14 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Sanfa 8 — —— |AşkArayanAd Muharriri : Pitigrilli Terciime eden : fa, m, V vi gaya Yİ I Amasra nasıl yer ? - Liman ihtiyacı - Hiç olmazsa bir hasta bakıcı! — O halde? — Sadece tesadüflere inanmak © lâzımdır. Müsait tesadüflerin bir araya gelerek biribirlerine uygun olması servet, gayri müsaitlerinki ise felâket doğurur. Bu tesadüfle- | $ re insanların iradeleri de karışır- sa, bunlara iyilik ve ya fenalık derler. Şayet bu insanlar hüküm vermeğe kalkışırlarsa © zaman hak ve haksızlık denilir. Fakat ciğerimize giren mikrop, altında kalıp ezildiğimiz otomobil, aley himizde hüküm veren hâkimi kararı, kader ve tesadüf denilen hâdisenin muhtelif tecellilerinden başka bir şey değildir. Pol Pot cevap vermeden dinli- yordu. Hâkim devam etti: — Aziz dostum. Ben de sizin gibi septik olmak isterdim. Fakat sep- tizm olsun, materyalizm olsun, tenkit fikri olsun bütün bu hisle- rin ve nazariyelerin heyeti umu- miyesi parçalayıcı bir kuvvete sahiptir, ve bizi pek uzaklara, derinlere sürükler. O zaman be- nim de sizin gibi istifa etmekli- ğim lâzım gelirdi. Fakat itiraf e- deyim ki, hemen bir gün içinde meslek değiştirmenin gayri kabil | oluşu beni örküttü. | Pol başını salladı: — Doğru değil, dedi, bir insa- | nm içinde bir çok insanlar yağar. İnsanda namütenahi kabiliyetler vardır. Duvara yapıştırılan bir 86- ferberlik emri, bir gün © içinde salhperver bir talebeyi, bir muha- | vip haline sokmağa kâfi geliyor. Esa şimdi, hangi mesleğe intisap im biliyor musunuz? Gö- i hayet edeceksiniz. Fakat Sir yanlışlığı başka bir yanlışlık, bir haksızlığı başka bir haksızlık- la ispat etmeğe kalkıştığınız dü-| şünme sisteminiz beni ikna ede-| mez. Pot sustu, Saatine bokarak: — Gelelim davamıza. ... — Evet. Bidayet (o mahkemesi kararmı okudum. Pek karışık buldum. Evvelce doktorlar, has- talara verdikleri ilâçların lüzum- suzluğu anlaşılmasın diye reçete | lerine “agua fontis,, veya “agun putcin gibi şeyler yazarlardı. Bi- zim de bazı hâkimlerimiz, karar- ları sanskrit İisan, Heyeti ri i ile yazıyorlar. | hâkimede pul meraklısı | Salev var, Böyle incelikleri anlı” yacak kafada değildir. bir zihniyeti var, Reis Şi yin edilmiş, rum. Bütün kararları ne olursa olsun tasdik eden hâkim Şvartz değil mi? Hattâ bir defa “mahkeme müzakere etmek üze | re celşeyi tatil ediyor,, diyeceği yerde “mahkeme kararı tasdik et. İseyi tatil ediyor, Tasnifçi | variz ta mek üzere demiş, Bu arnlik hâkimin kızı likör ge. tirdi, ve günün kahramanı olan Pol Potun elini sıktı, Dereden te» peden bir müddet görüşüldü. Ni. hayst, Pol kalktı. İhtiyar onu kapıya kadar t etti ve: — Ha, dedi, &z kalsın unutur yordum azizim, Bana yeni mesles ginizden bahsettiniz, fikat ne ol» dağunu söylemediniz. — Merak mı ediyorsunuz? - Evet. Çünkü belki ben de sis xİn gibi yaparım da! — Zennetmem, Zira, musunuz ben bundan sonra ne o- lacağım? Palyaço! —Nea! | biliyor hâkim /* iv | dile ii | kemesine verilen Behçet, Leon, i Bekir, Mehmet efendiletin mu gönderilecektir. Bu Hâkim Deli mi, Akıllı mı? i Okuduğunuz < vak'adeki hâkimin ne garip bir mahlök ? olduğunu anlıyorsunuz,Bize £ bildiriniz : — Bu adam deli mi, akıl- um? Altı güne, yani telrikanın 20iirncis! çıktığı güne kadar gelen cevaplar içinde doğ- 3 ruyu bilenlerden 50 kişiye hediyeler vereceğiz. AR gl well — Evet. Parisin en büyük cam bazhanesinde, kışlık o cambazha- nesinde palyaçoluk (yapacağım. Ne dersiniz? taklit edemiyeceğime mütecssifim. Ve ihtiyar hâkim müstehzi ilâ. ve etti! By ytl — Sizi — Bu çok güç bir san'attir. © Bu İstihz olan Pol Pot di; — Biliyorum. Maamafih, hapis incinmiş eesşir cevap ver- n biraz İ cezaları vermekten daha çok ko- lay! er ki ör Pol eli ile bir taksi bindi ve adresi söyledi: — Kışlık cambazhaneye! Pol, pencerelerden o bakarken, bif taraftan sinemalardan çıkân çağırarak halkı görüyor, bir taraftan da dü: | şünüyordu: — Martine'de tıpkı benim gibi düşünüyor amma, o, hâkimlik yapmakta devam ediyor. Dört beş prensipi var ve onları tıpkı bir eczacının şişelerini dizer gibi dizmiş. Ve, raftan, vicdanını ter kin edecek olan merhemi aldı mu, rahatını buluyor, ve işine devam ediyor. bir fena damarı, en hâyali kadı- nın bile bir cihazı hazmisi var, Parmakları ile cama (vurarak | otomobili durdurdu. Cambazha- nenin önüne gelmişlerdi. Çoktan paydos olmuştu. Pol Pot otomobi- lin perdelerini çekerek, artistler kapısının önüne doğru çektirdi. Bekledi. Jutta beş dakika sonra geldi, Pol otomobilin kapısını kapıya» vak şoföre: — Çek, Monmartr'a! Dedi. Jutta, başını Polün omu- zuna dayamış, ayaklarını uzatmış oturusordu. Pol gen kızın saçla” rmın kokusunu duyarak meştolu- yordu. Jutta Şuman, bası Polün omuzunda, barların elektrikli rek. Mmlaygre hik döner (Devanu var) Mİ e mesini uman zife harici görülen bir dava , Kahvelerinde damgasız iskam- bil kâğıdı bulundurdukları kay- bul birinci ceza mah- halemelerine dün bakılmış, da- | va, vazife harici görülmüştür. Dosya, kanunen icabı yapılmak özere, deflerdarlıkta bu gibi işlerle meşgul olan komisyona am En temiz adamın bile | VAKIT i Meml mMHdaberleri ceket Amasrada çekicilik Amasradan iki manzara Karadeniz sahilinde küçük bir İ nahiye merkezi olan Amasra ta- biatm en güzel yerlerinden biri- ! sidir. Sessiz bir muhit, fakir bir halk, buna mukabil zengin bir ta- biat güzelliği, Amasra Bartın kazasına tâbi 1800 nufuslu bir nahiye merkezi- dir. Kasabanın her iki tarafı iki tabii limanla çevrilmiştir. Sağın- da büyük liman denilen oldukça büyük bir gölceğiz, solunda kü- çük tabii bir liman, bunun ara- sında ileriye doğru çıkmış bir ya- rımada: İşte Amasra. Amasra 928 senesine kadar poyraza karşı açık bir limandı. Bu tarihten sonra Cenevizlerden kalma dalgakiranların üzerine yapılan tesisatla bir rıhtım vücu- da getirildi. O zamandan beri büyük liman Karadeniz sahilinde gemilerin siğindıkları bir yer ol- du. Bunday:birldiç ; sene evvelki büyük fırtmada karaya oturan Rize vapuru ve diğer bazı enkaz bu limanı dolduruyor. Bu kadar pata sarfile yapılan bu liman bu gün bakımsızlık neticesi olarak günden güne dolmaktadır. Safranbolu, Bartın ve daha i- çerilerinin iskelesi, transit mahal- li olan Amasra limanını ihmal et- mek doğru değilidr. Bilhassa ilk iş olarak geçen fırtınalarda ba- tan gemilerin enkazını çıkart - mak lâzımdır. Küçük limana gelince: Burası şimal rüzgârına karşı mahfuz bir liman olmakla beraber vaziyeti büyük gemilerin girmesine mü- sait değildir, Bartın boğazma havanın mu- vapurlar muhakkak (Amasrayı tutmak mecburiyetindedirler, Amasra taribi bir kasabadır. i Burada asarı atika noktai naza” rından şayanı dikkat eserler gö” rülmektedir, Bedestan namı verir len eski bir saray veya ikler çok dikkate lâyıktır. Terihi eserlerle dolu olan bu kasabada hafriyat yapılacak olursa tan evvel Anadoluda kavmlerin pek mühim eserlerine tesadüf edileceği o muhakkaktır, Bugün bile bu harabelerde görü» len mozaikler buranın vaktile gok zengin bir belde olduğuru göstermektedir. Kale (denilen mahelde Ceneviz armalarına; k»- merlere tesadüf (o edilmektedir, Camie tahvil edilen eski bir kili» se İçindeki mozaikler de çok şa yanı dikkattir, plâijlar vardır, Çivar. halk yazın yemeklerini alıp buraya eğlenmi- ye, yüzmiye gelirler, Kasaka esas itibarile fakirdir. | Balık, et, son derece ucuzdur. halefetinden dolayı uğrayamıyan | senato | binası olen harabelerdeki moza- | milât» | yaşıyan | Amasra sahilinde çok güzel | Yerli malı haftasında düşünülecek mesele : Liman ve tarihi eserler Etin okkası 10 kuruştur. Lüfer | kefal balıklarının tanesi 2 kuruş- tur. Tarlalarda misir ekilir, he- men hemen buğday yok gibidir. | Bura halkının yüzü kışın gülü. İ yor. Poyraz fırtınalarında lima - na iltica eden vapurlar burada alışveriş yapıyorlar, bu suretle a- hali de memnun oluyor. Bartına 15 kilometrelik güzel bir şose ile bağlı olan Amasra kışın ayni zamanda Bartının ve Safranbolunun bir iskelesi olu «| yor. Bartın boğazı temizlenme- | dikçe burası fırtınalı havalarda | daima iskele olarak kalacaktır. Amasrada 1303 tarihinde in «| şasına başlanmış, fakat bitirile- | meyip yarı bırakılmış bir bahriye mektebi binası vardır. Küçük li- | maateessüf metruk bir haldedir biraz aşağıda gene çük lima- nm sahilinde bir iptidaf mektebi | bulunmaktadır. 120 taYebest”ötağı"! bu mektep şirin ve latif bir yer- dedir. Çalışkan genç üç muallim tarafından idare edilen beş sınıf- lı mektep Amasranın yegâne ir- fan müessesesidir. Fakat, civar- daki Himayeietfal cemiyeti bura- nın talebesile biraz alâkadar ol- sa iyi etmiş olur, Çünkü içlerinde yardıma muhtaç olanlar çoktur. Yalınayak mektebe gelen talebe- lere acaba biraz muavenet edile- mez mi? Burada maatteessüf sıhhi teş» kilât yoktur. Bazan bir kaza fi- lân olunca nahiye müdürünün bizzat pansrman yaptığını anlattı lar. Hiç olmazsa bir muvazzaf hasta bakıcının o bulunması icap eder. Tabii doktordan bahsetmi - yeceğim, çünkü büyük bir kaza olan Bartında bile antak iki dok- tor var, Amasra yolu üzerinde ve A- maşraya yakın bir mahalde bulu» | nan Asker suyu denilebilir ki Taşdelen suyundan daha lezzetli, daha sıhhidir. Bu sudan ayni za” bem Amasra, hem Bartın | Suyun üzerinde kü manda istifade nın bir zamanlar pek meşhur olan çekiçei işleri bügün | maatteessüf sönmek üzeredir. Çi- var ormanlardan getirilen ceviz, şimşir. ağaçlarından yapılan A> maşra takımları cidden dikkate şayandır. Miktarı yirmiyi geçen bu san'atkârlardan bugün belli» başlı iki kişi kalmıştır. Ali ve Mehmet ustalar. Kendilerile gö: | rüştüğüm bu iptidai san'at adarı- ları beni çok düşündürdüler, Ba: sit görüşlerile yaptıkları hokka takımları kadehler, surahiler, ke» lemler, aynalıklar, çerçeveler citi» | den güzel, | Avrupadan binlerce lira vere rek her sene getirttiğimiz kalem İ saplarını bu zavallılar ellerile ya- | | inde ön İ de mektepli fakir manm başında bulunan bu bina (seen 14 Kânunüevvel 193 ri / Salihli Haberler Salihli hirsust mealinde Salihli C, H, F. idare be nin teşebbüsü ve muallimler liğinin himmeti ile fırka m3 deki haftadan” baren ilk tahsilini ikmal © gençlere mahsus orta m programımı ihtiva eden ranslar ve dersler verilmiy€ lanacaktır. Onun için bir Ko” teşkil olunmuş ve talebe ile faaliyete başlanmıştır. * Salihli kaymakamı Bey dahiliye ( vekâletine lüğünü talep eden bir istida # dermiştir. *C. H.F. Salihli kaza mü silleri bu hafta toplanacak kl vilâyetimiz kongresine iştir. mek için hazırlanmaktadırlaf" * Milli iktısat ve tasa miyeti, tasarruf o haftası için © lışmaktadır. : * Himayeietfal Cemiyeti” yaptırmakta olduğu gazino mek üzeredir. Önümüzdeki & W talar içinde sıva kısmı da cek ve küşat resmi yapıla: * Her ene olduğu gibi bu talebeleri maye icin bir (Himaye cemiyi teşekkül etmiştir. Heyet def” faaliyete geçerek halka mürsf etmiş ve 400 - 500 lira kadaf ra toplanmıştır. Bu para ile sene fakir yavruların ilbas v€ şeleri temin olunmuş (demi arkadaşlarımızı tebrik ederi 2 pıyorlar. Kadehleri ellerile yorlar. Tabii biraz da pahali? vk mal oluyor; Bir torna m iy imfyorlar. — Efendim, bin liraya en si, 200 — 300 lirayada ortası "© nırmış, Para bulsak alacağız Dediler. Düşündüm, meml ormanlık elimizde böyle bir #€ vet dururken her sene yalnız kümet hesabına maliye ve nin Avrupadan satın aldığı lem saplarını burada yaptır mıyız? ; Bu zavallılara 1000 liralık” kredi açmak, veyahut bir mi alınıp işlellirmek kabil ol mı? # “Yerli malı, yerli malıt, çırpındığımız şü sırada bu işl meşgul olan teşekküller bu #* lelerle de Ficşgul olmalı Amele ücreti az olan burads âlâ bir kalem sapı imalât! # vücuda getirilebilir, her sen* harice bu yüzden giden yerl memleketimizde kalmış olar tasarruf haftasında görüleci” melt bir iş! 5 Sonra hokka takımları pek “ buradan tedarik edilebilir. H#' ten aldığımız teneke gık kımları yerine bunların kulis! mamasına akıl ermez. psi Burada şimşir havan ye bir iki dükân da var. Kasabada güzel bir w yapılmış. Bahçesi süslenmif 4 masradaki memurlar, eri 1 tabaka burada toplanıyor: > buldan gelen bazı gazete VE | muslari burada bulmak Nahiye müdürü Muzaffer bey mında çalışkan, halâk bir gi Civerda bulunan kömür m ni son zamanlarda faaliyetini durmuş. bun Amasrada' ördek böl, denizde yürüyorlar, karade rüntüleri yiyorlar, bu Wi masranın tanzifat ameleliği” riyyen yapıyorlar. h

Bu sayıdan diğer sayfalar: