25 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

25 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ererenasan Mevzu değişti Cumhuriyet gazetesinin, musıki anketine, Malatya mebusu Hilmi in verdiği cevap arasındaki cümleye itiraz etmiştik. Hilmi bey, cenazelerimizde, bir garp ha- alınmasını ayıp telâkki *diyor, böyle ecnebi bir marşın ça , masını acı buluyordu. Dedik, ki: Bu çalman marş “Chopin,,in rehe fun&bre,, sidir. Bu mar- im dini, milliyeti yoktur. Medeni dünyada, büyük ölülerin cenaze - *inde bu marş çalınır. Anket muharriri Peyami Safa bey arkadaşımız, “Cumhuriyet, 18, bü filerimizi cerhetmek kastiy- ke bir fıkra yazdı. Fakat ne garip- : ki, bize cevap vermiş, fikrimi- 3İ cerhetmiş olmadı. Fikrimizi cerhetmiş olmak için, *yami beyin şunları ispat etme - »i lâzımdır. —— Chopün'in Marcbö #umhbre'si dinl ve Midir, ? — Memjh Ttalyanlarm ölüm © marşları Yürder ve srilif ota: merasimlerinde Cho » OBA! çalmazlar. Ü — Bizim de bir bestekârimız alaturka dediyor, yüz liradan fazla ilâç ve! ve dokuza baliğ olmakla beraber | Ü) bir ölüm marşr besteler ve bu marş Funötre,, nin yerine kâim olur. Muarızımız, bu son fıkranın il olamıyacağını, Chopin mar- nın beynelmilel olduğunu, her milletin bu marşı çaldığını bilir ve bildiği için de mevzuu değiş - ir, Bakınız Peyami bey ne diyor: © *. Bütün medeni dünya mabetlerinde çen talmiyor diye, biz de minarelerimizde çan A çalalım? Bu sualin, bu musiki bahsinde ne derece yeri olduğu hattâ düşü- mülmez bile, Böyle bir sual varit olamaz, ancak münakaşanın sey- tini değiştirir. Chopin'in Marche fun&bre'si daki noktai nazarımızın, İAYri kabili cerh olduğumu tekrar *tikten sonra, Peyami Safa be - Yin bu sunline, bir tarih hatırası İle cavap verelim: Gülhane Hattı Humayunu okun duktan sonra, cühelâ: “Vay, ga- Yurla müslümana aynı kanuni hak vetiliyor,, diye ortalığa fesat ıştırmışlar. Hattın Lu fıkrala- rmda fuzuli yere dini bir mahiyet aramışlar. Cenazede, hiç bir dini ve milli mahiyeti olmıyan bir marşı çal - makla, minarelere çan takmak a- rasmda hiç bir münasebet olma- Gığmı muarızımıza biz öğretecek değiliz ve muhakkak ki, Peyami “agg bey, Tanzimat softası değil- ir, Selâmi İzzet Yetmişlik bir misafirin birdenbire ölümü tahkik ediliyor Akszryada oturan Ali Efendinin *vine misafir olarak gelen yetmiş Yaşında Madam Pofaronya bir. enbire ölmüş, ölümün sebebi an- İmak üzere tahkikat yapılma ğa başlanmıştır. , Tahkikatla müddeiumumi mua- Vinlerinden Celâl Bey meşgul ol- dır. Muayenesi neticesinde, üzerin- de görülen bazı izler, kadının dö- Yüldüğü şüphesini uyandırdığın - , teşet morga kaldırılmıştır. eek istirdat edilen emlâk Mütareke senelerinde bir Nev - #ehirli Rumun firar ettiği, sonra Yunan tebasıyım, iddiası İle hazi ye intikal eden ve mü - him bir yeküne baliğ olan emlâki- Bi istirdat ettiği anlaşıldığından tarafmdan alâkadar Makamlara müracaat edilmiştir. Bir polis Kendisini iki kişi- nin yaraladığından davacı İstanbul Ağırceza mahkemesin- İde, dün bir zabıta memurunu ağır | surette yaralamklan maznun iki kişinin muhakemesi görülmüştür . Bunlar, Arap Arif ve kasap Ömer Efendilerdir. Vak'a Usküdarda ol- muş, davacı polis Şükrü Efendi . . Polis Şükrü Efendi, mahkemeye j verdiği istidada, bunların, kendisi- İni, yolunu bekliyerek öldürmek is- tediklerini ileri sürüyor ve başın- dan ağır surette yaralanıp yere düşmesi üzerine, ölmüş sanıp kaç- tıklarını, ancak bir tesadüf dola - yısile ölümden kurtulduğunu kay- tedavi ücreti, 2500 lira tazminat istiyor. Dünkü muhakemede, iki şahit dinlenilmiş, bunlardan polis Sab- | ri Efendinin ifadesine maznunlar itiraz etmişler, bilhassa kasap Ö- mer Efendi, “Bu şahit, bitaraf de- ğildir, beni vak'adan evvel kara- ! kolda dövmüştü. Ben de, bundan dolayı aleyhine dava açmıştım. . . Fakat mevkuf © bulunduğumdan, davamı takip edemedim.. Beni dövdüğü sabit görülmedi. o Şükrü Efendiyi de ben ayni sebepten da- va etmiştim.,, demiştir. Polis Sabri Efendi, kendisinin bildiğini, gördüğünü söylediği ce- i vabımı vermiş, mahkeme şahit Cevdet Efendinin çağrılması için i muhakemeyi 2 kânunusani cumar tesi günü saat on dörde bırakmış. tır. Japon murahhası geliyor Japonyanın Cemiyeti Akvam nezdindeki baş mürahhası bugün şehrimize gelecek ve vilâyet na - mma vali muavini Ali Rıza Bey tarafmdan karşılanacaktir. Japon mürahhasının Ankaraya gitmesi de muhtemel görülmektedir. Salak ağar Kendisine memur süsü veren biri Beyoğlunda, Lütfi isminde biri- i sinin, kendisine memur süsü ver diği iddia edilmiş, Lütfi, yakalan mış hakkında tahkikata başlanmış tur. —— Yılbaşında bir broşör İhracat ofisi yılbaşı münasebe- tile bir broşur hazırlamaktadır. Bunda bir senelik ithalât ve ihra - cat vaziyetimiz gösterilecektir. Genie | Mersinden pamuk ihracatı Mersin Ticaret odasından ofise gelen malâmata göre, Teşrinisani ayındaMersinden ihraç olunan pa muğun miktarı 217,209 kilodur. Kıymeti ise 95,132 liradır. Teş- rinievvele nazaran ihracat yüzde 30 nispetinde azalmıştır. Kasaplık hayvanlar ve vebayi bakari Dört senedenberi kasaplık hay- yanlarımızın şarktaki vebayı be kariden dolayı (o Filistine ithali mennedilmişti. Son günlerde bu memnuiyet kaldırılmıştır. Sui istimal Madenlere mukabil! bono meselesi Dünkü sayımızda İskân idare -| sinde yapıldığı söylenen bir bono | #uiistimali dolayisile mülkiye baş- müfettişinin iş'arile yapılan tev - kiflerden bahsederken bu bono suiistimalinin, usulsüz olduğu hal- de terkedilmiş bir madene muka bilverilen bir bono ile yapılmış el duğu hakkında işittiğimiz şayia - ları da işaret etmiştik. Dün matbaamıza iki hanım ge- lerek bu bononun sahipleri arasın- da kendilerinin de bulunduğunu söylediler. Bu hanımlardan birisi Abdullah Zühtü Efendinin kızı Leman Hanım olduğunu işaretten sonra bu bononun haklarına mu - kabil verildiğini, varislerin sekiz bononun umumi kıymetinin üç yüz bin lira tutmadığını, eğer ken- di işlerini iskân idaresinde takip edenler tarafından bir yolsuzluk yapılmış ise bunun ne kendilerini ne de haklarını ihlâl etmiyeceğini bildirdi. Bu hanımın anlattığına göre pe- deri Abdullah Zühtü Efendinin Serezde Kurşaleva namile maruf- birinci derecede (ormanlardan madut yüz binlerce dönümlük or- manı ile bu orman içinde 25 bin dönümlük bir araziyi ihtiva eden simli kurşun ve çinko Omadeni mevcutmuş. Abdullah Efendi bunu işletmek için ecnebi: şirketlerle mukavele yapmış, mübim para sarfetmi; . buna dair ellerinde muhtelif vesi kalar varmış. Sonra madenlere mukabil birşey | Sonra madenlere mukabil bir şey verilmiyeceğine dair Lozan mua- hedesirde bir madde yokmuş. Ma- denler emvali gayti menkuleden sayıldığı cihetle Rumelinde te:- kedilen madenlere mukabil mal tefevvüz edenler yalnız kendileri değilmiş. Muhtelit (O komisyonu nun da bu hususta kararı olduğun- dan Anadoluda Rum mübadillerin madenlerine mukabil para veril - mesi de kabul edilmiş. Leman Hanım şunları da söylü- yor: “— Bizim müracatımız 928 se- nesinde olmuştur. Kanundan son- ra bile mürâcaat edip işlenilmiş madenlere mukabil bono alanlar olmuştur. Pederim Abdullah Züh- tü Efendiden Serezde terkeyledi- ğimiz 250 parça emlâk ile üç çift- liktir. Bunların arasında cetim mağazalar ,oteller vardı. Böyle ol- duğu halde Lozan muahedesine kadar hükümetimizden bir iane talebinde bulunmadık,. Fakat mu- ahede yapılınca kalplerimiz se - vinç içinde, brraktıklarımıza mu- kabil mal istedik aylarca ve sene- lerce uğraştıktan sonra Gireson vi lâyeti köylerinde beş on tarla ile üç dükkân alabildik. Bunlar da el yevm merhundur.Senelik varidatı- mızın beş yüz lira bile olmadığı sa- bittir. Hakkımızı alamk için kim- seye rüşvet vermiye lüzum yoktu.. Ve hakkımız, müracaat ettiğimiz Dahiliye vekâletinin emrile bize verildi. Ne tevkif edilen ne de e- dilmiyen memurları tanımayız. . . Hakkımız elbette yakmda tecelli edecektir.,, Yolsuzluklar tahkikatı İskân işlerinde yolsuzluklar do « Takaslar Ecnebilerle ticaret faaliyeti bariz bir | surette artmıştır muhtelif mu“ Iktısat Vekâletince memleketlerle yapılan takas kaveleleri üzerine bu memleketler le olan ticaret faaliyeti bariz bir surette artmışlır. Bilhassa Almanya, Holanda, Belçika, İsveçle iş yapan ithalât tacirlerinin faaliyeti çoğalmıştır. Bu tüccarlar bu memleketlerden getirdikleri mallar için aldıkları takas vesikalarını yüzde 20 ilâ 30 farkla tütün ihracat satmaktadırlar. Tütün tacirleri bu vesikalarla ayni memleketlere yaprak tütün ihrac etmektedirler. Bü itibarla son yapılan muka-! velelerin bilhassa tütün ihracatı- mıza mühim tesirleri olmuştur Son bir hafta için muhtelif ecnebi memleketlere yarım milyon kilo yaprak tütün ihraç edilmiştir. Sovyetlerin aldığı tütünler Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Sovyet tütüncüleri heyeti şimdiye kadar memleketimizin muhtelif mıntakalarından 500 bin kilo tütün satın almış, bu tütünle» rin Rusyaya sevkine başlanılmış- tır. Ruslar aşağı cinsten olan bu tü- tünlerin kilosunu 15 — 25 kuruş arasında satın almaktadırlar. Sovyet heygi bir kaç güne ka- dar Rusyaya gidecek ve Kânunus sani nihayetinde tekrar buraya ge- lerek yeniden tütün alacaktır. tüccarlarına Sovyet fabrikaları için bu sene memlekelimizden bir milyon kilo- dan fazla tütün alınması takarrür etmiştir. Filimlerinmuhafazası Belediye filmlerin muhafazası | için bir talimatname hazırlıyordu. Talimatname bitirilmiş ve daimi encümence tasdik edilmiştir. Bu talimatnameye göre, hiç bir şahıs, müessese veya şirket İstan- bul şehri dahilinde gerek pozitif ve gerekse negatif yeni veya kulla- nılmış parça olaraka nitroselloloz maddesinden yapılmış film depo edemiyecek, film kullanmak ve yapmak için belediyeden ruhsat a- lacaktır, Müessese ve şahıslar a- zami 100 kiloya kadar film mu - hafaza edebileceklerdir. Bunun için de hususi odalar yas pılacak, kârgir ve düşemesi ve du- varları beton olacaktır. 100 kilo- dan fazla filmler belediyenin de- posunda saklanacaktır. Talimatnamede belediye depo- sunun tabi olacağı fenni ve idari tedbirler de ayrı ayrı gösterilmiş- tir. ) Farihteki bir medresenin depo olarak kullanılması evvelce karar laştırılmıştı, Yakında medresenin tadiline başlanacaktır. ———an mn layısile vilâyet idare heyetinin suç- lular hakkında verdiği karar Dev- let Şürasına gönderilmiş, ve bir kısım evrak, bazı ifadelerin ta- mamlanması için vilâyete iade e- dilmişti, Dün mülkiye müfettişleri eksik görülen kısımları tamamlamak için bazı kimseleri dinlemişlerdir. Evrak yakında tekrar Devlet Şü- rasına gönderilecektir. Kanuna Muhalif emir Kanuna muhalif idareten emir memnudur. Kaide budur. Kanu» nun icabatı budur. Buna rağmen mevcut bir kanunun hükmünü sa- rahaten bozmak için değil, fakat kanunun tatbikatını daha iyi temin etmek için onun ruhuna (omuhalif emirler verildiği zaman zaman görülür. Nitekim geçen sene iskân ve tefviz işlerine dair Büyük Millet Meclisince kabul edilen © tasfiye kanununun hükmü çok sarih bir şekilde tefviz muamelâtının kat'i olarak yapılmasını menettiği hal- de bu esasa mugayir olarak son- radan vilâyet iskân müdiriyetleri- ne bir emir verilmiş, bu emirde “eskiden muamelesi başlamış, fa- kat ikmal edilememiş evrakın in- taç edilerek tefviz yapılabileceği, bildirilmiştir. Tasfiye kanununun Millet Mec» lisince ne maksat ile kabul edildi- ği malümdur. İskân ve tefviz işle ri üzerinde o kadar çok karışıklık» lar olmuştu ki bunları idari tedbir- ler ile islah etmek imkânı yoktu. Bu imkânsızlık anlaşıldığı için iyi mumaleler ile beraber yanlış veya fena muamelelere de bir defaya mahsus olarak kanuni mahiyet ves rilmiş, fakat bu karısk muamele. lerin devam edip gitmesine mâni olmak için tefviz işlerine kat'i bir hat tayin edilmişti. Eskiden mua“ melesi başlamış olsun veya olma- sın bütün iskân ve tefviz talepleri artık bu hüküm içine dahil olmak lâzım gelirdi. Bunda en küçük bir tereddüde mahal yoktu. İşte yukarıda izah ettiğimiz gi- bi bu sarahate mugayir şekilde i« dareten bir emir verilmekle fasfi- ye kanununun bu sarih hükmü bo- zulmuştur. Tahkikatımıza göre son zamanlarda İstanbul iskân da- iresinde vuku bulan suiistimal mu- ameleleri de hep bu idari karar üzerine istinat edilerek vukua ge- tirilmiştir. Ondan sonra “muame- lesi eskiden başlamıştı, ikmal edi- liyor,, diyerek bir çok haksız ta « leplere haklı rengi verilmiş, ka « nunun hükmü hilâfına yeniden tefvizler yapılmıştır. Şimdi kanun hilâfma verilen o emrin tevlit ettiği bu neticeleri düzeltmek için bir çok tahkik me murlar, idare meclisleri, şurayı devlet azaları uğraşıp duruyor! # 5 . ———— Kadıköyünde defterlerdeki tahrifat Kadıköy malmüdürlüğünde bir memur tarafından defterlerde ba zı tahrifat yapıldığı iddia olunmuş ve defterdarlık tarafından tahki- kata başlanmıştı. Bu tahkikat bit- miş ve bu suretle yapılan sulisti- malin binlerce lira değil, ancak beş altı yüz lira olduğu tesbit © lunmuştur. ? Suçlu görülen memura işten el çektirilmiş bir vaziyettedir. — lim ihtikârı tetkik komisyonu İhtikârı tetkik komisyonu yarm vilâyette toplanacak ve birikmiş evrakı neticelendirmek için çalış - mıya başlıyacaktır. ğa Avluda iki aylık bir çocuk Dün gece Haçopulo hanının av- lusunda iki aylık bir kız çocuğu bulunmuştız>. Çocuğun üzerinde bulunan kâğıttan Rum olduğu an- laşılmış, Rum cemaatine teslim o- lunmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: