29 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13

29 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mütercimi ; Zonguldak mebusu Halil AILE Tefrika: No. 59 Kızı serbest bırakmak ananın rolünü lüzumsuz bırakmak demektir. Sekizinci fasıl - kardeşler Bu faslm mevzuuna temas et- meden evvel, karilerimizin, - bun- dan evvelki faslı tamamlamak ve maksadımızı izah edebilmek i- çin - bir kaç kelime ilâve etmemi- zemüşaade etmelerini rica ederiz. Kız terbiyesinde en doğru bir ka- idenin temiz bir itimattan ibaret olduğunu arlatmak istemiştik. Fa- kat bu hususta izhar edilecek iki İn düşüncemiz vardır: Birincisi, kıza | O itimatedilsin demekle başı boş © bırakılsın demek istemedik. “leve- fer,, ve “İesepase,, usulleri iktrsa- di siyaset sahasında belki fayda- kı olabilirler; fakat terbiye işlerin de asla... Terbiye bir hünerdir, | hiç bir sey yapmamak, hüner de- gildir; hünerde esas, intihap ve tercihtir. Halbuki intihap ve ter- <ihte muvaffak olmak için iyiyi kötüden ayırabilmek (lâzımdır. Kızı bütün bütün e serbest bırak - mak, ananm rolünü lüzumsuz bir iş derkesine düşürmek demektir. Şu halde ananın daima uyanık bulunması, duygusunu ve sevki tabiisini hal ve vaziyetin gerek- lerine uydurması lâzımdır. İkinci düşüncemize gelince, fik- rimizce ana kadar kızın da anası- p Da itimat etmesi lâzımdır. Esasen terbiye, ancak karşılıklı bir itima- da istinat ederse ciddi ve hakiki , Olabilir. Filhakika, analık salâhi- “Yetlerini terk ve ihmal ederek hu- z bir itimat ile, genç kızma kendi kendini idare etmek alışkan- Iğını vermeğe çalışan bir ana, şa- yet kızınm duygularile, düşünce- | lerile, hülâsa bütün iç yüzile alâ- ar olmazsa tamamen aldanmış olur, Kız, ns kadar serbest bırakı- | » gizli düşünceleri o nisbette a İminlı, anasına açılmalı ve ol- / 'Uğu gili görünmeğe çalışmalıdır. bi Kız terbiyesinde az çok serbest ir meslek makul olabilir. Doğru Ve makul olmıyan cihet, serbestli- MİN hüküm verip ve karar almak *alâhiyetini kızlara bırakacak de- e geniş tutulmasıdır: Genç een faydalı olan şeyler d nda anasının daha doğru | ine kani olmalı ve gö- ati müsaadekârlıkları O veya “nuiyetleri ayni sükünetle kar» | alıdır, Genç kız, henüz tec- İ Mübeniz di. Uygun olan şeylerle ! geçirmiş olmıya olmıyan şeyleri ayırt edebilmek tecrübenin mahsulüdür, Genç kız hayata yeni girmektedir; halbu ki bir haraketin iyiliği veya kötülüğü hakkında hüküm verebilmek, ha- yatm içinde yuvarlanmış, mütevakkıftır. Bu itibarla düşüncelerimiz yan - ış anlaşılmasın: Biz ancak meşru olan bir serbesti mesleğini müda- faa ediyoruz, isyan ve ihtilâl hu- | kukunu değil, * $ » Artık mevzuumuzu takip ede- biliriz; zahiren söyliyecek sözü- müz kalmadı zannedilebilir. Hel- | buki henüz bir çok diyeceklerimiz vardır, Karı koca rabıtalarından, | ebeveyin ve evlât alâkalarından sonra çocukların kendi “araların- daki münasebetleri tetkik edece- diz: Kardeş sevgisinin tarifini yap- mak icap etse buna “tabii bir dost- luk,, demek kâfidir. Dostluğun fa» rikalarını iyice anlıyabilirsek kar daş sevgisinin esaslarını kölayca kavrıyabiliriz. Şu halde, evvelâ u- mumi surette, dostluktan bahse delim: Bu hareketimiz, mevzuu- muzdan uzaklaştığımızı ifade et- mez; çünkü dostlukta ailenin - hârici olmakla beraber ehemmi- yetli - bir unsurudur ve terbiyenin büyük âmillerinden biridir. Dostluk, diğer (o duygularımıza nisbetle sakin ve âsude olân bir duygudur. “Diğer duygularımıza nisbetle; ; diyoruz: Çünkü bir duy- günün mutlak surette sakin ve &- sude olmasına imkân yotkur. Her duygunun, ruha az çök heyecan veren bir çalkanış olduğuna göre dostluğun da diğer duygular gibi ıstırapları, sıkıntıları, aldenışları, yaralanışları, düşünüşleri ve sal- lanışları olması tabiidir, Buna rağ- men dostluk, haddi zatında ve bilhassa onu bulandıracak hadise- lerden masun kaldıkça daima sa- kin ve âsude olan bir duygudur. Dosluk, biribirine bağlanmış; olan ruhlarda, hemen hemen duyulmı- yacak derecede sakin olarak de - vam eder. Dostlar, - hels ciddi ve hakiki dostluklarda - biribirlerini | düşündüklerini temin etmeğe he- | men pek nadiren lüzum görürler, Bu türlü teminata, ancak dostllu- ğun başlangıcında veya herhangi bir sarsıntının vukuunda ihtiyaç görülebilir. (Devam; var) AREEEE ETER ERRAKA DE ARA arana rm azrar maz 2eeraariziii Deniz Levazım Satınalma k Smisyonundan: 15,000 kilo sade yağ kapalı zarfla münakasası: 7 Teşrinisani 932 Pazartesi günü saat 13 de. 2, 500 kilo beyaz peynir: Açık münakasası: 7 Teşrinisani 932 Pazarlesi günü saat 15 de. Magi armara Üssü Fabri ve Kocaeli müstahkem mevki kuman- Saki ihtiyacı olan yukarda cins ve mikdarnı yazılıerzakın bizas Rün, tarihte münakasası icra kılımacağından şartnamesini Ve Ba istiyenlerin hergün ve vermek isliyenlerin münakssa gün L nde muvakkat teminatlarile birli vaz, te Kasımpaşa'da Deniz DE Satınalma Komisyonuna miracaatları, o (5459) &niz Levazım Satın alma ia, komisyonundan: i dai karlar için bir adet Işıldak açık münakasa ile satın aim an şartnamesini görmek isteyenlerin her gün ve mü- Mu, VA İştirak edeceklerin 14 2 teşrin 952 pazartesi günü saat a sımPaşa'da Deniz Satınalma Komisyonuna müracaatları. rn (sc05) görüp | Sayıfa 13 , . Beyni radyo cihazı e. şe gibi işliyen adam İ Varşovadan Londra gazelele- rine bildiriliyor: Lehistanın beyin mutahassıs- latı, bir issâh kafasının radyo cihazı gibi. işlediğini gösteren bir hadise karşısında şaşırmış vaziyette bu'unuyorlar. Mevzubahsalan sadam, bir fab- rika mühendisidir. Adı Lodz Po- landdır. Varşova telsiz istasyonu İşle- miye başler başlamaz, istasyon- dan verilen her şeyi aliyor ve çalişan ber şeyi, söylenen ber sözü duyuyor ve tekrar ediyor. Lodz, radyo islasyorundan İki mil mesafeye kadar ber şeyi son detece vazih bir surette duy- maktadır. Bir adamın beynindeki bu ha- rikulâde bassasiyelin sebebi an- laşılamamış'ır. Mutahassıslar bu adamın beyninde anlaşılmiyan b'r kuvvet tu'ünduğuna kanidir- ler. Lodz, muayene ve mümkünse tedavi edilmek üzere Parise gön- derilmiştir. Bir mücadele Keyif verici zehir kaçakcılarile güzeller arasında .! Londra gazetelerinin verdiği ma'ümala göre Romada “toplan: makta * olan yirmi bir milletin zabıta mümessilleri “Keyf vetici zehir Kuçakçılığile mücadele için gizel kadınlardan istifadeye kas rot “vermişlerdir. Pu Karar özerine İngiltere İs, kadınlardan öiüteşekkit Bir Kit'â vöcüde 'gelirmiştir. Şik ve zart kadınlardan ok mwalarna itina edilen bu kadın- lann varifesi, Kendilerini zehir- lere müptelâ göstererek kaçak- çıların imadını kazanmak ve onların $irlarını polise ifşa et- mektir, gs: logiltereden başka diğer : leketlerde de ayni şekilde, kad bıt'aları vöcude getirilecek bun- Isrın Bepsi teşriki mesai edecek- lerdir. Bütün ku kadın polisle- rin merkezi Londra olacaktır. Bu kadınlar bir müddet tahsil görecekler ve en kibar sınıfa mensupmuş gibi hareket ederek kaçakçıları ele geçireceklerdir. Hali tasfiyede deşleri Türk Tica- ret Anonim şirke- tinden: 3 Teşrini evvel 932 tarihli heyeti umumiye İçtima- ında şirketimizin faşfiyesine karar verilmiştir. Binâ- enaleyhk şirketi- mizden “alacağı olanların azâmi bir sene zarfında fasfiye masasına müracaatla ala- caklarını © isbat eylemeleri lüzu-. mu ilân olunur. keke eieesri eee e ir iieettetrektikk eşi MehmestBalcı kar: . 15 sene gizli kalan cinayet 18 sene polislikle saklanan katıl Arkadaşını, karısile münasebetinde VE ie şüphelenerek öldürmüş, ölürken birak, ediyor. Bir kaç gün evvel bir adamın Londrada öümü 18 sene evvel vuku bulan ve düğümleri çözü- lemiyen bir kâtil hâd'ses'nin bü- tön sırlarını meydana çıkardı. Kâdise bakikaten çok meraklı ve çok d'kkate şayandır. Hâdise şudur: 18 sene evvel Edvart Deloney namında biri, bir Fransız ban- kasının Londra şubesinde çalışan arkadaşı Moiis Davur ite düşüp kalkıyordu. Günün birinde De- loney kaybolmuş ve onun katle- dildiği anlaşılmıştı. Londra polisi Mor'si aramağa başladı. İngilterenin her tarafında tahrir yakıldıktan sonra Fransa- da da sıkı sıkı tahrir yapumış, fakat bir netice vermemiştir. Bu cinayet de hallo'unamıyan cina- yetler serisine girmişti. Fakat yukarda dediğimiz gibi | ancak son günlerde de bu ci- Dayetin de bütün sırları meydana çıktı, Fransa adliye nazırma gönde- rilen bir itirafnamede mesele anlaşılmaktadır. Caninin, cina- yeti irtikâp ettikten: sonra za- bıtaya giderek kendisini sakla- Istanbul İ dair olan ilânı Belediyesi mıya muvaffak olduğunu anlal mıştır. Moris arkadaşını öldürdük! birkaç saat sonra Frarsaya geç» miş, gözelelerin birinde Şi nali Frensada münhal bir polisliye muş, Ehliyeti tebeyy tayin edildilmişti, r Çox geçmeden Moris Fran sada aranmış, kendisine ait olan ve kendi evsafını gösteren evrak onada gönderilmiş, fakat hiç bir kimse de ondan şüpi etmediği için mesele unululmuştu. Morisin ölüm yalağında yâz- dığı itirafnameden onun arka” daşı Morisin kendi kar.sile gayrı meşru münasebatta bulunduğum- dan şüphe eltiğini, bir gece Me- risin uykusunda sayıklıyarak nu ifşa eylediğini söylemekti Moris arkadaşının sayıklad dinledikten sorra onu uyani mış, ona hakikati sormuş, arka daşı da uzun bir tereddütten müracaat ederek sonra itiraf ettiği için ikisi kav- ga elmişler, kavga neticesinde Delaney maktul düşmüş, Moris| İ de bünunüzerine Fransaya kaç- miştir. ifânları Beyoğlu tepbirhanesi yanında mevcut abşsp baraka enkazi sıtılmak üzere açık müzayedeye İsonulmuşlur. Talip olanlar taf- silât almak için her gön Levazım müdürlüğüne müzayedeye gir- mek için de 5,5 liralık teminat makbuz: veya mektubu iile 3/11/932 perşembe günü saat on beşe kadar Daimi Encümeve müracaat etmelidirler. (5393) Inhisarlar Umum Müdürlüğünden: Idareye lüzumu o'an (45,000) çuvala kapalı zarf usu'ünde verilen fiyat haddi lâyık görülmediğinden 31-10.932 pozarlesi günü saat 14 te pazarlıkla mübayaa edilecektir. Til'p'erin yüzde 7,5 teminat akçelerini hamilen Galatada mübayaa lomisyonuna mürseratları, “Posta ve Telgraf Levazım 15714) “Müdürlüğünden: Idarem'z telsizleri için kred ondülâlör ve perforalör bandla- rından beşer bin tekerlek takas kaydı ile ve pazarlık. sureli.e mübayaa edilecektir. Buna ait pazarlık 28 Teçrinisani 932 pa- zarlesi günü saat İdle icra edilecektir. i Taliplerin idari ve fenni şartnameyi ve merbulu takas kaydım almak ve görmek için her gün yeni Postanede Mübayaat şube sine ve pazarlığa iştirak içinde yevmi mezkürda muayyen sâalte .yüzde 7,5 nishetindeki rivasetine müracaatları, caat

Bu sayıdan diğer sayfalar: