30 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

30 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ıu— VAKIT30 2.nci teşrin 1933 © Buda Bir i Dayağın en hafif şekli “ Tokat, tır! Eksik ve yarım kalan, şaklayan ve şaklamıyan Kültür tarihinin tanıdığı en Hürmetli tesisattan birisi de her halde dayak atmak olmalıdır, Zan nedersem dünyadaki insanların a- dedi ikiyi bulalıdan beri bu tesisat da mevcuttur. Çünkü zevkle ısti- rap nasıl âsabımızın zaruri coş - kunluklarını teşkil ediyorsa, seviş- mek ve çekişmek de ihsanın en ta- > bii iki ihtiyacıdır. / Dayak atmanın en hafif şekli tokattır. Bu tokat atmanın kendi - sine mahsus bir tarihçesi vardır. - Hatta hukukşinaslardan (Sticci « us) isminde bir zat bu meseleye dair büyük bir kitap vazârak to - katları tam»77 ve natomam, şakia- yan ve şaklamıyan, ceza ve mükâ fat olarak atılan, şaka ve ciddi o « lan gibi kısımlara da ayırmıştır. (Stccius) bu taksimattan baş- İ © “ka kitabında tokata dair bir ta - kım sualler irat'ediyor ve bunlara lâzmgelencevaplarr da “veriyor. Meselâ diyor ki: “Bir erkek bo - şanmaya sebebiyet vermeden bir kadına tokat vurabilir: mi?. Bir baba on iki yaşını geçen . oğluna tokat atabilir mi?; Parmaksız olan bir el tokat atmıya kadir midir?.; Sorguların en garibi Sorduğu suallerin en garibiyse şudur: “Bir hâkim, tokat attığın - | dan dolayı bir adamı beş lira ceza yı naktiye mahküm ederse, mah - Küm olan o adam, hâkime de bir tokat atabilmek için beş lirayı on liraya iblâğ edebilir mi?.,, Bu tokat meselesi, haddi zatın- da cezayı müstelzim olan büyük hakaretlerden addedilmekle bera- ber, birçok milletlerin tarihinde | tokatın mühim ve büyük merasim:- | de muhtelif vesilelerde tatbik e - dildığı vaki olmuştur. Meselâ eski Romalılar azat e- decekleri esirlerini bir tokat vur duktan sonra serbest bırakırlar- mış. Kurunuvustada bir hüküm - dar tebaasından bırıme asilzadelik rütbesi vereceği zaman bunu, bir tokatla teyit eder ve bununla de - mek istermiş ki: “Bunu yalnız benden yemeye tahammül et! Baş kalarından değil?,, Birçok memleketlerde, çırak - iktan kalfalığa yükselen genç san erbabınm kalfalık merasimi yapılırken ustadan bir tokat ye - meleri âdet hükmündedir. İ Garip bir adet Fransanın “Toulouse,, şehrinde vaktiyle çok garip bir âdet varmış. Paskalyenin ilk günü, bir yahudi intihap edilir ve yahudilerm haz- reti İsayı çarmıha , germelerinin cezası olarak o yahudiye kilisede bir tokat aşkedilirmiş. 1012 sene- i bu merasim yapıldığı esna- | atı Oyahudiye indir - memur olan şöval - ( Rochechouard ) o rak ölümüne sebep ol - , (Toulouse) da mer'i olan bu © âdet on dördüncü asra kadar de » vam etmiştir. Baltık denizi sahilinde yaşı» yan bazı milletlerde kaym valde- nin düğün günü başlığı gelinin başma geçirdikten sonra ona bir tokat vurması ve gelimin de bilmur (Katerin) im tahta çıkması tokatlar v kabele kocası olacak erkeğe o to- katı iade etmesi âdetmiş. Tokat yiyen gelin Fransanın (Bretagne) eyale - tinde güvey nikâh merasimi esnas sında geline evvelâ bir tokat ata - rak: “Beni kızdırırsan göreceğin budur!,, der ve badehu tokat attı- ğı yanağa bir buse kondurarak: “Banâ iyi bakacak olursan görece ğin budur!,, sözlerini ilâve eder - miş. Fakat (Bretagne) lı bir Fran - sızla evlenen ecnebi bir kadın o âdete vâkıf olmadığından tokadı yer yemez, buseyi beklemeden © da kocasına bir tokat aşketmiş ve: Sen yurursan benim elim armut devşirmiyor ya!,, diye bağırmış. Şimdiki .kanunlarımıza, naza » ran tokat atmak cezayı müstel- zimdir, Tokat yiyen cezayı nakti alır. Fakat tarihte bir defa da bi- risi hem tokat yemiş, hem de üste lik para vermıştır, O da Meksika kralı (Revillagizedo) dur. Bir gün | kızın birisi krala bir tokat atıyor, kral da bundan dolayı memnun o- larak o kıza kaydı hayat şartiyle 300 dolar maaş bağlıyor. Tarihe geçen tokatlar Yukarda saydığımız ufaktefek hadiselerden başka bir de tarihe geçmiş olan tokat vak'aları da var- dır. Bir gün imparator (Şark many) Anverse giderken, bilâha - re İspanya kralı olan oğlu ön ya - sındaki (Filip) in etraftan verilen selâmlara şapkasını çıkararak mu- kabele etmediığinı görünce hemen oğluna doğru dönerek: “Saray mareşalmın sana nasıl selâm ve- rileceğini öğretmediğini görüyo - rum, Dur ben sana onu çabucak öğretivereyim!,, sözlerryle çocuğa öyle şiddetli bir tokat vuruyor ki, zavallının şapkası büyük bir'ka » vis yaparak başından fırlayıp gi» diyor. Malüm olduğu veçhile meşhur ingiliz kraliçesi (Elizabet) saray asilzadelerinden (Esseks) kontu- nu severdi. İkısı arasında âşıkane münasebet olduğu söylenirdi. Bir gü kraliçe Elizabet kıskançlık yü- zünden konta öyle bir tokat vur « mustu ki, bu hâdise'bilâhare kon- tun 1601 senesinde kraliçe tara - fından idam ettirilmesıyle netice» lenmişti. Büyük Petro ve uzun sakal Türk - Rus muharebelerinde de ekseriya ismi geçmiş olan kazak hetman'ı (Mazeppa) uzun bir sa- kal taşırmış. Rusyayı Avrupalılaş» termak istiyen Büyük Petro bu u - zun sakalı istemediğinden (Maze- ppa) ya sakalını kestirmesini em-| tetmiş, Fakat kazak hetmanı bir türlü sakalından vazgeçemediğin- Başkalarına Karşı Ge İk yy My yy yy yg yy yy yy a may Hareketlerimiz pi ay yy Fena şakalar başkalarına zararlı tesirler yapabilir, işte misalleri: Madritte bir haber — Yangın zannı—Su içinde tiyatr€ Masa altın Birisine karşı öyle bir söz söyler, | öyle bir harekette bulunursunuz ki | yaptığınız şey herkesin hoşuna gir | der, iyi bir şaka yaptığımıza hük - medilir. Bazan da yaptığınız. şey | fena, pek fena bir şaka (tarzında telâkki olunur. Maaitteessüf fena şakalar iyi şa- kalardan daha fazladır. Hattâ fe- na şakaların bazan bir kimsenin hayatını ve sıhhatini tehlikeye ko- | yacak derecede vahim olduğu gö - rülür, Meselâ revolverinizin em - niyet tertibatı vardır diye onu bi - risine karşı tevcih edersiniz, “Şim- di seni vuracağım!,, diye şakadan tehdit edersiniz. O anda silâh pat- lar, karşınızdakini ya öldürür ve yahut ağır surette yaralarsınız. Bu gibi fena şakalara az mı tesadüf e- dilir? iskemle çekmek.. İ Diğer fena bir şaka da birisi san İ dalyeye oturmak üzere iken o san- dalyeyi altmdan çekivermektir. Bu yüzden bir çok kimselerin vücutla rmın bütün ağırlığı ile yere yuvar- landıkları esnada amudu fikarile - rinde vahim tezellüllere uğradıkla rı ve bu yüzden öldükleri sık sık işitilmitşir. Fena şakalardan biris de yanlış haberler işaa etmektir. Burada ha- tırma Madritte geçen mühim bir hâdise geliyor. Madrit. valisi . bir gece evinde otururken kendisine te lefon edilmiş ve amele mahallesin- de büyük bir ihtilâl başladığı ha - ber verilmişti. Bunun üzerine bü - tün Madritteki polis kuvvetleri ve askeri kıtaat ayaklandırılarak hâ- dise mahalline gönderilmiş ve o - rada verilen haberin asıl ve esası olmadığı anlaşılmıştı. Bu fena şa- kayı yapan ancak meydana çıka - rılamadığından dolayı ağır bir ce - za yemekten kurtulabilmişti. tokat yüzündendir. (Katerin), Rus ordusuna birçok Prusyalı za - bitler yerleştirmekte olmasından dolayı kocası (Üçüncü Petro) ya itiraz etmiş, kocası da kızarak (Katerin) e bir tokat vurmuştu. Bunun üzerine (Katerin), (Orlof) ismindeki (sevgilisiyle (beraber (Petro) aleyhinde bir kıyam ter - tip etmiş, Petro boğularak öldürül müş ve (Katerin) de Rusya çari « çesi olmuştu. Tarihi olmamakla beraber fe- ci bir tokat hadisesi de bundan İ birçok seneler evvel Amsterdam- da vukubulmuştu. Orada yaşıyan bir hamal kuvvetli tokat atmakla " şöhret kazanmışmış. Kendisine gü venen bir İngiliz Amsterdama ka- idar giderek o hamalla tokat bah - İ sine girmiş, Evvelâ kendisi hama- ! i seyirci karşısında oyun verirken Tüten sobalar / Belçikânın (Gand) şehrinde bir çapkın tarafımdan yapılmış olan fena bir şaka daha bir zamanlar efkârı umumiyeyi işgal eylemişti. Şehrin at canbazhanesi yüzlerce birdenbire bütün sobalar tütmeğe ve her tarafı müthiş bir duman is-; tilâ etmeğe başlamıştı. Seyirciler yangın çıktığını zannettiklerinden aralarında büyük bir heyecan hâ - sıl olmuş, herkes kaçmağa başla - mış ve bu esnada bir çok kimseler ezilmiş ve çiğnenmişti. Biraz son - ra yapılan tahkikat neticesinde bü tün soba borularının bir çapın ta- ! rafından tıkanmış olduğu ve du- İ manın © yüzden sobalar çekmediği İ haber vermek üzere sokağa da — Kahve kutusunun içinde fare. hir bakar. Garsonun doğru sö, pi ğine kanaat getirir. Hemen F * lar, Bu esnada (Sothern) ile daşları derhal masanın kalkarak tekrar sofrayı | | ve masanın başına geçerek, hiç bir şey olmamış gibi yer rini beklemeğe başlarlar. P! diği zaman yapılacak bir iş dığını görerek geri döner lokanta sahibi ile garsonun duklarına hükmeder, Bir mahkümun mai Bir idam mahkümunun dan birçok seneler evvel ( da yaptığı fena bir şaka dad” manlar çok nazarı dikkati için etrafı duman kapladığı anla - şılmıştı. Bir oyun esnasında Pariste (Gait&) tiyatrosunda ge ne bir oyun esnasında tiyatro bi - nasımı su basarak bütün seyirciler sırsıklam oldukları gibi O kıymetli dekorlarda bozulmuş ve tiyatro sahibi büyük bir zarara girmişti. Suyun nereden geldiği araştırıldı- ğı zaman gene bir çapkının tiyat - ro binasının en üst katındaki yan - gm musluklarını açtığı ve tiyatro- yu suya boğduğu anlaşılmıştı. “ Fena şakalar yaptığından dola - | yı nihayet soluğu mahkemede alan ! lardan birisi de bir zamanlar Lon- | drada tiyatro artisti diye tanılmış | olan (Sothern) idi. Bu adam bir gün Londranın cenaze alayları i - çin tertibat yapan büyük mağaza- lardan birisne büyük bir tedfin me rasimi hazırlığı yaplırmış, cenaze arabalar; adresi verilen hanenin ö nüne gelip te evde tenaze bulun - madığı anlaşılınca (Sothern), mas demki hazırlık yapılmıştır, o hal - de bir de cenaze bulunüz diye ha - ber gönderecek kadar fena şaka - larında ileri gitmişti. (Sothern) artist olarak kazan - | dığı şöhret kadar yaptığı şakalarla | da iftihar ederdi. Gün geçmezdi ki ! onun bir şakası duyulmasın. Bu şa kaları içinde en garibi şu idi: (Sothern) bir gün bir kaç arka- daşı ile meşhur bir lokantaya gi - der. Lokantanın hususi odaların - dan birinde bir masa hazırlatır. Sofra kurulduktan sonra arkadaş" | larile masanın etrafına otururlar. | Servis yapan garsona yemekler $i- pariş edilir. Garson yemekleri geti | rmek üzere odadan çikar çıkmaz | (Sothern) arkadaşlarına hemen masanın üstünü boşaltmalarını em reder, gümüş sofra takımları ve ta baklar filân hep kaldırılarak masa nın altına atılır. Ondan sonra oda- İ i den büyük Petronun bu emrini ye-| Ja bir tokat atmış. Fakat hamal|”'” sokağa bakan pencereleri açı- rine getirmemiş. Bunun üzerine hü yalnız yanağını kaşımakla kalmış. ! ır, (Sothern) ve arkadaşları oda kümdar ona kızarak bir tokat vur- | Halbuki hamal İngilize tokat atın. | TAsanın altına saklanırlar muş. Bu hâdise (Mazeppa) nın İs- veç kralı on ikinci (Şarl) a iltihak ! ca; İngiliz, kenarında bulundukları | ! kanalın içine yuvarlanmış ve ora Masanın altında Bir müddet sonra garson yemek etmesini, onunla beraber Büyük dan geçmekte olan bir kayığın içi- | leri getirdiği zaman sofra takımla” Petroya karşı harbetmesini ve Pet | ne düşerek ölmüş, hamal da sene-| rile beraber müşterilerin de orta - ronun başına büyük gaileler aç - masını intaç eylemiştir. ikinci Katerini tahta çıkaran tokat Rusya (o Çariçesi ikinci bir lerce hapiste yatmış. i Bütün tokat hadiselerini birer birer naklederek ciltler dolusu| kitap yazmak istemediğimizden tokat tarihçemize burada nihayet veriyoruz. p | a 2 dan kaybolduklarını görünce oda- dakilerin müşteri değil, hırsız ol - duklarını ve gümüş takımları fa - lan toplıyarak kaçıp gittiklerini zannederek hemen koşar vaziyeti lokanta sahibine bildirir. O da ge-| LAMALAR uh dü zl mişti, a Katil maddesinden dolay? 4 ma mahküm edilen (Davis) “4 de bir adam hapishanede 4004 lerini yaşarken aklına bir * e yapmak gelmişti. Bu maksat? kasındaki mücrim elbisesini # mış, elbisenin içini yatak d larile filân doldurduktan nu bava gazi borusuna asm Gardiyanlar nöbet (Davis) in hücresi önünden lerken havada asılı duran el? görünce (Davis) in idamdan *. kendisini asarak intihar e. zahip olarak hemen hücrede” riye hücum etmişlerdi. Bu ef” / (Davis) kahkahalarla gülere”” diyanlarla alay ediyordu. Babaya karşı oyun” / Genç adamlardan birisi b na pek fena bir oyun o ni el başka bir imza ile bir mektuP'”. dererek oğlunun öldüğünü bi Ş mişti, on.) a Babasının tedfin için gele“ > za mausr 5 LTE O SILYE DA 22 EE Ea şgs bilen oğlu babasını istasyond” di yi liyerek karşılamıştı. Fakat yaptığı şakaya babasının gü” ni beklerken oğluna bir kaf aşkettikten sonra arkasmı “ğ gitmiş ve bir daha oğlunun i gi ağzına almamıştı. ( Bir gün bir kasap karısın! “4 kutmak için mutfaktaki tusunun içine bir stçan saki#” Sonra karısından bir kahve P y mesini istemişti. Kasap, $i / rım gidecek kutuyu açınca ;.. yüzüne sıçrıyacak diye k ken sıçan hakikaten kadının * ıl ne sıçramış ve fakat zayallı gi korkusundan bayılmış, ve VW manlar aklını da o kaybetğ” yaptığı şaka kasaba çok , mal olmuştu. al Birdenbire sakalsıZ” Kaba sakalı ile meşhur 9” yi adam da bir gün karısma 599-4 mak için gece geç vakit evel ken sakalını kestirmişti, Ks" piyt açlığı zaman N mamış ve adam zorla içeriy di 21 meğe çalıştığı için kadın: var, imdat!,, diye bağırın lamıştı. Bunun üzerine muşlar ve herifi karakola türmeğe mezbur olmuşlardı”. di laşılıp adem evine avdet ett” man karısmın korkudan h# dığını anlıyarak müteesir oi çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: