24 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

24 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gümüş savatlı eğeri üstünde doğruldu, ileriye dikdik baktı. Deve boynundan Harput Ovası - tari, geniş omuz - bir-Asur iz tarih kitapla - rını hatırlayınız: oOOrada alçak boylu atlar üstümde İurum taslı - » yan kıvır kıvır sakalları göbekle « rinin Üstüne ysalanmış © Asur krallarının kabartma heykelleri « mİ gözünüzün önüne (getiriniz. Kılık, kiyafet te aynidir. Bir farkla: Esirlerinin gözlerini oyan k müthiş ve erseleri yağlı adamlar bir kaç bin senedir bir duvarın © köşesine mılılıdır. Ne nefes alır - we lar, nede atlarıbi Deve na köşesinden bir kabartma, dir. İ920 senesinde yaş insandır. Bu edam ihulâl or dusunun kumandanlarından biri - | > dir, Süvari bir kaç adin daha iler « ledikten sonra seğ elini kaşları - nm üstüne bi ti ve ile - gerit -! Doğdu, onun içinde kendine ben - | dan ayrılmaz, tla | sanm eşib ya | dolasır, gi 3 b adımlarını ku > lardı. Bu ini f İtıyor “ sn araba veya © » tomobille gezenler inisin nihaye « tine kadar Banlarını sağdan soldan sağa çev > Gzehs bozulur la nezler. Müva - : Bü iniş işte © böyle bir iniştir Bi, Korkunç yo © me kadar araba, 6temebil ve sü © Vvarinin basını yemiştir. İşte hizi © dan dörtne! ü ve derhal ar » ın çok, pek rok ileri « © Ye geçti. Berikiler ietiflerini boz - © madılar, Süvari Mollâ köyüne indiği zas man etrafını gene acayip Asur © krallarına benziyen adamlar bar « “od, ona çardekli kehvenin önün « i de gümüş kupalarla ayren sün» > (dular. Oru bilenler, bilmiyenle « re: — “İşte (Zaza Kurban); En cesur adam! © Diye anlattılar. Z etrafındakilere 7 © gibi heybet — “Elâziz kimse iye | © kadar kumanda © yakları bağ Ferçivi çakm., ii ww, ka i Bu adamın sözlerine kokıp ta ! kralına İ Diyorlardı. | Hey.. Giderler bir de tasvir çıka - öldürdüğü adam | İunduğuna bükmetmeyiniz. O- nun söylemek istediği şey, başka bir şeydi. Buna aklınız ermezse bana darılmayınız; siz 1930 se - İ mesi mantığı ils düşünüyorsu - Onlar kâblettarih aklıyla yorlar... Size kısaca söy - | nuz... leyim: Asur krallarının lâfları - na benziyen sözlerden maksadın | ne olduğunu, kâlabalık içinden | geçip (Zaza) nın önüne gelen topal, kanbur anladı: — Şimdi, dedi... Bana bir kaç tasvir veriniz., Bir delikanlı gazetelerden ke « İ silmiş resimleri arabın önüne koydu. Arap hemen cebinden bir kaç kalip sabun çıkardı... Ve bir kama ile sabunları oymağa başladı. Oydu, oydu... Oydukça 'nın gözleri büyüyor, Zaza - | ri büyük zafer kaza - r gibi seviniyarlar ve kabğrryordü. Arap| k benziyen küçük hey - | çivileri rin göğüslerine | rken herkes müthiş bir hr - titriyor: — “Görsünler onlar... Görsün - ler... Hepsinin ruhları elimizde... yanındakine fısıldadı: şleri bitti... İşleri bitti... Zaza Kurban sevinçle yanın - da duran köy ağasınım oğluna: “İnsan, dedi, doğdu mu? ziyen bir &si vardır. Bu eş insan - ayrıldığı zeman Görüyor musun A - o bir çok adamların eşini insen ölür. rabi, m canı şimdi ç ». Bilseler | hiç canlarını böyle elâlemin eli - Cahiller bile » « Ha ne diyordum? İn-| sn bedenden de çıkar, gelir onun için uy - kuya yarım ölüm derler. İçimi den çıkıp dolaşan (eş) dönüp dolaşıp geldiği zaman bizde u*| yanırız. Eşe geletek ziyan be «| denedir, ziyanını beden görür. Bir adamın ©si canından ayrıldı rı o adamım işi bitmiştir. Tasvir çıkaran adam düşma -| a “gel beni öldür, diyen a- ndır.. Hey budalalar.. ns bırakırlar mı? d gidi rırlar, İşte görüyorsun ya.. Tas - an bu adamlar he - men şimdi ölecekler.. İhtiyar, kanbur, iskelet Kurbana son bir heykelcik gös - Zaza | | terdi ve: | — “Bitti, dedi.. Zaza Kurban heykelciklere baktı, hepsini gözden geçirdik - ten sonra; — “İstanbul yolu açıldı.. Diye söylendi ve atına atladı, arkasın « dan maiyeti hülkr.. Atlılar o hız - Va Eliziz'e atıldılar, s Muzaffer Ik dan: sabahleyin uyanır uyanmaz €mretti; — Düşmanların kelleleri uçu - rulacak... Bu emir yarım saatte İ yerine geldi. Zaza Kurban öğleye doğru dı. | garı çıktı... Kapıdan dışarı, omu » li arkasında muha - İ fızları ilerliyordu.. Protestan ki » İisesine oapasak köşe başına ge - derhal zunda tül Sadri Etem dükkânm camekânına ilişti; Za * za gözlerini kırpıştırarak: “— Bu tasvirler kalksım.. Zazanın gördüğü dükkân, bir fotoğrafçının vitrini idi. Zaza - | yerine getirildi. | nın &mri derhal Beş dakikada camekânlarda bir kıymık bile kalmadı. Fotoğraf makinelerini tuzla buz ettiler. bjektikleri tüfek dipçikleri ile ezdiler. Zaza Kurban bu man- zarayı yecitlea seyrederken beri taraftan Kolları bağlı, başının üstünden yumruk ve tüfek dipçi - ği yağmuru sağnaklasan bir a - dam meydana çiktr. Bu adam fo - tuğrafçı idi. Zaza; “— Şeytan sihirbaz.. Sen bizim canımıza kastettin. o Tasvirimizi alacaktın.. Biz senin canını ala - lom. Tüfeğini çekti, adamı sağ gö * zünden vurdu. Zazanın yarim bı « raktığını muhafızları tamamla - dı, Zaza çarşıya doğru ilerledi. Önünde bir liğen asılı o berber dükkânı gördü, ne zamandanberi sakalları düzeltilmemişti, etra -| fındakiler de: “— Kurban, bir kahve içelim, | diye israr ettiler. Berber dükkâ - nma maiyeti halkı ile biclikle çöktü. Berber eline &akasını aldı ve sakalının ucunu kesmiye başla - dı. Zaza yanmdaki sdamlardan biri ile konuştuğu için berber is - kemlesinde tam otunnamıştı, yü « zü aynaya karşı deği'di. Fakat konuşması o bitince rahatlaşmak için koltuğa adamakı!I: yaslandı. Yaşlanmasile elini beline götür « mesi bir oldu... Kars onda birisi yardı. Tam «run karşısına otur * mus, sazalmın 'ucuru Iraş ettiri « yordu. Onun da sakal: uzundu. Onun da gözleri sims'yahtı. O - nun ds boyu uzundu. Onun ar - kasmdaki elbise kend! elbisesine benziyordu. Zaza «ini salmıştı, o da elini beline sal - dı, Zaza gözünü kıvptuo da kırp - o 1.. Zaza tabancasını ç:kardı.. İ da tabansasını çıkardı.. Zaza ta - bancasını ona doğru vzatlı, oda Zazaya doğru vwallı.. Zaza bir « den tabancasının teğini çekti. Ayna ortasından çaladı, çatlak « teşkil ediyordu, parçasında bir Zazaya lar bir yelpaze yelpazenin her Zaza iskemlede oturan bakıyordu. Zaza karşısındakinin ölmedi - ğini ve kendisi gibi hareket etti - ini görünte şaşırdı.. Berber; “— Cam bu, cem. Ayradır.. Diye elile aynaya dokundu, haki - katen onun derinliği yoktu. Şim - diye kadar ayna nedir görmemiş olan Zazayı başka bir korku aldı. Korktuğu başına gelmişti. Ken - di kendine şunları düşündü: “— Eyvah... Bana görünen e - şiramiş, ben ona ateş ettim.. Eşi - mi öldürdüm. Ben artık yaşıya - mam: İmkânı yok.. Bu düşünce o- nun vücudunda bir elektrik sey - yalesi gibi dolaştı.. Ve bir yıldı- rım oldu, damarlarına, sinirlerine düştü. Zaza kırık aynanın dibi » k Molla köyünde esir insanların bu - | lince Zeza Kurbanın gözleri bir| ne yuvarlandı, z o Ni ii beline | “ünik, i di i Memleket Haberleri 900 e Eeee e 0 40 Ban EnAe 188 BESEN 40 LAN ee Bes SAM Güreşler Eskişehirde mühim! müsabakalar var ESKİŞEHİR, (VAKIT) — Bü rada pek büyük pehlivan güreş mü sabakaları tertip edildi. Müsaba - kalara Park sinemasında devam olunacak ve hâsılatı tamamen mer hüm Kızılcıklı Mahmut Pehliva * nın bikes kalan aile ve yavruları » na verilecektir. Bu büyük güreşle re her yerden namdar pehlivanlar | telgrafla çığırılmaktadır. Müsabakalara dün geceden iti- | baren başlandı. Küçük Cemal; Di-| narlı Mehmet, kara Ali, Namık! pehlivanların da bu akşam Eskişe / beklenmektedir. ! Her gece üç çift güreşecek ve gü-| reşler (Alafranga, serbest) güreş! hire gelmeleri olacaktır. Müsabakalar arasında Eskişehi ri hararetle alâkadar eden müsaba ka Cemal ve Dinarlı Mehmet peh- livanın tutuşmalarıdır. Bu iki peh livan âdeta biribirlerinin hasmı bis amanıdırlar. Kızılcıklı Mahmut (merhumun) sön güreşler Âsri sinemada sey- rettiğimiz zamanlarda Cemal peh livan Dinarlı Mehmedi defi etmiş ti. Fakat Dinarlı Mehmet pehlivan bu defiden o zaman nedense u - zaklaşmıştı. İşte o vakitten beri her yerde biribirlerini arayıp do - laşan bu iki pehlivanın burada ya pacakları müsabaka (şimdiden Sayet bu iki pehlivandan birisi ge ne bu güreşlere gelmekten imtina ederse gelmiyen pehlivanın gelen pehlivandan kaçıp dolaştığına ve tutuşmak istemediğine mutlak ka! naat getirilecektir. Bu iddislı mü- sabakanın neticesini yazacağım. Merakli güreş müsabakalarını / tertip ederek Eskişehir halkımın İ güreş zevki ile merhum Kızılcıklı Mahmut pehlivanın bikes kalan ai le ve yavrularını düşünen Park si- rieması sahibi A. Kemal beyin ha- reketi takdire şayandır. Veremli inekler İzmirde satılan sütlerden bir ç0 ğu inek sütüdür ve belediye hudu- du dahilinde (260) kadar inek vardır. Bu hayvanlardan bazıları- nm veremli olması yüzünden süt- lerini kullanan çocukların bu ren ! hus hastalığa yakalanmaları teh- İlikesi baş göstermektedir. Belediyece bütün ineklere Tü - berkülin tatbik edilmesi ve hasta olduğu tesbit olunan hayvanların imhası kararlaştırılmıştır. İlk olarak çocuk yuvasına süt veren sütçünün ineklerine aşı tat- i bik edilecektir. Ondan sonra şe - | hir hudadu içindeki bütün inekler araştırılacaktır. i Muğlada elde kalan İ tütün İ MUĞLA, 25 (A.A) — Milâsta 931 tütün mhsulünden 300,000 ok İ ka kadar mal kalmıştır. Bu mal - lar üçer beşer yüz balyalık büyük partilerdir. Alıcılar mütemadiyen gidip gelmektedir. Bu partilerin yakında satılacağı umulmaktadır. Milâsta tütün fiatları 25,55 kuruş- Ziraat bank SI ikraza başladı. | Çiftçiye para. | Ziraat bankası İzmir şubesi Züf raa 15 şubattan itibaren ikrazat# başlamıştır. Bu vakıta kadar ya © pılan müracaat 200 e baliğ ol tur, 4 Banka müdürü Aşki Naili B. iK razat etrafmda şu izahatta bulun muştur. “ -— “Bankamız 15 şubatta ikraz4 ta başladı. Ancak, bankanın usul ve mevduatı mucibincs çiftçinin ihtiyacatı mevsiminde ikrazatts bulunmak üzere köylünün tahri * ren vaki olan müracatları banka” nın müracaat defterine kayıt ve kendisine bir sıra numarası verilir. İkrazat mevsimi gelince banka müracaat defterindeki kayıt sıra" Bin hakkına tecavüz edilmiş ol * maz ve müsavala riayet edildiğin ! den tabiatile hiç kimse de şikâyet etmez. / Başlanılan ikrazat bu usul dai * i i resinde yapılmaktadır. Ziraat bankası ikrazat yaparken müracaat eden köylünün alacağ! parayı münhasıran umuru ziraiy€ İ sine sarfedeceğini tetkik eder. Bu na kanaat getirdikten sonra tedi yeds bulunur. Esrar içinde bir , gebe kadın Çocuğunu doğurdu, bir dere kenarında ölüleri bulundu Torbalmın Taşkesiği köyünde çok garip bir hâdise olmuştur. Bundan bir kaç gün evel, ger$ ve güzel bir kız, Torbalının Taşk* siği köyüne gelmiş; bir eve gide * rek ev sahibine hasta olduğunu misafir olarak kabul etmesini ri * ca etmiştir. Ev sahibesi derhal bU kızı evin kabul ederek bir ocak ateş yakmış ve karşısına koymuf tur. , Bir aralık genç kız, ateşin kar * şısmda vecalar içerisinde bağır ” mağa başlamış ve bir çocuğu dün yaya gelmiştir. Ev sahibesi bu garip vak'a kar” sısında kızdan şüphelenmiş ve ev ni terketmesini söylemiştir. Bu hâdisenin ertesi günü Taşk*? siği köyüne bir kaç Yörük gele * rek böyle bir kızın köye uğrayıP uğramadığını sormuşlardır. Yörükler kızı bulamayır. a git * mişler; fakat bir iki gün sonra de bir dere dibinde zavallı kızın W ölü çocuğunun cesetleri bulunmuf tur. w 5 Hâdiseye müddeiumumilik v8“ yet etmiştir. Söylendiğine görei zavallı kadın bir cinayete kurbs” gitmiştir. —— Muğlada zeytin MUĞLA, 23 (A.A.) — Bu Milâsta zeytin rekoltesinin iki j yon iki yüz bin okka olacağı iz nin ediliyor. Milâstaki sabun (2 rikalarmın senede bir buçuk mil yon okka yağ sarfettiklerime ancak 700 bin okka kadar rs yapılabilecektir. Zeytin yağı e. sen? eril gil i sını takip eder. Bu suretle kimse * | İl i | i “Al /

Bu sayıdan diğer sayfalar: