15 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

15 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MER ii Yunanistandaki yobazlar Bu mürteciler “ittihadı islâm,, cemiyeti yunanlılarla beraber kuruyorlarmış Iskeçede çıkan Yeni Adım gazetesinden: On beş, yirmi günden beri Gü * mülcinede bazı hocaların dehşetli | bir faaliyetle çalıştıkları görül - mektedir. Başlarında mahut müf- tü Nevzat hoca ile âyan âzası hafız Salih bulunan bu mürteciler Garbi Trakya Türklerinin yenili - ğe doğru yıldırım sür'atile gidiş lerinden telâşa düşerek memleket- te “İttihadı islâm,, unvanlı bir ce- miyet teşkil etmek suretile bir ir - tica hareketi doğurmak istiyorlar, Bu cemiyetin yedi kişilik heyeti müessisini içinde sosyalist Papa- nastasyonu sabık refiki Ali Rıza da bulunmaktadır. | Yalnız müftü resmi memuriyeti dolayısile meydana çıkmamıştır . Bunların naşiri efkârı olan Balkan gazetesinin verdiği malü - mata göre cemiyet pek yakında garbi Trakya müslümanlarına hi- taben bir beyanname neşredecek ve bunda, Türkyide sonon sene zarfında meydana getirilen inkı « lâpların dine mugayir olduğunu ve bilhassa lâtin harflerile Türk - çe olarak kur'an tilâvetinin ve| ezan ile namazın Türk lisanile o * kunmasının kat'iyyen caiz olma -| 'dığmı iddia edeceklerdir. Gümülcinede ve civardaki köy- lerle, cebel aksamında acmacak bir cahalet içinde yaşıyan ve ara « larmda pomakça görüşen Türkler muhitinde faal bir propaganda i- le.aza kaydetmek için geceli gün- düzlü çalışan bu herifircin ne mel- un ve hainane emeller besledik - İerini programlarından anlamak kabildir. Bu teşebbüsün ilk adımı Çal - daris kabinesinin Trakya valii u- mumisi M. Leondidis zamanında atılmıştır. Geçen intihapta Türklerden hiç kimsenin kendilerile teşriki mesai etmediğini gören Çalda - ristler, hükümeti ellerine alınca, meclisin feshi yüzde yüz olduğu cihetle, yeni intihapta Türkler - den de bir liste çıkarmağı tasmim etmişler ve şayanı hayret bir ace- milikle nefreti celbedecek bir ha - rekete geçerek, Türkiye ile Türk inkılâbr aleyhine tevcihi faaliyet edecekleri muhakkak olan müte- Assıp ve mürteci hocalar grupuna müracaat eylemişlerdir. Muhtelif memleketlerde yaşıyan yüz elli - liklerle diğer Türkiye firarilerinin bu ittihadı islâm hareketi mel'u - manesini candan alkışladıkları ve cemiyetle derhal temasa geçmek istedikleri de inkâr kabul etmi - yen bakikatlerdendir. Bugünkü Türkiyenin her ne - düşmanı bazı Rumların o zaman bütün arzularına rağmen tatbik e- demedikleri iblisane bir siyaseti i bugün tatbik etmeğe uğraştıkları- | na inanmak lâzım gelir. Vaktile mevsuk olarak öğrendiğimiz gibi bu İstilyanopulos ve Mim oğlu Gümülcinede garbi Trakya Türk- leri ile alâkadar memurlarla ve dostlarile görüşürken, Yunanis - tanın parti değil fakat devlet si - yaseti için, eskiliğe merbut Türk - leri himaye etmek lâzrm geldiğini müteaddit defa söylemişler ve da- ima bu yolda sarfı mesai etmiş lerdir. Diğer taraftan sosyalist Papanastasyonun adamı olan sa - rıklı Hafız Galibin de bir yandan hükümet listesine Ogirmek için mezbuhane gayret sarfetmesi, di- ğer taraftan senelerdenberi bera - berce çalıştıkları ve son intihap * ta da beraber namzetlik vazettik- leri en yakım adamı sabık Gümül- cine meb'usu Ali Rızayı bu teşki lâtm müteşebbisleri (o meyanına sokması; şapka inkılâbı, şer'i mahkemelerin ilgası ve kanunu medeninin kabulü ile başlıyan ha- fız Galibin Türkiye ve teceddüt aleyhtarlığının hâli devam et- mekte olduğunu ve ilelebet de - vam edeceğini gösteren şayanı dikkat bir noktadır. Gafil (o millettaşlarımızın bu mel'un harekete iştirak etmeme - lerini, cemiyete yazılmış olanların derhal kayıtlarını / sildirmelerini kendi menfaatlerile milletin umu- mi menfaati namma şiddetle ta - lep ederiz. Hükümetten de bu ca- hiller ve mel'unlar cemiyetini der- hal kapatmasını musirrane bir su- rette isteriz. Aksi takdirde bu he- riflerle kanunların verdiği ve bel- ki de vermediği mukaddes hakla- rı kullanarak biaman bir mücade- le açacağız. Bundan tevellüt ede- cek bütün mes'uliyet ise hüküme- te terettüp edecektir. Bir dul kadın Ereğlideboğularak öldürüldü. Failler- den bir kadın öldü! ZONGULDAK, 5 — Geçen hafta Ereğlide bir cinayet olmuş. Esma H. isminde bir dul kadm boğularak öldürülmüştü. Yapılan şiddetli tahkikat ne - ticesinde, kadının parasma ta - maan boğulduğu ve faillerin Kurt- lar köyünden Çıdık Mustafa, So fular köyünden Bedir, Karabiber, Kara Halit, Pamuk Ali namında- ki şerirler olduğu meydana çık - mıştır. Bunun üzerine Alaplı na - dense biaman bir düşmanı olup uzun seneler akalliyetler müfet - tişliği yapan ve geçenlerde azle - dilen mahut İstilbanopolosun mu- hammisi ve tercümanı olan ve Gümülcinede emvali metrüke iş - lerile uğraşmağa memur edilip bu vazifede yaptığı yolsuz bir mua - İmele üzerine azledileri Aleksandr oğlu ismindeki adamm da yenin islâm cemiyetine fahri a: za kaydedildiğini söylersek eski Venizelist idare zamanında da mevkii iktidarda bulunan Türk hiye müdürü Zühtü B. katilleri yakalatarak nezarethaneye atmış- tır, Caniler müvacehe neticesin - de cinayetlerini itiraf etmişlerdir. Katillerden Bedirin akrabası ve maktule Esma Hanımın kom : susu Asiye H. da, görülen lüzum üzerine Alaplıya celbedilerek ifa- desi almmıştır, Kadın, evvelâ ci - nayetle alâkasmı inkâr etmişse de, sonra, katillerin her şeyi iti » raf ettiklerini duyunca füc'eten ölmüştür. Katiller, boğdukları kadından ömüöbmdik Dem J Yozgalta Belediye dört mü- him işe girişti Su, elektrik, kanali- zasyon ve mezbaha Yozgat hususi muhabirimiden; Yozgadın Su, elektrik, kana- lizasyon, mezbaha tesisatını en son şekilde yaptırmak için bele- dıye meclisi teşrinisani içtima- mda karar vermişti. Belediyenin yaptığı ilân üzerine gerek ecnebi ve gerekse Türk bir çok şirket: ler bu işi üzerlerine almak üzere teklif mektupları göndermişler- dir. Belediyenin Şubat içtima! nihayet buldu. Belediye meclisi Su, elektrik, kanalizasyon, mezbaha işlerinin ber halde Nisan içtimaıa kadar ikmal edilecek şehir haritasından sonra projesi yaptırılarak bir şir- kete verilmesine karar verdi. Belediye şehirde yapacağı bu dört esss'ı işi hem tesis, etmek hem de işletmek özere bir şir- kete vereceği gibi ayni zamanda taliplerin vaziyetlerine göre yal- nız inşa işlerini bir şirkete ver- meyi de düşünmektedir. Şehir Su menbalarını ve şir- ketlerin istediklerirakımlı haritayı belediyenin ça'ışkan ve değerli reisi Yusuf Bey tesbit ve tanzim eltirmektedir. Zaten orta Anadolunun ma: mur bir vilâyet merkezi olan Yozgadın bu dört ehemmiyetli işi de ikmal edilirse şehir An- karanın en güzel bir sayfiyesi olacaktır. Yozgatta fırka intihapları Yoz- gat vilâyetinin ocak ve nahiye kongraları kâmlen bitmiştir. Yalnız Yeşiluva kaza kongrası yeniden yaptırılmış olduğundan bu kaza kongrasından sonra vi- lâyet kongrası açılacaktır. Fırkaya kayıtlı aza sayısına göre vilâyet mümessil'erinin oluz- dan fazla o'acağı anlaşılıyor. Vilâyet kongresinin ne zaman aktedileceği belli değildir. Unu: mi kâtipiikten gelecek emre göre belli olacaktır. Bekir Ziya Bahailer Adanada Babal tarikati namı altında efkâr ve bissiyata müs- tenit siyasi cemiyet teşkil etmek ten suçlu ve mevkuf Abdulrehap Naci efendiyle kırk do wz arka- daşı hakkındaki iddianame ken- dilerine ayın altısında tebliğ edilmiştir. istintak o hakimliğinin kararı kendilerine tebliğ edilmiştir. Bün'arın muhakemelerine bu hafta içinde başlanacağı zZanno- lunmaktadır. aldıkları paraların yerini söyle - memekte, her biri diğerinde ol - duğunu söylemektedirler. Para nın bir yerde gömülü olduğu an - aşılmıştır. Katillerin tutulmasında Alap nahiye müdürü Zühtü Beyin bü - Hepsi de sabıkalı ve maruf şe- rirlerden olan canilerin © evrakı Adliyeye verilmiştir. Bir hava kurdunun hatır: defterinden birkaç satır Harbi umumide #Ookunç seferler va- pan meşhur Ingiliz tevyarecisi Cokbüın tange'nin hatıra defterinden alman şu $a- urlan o günlerin dehşetine Ait bir vesika olduğu için naklediyoruz, Perşembe Tayyare müfremiz için intikamlı bir gün. Bir çok E. A. etralta ve B. C. tayyare- leri bep birlikte hava andı. Dı- ba sonra fazla pilot gönderilmesi için çepheden telefon edilmiş iki kişinin öldüğünü ve Brec'ın kay- bo'duğunu biliyorduk. En sevgili arkadaşlarından REX ile, 8 fılo sundan Berry her ikisi de git mişti, Bugin Fokkerlere *tekrar rast geldik, Ve dördünü düşür- dük, Birisini ben düşürmüştüm. Fakat adamlarımdan ikisini ve Mac'tan da bir kişiyi kurban vermiştik. Dörde karşı üç, yine biz kârlıyız demektir. Müfreze. lerimiz bol güneşli bir havada tüy gibi bu'utlar üzerinde Alia- bin şosesi boyunca gidiyordu. Almanlar bulutların altında, altı- mızda idi. Biz de güneşe doğru baş yukarı çıkıyorduk. Tekrar başaşağı dönerek üstlerine hü- cum ettik, Bir tanesine gözel bir ateş açacağım sırada kayıp uzak- laştı. Galiba Fokkerler bugün iyi bir cenk için hazırlanmışlar. Ya uçmağa ve yabut ta sukut etmeğe karar vermiştim. İleri atılarak bir tanesini cenk saha- mın İçine alabildim. Fakat tam Bir köylü kadının evind bulunan kaçak tütün! “ Ah Efendim, benim evim herkesin evi gibi değil ki.. Adı OE Adliyedeki ihtisas mahkeme -| bir sandıktır. Memurlar kapağı sinde, bir köylü kadının, tütün ka: | nı kaldırınca, bir de ne göreyim çakçılığından muhakemesine baş- lanmıştır. Sadiye Hanım, Geyvenin Şük re köyünde Kırcalar mahallesinde oturuyormuş. o Kâhya oğlu Halit ağanın karısı imiş. Muhakeme i - çin, köyünden buraya gelmiş. Or - ta yaşlı bir kadın... — Hanım, senin evinde (o bir sandık içerisinde kaçak tütün bu: lunmuş. Tartmışlar, dokuz kilo gelmiş. Ne diyeceksin? Sadiye Hanım, hâkimin bu #or- gusu üzerine, şöyle cevap verdi: — Ah, efendim, benim evim, öyle herkesin evi gibi değil ki... Adı ev! — Ne gibi? — Benim evime girip çıkmak. güç değildir. Çünkü, bir tarafı yı- kıktır. Pestenkerani yapılmıstır! — Netice itibarile ne demek is- tiyorsun? — Yani, dışardan bana garez: olan birisi içeriye girip bu kaçak tütünleri bırakmıştır. Bir düşman. Muhakkak, bana bu işi yapan, düşmanımdır! — Tütün nasıl meydana çıktı? — Saklı değildi. Sandık ta za - ten kilidi bozuk, adı sandık, eski | rın içinde acele savuşup kaçan E tuy ateş edeceğim sirada tuzağa dö şörülen bir D.H. tayyaresinif (sol köşede) acele sıvışıp kaçmaf ve arkasına düşenlerin kovasi ması mani oldu. wj Salı: Bu sabah hep'miz beyil canlı idik. Yanlış tetik çekmil ve kepenkleri pek çabuk ka j mış olmakla beraber güzel bit, resim olsun çekebildik. Bu'utl&'yg, D. H. tayyaresi Fokker için bir avdı. birdenbire Cbiliy bir “E, A. $., işareti verdi biz Almanların nazarı dikkat rini D. H. dan ayınp Özerimi: Fakat Fokkerler kurnaz dav'a dılar. Ve güreşe doğra çıktık Ondan sonra kanatlanmış birdi, tuğla gibi bombardıman tayyi releri üzerine hücum ettiler. Bk, de a'çaldık fakat onlar bizdefp, evvel hedeflerine yetişm'şler gil D. H. tayyareleri tabanı kaldır bulutlar içine g rerken bizde batıosların peşine düştük. saniye sonra bepsi kes'f sis" içinde bulunuyorlardı. Eüuit aşağı indiğimiz vakit Alman'a dan birisini peşimde gördü Kanatlarımın atfâsından mer yağdırıyordu. D. H. lar yam tayyarelerdir. Biz de onlara bi yaban arısı sürüsü gibi bücü etmiştik. İçinde bir yığın tütün! Aaa, dım. Bunun oraya nereden geldi ğini memurlar bana sordu, memurlara sordum. Anl ben evde yokken... Tarlaya git İ mişken, düşmanım tütünleri ora ya koymuş. Kim? Orasını bili Allah, hepimizi düşman şerrin. korusun, Rabbim! Hâkim, zabıt varakasını göz * den geçirdi. Bunda da şöyle de niliyordu: “Hanenin her tarafı çık olduğunu ve tütünün mezbu reye sit olmadığını mübeyyin za bıt varakasıdır,,. Bu zabıt varakasında, köy muhtarile azanın imzaları lunduğundan, hâkim, bütün şahi lerin, Geyve mahkemesinde isti nabe suretile ifadelerinin sına ve muhakemenin şubatın mi sekizinci salı gününe bi masına kerar verdi. Sadiye H., o gün tekrar mah' kemeye gelmek üzere, köyüne ti. Ekmek narhı Istanbul belediyesinden; Şu” batın on beşinci Çarşamba nünden itibaren ekmek se kuruş otuz para İfrancala on kurustur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: