimdide güzellikten (sis)e geçelim: Süöste, güzelliğe; nis betle fazla bir şey vardır; çünkü buki süs, bizim kendi eserimiz” dir. Eğer bir süsün mahsulü de- ğilse güzellik üzerinde hiç bir tesirimiz olamaz. Fakat, süs, bi zim kendi eserimiz olduğu için, kusurlarımızı ve meziyetlerimizi açığa vurabilir. Binaberin tova- let san'atında (zevk ) ile (lüks) ün arasındaki farkı iyice kavra- mak Jâzımdır. Lüks, abes ve beyhudedir. Zevk ise, bemen hemen zaruridir. Lüks, ancak zenginliğe yaraşır, Halbuki zevk, büyük, küçük bütün sınıfların malıdır, ve bütün insanlar ara- sında musavalı tesis eder. Lüks, | güzellik tabiatın vergisidir. Hal- | bir arızadır, bir tesadüftüf ile hiç bir alâkası yoktur bir şeref bahşedemez. Z* / akis şabsa bağlıdır, ondan i lamaz. Bu, şüphesiz bir İ değildir; fakat hakiki bir * yettir. Lüks, nisbi. bir $ Birine nisbetle lüks olan m bir diğerine göre - hiç bir “ki ifade etmez. Bir imparatfi” w için, mücevherat taşımak, değildir, fakat bir köylü kaf başına bir şapka giymesi lökstür. Lüks ekseriya va düşmanıdır; Lüks derecesini ve o setvetle uzlaşlırab bile zevka mütevakkıftır. bilhassa genç kızlara asla tırılamaz; gözel nesneler, varlıkları çirkinleştirirler. bu izahattan maksadımız, kızlarda tuvalet tasile san'at ve fazilet def verilebileceğini arzetmektir. nç kızlar, süslenmek san 8 esaslarını hayretlere değer kabiliyetle öğrendiklerindeP: basit düşünceler vasıtasile ©“ yüksek fikirleri anlayıp k# maları mümkün olabilir. B” olsun, küçük olsun san'atta lar daima birdir. Kendini i a sösliyen bir kadın, farkındâ & madan Racine veya Rapbs* en yüksek şebeserlerindeki ları aynen talbik eder. Bir £ kadın, süslenirken me yaf Kendi kendini tebayyül ettiği güzel şekle koyar değil mi? Yani biçbir yalanm yardı” müracaat etmeksizin lâzım”gi yerlerini düzelterek, renkleri çizgileri mahirane terkip edöli kendisinde esasen mevcut * letafetleri tebarüz ettirir. Bi 0 bir ressam önündeki model rinde nasıl çalışırsa, o da, Fl di şahsı üzerinde ayoı tafiji çalışır ve karşımza her zamfia halile değil, ker zaman / K N 3 sırf mesi arzu edilen şeklile i kendi şahsiyetinden çıkım halde, olduğundan daba olur, Şu halde, çirkinleştirmi fakat düzelten ve revnak bakiki san'at esaslarını, $İ misalini gösteri suretile öğretebiliriz. N e malayan tuvaletleri, birbirile daşamıyan renkleri göste! sahte ve basis, bezdirici v€* rendirici san'at hakkında da kir vermek mümkündür. Tur te, yalan ve uydurma şeyler lanılması göze batar, zevke lanlı verir. Sahte san'atla b ki san'at arasındaki farkı a mak için boyanan bir kadın varlığındaki bekârelin şa'şesi daba çok tebarüz ettiren, F€ “ leri zevke muvafık bir s919 Ma seçebilen - bir genç kız arf.. daki farka dikkat etmek kâfi, (Devamı SG — Türk tıp cemiyeti Türk tıp cemiyeti sene isine başlamış ve yeni * beyetini intihap eylemiştir. > Res: Operatör Burhan€ ikinci reis operatör Fabri» göz bekimi Hakkı Hayri, vi kâtip s'nir hekimi Şükrü Ha, veznedar bakteriyo'oğ Fetbi, i töphane muhafızı sinir be in Hüseyin Kenan Beyler seçilm lerdir. Her Sah günü saaf da umumi toplantılar yapılı muntazam surelte tıbbi Ve İ müzakere ve münakaşalara vam edilmektedir. Sa İİİ o. Eİ İT EEE Bak

Bu sayıdan diğer sayfalar: