26 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

26 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— a — ram 26 Laci kanun 1933 » yy > Memleket Haberleri Eyy e MA ELA e £) 'Alpullu'da yeni ve mo- ' Malkarada tevkif edilen muallim Kabahatsiz olduğu anl anlaşılarak müddeiumumilikçe serbest bırakıldı Malkara, (Hususi) — Burada çok samimi ve candan bir muhit bulmak kabil oluyor, Ahalisi mi- safirperver ve temiz ruhlu insan lardır. Onun için buralarda bü- yük zabıta vakaları olmaz ve âdi vakalar da pek ender olur. Beled!yenin muvaffakıyetleri Malkaranın âsil ve necip rulr lu bir belediye reisi vardır. Bele- diye azaları da aynı hilkat ve aynı tabiatte insanlardır. Belediye reisi Tevfik Bey bü- tün emellerini kasabanın yüksel- mesine ve halkın en mübrem ihti- yaçlarını temine hasretmiş, çalış- kan bir zattır. Tevfik Bey belediyenin on pa rasmı almıyor, vazifesini fahri o- larak yapıyor. Belediyenin vari- datı ancak (10.800) kadar cüz'i bir şeydir. Bu para ile bir sene içinde 3000 metre murabba- ından fazla kaldırım, bir gazha- ne, iki dükkân yaptırılmış ve 3 çeşme tamir olunmuştur. Beledi- | yenin asıl en büyük muvaffakiye- ti kasabayı yakında elektrik nur- lira Bunlar. | dan başka belediye, lâğam ve su| mecralarım da yaptırmıştır, diğer kısımlarına da başlamak dir. Belediye elekiriği nasıl yapıyor ? Bizde çok güzel bir darbıme sel vardır: “İş becerenin, kılıç ku- şananındır,, derler. Buranın bele diyesi bir çaresini bularak alekt- | riği parasız yaptırmaktadır. Yal | nız (600) lira ödünç para vermiş- tir, sokaklarda yakılacak (400) ampul için de 6 ayda ve dört tak. | sitte tamam edilmek üzere 400 i- | ra verecektir ki cem'an (1000) ir) ra kadar bir paradır. Şark şimen diferleri ustabaşısı Ali Bey na- mında hamiyetli bir zat bu işi de rübte eylemiştir, Bu zatın çocu" ğu elektrik santıralını idare ede- | cek ve şerikleri olan: Ali Efendi de tesisatı yapacaktır, Ali Efen- di Almanyada elektrik tahsil et miş bir askerzadedir. larma kavuşturmasıdır. üzere | İ Belediyenin beş sene evvel em- vali metrükeden dört bin liraya almış olduğu hinayı gne dört bin lira mukabilinde şirkete satmış- tır. Burası santıral binası olacak- tır. Maliye ve bir mesele Kazanın senelik geliri (120) | bin liradır. o Tahsilât nisbeti de | çok iyidir. Eski tahsil memurluk. ları kaldırılarak yerlerine tahsil müfettişleri getirilmiştir. Bunun | da sebebi: Tahsil memurlarının | maaşları tahsildarlarınkile bir ol- duğundan âmirlik sıfatı kalmıyor du. Onun için tahsil memurları» | nm maaşiarı (20) liraya çıkarlar! rak bu suretle onlara bii mevki vermek istenilmiştir. Halbuki bir kaza nal müdürü hepsinin max | Sevki olduğu halde onun da maa- | şt (29) lizadır. B" en mas| fevkle madun beynindeki nisbet | i Hanım Malkara Belediye reisi Tevfik Bey İ sayı saran sırtlar üzerinde dolaş- İ maktadır. te ortadan kaldırılmış oluyor ki, | !ı Maliye Vekâletinin takip eylediği gaye ile taban tabana zıttır. Her | uğradığım yerlerde kaza mal mü- | dürlerinin bu nisbetsizlikten dola- yı neşeleri kaçmıştır. Öyle ümit ederim ki vekâlet bu müvazenesiz liğin devamına müsaade buyur- maz, Bir muallim Hanımın mevkufiyeti Buradaki muallimlerle * görü- şürken- köy muallimlerinden * bir hanım, bir arkadaşlarının hapis | haneye atıldığını ve bu muamele den çok müteessir olduklarını söy ledi. Sebebi de, güya bir talebeye to kat vurarak çocuğun ölümüne se- bep olmakmış. Ben bu işe merak ederek meseleyi anlamak üzere müddei vmumiliğe gittim. Hadi- senin mahiyetini anladım: İlk ev- vel meselenin çok mübalâğalı ola- | rak iddia makamma aksettirildi- ğini ve halbuki yapılan tahkikat» ta, bunun aslı olmadığı anlaşıldı. ğı ve muallim hanımın bugün tah liye edileceği bildirildi ve filhaki- ka da derhal serbest bırakıldı. Ben müddei umumi beyin o refakatile muallim hanımı hapishanede ziya ret eyledim. Pencerenin önünde kitap okuyordu. Bizi görünce ağ» lamağa başladı. Ben kendisine | tebşiratta bulunarak teselli eyle dim. Adliye Kazanın adliyesinden halk çok memnundur, Hâkim ve müddei u- mumi beylerin yüksek faziletleri hakkında herkesin lisanından işit» tiğim sitayiş benim de göğsümü iftiharlarla kabarttı. Kaza halkr- nı Türklüğe lâyık, dürüst bare ketleri dolayısile zabıta vakaları" na meydan vermediklerinden mah kemelere pek az işler gelmekte - dir, Müddei.umumi beyin refikası da hukuk fakültesinden mezun- dur. Bu iki meslekdaş zevç ve zey cenin yüksek bilgilerinden mem- leketin istifade edebilmemiş bun- ların ceza ve hukuk mahkemeleri olan bir şehirde ve ikisinin de tav zifi suretile istihdam edilmeleri İ sinde halen yirmi bin fidan var» | çok muvafık düşerdi. Ragıp Kemal Bursada .Uludağa Çıkanlar Bir çok gurupiar şehri çeviren sırtları dolaşıyor Bursa, 25 (A.A.) — Dünden « beri Bursa dağ klübü kayakçıları antrenmanlarına ve Uludağ zir * | ve seyahatine hazırlık ekzersizles | rine başlamıştır. Dün saaton beşte hükümet konağı önünden inen cadde üzerinde vali ve kala- balık bir halk kütlesi önünde ka- yakçılar tarafından yapılmıştır. Kış ve kar sporuna karşı genç- lerin alâkası günden güne art « maktadır. Bir çok gruplar Bur - çalışmalar Fethiyede nümune bahçesi Fethiye, 24 (A.A.) — Bir sene evvel tesis edilen nümune bahçe dır. Bu sene üç dört bin kadar badem fidanı tevzi edilecektir. Fethiye ve Muğla dakış Fethiye, 24 (A.A.) — Şimdiye kadar görülmemiş soğuklar hü - küm sürüyor. Vilâyetin (bütün yüksek dağlarına kar düşmüştür. Derece sıfırın altındadır. Muğ - laya bir karış kar yağmıştır. Kâğıt fabrikası Bolu, — Cinsi itibarile Türki » | yenin birinci nevi kerestesini ha- vi bulunan Bolu ormanlarınm kâ- ört istihsaline de çok müsait ol - duğu vaktile yapılan tetkikat ne ticesinde anlaşılmıştır. Karadere ormanlarımızı bu hu- sus için, yalnız Türkiye dahilinde İ değil, bir çok komşu memleketler içinde en elverişli bulan meşhur keresteci Avusturyalı Baron Kro» | der, bu ormanlara iki defa talip | olmuşsa da şeraitinin müsait ol - İ maması yüzünden kendisile uyu » şulamamıştır, Sahte altınlar İzmitte Paj mevkiinde bakkal- lik yapan Cavit isminde birisi, sahte beşibiryerde sürerken yaka lanmış, tahkikat neticesinde Ca» vidin saatçi Salâhattin, kuyumcu Ahmet isimlerindeki şahıslarla bu | işi yaptığı anlaşılmıştır. Cavit, gümüş mecidiyeleri sa - vatlatarak, köylerde, mahalle ara larmda, asıl beşibiryerdenin de » İ elinde humma ile çalışıyor. ğeri fiatından beş, on, on beş lira noksanına vermiş, bu hal dikkati celbetmekten uzak kalmamıştır. Zabıta vaziyetten haberdar olun ca alâkadarlardan yedi kişiyi zan altına almıştır, İçlerinde iki de kadın vardır. Tekirdağında tavuk kolerası Tekirdağında şehir dahilinde bazı tavuklarda kolera alâim; gö rülmesi üzerine baytar müdiriye- ! tince alınan şiddetli tedbirler sas | yesinde hastalığın önü alınmıştır. hi Memleketimizin tabii servetini teşkil eden kümes hayvanatı yar | kında bu hastalıktan kurtulacak - b İ tir, | geldiğ dei bir şehir yapılıyor Otel, gazino, eczahane, dükkân, mektep ve küçük evler... Kırklareli, (Hususi) — Bu mektubumda Kırklarelinin en mü| bim varidat merkezi ve çalışma yeri olan Alpulludan ve oraya! kadar olan otomobil seyahatin « den bahsedeceğim: Havalar soğuduktan sonra bu- günlerde dehşetli yağmurlar baş » | Fasılasız yağan yağmur in- | ladı. sanları evlerine hapsetmiş vazi yettedir.. Alpulluya gitmek üze - İ re otomobile bindim. Yollar deh- şetli arızalı, o kadar yorucu bir seyahat ki allah imdat eyliye.. Biçare şoför, zavallı otomobil, yolun neresinden gideceğini bi - lemiyor. Mesafe elli beş kilomet» re kadar olduğundan fazla sarsın- tı vücudü o hoşaf gibi yapıyor. Marmarada fırtımaya tutulmuş gemi gibi suları yararak yürüye ruz. Artık otömobil, otomobil - likten çıkarak “bir çamur yığını haline girdi. Bazen şose üzerin“ deki gölcüklerden geçerken müt- hiş bir sarsıntı ile bir çukura rast- lıyor. Otomobil yuğrularak sağ- dan sola, soldan sağa yoluna de vam ediyor. Her nedense bu ş0- seye o kadar ehemmiyet verilme. miş. Hattâ bazan şosenin tamir edilmiş yerleri öyle yapışkan bir | çamur ile örtülmüş ki (o otomobil şoförün idaresini dinlemiyor. Ar- ka tekerlekleri kendiliğinden sa- ğa ve sola gidiyor. Yazın bir saat bir çeyrek ka « dar şüren yolu ancak iki buçuk saatte katedebildik. Alpulluya yaklaştıkça tarif edecek kelimebulamıyorum. Uzaktan fabrikanın bacası görün- meğe başladı. Yollar pancar yük- lü öküz arabaları ile dolu, rika kendine ait küçük ve güzel yillâları ile meydana çıkıyor. Öy- le bir çalışma merkezi ki şimdi. ye kadar görülmemiş bir vazi - yette,.. Burada hayat çok muntazam, herkes saat gibi.. Muntazam ira» de ve idareye hâkim idarecilerin Her sene azami yüz, yüz elli bin ton işliyen fabrika şimdi iki yüz bin ton pancar işlemiştir. Geçen 8e- ne bu aylarda faalyetini tatil et miş, istirahate çekilmişti. Bu se- ne şubat ( sonuna kadar yüz elli bin ton daha işlemek mecbüriye- | tihdedir.. Silolarin “üzerinde iki yüz bin rakam" güzel kırmızılı beyazlı elektrik ampulleri ile süs- lenmiş gecelerin bancarların üze“ rinde işlediği miktarı iftihar ede- rek gösteriyor. Yalnız bundan sonraki pancar lardan fazla istifade. beklenmi - yor.. Çünkü ne kadar mühafaza edilse içerileri çürümeğe yüz tü tuyor. Fabrika müdürü Şefik Böyin iyi idaresi bu havaliyi ihya etmiş- Bilhassa köylüler çok mem- nundur. Çünkü her köylüye mü- racaatında derdini dinler, elinden i kadar teshilât gösterir. artık şosenin halini ! Fab-| / Bu seneki programda mühim inşaat ta vardır. Çarşıda munta *| i zam otel, dükkânlar, gazino, ec” zane velhasıl her türlü zaruri il tiyacı temin edecek tesisat yapıl | maktadır. & Arka tarafta en asri! konforu havi muazzam beş sınıf“ lı, mükemmel © kaloriferi ile bif mektebin inşaatı bitmek üzeredir. | Memurin için ufacık dörder pr birer kat üzerine müteaddit apar" tımanlar yapılmıştır. En mühimmi: Trakyada ems& li olmıyan mükemmel bir hastane inşa edilmiştir. Başhekimi muh terem doktor Şükrü Fazıl Beydir. Son sistem ameliyat odası çok te mizdir. Muntazam on iki yatak” İı koğuşları vardır. | Bu müessese, fabrikanın bütün memurin ve amelesine, mahiye kesilen çok ehemmiyetsiz bir üc ret ile, kücağını açmış, O elinden geldiği kadar yardım ve şifa ve rir bir vaziyettedir. Hastanenin bir doktor, bir eczacı, bir kabile, bir hemşire, bir eczacı kalfası, iki bademesi vardır. Doktor Şükrü elinden gelen Fazıl o beyin Kiz enli Hlükaik Bey haftada iki gün memurin ve amelenin diş için olan ihtiyacını mümkün mertebe temin ediyor. Daha yukarıda fabrikanın ida" re yüksek âmirleri için çok mo « dern bir bina yapılmıştır. Haftada veyahut on beş gün * de bir defa çok güzel salonunda memurin ve aileleri toplanıp dans ediyor, radyo dinliyor, çok güzel vakit geçiriyorlar. Ancak bu $u retle İstanbula olan hasretlerini unutuyorlar. ..Z Ailece kaçakçılık ediyorlarmış! Geredede 60 kilo kaçak tütün ile yakalanan Deveciler köyün » den Memiş oğlu Memiş bir sene hapse, 300 lira para cezasına iki i oğlu ile gelinleri ve kızı da altı * şar ay hapse mahküm olmuştur. Köylüye toprak veriliyor Ödemişin Karadoğan köyünde idarei hususiyeye ait arazi, parasi sekiz senede tahsil edilmek üzere ve kıymet takdiri suretile toprak” sız köylüye taksim: edilecektir. Ödemiş kaymakamı Haşim Bey köye giderek'tahkikat yapmıştır. Bu arazilerin beher : dönümü on liradan dağıtılacaktır. İzmir vilâyeti, keyfiyeti Dahili- ye Vekâletine yazârak müsaade istemiştir, Amasya hapisanesinden iki kişi kaçtı Amasya. hapisanesinde bir fi » rar hâdisesi olmuştur. Soyguncu” luktan mahküm iki mahbus ha * p'sanenin - yüksek pençeresinden iple aşağıya sarkmış ve kaçmışlar dır. Jandarma bu iki cüretkâr takibile meşguldür. İİ ml

Bu sayıdan diğer sayfalar: