3 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

3 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kalp Ön kuruşluk sürülürken yakalandı Bursada bir kalp on kuruşluğa gelinmiştir. Bunu meydana çı- an İş Bankası veznedarı Kemal dir, Kemal bey kendisine ve- ilen on kuruşluklar arasmda sarı- — un (Cümhuri * Pet) in (t) harfindeki noktalarınm madığını, bu yazının da diğer - *rinden kabaca olduğunu görerek banka vasıtasiyle emniyet müdür“ imü haberdar etmiştir. Emni- müdürlüğü tahkikata başla" 19, bir taraftan da keyfiyeti vilâ- e bildirmiştir. rede basıldığı tahkikatın sor “ anlaşılacaktır. in üzeri şehrimize gelmişlerdir. ndan hararetli bir surette ka adılar, Peçeli bir adam üvey anasını vurdu !. hseğke ce takmışve ondan sonra y anasını vurmuştur. Katil ya- narak adliyeye verilmiştir. Bulunan eserler Kadirli kazasında bulunan eski irlere ait büyük bir kazanla çük bir heykel müzeye konul üzere buraya getirilmiştir. Tarsus ve daha bazı yerlerde unan eski devirlere ait kıymet- #serler de yakında Adanaya tirilecektir. On bir saat mesai ! Yeni Mersin gazetesi yazıyor: Mersinde Şaşati biraderler çır- ve dakik fabrikasında mesai ti6dan IZyevel3ten 18e ni, ee dar tespit edilip amelenin on sa.” LE . at eat çalıştırıldığı söylenilmek- ir, Amele belki işsizdir ve kaç gösterilirse çalışmak mecbu- 1 b indedir. Fakat bu karar ya i kanuna uygun değildir. A- *adarların nazarı dikkatini cel- parta ilk mektep mu- alimlerinin seyahatı ada | İsparta ilk mektep muallimleri; * if müdürü Ziya Beyin riya- * İsparta muallimleri orada üç eri |" kalacak; devair ve müessesa- gibi İtamiye ve bususiyeyi ziyaret e- dü)“ Antalyanın güzel bahçe- heri” görülmeğe lâyik yerlerini me* | *eeklerdir. de! Çorumdaki maç , (Hususi) — Yozgat i futbolcuları, şehrimiz iyle karşılaşmak üzere gelmişlerdi. Maç cuma gü- «01$“İ, Yabılacaktı.. Havanm fazla Pİ) Sârlı olması maçın cuma günü hasına mani oldu. Bugün m maç alâka ile takip edil - * Neticede Yozgatlılar sıfıra » üç sayı ile galip geldiler. : Bekir Ziya SE A AL e Memleket Ha Bu onlukların İ uhafız gücü bisikletçileri İzmir, 2 (A.A.) — Memleketli hilinde türneye çıkmış olan Mur | ve kan ızgücü bisikletçileri dün ak-| Bafra merkez ilk mektebi mezunları hocalarile beraber berleri o Bafra Halkevinde zevkli bir topluluk Merkez ilk mektep mezunlarına diplomaları aileleri karşısında merasimle verildi EEE ği e Bafra, (Hususi) — Bu hafta İsikletçiler şehir hududunda İz-İ Halkevimizin salonu, yüreklerimi- ir sporcu ve bisikletçileri tarar| z; iftiharla kabartan bir veda mü-| sameresine sahne oldu. Müsame- reyi kaza merkez ilk mektebinin bu seneki mezunları vermişlerdir. Mezunların ailelerine verdikleri Bursada Fityekızik köyünde bu müsamere cidden çok güzel Temsil edilen piyes Ragıp Nu - anlaşılan | rettin Beyin (Mektepli çantası) vurmuştur. Fakat! namındaki eseri idi. Bunda vazi- iş, bir katil vakası olmuştur. | olmuştur. * | Eyüp isminde biri; ötedenberi » Mas saçık bulunduğu in İve annesini Şi mı vurmak için evvelâ kadm| fe alan yavruların hepsi de muvaf- et İiyafetine girmiş, çarşaf giymiş, fak olmuşlar ve alkışlanmışlardır. Müsamerenin sonunda ilk ted- risat müfetişi Ali Erdoğan Bey bir hitabe irat ederek eski ve yeni mekteplerin mukayesesini yapmış aradaki farkları canlı misallerle izah etmiştir. Ali Bey hitabesinin sonunda mezun hanım ve efendi- lere şunları söylemiştir: “— İçinizde orta mektebe gide- cekler, bittabi zamanı gelince gi - deceklerdir. Gidemiyecekler ise kendilerinin her sahadaki istidat- larını inkişaf etirecek, fikren, be - denen her sahada ileriye götüre - cek olan Halkevine devam etme - lidirler. Halkevinde çalışarak, va- Polis Haberleri serersermmesensamensnsne san satsam Büyük derede Değirmen soka- ğında Madam Annanım kızı 13 İ yaşında Matmazel Azgiri, dün sa- at 17 de komşuları Hakkı Beyin | bahçesindeki kuyudan su çeker - i ken birdenbire başı dönerek kuyu- ya düşümüştür., Zavallı kız, etraftan yetişilin - ciye kadar boğulmuştur. i Selâm Efendiyi yaralıyan Üsküdarda Bülbül deresinde posta müvezii Selâm Efendi, dün sabah saat yedide Nuri Efendi is- minde birisi tarafından biçakla bacağından yaralanmış, yakalan - mıştır. Tramvay kazası Dün saat on üç buçukta vat - man Mustafa Efendinin idaresin- deki 157 numaralı tramvay araba- sı, Şişliye giderken Mecidiye köy- Sad tana, millete faydalı olmanızı tav- siye ederim.,, Müfetiş Bey çok alkışlanan bu hitabesinden sonra mezunlara şa - hadetnamelerini birer birer tevzi etmiş, bu suretle müsamere hitam bulmuştur. Talebe velileri güler yüzle sa - londan ayrılırlarken sınıf mualli - mi Fehmi Yekta Beyin elini sıka- rak tebrik ve teşekkür etmişlerdir. Mezunların adedi otuz altıdır. Bu münasebetle #öyliyelim ki bu sene kazamızda bir orta mek * tep açılacağı kendilerine tebşir & dilen halk buhususta henüz hazır lık göremediğinden çok müteessir- dir. Binası hazır olup yalnız mâ- halli ihtiyaçlarının temini için e- mir beklenirken mektebin bu se - ne açılmaması bir çok talebe ve - lilerinde haklı bir teessür uyandır- mıştır, Gerek nüfus ve gerekse iktısa- diyat ve içtimaiyat noktai nazarın- dan bir orta mektebe çoktan istih- kak kesbetmiş olan kazamızı bu İ sene bu irfan ocağından mahrum etmemelerini kıymetli Maarif Ve- kilimizden dileriz. Büyükderede bir kaza Bir kız kuyuya düşerek boğuldu ralanan Hava Hanım, hastaneye tahkikat yapılıyor. Tos vuran koç ! Samatyada âşçı Galip Efendi» | si de yıldırımla vurulmuşa döndü: | kaç meşale daha yakılmış ve mü nin koçu, oradan geçen Gülsüm |ler. Meryem pek bitap bir halde| zayede başlamıştı. : İ ve Ayşe Hanımlara tos vurmuş, ikisini de yaralamıştır. Çalmak iddiası Beyoğlunda Yeni handa otu - ran Suzan F., ayni handa oturan Gülsüm Hanımla kocası Mithat E- fendinin 400 lirasını çaldıklarını iddia ettiğinden karı koca hakkın- da tahkikata başlanmıştır. Çakmak taşı Süleymaniyede Köçek oğlu 80 kağında oturan Mustafa Efendi - nin üzerinde çakmak taşı bulun - i muş, Mustafa Efendi ihtisas müd- lü Hava Hanıma çarpmıştır.. Ya- İ deumumiliğine gönderilmiştir. Hırin ölü vit kar â 9 Kurt, Kuzu, Kartal Kavgası ; h —37 — Kapıyı açan adam koştu baktı, sonra bağırdı: — Marsın mızrağıma yemin ede- rim ki Markusun ta kendişisin, sa- fa geldin velinimetim!. Markus hemen içeri girdi ve Nu onu takip eti. Efendi ile uşak konuşuyorları: — Niçin beni tanımadın Stefa- nos?. — Çünkü harpten gelenlerin hepsi senin öldüğünü söylediler.. Güya sen yahudilerin şehri önün- de: kaybolmuşsun.. Kaybolan bir Romalı, düşman eline sağ düşmez. Onun için senin öldüğüne kani ol- dum.. döndü: — İşitiyor musun kadın.. Uşa - ğım böyle düşünürse Sezarların ne düşüneceklerini sen takdir et!, Ve uşağına bakarak ilâve etti: — İstafanos, faraza ben düş - man eline esir düştüğüm halde sağ kalmışsam ne olur?. — Bunu kimseye söyleme efem dim. Çünkü yahudiler tarafından esir alınarak sağ kalan Romalılar buzün elleri arkalarından bağlı o- | larak yürüyecekler ve göğüslerin- deki levhalara şunlar yazılacak: “Ben namussuzluğu şerefe değiş - miş bir Romalıyım!.,, Sen onlarla bir olamazsın!, — Markusun yüzü evvelâ kızar- | dı, sonra sarardı, sonra emreti: — Kölelere söyle hamamı ha - zırlasınlar, yiyecek getirsinler. — Efendimiz burada köle möle kalmadı. Benimle ihtiyar kadın - dan başka bir kimse yok. Köle - İleri köylere gönderdim. Burada boş duracaklarıma orada çalışsın - lar, dedim. Lüzumları olmıyanla- rı da sattım. — Evde para var mı?. — Paramız pek çok. Hazine - miz dolu. — Bize yemek namına ne varsa getir. Otuz saattir at sırtındayız. Sonra konuşuruz.. Öğle vakti idi. Markus yıkan- dı. Giyindi ve evinin en muhte - şem dairelerinden birine girdi. 0- radan zafer alayını bekledi. Nu da üstünü başını değiştirmiş gel - mişti. Nu evdeki koca karı ile u! şağı iyice istintak ederek Romada ” | çalkanan haberlerin hepsini öğren miş ve Markusa malümat vermiş- ti. Titus ile Domisyon arasında kaldırılmıştır. atman: hakkında | Meryem yüzünden kopan kavga| kanlı ve pek güzeldi. bu malümat içinde idi. İkisi zafer alayını beklediler ve nihayet Meryemi gördüler ve iki- idi. Nu hemen pençereye koşarak açmış ve Meryeme görünmüş, Meryem de onu görmüştü, Markus derhal adamını çağırdı: — İstafanus, derhal git, ve Mer- i yem namındaki esirenin nerede ve ne zaman satılacağını anla. Dik - kat et, kimseyi şüpheye düşürecek bir şey yapma. Hayatın bu işe bağ ıdır!. Haydi git. »» 4 Güneş batıyor ve kızıllığı ile Markus acı acı güldü ve Nuya 2 ğ — VAKIT 3 Temmuz 1933 — Muharriri: Ömer Rıza !bir kadın bulunuyordu. Pazarın | kapısında duran muhafız kadına yanaşarak sordu: — Ne istiyorsun?. — Esirleri göreceğim. — Sende esir alabilecek insan hali yok. — Ne biliyorsun oğlum, belki ben de bir şey satın alabilirim. ihtiyar kadm omuhafızın eline bir altın sıkıştırmış o da derhal: — Buyurun büyük hanım!. Di « İ yerek onu içeriye almıştı. Pazarın içinde meşaleler yanr- I yordu. Esireler on beşti. Hepsi İde mermer sedirler üzerine otur - i muşlardı. Bunlara bir takım ca « riyeler hizmet ediyor, esirelerin ellerini ve ayaklarını muatlar su- larla yıkayor, saçlarını tarıyor, üstlerini tozdan temizliyor ve bu suretle onların müşterilere daha güzel görünmelerini temine çalı - şıyorlardı. i İhtiyar kadın, Nu, bunlara ba“ kıyorken, sarklı olduğu halinden anlaşılan bir adam, esirelerden bi- rinin ayaklarını tetkik ediyordu.. Bu müşteri esirenin entarisini de kaldırmak istediği zaman esire onu ayağıyla tepmiş, o da yere yu- varlanarak . kafası kanâmıştı, her kes te ona gülmüştü. Müşteri ye- | rinden kalkarak: ; | — Pekâlâ, güzel esire!. Bir kaç i saat sonra ödeşiriz!, dedi. i i (o Fakat müşterilerin çoğu Mer - i yemin etrafında ( toplanmışlardı. . | Meryem, bir iskemleye oturmuş *. tu. Başı düşük, yüzü soluk, elleri bağlıydı. Fakat müşterilerden biri. nin ona dokunmasına müsaade e - | dilmiyordu. Çok geçmeden Mısır: | k bir tacir gibi giyinen uzun boy- ilubir adam gelerek doğrudan doğruya Meryeme yaklaştı. Fakat | muhafız onun Meryemle konuşma sına müsaade etmedi, Nu bu ada- mı tanımakta gecikmedi ve ken « | di kendine Kalip dedi. Sonra mw hafızdan onun adını sordu ve İş « | j kenderiyeli Demetrus namını taşı» ' ; dığını öğrendi. i İ “nsan alışverişi başlamıştı. Nu i i Meryeme yaklaşarak ona elini 9 İ gösterdi. Marküsün ona, onun Mar j küse gönderdiği yüzük bu elde i | di. Meryem, için için sevindi. Mezatçı işe başlamış ve nutku: ; nu irat etmişti: Esirler, ordu şere | | fine satılıyorlardı. Onun için müş - 4 | terilerin semih davranmaları lâ « | zımdı. Zaten kızlar da, hep asil Sonra yahu" | di kadınları pek mükemmel ev ka | dınıydılar, Güzel huylu idiler, Ça- lışkandılar, Nutuktan sonra bir « Birinci esire, mermerden bir 'ringin ortasına durdu. On altı ya- şında kara saçlı bir kızdı. Etrafı» na ürkek gözlerle bakıyordu. (Devamı var) 5 i Zincirli kuyuda yeni mezarlık Zincirli kuyuda yapfacak olan mezarlık arsasma defterdarlıkça yirmi bin lira kıymet takdir edil. Jove mabedinin mermer basamak: | mişti. Maliye Vekâleti bu kıyme- larını ve sütunlarmı boyıyordu.| ti az bulmuş, yeniden bir heyet | Halk dağılmıştı, Yalnız esir çarşı | tarafından arsaya kıymet konmuş- : sında faaliyet vardı. İtur. Bu kıymet Vekâletçe kabul Pazara gelenler arasında kolun- edilirse arsa belediyeye satılacak da ağır bir sepet iğ taşıyan ala 2 PAPA kiş di üs,

Bu sayıdan diğer sayfalar: